Tumgik
eylences-blog · 9 months
Text
SONUNDA DELDİRDİM 8. BÖLÜM SON (Hakan 32 Y., İzmir)
Gece bir ara uyandım yarım yamalak. Alper uyanmış ve üstüme uzanmıştı biraz. Çok hafifçe, yumuşakça göğsümü, meme uçlarımı öpüyordu. Beni uyandırmak istemiyor gibiydi. Siki sertleşmiş, sikinin kafası baldırlarıma sürtünüyordu. Uyanırsam şimdi bir daha alamam diye düşündüm ve ses etmedim hiç. Ne yapacağını da merak ediyordum biraz. Yavaş yavaş öperken eli de dizlerimden kasıklarıma doğru gitti. Bir ara başı göbeğime inerken eli de sikime gitmişti. Parmaklarının ucuyla okşadı kalkmaya başlayan sikimi. Dönüp bana baktı uyuyor muyum diye. Hiç belli etmedim ben de. Heyecanlanmıştım iyice. Dilini sikimin kafasına değdirdi. Sikim iyice sertleşmeye başlarken öpüyordu o da. Bana baktı yine. Sonra sikimin kafasını dudaklarının arasına aldı. Biraz emip çıkardı. O sessizlikte dudaklarını yalamasının sesi gelmişti. Çok zor tutuyordum kendimi ama belli etmedim yine.
Anlaşılan bazı şeyleri denemek istiyordu Alper. Bana baktı yine. Kısık gözlerimle onu izliyordum. Yavaşça ağzına aldı yine. Oldukça acemiydi ve dişleri değiyordu yaparken. Ancak kalın yarağım dudaklarını zorlaya zorlaya ağzına girmeye başlayınca dişleri değmedi. Yavaş yavaş emiyordu sikimi. İyice ıslanınca çıkartıp sıvazladı biraz. Beklemediğim bir anda yapmıştı bunu. Sertçe sıvazlayınca tutamadım kendimi ve inledim zevkle. Ohhh, harika yapmıştı o hareketi. Alper hafif sitemli bir sesle, "Yaa abi uyusana sen, niye uyandın?" diyerek elini çekti sikimden. Sarıldı bana. Elleri göğsümde ve kasıklarımdaydı.
Ben de, "Mmmm sen bana böyle şeyler yaparsan uyanırım ama Alper!" dedim. Okşadı sikimi yine. Bana biraz daha sarılıp, "Yaa off uyandım ben. Kaç dakikadır yatıyorum öyle!" derken sikini bastırdı bacağıma. Sonra da, "Merak ettim biraz işte seninkini yalamak nasıl diye!" dedi. Elleri her yerimde dolaşıp boynumu yanağımı öperken yan döndürdü beni. Taş gibi sikini yaslamıştı bile götümün arasına. Sürtünürken benimkini de okşuyordu. "Alper yarın yaparız, uyu hadi!" dediğimde, "Çok güzel bu. Bu kadar zevkliymiş ya bunu sokmak oraya. Biraz yapalım hadi noolur, uyurum sonra söz!" derken deliğime getirmişti bile sikinin kafasını. Hiç ses edecek halim kalmamıştı artık. Çok yavaşça geçirdi içime. Bana iyice sarılıp kendine çekerken köküne kadar soktu sikini. "Ohhhhhhh!" diye ikimiz de inledik o an.
Sikmeye başlamıştı bile beni hiç beklemeden. Yavaş yavaş kafasına kadar çekip gömüyordu her seferinde. "Ohhh canım abim, seninle herşeyi yapmak istiyorum ben. Sen çok farklısın. Nasıl, canın acımıyor di mi şimdi? Güzel di mi? Bırakayım mı?" derken hızlanmaya başlamıştı ve götüme sokup çıkardıkça taşakları da vuruyordu. Sikiş sesleri inlemelerimize karışmıştı yine. Bir bacağını üstüme atıp devam etti. Ben de, "Ohhh Alper hayır durma sakın. Çok güzel evet. Herşeyi yapacağız seninle. Ohhhh devam et harika böyle. Tam bir erkek oldun bak. Ne güzel yapıyorsun!" diye inlemeye başlamıştım. Sikinin kafası içimde sürtündükçe ve eli sikimi okşadıkça tarifi zor bir zevk alıyordum. Göğsü iyice yapışmıştı sırtıma. Çekti beni kendine sertçe. Hızlı hızlı, götüme kökleye kökleye sokup çıkarmaya başladı hiç konuşmadan. Sadece inliyorduk o an zevkten. "Iıhhh tutmayacam kendimi bu sefer hiç abii. Ohhhhh çok güzel..." diye sımsıkı sarıldı birden ve sertçe kökleyip boşalmaya başladı içime. Dimdikti sikim o an. Bekledi içimde. Siki bu sefer çabuk inmişti içimde. Bu aygırın bile bir limiti vardı demek.
Sikini çıkartıp yatarken ben de sırt üstü döndüm. Dimdik sikime baktı. Loş ışıkta sırıttığı belli oluyordu. "Yaa sen böyle mi kalacaksın ama?" deyip sokuldu biraz ve okşadı. Avucunun içine almış sanki hepsini hissetmek istiyor gibi sıkıp kavramıştı. Hızlı hızlı sıvazlamaya başladığında kıvranmaya başladım. "Ohhh hadi devam et az kaldı zaten Alper. Boşalt hadi beni de!" deyince bana baktı. "Hoşuna gidiyor mu gerçekten? Yaa daha iyisini de yaparım senin için. Ne olacak ki!" deyip birden başı eğildi ve sikimin kafasını ağzına aldı. Ohhhhh, ağzı çok güzeldi. Onun o güzel dudaklarını sikimde hissetmek için biraz fazla ileri gitmiştim. Sikimin kafası dudaklarının arasındayken dilini değdirdi. Gözlerimi kapatıp gelen zevk dalgasına bıraktım kendimi. Emiyordu kafasını öper gibi ve sokmuştu ağzının içine. Belimi oynattım biraz daha sokmak ister gibi. Yavaşça kaydı ağzının içine. Dişleri değdi. Çıkartmadı ağzından ve emdi yine kafasını ağzını şapırdatarak. Ohhh, evet çok güzeldi bu. Hızlandıkça benim de nefes alışverişim hızlandı. Tam boşalmama yakın çekti ağzından ve sıvazlamaya başladı yine. Bir anda boşladım elinin içinde. Göğsüme fışkırmıştı döllerim. Alper okşadı biraz daha sırıtıp. Elini göğsüme silerken iğrenmiş gibi sesler çıkartıyordu kıkırdayarak. Sonra külotumla sildi göğsümü hafifçe ve "İyi geceler abicim, sağol!" deyip bana sarılıp uyudu. Bir sigara içmeyi istiyordum aslında, ama bu haldeyken de onu uyandırmak istemedim.
Çok güzel bir uyku sonrası ertesi sabah uyandım. Odanın kapısı açıktı ve içeriden sesler geliyordu. Offf, götüm fena acıyordu doğrusu. Bütün oda ter ve sikiş kokuyordu. Bacaklarımın arasında kurumuştu Alper'in dölleri. Yatak da fena batmıştı doğrusu. Bunun içinde uyuduğuma inanamıyordum. Tam o sırada Alper girdi odaya. Üstünde boxer ve kolsuz tişört vardı sadece. "Günaydın!" derken gülümsüyordu çok sıcak bir şekilde. "Abi sen banyo alırsın herhalde. Ben de şu çarşafları falan değiştireyim yaa. Kahvaltı hazır sayılır. Senin sevdiğin börekten aldım. Kalk hadi yaa!" dedi. Telefonu alıp baktım birşey demeden. Sabah 10 olmuştu. "Off, amma uyumuşum ya. Sen yeni mi kalktın Alper?" derken toparlandım biraz. 1 saat kadar olmuş o kalkalı. Çırılçıplak kalkıp doğrulurken götümde acı hissedince yüzüm buruştu biraz. Kimbilir ne hale getirmişti arkamı serseri. Kalktığımda bana bir garip bakıyordu. Gözü götümdeydi aslında. Banyoya girip uzun uzun yıkandım. Sıcak su ile masaj yaptım deliğime. Korktuğum kadar dağılmamıştı. İyi toparlamıştım yine de.
Odaya geldiğimde Alper her yeri temizlemiş, camları açmıştı havalansın diye. Bugün Cumartesi idi ve tatildi. Eşofman ve tişört giydim ben de. Bugün için niyetim Emre ile görüşmekti aslında, ama Alper de artık bir dersi fazlasıyla hak ediyordu. Küçük yuvarlak götüne girmeyi çok istiyordum. Mutfakta kahvaltı yaparken keyfi yerindeydi doğrusu. Kahvaltıda dün olanları konuştuk biraz. Sert olduğu için özür diledi yarım ağızla. Daha da sert olmak istemişmiş de tutmuş kendini aslında. Benim de hoşuma gittiğini anlayınca bırakmış artık son anlarda. "Gayet iyiydin!" dedim. Çıtkırıldım bir kız sikmiyordu sonuçta. Kahvaltı bitince Alper masayı toparlıyordu. Gerçekten de en ufak bir değişim yoktu davranışlarında. Yalnız siki kalkmıştı ve boxer külottan çok belli oluyordu. Gülüp takıldım ona biraz, bu ne hal diye.
Ben: "Giyinmeyecek misin oğlum sen? Biri gelir falan böyle mi açacaksın kapıyı? Şuna bak ayı gibi kaldırmışsın yine. Cumartesi de olsa biri gelebilir yani!"
Alper: "Yaa abi hiç giyinmeyim dedim. Zaten soyunacağım yine di mi, hehe. Sen niye giyindin ki yaa? Yapmaz mıyız yine? Fazla mı oldu ki yaa? Sabah çıkıp o Jelden de aldım hem!"
Ben: "Lan oğlum rahat dur iki dakika. Yeni kalktık daha. Şu maillere falan bak bir bakalım. Bir şirket Pazartesi için randevu verecekti. Gelmiş olması lazım. Hem markete de gitmemiz lazım. Hadi sen iki kahve yap da salona getir!"
Alper: "Offf tamam tamam peki bakarım şimdi. Sonra yaparız ama değil mi?"
Doymuyordu resmen. Çok iyi anlıyordum ama onu. Onun yaşında ben de azgındım böyle. Sikini sokacak bir yer bulmuştu sonunda ve bırakmak istemiyordu doğal olarak. Yaşadıklarından sonra bu onun için de büyük bir şeydi aslında ama garipsememişti hiç.
Salona gidip etrafa baktım biraz. Odayı havalandırmış ve masaları silmişti sabah yine. Beni evire çevire sikmiş olsa da sorumluluğunu yine bilmesi çok hoşuma gitmişti. Kahveyi getirip masama koydu. Kendi masasına geçip maillere baktı. Birkaç birşey sordu. Dışarı seyrediyordum ben de kahvemi içip. Akşamüstü markete gidip sonra Alper'le bir yere oturup kafayı çekmek istiyordum bu gece. Birden arkamda hissettim onu. Bütün işlerin bittiğini söylerken yanımdan belime sarılmış ve götüme bastırıyordu sikini. "Pazartesi için toplantı tamam abi. Sabah davan var, sonra da gelen giden yok hiç. Hmmm, yağmur başlamış. Hiç çıkmayalım bence dışarı yaa bugün. Ben giderim markete. Ama sonra da gitsem olur di mi?" dedi. Bastırırken nefesini boynumda hissettim. Eli belimden yukarı çıkmıştı. Yastığa sürtünür gibi bastırıyordu baldırlarıma, götüme.
"Alper bir kahve içseydim bari, ne yapıyorsun?" diye itiraz eder gibi olduğumda eli sikime gitti ve okşamaya başladı hemen. "İçersin sonra yine. En güzelini yaparım sana. Gider alır gelirim bile. Hadi yapalım işte!" diyerek fincanı aldı elimden ve masaya koydu. Eli tişörtümün içine girip okşarken eşofmanımın içine soktu sonra. Sımsıkı kavramıştı sikimi. Eşofmanımı sıyırıyordu. Eşofmanım sıyrılığında sikinin sımsıcak kafasını hissettim götümde. Sürtünmeye başlamıştı. "Bari odaya gidelim, burada rahat olmaz Alper. Hem biri görür pencereden..." dedim. Bastırmıştı arasına iyice sikimi sıvazlıyordu aynı hızda. "Yaa bir şey olmaz, görmez kimse. Hadi sen dom... eğil şuraya, hadi abi. Off, ne biçim kaldırmışsın sen de. İstiyorsun işte. Hadi eğil!" dedi. Çevirip masaya domalttı beni birden belimden çekip. Masanın üstünde yeni aldığını söylediği Jeli de görmüştüm. Gayet kararlı ve inatçıydı götümü sikmek için.
Ellerim masanın üstündeyken eşofmanımı dizime kadar sıyırdı. Üstüme eğildiğinde tişörtünü de çıkarmış çırılçıplak kalmıştı. Benim de tişörtümü çıkardı hızla. Göğsü sırtıma yapışmış, omuzlarımı, ensemi öpüyordu. Başımı çevirdi azgınca ve dudaklarımı ısırır gibi öpmeye başladı. İkimizden inlemeler yükselmeye başladı yavaş yavaş. Herşeyi düşünürdüm de Alper'in beni çalışma masamın üstünde çatır çatır sikmek isteyeceğini düşünemezdim. Eli sırtımdan götüme indi ve zorlanarak da olsa ayrıldı benden. Götümü okşarken sürdüğü Jeli hissettim. "Off abi ne biçim olmuş burası. Dayan ama biraz yaa. Yaparım daha. Ohhh, çok güzel. Ohhhhhh, canım abimmm!" deyip dayadığı gibi sokmuş ve köklemişti beklemeden. Başım yukarı kalktı bir anda ve acıyla inledim. "Ahhhhhh yavaş olsana be amına kodumun çocuğu, ne biçim sokuyorsun öyle hayvan gibi!" dedim. Elini başıma götürüp bastırdı masaya doğru. Bir eliyle de kolumu tutmuş ve beklemeden pompalamaya başlamıştı hızlı hızlı. "Ne oldu, acıdı mı çok? Ohhhhh, alışamadın mı benim yarrağa halen? Ohhh ne güzel aldın ama var yaa!" deyip hızlı hızlı sikiyordu. Sanki elinden almak isteyen varmış gibi beni kendine çekip çekip sokuyordu içime kökleye kökleye.
İçimde bastırdıkça başım yukarı kalkıyordu. Alper sanki inadına yapıyormuş gibi saplar gibi köklüyordu her seferinde. Onun bu azgın haline ayak uyduramıyordum artık. Belim ağırmaya başlamıştı. Elini sikime de atmış okşuyordu sikerken. Yorulmaya başladığımda birden beni çekti belimden. "Ohhh çok güzel, yoruldun mu hemen abi yaa? Ohhh, gel hadi otur sen o zaman!" diyerek koltuğa oturup beni çekti üstüne. Bacaklarını iyice açmıştı. İnanamıyordum bu yaptıklarına. pørnøcular gibi olmuştu tecrübesiz Alper. Arkam dönük halde çekiştirdi beni ve oturttu yarrağının üstüne. Belimden çekip yapıştırdığı gibi sokmuştu köküne kadar. Oturup kalkıyordum şimdi üstünde. İçimden (Ulen Alper seni öyle bir sikeceğim ki 3 gün oturamayacaksın götünün üstüne!) diye geçiriyordum o sırada. Belime sarılıp çekti kendine hepsini sokmuşken. Sikinin kafasının titrediğini bile hissediyordum içimde. Sırtım yapışmıştı göğsüne iyice.
Boynumu öpüp göğüslerimi okşarken eli sikime gitti. "Ohhh, hadi abi aynı anda boşalalım. Çok yaklaştım ben!" deyip sikimi sıvazlamaya başlayınca az önceki gerginliğim gitti hemen. Gevşettim deliğimi iyice. Yerden güç alıp oturup kalkmaya başladım azgın oğlanın sikine. Başımı çevirip dudaklarımı öperken o da belini oynatmaya başladı. Koltuk taşıyamıyordu ikimizi de. Oynuyordu sürekli tekerleklerin üstünde. İnlemeye başladık ikimiz de. Sikimi sıktı birden ve içime döllerini akıtırken sıvazlayınca ben de dayanamadım. Oluk oluk boşalıyordum yere.
Öylece kaldık bir süre. "Ohhhh abi çok güzeldi yine yaa. Offf, kızmadın di mi bana çok? Dayanamadım yaa!" dedi. Cevap bile veremeyecek durumdaydım. Sikinin kafası nabız gibi atıyordu içimde. Yavaşça doğrulup çıkardım içimden. Çok acımamıştı canım aslında. Tuvalete gittim ve temizledim içimi. Alper yatak odasına getirmişti elbiselerimi. O da giyinmişti ve salonu temizlemişti. Markete gideceğini, neler lazım olduğunu soruyordu. Onu artık kesinkes gerekirse zorla sikecektim. O yüzden sinirlendiğimi belli etmedim. Alacağı birkaç şeyi söyledim. Enerji içeceği de sipariş etmiştim birkaç kutu. Ne istersem itiraz edemeyecek hale gelmesini istiyordum.
O marketteyken ben de oturma odasına geçip birşeyler izlemeye başladım. Geldiğinde aldıklarını yerleştirdi önce. Oturma odasına girdiğinde bana baktı, ama rahatlamıştı belli ki artık. "Ne izliyorsun abi?" diye sordu. "Dışarı çıkalım da kafaları çekelim bu akşam, hadi Alper yaa!" dedim. Evde de çekebilir mişiz kafaları, rakı da varmış, balkonda mangal bile yakabilirmiş, ne gerek varmış çıkmamıza gibi itiraz etmeye kalktığında sesimi biraz sertleştirdim. "Tamam abi üstümü değiştireyim o zaman ben de..." diye birşey geveledi. O giyindikten sonra biraz daha oturduk. Rakıya başlamak için erken bir saatti halen. Ama bir bira içeyim dedim. Bana bir bira getirmesini söyledim. O sevdiği içecekten de aldığımı söylerken gayet normaldi sesim. Bilmiyordu halen ve normal bir enerji içeceği sanıyordu içtiği ufak kutuyu. "Yaa abii sağol almışsın da, ufacık bu yaa!" derken sırıtıyordu bana. Ben 2 bira içerken o da 2 enerji içeceğini votkayla karıştırmıştı. Bir iki saat daha oturduk. Alper gelip gelip bana dokunmaya başlamıştı. Kot pantolonunun önünden de belli oluyordu zaten ne halde olduğu. "Hadi çıkalım artık. Güneş batıyor, saati geldi!" dediğimde her an üstüme çıkacak gibiydi. İtiraz eder gibi homurdandı biraz, ama birşey de diyemedi.
Ofisimizin etrafı zaten restoran doluydu. Daha önce de gittiğim güzel bir yere oturduk. Alper hayatında ilk defa böyle lüx bir restorana geliyordu. Balıktan ziyade kebap sorsa da ben yönlendirdim onu. Nefis mezeleri götürürken rakıya da fazlasıyla yüz veriyorduk. Yanımız boştu. Alper iki dubleyi götürdüğünde kafası güzel olmuştu bile. Şapşal şapşal sırıtıp bıcır bıcır konuşuyordu durmadan. Bir ara bir kızla konuşmaya başladığını da söyledi bana.
Ben: "İyi işte oğlum konuş, görüş kızlarla. Ben her zaman yanında olmam. Alışma çok böyle bana. Bana bunları yaptıysan kıza neler yaparsın kimbilir!"
Alper: "Yaa abicim tamam da, kızın da nazı, derdi bitmiyor ki. Geçen hafta buluşalım dedik. Amına kodumun karısı sanki bir bira içelim dememişim de sabaha kadar götünü sikeyim demişim gibi baktı yaa. Hem bence gayet güzel yani seninle olmak da."
Ben: "Oğlum tamam güzel de, artık senin bir kız da bulman lazım. Bir de onun tadına bak bakalım. Sıkmana gerek yok kendini hiç. Canın ne istiyorsa öyle devam edersin sonra."
Alper: "Yaa canım her şeyi yapmak istiyor benim abi yaa. Hem öyle ha deyince de olmuyor ki. Buradaki kızlar bizim oradan çok değişik. Çok havalı hepsi orospuların, hehehe..."
Ben: "Ayarlarım ben sana bir gece. İster misin ayarlayalım iki orospu? Biri sana biri bana, ha?"
Alper: "Offf, tabii isterim abi yaa! Küçükken olanlardan sonra hep merak ediyordum yapabilir miyim artık diye..."
Ben: "Neden yapamayacaksın oğlum? Beni ne biçim yaptın ya işte!"
Birden kendi açmıştı o konuyu. Tam o sırada balıklarımız da gelince sustuk. Alper biraz yedi. Sonra rakısından sağlam bir yudum aldı. Gözleri bir an sigaraya kaydı. Elini uzatacak gibi olduysa durdu. İyice durgunlaşmıştı o an. "Al hadi, al yak bir tane istiyorsan. İçiyor muydun ki sen? Hiç anlamadım bile puşt!" diye gülümsediğimde o da güldü bana hafifçe. "Çok nadiren yaa. Bazen düşününce işte..." gibi birşeyler gevelerken alıp yaktı bir sigara. "Hayat zordu o zaman abi yaa. Çok kötüydü..." diye başladı anlatmaya birden. Ailesinden kopunca orada burada yaşamaya başlamış. Parklarda yattığı bile çok olmuş. Eşref Dayı onu bulduğunda tam sınırdaymış o günlerde. Baliye başlayıp cebinde bıçak taşıdığını anlatırken bana pek bakmıyordu. Bir kasabada tanıdığı birinin yanına vermiş Alperi Dayı. Onun da pek anlatmadığı bilmediğin ayrıntılardı anlattığı. O yaşta içinde anlam veremediği birşey olduğunu anlatıyordu durgun bir şekilde. Ona iyi davranan insanlara hemen içinin ısındığını. Hiç görmediği sevgiyi görünce onun da onları çok sevdiğini anlatmaya başlamıştı.
"Tam bir salaktım ama yaa. Kaldığım yerde işçiler falan vardı. Soyunur donla falan dolaşır birbirlerine el şakaları yaparlardı. Ben de siklerine bakardım o yaşta. Nedendir bilmiyorum ama ilginç geliyordu işte. Ama salaktım işte yaa. Bilmiyordum ki benim bakışlarımı anlayabileceklerini. Sonra bir tanesi bir gün kıstırdı beni kimse yokken işte..." deyip durdu tekrar anlatırken. Bir sigara daha yakıp rakısını içti. İşçilerin kaldığı odada sıkıştırıp okşamaya başlamış bunu. "Elimi tutup sikine götürdüğünde çok korkmuştum. Küfür edip sikeceğini söylüyordu beni. Sarhoştu, ağlayıp sızlanmamı dinlemiyordu bile. Soymaya çalışırken birileri geldi odaya. Adamı hafif tartaklarlarken beni dövdüler. Sonra da oranın sahibi bir çobana emanet etti beni işte başından savmak için..." diyerek sigarasını söndürüp rakıyı içti. Bana baktı. Gözlerim ondaydı. Çok ilgimi çekmişti anlattıkları ama acımıştım da ona.
Hızlıca anlattı sonra olanları. Çobanın zaten haberi varmış o gün olanlardan. Dağda bayırda dolaşırken iyi davranıyormuş önce. Barınakta yatarken okşamaya başlamış. Sonrasını anlatırken sesi kısılmıştı biraz. Ama anladığım kadarıyla çoban onu yatakta resmen kıvama getirmişti ve o zamanlar 16 yaşında olan Alper'in de hoşuna gitmiş başta bu okşamaları. Sikmeye başladığında ise ağlamaya başlamış. İtiraz edemiyormuş ona hiç. 5 ay kadar kalmış onun yanında. Başka çobanlar da sikmek için gelmeye başlayınca kaçmış oradan bir gece. Tüm gece kasabaya kadar yürümüş ve Şeref Dayının bir tanıdığına gitmiş.
Susup anlattıklarını bitirince kaldık biraz öylece. Durgunlaşmıştı iyice. İşi şakaya vurdum. "Onlardan öğrenip sen de beni yaptın len işte. Olmuş artık Alper siktir et. Dayı zaten onların cezasını fazlasıyla kesiyordur!" dediğimde sırıttı. "Analarını sikti öğrenince. Üç kişi sikmiş o ilk çobanı. Dayaktan geberttiler hepsini. Ama Dayı esas o ilk adama çok bozuldu abi. Ona emanet etmişti beni çünkü. Sanırım onunla uğraşıyor şimdi..." dedi.
Sonra konuyu değiştirdim ben ustaca, karı kıza getirdim yine. Kafalarımız güzelleştikçe olayı da sulandırdık. "Sen de sikseydin ya onları. O yaşta bile sikerdin sen bence!" falan derken gülüştük iyice. Meyvelerle beraber son rakımızı da içip kalktık. Bir ara utana sıkıla biraz, "Aslında zevk aldım ben abi sanırım biraz. Yani ne bileyim yaa. O çobanın okşamaları hoşuma gidiyordu işte. İyi de davranıyordu bana başlarda. Ama sonra sikmeye başlayınca değişti biraz yani. Off yaa, ben bir iki kere boşaldım bu şey yaparken, sonra herşey kötü oldu işte!" diye konuyu bitirdiğinde bir büyük rakının dibini görmüştük ikimiz. Benimle takıla takıla Alper de sıkı içmeye başlamıştı doğrusu.
Şakaya vurdum ben de biraz yine. Geçmişe saplanmaması gerektiğini anlattım sonra. Neşelenmişti çıktığımızda yine. "Offf abi çok fena kalktı benimki yaa. Ne oldu böyle anlamadım. Eve gidelim artık hadi yaa!" derken sırıtıyordu piç piç. "Bir dur be oğlum, kaçıyor sanki töbe töbee. Gel bakalım hadi, eğlence bitmedi henüz daha. Kırk yılın başı bir dışarı çıkmışız amına koyayım!" dedim ve söylenmesine aldırmayıp tanıdık bir bara gittik. Normalde iki sapı almayacak bir yerdi, ama sahibini tanıyordum. Bir alacak davasında yardımcı olmuştum daha önce. İçeri girdiğimizde Alper'in aklı çıktı. Son derece sexy kızlar, üstlerinde kısacık dar elbiselerle etrafta dolaşıyordu. Bana bakıp bakıp sırıtıyordu piç. "Bana bakma, kızların peşinde koş bakalım hadi, ama abartma ha sakın. Konuş biraz ısrar etmeden. Vereceği varsa verir zaten. Yanında sapı olmasın çok dikkat et. Büyük arıza çıkar!" diye akıl verdim ona.
Bir ara kalkıp bara gitti içecek almaya. Biraz geç geldiğinde gülerek iki ayrı kıza yazdığını, ama kibarca siktir yediğini anlattı viskimi uzatırken. Genç bir delikanlıya baktı bir ara. Sırıttı ve bana bakarken eli sikindeydi. İyice sertleşmişti. "Off abi yaa, kızlar neyse de şu herife de kayarım ben, hehehe!" derken kahkahayı patlattım ben de. Çıktık oradan başımız belaya girmeden.
İyice kafayı bulmuştu ve tam da istediğim gibi son derece azmıştı Alper. Ben de farklı durumda değildim aslında. Bana anlattıkları düşündüğümden çok farklıydı. Zaten yaptıkları da doğruluyordu bunu. Kendini parmaklaması, ben parmaklarken zevkle inlemesi, beni sikerken bile sikime yapışması falan gösteriyordu pek çok şeyi. Sadece kafası karışıktı o kadar. Bir çorbacıya girdik. Şırdan da bulunca Alper'in keyfi iyice yerine geldi. Teşekkür ediyordu bana bu gece için. Sonra da, "Artık gidiyoruz ama eve, di mi?" deyip deyip durdu.
Apartmana girdiğimizde eli götümde dolaşmaya başlamıştı bile. Tam kapıyı açarken yanımdan sokulup götümü avuçladı. Sonra da birden sikime götürdü elini sıkıp bıraktı sırıtarak. İçeri girdiğimizde yatıp uyamaya gidecekmişim gibi yaptım. Odama girip soyundum. Üstümde külotla mutfağa girdiğimde Alper yanıma gelmişti bile. Onun da sadece külot vardı üstünde ve sarılmıştı arkamdan hemen. Taş gibi sikini bastırıyordu istekle. "Hadi yaa, burada yapalım yani. Hadi gidelim artık abi. Off çok istiyorum, hadi noolur!" derken buzdolabından kalan enerji içeceğini açtım ve dikip içtim ben de. Ona doğru döndüm sonra. Birden sarıldım sonra ona ve dudaklarını büyük bir şehvetle, azmış bir şekilde öpmeye başladım. Anında saldırdı o da bana sanki. Yapışıktık birbirimize o an. Siklerimiz taş gibi olmuş sürtünüyordu birbirine. Konuşmak istiyorduk ama dudaklarımızı ayıramıyorduk birbirimizden. Sürüklenir gibi çıktık mutfaktan. Külotunu indirip götünü okşadım ve sikini sikime yapıştırdım sürterken. O da aynısını bana yapıyordu. O şekilde duvara çarptık. Sırtı duvara dayandığında ben önündeydim. Bir an ayrıldık ve birbirimize baktık.
Alper'in odası o an en yakınıydı. Odaya girip yatağa devrildiğimizde üstüne çıktım. Külotlardan kurtulmuştuk artık. Öpüşürken kafası iyice ıslanmış siklerimiz değiyordu her yerimize. Alper bana sarılmıştı. Dudaklarından boynuna oradan memelerine indim. Yavaş yavaş öpüyor ve okşuyordum onu sürekli. Kesik kesik inlemeye başlamıştı. Sikini dibinden tutup okşadım ve ağzıma alıp sokup çıkardım dudaklarımı bastırarak. Zevkle inledi vücudu kasılırken. Yavaş yavaş sokup çıkardım ağzıma bir iki defa daha. Çıkartıp iri taşaklarına kadar yaladım. Yattığı yerden saçlarımı okşayabiliyordu sadece. Bacaklarının içine geldi dudaklarım. Öperken dilimi değdiriyordum. Hafif kıvırcık kıllıydı bacaklarının arasını. Dilim taşaklarının altına geldi. Ayırdım bacaklarını, biraz kaldırdığımda minnacık deliğini gördüm. Şimdiden kasılmaya, açılıp kapanmaya başlamıştı sanki. Dilimi etrafında dolaştırdığımda Alper'in sesi kesildi bir an. Hafifçe ona baktım gözlerimi kaldırıp. Kıvranıyordu yatakta yavaş yavaş. Bir eliyle çarşafı sıkmıştı. Öbür elini başıma götürmek istiyor gibiydi.
Dilimi sivrileştirdim ve deliğinin üstüne getirip bastırdım. Dilim girerken sanki ittirir gibiydi deliği. Zorladım. Dilimi bastırdım deliğine dudaklarımı üstüne kapatıp. "Ohhhh abiiiii, ohhh, ölürüm kurban olurum sana. Ohhhh, bu nasıl birşeyyy. Şimdi akıtacam devam edersen. Ohhhhhh, dayanıyorumm abicim!" deyip kıvranıyordu iyice yatakta. Gülümsedim ve dilimi biraz daha soktum içine. Alper'in bacaklarına sürte sürte boşalacak hale gelmiştim ben de neredeyse. Birden yavaşça sikinin kafasını kaptım dudaklarımla. Ağzıma sokmadan iri kafasını emiyordum sadece yavaş yavaş. "Güzel mi Alpercim? Bak kafana takmadın mı ne güzel şeyler yaşıyoruz, di mi seninle? Çok daha güzelleri de olacak. Harika bir erkeksin sen!" diye tıslar gibi inliyordum konuşurken. Yavaşça parmağımı getirdim deliğine. Birinci boğuma kadar soktum. Başı birden kalktı ve itiraz edecek gibi olduysa da dayanamadı düştü yine yatağa. İçinde oynatmıştım parmağımı. Dudaklarımı da çekmiştim sikinden, çünkü boşalacak gibi olmuştu o an. Yavaşça soktum yerleştirdim parmağımı içine. Parmağım içindeyken yanına doğru kaydım onu öpe öpe. Sikini, göbeğini, göğüslerini, boynunu derken en sonunda o muhteşem dudaklarını. Öptüm ve gülümsedim ona kıvranırken.
Ben: "Güzel mi, devam edeyim mi canım?"
Alper: "Ohhh abi, çok güzell. Ama dayanamayacağım ben artık yaa, ohhhhhh!"
Ben: "Şşş tutmana gerek yok ki. Alışacaksın zaten. Senin gibi abazasını da görmedim şerefsiz. Contası bozuk musluk gibi akıtıyorsun sürekli!"
Alper: "Ihhh, çok güzel ama abi yaa, ohhhh!"
Ben: "Hımmm, sen bana bırak sadece, oldu mu canım?"
Onu öperken başucundaki Jeli de görmüştüm. Anlaşılan yanında, el atında tutmak isterken çok daha değişik bir zevk için kullanabileceğimizi düşünmemişti. Gözlerini kapatmış ve parmağıma bırakmıştı kendini. Doğruldum ve parmağımı çıkartıp Jeli avucuma döktüm. Bana baktı o an. Son derece masum bir şekilde, hafif utanmış ve korkmuş gibi bir ses tonuyla, "Sikecek misin beni abi sen de?" diye sorduğunda bir an kaldım ben de. "Hem de öyle bir sikeceğim ki seni Alper, zevkten kıvranacaksın. Sikile sikile boşalıp kaldırıp sen de bana sokacaksın canım. İstemediğini yapmam sana. Durayım mı canım?" deyip parmağımı soktum yine deliğine. Jel ile kaydı bir anda. O anda, "Ohhhhhhh!" diye haykırır gibi inlemesi gerekli cevabı vermişti aslında. İkinci parmağımı soktum sonra. Bir an canı yanmış gibi yüzü buruşsa da alıştı hemen. Parmaklarımı içimde oynatırken sikinin o iri kafasında bembeyaz döl vardı. Götü inip inip kalkıyor, bacaklarını açıyordu her seferinde. Sokup çıkardım biraz daha. Parmaklarıma yaslayıp çekiyordu götünü. Gözleri kapalı, dudaklarını yalıyordu o sırada.
Biraz da Jel sürerken üstüne uzandım. Yüzümü avuçladı okşarken. "Abi ben denemek istiyorum, ama korkuyorum da. Yani sonra ibne olmak, ne bileyim işte... Kızlar yani, evlenirim ben di mi?" dedi. Öptüm dudaklarını yavaşça. Bir eli omuzuma gitmişti o an. "Sence ben ibne miyim len? Zevkine bak işte. Hem merak etme bir kız olsa çatır çatır sikersin onu sen!" deyip üstüne çıktım ve bir bacağını kaldırıp altına yastık koydum yavaşça. İyice yükselmişti beli şimdi ve sikimin kafası taşaklarına sürtünüyordu. Sarıldım Alper'ime yavaşça. Deliğine değdi siimin kafası. "Ohhh abi ne kadar sıcak. Ufff yaa, senin de hayvan gibi yarrağın var ama. Yavaş ol noolur yaa!" derken istek ve korku vardı gözlerinde. Bir şey demeden gözlerinden öptüm. "Gevşe canım. Sıkma sakın. Acıtmayacağım çok korkma. Ohhhhh, Alper harikasın sen!" deyip yüklenmeye başladım yavaşça. Alper'in dudakları açıldı bir an. Gözlerini kıstı. Bastırdım hafifçe ve sikimin kafası deliğine giriverdi birden kayıp. Boynu geriye düşerken bana sarıldı. Sıkmıyordu deliğini elinden geldiğince. Biraz daha bastırıp oturttum sikimin kafasını içine.
Ben: "Ohhhh, Alper çok güzel. Nasıl bir şeysin sen böyle?"
Alper: "Ihhh, abi girdi. Ihhhh girdi, ufffff!"
Ben: "Girdi koçum. Çok darsınn. Ohhhh, benim de böyle miydi? Sanmıyorum. Sıkma kendini hadi biraz daha..."
Alper: "Ahhhhh, acıdı, abi bekle biraz noolur..."
Ben: "Tamam aslanım. Tamam koçum. Bekliyorum ben korkma. Girdi zaten. Çok güzel aldın!"
Yarısına kadar sokmuştum neredeyse. İyice gerilmişti deliği. Canı yansa da pek belli etmiyor, dayanıyordu Alper. Bekledim içinde biraz. Sımsıkı sarmıştı deliği sikimi. Biraz geriye çekip ittirdim yine. Acıyla buruştu yüzü Alper'in hemen. Gitmiyordu daha fazla. İlk geceden alamayacak gibi duruyordu kalın yarağımı. Biraz çekip soktum yine girdiği kadarını. Biraz daha. Sikmeye başlamıştım onu artık. Yavaş yavaş sokup çıkardıkça Alper de sımsıkı yapışmıştı bana. Ter içinde kalmıştık ikimiz de. Sokup sokup çıkartıyordum üstünde. Dudaklarını öpmeye başladım. Alper'den gelen inlemeler artık zevk inlemeleriydi. Sikimi kafasına kadar çekip yerleştirdiğimde inledi zevkle bu sefer. "Ohhhhhh, abiii çok güzel böyle. Ohhhhh, var ya hiç de düşündüğüm gibi olmadı. Ohhh, devam et hadi. Biliyorum sokmak istiyorsun hepsini. Sikmek istiyorsun beni iyice. Hadi abicimmm!" deyince bastırdım birden çekip. Biraz daha girmişti şimdi. Neredeyse taşaklarım buluşacaktı deliği ile.
Çekip soktum yine. "Ohhhhh, Alper çok sıkı burası. Hayatımda böyle hissetmedim. Hadi dayan biraz canım. Hadi koçum, ohhhhh!" deyip çektim ve sikmeye başladım birden. Köküne kadar sokmadan girebildiği kadarını sokup çıkartıyorum durmadan. Hızlanmaya başladıkça Alper'in siki taş gibi olmuş sürtünüyordu göbeğime. Sarıldı birden boynuma. Gözlerini iri iri açmış bana bakıyordu. "Abiii ben galibaa.... ohhh... galiba geleceğim yaa. Ufff, çok farklı bir zevk bu. Hadi abi sik beni!" dediğinde birden delirdim o an. Abana abana, sertçe sokup çıkarmaya başladım. Çektim ve acı mı zevk mi olduğunu anlayamadığım çığlık gibi inlemeler gelirken bastıra bastıra köküne kadar sokup çıkarmaya başladım. Alper sağa sola kıvranıyor, ittirir gibi kollarını hareket ettiriyordu. Şu an 5 kişi gelse alamazdı artık onu altımdan. Birden deliği sımsıkı oldu kasıldı. Sikimi sanki yakacak gibi olmuştu içi. Zar zor çektim biraz ve ittirirken dayanamadım daha fazla. Volkan gibi patladım içine böğüre böğüre. O da inliyordu ve göbeğimin altı ıslanmıştı iyice. Çekip soktum tekrar gevşemeye başlayınca. Bastırdım ve yığılıp kaldım üstünde halen boşalırken.
Nefes nefeseydim. Bayılacak gibi başım dönmüştü. Bir ara ona baktığımda başı geriye düşmüştü ve gözlerinin akı çıkmıştı ortaya. Öpünce mırıldandı birşeyler. Nefesim düzelene kadar bekledim içinde ve yavaşça çıkarıp yanına uzandım. Gözleri hala kapalıydı ve derin derin nefes alıyordu. Memesinin ucunu öptüm hafifçe. Sonra dudağına bir öpücük kondurdum. "Çok güzeldi değil mi Alperciğim? Canın çok da yanmadı değil mi?" derken onu yavaş yavaş sever gibi okşuyor ve dudaklarına öpücük konduruyordum. Sonra açtı gözlerini. Bana baktı ve çok tatlı bir şekilde gülümsedi bana. "Offf, ne biçim siktin beni yaa. Ben bu kadar güzel sikememiştim seni. Acıdı aslında ama içimde bir yerlere değdikçe zevkten delirecek gibi oldum yaa. O an o acının hiç önemi yoktu. Hem sanki o acı veriyordu o zevki abi yaa!" deyip boynuma sarıldı ve öptü dudaklarımı o da. Başucunda duran suyu alıp verdim ona. Kana kana içti ve bana uzattı şişeyi. Ben de içip yanına uzandım. "Zulada sigaran varsa çıkarsana, gitmeyelim şimdi odaya!" deyince sırıttı o da. Yatağın altına elini uzatıp sigarayı, çakmağı ve ufak kültablasını çıkardı. Başını koltuk altıma dayamış ve göğüslerimi okşuyordu sigaramızı içerken. Belinin arkasından sarıldım ben de ona. Elim götündeydi.
Alper: "Senin çok oldu di mi abi? Yani benden önce böyle başkalarıyla falan?"
Ben: "Evet oldu aslında. İnternetten falan bulduğum insanlardı çoğu. Ama biliyor musun, hiçbiriyle senin gibi olmadı!"
Alper: "Yaa abi sen çok değişiktin. Uff, özür dilerim yaa. Ben bilemedim hiç. Seninle olurken daha önce yani şeyy gibi siktim. Yaa pardon yani!"
Ben: "Göt bulunca delirdin işte abaza piç. Anladım seni ben merak etme. Rahat ol artık. İlkini yaşadın zaten. Doğaldır. Ben senden daha beterdim senin yaşındayken merak etme!"
Alper: "Hehehe, öyle oldu biraz evet. Ama acısını çıkartırız artık değil mi?"
Sırıttı hafifçe ve dudaklarımı öperken üstüme çıktı yavaşça. Her yerimi okşayıp öpüyordu. Siki şimdiden kalkmaya başlamıştı bile. Sarıldım ona yavaşça. Dudaklarımı, boynumu öpüyordu durmadan. Siki bacaklarıma kasıklarıma sürtünmeye başlamıştı. Göğüslerimden göbeğime inerken dudakları kasıklarıma indi. Dili sikime değdiğinde gevşeyip bıraktım kendimi. Dibinden tutmuştu sikimi ve yavaş yavaş yalayıp emmeye başladı. Sikimin kafasını ağzına aldığında bana bakıyordu. Gülüştük birbirimize bakıp. "Mmmm, yerim ben abimin sikini. Nasıl da kalın, mmmm, neler yaptın bana az önce bununla?" diye diye ağzına alıp emmeye başlamıştı. Sikim tekrar kalkmaya başlamıştı ağzına. Vakumlar gibi emiyordu durmadan.
"Ohhhh Alper, harikasın aslanım yaa. Ohhh, senin gibisini görmedim ben!" dedim. Gülümser gibi gerilmişti o güzel dudakları benim aldığım zevki görünce. Elleri kasıklarımda, göbeğimin üstünde dolaşırken taşaklarımı okşamaya başladı. Soktu sikimi ağzına aynı anda. Kıvranır gibi inledim yatakta. Dişlerini hiç değdirmeden boğazına kadar sokmuştu. Biraz geriye çekti başını ve takrar soktu aynı şekilde. Demir gibi yapmıştı yarağımı kısa sürede. Çıkartıp yalamaya başladı. "Offf abi sen bana söylüyorsun ama sen de çok azmışsın yaa. Nasıl da kaldırdın hemen yarağı, hehehe!" dedi. Taşaklarımdan sikimin kafasına kadar sert sert dil atıyordu. "Ölü yarağını kaldırırsın sen böyle yalarsan Alper. Ohhhh, senin o artık!" dedim. Gülümsedi ve üstüme doğru geldi yine. Yılan gibi kıvrılmıştı üstümde. Sarıldım ona. Onun da siki kalkmıştı ve sürtünüyorduk birbirimize o an.
Götünü tutup avuçladım, kendime çektim. Öpüşmeye başlarken sikim altından kurtulup sürtünmeye başladı götünün arasına. Alper hızlı hızlı nefes almaya başlamıştı. İki eimle o güzel poposunu tutup okşadım ve ayırdım sürterken. Deliğine dokunduğunda hırlar gibi bir ses çıkmıştı boğazımdan. "Offf, sikmek mi istiyorsun beni yine yaa? Sıra bendeydi ama abii yaa!" dedi. Ellerini omzuma koydu ve bastırdı. Götü kaydı ve sikimin kafasını deliğinin üstüne getirdi. Götünü kaldırırken beli de kavis almıştı üstümde. Aldı deliği sikimin kafasını. İkimiz de sustuk o an. Gözlerimiz kapalıydı. Belini oynattı yavaşça üstümde. Girdi içine. Sımsıkı kavramıştı içinde. Omuzlarımdan bastırarak güç aldı ve geriye attı götünü. Santim santim gömüldü içine o an. "Ohhhhhh!" diye ikimiz de inledik o an. Ben girerken onun da siki dimdik olmuş sallanıyordu önünde. İndirdi ve kaldırdı götünü. Tekrar indirdiğinde köküne kadar içindeydim. Mengene gibi sıkmıştı sikimi içinde. Gevşetip tekrar sokuyordu. Kontrol tamamen ondaydı o sırada. Bana düşense kolarım iki yanda sadece aldığım zevkle inlemekti sadece. Köküne kadar alıp götünü salladıkça çıldıracak gibi oluyordum.
Oturup kalkmaya başladı üstümde. Önce yavaş yavaş. Dizlerini kırdı iki yanımda. Omuzlarıma sertçe bastırdı ve hızlandı biraz. "Ohhhh abiii, çok güzel. Ohhhh, damarlarına kadar hissediyorum içimde böyle. Ohhhh, sen de böyle yaparsın di mi bana? Harikaymış bu yaa, ohhhh!" deyip zıplamaya başlamıştı şimdi. Tutamadım artık kendimi daha fazla. Tokat atar gibi yapıştım götüne iki yandan. Sertçe avuçlayıp çektim sikime doğru. Taşaklarıma kadar sokmuşken bekledim içinde. Sonra ben de köklemeye başladım altından. Ben soktukça ileri doğru kaçıyordu. Çekerken yaslıyordu yine götünü. İkimiz de inlemeye başladık. Tutamıyorduk kendimizi. Alper'in siki demir gibi olmuş sallanıyordu durmadan önünde. Sikinin kafasından işer gibi zevk suları akıyordu göbeğime. "Ohhh sik beni, hadi sik beni, ohhh, köküne kadar sok hepsini abi. Ohhhh, bu nasıl bir şey yaa!" deyip üstüme uzandı biraz. Dizlerim kırık halde hızlı hızlı sokmaya başladım götüne.
Çok yaklaşmıştım artık. Tutmak istiyordum. İçinden hiç çıkarmak istemiyordum o an. Bu zevk saatlerce sürsün istiyordum. Deliği çok sıcak, dar ve kaygandı. Büzüyor, kastırıyor, gevşek bırakıyordu bazen ben sikerken. Kasılmaya başladım iyice. Birden geriye attı götünü. Tekrar girerken artık kasılmaya başladım. Yaklaşık yarım saattir zıplıyordu üstümde. Dudaklarımı öptü o haldeyken. Hafifçe sırıttı bana o an. Çok piç bir ifade vardı yüzünde o an. Çıkardı içinden. Göğsüme doğru yaslanıp sikini dudaklarıma getirdi. Sikinin kafasını emdiğimde halen sakinleşememiştim. Hiç hoşuma gitmemişti içinden çıkmak o an aslında. Ağzıma verip yalattı biraz sikini bana. Gözleri kaymıştı ben yalarken. Sonra geriye doğru kaydı yine biraz. Ben üstüne oturacak sanırken tek bacağımdan tutup kaldırdı. Avucuna döktüğü Jeli sikinin kafasına sürerken anlamıştım artık. Gülümsedim birşey demeden. Dibinden tutup yasladı sikini deliğime. Yavaşça oturttu ve soktu götüme. Yarısına kadar sokarken nefesim kesilmişti bir an. Sokup çekti ve köküne kadar yerleştirdi içime. İkimiz de inledik.
Alper bu sefer çok yavaştı. Dibine kadar bastırıp çekiyordu. Sarıldım ona. İyice üstüme çıktı ve sikmeye başladı beni. Hızlanmaya başladı. Konuşacak halimiz kalmamıştı artık. İnliyorduk sadece. Yatak sallanmaya başladı. Bir daha soktu ve bastırdı ve içime. O an gözlerim karardı zevkten ve acıdan. Birden sikinin kafasının içimde titrediğini hissetttim. Alper bana sarılmış dudaklarımı öpüyordu o an. "Abiiii, ohhhhh, seni çok seviyorummmm, canım abimmm. Ohhhh, benn... ohhhh..." deyip hızlandı bastırıp. Hayatımda yaşamadığım kadar derin bir anal orgazm dizlerimden gelmeye başlamıştı. Taşaklarım yanar gibi oldu. Her yerim titredi sanki. Ve içime bastırmışken boşalmaya başladım altında. O da aynı anda içimi doldurmaya başladı. Sokup çıkartıyordu kısa kısa döllerini akıtırken. Üstümde yığıldı kaldı sonra nefes nefese. Halen içimdeydi ve sikinin yavaş yavaş indiğini hissedebiliyordum.
Kendimize kolay kolay gelememiştik bu sefer. Uyuyup kalmıştı Alper sanki üstümde. Öptüm onu yavaşça. "Şşşş, hadi banyoya canım. Leş gibi olduk ikimiz de. Böyle yatmayalım!" deyip dudaklarını öpmeye başladığımda gülümsedi, gözlerini açtı. "Yaaa yatayım biraz abi, noolur. Çok güzel böyle senin kollarında!" deyip öptü o da dudaklarımı, biraz yana kaykıldı. Ben bir sigara yaktım gülümseyip. Sigaramı içerken Alper'in de eli gevşemişti üstümde. Saat sabahın 6'sı olmuştu. Neyse ki ertesi gün Pazardı. Sigaram bittikten sonra onu rahatsız etmeden yavaşça kalktım yataktan ve banyoya girdim. Ter içinde kalmıştım ve dizlerime kadar da akmıştı içimden.
Duş alıp sabunlanırken banyonun kapısı açıldı. Alper çırılçıplaktı ve sırıtır gibi gülümsüyordu neşeyle. "Ben de geleyim mi, beraber duş yapalım mı?" derken yaklaşmıştı bile gülerek. "Gel hayatım, yer var!" dedim ben de. Suyun altında sarıldık birbirimize. Öpüşmeye başladık. Birbirimizi yıkıyorduk hesapta ama işin rengi yavaş yavaş değişmeye başlamıştı ve okşar hale gelmişti dokunuşlarımız. Duşun altında ağzıma aldım eğilip. Uzun uzun ağzımı sikti Alper bu sefer. Taşakları çeneme çarprarken iki eliyle başımdan tutmuş ve sikmişti ağzımı. Sonunda ağzıma boşaldığında bitmişti tamamen artık. Bayılacaktı nerdeyse yorgunluktan.
Ben bornozuma, o havlusuna sarındı ve benim odaya gittik bu sefer. Onun yatak tamamen batmıştı. Uzandık o halde. Ben yatarken bu sefer Alper rahat durmamış ve benimkini yalamaya başlamıştı. Uyumak istiyordum artık aslında, ama dudaklarını bastırarak sokunca ağzına ve sikimin kafasını emmeye başlayınca bıraktım kendimi ona. Yirmi dakika sürmüştü beni boşaltması bu sefer. Hepsini de yutmuştu ve bana bakmıştı gülerek. Yanıma yattı ve biraz öpüşüp uyuduk bu sefer artık.
Bundan sonra ne olacağı hiç sikimde değildi. Nasıl bir ilişkimiz olacağı da. Bildiğim tek şey, Alper benimdi ve artık onu bırakmaya hiç ama hiç niyetim yoktu.
[Hakan]
82 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
SONUNDA DELDİRDİM 7.BÖLÜM (Hakan 32 Y., İzmir)
Evden sesler geliyordu. Anlaşılan Alper çoktan uyanmış etrafı toparlıyordu. Bir süre sonra sesler kesildi. Bugün tatil olmasına rağmen ofise geçmişti. Yazması gereken sayfalar vardı. Kalktım ben de fazla uzatmayıp. Bir duş aldım, giyindim. Dışarı çıkmak istiyordum biraz. Ofise girdiğimde Alper bilgisayarın başında işe koyulmuş, ona verdiğim işleri tamamlıyordu. "Günaydın!" dediğimde bana baktı heyecanla. Anlaşılan o da çok heyecanlıydı ve ne yapacağını bilemez haldeydi. "Günaydın abi, çay hazır. Fırından da birşeyler aldım yersen. Ben şu işleri bitireyim dedim. Yarın şirkete falan giderim, çok işim var." dedi. Birşey demeden ona baktım. Dışarı çıkacağımı söyledim sadece. Sonra da dışarıyı izleyerek bir kahve içtim sadece. Alper hiç konuşmadan işine bakıyordu.
Kahveden sonra dışarı çıktım. Fena yağmur yağıyordu. Arabaya binmedim, bir taksi tutup sahil kenarına indim. Birkaç sigara içip düşünürken karnımın acıktığını fark edince sahil kenarındaki ufak restoranlardan birine gidip bir iki meze ve rakı söyledim. Çok seviyordum o oğlanı. Kırılmasını, üzülmesini istemiyordum hiç. Ama beni kırmasına da dayanamazdım. Bir iki duble içer rahatlarım diye girdiğim mekan hoşuma gitmişti. Bir 35'lik rakıyı bitirdiğimde akşam olmuştu. Belki Emre'ye gidebilirdim. Eminim ki bütün stresimi alırdı benim o küçük sürtük. Telefonumu çıkartırken Alper aradı. Akşam yemeğini yemiş beni soruyordu. Bizim oralara özgü, benim de çok sevdiğim bir yemek yapmıştı. Gülümsedim kendi kendime. Bir hayli zor, uğraştıran bir yemekti yaptığı. "Yarım saate gelirim Alperciğim!" deyip kapattım telefonu. Sesim iyi gelince onun da rahatladığı telefondan bile belli oluyordu.
Eve geldiğimde ıslanmıştım biraz. Üstümü değiştirip yemeğe oturdum. Çok acıkmıştım doğrusu. Kafam da biraz çakır keyifti. Alper yapıp bitirdiği işleri anlattı bana biraz. Yarın zaten Cumaydı ve pek acele etmesine gerek yoktu aslında, ama bir oturuşta 2 gün sürecek işi bitirmişti. Boş vakit kalsın diye mi bitirmişti ki? Ağzıma mı vermek istiyordu yine? Hayır, hiç öyle bir havası yoktu aslında. İşten konuşurken biraz da üniversite hazırıkları için konuştuk. İzmir'de okuyacağı için sıkı hazırlanıp iyi bir puan alması lazımdı. Liseyi dışarıdan bitirmişti. O yüzden ona şimdiden hazırlanmaya başlasa fena olmazdı. Konuşurken gayet normaldi aramız. Sanki hiçbir şey yaşamamış gibiydik. Ama onun hareketlerinden ne kadar heyecanlı olduğunu, benimle konuşmak istediğini anlayabiliyordum. Kararım kesindi ama, ben artık hiçbir hamle yapmayacaktım ona karşı. Onun bana gelip yanaşması gerekiyordu. Onu çok seviyordum tamam ama her azdığında ona sakso çekecek de değildim. Yemekten sonra biraz televizyon izledim. Sonra da erken sayılabilecek bir saatte odama çekilip uyumaya niyetlendim. Bıraktığımda Alper divanda uzanmış televizyon izliyordu. Eli de yine battaniye altındaydı ve bana kaçamak bakışlar atıyordu.
Ertesi gün sabah erken, saat 7 gibi uyandığımda biraz canım sıkıldı. Tatildi Cuma günü ve uyurum diye düşünmüştüm. Uyumaya çalışsam da sikim dimdikti. Çok sertleşmiş, eşofmanımı zorlar haldeydi. Yattığım yerde biraz sıvazlayınca iyice azdım. Çıkardım yavaşça. Gözlerimi kapatıp yavaş yavaş 31 çekmeye başladım. Hayallerimde Alper vardı hep. O küçük, yuvarlak götü ve minnacık deliği. Parmağımı deliğime dokundurup hafifçe soktuğumda ise keser sapı gibi siki geldi gözümün önüne. İyice tahrik olmuş, hızlı hızlı 31 çekiyordum. Yorganı falan atmıştım üstümden. Ohhh, çok zevk almaya başlamıştım. Bu akşam Emre'yi bir arayım, olmazsa bir kadın bulayım artık diye düşüne düşüne asılıyordum hızlı hızlı. Yatağın kenarına kadar çekilmiş, bacaklarımı açıp sırtımı iyice duvara dayamıştım. Ses çıkarmıyordum hiç. Tam o sırada kapının açıldığını duydum. Bir an kendimi toparlayamadım o an. Gözlerimi açtığımda Alper de tam kapının önünde durmuş şok olmuş gibi bana bakıyordu.
Hafifçe gülümsedim ve son bir kez sıvazlayarak elimi yavaşça çektim sikimden. Gözleri sikime kilitlenmiş gibiydi. Sorar gibi ona baktığımda birden şaşırıp panikledi. "Yaa abi çok pardon... ben şeyy... çamaşırına bakacaktım. Uyandırmayım dedim. Bilemedim..." diye hızlı hızlı saçmalarcasına konuşurken birden kapıyı çekip çıktı hızlıca. (Ulen pezevenk biz seni böyle mi bıraktık. Ne olur bir el de sen atsan?) diye seslenecektim az daha. Nefes nefeseydim o an. Alper çıktıktan sonra devam edemedim artık. Üstümü giyinip çıktım ben de odamdan.
Kahvaltı yaparken biraz gülüyor gibiydi bana. Aslında utanacak bir durum yoktu, daha iki gün önce ağzıma vermişti. O halde beni görmesi komiğine gitmişti anlaşılan. Belki de beni pasif bir gay olarak görüyordu. Şaşırmıştı o halde görünce. Alpere'e mailleri kontrol etmesini söyledim. Ben de oturma odasına geçip televizyon izliyordum. Bir süre sonra geldi, mail olmadığını söyleyip benden dışarı çıkmak izin istedi. Bu aralar dışarı çıkması pek uygun değildi aslında. "Yaa bir kız vardı abi de onun için çıkacağım. Aslında dışarıda olmayacağım... Yani... eee... şeyy, evi boşmuş. Akşam yemeğine davet etti beni..." derken bana bakıyordu heyecanla. Eskiden mümkün değil bu şekilde anlatamazdı bana. Ama benim de çok hoşuma gitmişti bu rahat hareketi. İzin verirken parası olup olmadığını sordum ona.
Sonra da çekmeceden bir kutu prezervatif verdim. "Al bu yanında olsun. Kullan mutlaka ama. Neyin ne olacağı, kimin ne bok olduğu belli değildir burada. Riske girme hiç oldu mu? Gerçi seninkine uyar mı bilmem?" diye anlatmaya çalışırken sırıttı. "Abi uyar yaa, seninki de hayvan gibi zaten, hehehe..." deyip bir an kalıverdi. Sınırı geçmişti işte. Gülümseyip şakaya vurdum ben de, "Bizim oralarda böyledir oğlum. Geç kalacaksan haberim olsun ama, oldu mu? Bakarsın benim de bir misafirim olur!" dediğimde, "Tamam abi!" dedi sırıtarak ve çıktı.
Alper çıkınca hemen Emre'yi aradım. Kapalıydı telefonu. Bir saat sonra tekrar aradığımda kapalıydı yine. Sinirlenmiştim biraz. Akşam dışarıdan birşeyler söyleyip yedim. Pørnø izlemek istemesem de, hem Emre hem başka biri hem de bir kadın cevap vermiyordu hiç. Bu kadar da şanssızlık olmazdı ama. İnternetten falan bulacak halim de hiç yoktu. Laptopu getirdim oturma odasına ve TV'ye bağladım. Alper'den de telefon gelmemişti halen. Arardı gerçi ama bir durum olmuştu herhalde. Biraz daha bekler ararım onu derken pørnø film bakınmaya başladım. Taşaklarıma ağrı girmişti artık ve sikim taş gibiydi. Bisexuel, milletin tuttuğunu siktiği, uzun bir film açtım. Yanımda jel de hazırdı. Yavaş yavaş acele etmeden sikimi sıvazlıyordum keyifle. Sesi de açmıştım biraz.
Filmde, genç bir delikanlı onu siken adamın karısını sikiyordu sertçe. Kadını sikerken kocası da ona girmek için hazırlanıyordu. Hızlandım iyice. Ohhh, çok fena patlayacaktım kesin. Gözümün önünde hep Alper vardı 31 çekerken. Boşalmaya iyice yaklaşırken jel sürdüm sikime. Asılırken öbür elim de deliğime gitmişti. Gözlerimi kapattım. Parmağımı sokup oynarken zevkle kasıldım. Bir daha asıldım sertçe ve birden boşaldım hayvan gibi. İnliyor, böğürüyordum zevkten. Uzun zamandır bu kadar güzel boşalmamıştım. Aslında avucuma boşalmayı planlasam da o an ki zevkle kendimi bıraktığım için tişörtüm batmış, hatta çeneme kadar gelmişti. Nefese nefese kalıp sakinleşirken üstümü çıkarttım. Kesinlikle doymamıştım daha. Filmi falan kapatmadan çırılçıplak tuvalete gidip tişörtü kirli sepetine koydum, yüzümü yıkadım. Filmin sesi tuvalete kadar geliyordu.
Yüzümü yıkarken kapının açılma sesini duyar gibi oldum, ama Alper için saat daha çok erkendi. Çişimi yaparken Alper'in sesi geldi birden. "Hakan abi ben geldim, tuvalette misin sen?" diyordu. "Evet!" dedim sadece. Doğrusu biraz kötü yakalanmıştım ona. İçeride büyük ekranda pørnø film, ses sonuna kadar açık ve ben çırılçıplaktım. Kirli sepetinden en azından bir külot bakındım, ama yoktu o da. Bu şekilde çıkmak istemiyordum karşısına. Banyoya girip kısa bir duş aldım. Duş alırken biraz asıldım, ama aklım Alper'de olunca bitiremedim. Bir süredir ihmal ettiğim temizliğimi yaptım ben de. Götümün kıllarını temizlerken niye şimdi yaptığımı düşünüyordum aslında...
Belimde havluyla banyodan çıkıp odama giderken pørnø filmden halen ses geliyordu. Oturma odasının açık kapısından baktığımda Alper kot pantolonunun fermuarından sikini çıkarmış yavaş yavaş asılıyordu filme bakarak. Taş gibiydi yine o koca yarağı. Filmde genç bir oğlan bir erkeğin ağzına veriyordu. Yavaş yavaş emdirip boğazına kadar sokup çekiyor ve tekrar veriyordu. Benim geldiğimi görünce bir an zevkle inledi Alper, sonra sikini yarım yamalak içeri soktu. Sikinin kafası halen dışarıdaydı. "Offf Hakan abi ne güzel film bulmuşsun yaa. Ben bulamıyorum hiç böylesini. Acayip de ihtiyacım vardı. Ağrı girdi resmen!" derken biraz daha toparlanıp bana baktı. Kapının önündeydim ben halen. Sikimin kalkıklığı zaten belli oluyordu, ama onu öyle görünce daha da sertleşmiştim.
"Ee ne oldu senin hatun işi? Olmadı mı yoksa Alper? Yine mi gol atamadın?" diye gülümsedim ona. "Yaa karı da istiyordu aslında. Herşey çok güzeldi. Divanda yiyişmeye başlarken benimkini yalamaya bile başlamıştı, ama tam o sırada annesi telefon etti. Amına koduğumun arabası bozulmuşmuş da yarım saate eve döneceklermiş de. Kızına haber veriyormuş. Kızı dediği de kaç yaşında karı yaa. Bu sefer de olmadı anlayacağın. Boşalt bari dedim, ama çok panik olmuştu..." diye anlatırken eli yine sikindeydi. Kazağını çıkarmıştı üstünden. Hızlı hızlı konuşuyordu ve tişörtünün altından göbeğinin altı oynuyordu. Gözlerini kısmış bana bakıyordu. Belli ki çok azmış bir haldeydi ve ağzıma vermek istiyordu. Ama aramızda geçen onca şeye rağmen bunu istemeye de utanıyordu. Gözü arada önüme takılıyordu.
"Sen de ne güzel film açmışsın yani abi, iyice şey oldum..." derken olabilecek en tatlı gülümsemesini yapıp elini içeri sokup hafifçe sikini çıkarttı. (Gel hadi ağzına al!) demenin başka bir şekliydi bu. Çok istememe rağmen bir hareket yapmadım. İstiyorsa onun gelip bana açılması gerekirdi artık. "Rahatına bak o zaman Alper. Filmi de sevmişsin madem. Ben giyiniyorum, üşümeyim. Karnın açsa dışarıdan birşeyler söyleyebilirsin!" diye kapının önünden çekilirken eli sikinde öylece kaldı. "Yok yedim orada birşeyler..." dedi biraz şaşırmış bir halde. Bozulmuştu da sanırım yaptığım harekete.
Odama girip kapıyı kapattığımda derin bir nefes aldım. Havluyu çıkarttığımda sikim dimdikti benim de. Biraz sıvazladım gözlerimi kapatıp. Bu gece birşeyler olacağı çok belliydi. Hazır mıydım buna? O hazır mıydı? Sonrası neler olacaktı peki? Çok istiyordum onunla olmayı. Belki biraz taviz vermeliydim. Eşofman ve tişört giydim üstüme. Kombiyi açmak için odadan çıktığımda Alper pantplonunu ve üstünü çıkartmış, altında külotu, dimdik sikiyle oynuyordu. Arada çıkartıp sıvazlıyordu. Hiç bakmadı bana çıkınca. Gidip kombiyi açtım biraz. Dolaptan votka ve fanta çıkardım. Meyve suyuyla severdim aslında, ama şu an Alper'in de rahatını kaçırmaya gerek yoktu. Kendime bir bardak yapıp oturma odasına geri döndüm. Filmde bir adam az önce ağzına veren genci domaltmış feci bir şekilde bağırta bağırta sikiyordu. Öylece uzandım ben de yan divana. Ben girince Alper birşey demeden bana baktı. Sikini sıvazlamadan elliyordu arada. Bazen eli içine giriyor tam çıkartacakken duruyordu.
Filme kafayı takmıştı. Yaşıtı oğlanın önce bir erkeğin ağzına verip sikmesi, sonra adamın karısını sikmesi ve finalde de adamın bunu çatır çatır sikmesine anlam veremiyordu. Doğaldı ama onun için tabi bu. Geçmişini hiç bilmiyordum aslında. Çobanların siktiğini söylemişti Şeref Dayı o kadar. Ama deliğinden aşırı derece tahrik oluyordu. O zevki yaşamama rağmen ben bile parmaklarken o kadar tahrik olmuyordum. Anlattım ona biraz. Gay, Bisex, Cuckold gibi hiç bilmediği şeyleri anlattım biraz. Ben anlatırken filme falan bakmıyordu pek. Beni dinlerken de eli hep sikindeydi. Külotundan yarı yarıya çıkarmıştı ama farkında olduğunu sanmıyorum. Benim de elim sikimdeydi o sırada.
Ben: "Bak Alperciğim bunlara takmana gerek yok hiç. Henüz sex yapmadığın için belki sana garip geliyor. Önemli olan zevk. Sevdiğin biriyle beraber olup ona güzel şeyler yaşatmak, onun sana yaşatması falan. O kadınla olsaydın anlardın pek çoğunu eminim!"
Alper: "Yaa off fenaydı o yaa. Ne biçim yalıyordu. Keşke hiç uğraşmayıp hemen sikseydim yaa. Ne bileyim böyle olacağını!"
Ben: "O öyle olmuyor işte Alper. 31 çekmenden pek farkı olmazdı o zaman. Biliyor musun, senin yaşındayken ben bir erkeği sikiyordum."
Alper: "Ohaa abi, hadi yaa, hehehee. Yaa sen de çok fenaymışsın ama!"
Ben: "Yaa, evet sikiyordum, ama yani benim için bir delikten farksızdı ki. Ben de biraz kafayı açmamıştım o zamanlar. Sikip gidiyordum sadece. Sonra sonra olayın öyle olmadığını fark ettim!"
Alper: "Yaa olsun ben bir sikseydim de. Off abi seninki de çok fena kalkmış :)"
Ben: "Kalkar tabii len. Baksana ne biçim sikiyor herif kaç dakikadır. Sen evdesin diye birini de atamadım eve kaç aydır zaten."
Alper: "Yani sen şey diyorsun sanırım abi... okumuştum ben de bir yerde. Karşılıklı olmalı. İki taraf da zevk almalı. O zaman güzel oluyor di mi?"
Ben: "Aynen öyle işte koçum!"
Alper: "Hımm, yani benim de sana yapmam mı lazım o zaman? (kaşları biraz çatılmış, elini çekmiş ve çekingen bir hale gelmişti o an) Ondan mı yapmadık ki? Eee şeyy... kusura bakma abi, yani böyle deyince de ayıp oldu. Ama ben biraz yani... Off yaa, ben ama... şeyyy... olmaz yani..."
İyice durgunlaşmış, üzülmüş bir haldeydi. Sanırım yaşadıkları aklına gelmiş ve onu kullanacağımı, zorla sikeceğimi falan düşünmüştü belki de. Yanına geldim. Elimi saçına götürüp okşadım sevgiyle. "Hiç de öyle düşündüğün gibi değil Alper. Yanlış anlıyorsun. Ulen puşt 2 günde dava dosyası takip etmeyi öğrendin de bunu mu anlamıyorsun :) Yani ikimizin de istemesi güzel olan diyorum, anlamıyor musun? Düşünmeden kendini bırak öylece diyorum." derken elimi bacağının üstüne koydum. Omuzlarını sever gibi okşuyordum o sırada.
Bana bakıp gülümsedi birşey demeden. Sonra, "Ne olacaksa olsun yani, öyle mi abi?" diye rahatladı, sırtını yasladı divana, bacaklarını açıp. Elim kasıklarına giderken heyecanlamıştı biraz. Öbür elimle de omuzlarını okşuyordum. "Biliyor musun, seninle bunu yapmak benim çok hoşuma gidiyor Alper. Ama senin ne istediğinden emin değilim. Üzmek istemiyorum da seni. Kardeşim gibisin benim sen." derken külotunun üstünden okşamaya başladım sikini. Taş gibiydi elimin altında. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Gözlerini açıp bana baktığında ise gülümsüyordu. "Olur mu hiç abi? Benim de... ohhh... benim de çok hoşuma gidiyor inan. Ben de çok seviyorum seni. Seninle bunları yaşamak... Ohhhhhhh abiii..." dedi. Elim külotun içine girmiş ve sikine sımsıkı yapışıp çıkartırken hafifçe omuzlarını boynunu öpmeye başladım. İyice sokuldum ona. Sikim taş gibi olmuş ve ister istemez bacağına değerken meme uçlarını öpmeye başladım.
Alper elini yavaşça uzattı ve bacağımı tuttu. Oradan elimi. Omuzlarıma gitti eli sonra. Sıvazlamaya başlamıştım sikini. Çektim onu biraz divana doğru. Uzanırken üstüne çıktım hafifçe. Dudaklarım şimdi memelerinin üstündeydi. Vücudu taş gibiydi. Onu yavaş yavaş öpüp okşarken o da elinin ulaştığı her yerimi okşuyordu. Götüme gitti eli. Sıkarken bir an tereddüt eder gibi bana baktı. Gülümsedim ona sadece ve başımı biraz daha aşağıya indirip sikinin kafasını yaladım. Hafifçe bir inilti çıktı ağzından ve o an götüme daha da sıkı yapıştı. İyice bacaklarının arasına yerleştirdim başımı ve kaldırdım götümü. Anlaşılan bizim azgın oğlan bu gece başka yerlerimi de keşfetmek istiyordu.
Taşaklarından sikinin kafasına kadar yaladım zevkle. Alper artık kasmıyordu kendini hiç ve aldığı zevki gösteriyordu çekinmeden. Onu bu halde gördükçe ben de iyice kudurmuştum. Hiç alışık olmadığım bir şekilde, bir orospu gibi yalıyordum yarağını. İri sarkık taşaklarını dudaklarımın arasında çekiştirirken Alper'in eli eşofmanımdan içeri girdi. "Ohhh abi çok güzel bu ya. Ohhhh, amına koyum o kadın bile böyle yalayamıyordu. Onun ben anasını sikeyim yaa. Dediğin doğruymuş ya senin..." diye inlerken öbür elini sırtıma götürdü. Kıvranıyordu zevkten ve daha ağzıma bile sokmamıştım. Yavaşça dudaklarımın arasına aldım sikinin kafasını. Dilimi dudaklarımın arasında sikinin kafasında hissedince bana baktı kısılmış gözlerle. Elimle tuttum dibinden ve okşayarak takrar yaladım ağzıma sokmadan. Zevkle kasılırken soktum ağzıma. Başım inerken onun da eli başıma gelmişti ve hafifçe bastırmıştı başıma. Mmmm, öğrenmeye başlamıştı oğlan bu işi de.
Dudaklarımı bastırdım ve sokup çıkardım ağzıma. Zor giriyordu ağzıma sikinin koca kafası. Girdikten sonra da kolayca gırtlağıma kadar kayıyordu. Çıkarttığımda Alper inliyordu çok ses çıkarmadan. Eli eşofmanımın içindeydi. "Ohhh abi çok iyi bu yaa. Az önceki gibi yapsana yine. Boşalacaktım az daha yaa..." derken başımı sikine doğru çekiyordu. "Yaparız herşeyi Alperciğim, çok güzel evet!" deyip doğruldum biraz ve üstümü çıkarttım. Hafif göbekli, kıllı göğsüme baktı Alper. Gülümsedik birbirimize ve başımı gene memelerine gömerken belinden kavrayıp kendime çektim. Yavaşça ve zevkle inlerken sarıldı bana. "Çok güzel bunları seninle yapmak, ohhh, çok istiyorum. Herşeyi seninle... ohhhhhhh abiiiii..." diye inleyip konuşurken birden sikini ağzıma alınca yarım kalmıştı konuşması. Hızlı hızlı yalıyordum şimdi. Sikinin o kocaman mantar kafası dudaklarımın arasından boğazıma kadar kayıyordu. Ellerim taşaklarındaydı. Onları okşarken sikini de okşuyordum.
Başım inip kalkmaya başlarken Alper'in eşofmanımın içindeki eli yavaş yavaş okşamaya başlamıştı götümü. Öbür eliyle saçlarımı okşayıp sikine doğru bastırıyordu. Daha çok sokmak istiyordu ağzıma. Ağzımı sikmek istiyordu o an benim. Parmakları götümüpençe gibi kavramıştı. Hiç konuşmuyorduk ve sadece benim ağız şıpırtılarım Alper'in hafif hafif inlemelerine karışıyordu. Kasılmaya başladı vücüdu. Parmağı deliğime dokundu o an. Yalarken ona baktım. Farkında bile değilmiş gibi görünüyordu. Gözleri kapalı hızlı hızlı nefes alırken başımı bastırıyordu halen sikine. Eli götümden belime çıktı. Okşuyordu beni. Okşarken sıkıyordu her yerimi. Belimden sırtıma çıktı eli. Ağzımı açıp sikini soktum iyice ağzıma. Daha önce almadığım kadar çok sokmuştum. Dudaklarım neredeyse kasıklarına değecekken dişlerim de ister istemez değiyordu biraz.
Ağzımın içinde kasılmasını hissettim. Eli omuzlarıma ve başıma geldi. Birden iki eliyle tuttu başımı ve çekti sikine. Sertçe boğazıma kadar sokarken tüm vücudu yay gibi gerildi. Başı geriye giderken zevkle inlemeye başladı. Tutup çekti ve bir daha bastırdı. "Ohhhhhhh çok sıcak... çok güzellll... ben... ohhhh dayanamayacağım artıkkk..." diye inlerken çekip çekip bastırıyordu. Boğazımın içinde boşaldı. Oluk oluk durmadan attırıyordu. Çoğunu yuttum ister istemez. Yutamadıklarım dudaklarımdan akmaya başlarken elleri gevşedi başımda. Dudaklarımı bastırdım ve sikinin kafasını emdim biraz daha. Zevkle inleyip gözlerini açıp bana baktı. "Mmmm çok güzeldi bu yaa. Off ne biçim yaptın!" diye gülümserken hafifçe yaladım sikini yine ve dudaklarım göbeğinin üstüne çıktı. Ufak ufak öpücükler konduruyordum göbeğine. Göbeğinden göğüslerine çıkarken Alper de okşuyordu götümü...
"İyi geldi mi bu Alper? Gerçi o kadından beklerdin belki ama..." derken eliyle başımı okşadı ve "Senin gibi olmazdı bence abi. Seninle yapmak bunu ohhh çok güzel yaa.." dedi. Eşoofmanım dizlerime kadar inmişti ve eli götümdeydi halen ben onu öpüp okşarken. Bir elim belinin altındayken sikini tutup okşadım ve kendime çektim onu. Benimki de çok sertleşmişti ve onun bacağına sürtünüyordu o an. Götümü daha sert sıkarken eli külotumun içine girdi çekiştirir gibi. Burnunun ucunu öptüm hafifçe. "Sen başka şeyler de istiyorsun galiba?" diye gülümserken o şaşkınlıkla baktı bana. Keyifle gülümsedi sonra. "Evet istiyorum ama sen... yani abi, sorun olmaz mı?" derken parmakları araya girdi ve beni çekti üstüne. Boynunu öptüm. Kulağına fısıldar gibi, "Çok da güzel olur bence. Senin bu anı benimle yaşaman çok hoşuma gider!" dediğimde sevinçle açtı gözlerini. O an neyi nasıl yapacağını bilmez haldeydi. Eminim ki hemen beni divana domaltıp sertçe geçirmek, içime girmek istiyordu o kocaman yarağı ile. Kendine çekip külotumu indirmeye çalışıyordu halen.
Bu tecrübesiz ve azgın hali çok hoşuma gitmişti. "Şşş sakin ol bakalım biraz. Burada rahat edemeyiz bence. Herife bak nasıl da sikmek istiyor. Gel bakalım hadi yatağa!" dedim. Ben doğrulurken o da kalktı hemen heyecanla. Külotum sıyrılmıştı biraz ve sikim iyice çıkmıştı o an dışarı. "Offf abi sen de nasıl olmuşsun ya, hehehe. Halimize bak amına koyum yaa!" diye kıkırdarken birden tutup sıktı benimkini yaramazca. Biraz okşayıp bıraktığında, "Alper gel hadi, gel öleceksin sen abazalıktan. Bitirelim şu işi madem!" diye yatak odama çektim onu. Neşemiz yerindeydi ikimizin de. Yatağa fırladı hemen ve oturdu dizlerinin üstünde ne yapacağını bilemeden. Ben de külotumu çıkartıp karşısına oturup ellerimi omuzuna koydum onun. Hızlı hızlı nefes almaya başlamıştı. Ona sarılıp boynunu, omuzlarını öpmeye başladığımda o da bana sarıldı ve okşamaya başladı beni. İkimizin de siki birbirine değdi o an.
O yay gibi dudaklarını öpmeyi çok istiyordum aslında, ama alışık değil diye çekiniyordum. Birden Alper bana sımsıkı sarıldı ve dudaklarımı yer gibi öpmeye başladı acemice. O an ben de bıraktım kendimi ona. Dili ağzımın içinde dolaşırken elleri bazen götüme bazen de sikime gidiyordu. Nefes nefese kalmıştık ikimiz de ve inliyorduk kısa kısa zevkten. Ters cevirdi beni oturur haldeyken ve belime sarılıp kendine çekerken, o iri, kazma sapı gibi siki de götümün arasına gömüldü. "Ohhhh Alper, evet, ohhhh öğreniyorsun hemen!" diye inlerken eli de göbeğimin üstünü ve göğüslerimi okşamaya başlamıştı. Yavaş yavaş sürtünürken sikini deliğime değdirip çekmeye başlamıştı. Hatta sokmak ister gibi bastırdıkça kafası zorluyordu ve ikimiz de inliyorduk o an. "Ohhh Alper böyle olmaz hemen. Hayvan gibi yarağın var, girmez o. Bana bırak sen hadi!" derken daha çok çekmeye başlamıştı beni kendine. İyice azmaya başlamış, "Ohhh abi, sokmak istiyorum buraya. Ne yapacaksan yap hadi yaa..." diye azgınca söylenmeye başlamıştı.
Kollarından kurtulup yatağın kenarındaki çekmeceyi açarken domaldım ister istemez. Hemen yapıştı arkama gelip. Bastırıp sürtünüyordu durmadan. "Şşş, tamam len, bu kadar çok mu istiyorsun beni sikmeyi piç, ohhh!" diye inlerken küçük torbayı çıkardım. İçinde jel ve prezervatifler vardı. Jeli çıkartırken prezervatife bakıp gülümsedim ve "Gerek yok buna sanırım!" dedim. Alper, "Bunu mu süreyim alete? Ver hadi!" diye jeli elimden hızla aldı. Sikine sürerken öbür eli sırtımdaydı ve bastırmıştı başımı. Ohhh, bu oğlan tam bir sikiciydi anlaşılan ve belli ki Hakan abisi gibi sert seviyordu. İşim zor olacaktı bu herifle. "İyice yağla deliği. Yavaş yavaş, ohhh, evet böyle, aferin, yavaş sok parmağını!" derken kaldırmıştım iyice götümü. Alper'in siki her yerime sürtünüyordu. "Senin o bu gece Alper. İstediğini ver ona hadi. İstediğini yap. Canın nasıl istiyorsa öyle!" dedim. Jelin yarısını sıkmıştı ayı içime heyecandan. Parmakları girip çıkıyordu alışık deliğime. Girip çıktıkça gevşedim.
Birden arkama yerleşti. İki eliyle birden yapışıp sikinin kafasını getirdi deliğime. "Ohhh abi, benim bu haa? Sikeyim mi, istiyor musun?" diye deliğime bastıra bastıra sürtmeye başlamıştı. "Yavaş ol ama. Kol gibi yarrağın var amına koyum. Dağıtma beni. Yavaş yavaş bastır. Ihhh, evet, ohhh, evet böyle çok güzel!" dedim. Sikinin kafasını yerleştirip ittirmesiyle kaymıştı içime. Pençe gibi yapıştığı elleriyle çekti kendine doğru ve yağ gibi içime kaydı birden bire. İkimizden de bir inleme sesi çıkmıştı o an. Ben acıyla inlerken Alper de zevkle inlemişti. "Ohhh, abi çok güzel oldu bu yaaa. Harika sıcacık amına koyum burası. Ohhh, keşke daha önce sikseymişim!" diye sayıklar gibi inlerken çekip bir daha sertçe soktu ve köküne kadar yerleştirdi bu sefer içime. Acı içinde inlerken başım yukarı kalktı. "Abi noldu, kalın mı geldi yarrağım? Alış bence ama. Buldum ben bunu artık. Ohhh, çok güzel yaa, sıcacık!" diyerek çekip bir daha bastırdı. Sikinin damarlarlarına kadar hissediyordum içimde. Soktuğu anda sikim inmişti. Hiç böyle birşey yaşamamıştım daha önce. Hayatımda yediğim en iri yarrağı yiyiyordum ve Alper çok ama çok azgındı.
Sikmeye başlamıştı beni. Sürekli sokup çıkartıyordu. Zevkle inledim bir an ben de. "Ohhh, Alper yavaş yavaş, evet böyle. Ohhh, çok güzel yapıyorsun, evet aslanım. Ahhhh, bastırma öyle ama hepsini!" diye inlerken Alper elini omuzuma getirmiş ve kendine çeke çeke saplar gibi sokup çıkartıyordu durmadan. "Abi yaa sussana iki dakika. Dayan biraz. Ohhh, çok güzel amına koyum. Nasıl, güzel sikiyor muyum seni abim? Ohhh, nasıl da inliyorsun zevkle sen de yaa. Harika bu!" diyerek köküne kadar sokup bekledi içimde birden. Başım geriye giderken tek kolunu boynuma doladı ve öpmeye başladı. Sikim dimdik olmuştu o an benim de. Öbür elini belime indirip kaldırdı beni sertçe kendine çekerken. Hafifçe çekip bastırdı yine içime. İkimiz de bu sefer zevkle inledik.
Eli boynumdan aşağı indi ve sikimi tuttu birden. Hiç beklemiyordum bunu doğrusu. Sırtım göğsüne yapışmıştı ve çekip daha çok ister gibi bastırıyordu içime. Sıvazlmaya başladı ve kıkırdadı neşeyle, "Offf abi ne biçim kaldırmışsın sen de yaa. Bana mı sokacan bunu yaa, bu ne amına koyum?" derken arkama geçti beni yatırıp. Sarmıştı beni iyice kollarıyla. Sımsıkı yapışmış ve okşarken sokup çıkarmaya başlamıştı yine. Eli bazen memelerimde bazen sikimdeydi. Dudakları boynumda emer gibi öpüp yalıyordu. Hızlanmaya başladı arkamda birden. İkimiz de o an sessiz kalmıştık ki birden kökleye kökleye sikmeye başladı beni sertçe.
"Ohhh... ohhh... abiii geliyorum bennn, dayanamayacağım daha fazla. Çok sıcak, çok dar, ohhhh... ohhhh, alll. All hadi hepsini!" derken sarıldığı yerden yarıya yarıya üstüme çıkmıştı. İyice hızlanmıştı ve taşaklarına kadar sokuyordu götüme. Yatak iyice sallanmaya başlarken nefes alamayacak kadar sıktı beni ve hırsla kökledi içime. "Ohhhhhhh, abimmmmm!" diye inleyip boşalmaya başladı içime. Soktu ve çıkardı tekrar tekrar. Her seferinde oluk oluk akıtıyordu içime. Dayanamadım daha fazla. Elimi sikime götürdüğüm anda boşaldım ben de. Boşalırken deliğim sikini hapsetmişti içime. Bir an zevkle inleyip zorlaya zorlaya bastırdı ve son kalan döllerini de akıttı Hakan abisinin içine keyifle. Nefes nefese kalmıştık. "Ohhhh, çok güzeldi bu yaa. Offf, neler yaptım öyle yaa!" derken gevşedi elleri biraz. Konuşacak durumda bile değildim. Hiç kimse böyle sikememişti beni. Ter içinde kalmıştım. Halen içimdeydi Alper ve bastırıp çekiyordu arada. Çıkardı içimden yavaşça ve yatağın kenarına yattı nefesi düzelirken.
Deliğimden bacaklarıma akıyordu dölleri. Biraz utandım o an aslında. Alper'in ise keyfi yerindeydi. Gülerek bana doğru döndü. Eli göğsümdeydi. "Acıttım mı çok abi? Dayanamadım yaa, çok güzeldi. İlk defa oldu bir de yani biliyorsun!" deyip dudağıma bir öpücük kondurdu. "Olsun Alper, olur o kadar, boşver. Kolay değil oğlum herkes alamaz onu öyle!" diye ben de gülümsedim. Bir daha öptü ve beni ve "Ne olursa olsun sen abimsin benim. Ama yaparız yine di mi, çok güzeldi bu. Bir daha yaparız di mi abicim? Ohhh, güzel abim benim!" diye diye bacaklarımdan kasıklarıma okşamaya başlamıştı. "Mmmm, doymadın mı daha ayı. Biraz nefes alsaydın ne bu?" dedim. Üstüme çıkarken sarılmıştım ona ben de. "Çok sıcaktı abi için. Hiç çıkarmak istemedim!" derken göğsüme ufak ufak öpücükler kondurarak aşağı inmeye başlamıştı. Siki iyice sertleşmişti hemen. Bu kadar azgın birini görmemiştim hiç. Benimki kalkmamıştı henüz tam ve Alper bacaklarımı okşarken tutup sikimi okşadı sırıtarak. Birşey demeden baktım ona.
Bir ara başını eğecek gibi oldu, ama ukalaca sırıttı yine ve "Abi yaa kaldırsana şu bacağını biraz, hadi. Böyle sikeyim biraz da seni!" deyip bana baktı. "Hadi hadi, ağzımı yüzümü siktin. Yetmedi götümü siktin. Bırak şimdi bunları Alper." dedim ona gülerek. Tek bacağımı kaldırdı pis pis gülerek. Bir eliyle bacağımı kaldırmıştı ve öbür eli omuzumdaydı. Sikini deliğimin üstüne getirip bastırırken yüzüm acıyla kasıldı. Yavaşça kaydı içime ve üstüme uzandı. "Ohhhhhhhhh!" diye ikimizde inledik zevkle. Köküne kadar soktu yavaşça ve çekip bir daha soktu. Öpüşmeye başladık. Sokup çıkardıkça benim de sikim sertleşiyor ve göbeğine sürtünüyordu Alper'in. Gittikçe hızlanmaya başladı. O güzel poposu üstümde inip inip kalkıyor. Kaldırıp kaldırıp geçiriyordu götüme sertçe. İkimiz de ter içindeydik ve inliyorduk zevkle o an. Boynum geriye düşmüştü iyice o sokarken. Sarıldı sımsıkı bana. "Ohhh abiii... ohhh, götün çok güzel. Ohhh, abi nasıl, güzel koyuyor muyum götüne? Ohhh, canım abim... evet, evet..." diye diye inliyordu. Sesi çıktıkça daha sert sokuyordu. Tüm oda onun inlemeleri ve sikiş sesiyle yankılanıyordu artık.
Canım acımaya başlamıştı. Deliğim iyice kayganlaşmıştı ama siki sanki daha büyümüştü içimde. Bacaklarımı ikiye ayırdım daha kolay almak için. Alper yüklendikçe havaya kalkıyordu bacaklarım. İyice sokuldu bana. Sardı kollarıyla. Dudaklarımı öperken halen girip çıkıyordu sert sert. "Ohhhhhh abi, biraz daha devam edersem attıracam yine. İstemiyorum çıkarmak hiç. Ohhhh abiii..." diye sert sert sokup çıkardıkça benim de sikimden zevk suları akmaya başlamıştı. Karyolam gıcırdayarak sallanıyordu. Alper sanki yatağı kıracakmış gibi bastırıyordu dibine kadar. Durmuyordu hiç. Ellerim bir an götüne gitti. Sardım küçük yuvarlak götünü. Sıktım durdurmak ister gibi. Offf, çok güzel götü vardı bunun ama. Sertçe bastırıp kaldı içimde o an. Diz kapaklarım neredeyse yüzüme kadar eğilmişti. "Ohhhhh, sabaha kadar sikerim ben bunu. Çok güzel, offf!" diye dudaklarımı emer gibi öpmeye başladı. Isırıyordu arada azgınlıktan.
Çıkardı birden içimden. Üstümde kayıp ağzıma verdi çıkardığı gibi. "Abi yalasana hadi biraz yine. Ağzın da çok güzel yaa. Ne olur yala hadi biraz!" dedi. Ben itiraz bile edemeyecek durumdaydım. Azgınlığı ile tüm kontrolü ele geçirmiş, beni bir orospu gibi sikiyordu adeta. Dizini başımın hemen yanına koymuş elini de başıma götürmüştü. Sopa gibi yarağını sokup çıkartıyordu ağzıma. Elimle tutup okşamaya başladım boşaltmak için. Başı bir an geriye gitti ve bastırdı ağzıma sikini. "Ohhhhhhh, ne biçim emiyorsun yaa. Offf, yok ama hemen yaa. Biraz daha sikeyim!" diye sırıtıp çıkardı ağzımdan.
Ters döndüm yatakta birşey demeden. Hemen üstüme çıkıp elini belimin altından geçirdi. Kendine doğru çekerken çoktan yerleştirmiş ve sokmaya başlamıştı bile. Bir anda sikimi tuttu yine. Hızlı hızlı sikerken okşayıp sıvazlıyordu da sikimi. "Ohhhh Alper, ohhh... çok güzel, evet! Çok mu hoşuna gitti benimki de? Ohhh, hadii devam et, az kaldı benim de. Hadi aynı anda gelelim!" diye acı ve zevk içinde inlerken sanki kudurmuş gibi abandı üstüme. Elini çekti ve şınav çeker gibi iki yana açtı ellerini. Durmuyordu. Taşakları çok sert çarpıyordu her soktuğunda. Böğürmeye başladı iyice. Üstüme bıraktı kendini. Soktukça zıplıyordum yatakta. Acıdan ve zevkten kıvranmaya başlamıştım artık ben de. İçime sokup bastırdı. Acı içinde inlerken belimden çekip domalttı beni dizlerimin üstünde. Şappp diye tokatı basarken götüme birden hızlanmaya başladı. Ellerimi tutup çekmişti iki eliyle. Çeke çeke bastırıyordu içime.
Ben, "Alperrrrr, ıhhhh, böyle, ohhhh, ahhh, devam et, evet tam böyle!" diye zevk çığlıkları atmaya başladım. Sikimden akan dölleri hissediyordum o soktukça. Sımsıkı sardı deliğim sikini. Damarlarını hissediyordum içimde. Anlamsız sesler çıkararak hırlar gibi inliyordu Alper. Birden bastırıp boşalmaya başladı yine içime. Çekip çıkardı ve tekrar köküne kadar sertçe soktuğunda son kalan döllerim de adeta fışkırdı benim de. Yığıldı kaldı üstümde sonra.
Bu sefer ikimiz de kolay kolay toparlayamamıştık kendimizi. Siki yumuşadı en nihayet ve kendiliğinden çıktı içimden. Bana sarılıp yana devrildi yatakta. Nefes alışverişi düzelirken tutmadım kendimi hiç ve kollarını bana sarmışken uyudum. O benden önce uyumaya başlamıştı.
[Hakan]
33 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
SONUNDA DELDİRDİM 6. BÖLÜM (Hakan 32 Y., İzmir)
İzmir'e geldikten sonra Şeref Dayıyı dinleyerek Alper'i pek sağa sola yollamadım. Evde dosyaları düzenleyip bazı birikmiş yazışmaları yaptı. Üniversite sınavı için ise çalışmaya şimdiden başlamıştı. Marmaris'te yaşadıklarımızdan sonra birşey yapmamıştık hiç. Alper'den hiç bir şekilde bir tepki gelmemişti. Ne uzaklaşmıştı benden ne de gelip birşey söylemişti. Yalnız artık soyunurken daha rahattı. Kalkan sikini de pek saklamıyordu. TV izlerken ise azmışsa bir iki sıvazlayıp bana kafası karışmış halde hızlıca bir bakış atıp sonra odasına çekiliyordu. O ara Emrey'i ziyaret etmek istedim. Şehirdışındaymış maalesef. Birkaç kez internette bakındım ama istediğim gibi birini bulamadım hiç...
Yılbaşı gecesi için özel bir planım yoktu. Eskiden bahane yapar arkadaşlarla buluşurduk, ama benim tayfanın çoğu evlenmişti veya İzmir dışındaydı artık. Anlaşılan Alper ile geçirecektik bu yılbaşını. Yılbaşı Alper'in doğum günüydü aynı zamanda. O şekilde kaydetmişler nüfusa. Hayatında hiç doğum günü kutlamamıştı. Beraber alışverişe çıktık onunla akşamüstü. Bazı mezeler, etler, viski, tatlılar, çikolata vesaire aldık. Şaşırmıştı biraz o da bu kadar şey almamıza. Yılbaşının biraz özel bir gece olduğunu, o gece güzelce yiyip içerek eğlenmenin normal olduğunu anlattım. Enerji içeceklerini severdi o. Onun için de iki üç kutu alayım derken dolabın önünde durup güldüm kendi kendime. İki kutu enerji içeceği attım sepete. Gece bunları içince onu seyretmek istiyordum. Bir ara onu bir yere gönderip çaktırmadan bir pasta da aldım.
İşleri erken bitirip sofrayı güzelce hazırladık. Akşam saat 7 gibi oturma odasında sehpayı doldurmuştuk. TV açıktı. Ben rakı içerken Alper'e bira veya şarap vereyim dedim, ama o da rakı içmek istediğini söyledi. Büyüdüğünü düşünüyordu herhalde artık. Gece 11 gibi üçüncü rakısını da içtikten sonra eli hep sikindeydi. Arada bana bakıyordu ama birşey de demiyordu. Sehpayı temizledik biraz. Kuruyemişleri çıkardık. Rakıdan sonra ben de bir viski koydum. Alper viskiyi sevmemişti. Ona da enerji içeceğini açtım. "Ufakmış bu kutu ya!" dedi bir an ama sonra sustu. İçimden gülüyordum ben de. Şimdiden bu haldeysen birazdan görürüz seni diye.
Kalkıp mutfağa gittim ve pastasını getirdim bir anda ışıkları kapatıp. Çok şaşırdı buna. Sarıldık birbirimize. O sırada taş gibi siki de göbeğime değiyordu. Pastasını yerken ona bir bardak votka da koydum. Divana iyice uzanmış sikiyle oynuyordu. Salona gidip bir iki kişiyi aradım. Yeni yıl mesajı çektim. Salondan dönerken içeri girdiğimde bir an kalıverdim. Alper sikinin kafasını çıkarmış oynar gibi okşuyordu. Kafayı iyice bulmuştu. Öbür enerji içeceğini de içtiğini görünce bir an korktum. Dayanamıyordu artık. Yavaşça odaya girip divana oturana kadar fark etmedi beni. Fark ettiğinde ise elini çekti. Ama dışarıdaydı sikinin kafası. Bana baktı birşey diyemedi yine. Benimki de heyecandan kalkmıştı o ara iyice ve gayet belli oluyordu eşofmanımdan. Gülümsedim ona. Ben gülümseyince yüzünde bir an rahatlama oldu.
"Yaa Hakan abi bu yine şey oldu... Offf çok fena oldu. Bu kadar olduğunu hiç hatırlamıyorum. Odama gideyim mi ben?" dedi. "Sen bilirsin. Çok mu azdın, ne oldu hayırdır?" dedim. "Yaa anlamadım. Yani offf yaa şuna baksana ama nasıl oldu!" dedi. "Hımmm, keser sapı gibi dikmişsin yine. Niye bakıyorsun bana öyle bakayım? Yardım mı edeyim yine?" dedim. "Yaa şeyyy ben... Eeee yapar mısın yine öyle?" dedi. "Yanıma gel hadi kerata seni. Azgın puşt. Oğlum biz de genç olduk da senin durum bir farklı yani. Uğraştıracaksın beni haaaa!" dedim.
Sırıtıp bir anda yanıma oturdu. Otururken de sıyırmıştı bile eşofmanını. Siki yine taş gibi sertti. Tutup okşadım yavaşça ona bakarken. "Ohhhh!" diye inledi hemen. "Üstünü çıkar da kirlenmesin!" dedim. Hemen çıkardı üstünü. Çırılçıplaktı yanımda. Yavaş yavaş yapıyordum. Elimin altında damarlarını hissediyordum. Ben sikinin kafasından taşaklarına yavaş yavaş sıvazladıkça Alper iyice kudurmaya başlamıştı. Sarhoştu o an çok. Belini oynatmaya başlamıştı yavaş yavaş elimi siker gibi. Göbeğinin üstüne elimi koydum okşayıp. Ordan iri taşaklarına oradan kasıklarına ve göbeğine gitti elim tekrar. Sikinin kafasını sıkıp bırakıyordum yavaş yavaş yaparken.
"Çok mu hoşuna gidiyor Alper?" deyip sıktım sikini. "Ohhhh abiii evett, çok zevkliii bu. Ohhhh yeni yıla böyle girmek çok güzel!" derken bacağımı sıktı. Gözleri kaymıştı artık. "Kendi yaptığımdan çok daha zevkli bu abicim. Biraz daha yap ne olur. Biraz daha hızlı. Geçen seferki gibi!" dedi. Hızlıca sıvazladım sikini. Sikinin kafasının üstünde bembeyaz bir damla belirmişti bile uzun uzun inlerken. Elimi çekip, "Daha güzel birşey de yapabilirim aslında. Ama alışırsın sonra diye korkuyorum!" dedim. Göbeğinin altını ve kasıklarını okşuyordum o sırada. Ona baktım. Gözlerini hafif açmış bana yalvarır gibi bakıyordu. Ufak bir öpücük kondurdum göğsünün altına. Kasıldı o an. Dilimi sikinin kafasına değdirdiğimde şaşırdı, bir an sanki itiraz edecek gibi olduysa da dudaklarım sikinin kafasını sarıp emdiğinde bıraktı kendini. Sesi iyice çıkmaya başlamıştı. Taşaklarından kafasına kadar yaladım ona bakarken. Bacaklarını açmış, kendini tamamen bana bırakmıştı.
Altından dil attım sikinin kafasına sertçe. Yaladığım anda kasılmıştı zevkten. Bir daha dil attım. Boydan boya sertçe yalayıp dilimle ittirdim sikini. Elimle tutup okşuyordum yalarken. Dudaklarım sikinin kafasını sardı. Dilimi o iri mantar başının etrafına doladım. İçime çektim kafasını. "Ohhhhhh Hakan abiii bu çok fena... Ohhh filmlerde görürdüm bunu da hiç yapan olmadı. Ohhhh abiii çok güzelll!" diye inlerken başımı indirdim birden bire. Yarısına kadar girmişti ağzıma. Koca yarağı doldurmuştu ağzımı. Daha fazla girmiyordu. Dudaklarımı bastırdım ve sikinin kafasına kadar çekip bir daha indirdim. Belini oynatıyordu deli gibi. Eli kolumdaydı. Yaklaşmıştı çok anlaşılan. Aslında döl yutmayı çok sevmesem de Alper için bunu da yapabilirdim. İyice kıvama gelmişti oğlan. Bazı sınırları çok aşmıştık ama. Elime almaya benzemiyordu bu. Resmen ağzıma vermiş emdiriyordu bana sikini. Düşünmedim sonrasını hiç. Onun da hiç düşünmediği çok belli oluyordu. Yavaş yavaş oynatıyordu belini.
"Ohhhh abiii ben dayanamayacağımmm.... ohhh bu çok güzelll!" derken ağzımdan çıkartmak istedi. Elini tutup ittirdim. Eli başıma gitti. Bastırmıyordu. Ama birden bastırdı başımı sikine. Soktu iyice ağzıma. Aynı anda döllerinin boğazımdan akmaya başladığını hissettim. Tam bir hayvan gibi boşalmıştı ağzıma. Boşalırken eli gevşedi başımda ama bırakmadı. Bastırıp çekiyordu yavaş yavaş. Durmadan oluk oluk boşalıyordu ağzımın içine. Boşalması bitince de çıkarmadı ağzımdan hiç. Ben de emmeye yalamaya devam ettim sikini. Hiç bir yumuşama yoktu sikinde. Yavaş yavaş indirip kaldırıyordum başımı. Durmadım ve devam ettim. Ağzımı iyice açıp olabildiğince derine sokmaya çalışıyordum. Ben açtıkça o da başımdan bastırıyordu daha çok sokmak için. Başımı bastırıp belini oynatmaya başladı. Çok azgındı. Ağzımı sikiyordu resmen. Sikini ilk defa sıcak ve ıslak bir yere sokmuştu. Çok da güzel sikiyordu ağzımı. Bacağımı sertçe sıkmıştı o an. Anlamsızca mırıldanır gibi inlerken gözleri kapalıydı. Durmadan sokup çıkartmaya başladım. Delirmiş gibiydim artık ben de. Hayatımda gördüğüm en güzel siki yalıyordum.
Çıkardım yavaşça sikini ağzımdan. Taşaklarını emmeye başladığımda tıslar gibi inledi Alper de. Dudaklarımın arasına alıp çekiştiriyordum taşaklarını. Bir elimle de sikini okşuyordum. Ona baktığımda tamamen kaymış olduğunu fark ettim. Yavaşça taşaklarının altına girdi dilim. Tam deliğinin üstündeydim o an. Dilim değdi. Alper kıvrandı yüzünü buruşturup. Biraz da değdirdim dilimi. Üstünde dolaştırdım deliğinin. Kıpırdandı kıvranır gibi. "Hakan abiii ohhh... orası değil. Ohhhh çok güzell. Ohhh yapma ama orayıııı. Ben ohhh..." diye kıvranıyordu iyice inlerken. Sikini soktum birden ağzıma yine. İyice sokmuştum bu sefer. Birden sesi kesildi. Dudaklarım gerilmiş ve şişmişti. Biraz daha biraz daha derken kafası boğazıma kadar girdi. Dudaklarım kasıklarına değecekti nerdeyse. Yavaşça başımı sallayarak kafasına kadar çıkartıp emdim. Daha çok sokmak için hafifçe eğilmiştim üstünde. O an Alper'in pençe gibi elini götüme yapıştırdığını fark ettim. Sertçe avuçlamıştı. Ama pek kendinde değil gibi görünüyordu.
Hızlı hızlı sokup çıkarmaya başladım. Kıvranır gibiydi iyice. Boğazımın derinliklerine kadar girip çıkıyordu sikinin başı. Hareket ederken damağıma sürtünüyor bazen de yanağımı zorluyordu sikinin iri kafası. Taşaklarını, kasıklarını okşamaya başladım. Deliğine değdi parmağım hafifçe. Yarı baygın gibi bir sesle, "Ohhh abiii ölürüm sana ben. Orası değil... noolur... ohhh dayanamıyorum amaaa... çok güzel emiyorsun yaa... ohhhh..." diye sayıklıyordu. Çenem yorulmaya başlamıştı artık. Bir kez daha soktum ağzıma. Eli başıma gitti ama bastıracak hali kalmamıştı. Salyalarım, tükürüklerim akmıştı iyice kasıklarına. O güzel delik sırılsıklamdı. Parmağımı yavaşça birinci boğuma kadar soktum. İki eliyle birden bileğimi tutmak ister gibi uzattı ama başımı tuttu ve sikine çekti hızla. Son gücünü harcamıştı sanki bu hareketiyle. Boğazıma kadar sokmuşken başı geriye düştü ve inlemeye başladı.
Parmağım içine girdiğinde deliği sımsıkı kavradı. Bastırdım ve kaydırıp soktum parmağı. Çok dar ve sıcaktı içi. Daha önce siktiğim hiçbir göte benzemiyordu bu. İçinde hafifçe oynatınca bir anda titredi. Sesini bile çıkaracak hali kalmamıştı. Boşaldı ağzıma. Fısıldar gibi inlemişti boşalırken. Yutmadım döllerini. Dudaklarımdan kasıklarına akıyordu. Boşalması bitince sikinin kafasını emdim ve emerken ona baktım. Gözleri kapanmıştı. Sikini ağzımdan çıkarttığımda olduğu yerde sızıp kalmıştı. Yüzünde çok rahatlamış bir erkeğin ifadesi vardı. Doğruldum ve yanağından öptüm onu yavaşça. Sikim kazık gibi olmuştu benim de. Çıkardım ben de sikimi, 31 çekmeye başladım hızlı hızlı. Tam boşalmaya yaklaşırken onun sikine değdirdim sikimin kafasını. İnmeye başlayan sikine sürtüyordum sikimin kafasını. Sürterken boşaldım ben de. Kasıkları siki döl içinde kalmıştı.
Rahatladıktan sonra o halde külotunu giydirdim. Eşofmanını giydirirken uyanır gibi oldu ama sarhoş ve yarı baygın gibiydi. "Mmmhhh abiii ne güzel aldın ağzına. Bir daha yapar mısın bana onu. Çok sıcaktı ağzınnnnn..." diye sayıklar gibiyken eşofmanını giydirdim. Divana yığılıp kaldı. Ona bakıp gülümsedim. Bir an siksem mi diye düşünmedim değil, ama her ne olacaksa bu onun isteği ile olmalıydı. Dilimi değdirdiğimde o güzel deliği görmüştüm. Parmağımı çok güzel kabul edip sımsıkı sarmıştı ve ateş gibi yanan o delik için yapmayacağım şey yoktu benim. Üstünü örtüp odama gittim uyumaya.
Ertesi gün uyandığımda ne yapacağımı bilemiyordum hiç. Ağzıma almayı bırak kelimenin tam anlamıyla ağzımı yüzümü sikmişti oğlan. Ağzımda sanki halen döllerinin tadı vardı. Bir süre yatakta yatıp düşündüm. Pişman değildim. Çok hoşuma gitmişti yaptıklarımız. Sadece onun vereceği tepkiyi düşünüyordum. Parmağımı soktuğumda zevkle inlemesi ve boşalmasını da unutamıyordum.
[Hakan]
27 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
SONUNDA DELDİRDİM 5.BÖLÜM (Hakan 32 Y., İzmir)
Birkaç kez Şeref Dayı da ziyaretimize geldi. İşleri yolundaydı. Alper'deki değişimi o da fark etmişti. Eskisi gibi sessiz, üzüntülü hali gitmiş, neşeli bir delikanlı olmuştu artık. Bir iki defa telefonda sessizce ama heyecanlı bir şekilde kızlarla konuştuğunu da fark etmiştim. Ehliyet de almıştık ona. Gayet güzel kullanıyordu arabayı gerekli durumlarda. Bir akşam onunla ilerisi için konuştuk. Üniversiteye gidebileceğini söyledim ona. Gündüz burada devam edip akşam da derslere girebilirdi. Hangi bölüme gitmeyi falan düşünür diye konuştuğumuzda heyecanlanmıştı. Sonra o da olursa hukuk okumak istediğini söyledi. Yardımcı olacağımı söyleyip ona iki gün izin verdim ve dersane aramasını söyledim. Şeref Dayıya da bunu anlattığımızda çok sevindi. Tüm masrafları karşılayacağını söyledi. O seneki sınavlar için biraz geç kalmıştı. Seneye iyice hazırlanacak ve üniversiteyi kazanacaktı. Çok kararlı ve heyecanlı gözüküyordu bu konuda...
Marmaris'te bir arazi davası vardı. Cumartesi günü oraya gitmem gerekiyordu. Gitmişken de bir belki iki gece kalırım, kış vakti de olsa temiz hava alır, biraz kafamı dağıtırım diyordum. Alper'e de gideceğimi söyledim. O gün biraz durgundu Alper. Kafası birşeye bozulmuş, üzgün gibiydi. Akşam yemeğini yerken de konuşmadı pek. Halbuki normalde maçlardan konuşur, izlediği bazı videoları veya filmleri falan anlatırdı. Yemekten sonra ben ofise geçip biraz çalıştım. Çıktığımda oturma odasına giderken onun ses çıkarmamaya dikkat ederek telefonda konuştuğunu duydum. Bir kızla konuşuyordu ve sinirlenmişti biraz. Yarın buluşmak için uğraşıyor, ama olmayınca da sinirleniyordu. Sırıttım kendi kendime. Anlamıştım derdini. Kızların bu tripleri beni erkeklere yöneltmişti. Alper de o sınavdan geçiyordu şimdi. Sesi yükseldi sonra ve telefonu kapatırken tam Adana işi bir küfür salladı. Ben kahkaha attım artık dayanamayıp.
Oturma odasına geçerken geldi bu da. Özür diledi küfür için. Ben de gülüp rahatlattım onu biraz. Israr edince anlattı. Baroda tanıştığı bir kızmış. "Bir aydır ne güzel konuşuyorduk, birden uzaklaştı benden nedense..." diye anlatmaya başlarken çekinir gibiydi. İyice taşağa sardım ben de onu, "Tüh be Alper, hazır ev de boştu tüm haftasonu. Getirirdin buraya sabaha kadar o biçim sikerdin ne güzel!" diye konuştukça bu kızı biraz unutup güldü. Ben de biraz abarttım olayı. "Domaltırdın, ağzına verirdin..." falan diye ballandıra ballandıra anlatıkça bu utandı biraz. Gülüyordu ama yine de. Eli sikine gitti bir ara ve hızlıca düzeltti pantolonundan. "Hadi sen de üstünü değiştir de gel birşeyler izleyelim. Senin de kafan dağılır. Gelirken dolaptan benim votkayı ve meyve suyunu da getir ama!" dediğimde sırıtıp fırladı yerinden. 5 dakika sonra elinde şişeler ve bardakla gelmişti bile. Halen o kız hakkında konuşuyordu. Mesaj atmışmış şimdi yine de, gördüğüne rağmen cevap vermemişmiş falan. Tam votkamı koyarken durdum ve ona baktım gülüp. Bir bardak daha getirmesini söyledim. Anlamadı ama getirdi.
"Senin doğum gününe birşey kalmamış, artık 20 yaşında sayılırsın. Ufaktan başla bakalım. Sarhoş olacaksan da benim yanımda ol ilk. Tam zamanı şimdi!" dedim. "Ya abi olmaz ama senin yanında. Öyle önemli bir kız değildi zaten. Ama hoşuma gitmişti. Yani senin de dediğin gibi sadece... Ee şeyy..." dedi. "Sikmek istedin olmadı işte di mi sadece? Tamam be oğlum, biz de geçtik o yollardan. Halen uğraştığım oluyor benim de merak etme. Hadi bak az koydum sana zaten. Kafan dağılır biraz. Al bakalım hadi!" dedim. "Yaa ama abi. Off, iyi peki sen diyorsan : )" dedi.
"Hadi şerefe!" dedim, az bir votkayı meyve suyuna karıştırıp verdim. O sırada dizi falan açmamıştık henüz. Bir müzik kanalı açık duruyordu. Biraz daha konuştuk içerken. Birinci bardağı bitirdiğinde rahatlamıştı. İkinci bardağı koyduğumda bir dizi açtık. Uzanmıştı o da divana. Eskiden ayaklarını bile uzatmaya çekinirdi yanımda. Bu sefer bilerek sikişi bol bir dizi açmıştım. İzlerken Alper şaşırmıştı. Erotik sınırlarını zorlayan neredeyse pørnøya varan görüntüler vard��. Battaniyenin altında sikiyle oynuyordu hesapta bana çaktırmadan. Kıvranır gibi hareket etmeye başlamıştı. Bardağını bir kez daha doldurduğumda itiraz edecek durumda değildi, hoşuna gitmişti yaptığım kokteyl. Arada sırada hareket edince battaniye üstünden sıyrılıyordu ve eşofmanından sikinin çok sertleştiği de belli oluyordu. Keser sapı gibi olmuştu siki. Onu okşamak, boşaltmak istiyordum feci şekilde. Her zamankinden fazla içmiştim ben de heyecanla. Birkaç bakışımı yakalamıştı aslında. Alper'in aklı fikri odasına gitmekteydi. Ancak üçüncü bardaktan sonra iyice gevşemişti artık. Dizinin son bölümü bittiğinde sızıp kalmıştı divanda.
Olduğum yerde sigara içerek onu izliyordum. Derin derin uyuyordu. Onu izlerken içimde sevgi vardı daha çok. Bugün konuşurken iyice rahatlamıştı. Henüz bir kadınla olmadığını da öğrenmiştim o an. Üstü açıldı bir ara. Battaniye sıyrılınca siki çıktı yine ortaya. Eli hep sikindeydi uyurken bile. Bir ara uyurken eli eşofmanının içine girdi. Tam uyuyacaktım ki dikkatle izledim onu. Sikini elledi. Elini çektiğinde sikinin kafası göbeğine çıkmıştı. Bu kadar yakından ilk defa görüyordum. Kafası daha kalındı sikinden. Tam mantar başlı bir sik kafasıydı. Ucu ıslanmıştı iyice. Derin derin uyuyordu o an, tam anlamıyla sızmıştı.
Üstünü örtmek için kalktığımda bir an bacaklarını açıp tekrar elledi sikini. Biraz daha çıktı siki. Derin bir nefes aldım. Yaklaştım ona. Elimdeki battaniyesini üstüne çekecekken durdum. Biraz eğildim ve parmağımın ucuyla sikinin kafasına dokunup üstünde gezdirdim. Hafif bir ses çıktı Alper'den. Elimi çekip ona baktım. Uyuyordu. Tekrar uzattım elimi ve parmaklarımı gezdirdim sikinin kafasında. Parmaklarımın ucuyla yavaşça tuttum sikinin kafasını. Bir iki derken parmaklarım kavradı sikinin kafasını. Avucuma aldım. Avucumun içinde sıcacık ve taş gibiydi. Sikinin kafasını sıktım hafifçe. Hafif bir ses çıktı yine. Elim sikindeyken baktım ona. Devam ettim sikinin kafasını okşamaya. Biraz daha aşağı indim. Kalın ve uzundu siki. Okşayıp sıvazlamaya başladığımda yarısından çoğu çıkmıştı dışarı. Ben okşadıkça Alper'in göbeğinin hemen altı hareket etmeye başlamıştı sanki. Derin derin nefes alıp vermeye başlamıştı. Elimin içinde sikinin kasılmalarını hissediyordum.
O an ağzıma almak istedim sikini çok. Bu uyandırırdı ama onu belki. Yavaş yavaş sıvazlamaya devam ederken sıktım biraz sikinin kafasını. Zevk suyu akıyordu kafasından. Tam bırakacakken anlamsız bir zevk sesi geldi dudaklarından. Bırakamadım. Rahatlatmak istiyordum onu. Göbeğini okşamaya başladım öbür elimle. Tüy gibiydi elim. Zevk suyu parmaklarıma bulaştı ve siki elimden kaymaya başladı yaparken. Sıkıp hızla sıvazlamaya başladığımda Alper kıvranır gibi bir hareket yaptı uykusunda. Sesi biraz çıktı. Boşalmak üzereydi. Öbür elimi açıp sikinin kafasının altına koydum sıvazlarken. Birden sikinin ucu genişledi. Mosmor olmuştu kafası sanki. Damarları şişmiş elime geliyordu. Akmaya başladı döller sikinin koca kafasından. Fışkırmıyor, akıyordu sadece. Durmadan akıyordu avucuma. Avucumu dölleriyle doldurdu.
Ona baktığımda yüzünde sanki bir gülümseme vardı ve çok rahatlamış gözüküyordu. Uyanmamıştı, ama numara mı yapıyordu ki? Hafif tebessüm eder gibi duran dudaklarını öpmek istedim o an. Avcumdan biraz sikine akmıştı döller, ama yapacak birşey yoktu. Çekildim yavaşça ve banyoya gittim. Avcumdaki döllerini tuvalete döktüm. Çok sertlemiştim ben de. Çıkardım sikimi. Elimde halen biraz Alper'in dölleri varken 31 çekmeye başladım sertçe. Gözlerimi kapattım. Kayıyordu avucumda hızlı bir şekilde. Fazla sürmedi ve inanılmaz zevkli bir şekilde tuvalete attırdım ben de döllerimi. Elimi yıkayıp odaya döndüğümde battaniyeyi üstüne çekmişti. Odama gidip yattım ben de.
Ertesi gün uyandığımda Alper de yeni kalkabilmişti ve banyodaydı. Belinde havluyla çıkarken kapıda karşılaştık. Bir garip bakmıştı o an sanki. Ben de banyomu yapıp çıktığımda Marmaris için çantamı hazırlamaya başladım. Kahvaltı yaparken Alper neşeliydi çok. Dediğine göre dün gece çok iyi uyumuş. Saçlarını okşadım sevgiyle. Ben yokken neler yapacağını konuşmaya başladık. Pek bir işi yoktu. "Gezersin sen de!" falan dedim. Çıkarken biraz para bırakacaktım ona haftasonu için. Son kontroller için odama girdiğimde aklıma birşey geldi ve Alper'i çağırdım. "Sen de gelmek ister misin Marmaris'e? Gerçi kış ama çok güzeldir yine de. Sahilde falan gezer, birşeyler yer içeriz!" dediğimde bana baktı bir an. Gülümsedi sonra. Başka planları vardı sanırım. İstemez gibi görünürken ben biraz ısrar edince, "Tamam o zaman abi. Çok isterim aslında. Hiç görmedim oraları!" deyiverdi. Hemen çantasını hazırlayıp birkaç parça elbise koydu içine.
Arabayı o kullandı yol boyunca. Gittikçe usta bir şoför oluyordu. Dün geceden konuştuk biraz. İlk defa içmemiş, ama ilk defa sızmış böyle. "Güzeldi ama!" dedi gülerek. "Bu gece de rakı içersin ilk defa. O daha güzel olur!" dediğimde ise, "Sızmam ama bu sefer!" deyip bana biraz çekinerek baktı. Birşey söyleyecekti sanki o an. Söylemedi ama. Diziden konuştuk biraz. Ona, "Tam pørnøymuş. Bilemedim ben de. Sabah hamamlık olduk zaten!" deyip güldüğümde ise bir an yine baktı arabayı kullanırken. Kot pantolonunun önünde bir şişkinlik olmuştu sanki. "Evet abi, ben de. Gerçi hiç anlamadım nasıl oldu. Yani ben uykumda hiç olmam öyle. Zaten biraz garipti!" derken bana bakmıyordu bu sefer. Sustum ben de. Konuyu değiştirdim. Anlamış mıydı yoksa? Uyuyordu ama o an. Hem anlasa birşeyler söyler, bir tepki verirdi bence.
Marmaris'e geldikten sonra ben müvekkili ziyaret ettim. 2 saat sonra görüşmelerimiz bitmiş, bir miktar da avans almıştım. Akşam olduğu için bizi yemeğe davet etti. Çok ısrar edince de kabul ettim. Öncesinde otele gidip eşyaları yerleştirmemiz lazımdı. Hem Alper'e de bir oda tutmam lazımdı. Tek kişilikti benim odam. Otele geldiğimizde büyük bir kafile gelmişti. Bir şirketin turu varmış. Tüm odalar doluydu maalesef. Ne yaptıysam boş bir oda ayarlatamadım. Odaya ek yatak koymaya karar verdik. Biz odaya çıktıktıktan bir süre sonra bir otel görevlisi geldi. Benim yatak çift kişilikti ve bir hayli genişti. Biz ek yatak beklerken o odadaki divana temiz çarşaf, yastık ve yorgan getirdi. Biraz sinirlenmiştim bu duruma. Basit birşeydi istediğim, ama onu bile yapamamışlardı. Alper, "Gayet yeterli bu abi ne olacak. Yere bir battaniye atsak onun üstünde bile uyurum ben!" deyip beni sakinleştirdi biraz. Çıktık sonra odadan.
Yemeğe gittik. Güzel bir restoranda iyi bir rakı balık ziyafeti çektik üçümüz. Alper hayatında ilk defa rakı içmişti. Nefis mezeleri götürüp 2 bardak rakısını içerken mutlu görünüyordu. İki hafta sonra İzmir'de buluşacaktık adamla. Notunu aldı Alper hemen. Biz yemekteyken de Şeref Dayı aradı. Sevinmişti Alper'i de yanımda götürmeme. Telefonda bana onun işini hallettiğini, olayın biraz fazla büyüdüğünü söyledi. Kafası biraz güzeldi Şeref Dayının. "Bu aralar biraz uyanık olun. İzmir'de olduğunu öğrenmişler. Birşey olacağından değil ya. Bir hafta falan çıkmasın pek bizim oğlan sağa sola yeğenim. İdare ediver sen. Sıkıntı olduk sana da..." dediğinde, "Tamam!" dedim sadece. Alper'e belli etmek istemiyordum onun hakkında konuştuğumuzu. Anlamıştı ama tabii zeki oğlan. Bana bakıyordu sadece.
Yemekten sonra otele dönmedik. Ufak güzel bir bar vardı otelin yanında. Biz ikimiz oraya oturduk. Bir iki bira içtik. Daha doğrusu ben 3 tane içene kadar Alper bir taneyi zor bitirmişti ve sarhoş olmuştu bile. Şeref Dayının bana söylediğini anlattım biraz kapalı bir şekilde ve baroya, adliyeye falan bir iki hafta gitmemesini söyledim. İdare ederdik bir şekilde. Çok neşeli, konuşkan olmuştu bu halde. Arada dili yalpalıyordu konuşurken. Pek çok ilkini yaşıyordu bu gece. "Yaa abii seninle hep çok güzel zaman geçiyor. Neler yaptın bana yaa, çok sağol canım abim. Dün gece bile ilkti yani yaa..." derken dili yalpalıyordu biraz. Birden ona baktım bunu deyince. "Ne ilki Alper? Neden ki?" dediğimde, sarhoş halde sırıtıp, "Yaa sarhoş oldum da sızdım yaa hani. Onu diyorum. Hatırlamıyor musun abi? Ne olacak ki başka?" dedi. Bana yalan söyleyemezdi. Belli ederdi kendini ve şu an yalan söylemese bile herşeyi söylemediği çok belli oluyordu. Anlamış mıydı yoksa dün gece olanları? Yoksa uyumuyor muydu?
Biraları da içtikten sonra otele girip odaya çıktık. Soyunup eşofman giyerken Alper'e baktım. O da soyunurken sikinin kalktığı biraz belli oluyordu. Yatağa uzandım. Hemen yanımdaydı divan. Biraz Marmaris'i falan konuştuk. Yarın akşamüstü gibi dönmeye karar verdik sonra. Kışın sıkıcıydı burası. Biraz TV izledik. Yattık sonra. Ben uyuyamıyordum pek. Alper olmasa belki birini götürürüm diyordum kendi kendime. Cep telefonumu açıp baktım bazı uygulamalara. Gerçekten de Marmarist'e arayış çok vardı. Resimlere bakarken sikim kalkmıştı biraz. Alper de uyuyamamıştı. Kıpır kıpırdı divanda. Divanın boyu da tam yetişmemişti zaten. "Ne oldu?" diye sorduğumda, "Birşey yok abi!" dedi, ama rahat değildi hiç belli ki. "Rahat değil mi orası? Benim yatak çok büyük zaten, gel istersen buraya!" dediğimde aklımda birşey yoktu hiç. O riske hayatta girmezdim bir daha zaten.
"Yaa abi divan biraz küçük geldi evet ama başka şey de var yaa. Boşver sen rahatsız etmeyim seni ben. Bir tuvalete gideyim sonra uyurum!" dediğinde ona baktım. Eli yorganının içindeydi ve kolu hareket ediyordu biraz. Anlamıştım durumunu. Ohhh, bu oğlan çok azgındı ama. "Gel hadi rahatsız etmezsin. Koca yatak zaten. Uykunu iyi al, arabayı sen kullanacaksın yarın!" dediğimde bana baktı bir an. Eli sikindeydi o an. Sessizce, "Tamam abi!" deyip kalktı. Eşofmanından fırlayacak gibi duruyordu siki. İşin garibi hiç de saklamamıştı benden bu sefer. Gelip yanıma uzandı. Yorganın altına girdi. Konuşmuyorduk hiç. Ama ikimiz de uyumuyorduk.
Birden, "Abi dün gece için çok teşekkür ederim. Çok iyi geldi!" dedi. "İçki mi? Kıza çok takmıştın kafayı, rahatladın bari, di mi?" dedim. "Yaa evet orası öyle de. Esas rahatlamam... Eee şeyyy..." dedi. İçimden (Uyumuyordun di mi piç?) diye geçirdim. "Yaa abi, dün gece, yani çok güzeldi. Benim çok hoşuma gitti. Yani, ben biraz şeyim sanırım. Offf, durmuyor bu hiç ve ağrı yapıyor artık..." dedi. "Rahatlaman lazım tabi Alper. Tuvalete git istersen!" dedim. "Hı hı, evet giderim de... Eee, şeyy yani..." dedi. Söylemek istiyor ama söyleyemiyordu.
Yavaşça elimi uzattım yorganın altından. Bacağına dokunduğumda bana bakıyordu. "Sana yardımcı oldum sadece. Çok önemli değil. Hoşuna gittiyse istersen yine olurum!" derken parmaklarım kasıklarına doğru gidiyordu. "Çok isterim abi yani sana ayıp olmayacaksa. İsterim evet..." derken sesi titriyordu. Fısıldamıştı sanki o an. Yavaşça önünü tutup sıktım. Kıpırdadı yatakta hemen. Sıkıp okşamaya başladım eşorfmanının üstünden. Terlemeye başlamıştı sanki. Bana bakıyordu birşey demeden. Kafasının çok karıştığı belliydi. Çok saygı ve sevgi duyduğu Hakan abisinin eline vermişti resmen. Yorganı sıyırdım üstümüzden ona bakarken. "Senin yaşlarındayken benim de bir büyüğüm bana yardım etmişti böyle Alper biliyor musun? Benim de çok hoşuma gitmişti. Rahat bırak kendini, oldu mu? Kasma hiç. Hoşuna gidecek ve rahatlayacaksın çok!" derken gözlerini açıp kapattı gülümseyerek. Çok heyecanlı görünüyordu.
Elimi soktum eşofmanın içinde. Külotunun üstünden okşarken kıpırdadı yine. Elimi külotuna sokup tuttum o koca canavarı. Bir anda çekip çıkardım. Utanır gibi olmuştu o an biraz. Rahatlatmam lazımdı onu. "Nerede büyüttün len bunu böyle? Bana söyleyeseydin de bir kimlik de buna çıkarsaydık oğlum! Şuna bak. Hatırlat da bayramda bayrak asalım buna, sallarsın!" gibi esprilerle rahatlatmaya çalışıyordum onu. Kıkırdamaya başlamıştı. Bacaklarını açmıştı iyice. Eşofmanını ve külotunu sıyırıp çıkarttım. Elimdeydi siki şimdi. Sıvazlarken sikinin kafasını sıkıyordum. Elime akan zevk sularıyla kayıyordu avucumun içinde. İyice hızlanmaya başladığımda Alper inlemeye başladı zevkten. "Ohhhh Hakan abiii, çok güzel bu abi. Ohhh, ben dayanamyacağım. Ohhhh abiii!" diye inlerken belini oynatıyordu hafif hafif. Sikinin kafasını sıktım ona bakıp gülümserken. Belini oynatmaya başlamıştı aşağı yukarı. Elimi siker gibiydi bu haldeyken.
Taşaklarını okşmaya başladığımda sesi yükseldi. Ben de elimi hareket ettirmeye başlayınca, "Abiiiiiiii... bennn... ohhhh... bennn..." diye kıvranmaya başlarken hızla sıvazladım sikini sertçe ve dibinden tuttum. Birden attırmaya başladı. Arka arkaya fışkırıyordu durmadan. Fışkırırken de inliyordu durmadan. Eli bileğime yapıştı o an ve "Ohhh canım abimm benim çok güzel buu..." diye inliyordu. Bütün döllerini göbeğine attırmıştı. Batmıştı üstü başı iyice. Hafifçe sıvazlamaya devam ettim. Taş gibiydi siki halen boşalmasına rağmen. Bana baktı o an. Ben de ona baktığımda ikimiz de gülümsüyorduk. Devam ettim biraz daha bıraktım sonra. Üstünü çıkardı o da. Gözlerini devirdi gülümseyerek. Elini sikine götürüp, "Yaa abi... şeyyy ayıp olmazsa... yani... eee..." derken utanmış gibiydi ama çok da utanmıyordu. "Ne o len azgın. Doymadın mı bir postayla?" dediğimde sırıttı. Sikinin başı sarkmıştı sanki biraz ama dimdikti halen. Kocaman taşakları da iyice sarkmıştı boşaldıktan sonra.
Elimi attım yine. Bana bakıyordu Alper azgın azgın. Bu sefer hızlı hızlı sıvazlamaya başladım sikini. Dimdik olmuştu hemen piç. Acele bir şey yapıp bu anı bozmak istemiyordum hiç. İstesem ağzıma alırdım şu an, hatta belki sikerdi bile beni. Ona bırakmak en iyisiydi herşeyi. Ben sıvazlarken zaten yeterince zevk alıyordu. Başını yastığa koymuş gözlerini kapatıp zevkini çıkarıyordu. Hızlı hızlı sıvazlamaya devam ettim. Öbür elimi taşaklarına attığımda bir inleme sesi döküldü dudaklarından. Taşaklarını okşayıp sikini sıvazlıyordum. "İyi alıştın sen de haa. Hoşuna gidiyor di mi puşt seni?" dediğimde, "Abi ohhh nooolur sakın bırakma... çok güzell. Yemin ediyorum çok güzell ohhhhhhh!" diye cevap verirken başı oynamaya başlamıştı sağa sola. Biraz daha yaklaştım ve sımsıkı tutup sıvazlamaya devam ettim. Sikinin kafasını avucumun içinde sıkıştırıyordum.
Daha 5 dakika bile olmamıştı ki kıvranmaya, kasılmaya başladı tekrar. Tüm vücudu yay gibi gerilmişti. Bir daha patladı. Bu sefer işer gibi attırmıştı her yerine. Yüzüne bile gelmişti. Gözlerinin altından dudaklarına doğru akan dölleri gördüğümde bir an ona saldırıp her yerini öpmek ve sonra sertçe sikmek istedim onu. Rahatlamış bir şekilde gözlerini açıp gülümserken beni gördü. Ona bakışımı yanlış anladı herhalde ve kızdığımı sandı. Yarım yamalak birşey söyleyip kalktı hemen ve banyoya girdi. O banyodayken ben de hızlıca sikimi çıkartıp 31 çekerek kendimi rahatlattım. Yorganı üstüme çektiğimde banyodan çıkıp üstünü değiştirmişti ve bu sefer divana yatıp hemen uykuya daldı.
Ertesi gün ne olacağını çok merak ediyordum. Birden çıkartıp (Al hadi eline!) diyecek gibi geliyordu bana. Ama hiç öyle olmadı. Sanki birşey yaşanmamıştı dün. Otelden çıkışımızı verip arabaya bindik. Civar birkaç yeri gezip İzmir'e döndüğümüzde gece yarısı olmuştu bile.
[Hakan]
31 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
SONUNDA DELDİRDİM 4. BÖLÜM! (Hakan 32 Y., İzmir)
Bir akşam evde viski içip internette takılırken Şeref Dayı aradı. Bazı işleri olduğunu, bana danışmak için İzmir'e geleceğini söyledi. Uçağının saatini öğrendim ve ertesi gün onu karşıladım. Miras davasından ve ticaret davasından dolayı kutladı beni önce. Miras davasından hakkımı alamadığımı bildiğini ama telafi edeceğini söyledi. İzmir'de bazı alım satım ve emlak işlerine girdiğini söyledi. Bazı konularda fikrimi alıp ciddiyetle dinledi beni. Bu şirketlerde kendisini temsil etmemi istiyordu. Bana güzel bir ofis tutacağını söyledi. Tüm masraflar ondandı. 1 senelik kirayı da peşin ödeyecekti. Ayrıca İzmir'e çok sık gidip geleceği için benim de kalacağım güzel de bir daire tutmak istiyordu. Tüm masraflar yine ona aitti ve yine 1 senelik kira peşindi. Hatta iyi bir yer olursa satın bile alabileceğini söyledi. Ertesi gün onu yolcu ederken yer bakmamı ve ona haber vermemi tembihledi ciddi şekilde.
Hemen emlak sitelerine girip araştırmalara başladım. İzmir'in çok iyi bir semtinde, merkezde bir ev vardı. Daha önce de ofis olarak kullanılmıştı. Geniş bir salonu, 4 tane büyük odası vardı. Kira belki biraz pahalıydı ama Home-Office olarak kullanabileceğim bir yerdi. Telefonda bütün bunları anlattığımda Dayı dikkatle dinledi ve "Tamam tut o zaman, ama içi çok güzel döşensin, misafirlerim geldiğinde mahçup olmayalım, hiçbir masraftan kaçınma sakın!" dedi, 1 haftaya kadar da biriyle geleceğini söyledi. Sonra da bana bir dava daha yönlendirdi gider ayak. Ancak bu seferkiler bir hayli önemli insanlardı. İzmir'de bu kadar tanıdığının olmasına şaşırmıştım biraz.
Evi tutup bu işlerden iyi anlayan bir arkadaşımın da yardımıyla en güzel şekilde döşedim. Salon çok şık bir ofis olmuştu. Oturma grubu, çalışma masası, toplantı masası, dosya dolabı ve asistan masası vardı. Bunlara rağmen de hiç de çok dolu görünmüyordu. Bir odayı yatak odam yaptım. Güzel bir yatak, gardrop. Şeref Dayının yatak odasına ayrı bir özen gösterdim. Öbür odayı da oturma odası gibi yaptım kendime. 2 divan ve koltuktan oluşan bir oturma grubu, büyük bir TV, sehpa. Kalan odayı şu an ne yapacağımı bilemiyordum pek. Bir yatak aldım oraya. Ufak bir dolap ve masa koydum. Misafir gelirse de burada yatar işte diye düşünüyordum. Koridorun ortasında yaptırdığım kapı da ofisi evden ayırıyordu.
3 gün sonra geldiğinde havaalanından onu kendi arabamla aldım bu sefer. Yanında 19-20 yaşlarında gösteren, esmer, uzun boylu ve çok yakışıklı bir delikanlı vardı. Alper'di ismi. Sessiz biriydi. Şeref Dayının gözünün içine bakıyordu birşey lazım olur mu diye. Onları alıp ofise götürdüm hemen. Çok heyecanlıydım Şeref Dayıya göstermek için. Daha girerken semti de binayı da çok beğenmişti. İçeri girince de ona evi, ofisi, odaları gösterdim.
Salonda koltuklara oturduğumuzda sigarasını yaktı. Ben, "Bir çay yapayım!" derken Alper hemen fırladı, "Ben yaparım abi!" diyerek. Mutfağa girerken Şeref Dayı bana bakıp (Bırak yapsın!) der gibi bir işaret yaptı. Çayları içerken kısa bir iş sohbeti de yaptık. Bugün beni iş yaptığı insanlarla tanıştıracaktı. İş, aile ve diğer konularda biraz sohbet ettikten sonra evden çıkıp şirketleri gezdik. Akşama kadar bir sürü insanla görüştük. Arazi ve binaları gezdik. Büyük düşünüyordu gerçekten. 5-6 milyon dolara yakın iş vardı ortada. Yaptığımız görüşmelerde bile iki tane davayı almıştım.
Yemeği dışarıda yedik birkaç kişiyle. Alper sürekli olarak Şeref Dayının yanındayken bana da bakıyordu birşey lazım olur mu diye. Bir iki defa ona bakmaktan kendimi alamamıştım ben de. Giydiği kot pantalon biraz eskiydi. Tişörtünün de rengi solmuştu. Tişört biraz dar gelmişti ve kaslarını çıkarmıştı ortaya. Kızları ne biçim siker bu, eline düştü mü bayıltır diye şöyle bir alıcı gözle bakmaktan alamadım kendimi. Ayakkabısı da eskiydi çok. Şeref Dayının bu tür şeylere dikkat ettiğini bilirdim. Yanında olan birinin böyle gözükmesini istemezdi. Ama bu genç kimdi, niye bizim yanımızda böyle dolaşıyordu onu anlamamıştım halen. Tam bir erkek güzeliydi ama orası kesin. Akşam yemeğinden sonra eve geçtik. Oturma odasında biraz TV izledik beraber. Alper bu sefer rakı, su ufak tefek meze ayarlayıp getirdi bize. İş konuşmaları derken de yatıp uyuduk. Misafir odasında yattı Alper de.
Sabah kalktığımda uyanmıştı o da. Çok saygılı bir şekilde bana, "Günaydın!" dedikten sonra kahvaltıyı hazırlamaya devam etti. Şeref Dayı da uyandı o sırada. Kahvaltı sonrası beraberce büyükçe bir AVM'ye gittik Şeref Dayının isteği üzerine. Alper'e üç pantolon, gömlekler, birkaç kazak, mont, iç çamaşırları derken çorabına kadar bütün giyeceklerini aldı. Elleri torbalarla doluydu ve yüzünde saklayamadığı bir mutluluk vardı. Şeref Dayı sürekli telefonla görüşürken elbiseleri almasına ben yardımcı oldum. Çok saygılıydı bana karşı. Ama oldukça tutuk, çekingen bir gençti. "Sen seç!" dememe rağmen bir şey demiyor, ne verirlerse, "Tamam!" diyordu. Bir pantolonu denediğinde dar geldi. O an sağa yatırdığı sikini fark ettim. Fark edilmeyecek gibi değildi gerçi. Tezgahtar kızların ilgisinden etkilenmişti anlaşılan delikanlı. O da aynaya bakınca görmüş, kıpkırmızı kesilip değiştirmeye soyunma odasına girmişti. Elbiseleri aldıktan sonra oyalanmadık fazla ve ofise döndük. Bütün torbaları taşıyordu Alper. İçeri girdikten sonra salona yerleştik Şeref Dayı ile. Alper'i çağırdı ve "Yeğenim al şu parayı da aşağıdan bize bir şişe o benim sevdiğim viskiden al. Fındık fıstık falan da al hadi. Gelince biraz çık da dolaş sen de. Biz Hakan abinle birşeyler konuşacağız!" dedi.
Ben sessiz bir şekilde Şeref Dayıya bakıyordum. Alper çıktıktan sonra anlatmaya başladı. Bizim oradan bir köydenmiş Alper. Rahmetli babasını tanırmış. Annesi de bir akrabasıymış Şeref Dayının. Şerefsizin tekiymiş babası ona göre. İki karısından 9 tane çocuğu varmış. Öldükten sonra Alper biraz daha idare etmiş ama annesi de ölünce bunu evden uzaklaştırmışlar. Biz konuşurken Alper de gelmişti. O gelince Şeref Dayı konuyu değiştirdi. Şişeyi, bardakları, buzları getirip çerezleri tabağa koydu. Biz içkileri doldururken Şeref Dayı da ona izin verdi. Biraz anlar gibi olmuştum işin rengini. Anlaşılan bu evde yalnız olmayacaktım. Annesi de ölünce Alper sağda solda takılır olmuş. Sokaklara kadar düşmüş. Şeref Dayı sahip çıkmış sonra ve bir kasabada işe koymuş bunu bir tanıdığın yanında. 16 yaşlarındaymış o zaman. Anlatırken durdu ve viskisinden büyük bir yudum alıp sustu. Sigarasını yakıp derin bir nefes çekti. "Ben bunu işe koydum da meğer adamlar da bir çobana vermişler bunu yanında dursun iş öğrensin diye. O çobanlar da anlayacağın..." sustu bana bakıp. Anlamamı ister gibiydi.
Biraz merakla baktım. Anlar gibi olmuştum, ama kolay söylenecek birşey değildi. "O çobanlar çocuğu kullanmış işte. Hepsi birden sikmişler senin anlayacağın. Benim kulağıma geldiğinde olay büyüdü tabii ki. İki tanesini benim yeğenler.... anladın işte. Neyse artık. Anlayacağın Alper'i aldım oradan. Artık bizim oralarda pek yapamaz. Bir senedir bende duruyor. Katır gibi çalışır. Her işi de kolayca öğrenir. Benim yazıhanede bilgisayarı falan da iyice öğrendi hemen. Liseyi de bitirdi orada. Okusun bu yiğenim. Akıllı ve dürüst biri. Ben olaya karışınca zaten işler de biraz büyüdü. Bir süre uzak durması lazım bizim oradan. Yani diyeceğim..." deyip sustu ve bana baktı.
Sağa sola gidecek, bazı basit işleri takip edecek bir elemana zaten ihtiyacım vardı benim de aslında. Ama burada kalacak olması biraz canımı sıkmıştı. İnternetten genç bir gay ayarlamıştım bile, yarın akşam buluşmayı düşünüyorduk onunla. O iş de yatmıştı şimdi. Birşey diyemezdim ama Şeref Dayıya. Hayatta elde ettiğim herşey onun sayesindeydi. Bir şekilde idare edeceğiz artık diye düşünüp, "Tabii ki kalsın burada. Yazık delikanlıya. Ben ona iş de öğretirim, okuması için de yardımcı olurum. Senin isteğin emirdir bizim için. Boş oda da var zaten kalır işte burada!" deyince güldü omuzuma vurdu memnuniyetini belirterek. "İyi biridir merak etme. Bu olaylar 3-4 sene önce oldu ama halen çok durgun haliyle. O gidince ben daha rahat idare ederim onun meselesini de!" dedi. Gözleri çakmak çakmak olmuştu bunu derken. Anlaşılan bir hayli dağıtacaktı ortalığı orada.
Sıkı içiyordu Şeref Dayı. Biz şişeyi bitirmek üzereyken de Alper geldi. Benimle kalacağını, sözümden çıkmamasını sıkı sıkı tembih etti ona. Elini öptü Şeref Dayının Alper. Benim de elimi öpmek isterken ben çevirdim elimi. Sonra odasını gösterdim. Banyoyu falan anlattım ona. Ertesi sabah Şeref Dayı gitti. Pazar sabahı ofiste ona çalışmaları anlattım. Baro, adliye, bankalarda yapabileceği işleri anlattım. Bilgisayarı gösterdim. Gayet de iyi biliyordu bilgisayar kullanmayı. Yazışmalarımı da temize çekebilirdi. Elinden yemek yapmak da geliyordu.
Ve böylece Alper ile beraber yaşamaya başladık. Ona hiç başka gözle bakmıyordum. Acıyordum biraz aslında. Çok saygılıydı bana. Beyim beyim derken bana Hakan abi demesini öğretmem bir haftamı almıştı. Bir ayın sonunda ise verdiğim bütün işleri yapar hale gelmişti. Yazılarımı temize çekip adliyeye, baroya gitmesi falan çok rahatlatmıştı beni. Gayet güzel yemek de yapabiliyor ve ortalığı da topluyordu. Çok durgun, çekingen biriydi. İş olmadığı zaman mutfakta oturur, iş sonrası ortalığı toparladıktan sonra da odasına çekilirdi. Ona cep telefonu aldığımda sesi titremişti teşekkür ederken. Akşamları beraber oturup TV izliyorduk. Aslında o gelmiyordu odaya, ama ben çağırmıştım onu ısrarla. Bazen PS bile oynuyorduk beraber. PES'te beni yenmeye bile başlamıştı kerata.
İlk maaşını aldığında elimi öptü teşekkür ederken. Şeref Dayıya da anlattım bu durumu. Teşekkür edip gülerek bana çok saygı duyduğunu söyledi. Benim hakkımda basit birşeyler sormuş meğerse Alper'e. Şeref Dayıyı neredeyse babası gibi görmesine rağmen sıkılmış anlatmamış birşey. Benim de hoşuma gitmişti bu tabii ki. Kısa sürede abi kardeş gibi olmuştuk onunla. Bana alışınca aslında çok sempatik olduğunu görmüştüm. Yaşadıkları belli ki çok etkilemişti onu. Bir gün ağır bir grip geçirdiğimde bana çok iyi bakmıştı. Bütün gece uyumadan beklemişti ilaçlarımı zamanında almam veya terleyince yardımcı olmak için. Ben iyileştikten sonra o hasta olunca ben de ona bakmıştım.
Herşey iyi gitse de benim sex konusunda biraz sıkıntım vardı. Alper evdeyken rahat 31 bile çekemiyordum. Eskiden laptopu TV'ye bağlar, büyük ekranda pørnø izlerdim. Birini eve getirmem zaten söz konusu değildi. Alper'e para verip evden uzaklaştırırdım belki biraz. "Çık üç dört saat sonra gel!" desem gıkı bile çıkmazdı. Ama anlayabilirdi birşeyler...
Dördüncü ayın sonunda azmaya da başlamıştım iyice. Bu kadar azınca da hep bir gay ile sikişmek istiyordum. Emre de şehir dışındaydı ve beni oyalar gibiydi. Bazı akşamlar film izlerken genelde birşeyler içerdim. Birkaç defa Alper'e de teklif ettim ama istemedi o. Daha önce içmiş. Ben anlamadım konuyu önce tam ne zaman diyecekken sessiz kaldı. Geçmişini sorgulamamak en iyisiydi. Film ve içki sonunda ise oturma odasında uyurdum battaniyeyi üstüme çekip. Gece bir ara kalkar odama geçerdim uyumaya.
Bir gece dizi izledik Alper'le. Bu son yapılan dizilerin pørnødan farkı yoktu zaten de bu dizi iyice abartmıştı olayı. Battaniyenin altında taş gibi olmuştu sikim. Alper'e baktığımda ise onun da durumunun fena olduğunu anladım. Kolları battaniyenin içindeydi ve arada sırada hızlı hızlı hareket ederken durup bana bakıyordu. 5 bölüm izledikten sonra sikim çatlayacak gibi olmuştu. Odama gidip cep telefonuyla işi bitireyim bari diye düşünsem de üşengeçlikten kalkamadım. İçkiyi de biraz fazla kaçırmıştım zaten. Yatma pozisyonu alırken Alper de anladı. Battaniyeyi çekip kalktığında ise bir an yutkundum. Gri eşofmanının önünde bir şişkinlik vardı, ama sanki oraya bir patlıcan veya salatalık sokulmuş gibi duruyordu. Hızla kalkıp iyi geceler dileyerek çıktı odadan. Güldüm kendi kendime. 31 çekmeye gittiği çok belliydi.
Bir içki daha koyup sigara yakarken biraz işleri düşündüm karanlıkta oturup. Bir ara odanın kapısında bir gölge gördüm sanki. Alper sessizce kapıya kadar gelip beni kontrol etmişti. Eh oğlan 19 yaşındaydı. Bu yaşta normaldi gayet. Ben onun yaşında duvarı sikecek kıvamdaydım da Ozan yardımcı olmuştu bana. Hiç rahatsız etmedim Alper'i. Rahat divanda battaniyeye sarılıp uykuya geçtim. 10 dakika kadar sonra çişim gelince uyandım. Zar zor kalktım divandan tuvalete gitmek için. Kapıyı sessizce açıp tuvalete giderken tam karşıda Alper'in odasının kapısı hafif aralıktı. Kapısını tam kapatmazdı zaten. Çok hafif bir inleme sesi duydum. Merakla kapının önüne geldim.
Eşofmanını dizlerine kadar indirmiş, üstünü de sıyırmıştı iyice. Cep telefonundan pørnø bir film açıktı ve sesi çok kısıktı. Elinde ise tam bir canavar vardı. Bu kadar büyüğüne hiç denk gelmemiştim. Kalınlığı benimki kadar vardı ve 20 cm belki daha bile büyüktü siki. Yavaş yavaş yapsa da hızlanmaya başlamıştı. Sıvazladıkça öbür eliyle de taşaklarını bazen de göbeğinin altını okşuyordu. Dışarıdan gelen loş ışıkta parlıyordu siki. Hafif bir sesle inliyordu 31 çekerken. Tutamadım kendimi ve elim sikime gitti izlerken. Daha önce ona hiç bu gözle bakmamıştım. Evet sikinin büyük olduğunu birkaç defa anlamıştım. Çok yakışıklı ve küçük yaşlardan beri çalışmasının sonucu kolları, omuzları da yapılıydı, ama onu böyle görünce aylardır sex yapamamanın da sonucu olarak çok etkilenmiştim. Sikinin o mantar gibi kafasını dudaklarımın arasına alsam ve emerken ezsem kimbilir nasıl zevk alırdı diye düşünmeden edemiyordum onu gizlice izlerken.
İyice hızlanmaya başladı. Sanki döver gibi tokatlıyordu şimdi yarağını. Sol eli taşaklarındaydı. Ben de sıkıyordum sikimi izlerken. Sesi çıkmaya başlarken sol elinin aşağı inmeye başladığını gördüm. O an kasıldım birden. O hareketi yapmaz, o kadar da değil desem de elini çekip parmağını emdi ve tekrar aşağıya götürdüğünde başı geriye düştü. Tam taşaklarının altına götürmüştü parmağını ve bilekten hareket ediyordu eli. Ses çıkarmak istemiyordu ama dudaklarının arasından gayet yüksek sesli bir inleme çıktı. Sikinin kafasından bembeyaz döller fışkırıp göğüslerine yapışmaya başladı aynı anda. Ohhh, döller durmuyordu hiç. İşer gibi attırıyordu. Nefes nefese kalıp durduğunda halen döller akıyordu sikinin kafasından göbeğine. Elimi zar zor çektim sikimden. Tuvalete girerken de istemeden de olsa ses yapmıştım. Girdiğim gibi donumu sıyırdım hemen ve daha 10 saniye sürmeden boşaldım. Sesimi çıkarmamak için ben de çok zorlanmıştım.
Ertesi gün çok geç bir saatte uyandım. Pazar günleri Alper'e de izin vermiştim. Bana kahvaltı hazırlamasına gerek yoktu. Genelde dışarıdan birşeyler söylüyorduk zaten. Öğlene doğru uyanınca dün geceyi hatırladım. O kocaman siki, zevkten kıvrana kıvrana kendini parmaklaması, boşalması halen gözümün önündeydi. Ona karşı bir hareketim olmazdı, ama geldiğinden beri ilk defa ona artık başka bir gözle bakmıştım. Biraz dikkatli incelemeye başladım onu. Bankaya gidip geldiğinde pantolonundan belli oluyordu siki. Sık sık tuvalete gittiğini de fark etmiştim. Bir keresinde kapının önünde durup dinlediğimde içeriden bir inleme sesi gelmişti. Anlaşılan bu benden de azgındı. Köylerde, kasabalarda geçmişti hayatı ve İzmir'e gelip fazla giyinmeyi sevmeyen İzmir kızlarını görünce iyice azmıştı. Gay hisleri var mıydı, istiyor muydu, yoksa tecavüze uğramanın getirdiği travma mıydı kendini parmaklaması. Hiç bilmiyordum bunları.
Ama kendim için de birşeyler yapmam gerekirdi artık. Daha önce sikiştiğim Emre'ye mesaj atıp yokladım. Müsaitmiş ve onun da canı istiyormuş. Yer sorunu da yokmuş evi müsaitmiş birkaç gün için. Alper'e akşam geç geleceğimi söyleyip Salı günü Emre'nin evine gittim. Giderken yolda düşündüm, Emre tam da Alper'in yaşındaydı ve ona da benziyordu biraz. Niye onu seçmiştim ki? Alper'e benziyor diye mi? Evine çıkarken sikim dimdikti. Kısa bir şort ve tişörtle karşılamıştı beni. Beline sarılıp kendime çektiğimde hoşuna gitti azgın halim. Öpüşmeye başlarken yatak odasına sürüklenir gibi gidiyorduk.
Yatağa oturttum onu ve ayların verdiği abazalıkla fermuarımı açtığım gibi sikimi ağzına verdim hemen. O da benim bu halime ayak uydurmuş deli gibi yalayıp emmeye başlamıştı sikimi. Elimi başına götürüp bastırıp çekmeye başladım ağzına. Montumu attım üstümden. İki elimle başından tutup ağzını sikmeye başladığımda eli taşaklarıma gitti. Aldığım zevkten gözlerimi kapattım. Ağzı sıcak ve ıslaktı. Dili her yerime sürtünüyor, sikimin kafasını yanaklarına sürtüp damağının altında ezerken sanki yutuyordu. Pantolonumu bile tam çıkarmamıştım daha. Boğazına kadar soktum. Bir an öylece kaldığımda yüzü kızardı. Salyaları taşaklarıma akıyordu. Sertçe çıkardım ağzından. Emre, "Ne oldu sana Hakan bu gece, feci azmışsın sen!" derken gözlerime bakıp yüzüne sürtüyordu sikimi.
Bir anda onu koltuk altından tutup çevirdim yatakta. Götünü avuçlayıp şortunu çekerken o da domaldı. Bir elini yatağına öbürünü de duvara koyup kaldırmıştı o güzel götünü. İkiye ayırdım elimle. Daha önce tadına baktığım o nefis deliği açılıp kapanıyordu. Benim geleceğimi bildiği için hazırlamıştı bile. Parlıyordu kaydırıcıdan. Dibinden tuttum sikimi ve yaklaşırken bir elimi omuzuna koydum. Prezervatifi falan siktir ettim o gün. Tükürdüm tam deliğinin üstüne. Sikimin kafasını getirip hafifçe bastırarak sürdüm iyice. Omuzdan çekip belimi ittirerek sikimin kafasını içine yerleştirirken canı acımıştı. "Ahhhh, yavaşş ama, tamam. Senin zaten o. Biraz daha yavaş!" diye yalvarır gibi inlerken yerleştirip geçirdim içine yarısına kadar. Debelenip kaçar gibi kıvrıldı önümde. Daha sert çektim omuzundan ve bir ayağımı da yatağın üstüne koyup köküne kadar soktum götüne. Sımsıkı sarmıştı sikimi içine kayarken. Ohhhhh, çok güzeldi bu. Girince bir an çığlık attı ve boynu yukarı kalktı. Omuzundan boynuna sarıldım ve kendime çekerken bir daha sokup çıkardım. Sokup çıkartıyordum durmadan götüne artık. Gözlerimi kapatmıştım tamamen. O an gözümde Alper vardı sanki. Sanki onu altıma almış böyle inlete inlete sikiyordum.
Emre artık zevkten inliyordu. İyice hızlanmıştım. Ter içinde kalmıştım elbiselerle. Durmadan sokup çıkartırken elimi onun sikine attığımda o da götünü arkaya verip sallamaya başladı. Ohhh, sikim içinde sürtünüyordu iyice. Girip çıkıyordu durmadan. Dayanmak çok zordu buna daha fazla. Abana abana sikmeye başlarken durdurmadım kendimi hiç. "Ohhh, al Alperciğim, al koyum hepsini, bak neler yapıyor sana Hakan abin!" diye bağıra bağıra içine boşalttım tüm döllerimi. Üstüne yığıldığımda halen içindeydim. Nefesim düzelirken yavaşça çıkardım içinden ve yatağa uzandım. Tam boşalırken gözümün önüne Alper'in yüzü gelmişti.
Emre sessizce elini göğsüme koyup dudağımı öptü. "Onun da haberi var mı senin duygularından?" dediğinde irkildim birden. Beni öperken soymaya başlamıştı yavaş yavaş. "Kim bu Alper, merak ettim gerçekten. Çok etkilemiş seni. İster mi seninle sikişmeyi? Belki beraber de sikişiriz, ne dersin?" diye konuşurken dudaklarımı, boynumu öpüyordu. Çırılçıplak kalmıştım ben de. Cevap veremiyordum ona hiç. Emre, "Onun sikini de böyle emmek ister miydin?" diye ağzıma verdiğinde ise eme eme sokup çıkarmaya başladım ağzıma. Sesi kesilmişti küçük sürtüğün. Başım bacaklarının arasında inip kalkıyor o nefis sikini sokup çıkartıyordum ağzıma. Emre, "Ohhh, ona da bunu yaparsan ne istersen yapar sana sonra Hakan. Ohhh, harikasın!" diye inlemeye başladı. Gülümsedim bir an. Alper'in sikini ağzıma alsam ne yapardı acaba? O çok saygı duyduğu Hakan abisinin ağzına verse neler hissederdi kim bilir? Ya daha da ileri gidersek?
"Hadi konuşma çok. Konuşmaya gelmedim buraya ben!" deyip yüzüstü uzandım. Emre üstüme çıkıp sürtündü deliğime. Sonra güzelce emmeye başladı deliğimi. Dilini sokup çıkartarak ağzını şapırdatarak yalayıp emiyordu deliğimi. Sonra üstüme çıktı oturur gibi. "O da sana bunu yapmak ister mi ya? Sen istersin kesin di mi Hakancım?" derken elini belime sarıp beni haififçe kaldırmış ve birden sikinin kafasını sokup yavaşça köküne kadar yerleştirmişti içime. Ohhhhhh, evet, çok isterdim Alper'in bana bunu yapmasını. Eminim ki delirirdi zevkten. Onu o halde görmeyi, zevkten kısılmış gözlerle bütün azgınlığı ile üstümde tepinmesini çok isterdim. Emre durmuyordu. Benim zevk aldığımı anlamıştı. Ve hatta büyük ihtimalle o an başkasını düşündüğümü de anlamıştı. Hızlandı iyice sertçe sikmeye başladı. Bir süre sonra ikimiz de boşaldık ve yanyana yattık nefes nefese.
Bir sigarayı paylaşırken Emre gülümsedi ve "Yaa dayanamayacağım ama ben. Söylemeyecek misin kim olduğunu yaa? Acayip etkilemiş seni belli ki!" derken göğüs kıllarımla oynuyordu. "Adı Alper. Seninle yaşıt ve sana anlatamayacağım bir ilişki var aramızda..." diye biraz anlatmaya başlarken o sikimi yavaş yavaş öpüp emmeye başlamştı bile. Onun bu enerjik hali çok hoşuma gidiyordu. Ona bıraktım kendimi. Alperin gay olup olmadığını sorduğunda ise, emin olmadığımı söyledim nefes nefese. O kalın sikimi taşaklarıma kadar ağzına sokup çıkartırken hiç zorlanmıyor gibiydi. Kalkıp üstüme oturdu sonra. Eliyle sikimi tutup götüne alırken inledik ikimiz de. "Hadi Alper de yine bana olmaz mı, fantazi yapalım biraz!" derken hepsini içine sokmuş o güzel poposunu sağa sola sallıyordu kucağımda. Yüzünde yaramazlık yapan bir çocuğun ifadesi vardı sanki. Belimi ileri hareket ettirip daha çok soktum. Ve sonra da hiç durmadan siktim onu. Boşaldığımda bile tam yumuşamadan devam ettim...
Bir süre uyuyup dinlendim Emre kollarımda yatarken. Onu hafifçe öpüp uyandırdım gitmek için. Çıkarken her zaman verdiğimden biraz daha fazlasını vermiştim ona. Eve döndüğümde çok yorgundum. Saat de bir hayli geç olmuştu. Aralık kapıdan odasına baktığımda Alper uyuyordu.
[Hakan]
29 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
SONUNDA DELDİRDİM 3. Bölüm (Hakan 32 Y., İzmir)
O travestiyle yaşadıklarımdan sonra biraz bunalıma girmiştim. Oynaşmak falan neyse de, her ne kadar bir kadın gibi görünse de bir güzel sikmişti beni. İtiraz etsem duracaktı, ama o itirazı yapmamam aklımı daha da karıştırmıştı. Çok düşünmeden bir hafta sonra bir eskort bir genç kız ayarladım ve sabaha kadar çok güzel bir şekilde siktim onu. Bahşişini bol tutup götüne girdiğimde daha da zevk aldım. Biraz moralimi düzeltmişti bu. 10 gün sonra yine siktim aynı kızı. Artık uzak durmak istiyordum gay ilişkiden. Ama geceleri sosyal medyada gay arayışlara bakınmadan da duramıyordum. Maddi olarak biraz fazla açılmıştım. Kredi kartının borcunu ilk defa ödeyemedim. İşe verdim kendimi ben de.
Ben her ne kadar uzak durmak istesem de sanırım gayleri çeken birşey vardı bende. Bir gün birşey danışmak için ofisime 20 yaşında biri geldi. Sosyal medyada küfür yemiş onun hakkında işlem yaptırmak istiyordu. Konuyu açtığımızda ise gay olduğunu öğrendim. Ne kadar rahattı insanlar. Ben asla açıklayamazdım böyle birşeyi. Onun durumunu öğrendiğimde ise çok değil ertesi gün evimde altımdaydı. Artık düşünmüyordum hiç. Çok zevkliydi onunla olmak. Bu kadar yakışıklı ve güzel vücutlu bir erkekle olmamıştım hiç. Hiç bir sınırlama koymayınca ise sex çok daha zevkli olmuştu. Birbirimizi siktik zevkle. Sikerken ne kadar zevk aldıysam sikilirken de aynı zevki almıştım. Ancak birşey vardı ki sikmeyi çok daha fazla seviyordum. Eğer pasif olacaksam partnerimin çok iyi sikmesi gerekirdi. Ondan sonra bir kadın, sonra yine bir gay. Bu seferki gayı internetten bulmuştum. Ve tam sertleşememesi, hafif efemine tavırları, ufak siki zevk almamı engellemişti. Götü güzeldi ama yine de. Keyfime baktım ben de.
Bu arada yıllar da geçmeye başlamış, ama istediğim büyüklükte bir dava bir türlü gelmemişti. Ekonomik olarak ne çok ileri gitmiş ne de gerilemiştim. İlk başladığım noktadaydım halen. Annem arada, "Kız buldum sana..." falan dese de bir şekilde idare ediyordum onu. Evlenirdim aslında birini bulsam, ama maddi olarak da psikolojik olarak da hazır değildim buna halen.
Bir Cumartesi öğlen gibi Şeref Dayı aradı. Adana'dan bir tanıdığının büyük bir miras davasını yönlendirdi bana. Bir sene kadar yol masraflarını bile ben ödeyerek gidip geldim Adana'ya. Sonunda işi bitirdim ve davayı kazandım. O gece güzel bir kutlama yaptık onlarla. Ben rakı içmeyecektim aslında, ama Şeref Dayının kaşı hafiften kalkınca içtim ben de onlarla. Dava sürerken bu sefer İzmir'de bir ticari davaya yönlendirdi beni. O işten güzel para kazanmıştım. Bir de bir şirketin avukatlığını yüksek sayılabilecek bir ücretle alınca, maddi olarak çok rahatlamış, evi ve ofisi değiştirmeyi düşünmeye başlamıştım artık. Maddi olarak rahatlamam libidomu da çok artırmıştı. Son haftalarda yoğun olsam da akşamları yerine göre rakımı veya viskimi içerken uygun bir gay bakınıyordum yine de.
Bir gece barda 40 yaşlarında bir kadın denk geldi. Eski bir tanıdıktı ve gerçek bir sex makinesi olduğunu arkadaşlarımdan duymuştum. Biraz sohbet, muhabbet iki üç tekila derken gece onun evinde sona erdi. Evine geldiğimde ikimiz de ne istediğimizi biliyorduk. Sadece sikişmek. Aşk, bağlanma, soru sorma ve ilerisini düşünme gibi şeylere hiç takılmadan sadece sikişmek. Birbirimize istediğimizi verdik. Çok iyi gelmişti bu...
Yaşıtım veya benden de yaşlı bir erkekle olmak çok ilgimi çekmiyordu. Birkaç kez genç gaylarla olmuştum ve çok daha zevk almıştım. Bir süre sonra internette arayış içindeyken 20 yaşında olduğunu söyleyen bir gay fark ettim. Her açıdan resimlerini koymuştu. Vücudu çok güzeldi doğrusu. Tamamen kılsız atletik bir beden, yuvarlak dolgun bir göt ve büyükçe sikiyle çok seksi görünen bir gençti Emre. Aktif veya pasif her türlü fantaziye açık olduğunu belirtiyordu. Çekinmeden de telefon numarasını vermişti. Anlaşılan bu işlerden para kazanmayı seven biriydi. Yüzünü göstermemişti. Bir saat kadar internette dolaşırken sürekli onun sayfasına ve resimlerine baktığımı fark ettim. Sonra da dayanamayıp verdiği telefon numarasını kaydettim ve mesaj attım. 10 dakika kadar sonra döndüğünde de arayıp konuştum.
Neşeli, sempatik bir gençti. Eğer istersem benimle olacağını söyledi. Şu an için yeri yokmuş. Evime veya bir otele gidebileceğimizi de anlatırken heyecanlanmıştım. Onunla konuşurken elim sikimdeydi ve çoktan sertleşmiştim bile. Evime yakın bir barı söyledim buluşmak için. İki saat sonra da buluştuk onunla. Dışarıdan kesinlikle belli olmuyordu gay olduğu. Kızların da çok beğeneceği, çok yakışıklı bir gençti gelen. Hafif bir kirli sakalı bile vardı. Tam anlamıyla ideal bir tipti benim için. İkişer bira sonrası o da bana ısınmış ve güvenmişti. Onu evime götürdüm. İstediği ücreti biraz da bahşişini ekleyerek verince sevindi. Yatak odama girdiğimizde ise oldukça usta olduğunu anladım. Yaramaz bir çocuk gibiydi yatakta. Beni soyarken kendi de soyunuyor ve bu arada her yerimi okşarken de bana sürtünüyordu.
Kısa sürede çırılçıplak kaldık. Her zamankinin tersine bu sefer önce ben aldım onun sikini ağzıma. Sikini emip ağzıma sokup çıkartırken belini de oynatıyordu yavaş yavaş. Ağzımı siker gibiydi bu halde. Çok zevk alıyordu. Dilimi her yerinde kullanmaya başladığımda ise kıvrandı zevkten. Ohh, bu yakışıklı sex yapmayı çok seviyordu. Para bile vermesem sevişebilirdi benimle sanki. Elini götüme atarken küstah bir şekilde sırıtıyordu. İstediği şeyi anlamıştım. Hoşuma gitmişti aslında. Beni sikmek istediğini belli ediyordu. Kırmadım onu hiç. Yüzüstü uzandığımda götümü kaldırdım. Dilini götümde hissettiğimde her zamanki gibi çok zevk almıştım. Ohhhhh, bayılıyordum buna. Çok ustaca kullanıyordu dilini.
Kısa sürede beni hazırlamıştı. Prezervatifi ve kaydırıcıyı uzattım ona. Saniyeler içinde hepsini hazırlayıp birden köküne kadar yerleştirmişti içime. Başım havaya kalkarken acıyla inledim. Ancak bu onu durdurmadı. Sert, hızlı bir şekilde sikmeye başladı götümü. Bir ara sanki taşaklarını da sokmak istermiş gibi içime bastırırken üstüme uzandı arkamdan. Ve sonra iyice hızlandı. Hiç ellerimi kullanmadan sikim taş gibi olmuştu ve sikimin kafasından sürekli zevk sularım akıyordu. İyice hızlandı arkamda. Ben titreyip kasılmaya başlarken o bazen yavaşlayıp bazen köklüyor, bazen de canımı acıtırcasına sertçe sokup çıkartıyordu. Dayanamadım daha fazla artık. Sike sike boşaltmıştı beni 15 dakikada.
İçimden çıkardı, beni sırtüstü yatırıp üstüme çıktı. Dudaklarımı öperken göğüslerime indi. Oradan da ağzına aldı sikimi. Henüz tam yumuşamamış, halen döllerim akan sikimin kafasını emerken zevkten bayılacak gibi olmuştum. Nefes alır gibi emiyordu kafasını. Sonra tekrar üstüme çıktı ve sikini yavaşça soktu götüme. Bu sefer çok daha yavaştı hareketi. Kafasına kadar çekip sertçe vurarak köklüyordu içime. Nefes almama bile izin vermemişti. Çok kısa sürede dimdik olmuştu sikim. Hiç böyle birşey yaşamamıştım daha önce. Tek bacağımı havaya kaldırıp hızlandı. Gözlerini kısmıştı beni sikerken. Yaklaştığını anladım. Saçlarından tutup çektim onu ve içimden çıkardım birden. Yüzü ekşimişti. Hiç içimden çıkarmak istemiyor gibiydi o an.
Arkasına geçip sarıldım. Sırtı göğsüme yaslanmışken uzandık yatağa. Tek bacağım üstündeydi. Uzattığı prezervatifi sikime geçirdim hızla. Kaydırıcı falan sürmeden tükürüp sertçe geçirdim götüne birden. Dibine kadar sokmuştum. İnleyip çığlık attı, "Ahhhhh, eşşek mi sikiyorsun yaa, yavaş olsana, ne biçim soktun öyle hayvan!" diye söylenirken hiç dinlemedim onu. Kollarımın arasına alıp sarmıştım onu iyice. Hiç durmadan sokup çıkartıyordum götüne. Elim sikine değdi. Prezervatif halen üstündeydi ve siki dimdikti halen. Elimi uzatıp okşadım. Titreyip kasılmaya başladı onu sikerken. İtiraz etmiyordu bu sefer. İyice yaslamıştı o güzel götünü bana. Kasıklarıma tam olarak oturmuştu götü. Onu kendime çekip çekip sokuyordum durmadan. Deliği birden sımsıkı sardı sikimi. Elimin içinde sikinin damarlarını hissettim. Aynı anda boşalmaya başladı prezervatifin içine. Deliği çok daha sıkılaşmış ve alev gibi yanıyordu o an. Çıldırdım bu duruma. Yara yara, kanırta kanırta sokup çıkarmaya başladım. Ağlar gibi inledi bir an. Tüm bedeni kasılıp gevşerken üstüne çıktım. Dudaklarını öperken altıma aldım onu. Ağırlığımı tamamen üstüne vermiştim. Kalçalarım inip kalkıyordu üstünde. Eski karyolam gıcırdayıp duruyordu ileri geri sallanırken...
Sikimi çıkardım götünden hızla. Prezervatifi sıyırıp attım ve ağzına soktum o haldeyken. Ağzının içine patlarken hayvan gibi böğürüyordum. İkimiz de yığıldık yatağa nefes nefese. O gece Emre durmadı. Aslında bir saat için anlaşmıştık onunla, ama sabaha kadar inmedi üstümden. Bazen beni sikiyor, bazen de kendini siktiriyordu bana. Onun enerjisine ayak uydurmakta zorlanmıştım çok. "19 yaşımdayken gelseydin ya sen karşıma!" diye gülümsüyordum ona bir ara. Sabaha karşı kollarımın arasında uyumuştu.
Ertesi gün onu yolcu ederken biraz daha para verdim. Almak istemese de biraz ısrar etmem yeterli olmuştu. 2-3 ay buralarda olmayacağını söyledi. Geldiğinde tekrar görüşmek istermiş benimle. Çekip gitti sonra. Belim ve götüm çok ağrıyordu o gittiğinde.
[Hakan]
64 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
SONUNDA DELSİRDİM 2. BÖLÜM (Hakan 32 Y., İzmir)
Okul bittikten sonra memlekete döndüm. Şeref Dayı çok ilgileniyordu benimle. Babam da vefat ettiği için önemsiyordu beni. Oldukça zengin, çevresi de çok güçlü biriydi. Askerlik sonrası onunla oturup konuştuk biraz. İzmir'e dönmek istiyordum ben. O da bunu onayladı. Henüz yeni mezun bir avukat olarak bir şirkette veya en kötü bir avukatın yanında çalışmak istesem de, o direkt bir büro açmamı tavsiye etti. Bunu yapacak maddi gücüm yoktu, ama onun da cesaretlendirmesi ve maddi olarak biraz destek olması ile İzmir'e döndüm.
Kaynaklarım sınırlıydı. Şeref Dayının maddi desteği iyiydi, ama çok da değildi. Ucuz bir semtte bodrum katında 1+1 ev kiraladım. Ucuz bir iş hanında da ufak bir ofis. Cmuk davaları, ufak tefek danışmalar, bir iki boşanma davası maddi olarak ancak devam etmemi sağlıyordu. Bir yerde çalışsam da alacağım para bundan birazcık fazla olurdu. Köpek gibi çalışıyordum ama. İşhanının kapanma saatinden sonra evde de devam ediyordum. Sürekli okuyor, araştırıyor ve şirketlerle görüşüyordum. Geldikten sonra bir sevgili yapar, evlenirim bile belki diye düşünsem de, yoğun tempodan ve biraz da maddi sebeplerden dolayı bir yere bile çıkamıyordum. Birkaç kadınla flört olduysa da devamı gelmedi.
Bazen evde tek başıma içki içtiğim günlerde sosyal medyada gay arayış sayfalarına da bakıyordum. Kendime itiraf edemesem de bazı genç ve güzel vücutlu erkekler kızlardan daha çok azdırıyordu beni. 31 çekmekten çok sıkıldığım zaman hoşuma giden birkaç kişiye mesaj attım. Çoğu sanaldı sadece. Bazıları cevap verdi. Cevap verenlerden birkaçıyla da birlikte oldum. Güzeldi, ama Orhan'la olduğu gibi değildi. Daha çok ilk siktiğim Ozan gibiydi. Onları da bir delik olarak görmüştüm sadece. Hiçbiriyle 1 saatten fazla sürmedi. Sadece birinin sikini o da ilgimi çektiği için okşayıp biraz yalamıştım. 1.65 boylarında, tombul, orta yaşlı biriydi, ama siki 20 cm vardı ve onu ağzıma alırken itiraf edemesem de hoşuma gitmişti. Tamamen pasifti ama. Boşalırken bile tam sertleşmemişti siki.
Cmuk paralarının yattığı ve cebimin dolduğu bir gece dışarı çıktım. Üniversiteden bazı eski arkadaşlarım da vardı. Önce rakı balık, sonrasında da bir bar ve müzik. Birkaç kızı yoklama ve red edilme. Su gibi akan alkol. Arkadaşlarımın çoğu alkole benim kadar dayanıklı değildi. Bir süre sonra yavaş yavaş eksildik ve sonunda gece 1 gibi tek başıma kaldım barda. Bardan çıkıp Alsancağın arka sokaklarında anlamsızca yürüyordum. İyi gelmişti bu gece bana. Uzun zamandan sonra kafamda iş yoktu. Aslında o an istediğim tek şey sikimi sokacak bir delikti. Ama bir erkek değil kadın istiyordum. Uzun zaman olmuştu bir kadınla olmayalı. Bir escort falan bulsam bari diye düşünüyordum. Taksiye biraz daha az para verebilmek için İzmir'in meşhur Bornova Sokağına girdiğimde duygularım bu yöndeydi. Yürürken ufak bir bar gördüm. Halen açıktı ve içeride sadece birkaç kişi vardı. Orada oturup son bir bira içmek istedim.
Ben içerken sokaktan bir afet yürüyordu. Sivri uzun topuklularla 1.90'a yakın boyu, uzun sarı saçları, dekoltesinden taşan iri dimdik füze gibi memeleri, kısacık eteğinin çok da örtmediği muhteşem götüyle kırıta kırıta yürüyordu. Tüm vücuduna siker gibi bakarken çok kısa bir an bakışlarımız karşılaştı. Yüzünü yakından görünce bunun İzmir'in dikenli güllerinden bir travesti olduğunu anladım. Hep ilgimi çekmişti travestiler, ancak biriyle olmamıştım hiç. Belki de esas aradığım buydu. Bana bakıp çok hafifçe ve biraz da küstahça tebessüm edip yürümeye devam etti. O bakışa dayanamadım ve kalkıp peşine takıldım. Belli bir mesafeden izliyordum onu. Bir tekel bayisine girince ben de girdim arkasından. Ne yapacağımı, nasıl konuşmam gerektiğini bile bilmiyordum. Savcıların, hakimlerin karşısında çatır çatır konuşabilirdim, ama bu travesti benim aklımı almıştı. Sigara alırken birbirimize baktık. Dışarı çıktığımızda ise herşey çok kolay olmuştu. Direk bana yanaşıp evinin çok yakında olduğunu ve tek kaldığını söyledi. "Gidelim o zaman!" dedim ben de gülümseyerek.
Evine girdiğimizde acele etmedi hiç. Birer viski koydu ve konuşmaya başladık. Ücretini biraz da bahşişiyle ödedim. Konuşacak çok birşeyim yoktu benim. İnanılmaz azmış bir haldeyim. Oturduktan 10 dakika sonra öpüşmeye başlamıştık bile. Yatak odasına girdiğimizde sikim çatlayacak gibiydi artık. Mor bir ışığın aydınlattığı odada kocaman bir yatak vardı. Yatağa devrildiğimizde ikimiz de tam soyunmamıştık. Biribirimizi okşaya okşaya soyunduk. Üstünde bir tek tangası kalmıştı. Bacaklarının arasını okşadığımda onun da etkilendiğini anladım. Hep duyduğum veya izlediğim devasa travesti yarağı gibi değil, normal boyutlarda bir siki vardı ve taş gibiydi elimin altında.
Dudaklarım her yerinde dolaşırken o da boş durmuyor beni okşayıp öpüyordu. Üstüne çıkıp memelerini avuçlayıp öptüm. Bir travestinin memelerini öperken sikinin de bana sürtünmesi inanılmaz bir duyguydu. Memelerinden göbeğine indim. Tangasının önünü görünce sikini o halde yalamaya başladım. Kasıklarından bacaklarına kadar bırakmadım. Sonra o üstüme çıkıp aynı şeyleri bana yaptı. Tek kelimeyle inanılmaz yalıyordu sikimi. Köküne kadar alıyor çekip damağında eziyordu kafasını. Hızlanıp yavaşlıyor, taşaklarıma dil atarken tempoyu çok güzel ayarlıyordu.
Kısa sürede 69 olduk. Üstüme çıkıp götünü ağzıma dayamıştı. Çok büyük zevkle yalayıp emiyordum deliğini. Ben yaladıkça o da benim sikimi ellerini hiç kullanmadan emiyordu. Nefes nefese kalmıştık ikimiz de. Deliğini yaladıktan sonra tangasını sıyırıp sikini de aldım ağzıma. Biraz daha devam edersek boşalacaktım. Üstümden indirdim onu ve yatağa dört ayak domalttım. Prezervatifi geçirip tangasının ipini yana çektim ve hiç beklemeden sertçe girdim götüne. Attığı çığlıkta acı da zevk de vardı. Sertçe sikmeye başladığımda onun da çok hoşuna gitti. İçine sokup bastırıyorum hepsini. Yavaşça çekerken gevşetiyordu deliğini ve ben bastırırken ve kasıp daraltıyordu iyice. Hızlandım. Odanın duvarları inleme ve sikiş sesimizle çınlıyordu. Açtığı müziği bastırıyorduk. Omuzuna götürdüm elimi ve kendime çektim. Ben soktukça götü dalgalanıyor, siki de sallanıyordu önünde. Tutup okşamaya başladım sikini.
Dayanamayacaktım daha fazla. "Ağzına boşalmak istiyorum bebeğim!" dediğimde, inleye inleye, "Ver aşkım bana onu!" dedi nefes nefese. Sesinin o tonu çıldırtmıştı beni. İyice bastıra bastıra sikmeye başladım götünü. "Ohhh, al orospu, bunu mu istiyorsun, al hepsini!" diye diye sertçe sokup çıkarmaya başladığımda saçlarını çektim. Köküne kadar sokup çıkardım ve prezervatifi hızla çıkarıp ağzına soktum sikimi. Kafasından çekip bastırarak bu sefer ağzını sikmeye başladım. Belki yüzlerce yarak yalamış emmişti, ama sert girmiştim ağzına. Kendimi kaybetmiş gibi ağzını sikerken patladım ağzının içinde. Gözlerimin içine baka baka emiyordu akanları. Sikim iyice yumuşayana kadar yalamayı bırakmamıştı.
Çıkardığımda kendimi külçe gibi yatağa bıraktım. Ben nefes nefese iken o bana iltifatlar edip ufak öpücükler konduruyordu vücuduma. Kalktı üstümden ve banyoya gitti. Geldiğinde soyunmuştu tamamen. Siki dimdikti önünde. Kolundan tutup çektim kendime. Aslında devam edecek bir halim pek kalmamıştı, ama devam etmek istiyordum. En azından ağzına verir onun keyfini yaşarım derken öpüşmeye başladık. Üstümdeydi benim. Memelerini öpüp yalamaya başladım. Taş gibi siki vücuduma sürtünürken bana baktı. Gülümsüyordu birşey demeden. Ve sonra dudaklarını hissettim. Boynumdan göğüslerime inmiş uzun uzun öpüp yalıyordu. Öperken dilini değdirdikçe gevşemeye, kendimi onun ellerine bırakmaya başlamıştım. Göğüslerimden göbeğime indi. Yavaşça ağzına almaya başladığında ben de sertleşmeye başlamıştım. Çok yumuşak bir şekilde yalıyordu bu sefer. Taşaklarıma indi dili. Bacaklarımı açtım. Taşaklarımın altında indiğinde ise götümü hafifçe kaldırdım. Aslında kasıklarımla beraber orayı da alırdım genelde ama ihmal etmiştim bir iki haftadır. Önemsemedi hiç ve dilini deliğime değdirdi.
"Ohhhhhh, harikasın aşkım, devam et!" diye inlememi tutamadım. Belki de bu lafım ona cesaret vermişti. Çok ustaca yalıyor, sivrileştirdiği dilini sokup çıkartıyordu deliğime. Dudaklarını bastırmıştı iyice. Deliğimi yaladıktan sonra parmağını da zevkle kabul ettim içime. Yavaş yavaş sokuyordu. Sokarken dili de sikimin üstünde dolaşıyordu. Nefesim hızlanmaya başlarken sikim de iyice kalkmıştı. Parmağını biraz daha soktu. İçimde nereye bastıracağını gayet iyi biliyor gibiydi. Sokup çıkardı birkaç kez. Gözlerimi kapatmış ona bırakmıştım kendimi. Bir ara çok kısa bir an için parmağını çıkardı. Soğuk birşey hissettim deliğimde. Gözlerimi kısık bir şekilde aralayıp bakarken gülümsedi bana. "Çok nefis burası aşkım. Bana bırakır mısın burayı? Seni delirtmek istiyorum zevkten!" diye fısıldarken uzandı ve dudaklarımı öpmeye başladı. Elimi omuzuna atmak isterken jeli sürüp birden soktu parmağını bu sefer. Sert ve hızlı bir şekilde köküne kadar sokmuştu. İrkilmiştim birden. Tam itiraz edecektim ki parmağı içimde bir yere bastırıp çevirdi ve sokup çıkarmaya başladı. Omuzlarına çıkan elim düştü yanıma. Parmağıyla sikiyordu beni sanki. Hiç itiraz edemiyordum ona. Dolgun dudakları ağzımı tamamen kapatmış, dilimi emiyordu.
Birden bir acı hissettim deliğimde. Kastım kendimi. İkinci parmağını da sokmuştu. Biraz içimde oynatıp bekledi. Nefes nefese kalmıştım. Gözlerimi açıp ona baktım. O an hayır diyebilirdim. Yeterli deyip onu altıma alıp deli gibi, çatır çatır sikebilirdim. Birşey diyemedim. O da anlamıştı bunu. Parmaklarını çevirdi biraz daha. Çıkartıp yine jel sürerken elini yatağın kenarına uzatıp prezervatifi çıkardı. Hiç konuşmadan bakıyordum ona. Tek bir kelime söylese bu büyülü an bozulurdu. Bacağımı kaldırıp sikini dayadı deliğime. Bastırdı. Canım yandı bir an, itiraz etmek istedim, ama o kollarıyla beni sarıp birden yüklendi ve kaydı içime. "Iııhhhh, yapma ama bunu bana, istemiyorum ki ben bunu..." diye inleyerek konuşmaya çalışırken çok hafifçe kendini geriye çekip sertçe bastırdı ve hepsini içime soktu tek hareketle. Oooohhhhhh, o an aldığım zevkten boynum geriye düştü. Bekledi içimde. Biraz daha bastırdı sanki gidecek yer varmış gibi. İçimde sikinin kafasını hissettikçe kıvranmaya başlamıştım. Çekti ve soktu yine yavaşça. "Ohhh çok tatlısın sen erkeğim. Bırak bana kendini. Anı yaşa. Düşünme birşey. Bak nasıl da hoşuna gidiyor, di mi?" derken sikmeye başladı beni.
Memeleri göğsüme sürtünürken siki içime girip girip çıkmaya başlamıştı. Tutamadım kendimi daha fazla ve zevkle inledim. Gevşemiştim iyice inlerken. Biraz daha hızlandı o da. Çok güzel bir tempoyla sikiyordu ve içime bastırdıkça dizlerimin altından kasıklarıma doğru bir ateş geliyordu. Sarıldım ona. İyice bıraktım kendimi. "Ohhh, evet, çok güzel buu. Durma sakın. Harikasın sen orospu. Anasını siktiğimin orospusu. Sik beni hadi. Sana kısmetmiş götüm!" diye inlemeye başlarken o da iyice hızlanmaya başladı. Çekip sertçe bastırınca durdu içimde. O an daha önce siktiklerimin ne hissettiğini anlamıştım. İnanılmaz bir zevkti bu.
Yavaşça çıkardı içimden, dudağımı öpüp, "Dön arkanı hadi canım. Yeni başladık daha!" derken bir değişik bakıyordu bana. Döndüm ve götümü kaldırdım. Şap diye tokatı basıp ikiye ayırdı. Arasına sürtünürken, "Hoşuna gitti bu senin. Hani istemiyordun? Şimdi esas zevkini alacaksın aşkım. Hazır mısın?" diye kulağıma fısıldıyordu. Sikini dayadı deliğime. Sikinin başını hissetmemle taşaklarını kalçalarımda hissetmem aynı anda olmuştu. Canımın acısıyla bağırırken omuzlarımdan çeke çeke sikmeye başladı beni sertçe. Elini de sikime atıp bir iki kere sıvazlayınca iyice koptum. Ohhhhh, daha önce sadece okşamıştı anlaşılan. Şimdi anlıyordum sikilmenin ne demek olduğunu. Sert sert sokup çıkartıyordu içime. Bazen kökleyip yavaşlıyor, bazen hızlanıyordu. Elini sikimden çekmiş, iki kolumdan asılmıştı. O an sikimin okşanmasını çok istiyordum. Ellerimi çekiştirdim. İzin vermedi. "Bırak kız. Sike sike boşaltacağım seni. Hak ettin sen bunu. Ohhh, çok güzel deliğin aşkım. Ben mi siktim seni ilk defa? Daracıkkk, ohhh. Bu kadar güzel göt sikmedim ben inan ki!" derken hızlanmaya başladı.
Kasıklarım yanıyordu. Bıraktım kendimi tamamen. Sik beni, daha hızlı diye inlemek üzereydim nerdeyse. Anlamıştı o zaten. Hızlandı iyice. Hepsini sokup yerleştirdi ve sikinin kafasını içimde oynatmaya başlayınca daha önce bilmediğim bir zevk geldi ve her yerimi sardı o an. Duramadım sonunda. Çok şiddetli bir orgazm taşaklarımdan geliyordu. Taşaklarımın kasılmalarını hissettim. Birden döllerim akmaya başladı sikimden. O an debelenmeye başladım zevkten. Daha sert bastı. Ben boşalırken o da inliyor ve boşalıyordu içimde...
Yığılıp kaldık yatakta. Nefes alıp verdikçe memeleri oynuyordu. Kendime geldiğimde bir acı hissettim. Elimi deliğime götürdüğümde inanamamıştım. Kol soksa girecek hale gelmişti resmen. Hiç konuşacak durumda değildim. Bir saate yakın dinlendim yatakta. O da bana sarılmış ve yarı uyur gibiydi. Daha sonra kalktık ve banyoya girdim. Giyinip çıkarken de konuşamıyordum. Bana sarılıp hafifçe öptü dudağımdan ve "Fazla düşünmene gerek yok. Senin gibi çok var. Merak etme karınla veya sevgilinle gayet mutlu olursun!" dedi gülümseyerek.
Kafam allak bullak çıkıp taksiye bindim, eve gittim. Otururken canım yanıyordu biraz.
[Hakan]
69 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
SONUNDA DELDİRDİM 1. BÖLÜM (Hakan 32 Y., İzmir)
Kadınlar kadar erkeklerden de hoşlandığımı anladığımda 19 yaşındaydım. Daha önce lisedeyken uzaktan tanıdığım bir yaşıtım yanında 31 çekerken önce sikimin ne kadar kalın ve güzel olduğunu söylemiş, sonra da el atıp okşayınca onu ittirip sertçe uyarmıştım. Hiç işim olmaz diye düşünüyordum. Üniversite sınavından 1 hafta sonra otobüste bu sefer olgun sayılacak biri el atmıştı sikime. Sadece ittirmiştim onun elini. Adam, "Hoşuna gitmedi mi sanki?" diye yavşakça gülümseyince tokatlamamak için zor tutmuştum kendimi.
Adana'dan İzmir'e hukuk okumak için gelmiştim. Kızlar için uğraşsak da hem yurtta yaşamak hem de cepte pek para olmaması sebebiyle anca elimize talim edebiliyorduk o yaşta. Hiç bizim oradaki gibi de değildi kızlar. Biz onlara bakınca onlar da bakıyordu. Çok azgındım. Tuvaletlerde, banyoda, fırsatını bulduğum her an 31 çekiyordum. Birkaç arkadaş sevgili yapmıştı. Benim de bazı ufak ilişkilerim olmuştu ama skor yapamamıştım halen. Bizim memleketten bir abinin tavsiyesi ile İzmir'in meşhur Tepecik kerhanesinde milli oldum. Bir bok anlamadım ama. İçeri girmemle boşalıp çıkmam 10 dakika sürmemişti. Canım sıkılmış, moralimi biraz bozmuştu bu durum. Ama beni daha da azdırmıştı.
Bir gün bir arkadaşın evine gittiğimizde ise olanlar oldu. Evdeki herkes aniden dışarı çıkmaya karar vermişti ve ben beş parasız olduğum için evde Ozan isimli biriyle kalmıştım. Ozan benden 4 veya 5 yaş büyüktü. Bazı hareketleri dikkatimizi çekerdi aslında, ama o gece elini sikime atması, ben daha ne olduğunu bile anlamaya çalışırken ağzına alması, sikimden övgüyle bahsetmesi kafamı çok karıştırmıştı. "Ya Hakan bıraksana bana, amma azmışsın işte. Güzel değil mi?" diyerek yalamaya, emmeye başlamıştı. Sikim 17 cm kadar ama oldukça kalındı. Henüz bakir sayılacak genç bir erkektim ve gerçekten Ozan çok ama çok güzel emip yalıyordu sikimi. Sikimin kafasını dudaklarının arasında ezip emiyor sonra hepsini birden sokuyordu ağzına. Başını iyice gömüp emmeye başlayınca fazla dayanamamış ve ağzının içinde, boğazına kadar sokmuşken kelimenin tam anlamıyla hayvan gibi patlamıştım ağzına. Ozan durmamış ve yalamaya devam etmişti. Delirtmişti beni. Boşaldıktan sonra kızmıştım aslında ona, ama o inmesine bile izin vermeden durmadan yalıyordu yine de...
Sonrasında divana domalıp eşofmanını dizlerine kadar indirip parlak iri götünü önüme sürünce afallamışsam da, külotunu da indirip ayırdığında daha fazla dayanamadım. Arkasından yaklaşıp deliğine dayadım hiç konuşmadan. Çok güzel görünüyordu deliği o an gözüme. Belli ki sağlam sikilmişti daha önce. Tükürüp sıvazladım ve köküne kadar saplar gibi sokunca ağlamaklı bir sesle can acısıyla inledi. Soktuktan sonra beklettim içinde biraz. Sıcacıktı içi. Sımsıkı sarmıştı sikimi. Yavaşça içinde oynata oynata çekip bir daha soktum sertçe. Sikmeye başladığımda acı ve zevk içinde inlemeye başladı o da. O gece Ozanı deliler gibi siktim götünden. Ne öpüşmüş ne de sarılmıştım ona. Hayvan gibi bir içgüdüyle sikmiştim sadece. Ertesi gün belim ağrıyordu, ama o da doğru dürüst oturamıyordu. Çok zevk almıştım onu sikmekten. Onu sike sike boşaltmak da ayrı bir zevk vermişti bana...
İzmir'de yurt odalarında perişan bir şekilde öğrencilik hayatı yaşarken, annemin büyük kuzenlerinden biri, yaşadığımız ilçede sözü çok geçen Şeref Dayı'nın İzmir'e gelmesi çok şeyi değiştirdi hayatımda. Beni öyle perişan görünce hemen eşyalı ufak bir ev tuttu bana önce. Sonra da aylık cep harçlığını bağladı. Evi ve parayı görünce kızlar da girmişti hayatımda. Kızlar olsa da Ozan'ı birkaç defa daha sikmekten kendimi alamamıştım. Bu durum beni biraz rahatsız ediyordu aslında, ama çok ayrı bir zevki vardı onu sikmenin. Çevremde kimse bilmiyordu onu siktiğimi. Bir kere abazalıktan sikmiştim belki, ama sonrası neydi ki? Kafam karışsa da önemsemedim çok...
Sınavlardan, yoğun ders programından pelte gibi olmuştu kafam. Aylardır da sikimi bir yere sokmamıştım. Ozan gittikten sonra da başka bir gay ile de olmamıştım ve canım da istiyordu aslında. Bir erkeğin götünü sikmek kız götü sikmekten çok daha zevk veriyordu bana nedense. İşte o durumdayken Orhan'la bir gece Alsancak'ta bir barda tanışmıştık. İkimiz de aynı yaşlardaydık ve yalnızdık o gece. Aynı masaya oturmak zorunda kalmıştık. İçilen birkaç bira votkaya döndükten sonra konuşmaların şekli kaymıştı biraz. Çok cesur ve açık sözlü biriydi. Tanıştıktan 2 saat sonra evimdeydik zaten.
O gece benim için ilkler yaşanmıştı. Daha önce Ozan'la beraber iken onu bir tür delik olarak görür ve öyle kullanırdım. Ağzını götünü sertçe siker işimi bitirirdim. O da zevk aldığı için sorun olmazdı bu. Ama o gece Orhan'la sikişmekten çok seviştik diyebilirim. İlk defa bir erkekle öpüştüm. Öpüşürken ikimiz de sertleşmiş ve birbirimize sürtünüyorduk soyunmaya çalışırken. Götünden tutup sertçe çektiğimde çok da kolay teslim olmamıştı bana. İlk o çıkarmıştı hatta sikini. Bir elim götündeyken tutup okşadım sikini. Benim kalın ama çok uzun olmayan sikime göre onun siki uzun ama daha inceydi. Çok değişik bir duyguydu bu.
Yatağa devrildiğimizde ikimiz de çıplaktık ve sürtüne sürtüne öpüşüyorduk. Ağzına aldığında boşalacaktım neredeyse. Ozan'la kıyas bile edilemezdi yaptıkları. Göğüslerinin üstüne oturmuştum ve eli götümde dolaşırken kendine çekiyordu sürekli. Dili taşaklarımda dolaşmaya başladığında kasılmaya başladım. Ağzından çıkarmama izin vermeyince ben de bıraktım kendimi. Ben gevşeyince onun da parmakları çalışmaya başlamıştı. Deliğimle oynarken daha sert emmeye başlayıp zorlana zorlana hepsini ağzına alınca tutamadım kendimi. Ağzının içine boşalırken parmağı çok az olsa götümün içindeydi. Boşaldıktan sonra da bırakmamış biraz daha yalamaya devam etmişti.
Ben artık aldığım zevkle göğüslerinin üstünden hafifçe kayınca taş gibi siki bir anda götümün yanakları arasına yerleşmişti. Gülümseyerek ona bakıp sürtündüm biraz. Çok ıslanmıştı sikinin kafası, dokunmadan boşalacak hale gelmişti neredeyse. O da bana hafifçe sırıtıp gülerken dudaklarından döllerim akıyordu. Dayanamadım onun bu haline ve birden dudaklarına yapıştım deli gibi. Yüzüstü döndürürken hiç itiraz etmedi. Boynundan omuzlarına ve oradan sırtına inerken öpmelerim artık yalama haline gelmişti.
Götü çok güzel görünüyordu. Ozan'ınki gibi kıllı değildi. Tamamen temizlemişti ve dolgun yuvarlaktı götü. Götünün yanaklarını yarı ısırıp yarı yalarken sağa sola oynatıyor ve itekleyerek ağzıma yapıştırıyordu. İkiye ayırdığımda deliğini gördüm. Çok güzeldi. Ozan'ın deliği gibi değildi hiç. Minnacık delik hafif hafif açılıp kapanıyor, beni oraya davet ediyordu sanki. Dilim etrafında dolaşırken tedirgindim, ancak o çok rahattı tersine. İnlemeye başlarken beni de yönlendiriyordu. "Hadi Hakan biraz yala orayı. Senin o. Dudaklarını değdir ve öpüş onunla sadece. Çok zevk verecek orası sana. Ohhh evet hadi böyle işte!" dedikçe dilimi değdirdiğimde titredi. Deliği ıslanınca daha bir güzel geldi gözüme.
Dizlerinin üstünde doğruldu yavaşça ve iyice yasladı ağzıma. Artık dilim deliğinin etrafını yalıyor, hatta hafifçe girip çıkıyordu. Orhan delirmiş gibiydi. İnliyor kıvranıyordu zevkten. Sikini tuttum bir anda. Dilimi içine sokup çıkartıyordum hiçbir şey düşünmeden. Ona zevk vermek istiyordum. Bu beni çok tahrik ediyordu nedense. Bir kızı zevklendirmekten çok daha güzel birşeydi sanki bir erkeği tahrik etmek. Deliğini yalarken sikini okşayıp sıvazlamaya başlayınca kasıldı. Elimin içinde sikinin kasılmalarını hissediyordum. Dilimi sokup çıkartırken birden inleye inleye boşaldı. Oldukça çok boşalmıştı ve nefes nefese kalırken kendine gelmesi uzun sürdü. Benim hayatımda yaşamadığım kadar zevkli bir orgazm yaşadığı çok belli oluyordu. Ozan'dan alışıktım biraz bu duruma ben de. Onu sikerken boşaldığında o da çok fena olur, kızlardan bile çok inlerdi. Orhan ise hepsinden de daha fazla zevk almıştı.
Yanına devrildiğimde dinleniriz diye düşünsem de, o bir anda sikimi saldırır gibi yalamaya başlamıştı. Konuşmaya fırsatımız olmuyordu hiç. Aklımı almıştı benim. Çok kısa sürede dimdik yaptıktan sonra yatağa domalırken benden prezervatif kullanmamı ve kaydırıcı sürmemi rica etti. Hemen başucumdaydı zaten KY jel ve diğerleri. Domalmış halde beklerken jeli sürdüm. Deliğini de biraz parmakladığımda istekle kaldırdı götünü. Prezervatifi takıp dayadım ve yüklendim yavaşça. Kafası içine girdiğinde canı yanmıştı. Zorlanıyordu benimkini alırken. Ozan'ı veya diğer kızları götünden sikerken onları pek düşünmez bir iki defa yerleştirip köklerdim hemen. Ama Orhan'a bunu yapamadım. Yavaş yavaş soktum sikimi. İçinde oynatıp alıştırırken o da inlemeye başlamıştı. İyice oturtup sokunca zevkle inledi.
Hareketlerim gittikçe sertleşti. Çok sıkıydı deliği. İçi ateş gibi yanıyordu. Soktukça daha çok zevk almaya başladım. Zevk aldıkça hızlandım. Ben hızlanırken o da daha ateşli bir şekilde oynatıyordu götünü. O öyle oynattıkça daha çok azdım. Artık sert ve hızlı bir şekilde sikiyordum onun götünü. İkimiz de inliyorduk zevkten. Omuzlarına kadar çıktı elim. Göğüslerim sırtına yapışırken benim kalçalarım inip inip kalkıyordu arkasında. Hızlı hızlı kafasına kadar çıkartıp sertçe köklüyordum her seferinde. Sonunda dayanamadı o da ve yüzüstü düştü yatağa. Düşünce onu sardım kollarımla ve sikmeye devam ettim. Bir elim arkasından beline öbürü de boynuna sarılmıştı. Yatakta güreşiyorduk sanki. Hiç durmuyordu altımda...
Siki iyice kalkmış ve soktuğumda sallanıyor kafasından zevk sularını akıtıyordu. Okşamaya başladım sikini yine. Hızla bastırdım içine. Biraz çekip batırır gibi soktum yine yaklaşırken. Hiç durmadan sokup çıkartıyordum ona. Kendime çekiyordum omuzlarından o kaçar gibi geriye çekilirken. Ben çektiğimde ise götünü dayıyordu o da sikime doğru. İyice çıldırmıştık artık. İkimiz de inliyorduk durmadan. Orhan, "Sik beni evet çok güzel böyle, harika sokuyorsun, ohhh, durma nolur!" diye inlerken ben de ona istediğini fazlasıyla veriyordum. Sımsıkı sardım onu kollarımla içine köklerken. Taşaklarım deliğine dayanmıştı. Acı ve zevk içinde inlerken biraz çekip bir daha soktum. Taşaklarım alev alev yanıyordu sanki. Titremeye başladım. Hızla çekip onu yataktan fırlatacak kadar sert bir darbeyle tekrar sokup boşaldığımda o da boşalmıştı elimin içinde. Prezervatifin içine boşaldıkça yavaş yavaş sokup çıkartıyorum durmadan. Bu sefer kıpırdayacak halimiz kalmamıştı.
Aslında biraz erken bile gelmiştim, ama dayanamamıştım onun götüne. Sikim halen içindeyken uzun süre dinlendik nefes nefese. Sonunda çıkardım içinden. Prezervatifi çıkartırken sarıldı bana keyifle ve "Gerçekten de sınırın pek yokmuş senin pek Hetero olarak. Ama sen Hetero olduğuna emin misin? Hiç bir gay benimle bu kadar zevkle sevişmemişti!" dediğinde şaşırdım birden. Ben de çok zevk almıştım. Kızlardan çok çok daha zevk almıştım hem de. İşi şakaya vurup onun beni çok azdırdığını falan söyledim. Birer bira ve sigara sonrası ise devam ettik o gece. Sabah olurken ağzıma da vermişti Orhan. Onu zevke getirmek, ona daha çok zevk vermek için büyük istek duyuyordum. Benim hiç önemli değildi o an ağzıma boşalması. Tadını biraz yadırgamıştım ve yutmamıştım gerçi...
Ertesi gün öğlene doğru uyandığımızda pizza söyledim. Ve kalan günü de sevişerek geçirdik onunla. Artık hiç çekinmeden yalıyordum sikini. Birkaç kez popomu okşadı. İtiraz etmedim, ama ileri gitmesini de istemedim. O sınırı aşacak durumda değildim o an. Ancak o yine de deliğimi yalamış ve hatta parmaklamıştı sikimi ağzına alırken. Dilini deliğimde hissetmek kudurtmuştu beni zevkten. İlk defa parmağı yediğimde ise çok yadırgasam da Orhan ustalıkla kullanmıştı parmağını. İtiraz edemeden yerleştirmiş ve sokmuştu içime. Bir yandan da sikimi ağzına sokup çıkartıyordu durmadan. İnanılmaz bir zevk sardı bütün vücudumu. Bana bakıp sikimi taşaklarıma kadar ağzına sokarken parmağı da içimdeydi. Kıvrandım boşalmaya başlarken. Bu sefer artık taşaklarımda ne kadar döl varsa akıtmış ve devam edecek halim kalmamıştı.
Aslında o an beni sikmeye çalışsa itiraz edecek halde değildim artık, ama yapmadı. Daha çok pasif olmayı seviyordu Orhan.
[Hakan]
67 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
Tumblr media
Böyle koca yürekli kocalar neredeler ?
14 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
Tumblr media
84 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
Görme Engelliye Siktirdiğim Üçüncü Am! 3 (Sibel 33 Y., İstanbul)
Görme engelli Cemle sikişlerimiz düzenli devam ederken, köydeki görümcemin Üniversiteyi kazanıp bizde kalacak olmasıyla moralim bozulmuştu. Üstelik Cemin okuduğu Üniversitenin bir başka bölümünü kazanmıştı. Aslında görümcemle aramızda bir hoşnutsuzluk yoktu, hatta görümcemi severdim bile, ama benim işime taş koyacak diye, bizde kalmasına sıcak bakmamıştım. Fakat kocam görümcemin bizde kalması için ısrar edince itiraz da edemedim. Görümcem Üniversite kayıt işlemleri için geldiğinden itibaren bizde kalmaya başladı. Kocam yine sefere gidiyor, ama malesef ben Cemle sikişmeye gidemiyordum. Cemin ailesi de ziyaretine gelmişti, benim görümcem de evde olunca sikişecek yerimiz kalmadı. Yani yaklaşık 20 gün oldu Cemin yarağını yemedim. Kocam arada eve geliyor, ama neye yarar, daha da çok azdırıyor beni. Artık tek çaremiz oteldi, Cemle paramızı denkleştirip, sikişmek için otele gitmeyi düşünüyorduk...
Otel parasını denkleştirmeye çalışırken kızkardeşim beni aradı, hal hatır sorduktan sonra, "Abla yaa Cemi acaip özledim!" dedi. Görümcem yanımdaydı, rahat konuşamıyordum, kızkardeşime, "Görümcemin de sana selamı var!" deyince, kızkardeşim durumu çaktı ve "Abla müsait bir yere git te konuşalım, birşey diyeceğim!" dedi. Ben de, "Tamam sonra görüşürüz!" diyerek telefonu kapattım. Sonra yatak odama geçtim, ordan kızkardeşime telefon açtım, "Ne oldu? Ne diyeceksin?" diye sordum. Kızkardeşim de, "Baksana abla, kocam üç günlüğüne memlekete gitti, annesi hastaymış. Cemi de alıp bana gelsenize, sikişiriz! Yeni pørnø filmler de var bende!" dedi. Ben sevinçten orda orgazm olacaktım. Cemi aradım, "Çabuk gel, sikişecek yer ayarladım!" dedim. Hemen banyoya koştum, amımı götümü bir güzel temizledim, kaymak gibi yaptım, duşumu da aldım ve çıktım. Görümceme de, "Kızkardeşimin kaynanası hastaymış, kocası memlekete gitmiş, kızkardeşim de biraz rahatsızmış, beni çağırdı. Sen çocuklarla kalabilirsin değil mi?" diye sordum. Görümcem de, "Tabii kalırım yenge, ne olacak!" dedi. Hemen kendimi dışarı attım.
Cem de buluşma yerine gelmişti. Dirseğimden tuttu birlikte kardeşimin evine doğru yürümeye başladık. Cem, "Nereyi ayarladın?" diye sordu. "Kızkardeşimin evi müsaitmiş, bizi çağırdı!" dedim. Cem hemen, "Kızkardeşin de evde olacak mı?" dedi. "Evet, kızkardeşimi de sikeceksin!" dedim. Cem sevinçle, "Off yaşadık desene, 20 gündür kudurmuştum, bugün 2 tane amcık birden sikeceğim!" dedi. Eve vardığımızda kızkardeşim bizi çırılçıplak karşıladı. Cem kapıdan girer girmez, kızkardeşim yapıştı ve Cemle dudak dudağa öpüşmeye başladılar, ben de kapıyı kapattım içeri geçtim. Videoda pørnø film oynuyordu, pørnø izlemeyi sevdiğim halde bakmadım, çünkü karşımda canlı pørnø film yapılıyordu. Cem de yıldırım hızıyla soyunmuş ve kızkardeşimin kulak memesini, boynunu, ensesini yalıyordu, ordan da memelerine geldi. Ben de fazla dayanamadım ve soyunup Cemin sikine saldırdım ve emmeye başladım...
Cem kızkardeşimin göbeğini de yaladıktan sonra kasıklarına geldi ve amını da yaladı. Sonra sikini ağzımdan çıkardı ve kızkardeşimin amına soktu, sikmeye başladı. Ben de amımı ovuşturarak tekrar onları izlemeye koyuldum. Cem bana, "Hadi sen de gel, katıl bize!" deyince, amımı Cemin ağzına dayadım. Cem hemen amıma yumuldu, kızkardeşimin amını sikerken, beni de yalıyordu. Cem beni yalayarak, kızkardeşmi de sikerek orgazm ettikten sonra, kızkardeşimi domaltıp götünden sikmek istedi. Biraz uğraşıp kızkardeşimin götüne sokamayınca, kızkardeşim, "Abla şuna yardım et, yatak odasında krem var, getiriver!" dedi. Kalkıp kremi getirdim, Cemin yarağını ve kızkardeşimin götünü yağlayıp, Cemin yarağını elimle kızkardeşimin göt deliğine yerleştirdim. Cem sikini bir hamlede kızkardeşimin götüne sokunca, kızkardeşim önce, "Yavaş be hayvan, götümü parçalayacaksın!" diye bağırdı. Cem bozulmuştu, durdu. Kızkardeşim hemen, "Kusura bakma aşkım, canımı çok yaktın! Özür dilerim, hadi sikmene devam et aşkım! İstediğin gibi sik!" dedi. Cem de deli gibi pompalayarak kızkardeşimin götünü 15-20 dakika sikti ve sarsılarak götüne boşaldı...
Kızkardeşim bitmişti, kendini koltuğa zor attı ve uzandı. Fakat Cemde en ufacık bir yorgunluk belirtisi yoktu. Boşaldığı halde yarağı halen kazık gibi duruyor ve ucundan halen dölleri süzülüyor, halıya damlıyordu. Hemen Cemin yarağını ağzıma aldım ve yalamaya başladım. Cem de benim amımı yalamak isteyince 69 olduk. Kızkardeşim yattığı yerden bizi izliyordu. Bir 10-15 dakika kadar 69 yaptıktan sonra, Cem beni sırtüstü yatırıp bacaklarımın arasında yerini aldı ve amıma geçirdiği gibi pompalamaya başladı. 5 dakika geçmeden ben orgazm olmuştum, fakat Cem basmaya devam ediyordu. Busefer ben üste çıktım ve zıpladım durdum. İkimiz de yorulmuştuk. Cem kızkardeşime yaptığı gibi beni domaltıp, fakat krem falan sürmeden direk götüme soktu. Götüm Cemin yarağını yemeye alışık olduğu için rahat girdi. 10 dakika kadar da beni götten sikti. Sonra birden götümden çıkarıp amıma koydu ve amıma boşaldı. Offf ne kadar özlemişim Cemin yarağını!
Acıkmıştık. Biz dinlenirken kızkardeşim yiyecek birşeyler getirdi ve üçümüz de çırılçıplak (kahvaltı tarzı, ekmek, peynir, tereyağ, bal, reçelden oluşan) yemeğimizi yedik. Karnımızı doyurunca aklıma şeytanlık geldi, Cemin yarağını elleyerek kaldırdıktan sonra yarağına bal döktüm ve kızkardeşimle birlikte Cemin yarağına yumulduk. Sırayla ben yarağın başını yalarken, kızkardeşim de gövdesini ve taşaklarını yalıyor, sonra ben gövdesini taşaklarını, kızkardeşim başını yalıyordu. Sonra biz de amlarımıza bal döküp Ceme yalattık. Cemin aklında daha önce anlattığım filmlerden bir sahne kalmış, onu yapmak istedi. Ben sırtüstü uzanıp yatacaktım, kızkardeşim de üstüme yatacak ve Cem de sırayla bir benim amıma koyacaktı bir kızkardeşimin amına. Eee kimin öğrencisi, o kadar da olsun artık! İstediği pozisyonu aldık ve bu şekilde sırayla ikimizi de sikip orgazm etti. Cemin bir de öyle bir huyu var ki, göt sikmeden boşalmak istemiyor! Bayılıyor göt sikmeye. Kızkardeşim kaytarınca mecburen ben domaldım Cemin önüne. Cem götümü sikip boşaldıktan sonra çay ve ihtiyaç molası verdik. Epeyce dinlendikten sonra sikişe devam. Sabaha kadar sikiştik. Cemin yarağı ama göte girmekten artık kızardı. Sabah kahvaltıdan sonra Cemle son bir kez teke tek sikiştik ve kızkardeşimin evinden ayrıldık.
Evlerimize giderken yolda Cemle konuşuyorduk. Cem birden, "Görümceni bana ayarlasana!" deyince çok şaşırdım, "Çüş artık! Kızkardeşimle sana yetmiyormuyuz?" dedim. "Yetmesine yetiyorsunuz da, ama görümcen genç, yaşı da tam yaşıma uygun, o da benim sevgilim olsun!" dedi. Aslında düşündüğümde Cem haklıydı, ben de kızkardeşim de evli kadınlardık. Ceme, "Olur, ayarlarım!" dedim, ama görümcemi gözü görmeyen birisiyle sevgili olmaya nasıl ikna edeceğimi bilmiyordum. Eğer ben görümcem gibi genç ve bekar olsaydım ve Cemin böyle iyi bir sikici olduğunu bilseydim, hiç tereddüt etmeden Cemin karısı bile olurdum. Eve geldiğimde görümcem çocuklarıma iyi bakmıştı. Eve girer girmez yorgunluktan kendimi yatağa attım. Yatakta görümcemi Ceme nasıl ayarlayacağımı kara kara düşünürken uyumuşum.
Pazartesi akşama doğru görümcem Üniversiteden eve geldi. Görümcemle başladım havadan sudan konuşmaya. Daha sonra, "Senin sevgilin varmı kız?" dedim. Görümcem de, "Hayır yenge, nerdeee?" dedi. "Yani hiç olmadı mı?" dedim. "Lisedeyken kısa süreli bir ilişkim olmuştu, ama daha burada birisini bulamadım!" dedi. "Kız Cemle çıksana, gariban da sevinir!" dedim. Görümcem birden irkildi, "Cemle mi? Ama onun gözü görmüyor yenge!" dedi. "Görmüyorsa görmüyor, ne olur ki? O da senin gibi Üniversite okumuyor mu? Hem seni kimseyle aldatmaz, birtek sen onun sevgilisi olursun!" diyerek görümcemin aklına girdim. Görümcem de, "Valla doğru söylüyorsun yenge de, bilmem ki?" dedi, birdaha da konu açılmadı.
Bu konuşmanın üzerinden 3 gün geçmişti. Görümcem eve kıp kırmızı geldiğinde çok korktum, telaşla, "Kız neyin var? Birşey mi oldu sana?" dedim. Görümcem de, "Yenge sana birşey söyleyeceğim, ama kızma, tamam mı?" dedi. "Söyle kızmam, asıl bir şeyin var ve söylemezsen kızarım, her şeyini benle paylaşabilirsin!" dedim. Görümcem de başladı anlatmaya, "Cemle birlikte Üniversiteden eve gelmek için otobüse bindik. Otobüste Cem arkamda duruyordu, otobüs gitgide doldukça Cem bana yaslanmaya başladı. Sonra Cemin önü kabarıp popoma dayandı, resmen siki kalkmıştı ve götümü zorluyordu yenge. İlk başta şaşırdım ne yapacağımı bilemedim, sonra ben de zevk aldım ve kendimi Cemin önüne bastırdım..." dedi. (Ben bunları dinlerken görümcemin yanında orgazm oldum. Görümcem Cemin sikine ne kadar dayanabilirdi ki, kesin görümcem de otobüste orgazm olmuştur, ama bana söylemedi orospu!). "Eee, sonraaa?" dedim. "Eve birkaç durak kala Ceme, Az kaldı ineceğiz! dedim, Cem de eliyle sikini düzeltti, ama sikinin kalkık olduğu 100 metreden belli oluyordu, çok utandım ve eve bir durak kala Ceme söylemeden otobüsten indim yenge." dedi.
"Ne yaptın kızım ya? Ayıp etmişsin valla, birşey söylemeden otobüste kör birini bırakıp iner mi insan hiç?" dedim. "Biliyorum yenge çok ayıp ettim, ama bizi öyle siki kalkık halde birlikte görecekler diye çok utandım, ne yapayım!" dedi. "Canım, cinsellik utanılacak bir şey değil ki, ikiniz de gençsiniz, olacak tabi, hatta olmaması anormal. Bence sen Cemle sevgili olsana, baksanıza birbirinizden cinsel olarak etkilenmişsiniz bile!" dedim. "Bilmem ki yenge, aslında düşünüyorum, ama Cemin bana teklif etmesi lazım, ben edemem yaa!" dedi. "Hayır canım, bence sen teklifte bulun, hem sen ona teklif etmezsen onu beğendiğini nerden anlar? Hatta ben yarın dışarı çıkayım, sen de Cemi eve getir, bol bol konuşursunuz!" dedim. Görümcem sesini çıkarmadı, ama belli ki canı da istiyordu orospunun. Nitekim görümcem o akşam Cemi aradı ve konuşmak maksadıyla ertesi gün için eve davet etti. Akşam saat 23:00 gibiydi, görümcem yattığında Cemi aradım ve "Görümcem benim dışarı çıkacağımı sanıyor, ama ben çıkmam evde gizlenir, sizi izlerim, tamam mı?" dedim. Cemin canına minnetti.
Sabah erkenden çocukları okula göndermek için kalktım kahvaltı hazırladım. Çocuklar gitti, saat 9:00 gibi görümcem de kalktı, birlikte kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra görümcem, "Ben banyo yapacağım yenge." dedi. "Tamam, ben de birazdan dışarı çıkarım, siz Cemle başbaşa kalırsınız!" dedim. Görümcem banyoya girdi, ben de dış kapıyı açıp kapattım, hemen sessizce yatak odama girdim. Yatak odamdan balkona açılan kapımız var, oturma odasının penceresi de balkonda. 45 dakika sonra Cem geldi. Ben balkona çıktım ve izlemeye başladım. Oturma odasında geçtiler. Cem bir koltuğa oturdu, görümcem de diğer koltuğa. Kısa bir sessizlikten sonra Cem görümceme (görümcemin ismi Arzu), "Arzu bak otobüste olanlar için çok özür dilerim, istemeden oldu, elimde olmadan senden etkilendim!" dedi. Görümcem de, "Asıl ben haber vermeden otobüsten indiğim için özür dilerim, fakat ben sana başka birşey söylemek için çağırdım!" dedi. Cem de, "Hayırdır Arzu, ne söyleceksin?" dedi. Görümcem de, "Cem, benim erkek arkadaşım, sevgilim olmanı istiyorum!" dedi. Cem sanki hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi şaşırma numarası yaptı ve "Gerçekten mi? Yani biz şimdi senle ciddi ciddi sevgili mi olacağız?" dedi. Görümcem de, "Evet gerçekten!" dedi...
Sonra yine havadan sudan konuşmaya başladılar. Yarım saaten fazla geçmişti, halen iki arkadaş gibi konuşuyorlardı ve benim ayaklarım uyuşmaya başlamıştı. Sonunda Cem görümceme, "Sevgilimsin ama ben seni görmüyorum, gel yanıma otur!" dedi. Görümcem Cemin yanına oturunca, Cem eliyle görümcemi keşfetmeye başladı. İlk önce görümcemin elinden tuttu, sonra elini yüzüne götürdü, yüzünü tanımak istiyordu. Ordan da elini memelerine götürdü. Görümcem önce Cemin elini tutup engellemek istedi, ama sonra vazgeçti ve Cem onun her iki memelerini de okşadı, yoğrudu. Görümcemi ateş basmış, ter içinde kalmıştı. Sonunda görümcem de elini Cemin sikinin üstünde gezdirmeye başladı. Cem görümcemin göbeğini de tanıdıktan sonra, elini bacaklarının arasına koyarak dudağına yapıştı. 15 dakika falan öpüştüler. Cem görümcemin üstünü çıkarmak istedi. Görümcem de bluzünü çıkardı, sütyenle kalmıştı. Cem sütyeni de çıkarmak isteyince, görümcem sütyenini de çıkardı...
Sonra görümcem Cemin elinden tututarak kendini halının üstüne bıraktı. Cem de görümcemin üstüne çıktı, bacaklarının arasına girdi ve memelerini yalamaya emmeye başladı. Görümcem kısık kısık inliyordu. Cem görümcemin pantolonunu da çıkartıp külotla bırakınca, ben sikilmeden ikinci orgazmımı oldum. Cem görümcemin amını önce külotun üzerinden elledi, okşadı biraz. Daha sonra görümcemin külotunu da çıkarıp amına yumuldu ve görümcemin amını yalamaya, emmeye başladı. Görümcem kendinden geçmiş birşekilde, "Ahh, ohh, ne güzel yalıyorsun aşkım!" diye çırpınıyordu. Cem daha soyunmamıştı, hemen bir çırpıda soyundu. Külotunu da çıkarıp kocaman yarağını serbest bırakınca, hayretten görümcemin gözleri kocaman açıldı. Cem birdaha görümcemin amına yumulup yalamaya devam edince, ben dayanamadım, (balkona çıkarken zil sesini sessize aldığım) cep telefonumun titreşimini açıp amıma soktum...
Cem 20 dakikaya yakın görümcemin amını götünü yaladı durdu, sonra yarağını görümcemin amına dayadı. Görümcem, "Cem yapma, ben bakireyim!" diyerek Cemin yarağını kökünden tuttu ve amına sokmasına engel oldu. Cem de, "Bir şey yapmam, sadece amına sürteyim biraz!" deyince görümcem elini çekti. Cem sürtmeye başladı. Görümcem kendinden geçmiş bir şekilde inlerken, Cem birden yüklendi ve görümcemin amına geçirdi. Görümcen birden sıçrayıp, "Ahhh! Ne yaptın Oruspu çocuğu, sana ben bakireyim dedim!" diye bağırdı. Cem yarağını tam sokmamıştı, Oruspu çocuğu lafını duyunca kalanı da soktu. Görümcem biryandan Ceme, "Piç kurusu, Orospu Çocuğu, kızlığımı bozdun!" diye küfürler ediyor, bir yandan da Cemin altından kurtulmak için debeleniyordu. Ama Cem bu, dinler mi azgın köpek? O hayvansal gücüyle beni ve kızkardeşimi siktiği gibi, görümcemin amında git gellere başladı...
Cem yarım saate yakın görümcemin amını siktikten sonra, görümcem, "Yeter artık, öldüm geberdim, kalk üstümden!" diye Cemi yumruklamaya başladı. Cem de, "Tamam az sabret, birazdan kalkarım!" diyerek sikmeye devam ediyordu. Görümcem, "Cem ne olursun kalk artık, amım çok acıyor!" diye yalvarınca, Cem kalktı. Yarağı kan olmuştu. Görümcem de kalktı ve "Halı hep kan olmuş, yengem kesin anlayacak valla! Hani birşey yapmayacaktın, hani sadece sürtecektin! Mahvettin beni yaa!" diye ağlamaya başladı. Cem de, "Yapma aşkım, illa ki günün birinde seni birisi sikecekti, o da ben oldum. Hem ben seni çok seviyorum!" diyerek görümcemin dudağına yumuldu ve 15-20 dakika kadar öpüştüler. Görümcemin zırıltısı kesilmişti, o da Cemi deli gibi öpüyordu. Cem görümcemin kulak memesini, boynunu, memelerini göbeğine kadar yaladı. Görümcem zevkten kendini iyice salıp bıraktığında, Cem görümcemi yüzüstü çevirip götünü yalamaya başladı. Götünün yalanması görümcemi zevkten iyice uçurmuştu...
Cem yarağını görümcemin götüne dayayınca, görümcem birden irkildi ve "Ne yapıyorsun be manyak, götümü mü sikeceksin?" diye bağırdı. Cem cevap vermeden sokmaya uğraşırken görümcem, "Hayır yapma Cem, götten vermem, amımı mahvettin zaten!" diye bağırıp Cemin altından kurtulmaya çalıştı. Cem de görümcemin götüne sokamayınca tekrar amına soktu ve görümcemi bağırta bağırta bir 15 dakika daha amdan sikti. Boşalacağı zaman amından çıkarttı ve sırtına boşaldı. Görümcem, "Bu günlük yeter bu kadar! Hadi kalk, önce bir banyo yapıp temizlenelim, sonra ben Halıdaki kanı temizleyim de yengem gelince anlamasın!" dedi ve Cemin elinden tutarak banyoya gittiler. Onlar banyoda yıkanırlarken ben de sessizce evi terk ettim.
Daha sonra Cem bana anlattı, o gün birlikte banyo yaparlarken, Cem bir punduna denk getirip görümcemin götünü de sikmiş! (Zaten sikmeseydi şaşardım!). Şu anda Cemle görümcem sevgili oldular, birbirlerini çok seviyorlar. Ama azgın Cem, (her nekadar eskisi kadar sık olmasa da) fırsat buldukça kızkardeşimle beni de sikmeye devam ediyor. Saf görümcem Arzu da Cemin birtek kendisini siktiğini sanıyor :)
[Sibel]
97 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
Görme Engelliye İkinci Amını Siktirdim! 2 (Sibel 33 Y., İstanbul)
Selamlar ben Sibel. Görme engelli Cemi nasıl Millî ettiğimi anlatmıştım. Her fırsatta Ceme kendimi siktirmeye devam ettim. Cem beni okadar iyi sikiyordu ki, artık kocamın (seferden geldiğinde) sikmeleri bana yetmiyordu. Kocam nezaman sefere gitse ben de çocukları uyutup Cemle sikişmeye gidiyordum. Aradan geçen 5-6 ay zarfında o Millî ettiğim görme engelli Cemi tam bir seks makinesine çevirmiştim. Ona bildiğim her posisyonu göstermiş, her pozisyonda kendimi siktirmiştim. Cem de her geçen gün daha da ustalaşıyor, ustalaştıkça daha da azgınlaşıyordu. Cemle her sikiştiğimde resmen benim pestilimi çıkarıyor, fakat kendisi sikişmeye bir türlü doymuyordu. Her seferinde, "Yeter bu kadar!" diyerek kendimi evime zor atıyordum. Eve gelince de, uzanıp yatmaktan başka hiç bir şey yapmaya takatım kalmıyordu. Fakat birşey vardı, bu 5-6 aylık süre içerisinde Cemle sadece amdan sikiştim. Götüm acır diye Ceme hiç götten vermedim, o da nedense hiç götten istemedi.
Birgün yine Cemle sikişmeye gitmiştim. Aklıma nereden geldi bilmiyorum, ama giderken Ceme kocamın kolleksiyonundaki pørnø filmlerinden birini götürdüm. Ben izliyordum, Cem de sadece sesini dinliyor, olan biteni ben Ceme anlatıyordum. Ondan sonra da filmdekiler gibi sikişiyorduk. Her gittiğimde değişik bir film götürüyordum ve izleyip anlatıyordum. Ama hep göt sikme sahnesini geçerdim. Birgün götürdüğüm filmde konu sırf göt sikme çıkınca, Cem, "Ne yapıyorlar?" diye sordu. İşte ozaman göt sikmeyi geçemedim ve mecburen Ceme anlattım, "Adam kadının götünü sikiyor!" diye. Cem de, "Sibel ben de seni götten sikebilirmiyim?" diye sordu. Cem daha beni hiç üzmemişti ve onu kaybetmek istemiyordum. Aslında çoook ta korkuyordum, ama madem ki benden götümü istemişti, ona götümü verecektim, ilk benim götümü o siksin istedim. Daha önce kocam da götten sikmek istemişti, ama daha alıştırmak için parmağını sokmuştu, ikinci parmağını soktuğunda, birdaha istemeyecek şekilde kavga etmiş, bir ay amcığımı da vermemiştim. Ondan sonra da kocam birdaha hiç istemedi götümü.
Film bitmiş, daha Cemle oynaşıyorduk. Ceme, "Hadi beni amdan sik, sonra götümün tadına da bakacaksın!" deyince, Cem birden hızlandı. Üstümdekileri yırtarcasına çıkarttı. Kendisi de yıldırım hızıyla soyundu. Cem her seferinde amımı sikmeden önce mutlaka yalardı. Ben yine amımı yalayacak diye beklerken o bacaklarımın arasına yerleşti, eliyle amımı biraz okşadı, amım ıslanmıştı. Sonra yarağını amımın ağzına yerleştirip abanarak bastırdı, bir hamlede içime girdi ve köklemeye başladı. Sonra tam bir azgın boğa gibi amımı pompalamaya başladı. Cem amımı bugün bir başka sikiyordu. İlk orgazmımı oldum, ama Cem hiç durmuyor, pompalıyordu. Kasıklarım ağrımıştı, "Cem dur ben üste çıkayım!" dedim. "Hayır böyle güzel!" diyerek amımı sikmeye devam edince, ben artık bitmiştim ve ikinciye orgazm olmuştum. "Tamam artık göte geç, gebertecekmisin beni Köpek!" deyince durdu. Yarağını amımdan çıkarttığında halim kalmamıştı, "Cem dur biraz dinleneyim, götümü öyle sik!" dedim...
Cem ilk amımı siktiği gün gibi heycanlıydı. Biraz dinlenip kendime geldiğimde, kalkıp banyodan şampuan getirdim ve Cemin eline tutuşturdum. Dizimi yere koydum, koltuğa yüzükoyun uzandım, götümü de Ceme çevirdim ve "Hadi aslanım, güzelce şampuanla ve sik götümü! Ama fazla acıtma! Ben dur deyince dur, olur mu canım?" dedim. Cem, "Tamam!" diyerek elini şampuanladı, sikini de bir güzel şampuanladı, götüme de sürdü ve üstüme çıktı. Ben çok acıyacak diye korkuyordum. Cem sikini göt deliğimin üstünde ve etrafında gezdiriyor, fakat bir türlü deliği tutturamıyordu. En sonunda dayanamadım, sikini yakaladığım gibi, başını götümün deliğine götürdüm ve "Buraya sokacaksın! Fakat yavaş sok!" dedim. Cem birden yüklenince canım çok acıdı, elimde olmadan öyle bir çığlık attım ki, kesin üst kattakiler duymuştur. Yazık Cem de çok korktu ve durdu, "Ne oldu?" diye sordu...
"Ne oldusu var mı, götümü yırttın! Yavaş olsana!" diye kızdım. Cem, "Özür dilerim, bundan sonra dikkat ederim!" dedi. Ben de, "Hadi devam et! Birdaha götten verirsem Orospu olayım!" dedim. Cem de, "Zaten sen benim oruspumsun!" diyerek sokup çıkarmaya başladı. Cem götümü siktikçe ilk başlarda hissettiğim acı hafifliyordu. 15-20 dakika sonra ise zevkten inliyordum. Of ne güzel şeymiş götten sikilmek. Hele birde siken Cem olursa! Mübarek makineli tüfek gibi sokup çıkartıyordu. Artık ben de alttan Ceme yardımcı oluyordum, sikini çıkartınca ben de geri gidiyordum tamamen çıkmasın diye, geri sokunca da kendimi ona bastırıyordum, daha da girsin diye. Cem götümü ne kadar sikti bilmiyorum, fakat bir süre sonra, "Sibel geliyorum!" diyerek götüme boşaldı. Ben de amımla oynayarak orgazm oldum. Offf ne güzel birşey, götten sikilip te amdan orgazm olmak. Cem sikişmeye devam etmek istedi, ama ben yorgunluktan gebermiştim, "Bugünlük bu kadar yeter!" dedim, siktirmedim. Ceme gittiğimde saat 23:00 falandı, ayrıldığımdaysa saat gece 01:00'i geçiyor, 02:00 olmak üzereydi.
Sabah ta kocam seferden geldi, bir hafta işe gitmeyecekti. Ve gelir gelmez (sabahın köründe) sikmek istedi. Ne yapsın adam, beş gündür dışarıdaydı, yeni gelmiş, şimdi ona olmaz demem de olmazdı. Salonun ortasında eteğimi kaldırıp külotumu çıkarttı biryerlere fırlattı, pantolonunu dizine indirdi, beni yere (halıya) sırtüstü uzatıp, beş dakika beni sikti ve boşalınca üstüme yığıldı kaldı. (Cem boşalınca hiç öyle üstüme yığılıp kalmaz, döllerini içime boşaltır, tekrar sikmeye devam eder). Kocam sonra üstümden kalktı ve duşunu alıp uyumaya gitti. Aslında Cemle akşam amdan götten sikişmiştik ve yarağa doymuştum, ama kocam beni yarım yamalak sikince yeniden azgınlaşmıştım. Tam mastürbasyon yapıp orgazm olmayı düşünürken, o sırada kızkardeşim geldi. Külodumu bulup giyemeden eteğimi indirip kapıyı açtım ve kızkardeşimi içeriye buyur ettim...
Mutfağa çay koymaya gidiyordum ki, kızkardeşim (oturduğu koltuğun minderi arkasına düşmüş külodumu görmüş) elinde külodumu sallayarak, "Bu ne abla?" dedi. Ben de, "Ne olacak külodum! Enişten geldi de..." dedim. "Aaa, yatak odasına kadar sabredemedi?" dedi. "Eee, 5 gündür yollarda, amsızlık başına vurmuş, sabredemedi burda becerdi!" dedim. Ben öyle deyince kızkardeşim bir iç geçirdi, "Ay ne güzel işte, kocan azgın, seni daha salonda beceriyor, benimki ise ayda yılda bir yapıyor, o da ben istersem." dedi. Kızkardeşim öyle sitemli sitemli konuşunca içime dokundu valla. O anda kafamdan kızkardeşimi de Ceme siktirmek geçti. Ama bunu kızkardeşime nasıl söylerdim? Cemden bahsetmeden önce kızkardeşimle biraz daha seksten konuşmalıydım, "Ne dedin? Ayda yılda bir mi yapıyor? Yani kocan pısırık mı? Siki kalkmıyor mu?" dedim. Kızkardeşim utandı, "Abla sen ne biçim konuşuyorsun öyle sikli falan? İnsan utanır biraz!" dedi. Ben de, "Bacım, sen senin herifin seni sikemediğini anlatırken utanmıyorsun da, ben sik kelimesini kullanınca mı utanacağım?" dedim. Çayı demleyip getirdim. Biraz daha seks hakkında konuştuk, sürekli yaraksızlıktan yakınıyordu. Kızkardeşime, "Yarın mutlaka bana gel, belki senin için bir şeyler yapabilirim!" dedim.
Ertesi gün Cemi aradım, evde olduğundan emin olmak ve birazdan geleceğimi söylemek için. Cem de, "Evdeyim, bekliyorum!" dedi. Kızkardeşim gelmeden banyo yaptım ve çıkmak için hazırlanmaya başladım. Külodumu elime aldım giyecektim, ama vazgeçtim. Nede olsa Cem birazdan çıkaracaktı. Pencereden kızkardeşimin bizim durağa yaklaştığını görünce, ben de evden çıktım. Merdivenlerde kızkardeşimle karşılaştık, "Ne oldu abla, nereye?" dedi. Kolundan tuttum, "Gel, senle bir yere gideceğiz, neresi olduğunu sorma!" dedim. Karşıya geçtik, Cemin zilini çaldım, Cem kapının arkasında durarak kapıyı açtı. Kızkardeşim ne olduğunu anlamamıştı. Herhalde Cem de durumu çakmadı. Biz içeri girdik, Cem kapıyı kapatınca kızkardeşim kapının kapanma sesinden irkilerek arkama saklandı. Sonra Cemi kapının arkasında çırıl çıplak ve kalkmış sikiyle dikiliyor görünce, "Ayy abla, bu ne?" diyerek geri kaçmaya çalıştı. Kızkardeşimin kolundan tuttum, "Hiçbir yere gitmiyorsun!" deyip sürükleyerek salona götürdüm, koltuğa oturttum...
Cem tedirgin ve eliyle kalkık sikini kamufle ederek yanımıza geldi. Cemin elini kızkardeşimin koluna tutturdum ve "Cem, al sik bunu da aklı başına gelsin!" dedim. Cem şaşırmıştı, "Kim bu?" dedi. "Kızkardeşim, sana siktirmeye getirdim!" deyip gittim kapıyı kilitledim, anahtarı da kilitten çıkartıp amıma soktum. Yanlarına geldiğimde Cem elleriyle kardeşimin yüzünü ve vücudunu tanımaya çalışıyordu. Kızkardeşimin yanına oturdum ve "Eee, ne duruyorsun, soyunsana Orospu!" dedim. Kızkardeşim, "Yaa istemiyorum, ben yapamam!" diyerek gitmek istiyordu. Ben de yardım ettim ve Cemle birlikte kızardeşimin elbiselerini çıkardık, sadece sütyen ve külotla kaldı. Kuduruk Cem kızkardeşimin dudaklarını öpmeye başladı. Aptallaması geçtiğinde, kızkardeşim de Ceme karşılık veriyordu. Sonra bana, "Oruspu sen nezamandır kendini buna siktiriyorsun?" dedi. Ben de sırıtarak, "Ohooo, çoktandır!" dedim...
Cem kızkardeşimi hazine bulmuş gibi sevinçle öpüyor, okşuyordu. Cem, "Böyle rahat olmuyor!" diyerek kızkardeşimin sütyenini ve külodunu da çıkarmak isteyince, kızkardeşim bana (Sen çık artık!) diye işaret etti. Ama ben Ceme yardım etmek istiyordum, kızkardeşimi koltuğa yatırıp sütyenini ve külodunu da çıkardım. Orospunun külodu sanki işemiş gibi ıslanmış, birde istemiyorum ayaklarına yatıyordu. Cemin siktiği ikinci am da kızkardeşimin amı olacaktı. Cem kızkardeşimin üzerine yanaştı, memelerini, göbeğini yalayarak, ordan da kasıklarına indi, amını yalayıp yutuyordu. Kızkardeşim de inim inim inliyordu. Her iki bacağını da yaladıktan sonra Klitorisini ağzına alıp emmeye başladı. Parmağını da amına sokuyor, kızkardeşimin de inlemeleri artıyordu...
Dayanamadım ben de eğildim Cemin kazık gibi sikini yalamaya başladım. Kızkardeşim de uykudan yeni uyanmış çocuklar gibi eliyle beni itti, doğruldu ve Cemin sikini kendisi ağzına alıp, 40 yılık Oruspu gibi yalamaya başladı. Cemin sikimi somururken, taşaklarını da bir eliyle sıkıp bırakıyordu. "Kız Oruspu, sen nerden öğrendin böyle yarak yalamasını?" dedim. "Eee, ablam Oruspu olur da, ben geri kalırmıyım!" dedi. Bunlar kızkardeşimin o pısırık eniştemden öğreneceği şeyler değildi, demek ki Oruspu kendini birilerine siktiriyordu. Ama kime siktiriyorsa, asla Cemim gibi sikemezlerdi! Cem kızkardeşimi yatırıp bacaklarının arasına girdi, sikini de amına yerleştirip yavaş yavaş sokmaya başladı. Sonra birden taşaklarına kadar kökleyince kızkardeşimin soluğu kesildi, dudaklarını ısırdı. Cem girip çıkmaya başlayınca, kızkardeşim de Cemin altında inlemeye başladı. Ben de anahtarı amımdan çıkarttım, amımı okşuyordum. Kızkardeşime sordum, "Nasıl, iyi sikiyor mu?" diye. Kardeşim de, "Off abla, iyi de kelime mi, süper! Niye daha önce beni getirmedin, çok bencilsin!" dedi...
O sırada kocam beni cepten aradı, "Nerdesin sen yaa? Acıktım!" dedi. "Komşudayım, 5 dakikaya geliyorum!" deyip telefonu kapattım. Kızkardeşim, "Abla sen git, ben kalacağım burada!" dedi. Ben de, "Yok öyle yağma hanımefendi, sikilmeden gitmem, sen kalk bakayım!" dedim. Cemin omzundan tuttum ve "Hadi aslanım, vaktim yok, kocamın beni siktiği gibi 5 dakikada sikiver!" deyip, eteğimi kaldırdım ve uzandım halıya. Cemde sikini kardeşimin amından çıkartıp benim amıma koydu ve koyduğu gibi de pompalamaya başladı. Ben Orgazm olunca kalktım, üstümü başımı düzeltip, kızkardeşime, "Hadi ben gidiyorum, Cem sana emanet, sikine iyi bak!" deyip çıktım. Eve gidip, kocama yemeğini hazırladım. Pencereden sürekli Cemin kapısına bakıyorum, kızkardeşim nezaman çıkacak diye. Cemin evine gitiğimizde öğlen 12:00 gibiydi, saat akşam 7:00 olmuş kızkardeşim çıkmamıştı. Acaba çıktı da ben mi görmedim diye düşünürken, Cem beni aradı, "Abla kızkardeşin senin kadar dayanıklı çıkmadı, evine gitmek istiyor, yürüyecek hali yok, gel de evine götür!" dedi.
Kocam evdeydi, gidemezdim. Eniştemi aradım, "Kızkardeşim bizde, bu gece bizde kalsın!" dedim. Eniştemin canına minnetti, sevinçle, "İyi iyi, kalsın kalsın, ben de arkadaşları eve çağırır Poker partisi düzenlerim!" dedi ve kapadı. Kızkardeşimin cep telefonu yok, Cemi aradım, "Telefonu kızkardeşime ver bir dakika!" dedim. Kızkardeşim aldı ve, "Abla bu ne biçim sikiciymiş, amımı götümü dağıttı valla, ayağa kalkacak halim yok, gel bana yardım et, değilse bu beni sike sike öldürecek!" dedi. Ben de, "Gelemem, kocam evde! Eniştemden bizde kalacaksın diye izin aldım, sen bu gece Cemde kal, yarın sabahleyin gelir seni alırım! Haa, Ceme de söyle, seni bukadar siktiği yeter, iyice haşatını çıkarmasın, yarın seni kocana tek parça götürmem lazım!" deyip telefonu kapadım.
Tabii Cem bu, laf dinler mi azgın köpek? Kızkardeşimi sabaha kadar sike sike perişan etmiş. Sabahleyin gittim, kızkardeşimi bir saat duşun altında tuttum, Vitamin hapları verdim, Enerji içeceği, koyu kahve falan içirdim de anca biraz kendine geldi. Kızkardeşimi evine götürdüğümde, eniştemin Poker partisi de yeni bitmiş ve onun da uykusuzluktan ağzı yüzü kayıktı. Pokerde biraz da para kaybetmiş, suratımıza bile bakmadan gitti yattı (Yontulmamış Kereste!).
[Sibel]
133 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
Görme Engelliye Am Verdim Millî Ettim! 1 (Sibel 33 Y., İstanbul)
Selam arkadaşlar. Ben de başımdan geçen hikayemi anlatmak istiyorum. Ben Sibel, 33 yaşındayım ve 15 yıldır evliyim. Aslında benim hikayem çok ilginç. Benim kocam otobüs şöförü, bazen haftanın 4-5 günü eve gelemiyor. Benim 2 çocuğum var, kızım 13, oğlumsa 8 yaşında. İşte benim hikayem de oğlumu okula götürürken başladı. Her sabah saat 7'de oğlumu okula götürüyordum. Bizim karşı apartmanda, Cem isminde görme engelli bir genç oturuyordu. Cem, Üniversitenin görme engelliler için açtığı özel bir bölümde okuyor, ve sabahları Şehir içi otöbüsle Üniversiteye gidiyordu. Otobüs durağı da oğlumun okulunun yanındaydı.
Ben sabahları oğlumla evden çıkarken genelde Cemle karşılaşıyordum ve ona yardımcı oluyordum, durağa kadar götürüyordum. Aşağı yukarı 10 dakika birlikte yürüyorduk. Rahat yürüyebilmesi için Cemin benim dirseğimden tutması gerekiyordu. Cem çok konuşkandı, çok ta şakacıydı. Hiç körlüğüne üzülmezdi. Ama herşeyden öte, Cem çok yakışıklı bir gençti. Cemden çok etkileniyordum, hatta itiraf etmeliyim ki, dirseğimden tutunduğu zamanlarda bana birşeyler oluyor, birlikte yürürken amım kabarıyor ve sulanıyordu. Bir seferinde orgazm olup boşalmıştım bile. Artık öyle olmuştu ki, evden çıkarken Cemi görmesem onun çıkmasını bekliyordum. Yaklaşık 3-4 ay böyle sürüp gitti, Cemle çok samimi olmuştum. Kocam da onu tanıyor, o da Cemin iyi bir insan olduğunu söylüyordu.
Mayısın sonlarıydı, kocam seferdeydi, oğlum dışarıda oynuyordu. Akşam olmak üzereydi, oğlumu çağırmak için dışarıya çıktım. Karşıya geçtiğimde Cem de evinden çıktı. Merhabalaştık, "Nereye gidiyorsun Cem?" diye sordum. O da, "Bizimkiler memlekete gittiler, ben de buradaki restorantlardan birisinde yemek yiyeceğim abla." dedi. Ben de, "Sen burada bekle, ben oğlumu bulayım, birlikte bize gider, bizde yemek yeriz." dedim. O da, "Tamam abla!" dedi. Oğlumu buldum ve üçümüz birlikte evime gittik. Cemi oturma odasına oturttum, ben de yemek hazırladım. Kızım da ders çalışmayı bıraktı ve o da oturma odasına geldi. Yemekti, hoş beşti derken saat 22:00 yi geçmişti. Kızım ve oğlum erken kalkacakları için uyumaya gitmişlerdi. Cemle ben yalnız kalmıştık...
Ceme, "Kız arkadaşın var mı?" diye sordum. O da, "Hayır yok abla." dedi. "Kız arkadaşın hiç olmadı mı?" dedim. "Hayır, maalesef olmadı abla." dedi. O anda aslında Cem için üzüldüm, "Belki sana birisini buluruz." dedim. Cem bu sözüme çok sevindi. Ben bu sefer merak ettim, acaba Cem hiç cinsel ilişkiye girmişmiydi. Bunu nasıl soracağımı da bilmiyordum. Sorayım mı, sormayım diye düşünürken, ağzımdan birden çıktı, "Cem sen hiç cinsel ilişkiye girdin mi?" deyiverdim. Cem yine, "Hayır hiç girmedim abla. Daha Millî olamadım!" dedi, başını da önüne eğdi, utanmıştı. "Anladım..." dedim ve içimden Cemi nasıl Millî yaparız diye geçiriyordum. Ceme bir soru daha yönelttim, "Senin görme engelin doğuştandı değil mi? Doğduğundan beri hiç görmüyorsun, öyle mi?" dedim. "Evet abla, doğarken kör doğmuşum." dedi. "Ozaman sen kadın organının nasıl birşey olduğunu da biliyormusundur?" dedim. "Bilmiyorum abla. Arkadaşlarım anlatıyorlar, şöyledir böyledir diye, ama ben bilmiyorum." dedi...
Cem gerçekten çok utanmış ve kızarmıştı, "Artık kalkmak istiyorum, müsaden varsa gideyim abla." dedi. Ben kafama koymuştum, bir şekilde Cemi Millî etmeliydim. Cem benim dirseğimden tuttu ve Cemin evine geldik. Bana yemek ve sohbet için teşekkür etti. Ama benim aklımdan hiç çıkmıyordu, Cemin kadın organının nasıl olduğunu bilmemesi. Evinin kapısında Cem bana teşekür ederken benim kafam başka birşeyle meşguldü, aslında ben Ceme organımı gösterirsem birşey olmaz diye düşünüyordum. Sonuçta Cemin kadın organını görmesi için dokunması lazımdı. O anda orda kapının ağzında kararımı verdim, Ceme organımı gösterecektim, yani elletirecektim. Ceme, "Teşekkür etmene gerek yok, bir kahve ikram edersen teşekkür yerine geçer!" dedim. "Tamam, içeriye buyur abla, ama ben yapmasını bilmiyorum, sen yaparsın." dedi...
İçeri geçtik, ben kahveleri yaptım, oturma odasında oturduk. Kahvelerimizi içerken ben bütün cesaretimi topladım ve "Cem, kadın organı görmek istiyormusun?" diye sordum. Cem biraz duraksadıktan sonra, kısık sesle, "Evet, isterim abla, ama haliyle görmek için dokunmam lazım yani..." dedi. "Ben sana benimkini göstereceğim, yani dokundurtturacağım, ama sen beni rahatsız etmeyeceksin, sadece bakacaksın. Unutma ki ben evliyim!" dedim. Cem yutkunarak, tamam diye başını salladı. Hemen pantolonumu ve külotumu çıkardım, Cemin yanına oturdum. Cemin elini tuttum ve amımın üstüne koydum. Cem de nasıl birşey olduğunu anlamak için elini tüylü amımda gezdirdi. Ben de bu arada Cemin önüne bakıyordum, önü kabarmıştı. Cem amımı ellerken içimden bir şeyler akmaya başladı, amım ıslanmıştı, amımın suyu dışarı çıkıyordu. Cem bir parmağını amıma sokunca ben kopmak üzereydim, hafif hafif titreme sardı beni...
Cem bacaklarımın arasına diz çöktü ve amımı daha yakından icelemek için iki elini de kullanmaya başladı. Ceme, "Sen göğüs de görmemişsindir! Göğüslerime de bak istersen!" diyerek, memelerimi de yoğurması için, bir elini tuttum memelerime getirdim. Daha sütyen tişört üstümdeydi, bir çırpıda onları da çıkarttım. Cem memelerimi de icelemeye aldı. Artık bende film kopmuştu, ben de elimi Cemin kemerine götürdüm. Cem, "Abla eğer kemerimi çözersen kendime hakim olamam!" dedi. "Tamam Cem kendine hakim olma, artık kendine hakim olmanı da istemiyorum, ne istersen yap, seni Millî de yaparız!" diyerek Cemin kemerini çözdüm. Külotunu çıkartınca da ağzım açık kaldı. Orda bir hazine yatıyormuş da kimsenin haberi yok! Bizim görmel engelli Cemde, abartmıyorum öyle bir yarak vardı ki, en az 20-22 cm. Kocamınkinden bile büyüktü!
Cemi tamamen soyduktan sonra koltuğa sırtını yasladım ve yarağını ağzıma alıp yalamaya ve emmeye başladım. Bunu neden yaptığımı bilmiyorum ama, kocamınkini hiç yalamamıştım. Cemin yarağını bir süre yaladıktan sonra, "Abla ben de seninkini yalamak istiyorum, arkadaşlar hep anlatırlar am yalamak çok zevkli diye!" dedi. "Tabii hayatım!" deyip Cemi yere halıya yatırdım ve ters olarak yüzüne oturdum (69 yaptık), amımı ağzına dayadım, klitorisimi ağzına verdim ve "İçinden nasıl geliyorsa yala hayatım!" deyip, ben de Cemin baston gibi yarağını elime aldım, yarağının başını da ağzıma soktum. Biraz 69 yaptıktan sonra o hazineyi amıma gömmem lazımdı, içimde hissetmek istiyordum. Fakat Cem daha amımı yalamak istiyordu. Benimse artık dayanacak takatım kalmadı...
Üstünden inip halıya sırt üstü uzandım ve Cemi üzerime, bacaklarımın arasına çektim. Kıllı yarağının başını elimle amımın ağzına sokar sokmaz, Cem birden öyle bir abandı ki, çığlık attım. Tabi bu başlangıçtı, ondan sonra darbeli matkap gibi amımı sikmeye başladı. Her sokup çıkardığında nefesimi kesiyordu, benim çıkarttığım sesler de pørnø filmlerinde oynayan yıldızların çıkardığı sesleri bastırırdı. Cem 15-20 dakika hiç durmadan amıma pompaladı en sonunda içime boşaldı. Beni siktiği bu sürede ben kaç kere boşaldığımı hatırlamıyorum. Üstelik boşaldığı halde yarağı inmemişti ve daha sikmek istiyordu. Ceme başka bir pozisyonu göstermek için, busefer ben onu sırt üstü yatırdım ve yarağının üstüne oturdum. 10-15 dakika ata biner gibi yarağı amımda Cemin üstünde zıpladım. Yarağı dahada inmeyince yine üstüme onu çıkarttım. Bir 10-15 dakika daha amıma pompaladıktan sonra artık ikimizde de hal kalmamıştı. Sabaha kadar birlikte yattıktan sonra birkez daha sikiştik ve birlikte boşaldık. Sonra yıkanmadan eve gittim.
Sabah oğlumu okula götürmeliydim, oğluma kahvaltı hazırladım, ben de oğlumla yedim çok acıkmıştım. O kadar yorgundum ki, ayağa kalkacak halim yoktu, oğluma, "Sen bugün okula yalnız git, ben hastayım, yatacağım." dedim. Oğlum evden çıkınca pencereden baktığımda, Cem de durağa yürüyordu ve çivi gibiydi.
İlerleyen günlerde Cemle sikişmelerimiz devam etti. Haftada bir iki kere Cemle sabaha kadar uyanık kalıyoruz. Hatta bir keresinde kocam uzun yola gittiğinde çocukları dedelerine gönderdim ve Cemle 3 gün evden çıkmadan sikiştik. Bilmem iyi mi yapıyorum ama, Cemden vazgeçemiyorum!
[Sibel]
48 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
Karımın Yatılı Misafire 'Alles İnclusive' Hizmeti! (Tuğrul 37 Y., Essen / Almanya)
Karımla sex konusunda aklımızdaki her türlü fantaziyi birbirimize anlatıp, benim seçtiğim pørnøfilmleri izleyerek çılgınlar gibi sikişiyorduk. İzlediğimiz filmlerde genelde 2 erkeğin 1 kadınla sikişiyor olmasının etkisinin yanısıra, benim de, "Karıcığım, sen de iki tane erkek tarafından sikilmek istemezmiydin?" diye telkinlerimle, karımda da böyle bir istek meydana çıkmış oldu. Bu filmlerden karımın etkilendiğini görmem beni daha da azgınlaştırıyor, karımın da istekli olması daha çok hoşuma gidiyordu. Onlarca film getiriyordum ve hepsi de 2 erkeğin bir kadını siktiği filmler oluyordu. Karım böyle bir şeyi hem merak edip, hem alabileceği zevki düşünürken, ben de karımı başkasıyla sikerek karımın çığlık çığlığa orgazmlar yaşadığını hayal ederek ve beraberce çeşitli fantaziler üretmeye devam ediyorduk. Ama böyle bir şeyi gerçekleştirecek ne cesaretimiz, ne de ortamımız oluyordu.
Bir gün bir düğüne davet edilmiştik. Düğün karımın yakın arkadaşlarından birinindi. Bu sebeble karım erkenden düğün evine gitmişti, ben de akşam gidip karımı alacaktım. Düğün evinde karımı diğer misafirlerle tanıştırmışlar. Karım, içlerinden ismi Burak olan, çok kibar, nazik ve beyefendi birisinin kendisine kaçamak bakışlarla baktığını fark etmiş ve içi bir tuhaf olmuş. Burak bir fırsatını bulup karıma yaklaşmış ve sohbet etmeye başlamışlar. Ben gidene kadar da sohbeti koyulaştırmışlar. Akşam üzeri vardığımda karım hemen beni Burakla tanıştırdı ve Burağın daha önceleri bulunduğumuz bir şehirde çalıştığını anlattı. Düğün içkili idi, erkeklere alkollü içki, bayanlara ise gazoz ve meşrubat servisi başlamıştı. Ben Burakla muhabbet edip alkol alırken, karım kulağıma, "Ben de içki istiyorum!" diye mırıldandı. Ancak, "Erkeklerin arasında içki alıp içmen hoş karşılanmaz aşkım, birazdan sana bir şeyler ayarlarım!" diyerek karımın bu isteğini geri çevirmiştim.
Derken dans ve oyunhavaları, ardından halay başladı. Halaya bay ve bayanlar karışık katılmışlardı. Düğün sahibi bizi de halaya kaldırmıştı. Karımın bir yanında ben diğer tarafta Burak vardı. Bu karımı baya bir heyecanlandırmış, bir o kadar da germişti. Ben karımın heycanına ve gerginliğine bir anlam veremezken, karım bana, "Nasılsa senin kafan güzel, ben de birşeyler içip rahat olmak istiyorum!" dedi. Bu konuşmalarımızı Burak ta duymuştu. Halay bitip yerimize oturduğumuzda Burak içerden meşrubat bardağı dolu bir tepsi getirdi. Bardakların bir tanesini karıma kendi elleriyle vererek diğerlerini bayanlara dağıttıktan sonra ban, "Eşinize Vodkalı meşrubat verdim, umarım sakıncası yoktur?" dedi. Ben de sorun olmayacağını belirttim. Karım ilk yudumda içinde Vodka olduğunu anlayınca, Burağa 'teşekkür ederim' işareti yaptı. Biz Burakla hem içip hem muhabbeti koyulaştırmıştık. Karım da bu arada 3-4 bardak Vodkalı meşrubatı bitirmiş ve biraz çakırkeyf olmuştu. Sanırım alkolün etkisi ile cesaretlenmişti, halaya kalkıyor, Burakla beni de kaldırıp aramızda oynuyordu.
Gece ilerleyip düğün bitmiş, eve dönme vakti gelmişti. Burak, düğüne gelen yatılı misafirlere ayarlanmış bir yerde diğer misafirlerle kalacağını söyleyince, karım da bana, "Orası çok kalabalık olur, rahat edemez, istersen Burak beyi bize götürelim misafirimiz olsun?" diye bir teklifte bulundu. Ben de olur deyince, karım heyecanını gizleyemeyerek, "Hadi ozaman biran önce eve gidelim!" dedi. Düğün evinden ayrılarak evimizin yolunu tuttuk. Eve varınca, rahat olmamız için ben Burağa benim tişört ve şortlardan verdim ve kendim de üzerimi değiştirdim ve salona oturduk. Karım da mutfakta hazırladığı mezeleri getirip, ortaya iki şişe Vodkayı da koyunca biz Burakla şaşkın bir şekilde karıma bakakaldık. Karım da gülerek, "Düğün evinin hediyesi, almasaydım ayıp olurdu! Hadi buyrun!" diyerek bize içki servisi yaptı.
Birer kadehten içtikten sonra karım, "Ben de üzerime rahat bir şeyler giyeyim!" diyerek kalktı ve yatak odasına gitti. Karımda bir tuhaflık olduğunun farkındaydım ama bir anlam verememiştim. Bir iki dakika sonra ben tuvalete gitmek için kalktım. Geçerken yatak odasının kapısının açık olduğunu ve karımın üzerini çıkarmaya başladığını gördüm. Seslenmeden tuvalete girdim. Çıkıp salona geri dönerken, karım yatak odasında çırılçıplak bir şekilde iç çamaşırı beğeniyordu. Artık kafamda şimşek çakmış ve karımın bu gece bir şeylerin peşinde olduğunu anlamıştım. Salona geldiğimde Burak da tuvalete gitmek için kalktı. Ve tabii ki tuvalete giderken yatak odasının önünden geçeceği için Burak da karımı çırılçıplak görecekti. Ben meraklanarak çaktırmadan arkasından baktım, tam düşündüğüm gibi olmuştu, yatak odasının önünden geçerken karımı gördü ve bir iki dakika izledikten sonra tuvalete girdi. Çıkınca tekrar yatakodasına bakarak salona geldi.
Az sonra karım yanımıza askılı bir badi ve kısa bir mini etek giymiş halde geldiğinde küçük dilimi yutacaktım adeta. Karım tam bir sex bombası olmuştu. Göz ucuyla Burağa baktığımda, Burağın gözleri yuvasından çıkacak gibi olmuş, ağzı açık bir şekilde karıma bakıyordu. Karım içkileri tazeleyip karşımızdaki koltuğa cömert bir şekilde oturduğunda dantelli külotu bütün güzelliği ile görünüyordu. Karımın bu hareketine şok olmakla birlikte, aynı zamanda da müthiş tahrik olmuştum. Burak, "Bu güzelliğe içilir!" diyerek kadehini kaldırdı. Bardakları fondip yapmıştık. Karım bana, "Aşkım, canım dans etmek istiyor!" deyip kalktı, müzik setine slow bir parça koyarak beni dansa kaldırdı. Biraz dans ettikten sonra, "Beni öpsene!" dedi. Ben de, "Karıcığım misafirimiz var!" deyince, karım, "Sen öpmezsen ben öperim!" dedi ve benim dudaklarımdan öpmeye başladı. Karım dans ederken hafiften benimle sevişiyordu ve Burak şaşkın şaşkın bizi izliyordu. Ben de heycandan ne yapacağımı şaşırmış bir halde karıma karşılık vermeye çalışıyordum.
İkinci parça başlayınca karım, "Misafirimize ayıp olmasın, biraz da Burakla dans edeyim!" diyerek beni koltuğa oturtup Burağı dansa kaldırdı. Dansa başlar başlamaz karım hemen vücudunu Burağın vücuduna yapıştırdı, kollarını boynuna doladı. Artık ok yaydan çıkmıştı, karım iki erkeğin arasına bir an önce girmek istediğini her haliyle belli ediyordu. Karım Burağın boynunu okşamaya başlayınca, Burak biraz tedirgin olarak geri çekilir gibi oldu ve bana baktı. Benim kafamla onayladığımı görünce, dans etmeyi bıraktılar ve salonun ortasında ayakta çılgınlar gibi öpüşmeye başladılar. Burak karımın dudaklarını öpüyor, kulaklarını, boynunu yalıyordu. Karım badisini çıkarıp benim üzerime fırlatınca, ben de yerimden kalkım ve onlar yiyişirken karımın sütyenini çıkartıp, o iri ve diri göğüslerini özgürlüğüne kavuşturuverdim. Karımın memeleri Burağın kolları arasında kalınca Burak hemen onlara yumuldu. Öpüp emiyor, adeta aç kurtlar gibi karımın memelerini kemirip ısırıyordu...
Burak karımın memeleriyle ilgilenirken ben de karımın götünü okşayarak, sırtını, omuzbaşlarını ve ensesini öpüp yalıyordum. Nihayet olay karımın da benim de epeydir arzuladığımız şeye, karımı bir başka erkekle birlikte sikmeye doğru gidiyordu. Karım, "Hadi aşkım parçalayın beni bu gece, yarağa doyurun beni, aranızda tost yapın!" deyince hemen götüne sarıldım ve eteğini çıkarıp atarak, arkadan külodunun içince sırıl sıklam vıcık vıcık olmuş götünü ve amını yalamaya başladım. Karım da hemen Burağın önüne eğilerek şortunu indirdi ve Burağa sakso çekmeye başladı. Ben karımın külodunu çıkarınca, Burak yere sırt üstü yattı ve karımı üzerine çekerek yarağının üstüne oturttu ve alttan amına geçirmeye başladı. Ben de soyunup sikimi karımın ağzına verdim. Karım yarağımı deli gibi emiyordu, sanki daha önce hiç yarrak görmemiş gibiydi. Sonra yarağımı bırakıp Burağın dudaklarına yumuldu. Burak da karımın memelerini avuçluyor, bir taraftan da bana, "Çok hoş ve inanılmaz bir çiftsiniz, harika süper bir karın var!" diyordu...
Karım, "Hadi aşkım sen de arkama gir!" deyince, ben de yarağımı karımın götüne yerleştirdim ve öyle bir bastırdım ki, karım aldığı zevkle karışık acıdan çığlık atarak Burağın dudaklarını ısırıyor, kesik kesik soluyup, hırıltılı seslerle çığlıklar atıyor, inliyordu. Alttan Burak karımın amına sokmuş, arkasında ben karımın daracık götüne sokmuşum, ikimiz de tarifsiz bir zevk içinde pompalıyorduk. Karımı hiç böyle istekli ve arzulu, kendimi ise hiç bu kadar azmış görmemiştim. Karım kendini iyice salmış ve çılgınlar gibi bağırıyordu, "Parçalayın beni!" diye. İkimiz de boş durmuyor karımın amına götüne çalışıyorduk. Bir süre devam ettikten sonra hepimiz nefes nefese kalmıştık. Burak, "Ben gelmek üzereyim!" dedi. Karımın, "Ağzıma boşalın!" demesiyle, ikimiz de karımın içinden çıkarak yaraklarımızı karımın ağzına verdik. Sonra da sıra ile karımın ağzına yüzüne ve göğüslerine boşaldık.
Biz Burakla banyoya gidip siklerimizi temizleyip gelince karım banyoya gitti, amını götünü ve ağzındaki yüzündeki döllerimizi temizleyip geldi ve aramıza oturdu. Hep birlikte birer sigara ve birer kadeh daha içtikten sonra karım Burağın elinden tutarak onu sırt üstü yatırıp yüzüne oturarak Burağa amını ve götünü yalatmaya ve yarağının üzerine eğilerek onu emmeye başladı. Tam 69 olmuştular. Müthiş bir manzara idi. Ben de oturduğum koltuktan onları izlerken yeniden canlanan sikimle oyunuyordum. Sonra Burak karımı kaldırıp kucağına aldı. Karımın dudaklarını öpüp göğüslerini yalarken, götüne de tokat atıyordu. Sonra karımı kalçalarından kaldırıp amına hızlıca girdi ve hızlı hızlı pompalamaya başladı. Pompalarken çıkan şap şap sesler eşliğinde karım zevkten adeta çıldırmış gibi hareket ediyordu. Burak sonra karımı tekrar kaldırıp ters döndürdü, kucağına tersten oturtup bu sefer karımın götüne girdi. Hızlı hızlı karımın götünü sikerken, bir eliyle göğüslerini sıkıyor, diğer eliyle de amını okşuyordu. Karım transa girmiş gibi gözlerini kapatmış, aldığı zevkle inliyordu sadece.
Bu arada ben de karımın sikildiğini seyrederken iyice tahrik olmuştum, yarağım müthiş sertleşmişti. Yanlarına gidip, Burağın yarağı karımın götündeyken, karımın sırtını Burağın göğsüne yasladım, karımın bacaklarını iyice açıp yarağımı amına yerleştirdim. Bir taraftan da karımın göğüslerini öpüp dudaklarını emiyordum. Karım Burakla aramızda çığlık çığlığa defalarca orgazm olmuştu. Karımı birlikte bu pozisyonda bir süre siktikten sonra, Burak hırıltılar çıkartarak, "Geliyorum!" dedi ve karım üzerinden kalkamadan karımın götüne patladı. Ben halen karımın amını sikmeye devam ediyordum. Burağın yarağı küçülüp karımın götünden çıkmıştı. Biz pozisyon değiştirken, Burak geçmiş koltuğa oturmuştu. Ben de karımı yüzü Burağın önüne gelecek şekilde domaltmış, arkadan bir amına bir götüne giriyordum. Bu arada karım Burağın aletini ağzına almış onu tekrar uyandırmaya çalışıyordu. Harika bir manzara idi, çok geçmeden ben de hırıltılar çıkararak karımın amına boşaldım...
Karım biraz soluklandıktan sonra duşa gitmişti. Biraz sonra arkasından biz de duşa geçtik. Burak karımın önüne geçti suyun altında ayakta öpüşmeye başladılar. Ben de arkan karıma sarılıp, karımın ensesini, boynunu, kulaklarını öpüyor, kalçalarını sıktırıyordum. Burak karımın dudaklarından göğüslerine, ordan da amına inmiş, amını diliyle dolduruyordu. Karım götünü bana yaslamış sikime sürtünüyordu. Sonra Burak karımı kucakladı ve amının içine güzelce yerleştirdi. Karım bacaklarını Burağın beline dolamış, ufak ufak hareket ediyorlardı. Ben de arkasından usulca karımın götüne girdim. Duşun altında karım Burakla ikimizin kucağında, karımın pestilini çıkarıyorduk. Üçümüz de boşalana kadar karımı siktik ve yıkanarak duştan çıktık. Salonda birer yorgunluk sigarası daha içip yatak odasına geçtik. Uyuyacaktık, ama karımın bizi rahat bırakmaya niyeti yoktu, sağında ve solunda yatan iki tane ufalmış aletle oynamaya başlamıştı bile. Artık sabahın ilk ışıklarına kadar, değişik pozisyonlarda karımı birkaç kez daha siktik ve uyuduk.
Öğleye doğru karımın iniltileriyle uyandığımda, karım Burağın kucağında zıplıyordu. Uyandığımı gören karım elini sikime atarak sikimi de uyandırmıştı. Burakla birlikte karımı son bir kez tost yaparak siktik ve bu maceramızı bitirdik. Güzel bir duş ve kahvaltıdan sonra Burağı uğurladık. Burak gittikten sonra karım beni öperek, "Aşkım, yatağımda iki çıplak erkeğin arasında uyandığımda bu görüntünün beni ne kadar azdırdığını anlatamam! Bana yaşattığınız gece inanılmaz derecede güzeldi!" diyerek defalarca teşekkür etti. Ben de, "Aşkım asıl senin bana yaşattığın zevkler için ben sana teşekkür ederim, harikasın karıcığım!" deyip, karımı kucaklayarak yatağa götürdüm. Bir güzel öpüşüp seviştikten sonra yaşadığımız gecenin yorgunluğu ve mutluluğu ile birbirimize sarılarak derin bir uykuya daldık :)
[Tuğrul]
31 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
Köyün Çobanı Hem Beni Sikti Hem Karımı! (Sedat 35 Y., İzmir)
Selam arkadaşlar, ben İzmir'den Sedat. Evli bir erkek olmakla birlikte gay duygularım da var ve bunu karım da biliyor. Karımla mükemmelin ötesinde bir sex hayatımız var. Karım oldukça alımlı, 1.65 boyunda, 54 kilo, 80-55-80 ölçülerinde, tam çıtır bir afet. Karımın daracık amcığı hep epilasyonludur. Karımın amını saatlerce emseniz bıkmazsınız. Karımla sikişirken nerdeyse her türlü fantaziyi yaptık. Birlikte pørnø izlerken karım filmin sesini kapatır, filmi kendisi seslendirir, "Kökle o kocaman yarrağını amıma! Dağıt götümü! Ağzıma fışkırt sıcak döllerini!" gibi. Hele Zencili grupseks filmleri izlerken karım adeta kendinden geçer, sanki o iri yaraklı Zencilerin karımı siktiğini zannedersiniz. Karımda emme, yalama, yutma, amdan götten sikişme, ne ararsanız var. Ancak fikir olarak kabul etmesine rağmen, karımı gerçekten bir başkasıyla sikişmeye ve grup sex yapmaya ikna edemedim. Aslında karım da haklı, sizde takdir edersiniz ki herkese güvenilmiyor.
Son tatilde arabamızla köye babamları ziyarete gittik. Babamların ev çok kalabalık olduğundan karımla birkaç gün sikişemedik. Karım sonunda dayanamadı ve "Aşkım canım seks istiyor, ne dersin, şöyle arabayla biryerlere gidip fantazi yapalım mı?" dediğinde, "Olur aşkım!" deyip arabamıza atladık ve köyümüzün ormanlık alanına gittik. Arabayı kuytu bir yere çekip, etrafa bakındık, görünürde kimsecikler yoktu. Başladık arabanın içinde öpüşmeye. Karım fermuarımı açtı, sikimi çıkarıp eline aldı ve emmeye başladı. Süper bir adrenalindi. Bir süre yaladıktan sonra, "Aşkım yarrağını amımda istiyorum!" dedi. Ben biraz tedirgindim, etrafa bir daha bakındım ve "Aşkım ya bir gelen giden olursa?" dedim. Ama karım azmıştı bir kere, "Eteğimin altında külot yok zaten!" diyerek kucağıma oturdu ve sikişmeye başladık. Karımın inleye inleye orgazm olması süper bir zevkti, ben de ilk postayı karımın amına akıttım...
Bir süre dinlendikten sonra karım tekrar oynaşmaya, yani kaşınmaya başladı. İnmiş sikimi emerek kısa sürede tekrar dimdik yapmıştı. Karım, "Aşkım busefer beni dışarda sikmeni istiyorum!" dedi. Arabadan inip karımın ellerini motor kaputunun üzerine tutundurup ayakta domalttım, eteğini beline kaldırdım. Götünün yanaklarını sağa sola ayırıp, götünün deliğini ve döl süzülen amını yalamaya başladığımda, karım adeta kendinden geçmiş inliyordu. Sikimi karımın amına geçirip hızlı hızlı pompalamaya başladığımda ise karım bağırarak orgazm oluyordu. Kendimizi öyle bir kaptırmışız ki, nerden ve nezaman türediyse, biraz ilerde bizi izleyen çobanı farketmemişiz. Çobanı görünce hemen toparlandık tabii. Çoban pantolonunun üzerinden kalkmış sikini sıvazlayarak bize bakıp gülüyordu. Karım utanmıştı, hemen arabaya bindi...
Ben de, 30 yaşlarındaki çobanın yanına gidip, "Kusura bakma gardaş, rahatsızlık verdiysek özür dileriz! Misafir geldiğimiz ev kalabalıktı, benim karı da yaraksız duramaz, hal böyle olunca mecbur kaldık buralara gelmeye..." dedim. Gerçi biz onu tanımıyorduk, o da bizi tanımıyordu. Yine de çobanın, "Ne rahatsızlığı abi ya, gözümüz gönlümüz şenlendi valla! Merak etmeyin bu gördüklerim aramızda kalır!" dediğinde içim biraz rahatlamıştı. Çobana bir sigara ikram ettim ve ayaküsütü konuşmaya başladık. Çobana evli olup olmadığını sorduğumda, "Yok abi ne gezer, elimizi sikiyoruz! Abi sen çok şanslısın valla, benim böyle bir karım olsun isterse dünya kadar borcum olsun!" diyerek ağzımı arıyordu. Benim gözler bu arada çobanın pantolonundan fırlayacakmış gibi duran yarrağında tabii. İçimden de 'işte aradığım fırsat bu' diye geçiriyorum. Çobana karımın gerçekten çok azgın olduğunu ve bir iki kere sikilmeyle doymadığını söylediğimde, çoban, "Abi isterseniz sizi bağevine götüreyim, orda rahat rahat sikersin yengeyi. Merak etme abi, ben sizi rahatsız etmem, dışarıda beklerim!" dedi.
Ben hemen, "Yok canım olur mu öyle şey, o durumda senin de kalıp bizi izlemek hakkın! Hatta söz vermeyim de, belki daha fazlası da olur..." dediğimde, çobanın gözleri fal taşı gibi açıldı ve "Ciddi mi söylüyorsun abi?" dedi. Ben de, "Evet ciddiyim, ama karımı ikna edersem!" diyerek arabaya, karımın yanına gittim. Karım çobanla konuştuklarımı duymuştu. Karıma, "Aşkım işte fırsat, hep böyle birşeyi hayal ederdik, hadi çobanla bağevine gidelim!" dedim. Karım, "Saçmalama aşkım..." dediyse de, ses tonundan istediği belliydi. Ben, "Aşkım hem çoban tanıdık ta değil..." diyerek karımı ikna etmeye çalıştım. Karım, "Tamam gidelim, fakat çoban beni sikmeyecek, beni sen sikersin o izler!" dedi. Ben de, "Yazık adama be aşkım, halini görmedin mi, yarrağı kazık gibi olmuş, patlayacak nerdeyse. Adama en azından sakso çekersin, olmaz mı?" dedim. Karım gay duygularımı bildiği için, "Saksoyu birlikte çekersek olur!" dediğinde ben kopmuştum, hemen kabul ettim...
Çobanın yanına gidip, "Oldu bu iş!" dediğimde çoban nerdeyse çıldıracaktı. Arabanın kapılarını kilitleyip hep birlikte bağ evinin yolunu tuttuk. Bağ evine vardığımızda çoban bize meyva ikram etti. Meyvaları yedikten sonra bir sessizlik oldu, üçümüz de çekingen bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Sonunda ortamı yumuşatmak için ben karımı ayağa kaldırdım ve karımla öpüşmeye başladım. Öpüşürken aynı zamanda da karımın kalçalarını yoğuruyordum ve yan gözle de çaktırmadan çobana bakıyordum. Çoban oturduğu yerden bizi izlerken pantolonunun üzerinden sikini sıvazlıyordu. Karımın omuzlarından bastırıp önüme çömelttim, fermuarımı açıp sikimi çıkardım ve ağzına verdim. Karım sikimi yalayıp emerken baktım çoban da yarrağını pantolonundan çıkarmıştı. Yarrağı muhteşemdi. Karıma gösterdiğimde karım bir, "Offf!" çekti ve hemen dönerek çobanın o devasa yarrağını emmeye başladı. Ben de arkadan karımın amına bir hamlede yarrağımı geçirdim ve karımı sikmeye başladım...
Karım amcığında bir yarak, ağzında bir yarak, zevkten inliyor, aynı anda iki yarrağın tadını çıkarıyordu. Ben amına pompaladıkça karım çobanın sikini gırtlağına kadar sokuyordu. Karım öyle iştahlı yalıyordu ki, canım çekmişti. Karımın amcığından çıkıp çobanın yarrağını elime aldığımda, çoban şaşırmıştı. Suratıma anlamsız anlamsız bakarken ben yarrağının tepesine dil darbeleri atmaya başladım. Çobanın yarağını sırayla biraz ben emiyordum, sonra tekrar karıma emdiriyordum. Çobana, "Nasıl hoşuna gidiyor mu?" diye sorduğumda, çobanın utangaçlığı geçmiş, "Abi ya süpersiniz, bu nasıl zevk böyle?" diyerek inlemeye başlamıştı. Çobana, "Sen daha birşey görmedin!" diyerek yarağını emmeyi karıma devredip soyunmaya başladım. Çırılçıplak kaldığımda kılsız yuvarlak götümü çobana döndüm ve "Ne dersin, karımı değil, ama benim götümü sikmek istermisin?" diye sordum. Çoban, "İstemezmiyim abi, hemde çok!" dedi. Ben, "İlk defa olacak, ona göre!" dedim. Çoban, "Abi köylük yerde yaşıyoruz, köyün gençleriyle birbirimizin götünü sikerek büyüdük, sen merak etme!" diyerek ayağa kalktı...
Sonra beni divana domaltıp arkama geçti. Yarrağını tükürükleyip götümün yanaklarını ayırdı ve kocaman başlı yarrağını götümün deliğine dayayıp zorlamaya başladı. Zor da olsa kafası girmişti. Yavaş yavaş ilerlerken götüme sanki bir odun giriyor gibiydi. Dayanamayıp bağırmaya başladım. Karım ellerimden tutarak, saçlarımı okşayarak beni teselli ediyordu. Çoban kanırta kanırta nihayet köküne kadar sokmuştu götüme o koca yarrağı. İçimde biraz bekledikten sonra yavaş yavaş gidip gelmeye başladı. Yarrağını kertiğine kadar çekip birden hepsini köklediğinde aldığım zevkten kuduruyordum. Bu arada karım da yanıbaşımda amını parmaklamaya başlamış, çobana da, "İyi sik ibne kocamın götünü!" diye gaz vermeyi ihmal etmiyordu. Çoban uzun süre götüme pompaladıktan sonra, "Abi gelmeye çok yakınım!" diyerek inlemeye ve titremeye başladı. Tam yarrağını çekecekken büzüğümle yarrağını öyle bir sıktım ki, böğürerek içime boşaldı. Döllerinin götümün içine fışkırarak akışını hissetmek tarif edilemeyecek kadar güzeldi...
Çobanın boşalması bitince ben de büzüğümü gevşettim. Çoban götümden çıkardı yarağını ve yanıma uzanarak, "Abi ya yenge kıskanmasın ama senin göt 18'lik kızların götünden daha güzel!" dedi. Ben de, "Teşekkür ederim kocacığım!" deyip, çobanın dudaklarına yumulduğumda ilkin istemedi, ama ısrar edince beni bir kadınmışım gibi öpmeye başladı. Çoban artık alışmıştı ve dudaklarımı emiyor somuruyordu. Karım ise çobanın yarağına yumulmuş, tekrar sertleştirmeye çalışıyordu. Karım çobanın yarrağını emerek dimdik yaptıktan sonra bana, "Çekil kenara götveren ibne!" deyip, çobanı sırtüstü yatırdı ve o devasa yarrağın üzerine bir hamlede oturdu. O koca yarrağı köküne kadar amında kaybetmiş, üzerinde zıplıyor, inliyor, çobana, "Sik erkeğim, dağıt amımı!" diyerek çobanı kudurtuyordu...
Karımın bir başka erkekle sikişmesini izlemek çok zevkliydi. Çoban karımı yaklaşık yarım saat boyunca her pozisyonda siktikten sonra, karım çobanı tekrar sırtüstü yatırıp üste çıktı ve bana, "Aşkım senin yarrağını da götümde istiyorum!" dedi. Hiç ikiletmeden karımın arkasına geçtim, belini ezerek karımın o daracık göt deliğine girmeye başladım. Süper bir manzaraydı. Karım yıllardır fantazide ve pørnø filmlerinde hayal ettiklerini gerçek olarak yaşıyordu. Çobanla aynı anda karımı hem amından hem götünden sikmeye başladığımızda karım bize küfürler ederek defalarca orgazm oldu...
Bir süre sonra çoban, "Abi ben boşalacam!" dedi. Ben, "Sakın amcığına boşalma!" diyerek çıkmasını söylediğimde, karım bana, "Sus ulan amına koduğumun ibnesi, amcığıma boşalmasını istiyorum!" diyerek beni şaşırttı. Çobanın karımın amına boşaldı ve öylece karımın altında hareketsiz kaldı. Ben karımın götünü sikmeye bir süre daha devam ettim ve sonunda ben de fışkırarak karımın götünü döllerimle doldurdum ve çekildim. Karım da çobanın üstünden kalktığında amından ve götünden döller süzülüyordu.
Birer sigara içip, bir süre dinlendikten sonra gitmek üzere toparlandık. Ayrılırken çoban bize, ne zaman istersek gelebileceğimizi söyledi. Arabaya giderken karımın yürüyecek hali kalmamıştı. Arabaya bindiğimizde karıma, "Aşkım nasıldı?" diye sordum, "Süpeerrrr aşkım, tekrar istiyorum!" dedi. "Aşkım, amcığına niye boşalttırdın?" diye sorduğumda ise, "Merak etme aşkım, korunuyorum!" diyerek beni rahatlattı.
Köyde kaldığımız 15 gün içerisinde karımla o bağ evine 3 kez daha gittik ve neler yaşadık neler :)
[Sedat]
51 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
Oğlum Beni En Yakın Arkadaşına Siktirdi! (Serpil 42 Y., Ankara)
Merhaba, ben Serpil. 42 yaşında, 1.69 boyunda, 68 kiloda, sarışın, beyaz tenli, dolgun ve diri vücutlu bakımlı bir bayanım. Dulum. Eşim 2 sene evvel trafik kazasında vefat etti, ben de oğlumla başbaşa kaldım. Bir giyim mağazamız var, durumumuz oldukça iyi. Bu olay başımdan geçtiğinde oğlum Emre 19 yaşındaydı. Yaz tatili için Alanya'daki yazlığımıza gitmeye hazırlanıyorduk. Emre, "Anne, Murat ta bizimle gelmek istiyor." dedi. Ben de, "Tabi oğlum, gelsin." dedim. Murat Emre'nin en iyi arkadaşıydı, o da 19 yaşında bir delikanlıydı. Hazırlığımızı tamamlayıp geceden yola koyulduk.
Sabah saat 9 civarı yazlığa vardık. Eşyaları yukarı çıkardıktan sonra, "Ben üstümü değiştireyim." diyerek odama girdim. Havalar çok sıcak olduğu için kapıyı tam kapatmamıştım. Üstümdeki elbiseleri çıkarıp altıma bir şort üstüme de bir askılı badi giydim. Tam arkamı dönüp kapıya yöneldiğimde, kapının önünden bir karaltının uzaklaştığını gördüm. Oğlumdur diye umursamayıp çıktım. Aşağı inip sağı solu toparlayıp düzeltmeye başladım. Ben temizlikle uğraşırken Murat hep benim yanımda geziyordu. Sonra bunun sebebini anladım, ben temizlik yaparken eğilip kalktığımdan göğüslerim gözlerinin önüne seriliyordu. Başta sinir olmuştum Murat'ın göğüslerime bakmasına, ama sonra bu iş hoşuma gitmişti. Neyse temizliği tamamlayıp, bazı eksikleri alması için Emre'yi alış verişe gönderdim. Murat ta, "Serpil teyze ben bir duş alayım." dedi ve banyoya gitti...
Duş bahaneydi, kesin 31 çekmeye gitmişti. Bir iki dakika sonra banyonun önünde soluğu aldım ve anahtar deliğinden bakmaya başladım. Tam da tahmin ettiğim gibi, Murat yarrağını çıkarmış 31 çekiyordu. Oldukça büyük bir yarrağı vardı. 2 senedir elime erkek eli değmediği için amım bir anda sulanıverdi, elimi amıma attım ve okşamaya başladım. Murat gitgide hızlanıyordu, tabi ben de. Bir süre sonra Murat öyle bir boşaldı ki, dölleri duvardaki fayanslara fışkırdı. Tabi o anda ben de boşalmıştım. Hemen toparlanıp sessizce odama gittim ve vıcık vıcık ıslanmış külodumu değiştirdim. Murat banyodan çıktığında Emre de marketten gelmişti.
Kahvaltı tarzında hafif bir öğlen yemeği hazırlayıp yediğimizde, bu arada saat te 14:00 civarı olmuştu. "Hadi denize gidelim!" dediler. "Tamam gidelim!" dedim ve bikinimi giymek için odama çıktım. Odamın kapısını bu sefer bilerek aralık bırakmıştım, acaba Murat dikizleyecek mi diye. Soyunup, özellikle en küçük bikinimi giydim, göğüslerim bikiniden taşacak gibi duruyordu. Arkamı döndüğümde kapıda kimse yoktu. Emre'nin, "Hadi anne yaa, nerde kaldın!" demesiyle, "Tamam hazırım!" dedim ve aşağı indim. Emre, "Amma oyalandın anne yaa!" diyerek yazlıktan çıktı. Ama Murat öylece durmuş, tepeden tırnağa vücudumu süzüyordu. Gülümseyerek Murat'ın yanından geçtim ve biz de çıktık...
Sahile vardığımızda havluyu serdim ve üzerine oturup sağa sola bakınmaya başladım. Emre ve Murat denize girmiş yüzüyorlardı. Sonra bir ara Murat denizden çıkıp yanıma geldi ve "Serpil teyze güneşin altında böyle oturursan yanacaksın, güneşkremi süreyim sana!" dedi. "Tamam!" diyerek havlunun üzerine uzandım. Murat güneşkremini sırtıma sürerken sanki vücudumu okşar gibi yavaş hareket ediyordu. İçim bir hoş olmuştu, ben de Murat'ı iyicene azdırmaya karar vermiştim, "Muratcığım bikiniyi çöz de iz kalmasın!" dedim. Murat, "Tamam Serpil teyze!" derken sesi titriyordu. Bikinimin ipini çözdü ve sırtımı yağlamaya devam etti. Bu arada ben de 2 senenin özlemiyle iyice azmıştım ve amım yine sulanmaya başlamıştı. Murat işi ilerletmiş göğüslerimin yana doğru taşan kısımlarını kremliyordu. Kafamı çevirip baktığımda yarrağı kalkmış, nerdeyse mayosunu yırtıp dışarı çıkacaktı. Bacaklarıma filan da sürdükten sonra, "Tamam oldu, ben gidiyorum!" diyerek koşarak denize gitti...
Ben bir süre güneşlendikten sonra doğrulup bikinimi bağladım, ön tarafımı kremlerken baktığımda Murat yalnız başına denizde duruyordu, Emre yoktu yanında. Ben de kalkıp denize girdim. Murat'ın yanına giderek, "Emre nerde?" diye sordum. "Bir kızla çıktı gitti!" dedi. "Sen niye gitmedin?" diye sordum. Murat ta, "Onlar eskiden tanışıyorlarmış, bir işleri varmış, akşama geç gelecekmiş..." falan dedi. Ben de gülümseyerek, "Ne işiymiş o?" dedim. "Yaa Serpil teyze, sorma işte!" dedi. "Tamam, tamam!" diyerek buna su sıçrattım, o da bana sıçrattı, ben bunun üstüne atladım ve suda oynaşmaya başladık. Murat'ın eli vücudumun her yerinde geziyordu, bu çok hoşuma gitmişti ve ben de mahsus bunun yarrağına elimle çarpıyordum. Bir saat kadar oynaştıktan sonra sudan çıktık. Bir süre güneşlendikten sonra, "Hadi gidelim artık!" dedim. Kalktık ve eve gittik...
Üzerimi değiştirmek için odama girdiğimde amım halen cayır cayır yanıyor, canım müthiş sikilmek istiyordu. Fakat Murat'la bu iş olmazdı, oğlumun en yakın arkadaşıydı diye düşünürken, Murat, "Ben duşa giriyorum Serpil teyze!" diye seslendi. Kendime hakim olamadım ve çırılçıplak vaziyette hemen banyonun önünde aldım soluğu. Kapının deliğinden baktığımda Murat yine 31 çekiyordu. Artık ne olacaksa olsun diye düşünerek kapıyı açıp banyoya daldım. Murat elinde yarrağı ile bana bakıp kalmıştı. İkimiz de bir tek kelime etmeden bunun yanına gittim ve "Bu ateşi sen yaktın, sen söndür!" diyerek bunun dudaklarına yapıştım. Deli gibi öpüşüyorduk. Yarrağını elime aldığımda içim titremişti, kolay değil, iki senedir yarrak yüzü görmemiştim. Hemen eğilip yarrağını ağzıma aldım. Murat ta saçlarımdan tutmuş bastırıyor, yarrağını gırtlağıma kadar sokup çıkarıyordu. Sonra kalkıp tekrar dudaklarına yapıştım. Biraz daha öpüşüp banyodan çıktık ve odama gittik...
Yatağa uzanıp, "Hadi gel!" dedim. Murat bacaklarımı aralayıp üzerime uzandı ve dudaklarıma yapıştı. Bir müddet öptükten sonra göğüslerime geçti. Ordan aşağılara doğru kayarak amımı yalamaya başladı. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı, Murat'ın saçlarından çekerek, "Sikeceksen sik beni artık!" dedim. Murat, "Tamam Serpil teyze!" dedi ve yarrağını amıma soktu. Yarrağı sanki içimi yararak girmişti amıma. Yavaş yavaş sokup çıkarıyordu. Dayanamadım ve "Hızlan!" diye bağırdım. Murat git gide hızlanırken, ben de bacaklarımı beline dolamış, yarrağının daha derinlere girmesini sağlıyordum. Bu arada ben ikinci orgazmımı yaşıyordum. Birden pozisyon değiştirip ben üste çıkmıştım, Murat'ın yarrağı üstünde bir jokey gibi zıplıyordum. Murat, "Boşalacağım!" dedi. Ama ben istifimi bile bozmadan zıplamaya devam ettim ve Murat bütün döllerini içime boşalttı. Aynı anda ben de üçüncüye boşalmış ve Murat'ın üstüne yığılmıştım...
Murat'ın boşalmasına rağmen yarrağı halen içimde kütük gibi duruyordu. Bir iki dakika öyle kaldıktan sonra birden beni kaldırıp önünde domalttı, arkadan amıma girip beni köpekleme pozisyonunda sert sert sikmeye başladı. Sonra kollarımı ve bacaklarımı yanlara çekiştirip beni yatağa yüz üstü yapıştırıp üstüme abanarak beni sikmeye devam etti. Öyle bir sikiyordu ki beni, altında ağırlığıyla zevkten dört köşe oluyordum. 5-10 dakika kadar o pozisyonda siktikten sonra beni çevirip sırt üstü yatırdı ve göğüslerimin üstüne oturup yarrağını ağzıma verdi. Yarrağını deli gibi yalıyordum. Bir iki dakika yalattıktan sonra ağzıma öyle bir soktu ve titremeye başladı ki, ağzıma boşalıyordu. Çıkarmak istedim ama başaramadım, bütün döllerini ağzıma boşalttı, ben de mecburen bütün döllerini yuttum. Murat, "Harika bir kadınsın Serpil teyze!" diyerek yanıma yattı, biraz göğüslerimi okşayarak boynumu boğazımı öptükten sonra, "Ben bir duş alayım..." diyerek kalktı odadan çıktı.
Ben zevkten mayışmış bir şekilde kalkamamıştım. İki yıldır yarrağa hasretlikten sonra ilk defa sikilmenin yorgunluğuyla biraz daha yattım. Aşağıdan konuşma sesleri gelince ne oluyor diye merak ettim, üzerime sabahlığımı geçirip aşağıya indim. Emre gelmiş, Murat ta duşunu almış banyodan beline doladığı havluyla salonda oturmuş, gülüşerek konuşuyorlardı. Ben olanı biteni anlamaya çalışırken, Emre gülümseyerek başıyla Murat'ı işaret etti ve "Sana sürprizimi beğenmişsin anne!" dedi. Ben şok olmuştum, kaçarcasına hemen odama geri döndüm kapımı kapadım. Doğrusu utancımdan ne düşüneceğimi bilmiyordum. Oğlum beni en iyi arkadaşına siktirmişti. İki dakika sonra kapı açıldı Emre odama girdi. Ben öylece oturuyordum. Yanıma oturdu ve, "Anne, senin daha fazla erkeksiz kalmana gönlüm razı olmadı. Adının kötüye çıkmasını istemediğin için kimseyle beraber olmadığını biliyordum, o yüzden böyle bir oyun yaptık. Bunda utanılacak bir durum yok, Murat'a sonuna kadar güvenebilirsin ve istediğin zaman beraber olabilirsin!" dedi.
Emre'ye sarılıp yanaklarından öperek, anlayışı ve beni düşündüğü için teşekkür ettim. O günden beri Murat'la karı koca gibiyiz, istediğimiz zaman sikişiyoruz. Emre yanımızda olsa da, Murat'ın canı sikişmek istediğinde Emre'den müsade isteyip, beni odaya götürüp bir güzel sikiyor. Sikilmek kadar güzel birşey yok, hele yediğiniz yarrak oğlunuz yaşında gencecik bir delikanlının sert yarrağıysa :)
[Serpil]
20 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
Yengemi Siktim "Bu ilk ve son olsun!" dedi! (2) (Özgür 34 Y., Ankara)
(Yengemi Ben Sikmesem, İlla ki Bir Siken Çıkar!)
Yengemin, "Bu ilk ve son olsun!" dediği sikişmemizin ardından 15 gün geçmişti ki, yengem beni cepten aradı. Abimin birkaç güne kadar taburcu olacağını ve abim yokken benimle birkez daha sikişmek istediğini söyleyerek beni evine çağırdı. Ben de artık o işin olamayacağını söyledim. Yengem bana küfürler savurup, "Mecbur geleceksin!" deyince, telefonu yüzüne kapadım. Yengem birkaç defa daha aradı, ama ben telefonu açmadım...
Bu konuşmanın ardından bir hafta falan geçmişti, evdeydim, ev telefonu çaldı. Telefona karım baktı. Arayan abimdi. Biraz konuştular. Hal hatırdan sonra, karım, abimin beni istediğini söyleyip, telefonu bana verdi. Abim bana, "Ulan hayırsız, neden gelmiyorsun?" diye sitem etti. "Gelirim abi, biraz işlerim var..." falan dedim. Abim de, "Yarın akşam mutlaka gel!" dedi. Ben, "Olur, tamam!" deyip telefonu kapadım, ama içime kurt düştü, acaba yengem abime birşey mi anlattı diye.
Sabah karıma, "Akşam abimlere uğrayacağım, geç gelirim, beni beklemeyin, siz yemeğinizi yeyin." dedim çıktım. Akşam iş çıkışı abimlere gittim. Kapının ziline tereddütle bastım. Kapıyı yengem açtı. Üzerinde yakası açık, boyu diz üstü, eteği pileli bol bir elbise vardı. "Oooo kaçak, sonunda geldin!" dedi. Ben ses çıkarmadım. Abim içerden seslendi, "Kim geldi?" diye. Yengem abime, "Özgür!" diye seslendikten sonra bana da sessizce, "Neredesin sen?" dedi. Yengeme cevap vermeden abimin bulunduğu odaya yürüdüm. Abimle hoş beşten ve biraz muhabbetten sonra anladım ki yengem birşey anlatmamıştı. Yengem çay yapmış, benim gelmemi bekliyorlarmış. Abim yengeme çay getirmesini söyleyince, yengem kalkıp mutfağa giderken öyle kıvırarak gitti ki, sanki beni delirtmek istiyordu. İçim bir hoş oldu, kendimi frenlemeye çalışıyordum.
Yengem çayları getirdi, karşıma oturdu, ayağında çorap da yoktu. Biz abimle konuşuyorken yengem de bazende sohbete karışıp, gözlerimin içine bakıp davetkar gülümsüyordu. Çay faslı bittikten sonra yengem mutfağa bardakları yıkamaya gitti. Bir müddet sonra mutfaktan, "Özgür gelirmisin, meyva hazırlıyorum, şunu bir ver bana!" diye seslendi. "Geliyorum yenge." dedim kalkıp mutfağa gittim. "Buyur yenge, neyi istiyorsun?" diye sordum. Yengem, "Şunu istiyorum!" diyerek yarağıma elini attı. Sessizce, "Yenge yapma ne olur!" dedim. Yengem, "Sus ulan! Beni ilk sikerken öyle demiyordun ama!" dedi. Ben cevap vermeden meyva tepsisini alarak mutfaktan çıkıp abimin yanına gittim, oturdum...
Az sonra yengem de yanımıza geldi ve abime, "Evde birşey kalmadı, markete gitsem iyi olur, ama hava karardı, hemde tek getiremiyorum!" dedi. Abim de, "Özgürle gidin gelin işte!" dedi. Yengemin gözlerinin içi gülüyoru. Abime itiraz edemedim, "Olur gidelim!" dedim. Meyvaları yedikten sonra yengemle markete gitmek için evden çıktık. Marketle evin mesafesi 1 km falandı. "Arabayla gidelim." dedim. "Yok, hava güzel, yürüyelim!" dedi. Biraz yürüdükten sonra yengem, "Eee, konuşsana!" dedi. "Ne konuşayım?" dedim. Yengem, "O gün memnun kalmadın mı benden?" dedi. Ben ses çıkarmadım. Yengem, "Bana bak! Ben nikahlı kocama götten siktirmedim sana siktirdim. Alıştırdın beni götten, o gün bu gündür de canım çok istiyor, bak eğer sen sikmezsen başkasına siktiririm, ona göre!" dedi. "Yenge yaa, söz vermedik mi, birdaha olmayacak diye?" dedim. "Sözden falan anlamam ben, canım sikilmek istiyor!" dedi.
Bu arada markete gelmiştik. Alışveriş arabasını yengem aldı, sürüyor, hemde birşeyler alıp arabaya atıyordu. Ben arkadan gidiyordum. Tekrar durup birşey alırken, sessizce, "Ne o? Niye yanımda yürümüyorsun? Arkadan götüme mi bakıyorsun?" dedi. Yürümeye devam ettik. Gerçekten de yengemin götü çok güzeldi, dikti ve çıktılıydı. Bazen etek götünün arasına giriyordu, eliyle düzeltirken bana bakıp gülümsüyordu. Benim yarrak ister istemez yine ayaklanmaya başlamıştı. Alış veriş bitti marketten çıktık. Poşetlerin bir kısmı yengemde, bir kısmı da bende, yolda yürüyorduk, ama çok yavaş yürüyorduk. Yengem, "Eee, senin yarak ne alemde, götümü özledin mi, kalktı mı şu an?" dedi önüme bakarak. Ben yine cevap vermedim. Yengem, Var ya, şurada yolun ortasında yatırıp siksen yok demem valla! O kadar yanıyorum! Lan alıştırdın beni, bir daha da gelmedin!" dedi. "Söz vermiştik ya yenge!" dedim. "Lan sıçarım sözüne, bu işin sözü mü olur?" dedi.
Birkaç adım daha yürüdük ve yengem park duvarını gösterek, "Şurada biraz oturup dinlenelim." dedi. Duvara yan yana oturduk. Yengem başladı, "Canım, beni bugün sikecekmisin?" diye sormaya. "Nasıl ocak ki yenge, abim evde!" dedim. "Onu bana bırak!" dedi. "Nasıl olacak peki?" dedim. "Karşı komşumuz ailece yurt dışında, evin anahtarı da bende, anahtarı sana vereyim, bizden çıkınca, git oraya beni bekle!" dedi. Ben yine ses çıkarmadım. Bu arada yengemlere geldik...
Biraz daha sohbet ettik. Saat 23:30 olmuştu, abim de uzandığı yerde uyukluyordu. Yengem abime, "Kalk yatağa yat, Ögür yabancı mı?" dedi. Ben de, "Yengem doğru söylüyor, kalk abi git yat, geç oldu, ben de gideyim artık." dedim. Abim kalktı, bana, "İyi geceler!" dedikten sonra ekledi, "Sıkça gel, bak yengenin de ihtiyacı oluyor sana!" dedi ve yatmaya gitti. Ben biraz daha oturdum. Sonra yengem abime ilaçlarını götürdü içirdi. 10 dakika sonra ben de kalktım eve gideyim diyerek. Yengem beni uğurlarken karşı daireyi işaret ederek anahtarı verdi. Yengem daha arkamdan kapıyı kapamadan ben karşı dairenin kapısını açtım, anahtarı geri yengeme verdim, gelirken anahtarla kapıyı açsın diye.
Karşı evin içi karanlıktı, ışıklarını yakmadım, sadece perdeyi açtım. Salon ay ışığıyla biraz aydınlanmıştı. Bir sigara yakıp oturdum, yengemin gelmesini bekledim. O arada karımı arayarak çalıştığım fabrikada problem çıktığını, bu gece eve gelmeyeceğimi söyledim. 35-40 dakika sonra kapını açıldığını ve arkadan kilitlendiğini duyunca yengemin geldiğini anlamıştım. Ben salonda koltukta oturuyordum. Yengem de ışığı yakmadan geldi, "Kocacağım seni beklettim mi? Ama abinin uykuya iyice dalmasını bekledim!" deyip, kucağıma ata biner gibi oturup dudağımı öpmeye başladı. Kollarını da boynuma sardı, öyle sıkıyor, dudaklarımı emiyordu ki, artık ben de karşılık vermeye başlamıştım. Yengemin memelerini okşuyordum. Dudaklarımız ayrılınca da boğazını emiyor, yalıyordum...
Yengem, "Em aşkım em, seni çok özledim!" diyordu. "Ben de çok özledim yenge, ama böyle ne olacak halimiz?" deyince, "Lan yenge deme bana! Aşkım de, karıcığım de, oruspum de, kahpe de, ama yenge deme!" dedi. Ben de, "Kız orospu, azgın kahpe, ne olacak halimiz böyle?" dedim. "Boşver canım, ne olacaksa olur, şimdi sikişmeye bakalım!" deyip dudağıma tekrar yapıştı. O anda yengemle konuşmanın anlamı yoktu, karşılık vermeye başladım, boynunu boğazını emerken, elimi de kalçalarına attım, götünün yanaklarını avuçluyor okşuyordum. Elbisesinin düğmelerini tek tek göbeğine kadar açtım. Yengem de benim gömleğimi çıkarmıştı. Südyeninin üstünden memelerini çıkardım, uçlarında dilimi gezdirip, yanlarını emiyor, uçlarını ağzıma alıp emiyor, hafif hafif ısırıyordum...
Yengem kafasını geriye atmış, ellerini de boynuma, bacaklarını da belime dolamış, ben de yengemin beline ellerimi dolamış, kucağımdan düşmesini engelliyordum. Etekleri toplanmış, külotunun kenarlarından amının dudakları taşmıştı. Yengem elimi tutarak amına götürdü. Amını okşuyor, sıkıca avuçluyordum. Parmaklamaya başladım, önce bir parmağımı, sonra üc parmağımı da amına soktum, ileri geri yapıp parmağımla sikiyordum. Yengem, "Çok güzel, aahhhh, ooohhh, harikasın canııııııım!" diye inliyor, kalçalarını sağa sola kıvırıyordu. Titremeye başlamıştı. Kısa sürede orgazm oldu. Elim amından akan sıvılarla yapış yapış olmuştu. Yengem derin bir oohhh çekerek, "Çok güzeldi!" dedi, kucağımdan kalkıp dudağımdan öptü...
Yengeme, "Ne o? Niye indin orospu? Yoksa işin bitti diye gidecekmisin kahpe?" dedim. "Yok kocacığım, gidermiyim hiç..." diyerek külotunu çıkarıp attı, "Daha sabaha kadar beni sikmeni, doyurmanı istiyorum!" deyip dudağıma tekrar yapıştı. Kemerimi ve fermuarımı açtı. Yarağımı çıkarıp eline aldı, "Yerim bunu ben, ne kadarda güzel olmuş!" deyip biraz sakso çektikten sonra, yarağımı amının dudaklarına sürtüp, başını amının deliğine yerleştirdi ve üzerine yavaş yavaş oturdu. Kalçalarını ileri geri kıvırıyor, "Sok canım, kökle yarağını!" diyordu. Ben de kalçalarından tuttum, kıvırmasına yardımcı oluyordum...
Yengem azgın azgın konuştukça ben dahada tahrik oluyordum, "Seni daha götünden de sikeceğim, orospum benim!" diyordum. Yengem de, "Sik canım, götümü de sik, amımı da sik, sok köküne kadar canım!" diyordu. Yengemi o pozisyonda 15-20 dakika siktikten sonra ikimiz de aynı anda boşaldık. Biraz öylece bekledikten sonra yengem ayağa kalkıp elbisesini de çıkarıp attı. Arkasını bana dönüp, "Götüme bakman hoşuma gidiyor!" diyerek kalçalarını kıvıra kıvıra WC'ye gitti. İşeme sesi ta salona geliyordu. Sonra suyu açtı, zannedersem amını yıkıyordu. İşi bitince tekrar yanıma geldi. Yengem gelmeden ben de pantolonumla külotumu çıkarmıştım. Yanıma oturdu, birer sigara yaktık...
Yengem sikimin üstüne kafasını koyarak uzandı. Hem sigara içiyor, hem de ellerini göğsümde gezdirip, meme uçlarımı çimdikliyordu. Ben de onun memelerini okşuyor, parmak uçlarımı tüy gibi kullanıp vücudunun her tarafında gezdiriyordum. Amına indim, parmaklarımı klitorisinde gezdiriyordum. Yengem yine hareketlenmeye başlamıştı, o da benim göbeğimi emiyor, kasıklarımda dilini gezdiriyordu. Benim yarak yine hareketlenmeye başlamıştı. Yarağımı ağzına aldı, emmeye başladı. Gırtlağına kadar alıyordu. Yarağım ağzındayken arkasını bana döndü. 69 olmuştu üstümde. Götünün yanakları öyle ayrılmıştı ki, göt deliği ve amı iyice ortaya çıkmıştı. Götünün deliğini okşamaya ve amını yalamaya başladım...
Yengem bir müddet öyle yarağımı emdikten sonra üstümden kalktı, "Hadi yatakodasına gidelim canım! Yatakta rahat şikişiriz!" dedi. Ben de kalktım. Yatakodasına doğru giderken koridorda durup ayakta birbirimize sarılıp dudak dudağa öpüştük. Yarağımı tutup amının dudakları arasına sıkıştırdı, ben de ileri geri yapıyordum. Kulağıma, "Yapma öyle, acelesi yok, daha çok sikeceksin!" dedi. İleri geri yapmayı bıraktım ve yatakodasına gittik...
Yengem odanın aydınlanması için perdeyi açtı, sonra yatağa yüzüstü uzandı, bacaklarını yana doğru açtı, ben de götünün yanakları arasına yarrağımı yerleştirip yengemin üzerine uzandım. Yengemin ensesini öpüyor, kulak memelerini emiyordum. Yengem saçlarını yana attı, boynunu emmeye yalamaya başladım. Ben bunu yaparken de yengem göt yanaklarını sıkıyor, sağa sola oynatıyordu. Boynunu yalayarak omuzuna indiğimde yengem inlemeye başladı, "Isır kocacığım, canımın yanmasını istiyorum!" deyince, omuzbaşlarını ısırmaya başladım. Ordan da sırtını yalayarak ısırarark belinin çukuruna indim. Dilimi vücudunun her tarafında gezdiriyordum. Götünün etli yanaklarını ısırıyordum, büzüğüne ve amının deliğine dilimi sokuyordum. Yengem yine yalvarıyor, "Sok artık! Yarrağını sok amıma, sik beni, geçir artık, orospu çocuğu!" gibisinden küfürler ediyordu...
"Acele etme kaltak!" diyerek yengemi dönderdim ve yatakta diz çöktürdüm, ben de ayağa kalkıp yarağımı ağzına verdim. Yarrağımı öyle emiyordu ki, sanki yarağımı yutacak gibiydi. Yengeme, "Yala ağzını siktiğimin kaltağı seni!" diye küfür ediyordum, o da, "Hııı hıı!" diye onaylıyordu. Yengemi ayağa kaldırdım, yatağın başlık tarafında duvara yasladım, ben de arkasına yanaştım. Yine sırtını yalıyordum. Aşağılara indikçe yengem belini büküyor benim işimi kolaylaştırıyordu. Yegem yatağın başlığından tutarak ayakta domaldı, ben de arkasında diz çökerek, bir müddet daha amını göt deliğini dilledim. Yengem, "Ooohhh canım, aklımı alıyorsun, hadiii yarağını istiyorum götüme, sik götümü sikicim! Hadiii sok güzel yarağını göt deliğime!" diye inledi. Yarağımı götünün deliğine denk getirip aniden köküne kadar soktum. Yengem boğukça feryat etti, "Yırttın götümü şerefsiz, biraz yavaş soksana!" diye.
"Sus kahpe, yırtacağım tabi!" dedim. Biraz bekledikten sonra yavaş yavaş ileri geri oynatmaya başladım. Bir müddet sonra yengem zevk almaya başlamış, 'Ooohhh!, Aaahhh!' diye inliyordu. "Nasıl, güzel mi canım orospum?" deyince, "Çoook, hemde çooook güzel, böyle devam et, sakın çıkarma!" dedi. Götünün yanaklarını kavrayıp iyice açtım, git gellerim sıklaştı. Şak şak şak sesleri çıkıyordu. Parmaklarımın üçünü de amına soktum, hızlandım. Ben kökledikçe yengemin inlemesi de artıyordu. Yengem titremeye başlamıştı, orgazm oluyordu. Ben de yengemle birlikte orgazm oldum ve götünün içine boşaldım. Öylece yığılıp kaldık.
Ne kadar yattık bilmiyorum, ama yengemin sesiyle kendime geldim, "Hadi gidelim artık, sabah olacak nerdeyse!" dedi. Kalktık giyindik. Yengem elbisesini giyince marketteki hali aklıma geldi, "Arkanı dön bakayım orospu!" dedim, döndü. Gerçektende elbiseyle götü harikaydı, beni yine heyecanlandırmıştı, dayanamadım götünü okşamaya başladım. Benim yarak kazık gibi oldu tabii. Yengemi koltuğa domaltıp eteğini kaldırdım, külotunu yana çekerek, yarağımı çıkardım ve götüne soktum. Gider ayak yengemi 5-10 dakika böyle götten siktikten sonra boşaldım. Sonra toparlanıp, evden önce ben çıktım ve gittim.
Şu anda yengemin canı istedikçe gidip amdan götten sikiyorum. Ne yapayım, bir nevi beni tehdit ediyor, "Eğer sen sikmezsen başka birine siktiririm!" diyor. Ben de tabi buna asla razı olmam, çünkü yengemi ben sikmezsem, illa ki bir siken çıkar!
[Özgür]
52 notes · View notes