Tumgik
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Eskiden, çok eskiden, asla geri gelmeyecek altın çağda,sonsuzluk henüz çarpıp durmamışken zamana, ışık vardı. Söz vardı. Sözün geldiği yürek. Toprak ve suret. Ama hiçbiri yetmedi insanların dünyasının filizlenmesine. Parçalamayı öğrendi tanrılar. İlk cinayet işlendi, kardeş kardeşi öldürdü. Kan suya karıştı, ışık çığlığa...
Aslı Erdoğan, Hayatın Sessizliğinde
14 notes · View notes
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Özel bir sırası olmaksızın, şunları anımsıyorum:
-Parlak bir bilek içi,
-Gülerek, içine sıcak bir tava atılırken ıslak bir lavabodan yükselen buhar,
-Yüksek bir evin su borusundan aşağı dosdoğru akıtılmadan önce, lavabo deliği çevresinde dönen sperm damlaları,
-Dalgası ve çağıltısı takip halindeki yarım düzine el feneri tarafından aydınlatılan ve saçma bir şekilde, hızlı hızlı, doğal akışının ters doğrultusunda akan bir ırmak,
-Akış doğrultusu, yüzeyi harekete geçiren sert bir rüzgârca gizlenmiş, geniş ve gri, bir başka ırmak
Julian Barnes, Bir Son Duygusu
çeviri: serdar rifat kırkoğlu
2 notes · View notes
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Daha genç olduğum ve daha kolay etkilendiğim yaşlarda, babamın bana verdiği bir öğüt, o gün bugündür hiç aklımdan çıkmaz. "Birini eleştirmeye kalktığında" demişti, "herkesin seninle aynı imkânlarla dünyaya gelmemiş olduğunu aklına getir."
F. Scott Fitzgerald, Muhteşem Gatsby
çeviri: hasan fehmi nemli
15 notes · View notes
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Veda yemeğini Saraybosna çarşısının ortasındaki bir lokantada düzenlemişti kültür merkezinin yöneticisi.
Enis Batur, Kitap Evi
7 notes · View notes
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Jean Claude Pelletier, Benno von Archimboldi'yi ilk olarak 1980 yılının Noel'inde, Alman edebiyatı eğitimi almak için gittiği Paris'te, yani daha on dokuz yaşındayken okumuştu.
Roberto Bolano, 2666
çeviri: zeynep heyzen ateş
3 notes · View notes
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Hey kardeşler, hey dostlar, yolda belde, tavlada tarlada, kırda ovada durup da bizi dinleyenler, okuyanlar, dünyanın kaç bucak olduğunu soranlar, bilenler, hey yedi iklim dört bucağı gezenler, size bir destanımız var. İnsanoğlu şu dünyada neyi arar, arasa arasa dostluğu kardeşliği arar, sözü çok uzatmak neye yarar… Biz başlayalım Köroğlu’nun hikâyelerini anlatmaya birer birer.
Yaşar Kemal,  Üç Anadolu Efsanesi 
2 notes · View notes
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Çobanlar uçurumda Aslem’in çıplak cesedini bulduğunda gecenin son yıldızları çekiliyordu.
Burhan Sönmez, Kuzey
(n. gün uzun'un sevdiği incipit)
1 note · View note
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Hikâyemin başladığı ana kadar silik, cansız bir Hariciye memuru idim. Yazdığım hikâye benden ziyade, sevdiğim insanların hayatına aittir. Fakat ben de onların arasında yaşıyorum ve kendi hayatım onların hikâyesi ile başlıyor. Onun için kendimi de bazen bu ateş ve kan hikâyesine karıştırmaktan korkarak başlıyorum.
Halide Edib Adıvar, Ateşten Gömlek
0 notes
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Bu yoldan gidersen, kuzey kapısına varırsın. Gidilebilecek yollar içinde en tenhasıdır. Yolculuğun boyunca geriye dönen az sayıda insanla karşılaşırsın; yüzleri asık, bitkin ve pişmandırlar.
Ali Ayçil, Yenilgiden Dönerken; Önce Göğsünü Arala
5 notes · View notes
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
‘’Hüüüüüûüüüüüüüüüp! liiiiiiiiiiiiiiit! Nah-ha!” Bu zarif nidâ, Versay’da yaşayan Güneş Kral’ın, daha doğ­rusu ayın ve hânedânın on dördüncüsü olan o lunatik Kral Lui’nin taht salonunda çınlamamıştı!
İhsan Oktay Anar, Galîz Kahraman
4 notes · View notes
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Dr. Johson’ın Life of Gray adlı eseri kütüphane diye adlandırılamayacak kadar mütevazı; ancak birtakım özel insanların okuma arzularını karşıladıkları, kitaplarla dolu bu odada yazılmış olabilir.
Virginia Woolf, Bir Okur Olarak; Sıradan Okur
çeviri: selin beyhan
7 notes · View notes
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Aristoteles'in 'şair gerçekten olan şeyi değil, olabilir olanı anlatır' dediğini biliyoruz. Bunu pekiştirmek için de Argos'taki Mytis yontusunu örnek verir: Mytis'in ölümüne neden olan adam yontuya bakarken, yontu birden onun üstüne yürür ve onu öldürür.
İlhan Berk, Logos; Şair Gerçekten Olan Şeyi Değil Olabilir Olanı Anlatır
6 notes · View notes
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Yazmak üzere olduğum bu çılgın, ama bir o kadar da basit hikayeye inanmanızı beklemiyorum. Kendi aklım bile, olanları apaçık gördüğü halde, onları inkar ederken, sizden bunu beklemem delilik olur.
Edgar Allan Poe, Kara Kedi; Kara Kedi
çeviri: bilge ceren şekerciler
10 notes · View notes
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Dedem, rüzgârın bir masaldan kopmuş gibi uğuldadığı, yağmurun olanca hızıyla boşaldığı bir sonbahar gecesi barınağa kan revan içinde getirilmiş.
Kemal Varol, Haw
7 notes · View notes
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Yanında yardımcısı. Eksik kalan cümlelerini tamamlamaya yarayan.
Fatma Barbarosoğlu, Rüzgar Avı; Köle
3 notes · View notes
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Bir süredir rüyasında hep Cumhur'u görüyor. Dinozor kılığına girmiş, korkutucu, akıl almaz ölçüde çirkin. Yani otuz küsur yıl önce nasıldıysa öyle.
Ayfer Tunç, Dünya Ağrısı
4 notes · View notes
incipitenstitusu · 10 years
Photo
Tumblr media
Görme konuşmadan önce gelmiştir. Çocuk konuşmaya başlamadan önce bakıp tanımayı öğrenir.
John Berger, Görme Biçimleri; I
çeviri: yurdanur salman
0 notes