bariyer

[bariyer]

şakaya vuruyorsun olmuyor, acısıyla yaşanmıyor, süründürüyor ama öldürmüyor. bambaşka bi sızı.

[bariyer]

bir kere yalnızlığa düştün mü bir daha yanında kimseyi istemek istemiyorsun.

[bariyer]

ihtimal dahi vermediğimiz şeylere nasıl da katlanmak zorunda bıraktı bu hayat bizi. beni göğsünde uyutmadı, senin saçlarını okşatmadı.

[bariyer]

şiir, şairin dünyaya sığmayışıysa yazdığım bütün şiirler kalbinedir.

[bariyer]

"sana sarılıp yatsam çocukluğumdayım."

[bariyer]

nedenlerin kolu kırık omzu çıkık.

[bariyer]

[bariyer]

bazı duyguların rengi olmaz, o yüzden karanlıkta kalırız.

[bariyer]

yüzüne bakınca görüyorum her parçandan bir bütün ay.

[bariyer]

yanar tutuşurum adınla, ellerinde sönerim.

[bariyer]

yanında dikildiğim dağ üzerime göçtü, dalgalar yurdumdan kopardı boğdu, yemyeşil ormanda kayboldum. bana bi' el uzat.

[bariyer]

#sığınmak kelimesinin fiziki anlamı*

[bariyer]

bir bantla sarılmaz böyle büyük yaralar.

[bariyer]

sanki yanlış yerlere bağlaçlar koymuşuz, yanlış zarfları kuşla uçurmuşuz.

[bariyer]

dil susar, göze söyletir. ihtimal yine beklenir.

[bariyer]

aslında hiç gitmeni istemedim, sen giderken ses de etmedim. böyle bir yıkımı hiç görmemiştim daha önce.

[bariyer]

çalar durur şarkılar, duyabildiğim tek ses senin sesin.