Kim olduğunuzu bilmek neyin iyi neyin kötü olduğu, neyin yapmaya değer olduğu neyin olmadığı, sizin açınızdan neyin anlamlı ve önemli olduğu ve neyin de önemsiz ya da ikincil olduğu konularında soruların gündeme geldiği bir alan olan ahlak alanında bir istikametinizin olması demektir.
"Ölen biri hatırlandığında "özledim" denir. Oysa bu ruhun acıkması olabilir. Yokluğun sonsuz hissedilişi ve açlıktan ölmek benzer şeyler olabilir. Yine de böyle benzetmelerle, içinden geçen hissi kelimelerle eğip bükerek ölümü yumuşatabilir mi insan? Onun sıkı bağlarını kelime kelime çözebilir mi? Onun bağlarını sadece zaman gevşetiyor onun da kelimeye ihtiyacı yok."
İnsanlar gençliklerinde besledikleri umutlarına ihanet edip yaşamlarını dünyanın gidişatına göre ayarladıkları için sanki erken gelen bir çöküşle cezalandırılıyor..
Öyleyse erdemin ne olduğunu soruşturduk. Nitekim o, duyguların bir nevi ortası olarak görülüyor. Dolayısıyla karakteri hakkında iyi kanılara sahip olunsun isteyen biri duyguların her birinde ortayı bulmaya mecbur. Bu yüzden de doğru-düzgün biri olmak <epey bir> iş; çünkü her birinde ortayı yakalamak <zor> iş. Sözgelişi bir çemberi herkes çizebilir, ama onun orta noktasını yakalamak zordur; benzer şekilde öfkelenmek kolaydır, bunun karşıtı da, ama bu ikisinin ortasında olmak zor. Her bir duygu için ortayı çevreleyeni yakalamanın kolay, kendisi bakımından övüldüğümüz ortayı bulmanınsa zor olduğu basitçe görülebilir, işte bu yüzden doğru-düzgün biri nadir bulunur.
Hiçbir zaman teslim olmadım. Belki bir zaman, küçük bir zaman. Kıyas edince kainatla haziranı, haziran daha sonsuz geliyor. Uzak toprakların, dikenli dalları benim fakat ben yelken istemiştim. Başka hiçbir icat kavuşmaya yetmiyor. Miladdan önce ya da sonra, farketmiyor.
Değişmemek için çırpınırdın bir zamanlar. Şimdilerde nasıl da ağır geliyor sana başka biri olamamak. Nasıl da zindana çeviriyor yaşamını. Mutlu olmak için herkesin başka biri olmaya çırpındığı bir çağdasın üstelik... (B. Ş.)