flyingblacksnowflake

[flyingblacksnowflake]

"sonunda astı kendini karadut ağacına. o ağacın kökleri hepimizin yüreğine dalmıştı. hep birlikte yemiştik meyvelerini, hep birlikte gülmüştük gölgesinde. ama o, tek başına astı kendini karadut ağacına."

[flyingblacksnowflake]

ne yapacağını bulamıyordu; içinde her şey susmuş, yüreğinin anlamlı müziği, anahtarı kaybolmuş müzikli saat gibi ölmüştü.

[flyingblacksnowflake]

ne demişti sait faik;

“sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey.

burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor.”

[flyingblacksnowflake]

Nilgün Marmara'nın intihar mektubu, geçtiğimiz sene yayınlanmış. intiharından sonra eşi Kağan Önal ‘Nilgün'ün şiir yazdığını bile bilmezdim, bir kenarda pıtır pıtır bir şeyler yazardı’ demiş. İşte bu kadar basit bazen her şey, anlaşılamamak birbirine en yakın iki insan arasındaki derin bir uçurummuş

[flyingblacksnowflake]

Freud'a göre,

kendini yok etmek de bir kendini koruma girişimi, sevgi görmek için atılan bir çığlık, mutlu yaşama olasılığının aranıışıdır. intihar

[flyingblacksnowflake]

“hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı.“ demiş sabahattin ali. 

başka türlü anlatamam. 

[flyingblacksnowflake]

[flyingblacksnowflake]

@simsiiiyah

[flyingblacksnowflake]

Şey çok kötü değil mi senin en ufak şeyi bile ona anlatmak için biriktiriyor olman ama onun sana hayatında hiç yer vermemesi

[flyingblacksnowflake]

Saint-Exupéry ölmeden önce: “çağımdan tiksiniyorum, bulunduğumuz yer iğrenç ben gidiyorum” diyip buradan göçüp gitmiş*

[flyingblacksnowflake]

Eminim zorunda kaldığın durumlar vardı ama bazı şeyleri o kadar yapmayabilirdin ki. O kadar zorunda değildin ve o kadar içinden yaprak kıpırdamadan yaptın ki. Ben onları affedemiyorum.

[flyingblacksnowflake]

“Seni özleyen, arar. Seni isteyen, söyler. Sana ilgisi olan, gösterir. Ve sen bunların hepsini gerçekleştirmek için çabalarken uzaklaşmayı seçmişse eğer ne elinden bir şey gelir ne de söylediklerinin değeri olur.”

[flyingblacksnowflake]

Elleri güzelmiş, tutmuş mu ellerinden. Gözleri de büyüleyiciymiş hem, bakmış mı sana uzun uzun. Sevmiş mi seni sabahın beşinde, öpmüş mü kilometrelerce uzaktan o güzel kalbini. Saçlarının kokusunu aramış mı her çiçekte. Aklına geldiğinde gülümsemiş mi. Rüyasında seni görmek umuduyla erkenden uyumuş mu. Tenin tenine karışmış mı hiç. Yoksa başka tenlerde mi avutmuş kendini. İtmiş mi ona ısrarla adım atanları. Kovmuş mu o küçük kalbinden herkesi. Bunların hiçbiri olmamış. Keşke olsaymış* 

[flyingblacksnowflake]

anne ben dilsiz miyim, sesimi duyan yok*

[flyingblacksnowflake]

iki yıl önce sahafçılar çarşısından almıştım ve her zaman kitabın benden önceki sahibini çok merak ettim

“camların buhusuna yüzünü çizdim, damla olup avucuma düştüler. onları defalarca öptüm ama senin hasretini dindiremediler.”

[flyingblacksnowflake]

[flyingblacksnowflake]

İlahi adalet var arkadaşlar, birinin emeğini, iyi niyetini harcarsanız başka bir şekilde sizi de harcarlar.