Tumgik
cihangir-uzunkaya · 8 days
Text
Tumblr media
İyi günler iyi haftalar iyi dostlarım..
Bildiğiniz üzere Pazartesi Sendromu aciz insan hastalığıdır.
Yüce Tanrının her anı her şekilde,her kese özel ve güzeldir.
Biraz gündem diyelim.
Faizlerin artması üzerine piyasada TL bazında para sürükülasyonu oluyor.
Artı tarafı paranın orta sınıf ve alt sınıfa biraz daha azda olsa bulaşması.
Eksi tarafı TL bu enflasyon değerleri üzerinden fevkalade şekilde hızlı değer kaybediyor.
Buda piyasada etiketlerin sıkça güncellemesine sebebiyet veriyor.
Tabiki halkın bilhassa sabit gelirli vatandaşı bu durum oldukça zora sokuyor.
Şayet hükümet emekliye, çalışana %70 oranında yani Türkiye Cumhuriyetin deki enflasyon oranında zam yapmadığı takdirde dar gelirli bu yükü 1 sene kaldıramaz.
Ama Beyefendi ler Osmanlı dönemindeki Lale devrini yaşıyor.
İtibardan taviz vermiyor(itibarını s..k..lerim)
Devleti yönettiğini sananların her konuda olduğu gibi Ekonomide bilhassa Ekonomide berbatlar.
Şayet birileri ben Ekonomistim diye piyasada dolaşıyorsa,bende IMF başkanıyım o kadar.
Zaten Ekonomist olmaya diploma felan gerek olmadığına göre..
Benimde IMF başkanı olmamda bir sakınca görünmüyor gibi.
İTİRAZI OLAN ! 😎😉
Gelelim Esnafa ..!
Esnaf bir yandan haklı.
Ama bir yandan haklı.
Geneli fırsatçılık yapıyor bilhassa halkın sıcak parayı çokça dönderdiği sektörlerde.
Denetimin olmadığı daha doğrusu,denetim yapmaya cesaretleri olmadığı vede denetim konusunda tecrübelerinin körleştiği bir dönemdeyiz.
Ne hükümet,nede yerel yönetimler hukuki yönden parmak kesemiyorlar.
Düşünsenize Ekmeğe 1 tl zam geliyor Dönerci,kebapçı,Fast food cu,Cafeci felan filan vs .
Hemen affı yok %20 yi ekleştiriyor.
Serbest piyasa ekonomisi deyip ardına gizleniveriyorlar örgütlenerek.
Bu cesaret nereden geliyor.
Denetim mekanizması iflas etmiş çünķü.
Şimdi kızacak esnaf arkadaşlarım bana.
Ama Mustafa nın dediği gibi"Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.
Lütfen içinde 50-60 gr tavuk eti olan dönerin maliyetini yazsın birileri.
Kar marjı üründe %40 mı 50 mi.
Şimdi alınmaca gücenmece yok kardeş
Kahve satanda bunu yapıyor,pizza satanda vb.
Enflasyon oranı %70
Bu fiyatları baz alacak olursak hissedilen
%110.
Bakın bu şekil para kazanmak bu vatanın dar gelirlisine ihanet ve aynı zamanda vatana ihanettir.
Öğrenci,işçi,memur tüketen.
Yazık çok yazık
Esen Kalın Lütfen
Cihangir Karabey
0 notes
cihangir-uzunkaya · 11 days
Text
Tumblr media
Bir dik duruşun;kaç yenilgi,kaç gözyaşı kaç kalp ağrısı yaptığını bilemezsiniz.
Frida Kahlo
Evet Ünlü ressam Frida Kahlo nun sözüne istinaden yapalım karalamayı Sayın Dostlarım.
Dönemin Marksist,Milliyetçi ressamı,21 yy ikonu Frida Kahlo nun iniş çıkışlı dram dolu bir hayatı vardır.Aynı zamanda kominist parti çatısı altında siyaset yapmıştır.Çok tutkulu bir Aşk hayatı yaşayan Frida dönemin ünlü ressamı "Meksika lı Michelangelo"diye anılan ressam Diego Rivera ile iki defa evlenmiştir.
Zalım oğlu zalım olan Diego Rivera, Frida yı defalarca aldatmıştır.
Bunun üzerine de Frida;
Ananı dinini Allah ala,kahpenin gunladığı Diego madem öyle,bende seni Rus edebiyatçı Troç'kiyle aldatırım deyip Troçkiyle beraber olmuştur.(Böyle bir söz söylememiştir iş picliğine tamamı ile yazarın doğaçlama sıdır😎😉)
Bunu öğrenen Diego evliliği bitirmiştir.
47 yaşında hayata veda eden Frida Kahlo kısıtlı yaşamına büyük bir Aşk,büyük bir sanat bırakmıştır.
Frida Kahlo,Diego Rivera aşkını okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Gelelim Frida Kahlonun sözüne.
Evet bir dik duruşun bedeli çok ağırdır.
Yalak yavşak toplum ve bu şerefsiz düzen dik durabilen insanları sevip benimsemez..
Nedeni çok basit onurlu,şahsiyetli ve prensipleri dahilinde yaşamını sürdüren insanlar dik dururlar.
Bu tür insanlardan çıkar amaçlı bir arkadaşlığınız,birlikteliğiniz olamaz.
Bu tür İnsanlar hayatlarında taviz vermediklerin den dolayı toplum içerisinde yer bulamazlar.
Genellikle A sosyal bir hayat yaşarlar çünkü yalnızlıkları bu tür insanların kaleleri aynı zamanda huzurlarıdır.
Toplum bu tür insanları evvelden beri hep dışlamış,cephe almış,eziyet etmiş ve cezalandırmıştır.
Toplumun mefsine yenik düştüğü günümüzde dik durabilmek gerçekten büyük bir başarıdır.
Ne diyelim Selam olsun buradan yaşamını dik durarak sürdürebilen insanlara vede Saygıların en büyüğü gelsin onlara..
Esen Kalın Lütfen
Tabiki aileleriniz le ve sevdiklerinizle..
Cihangir Karabey
0 notes
cihangir-uzunkaya · 12 days
Text
Tumblr media
Ortadoğuya ateş düştü.
Doğum az ölüm çok artık.
Onurlandırdı Baba Sultan..
Tanrının terazisinin 5.4 ayarı.
Adaletin işleyişi illaki;
"Men dakka dukka ! "
Sıfıra çakılma Aşkına..
Son sürat irtifa kaybetme uğruna,
zorunlu gönüllülük Farz oldu artık..!
Cihangir Karabey
0 notes
cihangir-uzunkaya · 14 days
Text
Tumblr media
İyi günler iyi mesailer benim iyi ve gerçek dostlarım.
Türk Edebiyatının ünlü şairlerinden Attila İlhan ın Mızıkacı Çocuk şiiriyle merhaba diyorum sizlere.
Boynuna o yeşil fuları sarma çocuk..
Gece trenlerine binme kaybolursun.
Sokaklarda mızıka çalma çocuk vurulursun..!
Attila İlhan ın Türk edebiyatında Mavi akımı başlatmak için Mızıkacı bir çocuktan esinlenerek kaleme aldığı bir şiir.
Ne yapalım yani Sayın Attila İlhan.
Boynumuza yeşil fuları sarmasak,gece trenlerine binmesek biz ne yaparız?
Bırak üstad mızıka çalalım,naralanalım hayata.
Vurulalım ölümden öte yakın bir köy varmı.
Korku hangimize kâr sağlar çıkar amaçlı dünyada.
Zaten çıkarı olan bu dünyadan ölümden çok korkar.
Kötünün hançeri,zalimin kurşunu na kafa yorarsak yaşamış sayılırmıyız bu fani dünyada.
Kimden çekincemiz olabilirki !
Iyininde,kötünün de nihayetinde doyduğu yarım ekmek değilmi.
Biz dik durmasak şayet kötü yarım ekmeğine yağ sürmezmi?
Endişeye mahal yok üstad.
Adalet için savaşan kaybolmaz hep var olur üstad.
Bırak üstad bu uğurda ölelim.
Yeter ki namert yazılmasın mezar taşımıza.
Sen merak etme üstad ser konmuştur davaya.
Masaya konulan ser asla geri asla
alınmaz.
Toprağın bol olsun Üstad.
Esen Kalın Lütfen
Cihangir Karabey
0 notes
cihangir-uzunkaya · 16 days
Text
Tumblr media
İyi hafta sonlarınız olsun iyi ve gerçek dostlarım.
Kötülerin her zaman için canı cehenneme..
Bahar geldi umutların filizlenme zamanı.
Elbet yaz olacak o filizler sarıya çalacak,başak olacak,nihayetinde hasat olacak.
Düzende hiç bir şey aykırılık yapıp sırıtmaz.
Her menzil in bir nihayeti vardır.
Yeni menzil e istikamet vermek için.
Ve insanoğlunun içinde umut her zaman için var olacak onca hayal kırıklığı ve hüsrana rağmen.
Sizler yeter ki hayata yeteri kadar direnç gösterin her şeyden önce çocuklar ve gençler için.
İyi baharlar dilerim Aşk ile umut ile.
Esen Kalın Lütfen
Aklı yeşil gözlerinde tutuklu Tanrının Kartalı nın.
Ama!
Fikri her daim hür ve Firari.
Cihangir Karabey
0 notes
cihangir-uzunkaya · 23 days
Text
Tumblr media
"Bende Mecnun daha ileri bir seviyede bir aşıklık yeteneği var.
Gerçek aşık benim aslında,ama Mecnunun adı çıkmış işte.!"
demiş Osmanlı döneminin 16.yy da yaşamış ünlü Türk Divan Edebiyatı şairi Fuzuli.
Şahsen inanırım Fuzuli ye..
Ben kendimden bilirim Aşkı.
Aşk dolu baharlarınız ve pazarlarınız olsun.
Esen Kalın Lütfen
Cihangir Karabey
0 notes
cihangir-uzunkaya · 25 days
Text
Tumblr media
Evet Asaf enişte "Makyajı akıyor farkının herkesleşiyorsun."demiş bir zamanlar kıyamayıp el üstünde tuttuğu,hatalarını görmezden geldiği Sevgilisine..
Tabiki şartlar değişmiş olmalı ve canı yanmış ki bu can alıcı veda sözünü
hiç acımadan sarfetmiş.
Biz bugün Aşka istinaden Edebiyat diyelim ve bu Özdemir Asaf sözünün dizelerini paylaşayım size.
arayıpta bulamamak ne acıdır,
yahut onu kaybedip çaresiz kalmak..
ama en ağırı ne biliyor musun?
sen onun yanındayken
o aslında hiç senin yanında olmamıştır
bunu farkedince insan
ne vakit o vakit oluyor
ne de insan aynı insan..
aradan bir aşk yılı geçmiş
tüm dertler iliklenip kanatlara dikilmiş
ve gözlere pembe bir perde çekilmiş
uçtuğunu sanırsın
ama hep aynı yerdesindir..
gün gelipte perde inince zavallı bir yoksunluk çöküyor gözlerinin dibine
bütün mavilikler siyaha bürünüyor
ve sen kirleniyorsun.
işte o zaman ne tuttuğun güvercin beyaz
ne de soluduğun hava berrak..
aşk girdiği kalbin şeklini alırdı her zaman
bunu seninle öğrendim
doyurucuydu ve sıcaktı
seni diğerlerinden farklı kılan
ve beni savunmasız bir kuş misali
ölümlerden ölüme salan..
ama güneş gidipte
gece inince
tarifsiz bir sızı işledi sol yanıma
birden yok olup giden gülüşün
dikenli bir ip dayadı boğazıma
seni sustum,
karanlık gecede, kör pusuda..
ve ne yazık
bunca yaşanmışlık ardında gördüğüm
aşk dediğim şey
ellerinle boğazıma geçirdiğin bir kör düğüm..
ince bir veda havası sarıyor dört yanımı
sen umursamıyorsun..
ölüm diyorum ölüm,
dayandı kapıma
bilmiyorsun..
makyajı akıyor farkının, herkesleşiyorsun..
Özdemir Asaf
Bu yazıda hiç bir şekilde kimseye gönderme yoktur.
Çünkü benim Aşkımın farkının makyajı akmaz.
Nereye koyduysam gönlümde,tas tamam orada duruyordur.
Esen Kalın Lütfen
Cihangir Karabey
0 notes
cihangir-uzunkaya · 25 days
Text
Tumblr media
Evet Asaf enişte "Makyajı akıyor farkının herkesleşiyorsun."demiş bir zamanlar kıyamayıp el üstünde tuttuğu,hatalarını görmezden geldiği Sevgilisine..
Tabiki şartlar değişmiş olmalı ve canı yanmış ki bu can alıcı veda sözünü
hiç acımadan sarfetmiş.
Biz bugün Aşka istinaden Edebiyat diyelim ve bu Özdemir Asaf sözünün dizelerini paylaşayım size.
arayıpta bulamamak ne acıdır,
yahut onu kaybedip çaresiz kalmak..
ama en ağırı ne biliyor musun?
sen onun yanındayken
o aslında hiç senin yanında olmamıştır
bunu farkedince insan
ne vakit o vakit oluyor
ne de insan aynı insan..
aradan bir aşk yılı geçmiş
tüm dertler iliklenip kanatlara dikilmiş
ve gözlere pembe bir perde çekilmiş
uçtuğunu sanırsın
ama hep aynı yerdesindir..
gün gelipte perde inince zavallı bir yoksunluk çöküyor gözlerinin dibine
bütün mavilikler siyaha bürünüyor
ve sen kirleniyorsun.
işte o zaman ne tuttuğun güvercin beyaz
ne de soluduğun hava berrak..
aşk girdiği kalbin şeklini alırdı her zaman
bunu seninle öğrendim
doyurucuydu ve sıcaktı
seni diğerlerinden farklı kılan
ve beni savunmasız bir kuş misali
ölümlerden ölüme salan..
ama güneş gidipte
gece inince
tarifsiz bir sızı işledi sol yanıma
birden yok olup giden gülüşün
dikenli bir ip dayadı boğazıma
seni sustum,
karanlık gecede, kör pusuda..
ve ne yazık
bunca yaşanmışlık ardında gördüğüm
aşk dediğim şey
ellerinle boğazıma geçirdiğin bir kör düğüm..
ince bir veda havası sarıyor dört yanımı
sen umursamıyorsun..
ölüm diyorum ölüm,
dayandı kapıma
bilmiyorsun..
makyajı akıyor farkının, herkesleşiyorsun..
Özdemir Asaf
Bu yazıda hiç bir şekilde kimseye gönderme yoktur.
Çünkü benim Aşkımın farkının makyajı akmaz.
Nereye koyduysam gönlümde,tas tamam orada duruyordur.
Esen Kalın Lütfen
Cihangir Karabey
0 notes
cihangir-uzunkaya · 26 days
Text
Tumblr media
Hatay da seçim sonuçlarının nasıl olmasını bekliyordunuz?
CHP kendi eliyle Hatayı AKP ye hediye etti.
Türkiye genelindeki sonuçları baz alırsak
CHP nin Hatay da AKP ye en az 10-15 puan fark atması gerekmekteydi.
CHP yi Hatay da büyük bir hızla bitiriyorsunuz.
Sanmayın ki ülke genelinde CHP ve Özgür Özel başarılı olmuştur.
CHP yi sıçratan tepki oylarıdır.
Çünkü Tayyib in cephesinden hiç bir cacık olmayacağını nihayet anladı millet.
Anlayacağınız DANK ! Etti toplumun kafasına.
CHP Hatay da seçime Lütfü Savaş la girmeyecekti.İskenderun da Mehmet Duduoğlu ile girmeyecekti.
Demokrasi sandıkta diyoruz ama Halkın aday belirlemede etken olamayıp 2. Plana atıldığı bir seçim sürecinde Toplum olarak gerçekten Demokrasiyi tam anlamı ile yaşıyabiliyormuyuz.?
Bunu da bir ara bu yüce Türk milletine sormak gerek.
Onun için biz şuurlu demokrasi taraftarıyız.
Bu memlekette demografik yapı gibi bazı unsurların ve deprem sonrası içinde bulunduğumuz yaşam standartlarının iyileşmesi açısından verilen mücadele Hatay halkından çok şey aldı götürdü.
Soruyorum size Depremden sonra geç kalan müdahalede bize Milletvekilleri ve Belediye başkanları parti gözetmeksizin seçilen veya seçilemeyen siyasilerin hangisi işini tam olarak yapmıştır.
İnanın 1 veya 2 tane.
Kesinlikle 3 değil.
Gelenle giden arasında hiç fark yok.
Kopyala yapıştır.
Al birini vur ötekine.!
Esen Kalın Lütfen
Cihangir Karabey
0 notes
cihangir-uzunkaya · 1 month
Text
Tumblr media
Bir insan ne kadar bilgili olabilir?
Hayat standarlarında yaşamı sürdürebilmek için ne kadar bilgiye sahip olmak gerekir?
Fazladan bilgi göz çıkarırmı?
Fazladan bilgiye sahip olan insanların ukala tutumları tutarlı bir davranış biçimi kesinlikle değildir.
Sonuçta kim?neyi?neye göre? bilebilir.
Peki toplumumuzda bu herşeyi ben bilirim diyen Aydın grubun yarı ilah olma durumlarına ne demeli.
Elbetteki insan hayatta her daim öğrenmek için çabalamalıdır.
Ben bugün bir şey öğrenmek istemiyorum deme gibi bir lüksünüzde yok çağımızda.
7 den 70 e öğreniyoruz ama iyi ama kötü.
Bence doğru bilgiye ulaşmak önemli olan.
Kulaktan dolma bilgilerin defteri kapanmalı bence.
Daima bilgiyi somut delillere dayandırmak gerekir.
Bu sayede insan daha realist biçimde ideallerini belirleyebilir.
Aklınızdan çıkarmayın Sayın Okur.
Kimse tam anlamı ile 4/4 lük değildir.
Kimseninde edindiği bilgiye göre çevresine ukalalık yapmasının zamanı değildir.
Şuda bir gerçektir ki fazladan bilgi Adam olan insana tevazuyu getirir.
Çakal olan insan bilgisi dahilinde kaf dağındaki potasında erimeye mecburdur.
Yaşıyorsak öğrenmek zorundayız.
Ben son nefesime kadar Tanrının Profesyonel Çırağıyım.
Bundan gurur duyuyorum.
Hayatım boyunca son nefesime kadar da Çırak kalacağım.
Sözde Ustaların eserleri ortada.
Al birini vur ötekine !
Esen Kalın Lütfen
Cihangir Karabey
0 notes
cihangir-uzunkaya · 1 month
Text
Tumblr media
IYI PAZARLARINIZ OLSUN BENİM IYI DOSTLARIM.
BU PAZAR EDEBİYAT DİYELİM.
Bu arada Bedri Rahmi Eyüboğlu&Mari Gerekmezyan aşkını üstünķörü geçelim.
  
Bedri Rahmi Eyüboğlu, 1911’de Giresun Görele’de doğdu. Ailesinin beş çocuğundan ikincisiydi. Trabzon Lisesi'nde okudu ve 1929 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'ne (Mimar Sinan Üniversitesi) girdi.
1930 yılında Fransa’ya ağabeyinin yanına gitti. Fransa’da Gauguin, El Greco, Cézanne, Matisse, Braque, Chagall gibi ustaların resimlerinden etkilendi ve onların eserlerini, tekniklerini inceleme fırsatı buldu. Rumen asıllı Eren Eyüboğlu ile tanıştı. Bu arkadaşlık, 1936 tarihinde evlilikle taçlandı.
1940’ların başları. Evli ve yeni çocuk sahibi olmuş olan Bedri Rahmi Eyüboğlu Güzel Sanatlar Akademisi’nde asistanlık yapmaktaydı. O sırada heykel bölümüne misafir bir öğrenci geldi. Esmer bir Ermeni kızı Mari Gerekmezyan.
Mari Gerekmezyan, 1913 Kayseri Talas doğumludur. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde okuyan, daha sonra Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü’ne misafir öğrenci olarak giren sanatçı, ülkemizin ilk kadın heykeltıraşlarından biridir. Bedri Rahmi Eyüboğlu ile tanışması, işte bu şekilde başladı. Gizliden gizliye atölyede buluştular. Sırılsıklam aşık oldu Bedri Rahmi.
Ona Karadutum şiirini yazdıracak, paha biçilmez tablolarını sattıracak kadar büyük, birkaç yılla sınırlı kalacak kadar kısa ve hüzünlü bir aşk
Yasak aşkları sanat ile beslenir. Bu aşkın filizleride; büst, tablo ve şiir gibi sanat eserleri ortaya çıkarır. Mari, aşkını anlatmak için sevdiği adamın; Bedri Rahmi’nin büstünü yapar. Bedri Rahmi de onun aşkına yazdığı şiirler, çizdiği portlerelerle ölümsüzleştirir.
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun, Eren Eyüboğlu ile evli olması, sanat çevreleri tarafından, Mari Gerekmezyan’ın dışlanmasına sebep olur. İstanbul bu büyük aşktan haberdardır.
Mari yaşadığı yasak aşk ve Ermeni oluşu nedeni ile toplumdan dışlanır. Bu fırtınalı yasak aşk kısa sürer. Çünkü Azrail, Mari’nin amansız öldürücü hastalığı tüberkülozun kimliği altında kapıda bekler.
Hastalığıyla cebelleşen kadının ilaçlarını alabilmesi için yardımına Eyüboğlu koşar. O yıllar, savaş sonrası olduğu için ilaç fiyatları çok yüksektir. Almak ise neredeyse imkansızdır. Elinden ne gelirse yapmaya çalışır, paha biçilmez tablolarını yok pahasına satar. Fakat bu çabaların hiçbiri Mari’yi kurtarmaya yetmez.
Aşkı Azrail nihayetlendirir.
Esen Kalın Lütfen
Tabiki aileleriniz ve sevdiklerinizle..
Cihangir Karabey
AŞK BİR EŞKİYANIN HAYATA İTİRAZIDIR..
SUSARSA ÇATIŞMA,KONUŞURSA SAVAŞ.
YAZARSA DESTAN,SEVERSE DEVRİM OLUR.
TUTKİ BEN BİR EŞKİYAYIM !
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
0 notes
cihangir-uzunkaya · 1 month
Text
Tumblr media
Benim olan o yeşil gözlerin,ikna edebilseydi o yalancı sözlerini Aşk'a dair
doğruyu söylemeye..
Gönlümün Bozkırında büyük bir Ateş yakardım senin için.
Ölüme heves edip Giyotine,Darağacına merak salmazdım.
Akşam ne yemek yiyeceğini düşünürdüm en fazla.
Hem biliyormusun Aşçılar Cellat olmaz.
Malesef ki Cellattan da Aşçı olamayacağı gibi artık.
Esen Kalın Lütfen
Cihangir Karabey
0 notes
cihangir-uzunkaya · 1 month
Text
Tumblr media
ADALET YAKIN ZAMANDA ADALETİ DAĞITANLAR DAHİL HERKESE LAZIM OLACAK..!
YARGILAYIN BENİ.
BİR KARAR VERİN AMA.
CİHANGİR KARABEY DELİMİDİR ?
DEĞİLMİDİR DİYE.!
KARAR VEREMEZSENİZ ADALET DAĞITAMAZSINIZ.
BENİM HİÇ FARKETMEZ.
DELİ OLARAK 21 GÜNDE YATARIM.
VELİ OLARAK ÖLENE KADAR YATARIM,
TABİ MÜEBBETLİK BİR SUÇ İŞLEMEDİM SONUÇTA.
SORUŞTURMA AÇILMA AŞAMASİNDA İLK ÖNCE ADLİ TIP A YÖNLENDİRİLİYORUM.
BU ADLİ TIP A YÖNLENDİRİLEN SORUŞTURMA NIN NEDENİNİ BİLMİYORUM İZAHATTA YAPILMADI ZATEN.
BENDE TEBLİGATTAN ÖĞRENİRİM DİYE MERAK ETMEDİM DOĞRUSU.
BAKIN KARARSIZLIK LEHİME İŞLEYEN BİR DURUM.
DELİDİR DESENİZ PAYLAŞTIKLARIMLA TEZAT BİR KONU.
VELİDİR DESENİZ ŞU ZAMANA KADAR Kİ KIRILAN KALEMLERİN HESABI NE OLACAK VEDE BENİM PAYLAŞTIKLARIMIN BÜYÜK BİR KISMI
MEŞRULASTIRILACAK.
BUDA YENİDEN YARGILANMANIN ÖNÜNÜ AÇACAK.
YOK İŞTE SORUŞTURMA AÇMAK İÇİN SANA GİT GEL OLSUN DİYE BİR ART NİYET SÖZ KONUSU İSE..
SAYGI DUYARIM AMA BEN DEREDE BOĞULMAM VE YILMAM.
FARKETMEZ HER GÜN GİDER GELİRİM YERI GELİRSE.
AMA BİR ART NİYETİ AKLIMIN UCUNDAN DAHİ GEÇİRMEK İSTEMİYORUM IYİ NİYETE İSTİNADEN.
BENDEN DAVACI OLAN ŞAHISLARADA ŞUNU HATIRLATMAK İSTERİM.
KAÇ DOSYA OLDUĞU UMURUMDA DEĞİL.
HAKSIZ YÖNLERİM OLDUĞU KAANATİNDEYİM.
BEN BU HATALARIMDAN DOLAYI CEZA TABİKİ ALMALIYIM ÇÜNKÜ ADİL BİR YARGILAMADA CEZA ALMAMAM SÖZ KONUSU DAHİ OLAMAZ.
AMA SİZLERDE SÜTTEN ÇIKMA AKKAŞIK DEĞİLSİNİZ.
HEPİNİZ BENİ MADDİ MANEVİ YARALADINIZ,TEHDİT ETTİNİZ FELAN FİLAN VS.
SİZLERDE CEZA ALACAKSINIZ.!
BU KAÇINILMAZ.
BAKIN BU İŞTEN ACAİP ŞEKİLDE SİYASET KOKUSU ALIYORUM.
HER ZAMANKİ GİBİ.
GEÇEN SENE BANA ZEKA GERİLİĞİ VAR DİYEREKTEN DENETİMLİ MUAYENE YÖNLENDİREN HEYET.
İKİ AY SONRA BENİM AKILLI OLDUĞUMA KANAAT GETİRİP ADLİYEYE İHBARDA BULUNUYOR.
BENİM İÇİN FARKETMEZ DELİ VEYA VELİ OLARAK MÜCADELEMİ SÜRDÜRÜRÜM HEMDE SON NEFESİME KADAR.
GERİ ADIM ATMAM.
BENİM GİBİ TÜRKÇÜNÜN KALEMİNİ NE MADDİYAT SATIN ALABİLİR NEDE MANEVİ HATIR İŞLER.
BANA SEN DİBİ DAHADA FAZLA GÖR DEYİP YERİN DİBİNE SOKMAYA KALKARSANİZ YIPRATMAYA ÇALIŞIRSANIZ.
BEN SİZE BEN BİR MAGMA YA BAKAYIM GELEYİM VEYA ORADA KALAYIM DERİM.
BANA VIZ GELİR TIRIS GİDER.
BEN 5 ADET ZEYTİNE 1 DİLİM EKMEĞE ÖMÜR BOYU FİTİM.
İÇERİDE DIŞARIDA HİÇ FARKETMEZ.
BUNU BİLİYORSUNUZ VE KAFANIZDA ÇELİŞKİ YAŞIYORSUNUZ.
SORUYORSUNUZ KENDİNİZE..
ACABA BU O MU DİYE.!
HAHAHA!
BU SORU SİZİ ŞÜPHEDE BIRAKIYOR VE EZİYETİ SİZE.
BENİM İÇİN HİÇ FARKETMİYOR ÇÜNĶÜ GÖNLÜMÜN ADALETİNİ İŞLETTİĞİMDE HER DSVADAN BERAT ALIYORUM.
BUNU SİZİN İCTEN HESAPTAKİ DOĞRULARINIZLA EŞ DEĞER BİR ŞEY.
BUNUDA İNKAR EDECEK HALİNİZ YOK NİHAYETİNDE.
AMA İŞ MAHMEME AŞAMASINA GELINCE SİZİN HAKLI OLABİLECEĞİNİZ AĞIR BASIYOR.
BEN TÜRK BEYIYIM HİÇ FARKETMEZ CEZAMA RAZIYIM BEDELİ VARSA KATİYEN ÖDENMELI.
PEKİ SİZLERİN DURUMU?
RESMEN ZAVALLIYI OYNUYORSUNUZ.
BU TÜRK BEYİNİN NE YERYÜZÜNDE,
NEDE GÖKYÜZÜNDE VERİLMEYECEK HESABI YOKTUR.
ÇÜNKÜ DAVAYA CİHANGİR KARABEY İN
SER HADDİ KONMUŞTUR.
ESEN KALIN LÜTFEN
CİHANGİR KARABEY
0 notes
cihangir-uzunkaya · 1 month
Text
Tumblr media
IYI PAZARLAR IYI DOSTLARIM.
Bu haftaki Aşk tam anlamı ile Hatay da yaşanan bir Aşk.
Cemil Meriç&Lamia Hanım Aşkı.
Antakyada 1958 yılında bir otel odasının Lobisinde tesadüf sonucu gelişen bir Aşk hikayesi.
Cemil Meriç in gözleri görme yetisini kaybeder ve 1958 de Lamia Hanım ı görmeden sadece muhabbetine istinaden gelişen bir Aşk hikayesi.
Cemil Meriç Aşkı körü körüne yaşamış desek teşbihte hata yapmış olmayız.
Bu Aşkta da malesef vuslat söz konusu değil.
Ayrılık her zamanki gibi görevini kusursuz yapmış.
Okuyalım o zaman "Aydınların aydınlatamadığı halkı,Soytarılar aldatır"
diyen kitap kurdu Aydın Cemil Meriç in
Lamia hanıma Perestiş le(delicesine sevmek) biten mektubunun birini..
Esen Kalın Lütfen Perestişle..
Cihangir Karabey
Çok yorgunum, Beatriçem benim. Asırlara değil, sana seslenmek istiyorum. Şöhretten, ebediyetten bana ne? İstiyorum ki, bütün yazdıklarımı ve bütün yazacaklarımı yalnız sen okuyasın. Ben, bütün ilhamlarım, bütün rüyalarım, bütün vecitlerimle yalnız seni terennüm etmek, şarkılarımı yalnız senin için söylemek istiyorum. Seni tanıdıktan sonra bütün insanlar küçük geliyor bana. Bütün sesleri çirkin buluyorum. Bütün kadınlar tenekeden, tahtadan, topraktanmış gibi geliyor..Perestişle..
(Lamia Hanıma mektuplar)Cemil Meriç
0 notes
cihangir-uzunkaya · 1 month
Text
Tumblr media
Cumartesi sabahına 4 saat kala yine bir yağışlı gecede Hüzzam
makamı kulakta çınlıyor."Dilimi bağlasalar anmasam hiç adını..gözümü dağlasalar görmesem hiç yüzünü..Elimi bağlasalar tutmasam ellerini..Silemezler gönlümden ne aşkını ne seni.."
Viskiden kocaman bir yudum alınıyor,bir sigara yakılıyor TSM nin hüzünlü hüzzam bestesine.
Sonra bu ıssız gece vakti Hilali aramaya başlıyorum gökyüzünde acaba ne yapıyor diye..
Hani gökyüzünde yalnız gezen yıldızlardan bir tanesi Hilal e yeteri kadar yaklaşma cüreti göstermişti.
Baktım gökyüzünü dar çerçevede bana sunan balkonumdan.
Göremedim tabiki..Aslına bakacak olursanız yıldız Hilali çoktan terk etmişti.
Belkide Hilal derdinden, kederinden ya bulutların arasına gizlenmişti veya bu gece mahcubiyet e istinaden gökyüzünden affını istemişti.
Aslında seçeneklerin üçüde boştu.
Bir yerlerde yine birilerine parlıyordu herşeye inat.
Ne yapayım bugün benim Hilal den bana düşeceğini inandığım daha doğrusu kendimi kandırdığım vaziyet buydu.
Avutabiliyor insan bazen kendini,ihtiyaç meselesi kardeşim.
Avuntuya bile mazeret bulmak kolay değil.
İnsanlar ve olaylar üzerinden tamamen realist olduğum için Avustusuna pek müsaade etmem kendime.
Güneşe,aya,yıldıza,buluta,yağmura çatar teselli bulurum ben.
Uzun zamandır insanlara ve kendime çatma gibi bir durumda söz konusu olmuyor artık.
Sıkıldım sanırım..
İnsanlara çatmak bir dert.
İnsanın kendine çatması bin dert.
Yalnız şunu itiraf etmeliyim ki herşeyi oluruna bırakmak ta lüx insan hayatında.
Çoğu zaman Aşka yorumluyorum kendimi.
Sorularımın hepsi "Acaba"ile başlıyor.
Acaba ile başlayan her soru kendi celladın oluyor sonra.
Birde şükür var mevzu bahis olan.
Sağlığından çok onun bu hayatta olduğunu düşünerek şükür ediyorsun.
Soruyorsun kendine sonra;
-Ulan oğlum cepheler açılmış ,restler çekilmiş,mahkemeliksin orospu çocuğu bu neyin şükrüdür piç,sende hiç gurur,şahsiyet,onur,şeref,haysiyet kalmadımı ?diye.
Ve viskiden sağlam bir yudum daha alıyorsun acımasız ve gerçek soruyu yanıtlamadan.
Yüreğin beş parça olmuş oluk oluk kanıyor içine..
Sarıyorsun bir ince fransız.
Sarmalasın seni diye..
Pansuman yapıyor lakin dikiş atmıyor yüreğe.
Başka çare yok "Ben doğan güneşin rabbine sığınırım"
Biliyorum onada çok yük oldum.Bir sığıntı olarak nereye kadar yaşayabilirsin.
Demezmi hem;
Oğlum bir değil iki değil neden bana hergün sığınıyorsun?
Sığındığım yetmiyormuş gibi ne hikmetse son günlerde birde af dileme söz konusu oldu.
Sanki kainatın bütün hatalarını ben yapmışım gibi.
Demezmi hem;
Yeter ulan orospu çocuğu senden gına geldi sikerim senin Aşkınıda senide..
Ben olsam derim.!
Ama benim yaradanım sessiz ve çok anlayışlı.
Onun içindir ki onun resulunün olması tartışma konusu dahi olamaz.!
İstersen 7/24 oruç tut,istersen bir ömür boyu namaz kıl.
Empati yapabilme gücü olmalı insanoğlunun Tanrı ile.
Gözlerin istihareye yattığı zaman görebilmeli iyi niyetin onun duvarlarının rengini.
Renk,cümbüş hepsi bizlere yani insanoğluna..
Eşref-i mahlukat nasıl olundu peki?
Düşüncelerimiz,duygularımız ve yaşantımız dahilinde yol alarak,mahlukların en yücesi Şerefli Mahluk sıfatını alıp,Eşrefi Mahlukat olduk.
Şimdi fevkalade şekilde irtifa kaybediyoruz.
Düşüncelerimiz sığ,duygularımız belirsiz,yaşantımız berbat.21 yüzyılın yaşam standartlarını ele alırsak.
Hem bu kadar Allah yaratmışken kendi aramızda yeryüzünde.
Görmediğin Tanrının varlığı kaç para eder.?sizce değilmi madrabazlar.
Aşkla secde edin hayata.
Kanatlanmamanız elde değil.
Yüreği atanlar reform yapıp,tarih yazarlar..
Aklını kullananlar bugün doyar,yarın doyar öbür gün adamiyetten uzak avcunu yalarlar..
Temeli sağlam olmaz yaşantının..
Akıl kendine yontar.
Yürek eşit taksimat yapar.!
İyi haftasonlarınız olsun iyi ve gerçek dostlarım..
Bu arada Yinede Arsız birşekildede olsa kulaklıktan Aşka istinaden..
"Derelerden,depelerden aştım da geldim..Aşkım sana yürümedim goştum da geldim.."
Sanırım bu Aşka istinaden Cinsel tacizede giriyor biraz😎😉😂
Esen kalın Lütfen
Cihangir Karabey
0 notes
cihangir-uzunkaya · 2 months
Text
Tumblr media
Sakın Kader deme !
Kaderin üstünde bir kader vardır.
Ne yapsalar boş,
Göklerden gelen bir karar vardır.
Gün batsa ne olur,
Geceyi onaran bir mimar vardır.
Yanmışsam;
Külümden yapılan bir hisar vardır.
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır.
Sırların sırrına ermek için sende Anahtar vardır.
Sezai Karakoç
İyi günler iyi ve gerçek dostlarım.
Ramazan ayında Cuma gününüze özel olarak Merhum Sezai Karakoç üstadın bu muhteşem şiirinin bir kısmı ile yüreğinize dokunayım dedim,tamamını okumak istiyorsanız araştırın ve okuyun efendim bu arada şair,yazar ve fikir adamı hakkında üç aşağı beş yukarı fikir edinmiş olursunuz fazladan bilgi göz çıkarmamakla birlikte artı vergiside yoktur.
Ben platonik Aşkı Mona Roza ve şairin aşkını geçmiş bir yazımda kaleme almıştım ve beni etkilemişti.
Tavsiye ederim.
Bu teslimiyet nedir insanoğlunda?
Hayat iyisi ve kötüsü ile ömrümüze bir renk scalası.
Sizce karın tokluğuna razı geliş ile birbirinizin hayatlarını irdeleyip,birbirinizin hayatına gıpta ile bakarak,sorgulamadan,yargılamadan önyargı ve dedikodu ile nereye kadar gidebilirsiniz?
Kendinizi tanımaktan aciz olarak nasıl cüretkar bir şekilde peşin hükümlü olabiliyorsunuz?
Hatalarınızla en son ne zaman yüzleştiniz?
En son ne zaman özür dilediniz?
Hem insanoğlunun yaradılışına aykırı bir durum teslimiyet.
Soruyorum haklı olarak size;
Bu biat kültürü nereden geldi size?
Genel olarak bakıyorum insanlara hep bir paraya,güce tapınma söz konusu olan.
Yalandan razı oluşlar,sahtekar gülümsemeler,samimiyetsiz davranışlar adeta mıh gibi çakılmış benliğinize.
Düşünen insan her zaman için pozitifdir.
Pozitif olmak kaydıyla üretkenliği artar insanoğlunun.
Üreten insan hep daha iyisini yapmaya odaklar kendini,buda insana özgüven aşılar ki bu özgüven insanın benliğinde çığır aşar.
Bu tür insanların adımları daha sağlam ve yenilikçi olur.
Olabilir hayatta atılan bu adımların bazıları fiyasko ile sonuçlanabilir.
Peki hayatta yaşamış olduğumuz bu yanılgılar silsilesi değilmidir bizi zorlu yaşam standartlarına hazırlayan ve yarın hakkında öngörü sahibi olmamızı sağlayan.
Hem şu zamana kadar yaşadığı süre zarfında herşeyiyle tastamam olan kim var.?
Unutmayın!
Kimse 4/4 lük değildir..
Önemli olan 4/4 lük olabilmek için 4/3 lük bir potansiyele ulaşmaktır insanoğlu için esas olan.
Akşam;
"Bugün Allah için ne yaptın" cümlesini kurmayın benliğinize..
Çünkü yaradanın senin orucuna,namazına ihtiyacı yok olmazda.
"Ben bugün Toplum için insanlık adına ne yaptım" diye sorun benliğinize.
Gerçi a veya b şekilde soru sorduğunuzuda sanmıyorum ama benliğinize..sormayı deneyin en azından.
Maksat toplum olarak her ailenin sabah kahvaltısında çocuğuna Ezine peyniri yedirmesi, her evde pastırmanın bulunabilir olması değilmidir.
O zaman yılmak yıkılmak yok.
Birey kendini manevi yönden aşıp ahlak ve prensipleri dahilinde yaşayıp şahsına münhasır bir Tasavvuf içinde olabilirse Toplum olarak reformist bir atılım gerçekleştirebilir.
Aksi takdirde kul Allah ta olur Firavunda..
Köle bildiğiniz köle evvelden beri tapınma içerisinde..
Hemde kıblesi dört bir yana..nereye secde edeceğini şaşırmış durumda.
Esen Kalın Lütfen
Cihangir Karabey
0 notes
cihangir-uzunkaya · 2 months
Text
Tumblr media
Gökmavide vurulan bu Kartal..!
Senin Mevlana yeşili gözlerinden
dem vurmuştur Aşk'a.
Olasılıkdır ki !
Elin Elime değdiği zaman.
Dünyaya Ültimatom verip,
Kainata Manifesto iletme anı'dır..
Türkçüler de Sever..
Türkçüler de Vurulur..!
Cihangir Karabey
0 notes