cokcatlakca

[cokcatlakca]

seninle, denize karşı kurulan rakı sofrasında karşılıklı kadeh kaldırarak hayal kurmak. söyleyeceklerim bu kadar.

[cokcatlakca]

Gelecek diye bir şey yok.

Gelmeyecek olan ne varsa, onu sevdik biz..

- 10 Kasım 193∞

[cokcatlakca]

[cokcatlakca]

[cokcatlakca]

[cokcatlakca]

[cokcatlakca]

Senden önce dağların zirvesine göz koyuyordum, senden sonda şu küçük duvarı aşamadım.

[cokcatlakca]

[cokcatlakca]

[cokcatlakca]

[cokcatlakca]

Bana uzak uzak durma, bütün kemiklerim ağrıyor.

[cokcatlakca]

[cokcatlakca]

Moralim bozukken bir şeyler daha olup, moralim daha çok sikilmek zorunda mı?

[cokcatlakca]

Bende sana ait ne varsa avuçlarına bıraktım. Sonra bir gün geldi, onları teker teker attığın yerlerden topladım.

(via bayanmechul)

[cokcatlakca]

Oluru kadar, olduramadık.

[cokcatlakca]

[cokcatlakca]