Tumgik
cninzihni · 5 minutes
Text
İyi Olmanın Formülü ve Maskeli Balo
Bu yazıyı nerede paylaşırım ya da paylaşır mıyım bilmiyorum. Biraz rastgele bir karalama olacak çünkü. Selamsız sabahsız girdiğim, kendime dahi yabancı bir yazı olacak biraz. Palyaço şiirinde de dediği gibi;
Biraz birazdım her şeyden dün biraz sinirlenmiştim mesela yarın bir kadını seveceğim biraz biraz biraz kör oldum bugünlerde
Nasılsın sorusuna en içten gelmeyen "iyiyim"leri sıraladığım zaman dilimindeyim sanırım 25 yıllık sürecin bilincinde olduğum kısmını düşündüğümde. İyiyim ama ne anlamda iyiyim, kime göre iyiyim, nedir iyi olmanın gereklilikleri, var mıdır bir formülü?
Bazen de böyle şeyler takılır işte aklıma. Hoş, bunu okuyorsan biliyorsundur zaten, eğer okuyorsan ya da. Bazen de gidip bir geyiğin neden boynuzlu bir şekilde evrildiğine kafa yormaya çalışabilirim. Şimdi bu aklıma gelince yazıya ara verip gidip araştırdım biraz. 17 milyon yıl öncesine ait bir fosilde bu boynuz yapısının bir örneği bulunmuş. Bulunmuş en eski örneğiymiş daha doğrusu. Ufak ve iki daldan ibaretmiş. Yani bir çift keçi boynuzu gibi bir yerde düşününce. Zaman içinde boyutunun büyümesi ve boynuzların dallanıp budaklanması ortaya çıkmış. Neyse ne anlatıyordum ben? Heh, iyi olmanın gereklilikleri, eğer varsa formülü.. Her şeyi ülkeye yıktığımız bu süreçte tek sorun orada mı emin değilim. Kabul çok sebebi ülkeden kaynaklı. Ekonomi başta olmak üzere bir çok konuda darlanmamızın, rahatsız, huzursuz, uzak hissetmemizin, kendimizden uzaklaşmamızın sebebi bu ülke ve bu konuda bir şey yapmamakta ısrarcı uyuşmuş bir halk ama sadece bunu suçlu göstererek, kendimizi aklayarak iyi olabilsek çoktan olmuştuk diye düşünüyorum. Ben artık sıkıldım bahanelerin arkasına sığınıp farklı maskelerle etrafta gezmekten. Saçma sosyal oyunları oynamak adına olmadığım bir ruh halini yansıtmaya çalışmak çok yorucu bir şey. Bunu belki sen de yapıyorsun, yaptığının ne kadar saçma olduğunu ve karşındakinin de muhtemelen senin gibi hissettiğini bilmene rağmen. Çünkü toplum böyle bir şey, birbirine iyi olduğunu kanıtlamaya çalışan, kanıtlamak istemeyeni öteleyen insan topluluğu. Neticede kim toplumdan soyutlanmak ister, di mi? Özellikle de beraber mutlu görünen bir topluluk olarak bir imaj yansıtıyorken. Sorun içine girip irdelemeye başladığında ortaya çıkıyor ve fark ediyorsun ki toplu bir maskeli balo gibi toplumla bütünleşmek. Bak bu benzetme başlığı bulmama da yardımcı oldu. İyi olmadığını söylemek ayıp bir şeymiş gibi bize çocukluktan beri dayatan ne kadar insan varsa karşıma alıp uzun uzun anlatmak istiyorum bunun ne kadar sorunlu ve toksik bir davranış, düşünce biçimi olduğunu. İyi olmamak da en az iyi olmak kadar normal ve hayatın parçası olarak kabul edilmesi gereken bir şey. İnsanlar iyi olmamanın sonsuz bir olay olduğunu düşünüyor sanırım, o yüzden bu maskeler, bu gerçeği öteleme isteği. Onu kabullendikten sonra karanlığın onu çekip alacağını düşünüyor olsa gerek. İyi olan her şey bu evrenden sökülüp alınacakmış ve asla gelmeyecekmiş gibi. Güzel haber, böyle bir şey yok. Hayatın boyunca iyi olacaksın, kötü olacaksın, bazen hissiz olacaksın ve bunlar hayatının belirli dönemlerinde tekrarlayacak farklı sürelerle. Önemli olan bunların varlığını reddetmeyip, kabul ederek altında yatan sebepleri keşfedebilmek ve gelişebilmek. "Bazen iyi olmamak da iyidir." dediğim zaman salak bir kült lideri gibi görünüyor olabilirim. Belki de salakça bir cümledir bilmiyorum ama şunu biliyorum. İyi olmamayı lanetlemek, gizlemek mutluluğu getirmiyor. O yüzden üstteki cümleyi bir kez daha okumanı istiyorum. Üstüne düşündüğümde biraz da zihnim Mark Manson'ın Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı kitabındaki şu kısımdan arakladı sanırım bu cümleyi özetlemeye çalışırken:
Daha pozitif bir deneyimi arzu etmenin kendisi negatif bir deneyimdir. Ve paradoksal olarak, insanın negatif deneyimini kabul etmesinin kendisi pozitif bir deneyimdir.
O yüzden eğer iyi değilsen, bunu söylemekten çekinmemelisin ve sana dediğimi önce ben yapmalıyım sanırım. Uzun bir süredir taşıdığım bu iyiyim maskesi ağırlık yapıyor çünkü, fazla büküldü sırtımız tüm bu sahtelikte. Biraz yüklerimizi atalım. Bizi yoran insanlarla iletişimi kesmek, kesemiyorsak da mümkün mertebe mesafeli kalarak kendimizi koruyalım ya. Herkesin canı kendine tatlı olmalı biraz, onu koruyup kollamadıktan sonra neden yaşıyoruz neticede? Ortalama 60-70 yıl yaşadığımız bu hayatta, o kadar zamanımıza değmeyecek şeyleri önemseyip, dert edinip kendimize eziyet ediyoruz ki.. Biraz da yapı meselesi sanırım bu, insan bir anda bırakamıyor her şeyi. Daha doğrusu bırakmıyor, bir bağımlılık gibi çünkü bunlar artık insanın vücudunda ve her bağımlılık gibi bırakmaya çalışma süreci acılı, sancılı oluyor. İyi olmanın formülü demiştik yazının başında, epey konuştum yine biliyorum, üzgünüm. Epeydir yazamamıştım böyle, onun karışıklığı sanırım. Merak etme bir şarkı bırakacağım sana yine başlangıca. Sadece bunu sen şu an öğreniyor olacaksın ama şşhh, aramızda. Neyse neyse. İyi olmanın formülü..
İyi olmanın formülü sanırım iyi olmadığını kabul etmek, bunu değiştirmek için ne yapabileceğini düşünmek ve bu doğrultuda hareket etmekten ibaret. Çok kısa bir formül gibi duruyor ama çok sabır isteyen adımlar maalesef ki. Kendine hak ettiğin değeri göstereceğine ve bunu korumak için elinden geleni yapacağına söz vermeni istiyorum tam şu an, burada. Bana değil, kendine vermelisin bu sözü. Unutma, önemli olan sensin! Seni çok tuttum biliyorum. Teşekkür ederim vaktini ayırdığın ve benim gibi bir delinin saçmalarını okuduğun, düşüncelerini benimle paylaştığın için. İyi olduğumuz kadar, iyi olamadığımız günlerin de uğruna, kendine çok dikkat et!
29 notes · View notes
cninzihni · 2 hours
Text
Bu hafta arkadaşımın yanına gidecektim güya, kıyafet şeysinde yardım edecekti, haftanın bittiğini az önce fark ettim.. Aynen böyle bir tempo işte
9 notes · View notes
cninzihni · 3 hours
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
THE GOOD PLACE 4.09 | The Answer
5K notes · View notes
cninzihni · 9 hours
Note
Psikolojik gerilim türünde film öneri alabilir miyimmmm varsa tabii 🥺
Shutter Island gibi bir şey istiyorsun sanırım. Düşüneyim, editleyeceğim Buried güzel bir gerilim deneyimi sunabilir, Ryan Reynolds oynuyordu yanlış hatırlamıyorsam. Memento olabilir, çok bilindik ama. Unbreakable-Split-Glass üçlemesi olabilir. Seven/Se7en da olabilir tabii. Şu an aklıma başka bir şey gelmiyor maalesef, gelirse şeaparım.
1 note · View note
cninzihni · 11 hours
Text
Hazır yedeği de almışken aslında olabilir
Burası da dahil her şeye ara veresim var
33 notes · View notes
cninzihni · 1 day
Text
Burası da dahil her şeye ara veresim var
33 notes · View notes
cninzihni · 1 day
Text
Elimden gelse bütün çocukların sevgi ihtiyaçlarını karşılamak isterdim, çünkü en çok onlar hak ediyor
33 notes · View notes
cninzihni · 1 day
Text
Tumblr media
So it turns out it’s quite hard to come up with something original to say about love, but I’ve had a go.
Love is awful. It’s painful. Frightening. It makes you doubt yourself, judge yourself, and distance yourself from the other people in your life. Makes you selfish, makes you creepy, and makes you obsessed with your hair. Makes you cruel. Makes you say and do things you never thought you would do. It’s all any of us want and it’s hell when we get there. So it’s no wonder it’s something we don’t want to do on our own.
-Hot Priest (Fleabag)
31 notes · View notes
cninzihni · 2 days
Text
22 notes · View notes
cninzihni · 2 days
Text
link link link
22 notes · View notes
cninzihni · 2 days
Text
Orijinal burçak çok başka bir şey ya, çayla müthiş giden bir olay, tuzlular tırt maalesef
Çizi zeytinyağlı ve kekikli cok güzel değil mi , neden kimse sevmiyor tek ben seviyorum çevremde. Sizde seviyosunuz dimi
25 notes · View notes
cninzihni · 2 days
Text
Bence gayet güzel tadı var, hanımellerin tuzlu bisküvisi de güzel ama burçak çok boğuyo mesela (tuzlu olanın ikisi de)
Çizi zeytinyağlı ve kekikli cok güzel değil mi , neden kimse sevmiyor tek ben seviyorum çevremde. Sizde seviyosunuz dimi
25 notes · View notes
cninzihni · 2 days
Text
uykum da yok odağım da, 10/10 gece
11 notes · View notes
cninzihni · 2 days
Text
Fazla konfor alanıma sıkıştırdım sanırım kendimi. Gelişemiyorum, üretemiyorum, isteğim de yok, ruhen bir enerjim de. Yatsam sıkılıyorum, film-dizi izlesem sıkılıyorum, çalışsam sıkılıyorum. Bazen bir şeyler izlerken arkada müzik dinlemek istiyorum. İnsanlarla konuşurken şarkılarımı dinlemeye devam etmek ama onları da anlayabilmek istiyorum. İçim sıkılıyor, geçmeyen türden. Gecenin bi' yarısı soğuk havayı derin nefeslerle almanın dahi yetersiz kaldığı bir sıkkınlık, bıkkınlık, daralmışlık. Tüm evreni göğsüme oturtmuşum da öyle kalacakmış gibi bir baskı.
Yaşıyor muyum? Yaşamak istiyor muyum? Varlığımı hak ediyor muyum? Bilmiyorum açıkçası. Hiçbir şey yapmamanın ve her şeyle uğraşmanın yorgunluğu var üstümde, bu kadar.
90 notes · View notes
cninzihni · 2 days
Text
Tumblr media
hafızw sildirme operasyonu var mı bi tane alıyım
24 notes · View notes
cninzihni · 2 days
Text
WHY IS THE RUM GONE?!?!?!
Tumblr media
197 notes · View notes
cninzihni · 2 days
Text
bir yedek daha alalım bakalım, 4 ay olmuş son yedekten bu yana
8 notes · View notes