Tumgik
folieataeux · 18 days
Text
mumları yak, douleur.
karanlık seviştiğin en yüce şey, biliyorum. fakat görecek gözlerle geldim sana, yalnızca bakacak değil o karanlığa. perdeni arala, douleur. o pencere ardında öpüşmeler dolusu dağınıklığın var. toplayacak ellerle geldim sana, yıkacak değil. gözlerini aç, douleur. bir körlüğün düğümünden kurtulmayı öğreteceğim sana. izin ver saklayayım uzun kirpiklerini; kutsal kitabımın arasına. avucunu aç, douleur. sımsıkı tuttuğun azılı şehvetin yerine koyacağım çocukluk gecelerini. ninnileri saran sesimle geldim sana, arzuyla terletilmiş dağınık yatakları ağlattım arkamdan. yüzünü çevir bana, douleur. bir perde asılmasının senden çaldığı gökyüzünü getireceğim sana. yolunun aksine gidecek asfaltları tükettim; gece dörttü, douleur. onun yerine kollarında uzanan kuru jilet patikalarını istiyorum. tanrı’nın sana verdiği doğuştan çocuk ellerini istiyorum. benden evvel küfrün öptüğü küçük ağzını istiyorum. yirmi sene iki ay sekiz gün’ünü istiyorum. bırak, bulayım seni, douleur. bugünü de yitirdik.
0 notes
folieataeux · 1 month
Text
ay’ı doğuran yıldıza ithafen.
tanrı senin karnına meryem gibi koyarken bu illeti, geceyi dikmiş göğe. tüm bu parıltının anası seçerken seni, bir mutluluk kırıntısı dahi koymamış ömrüne. mutsuzluğun cılız ışığı bir mücevher gibi parlarken koynunda, ellerin bana doğru açılan bir çiçeğin zarafetinde; korkusuzca uzanmış, türlü duanın katili bir küfre. gözlerimin suçlu yaşı süzüldükçe büyümüş avuçlarındaki kahrım ve baharım. ki şunu da söylemeliyim önünde; hangi mevsimin kuzgunuydum bilmezdim, senden önce. hiçbir baharın sıcağı kabul etmemişti beni böyle, senin yapraklarına tezat. sevdalara açılan kapılar, göğe değme arzusuyla baş kaldırmış onca ağacın gövdesinden ayrılmışken hangi mutlu sonun kapı aralığıydı avuçlarının durağı. ben burayı çocukluğumdan tanırdım. suyumu içmiştim parmak uçlarından, mahallemin başındaki çeşmeyi anımsatan bir şükürle. tanrı hesaplayabilmiş miydi bunu? bir yıldızın doğurduğu ay’ın, ona değil de karnından söküp çıkarıldığı yıldıza tapacağını. bir ben, bir de attilâ yaşar büyük dinler gibi sevdasını. bilirsin, bu bir günah değil. hangi kutsal kitabı gezinsem sana rastlıyordu tinim, senin adınla başlıyordu cennetin yoluna taş olmuş onca kelâm. gözlerimin bebeklerine anne sütüydü vâr olduğunun bembeyaz gerçeği. ölüm döşeklerinde bir alın öpücüğüydü türlü çıkarlardan soyunmuş masumluğun.
0 notes
folieataeux · 3 months
Text
tanrı beni ağzından kaçırdı. ben onun kabullenemediğini küfrüyüm.
0 notes
folieataeux · 3 months
Text
benim bu ağrımış bir telim, senin kıldan köprünü yıkar. dedi. gözlerinin altı karaydı, en az solundaki kitap kadar.
0 notes
folieataeux · 3 months
Text
kimsenin yeni bir ninni çığıracak yüreği kalmamış ve sen yattığın tüm uykuları unutmuşsun.
0 notes
folieataeux · 3 months
Text
karanlığı geçelim. ne uyku ne ölüm. hem uyku hem ölüm. düş içime, uyu. ve sonsuz büyü. unut renkleri ve şekilleri. hep’i ve hiç’i.
1 note · View note