Tumgik
olgunbuul · 5 hours
Text
Küs Yengemle Barıştık 1
Selam ben Kamil, 31 yaşında ve 1.80 boyundayım. Evliyim ve karımla normal seks hayatımız var, mutlu ve huzurlu yaşantımızı elimizden geldiğince devam ettiriyoruz. Benim abim benden 5 yaş büyük (36 yaşında). Abimin karısı (yengem) ise 31 yaşında, 1.60 boylarında, balık etli, esmer, alımlı bir kadındır. Abim sürekli alkol alır ve yengemi döver, olmadık hakaretlerde bulunur. Bize göre abimle yengem hiç mutlu değillerdi. Bu olaylara bazen ben de tanık olduğum için, birkaç kere aralarını yapmak istedim diye, abimle küsmüştük. Karımla da yengem hiç geçinmezler, genelde küs olurlar. Ve ben mecburen karımın tarafını tutmak zorunda kaldığım için, yengemle ben de 6 aydır konuşmuyordum. Yani kısaca, birbirimize gelip gitmiyorduk.
Benim ev müstakil, büyük bir bahçesi var ve ağaçlık. Bahçede ayriyeten de kiler gibi kullandığımız geniş bir odadan ibaret müştemilat var. Oraya genelde evde kullanmadığımız eşyaları, kanepe, halıları v.s koyarız. Geçen hafta Pazartesi gecesiydi, karım yatmış uyumuş, ben ise uyuyamamış, yaz olduğu için de pencereyi açıp, pencere önünde sigara keyfi yapıyordum. Evin ışıkları da sönüktü. Saat gece yarısını geçmişti ki, bahçede bir hışırtı duydum. Tüm dikkatimi oraya vermiştim ve etrafı gözetliyordum, fakat kimseyi de göremiyordum. Acaba mahallenin yaramaz çocukları meyve ağacına mı dalıyorlardı? Gelip isteseler gönülden verirdim, bahçeye girip ağaçları kırmalarına gönlüm razı olmuyor. Ama çocuk işte, böylesi daha zevkli oluyor herhalde diye içimden geçirdim. Uykum iyice kaçmıştı...
Çocukları döveceğimden değil de, emniyetim olsun diye elime bir odun alıp, sessizce bahçeye çıktım. Üzerimde eşofman, askılı atlet ve terlik vardı. Etrafa bakındım, kimse yoktu. Geri geldim, biraz kapının önünde dikilip etrafa bakınıyordum. Bahçe duvarının orada, güllerin arasından bir hışırtı geldi, o tarafa yöneldim. Çalıların arasında bir hareketlenme vardı. Biraz daha yaklaşınca üzerinde beyaz giysi olan birisi vardı. Kendimi güvenceye alarak, “Kim var orada?” diye seslendim. Cevap gelmeyince tekrar seslendim. Birisi sessizce, “Benim!” dedi. Tanıyamadım, “Kimsin? Çık oradan!” deyince de, yine sessizce, “Ben Fatmayım!” dedi. Ben de, “Hangi Fatma?” dedim. “Yengen!” dedi. Ben şok olmuştum, yengemin ne işi vardı bu saatte, hem benim bahçemde, hem de küs idik, konuşmuyorduk birbirimizle...
Yanına yaklaştım, “Yenge? Ne yapıyorsun burada?” dedim. “Sus da yanıma çök!” dedi. Yanına çöktüm, “Yenge ne arıyorsun bizim bahçede?” diye kızınca, “Abinden saklanıyorum!” deyip ağlamaya başladı. Dayanamadım, “Yaa kalk eve girelim, böyle olmaz!” dedim. “Yok, kesinlikle gelmem, yarın karın başıma kakar, bak yine kul oldu bana falan der!” diye hayıflandı. “Peki ne olacak, burada bahçede mi kalacaksın?” dedim. “Bilmiyorum...” dedi. “Sen hele bir anlat bakayım, ne oldu?” dedim. Yengem de, “O şerefsiz abin eve sarhoş geldi, bana yapmadığını bırakmadı, canımı zor kurtardım, dışarı kendimi zor attım, aklıma ilk gelen yer burası oldu, buraya sığındım. Gece yarısı sokaklarda bu halimle nasıl gezebilirdim, iti var kopuğu var!” diye anlatıyor, için için de ağlıyordu. “Yenge ama burada olmaz ki, hadi kalk içeri gidelim!” diye ısrar ettim, fakat yengem gelmemekte kararlıydı...
“Yenge ozaman seni evine götüreyim!” dedim. “Yok olmaz, abin çok sarhoş, seni de görünce iyice delirir! Yatsın uyusun, birazdan giderim!” dedi. “Ozaman kalk şu bahçedeki odaya gidelim, orda bekleyelim, sen de biraz sakinleş!” dedim. Yengem de, “Ama ışığı yakma, karanlıkta biraz oturup giderim!” dedi. “Olur, sen burada bekle, ben anahtarı getireyim!” dedim. Yengem olduğu yerde beklerken, ben sessizce eve gidip anahtarı aldım, karımı da kontrol ettim, mışıl mışıl uyuyordu. Tekrar yengemin yanına gidip, “Hadi kalk, gel!” diye sessizce çağırdım. Yengem kalkarken sendeledi, düşmesin diye hemen kolundan tuttum. Ayağa kalkınca üzerinde basma çiçekli gecelik vardı. Yengemin elini tutup, bir elimle de omuzundan tuttum, “Hadi gel!” dedim. Yengem de, “Ne olursun sessiz olalım, karının bu durumumu görmesini istemiyorum!” dedi. “Tamam, hadi!” dedim...
O vaziyette müştemilata gittik. Kapıyı açtım, odaya girdik. Lambayı açmadım, zaten ay ışığının loşluğu içeriyi tam aydınlatmasa da yetiyordu. Hemen kanepenin üzerini boşaltıp, “Otur şuraya!” dedim. Yengem oturdu, “Ya Kamil, su var mı, içim yandı?” dedi. “Getireyim!” deyip sürahiyi alıp bahçedeki çeşmeden doldurup getirdim. Fakat bardak bulamadım, “Sürahiden iç!” dedim. Yengem de sürahiden içerken suyun bir kısmı üzerine döküldü. Göğsü ıslanmış, geceliği memelerine yapışmıştı. O anda farkettim ki, yengem südyen takmamıştı. Biraz dikkat edince sudan ıslanıp sertleşen meme uçlarının siyahlığı belli oluyordu. Ben heyecanlanıp, içimde birşeyler kıpırdamaya başladı. Gözümü yengemin memelerinden kaçıramıyordum ve baktıkça da yarağım hareketlenmeye başlamıştı. Kendi kendime, (Yaa ne oluyorum?) dedim, evde karım var, gitsem uykuda olsa bile uyandırır, ateşli sikişirdim, ama o anda gidip karımı sikmek hiçte istemiyordum...
Düşüncelerimi dağıtmak için, “Şimdi anlat bakayım yenge, tam olarak ne oldu?” dedim. Yengem anlatmaya başladı, “Ben yatıyordum, abin sarhoş geldi, bana suçsuz yere bir sürü hakaret, küfürler etti, Sen orospusun! Herkesle sikişiyorsun! diyerek tekme tokat dövmeye başladı. Ben de bir fırsat bulup kaçtım evden!” dedi. Ben de, “Ulan şu abimin yaptığına bak ya! Olur mu öyle hakaret!” deyince, yengem, “Gidip onla bunla sikişsem, orospuluk yapsam, ozaman laf söylemez pezevenk abin!” dedi. “Yenge ayıp oluyor, biraz usluplu konuş!” dedim. “Ama Kamil yemin ederim ki daha abinden başkasının eli elime değmedi! Hani gerçekten bir kocalık yapsa, gam yemem, kocamdır döver de, sever de, deyip sineme çekerim! Ama sadece dayak atmasını biliyor şerefsiz, öbür işe geldi mi tık yok! Bir gün olsun bana kadınlığımı yaşatmadı!” dedi...
Yengemin konuşmalarından ben şok olmuştum. Ne diyeceğimi bilemediğim için, “Karı koca arasında olabilir böyle şeyler...” diyebildim sadece. Yengem de, “Ama sen abin gibi değilsin, karın çok şanslı!” dedi. “Tabii öyle değilim yenge, hiç olur mu öyle şey, insan karısına öyle hakaret küfür eder mi?” deyince, yengem kafasını omuzuma yaslayıp ağlamaya başladı. “Tamam, sus ağlama, çaresine bakarız...” dedim. Yengem ağlamayı kesti, tekrar suyu istedi. Sürahiyi verdim. İçerken suyu yine üzerine döktü, “Ooof ya, bak ne yaptım, sinirden elim ayağım titriyor!” deyip ayağa kalktı, geceliğine dökülen suyu çırparken eğildi. Alttan siyah külotu belli oluyordu. Geceliğin suyunu sıkarken öyle domaldı ki, götünün yanakları geceliğini yırtarcasına zorluyordu. Kendi kendime, “Olur mu lan, şu kadına yapılır mı bunlar!” diye hayıflanırken, yengem dönüp, “Ne oldu?” dedi. Ben de, “Yok birşey, abime kızıyorum!” dedim...
Yengemin o domalmış vaziyette görünce benim yarak iyiden iyiye kalkıp, eşofmanımın önünü zorluyordu, ama içerisi loş olduğu için yengem fark edemez diyerek kendimi teselli ediyordum. Yengem geceliğnin eteğini sıktıktan sonra, kanepeye oturmayıp, “Belim ağrıdı...” diyerek, odanın bir ucundan öbür ucuna yürüyor, kendi kendine konuşuyordu. Ben de yengem yürürken götüne bakıyor, nasıl kıvırdığına dikkat ediyordum. Yarağım öyle bir oldu ki, artık sabrım kalmamış, ya burada yengemi sikeceğim, yada çıkıp gitsin de, ben de gidip karımı uyandırıp sikeyim diye içimden geçiriyordum. Neyse ki şeytana uymadım ve daha fazla azmamak için, “Yenge öyle dolaşma, gel otur şuraya!” dedim. En azından kıvırta kıvırta yürümez, ben de daha fazla tahrik olmam diye düşündüm. Fakat yengem, “Oturunca belim ağrıyor!” dedi ve odanın içinde volta atmaya devam etti...
Az sonra önümde durdu, “Kamil ya, belimi kütletsen belki iyi gelir!” dedi ve ellerini kafasının üstünde kenetleyip sırtını bana döndü. Ben de ayağa kalkıp, yengemin arkasından yaklaşıp, dirseklerinden iki elimle kavrayıp, yengemi yukarı kaldırıp silkelemeye başladım. Yarağım yengemin götünün arasına girince, dizlerimin bağı sanki çözüldü. Yengemin götünün sıcaklığı yarağımı daha feci etkilemişti. Yengemi aşağı indirince yarağım yengemin götünün arasından çıktı, ama busefer de yengemin geceliğinin arkası yarağımın da baskısıyla götünün arasına girmişti ve daha feci azmıştım. Yengem ıhılayarak, “Offf be!” deyince sordum, “Nasıl, iyi geldi mi yenge?” dedim. “Evet, belimin kütürtüsünü duymadın mı?” dedi döndü ve “Ama şeyy...” dedi. Ben de, “Evet, ama ne?” dedim.
Yengem önüme bakıyordu, yanıma yaklaşıp yarağımı işaret ederek, “Bu ne lan?” dedi. Ben de artık çekinmeden, “Ne olacak, yarak!” dedim. Yengem sertçe, “Benim için mi böyle kalktı bu?” dedi. Ben ne yapacağımı şaşırdım, işin açıkçası bağırıp çağırmaya başlarsa çıkacak rezaleti düşündüm. Ama bağırmadı, gayet sakince, “Bak ya şunun haline!” dedi. “Ne olmuş halime yaa?” dedim. “Lan neredeyse yengen falan demeyip yatırıp sikeceksin beni burda!” dedi. “Yaaa yenge...” dedim. “Sikersin, sikersin!” diye tekrarladı. “Sus yaa yenge!” dedim. “Susmasam ne yaparsın lan?” dedi. Ben de, “Töbe töbe, başıma belayı satın aldım!” diye hayıflandım. Yengem, “Ne belasıymış, söyle bakayım!” dedi. “Yok birşey yenge, erkek değilmiyim, ne yapayım, kalktı işte!” dedim. Yengem, “Lan keserim o sikini!” diye tehdit savurdu. Harbiden belayı satın almıştım, olaya bak yaa, tamam desem de kadın habire üzerime geliyordu. Çıldırmak işten bile değildi...
Sonunda dayanamadım, “Yeter artık yenge yaa, valla sikecem şimdi!” diye ağzımdan kaçmış oldu. Yengem de yanıma iyice sokuldu, yarağım tam yengemin göbeğine baskı yapıyordu. Yengem atletimden tutarak, “Sik de göreyim!” dedi. Artık iş iyice çığrından çıkmıştı, “Yeter laan!” dedim ve ayağa kalktım. Yengem elini yarağıma atarak, yarağımı öyle bir tuttu ki, koparacak sandım. “Bu ne lan? Kazık gibi olmuş! Bunu mu sokacaksın bana?” dedi. Ben de, “Evet onu sana köküne kadar sokacağım!” dedim. Yengem, “Hadi soksana!” deyip dudaklarıma yapıştı. Artık ok yaydan çıkmıştı, karşılıklı olarak birbirimizin dudaklarını emiyorduk. Ellerimiz de boş durmuyor, yengem eşofmanımın üstünden yarağımı eline almış, sıvazlıyor, sıkıp sıkıp bırakıyordu, ben de yengemin kalçalarını okşuyor, avuçluyor, sıkıyordum...
Yengem, “Abinin dediğini sen gerçek yap, sik beni bari de, bundan sonra abinin bana Orospu demesi zoruma gitmesin!” dedi. Ben de, “Sen yeter ki iste yenge, ben seni sikerim!” deyince, “Sik koçum! Orsospun yap beni!” diye inliyordu. Eşofmanımın içine elini soktu ve yarağımı dışarı çıkardı, “Oooo ne kadar da kalın yarağın varmış, karın nekadar şanslı, bununla karını hergün sikiyormusun?” diye inliyordu. Ben de, “Evet her gün sikiyorum karımı, bundan sonra sen de karımsın, orospumsun, bu yarak senin de artık, istedigin zaman senle de sikişiriz!” dedim ve geceliğini kafasından çıkarıp kenara attım. Yengem de eşofmanımı donumla birlikte aşağı indirdi, beni kanepeye doğru iteledi, ayağımdan çıkardı onlar. Sonra önümde durup, kendi külotunu çıkarıp kanepenin üzerine koydu ve bacak arama yaklaştı iyice...
Yengemin göbeğini öpüp, yalayıp emiyor, memelerini okşuyordum. Kanepeden inip, yengemin önünde çöktüm ve amına yumuldum. Yengemin amı hafif kıllıydı, sanırım 1-2 hafta önce traş etmiş olmalıydı. Amına dilimi değdirince, yengem, “Ooohhh, aahhh!” diye inlemeye başladı. Sonra benim kanepeye uzanmamı istedi. Ben uzandım, yengem de yüzüme oturdu, amını ağzıma öyle bastırıp emdiriyor, parmaklarıyla amının dudaklarını ayırıp bızırını yalatıyordu. Birden saçlarımı çekip kafamı amına bastırıp, titremeye başladı. Yengem boşalıyordu. Ağzım yüzüm am suyu olmuştu, ağzıma akanları yaladım içtim. Yengem halen amını ağzıma bastırıyordu, ben de götünü avuçlayıp, parmağımla göt deliğini okşuyordum. Parmağımı götüne sokunca, “Ooohhhhh, hayat bu işte!” dedi. Parmağımı götünden çıkarmadan aşağı kaydı ve dudağımdan öpmeye başladı. Öpüşürken, eliyle elimi tutuyor, parmağımı götünden çıkarmamı istemiyordu...
Biraz öpüştükten sonra yengem parmağımı götünden çıkartıp, aşağıya yere indi, önümde diz çöktü, yarağıma öpücükler kondurup, “Bundan sonra benim de bunda hakkım var, bana da sokacaksın bunu, değil mi Kamilim?” diyordu. “Tabii ki yenge, seni öyle sikeceğim ki, yarağa doyacaksın!” dedim. “Doyur koçum beni! Doyur yengeni! Doyur orospunu!” deyip, yarağımı ağzına almaya çalışıyordu. Fakat yarağım ağzına sığmıyordu. Yengemi kolundan tutup yukarı kaldırdım, dudağından uzun uzun öptüm ve “Gel kucağıma!” dedim. Yengem uysal bir şekilde kalkıp bacaklarını ayırdı, bacaklarımı bacaklarının arasına aldı, ben de biraz ileri kaydım. Yarağım elindeydi, eline sığmıyordu, yarağımın kafası kıp kırmızı olmuştu. Yarağımı amına sürtmeye başladı, amını fırçalıyor, sonra da göt deliğine sürtüyor, tekrar amına sürtüyordu. Yarağımın Kafasını amına soktu, o şekilde götünü kıvıra kıvıra, yavaş yavaş amına sokuyordu. Yarıya kadar girmişti ki durdu, “Çok kalın, daha yarısı girdi!” diyerek öne eğildi, dudaklarımı öpüp tekrar doğruldu, götünü kıvırıyordu...
Yengemin kalçalarından tuttum, kendimi yukarı kaldırıp, onu da aşağı bastırınca, yarağımın tamamı girdi. Acıyla, “Aaahhh yaktın içimi!” diye sızlandı. Ben kalçalarını sağa sola oynatınca, yavaş yavaş alışıyordu. Yengemin amı okadar dardı ki, am değil sanki sikilmemiş göt deliği gibi sıkıyordu yarağımı. Alttan amına hafif hafif ileri geri yaparken, memelerini emiyor, götünün yanaklarını okşuyordum. Yengem, “Çok kalın yarağın var, sanki kızlığımı yeni bozdun!” dedi. Ben de, “Yeni bozdum diye farz et!” dedim. O da, “Boz Kamilim, boz birtanem, geçir amcığıma, sik yengeni!” diyor, “Aaahhh oooffff!” diye inleyerek oturup kalkıyordu. Ben de alttan hızlı hızlı pompalıyordum...
Yengem, “Yoruldum!” deyince, üstümden kaldırıp, kanepeye ellerini koyup domalttım, arkasına geçtim. Tam amına sokacaktım ki, elini arkaya uzatıp yarağımı eline aldı, bacaklarının arasına soktu, “Biraz böyle sik!” dedi. Başta niye öyle istedi diye şaşırmıştım, ama sonra anladım ki, ben ileri geri yaparken yarağımın amının dudakları arasında gidip gelmesinden ve bızırına fırça atmasından çok zevk alıyordu. Yengemi biraz öyle ‘Bacak arası’ siktikten sonra, kendisi eliyle amına yarağımı götürdü, amının deliğine yarağımın kafasını soktu ve “Hadi!” dedi. Ben de yavaş yavaş, ileri geri yaparak, santim santim daha da derinliklere sokuyordum. Hızlanmıştım, olabildiğince hızlı pompalyordum. Göt yanaklarını iki elimle iyice ayırdım, amının dahada derinlerine girmeye çalışıyordum...
Yengem, “Daha hızlı, daha hızlı sik, sert sik, koy amıma!” diye inliyordu. Daha da hızlandım ve yengem titreye titreye ve böğürerek boşaldı. Ben de gelmek üzereydim, iyice yorulmuştum, son bir köklemeyle yengemin amına döllerimi attırmaya başladım. İkimiz de bitmiştik. Yengem domalmış halde kalırken, ben de üzerine abandım, sikim amında biraz öyle bekledik...
Sonra kalktık ve toparlandık. Saat te gece 3 olmuştu. Yengem, “Ben artık gideyim!” dedi. “Nasıl gideceksin bu halde?” dedim. “Birşey olmaz, aralardan giderim!” dedi. “Eve kadar ben de geleyim!” dedim. “Olur, ama abin seni görmesin!” dedi. “Tamam!” dedim. Bahçelerimizin sınır duvarına yaklaşınca, “Canım beni artık sık sık sikersin, değil mi Kamilim?” dedi. “Sikmek isterim yenge de, nasıl olacak bu iş?” dedim. Yengem de, “Abinle barış, gerisini bana bırak!” diyerek dudağıma yapıştı. Öpüşürken yengemin götünü avuçladım, “Ozaman birdahakine burayı da sikeceğim!” dedim. “Götten mi sikeceksin?” dedi. “Evet, götünü sikeceğim!” dedim. “Bakarız çaresine!” dedi. Bizim bahçeden çıktık, sessizce onların bahçesinden içeri girdik (onların da evi müstakil ve bahçeli). Eve yaklaşınca dudağından öptüm, “Dur gören olur!” dedi. Götünü tekrar avuçlayarak, kulağına, “Burayı ne zaman sikeceğim?” dedim. Yengem de, “En kısa zamanda, sen yeter ki abinle barış!” dedi. Pencere açıktı, ordan içeri girdi.
İkinci sikişmemizde yengemi götten de sikeceğim için sabırsızlanıyorum!
34 notes · View notes
olgunbuul · 10 hours
Text
Küs Yengemle Barıştık 1
Selam ben Kamil, 31 yaşında ve 1.80 boyundayım. Evliyim ve karımla normal seks hayatımız var, mutlu ve huzurlu yaşantımızı elimizden geldiğince devam ettiriyoruz. Benim abim benden 5 yaş büyük (36 yaşında). Abimin karısı (yengem) ise 31 yaşında, 1.60 boylarında, balık etli, esmer, alımlı bir kadındır. Abim sürekli alkol alır ve yengemi döver, olmadık hakaretlerde bulunur. Bize göre abimle yengem hiç mutlu değillerdi. Bu olaylara bazen ben de tanık olduğum için, birkaç kere aralarını yapmak istedim diye, abimle küsmüştük. Karımla da yengem hiç geçinmezler, genelde küs olurlar. Ve ben mecburen karımın tarafını tutmak zorunda kaldığım için, yengemle ben de 6 aydır konuşmuyordum. Yani kısaca, birbirimize gelip gitmiyorduk.
Benim ev müstakil, büyük bir bahçesi var ve ağaçlık. Bahçede ayriyeten de kiler gibi kullandığımız geniş bir odadan ibaret müştemilat var. Oraya genelde evde kullanmadığımız eşyaları, kanepe, halıları v.s koyarız. Geçen hafta Pazartesi gecesiydi, karım yatmış uyumuş, ben ise uyuyamamış, yaz olduğu için de pencereyi açıp, pencere önünde sigara keyfi yapıyordum. Evin ışıkları da sönüktü. Saat gece yarısını geçmişti ki, bahçede bir hışırtı duydum. Tüm dikkatimi oraya vermiştim ve etrafı gözetliyordum, fakat kimseyi de göremiyordum. Acaba mahallenin yaramaz çocukları meyve ağacına mı dalıyorlardı? Gelip isteseler gönülden verirdim, bahçeye girip ağaçları kırmalarına gönlüm razı olmuyor. Ama çocuk işte, böylesi daha zevkli oluyor herhalde diye içimden geçirdim. Uykum iyice kaçmıştı...
Çocukları döveceğimden değil de, emniyetim olsun diye elime bir odun alıp, sessizce bahçeye çıktım. Üzerimde eşofman, askılı atlet ve terlik vardı. Etrafa bakındım, kimse yoktu. Geri geldim, biraz kapının önünde dikilip etrafa bakınıyordum. Bahçe duvarının orada, güllerin arasından bir hışırtı geldi, o tarafa yöneldim. Çalıların arasında bir hareketlenme vardı. Biraz daha yaklaşınca üzerinde beyaz giysi olan birisi vardı. Kendimi güvenceye alarak, “Kim var orada?” diye seslendim. Cevap gelmeyince tekrar seslendim. Birisi sessizce, “Benim!” dedi. Tanıyamadım, “Kimsin? Çık oradan!” deyince de, yine sessizce, “Ben Fatmayım!” dedi. Ben de, “Hangi Fatma?” dedim. “Yengen!” dedi. Ben şok olmuştum, yengemin ne işi vardı bu saatte, hem benim bahçemde, hem de küs idik, konuşmuyorduk birbirimizle...
Yanına yaklaştım, “Yenge? Ne yapıyorsun burada?” dedim. “Sus da yanıma çök!” dedi. Yanına çöktüm, “Yenge ne arıyorsun bizim bahçede?” diye kızınca, “Abinden saklanıyorum!” deyip ağlamaya başladı. Dayanamadım, “Yaa kalk eve girelim, böyle olmaz!” dedim. “Yok, kesinlikle gelmem, yarın karın başıma kakar, bak yine kul oldu bana falan der!” diye hayıflandı. “Peki ne olacak, burada bahçede mi kalacaksın?” dedim. “Bilmiyorum...” dedi. “Sen hele bir anlat bakayım, ne oldu?” dedim. Yengem de, “O şerefsiz abin eve sarhoş geldi, bana yapmadığını bırakmadı, canımı zor kurtardım, dışarı kendimi zor attım, aklıma ilk gelen yer burası oldu, buraya sığındım. Gece yarısı sokaklarda bu halimle nasıl gezebilirdim, iti var kopuğu var!” diye anlatıyor, için için de ağlıyordu. “Yenge ama burada olmaz ki, hadi kalk içeri gidelim!” diye ısrar ettim, fakat yengem gelmemekte kararlıydı...
“Yenge ozaman seni evine götüreyim!” dedim. “Yok olmaz, abin çok sarhoş, seni de görünce iyice delirir! Yatsın uyusun, birazdan giderim!” dedi. “Ozaman kalk şu bahçedeki odaya gidelim, orda bekleyelim, sen de biraz sakinleş!” dedim. Yengem de, “Ama ışığı yakma, karanlıkta biraz oturup giderim!” dedi. “Olur, sen burada bekle, ben anahtarı getireyim!” dedim. Yengem olduğu yerde beklerken, ben sessizce eve gidip anahtarı aldım, karımı da kontrol ettim, mışıl mışıl uyuyordu. Tekrar yengemin yanına gidip, “Hadi kalk, gel!” diye sessizce çağırdım. Yengem kalkarken sendeledi, düşmesin diye hemen kolundan tuttum. Ayağa kalkınca üzerinde basma çiçekli gecelik vardı. Yengemin elini tutup, bir elimle de omuzundan tuttum, “Hadi gel!” dedim. Yengem de, “Ne olursun sessiz olalım, karının bu durumumu görmesini istemiyorum!” dedi. “Tamam, hadi!” dedim...
O vaziyette müştemilata gittik. Kapıyı açtım, odaya girdik. Lambayı açmadım, zaten ay ışığının loşluğu içeriyi tam aydınlatmasa da yetiyordu. Hemen kanepenin üzerini boşaltıp, “Otur şuraya!” dedim. Yengem oturdu, “Ya Kamil, su var mı, içim yandı?” dedi. “Getireyim!” deyip sürahiyi alıp bahçedeki çeşmeden doldurup getirdim. Fakat bardak bulamadım, “Sürahiden iç!” dedim. Yengem de sürahiden içerken suyun bir kısmı üzerine döküldü. Göğsü ıslanmış, geceliği memelerine yapışmıştı. O anda farkettim ki, yengem südyen takmamıştı. Biraz dikkat edince sudan ıslanıp sertleşen meme uçlarının siyahlığı belli oluyordu. Ben heyecanlanıp, içimde birşeyler kıpırdamaya başladı. Gözümü yengemin memelerinden kaçıramıyordum ve baktıkça da yarağım hareketlenmeye başlamıştı. Kendi kendime, (Yaa ne oluyorum?) dedim, evde karım var, gitsem uykuda olsa bile uyandırır, ateşli sikişirdim, ama o anda gidip karımı sikmek hiçte istemiyordum...
Düşüncelerimi dağıtmak için, “Şimdi anlat bakayım yenge, tam olarak ne oldu?” dedim. Yengem anlatmaya başladı, “Ben yatıyordum, abin sarhoş geldi, bana suçsuz yere bir sürü hakaret, küfürler etti, Sen orospusun! Herkesle sikişiyorsun! diyerek tekme tokat dövmeye başladı. Ben de bir fırsat bulup kaçtım evden!” dedi. Ben de, “Ulan şu abimin yaptığına bak ya! Olur mu öyle hakaret!” deyince, yengem, “Gidip onla bunla sikişsem, orospuluk yapsam, ozaman laf söylemez pezevenk abin!” dedi. “Yenge ayıp oluyor, biraz usluplu konuş!” dedim. “Ama Kamil yemin ederim ki daha abinden başkasının eli elime değmedi! Hani gerçekten bir kocalık yapsa, gam yemem, kocamdır döver de, sever de, deyip sineme çekerim! Ama sadece dayak atmasını biliyor şerefsiz, öbür işe geldi mi tık yok! Bir gün olsun bana kadınlığımı yaşatmadı!” dedi...
Yengemin konuşmalarından ben şok olmuştum. Ne diyeceğimi bilemediğim için, “Karı koca arasında olabilir böyle şeyler...” diyebildim sadece. Yengem de, “Ama sen abin gibi değilsin, karın çok şanslı!” dedi. “Tabii öyle değilim yenge, hiç olur mu öyle şey, insan karısına öyle hakaret küfür eder mi?” deyince, yengem kafasını omuzuma yaslayıp ağlamaya başladı. “Tamam, sus ağlama, çaresine bakarız...” dedim. Yengem ağlamayı kesti, tekrar suyu istedi. Sürahiyi verdim. İçerken suyu yine üzerine döktü, “Ooof ya, bak ne yaptım, sinirden elim ayağım titriyor!” deyip ayağa kalktı, geceliğine dökülen suyu çırparken eğildi. Alttan siyah külotu belli oluyordu. Geceliğin suyunu sıkarken öyle domaldı ki, götünün yanakları geceliğini yırtarcasına zorluyordu. Kendi kendime, “Olur mu lan, şu kadına yapılır mı bunlar!” diye hayıflanırken, yengem dönüp, “Ne oldu?” dedi. Ben de, “Yok birşey, abime kızıyorum!” dedim...
Yengemin o domalmış vaziyette görünce benim yarak iyiden iyiye kalkıp, eşofmanımın önünü zorluyordu, ama içerisi loş olduğu için yengem fark edemez diyerek kendimi teselli ediyordum. Yengem geceliğnin eteğini sıktıktan sonra, kanepeye oturmayıp, “Belim ağrıdı...” diyerek, odanın bir ucundan öbür ucuna yürüyor, kendi kendine konuşuyordu. Ben de yengem yürürken götüne bakıyor, nasıl kıvırdığına dikkat ediyordum. Yarağım öyle bir oldu ki, artık sabrım kalmamış, ya burada yengemi sikeceğim, yada çıkıp gitsin de, ben de gidip karımı uyandırıp sikeyim diye içimden geçiriyordum. Neyse ki şeytana uymadım ve daha fazla azmamak için, “Yenge öyle dolaşma, gel otur şuraya!” dedim. En azından kıvırta kıvırta yürümez, ben de daha fazla tahrik olmam diye düşündüm. Fakat yengem, “Oturunca belim ağrıyor!” dedi ve odanın içinde volta atmaya devam etti...
Az sonra önümde durdu, “Kamil ya, belimi kütletsen belki iyi gelir!” dedi ve ellerini kafasının üstünde kenetleyip sırtını bana döndü. Ben de ayağa kalkıp, yengemin arkasından yaklaşıp, dirseklerinden iki elimle kavrayıp, yengemi yukarı kaldırıp silkelemeye başladım. Yarağım yengemin götünün arasına girince, dizlerimin bağı sanki çözüldü. Yengemin götünün sıcaklığı yarağımı daha feci etkilemişti. Yengemi aşağı indirince yarağım yengemin götünün arasından çıktı, ama busefer de yengemin geceliğinin arkası yarağımın da baskısıyla götünün arasına girmişti ve daha feci azmıştım. Yengem ıhılayarak, “Offf be!” deyince sordum, “Nasıl, iyi geldi mi yenge?” dedim. “Evet, belimin kütürtüsünü duymadın mı?” dedi döndü ve “Ama şeyy...” dedi. Ben de, “Evet, ama ne?” dedim.
Yengem önüme bakıyordu, yanıma yaklaşıp yarağımı işaret ederek, “Bu ne lan?” dedi. Ben de artık çekinmeden, “Ne olacak, yarak!” dedim. Yengem sertçe, “Benim için mi böyle kalktı bu?” dedi. Ben ne yapacağımı şaşırdım, işin açıkçası bağırıp çağırmaya başlarsa çıkacak rezaleti düşündüm. Ama bağırmadı, gayet sakince, “Bak ya şunun haline!” dedi. “Ne olmuş halime yaa?” dedim. “Lan neredeyse yengen falan demeyip yatırıp sikeceksin beni burda!” dedi. “Yaaa yenge...” dedim. “Sikersin, sikersin!” diye tekrarladı. “Sus yaa yenge!” dedim. “Susmasam ne yaparsın lan?” dedi. Ben de, “Töbe töbe, başıma belayı satın aldım!” diye hayıflandım. Yengem, “Ne belasıymış, söyle bakayım!” dedi. “Yok birşey yenge, erkek değilmiyim, ne yapayım, kalktı işte!” dedim. Yengem, “Lan keserim o sikini!” diye tehdit savurdu. Harbiden belayı satın almıştım, olaya bak yaa, tamam desem de kadın habire üzerime geliyordu. Çıldırmak işten bile değildi...
Sonunda dayanamadım, “Yeter artık yenge yaa, valla sikecem şimdi!” diye ağzımdan kaçmış oldu. Yengem de yanıma iyice sokuldu, yarağım tam yengemin göbeğine baskı yapıyordu. Yengem atletimden tutarak, “Sik de göreyim!” dedi. Artık iş iyice çığrından çıkmıştı, “Yeter laan!” dedim ve ayağa kalktım. Yengem elini yarağıma atarak, yarağımı öyle bir tuttu ki, koparacak sandım. “Bu ne lan? Kazık gibi olmuş! Bunu mu sokacaksın bana?” dedi. Ben de, “Evet onu sana köküne kadar sokacağım!” dedim. Yengem, “Hadi soksana!” deyip dudaklarıma yapıştı. Artık ok yaydan çıkmıştı, karşılıklı olarak birbirimizin dudaklarını emiyorduk. Ellerimiz de boş durmuyor, yengem eşofmanımın üstünden yarağımı eline almış, sıvazlıyor, sıkıp sıkıp bırakıyordu, ben de yengemin kalçalarını okşuyor, avuçluyor, sıkıyordum...
Yengem, “Abinin dediğini sen gerçek yap, sik beni bari de, bundan sonra abinin bana Orospu demesi zoruma gitmesin!” dedi. Ben de, “Sen yeter ki iste yenge, ben seni sikerim!” deyince, “Sik koçum! Orsospun yap beni!” diye inliyordu. Eşofmanımın içine elini soktu ve yarağımı dışarı çıkardı, “Oooo ne kadar da kalın yarağın varmış, karın nekadar şanslı, bununla karını hergün sikiyormusun?” diye inliyordu. Ben de, “Evet her gün sikiyorum karımı, bundan sonra sen de karımsın, orospumsun, bu yarak senin de artık, istedigin zaman senle de sikişiriz!” dedim ve geceliğini kafasından çıkarıp kenara attım. Yengem de eşofmanımı donumla birlikte aşağı indirdi, beni kanepeye doğru iteledi, ayağımdan çıkardı onlar. Sonra önümde durup, kendi külotunu çıkarıp kanepenin üzerine koydu ve bacak arama yaklaştı iyice...
Yengemin göbeğini öpüp, yalayıp emiyor, memelerini okşuyordum. Kanepeden inip, yengemin önünde çöktüm ve amına yumuldum. Yengemin amı hafif kıllıydı, sanırım 1-2 hafta önce traş etmiş olmalıydı. Amına dilimi değdirince, yengem, “Ooohhh, aahhh!” diye inlemeye başladı. Sonra benim kanepeye uzanmamı istedi. Ben uzandım, yengem de yüzüme oturdu, amını ağzıma öyle bastırıp emdiriyor, parmaklarıyla amının dudaklarını ayırıp bızırını yalatıyordu. Birden saçlarımı çekip kafamı amına bastırıp, titremeye başladı. Yengem boşalıyordu. Ağzım yüzüm am suyu olmuştu, ağzıma akanları yaladım içtim. Yengem halen amını ağzıma bastırıyordu, ben de götünü avuçlayıp, parmağımla göt deliğini okşuyordum. Parmağımı götüne sokunca, “Ooohhhhh, hayat bu işte!” dedi. Parmağımı götünden çıkarmadan aşağı kaydı ve dudağımdan öpmeye başladı. Öpüşürken, eliyle elimi tutuyor, parmağımı götünden çıkarmamı istemiyordu...
Biraz öpüştükten sonra yengem parmağımı götünden çıkartıp, aşağıya yere indi, önümde diz çöktü, yarağıma öpücükler kondurup, “Bundan sonra benim de bunda hakkım var, bana da sokacaksın bunu, değil mi Kamilim?” diyordu. “Tabii ki yenge, seni öyle sikeceğim ki, yarağa doyacaksın!” dedim. “Doyur koçum beni! Doyur yengeni! Doyur orospunu!” deyip, yarağımı ağzına almaya çalışıyordu. Fakat yarağım ağzına sığmıyordu. Yengemi kolundan tutup yukarı kaldırdım, dudağından uzun uzun öptüm ve “Gel kucağıma!” dedim. Yengem uysal bir şekilde kalkıp bacaklarını ayırdı, bacaklarımı bacaklarının arasına aldı, ben de biraz ileri kaydım. Yarağım elindeydi, eline sığmıyordu, yarağımın kafası kıp kırmızı olmuştu. Yarağımı amına sürtmeye başladı, amını fırçalıyor, sonra da göt deliğine sürtüyor, tekrar amına sürtüyordu. Yarağımın Kafasını amına soktu, o şekilde götünü kıvıra kıvıra, yavaş yavaş amına sokuyordu. Yarıya kadar girmişti ki durdu, “Çok kalın, daha yarısı girdi!” diyerek öne eğildi, dudaklarımı öpüp tekrar doğruldu, götünü kıvırıyordu...
Yengemin kalçalarından tuttum, kendimi yukarı kaldırıp, onu da aşağı bastırınca, yarağımın tamamı girdi. Acıyla, “Aaahhh yaktın içimi!” diye sızlandı. Ben kalçalarını sağa sola oynatınca, yavaş yavaş alışıyordu. Yengemin amı okadar dardı ki, am değil sanki sikilmemiş göt deliği gibi sıkıyordu yarağımı. Alttan amına hafif hafif ileri geri yaparken, memelerini emiyor, götünün yanaklarını okşuyordum. Yengem, “Çok kalın yarağın var, sanki kızlığımı yeni bozdun!” dedi. Ben de, “Yeni bozdum diye farz et!” dedim. O da, “Boz Kamilim, boz birtanem, geçir amcığıma, sik yengeni!” diyor, “Aaahhh oooffff!” diye inleyerek oturup kalkıyordu. Ben de alttan hızlı hızlı pompalıyordum...
Yengem, “Yoruldum!” deyince, üstümden kaldırıp, kanepeye ellerini koyup domalttım, arkasına geçtim. Tam amına sokacaktım ki, elini arkaya uzatıp yarağımı eline aldı, bacaklarının arasına soktu, “Biraz böyle sik!” dedi. Başta niye öyle istedi diye şaşırmıştım, ama sonra anladım ki, ben ileri geri yaparken yarağımın amının dudakları arasında gidip gelmesinden ve bızırına fırça atmasından çok zevk alıyordu. Yengemi biraz öyle ‘Bacak arası’ siktikten sonra, kendisi eliyle amına yarağımı götürdü, amının deliğine yarağımın kafasını soktu ve “Hadi!” dedi. Ben de yavaş yavaş, ileri geri yaparak, santim santim daha da derinliklere sokuyordum. Hızlanmıştım, olabildiğince hızlı pompalyordum. Göt yanaklarını iki elimle iyice ayırdım, amının dahada derinlerine girmeye çalışıyordum...
Yengem, “Daha hızlı, daha hızlı sik, sert sik, koy amıma!” diye inliyordu. Daha da hızlandım ve yengem titreye titreye ve böğürerek boşaldı. Ben de gelmek üzereydim, iyice yorulmuştum, son bir köklemeyle yengemin amına döllerimi attırmaya başladım. İkimiz de bitmiştik. Yengem domalmış halde kalırken, ben de üzerine abandım, sikim amında biraz öyle bekledik...
Sonra kalktık ve toparlandık. Saat te gece 3 olmuştu. Yengem, “Ben artık gideyim!” dedi. “Nasıl gideceksin bu halde?” dedim. “Birşey olmaz, aralardan giderim!” dedi. “Eve kadar ben de geleyim!” dedim. “Olur, ama abin seni görmesin!” dedi. “Tamam!” dedim. Bahçelerimizin sınır duvarına yaklaşınca, “Canım beni artık sık sık sikersin, değil mi Kamilim?” dedi. “Sikmek isterim yenge de, nasıl olacak bu iş?” dedim. Yengem de, “Abinle barış, gerisini bana bırak!” diyerek dudağıma yapıştı. Öpüşürken yengemin götünü avuçladım, “Ozaman birdahakine burayı da sikeceğim!” dedim. “Götten mi sikeceksin?” dedi. “Evet, götünü sikeceğim!” dedim. “Bakarız çaresine!” dedi. Bizim bahçeden çıktık, sessizce onların bahçesinden içeri girdik (onların da evi müstakil ve bahçeli). Eve yaklaşınca dudağından öptüm, “Dur gören olur!” dedi. Götünü tekrar avuçlayarak, kulağına, “Burayı ne zaman sikeceğim?” dedim. Yengem de, “En kısa zamanda, sen yeter ki abinle barış!” dedi. Pencere açıktı, ordan içeri girdi.
İkinci sikişmemizde yengemi götten de sikeceğim için sabırsızlanıyorum!
34 notes · View notes
olgunbuul · 16 hours
Text
Bunu Kendim İstedim! (4)
Taylan'a giderken takside sabırsızlıktan ve heyecandan neredeyse ölecektim. Çok güzel olmuştum ve çok sexy görünüyordum. Uzun zamandır birinden o kadar çok hoşlanmamıştım. Resmen aşık oldum diyebilirim. Onu düşünmediğim tek bir an bile yoktu. Onunla sevgili olduktan sonra işi bırakırım düşünceleriyle konumdaki eve vardım. Heyecanla zile bastım. Taylan kapıyı açtı. Her zamanki gibi çooook yakışıklı görünüyordu. Ama üzerinde eşofman ve tişört vardı. Özensizliği beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. "Naber bebeğim?" dedi ve belimden kendine çekerek dudaklarımdan öptü. O an kendimden geçmeme yetti.
Ama Taylan, "Benim oyuna dönmem lazım, sen montunu çıkar içeri gel!" dedi. Ben daha (Ne oyunu?) diyemeden gitti. İçeri girdiğimde yanında üç arkadaşı daha vardı, gerçekten de Poker oynuyorlardı. O an müthiş kırıldım. Ben Taylan'la baş başa romantik bir akşam geçireceğimizi sanıyordum oysa. Onlar ise oyunun heyecanına kaptırmış birbirlerine küfredip gülüşüyorlardı.
Taylan bir sandalye çekip, "Otur!" deyince yanına oturdum. Bir süre sonra nihayet kafasını oyundan kaldırarak bana gülümsedi ve eteğimi sıyırıp bacaklarıma baktı. Hayal kırıklığım devam ederken, herhalde beni yanlış anlamıştır diye düşünüp oyunu izlemeye başladım. Daha birkaç dakika bile olmamıştı ki Taylan eşofmanından sikini çıkarıp ensemden tutup başımı sikine götürdü. Düşünecek fırsatım bile olmadan siki ağzımdaydı. Siki henüz sert değildi, yalıyordum ama şoku atlatamamıştım. Diğer arkadaşları hemen fark etti bizi, "Ooooo!" demelerinden anladım. Birisi, "İşini bitir bize de gönder madem!" dedi. Taylan da, "Acele etme yavşak, gece uzun!" dedi.
Demek benimle hiç romantik düşünmemişti. Sikişmek için mi buraya geldiğimi sanıyordu ki? Sinirden ağlamak üzereydim, ama ağzımda bir sik vardı ve gittikçe büyüyordu. Neye uğradığımı şaşırdığım için bir garip yalıyordum. Taylan kafamdan bastırıp nasıl yalamam konusunda bana yön verdi. Onun istediği gibi yaptım. Garip bir şekilde bir süre sonra bu durum beni azdırmaya bile başlamıştı. Dört erkek Poker oynarken aralarındaki en yakışıklı ve sexy olanına oral seks yapıyordum. Diğerleri de oyun oynarken arada masanın altına eğilip bana bakıyorlardı. Ben de tüm sakso hünerlerimi sergiliyordum...
Sounda oyun bitti ve Taylan kaybedenlerden oldu. Kaybettiğine üzülmüştüm, onu teselli etmek için, "Kumarda kaybeden aşkta kazanırmış!" dedim. Bana, "Sürtük, sen böyle güzel sakso çekerken nasıl odaklanabilirim?" deyip beni kendine çekti. Arkadaşlarının önünde elbisemin askılarını omuzlarımdan sıyırıp belime düşürdü. Sütyenimi de çıkardı. Göğüslerimi yalıyor ve bir yandan da sikini sıvazlıyordu. Arkadaşlarının, "Oooo, memeler de harikaymış!" , "Nerden buldun böyle düzgün karıyı lan?" , "Helal olsun!" gibi şeyler söylemeleri beni iyice azdırdı ve tam bir orospu gibi davranmaya başladım. Taylan beni kaldırdı ve elbisemi tamamen çıkardı. Popoma şaplak atıp, "Hadi içeri!" dedi. Sadece tanga külotumla gösterdiği yöne gittim. Götüme şaplak ata ata peşimden geliyordu.
Yatak odasına vardığımızda ona biraz trip atmak istedim. "Ben yalnız olacağımızı düşünmüştüm Taylan. Senden çok hoşlanıyorum!" dedim. Taylan şaşırmış görünüyordu. Taylan suskun kalınca, ona, "Seni ilk gördüğümden beri aklımdan çıkmıyorsun Taylan. Buraya gelirken de çok heyecanlıydım. Sen benden hoşlanmıyor musun?" dedim. Taylan ise gülerek, "Banu, çok üzgünüm. Mustafa seni herkese satarken senin böyle bir şey düşüneceğini beklemiyordum. Hem o patronun olacak yaşlı adamla nasıl sikişiyorsun onu da anlamış değilim!" dedi. Ben tabii şok! "Neee, Mustafa bey beni satıyor mu?" dedim.
Soruma cevap vermeden, "Bak Banu, sen afet gibi kadınsın. Memelerin, amın, götün şahane. Sen de benim aklımdan çıkmıyorsun. Götten de vermen, şahane sakso çekmen... Her şeyin çok güzel, manken gibisin. Ama benim için bu kadar. Aramızda duygusal bir şey olamaz. Yanlış anladıysan üzgünüm. İstersen gidebilirsin!" dedi. Gözlerim dolu dolu onu çok sevdiğimi ve gitmek istemediğimi söyledim. Taylan da, "Tamam bebeğim o zaman, nerede kalmıştık?" dedi ve sikini ağzıma verip yalatmaya devam etti. Gitmeliydim belki de, ama Taylan'dan çok etkileniyordum...
Çenem yorgunluktan kilitlenene kadar yalattı. Halen aklım Mustafa beyin beni satmasındaydı. Nasıl yapardı bunu? En sonunda Taylan beni yatağa yatırarak, göğüslerimi göbeğimi, amımı yalamaya başladı. Zevkten deliriyordum. Sonra domaltıp biraz daha amımı ve götümü yaladı. Hem götümü hem amımı yaladığı için nereye gireceğini merak ediyordum. Bir süre sonra götüme girdi. Öyle bir sert girdi ki acayip canım acıdı. Bağırıyordum, ama eliyle ağzımı kapatıyordu. Baktı böyle olmayacak çıktı, götüme kayganlaştırıcı sürüp tekrar girdi. Bu sefer daha iyiydi...
Götümden farklı poziyonlarda yarım saat sikmiştir. Sonra beni sırt üstü yatırıp amıma girdi. İşte o an deliriyordum. Yatağın her köşesinde de amımdan sikti. Bir süre sonra hırlayarak sikini amımdan çıkarıp ağzıma boşaldı. Yutmamı istediğini anlamıştım ve ona bakarak yuttum. Sexy görünüyordum biliyordum, ama nedense midem bulanmıştı. Kusacak gibiydim. Banyonun yerini sorup koştum, ama oraya varınca kusma hissi kaybolmuştu. Kendime gelmek için duşa girdim. Az sonra bana bakmaya Taylan geldi banyoya.
Kendisi de duşa girip beni şampuanlayıp yıkadı. Çok güzel bir adamdı gerçekten, ona bakmaya kıyamıyordum. Bana, "Arkadaşlarım seni çok beğenmiş ve onlar da seninle sikişmek istiyor!" dedi kurulanıp duştan çıkarken. "Ama Taylan ben senden hoşlanıyorum!" dediğimde, "Tamam, benim için yap. Ama hoşuna gitmezse bırakabilirsin!" dedi. Kabul ettim. Onu mutlu etmek istiyordum, o beni her ne kadar sevmese de. Yatak odasına gidip bekledim. Aslında garip bir şekilde heyecanlanmıştım.
Önce daha çirkin, iri yarı olan arkadaşı geldi. Hemen sikini çıkardı. Gözlerine bakıp ağzıma aldım. Madem yapıyordum, tam yapmalıydım. Adam, "Çok güzelsin!" deyip memelerimi delice sıkıyordu. Belli ki sert sikecekti. Zaten siki de kocamandı. Biraz saksodan sonra bacaklarımı açıp amıma yerleştirdi. Çok sert sikiyordu. Çok geçmeden beni çevirip domaltıp götüme girdi. Adam o kadar iri yarıydı ki, yanında çocuk gibi kalıyordum. Beni rahatlıkla evirip çeviriyordu, bu da sikişmemizi çok tahrik edici yapıyordu. Biraz götümü, biraz amımı sikiyordu. Ben inleye inleye orgazm olurken o da bağıra bağıra boşaldı. Amımdan çıkıp arkadaşlarının yanına gittiğinde yatağa yığıldım, ama sırada daha iki kişi daha vardı...
Duşa gittim, her yerimi yıkadım ve yatağa geri döndüm. Az sonra öbür arkadaşı geldi ve hemen soyundu. Kısa bir siki vardı. Ağzıma aldım. Sakso çekerken kafamı tutup ağzımı sikmeye başladı. Kafamı resmen oyuncak gibi kullanıyordu, iyi ki siki küçüktü. Bu halde bile kaç kere kusma noktasına geldim. Biraz sakso çektirip, "Demek götten de siktiriyorsun orospu!" dedi ve bacaklarımı omzuna alarak küçük sikini götüme soktu. Artık deliğim alıştığı için hemen girmişti, ama halen çok keyif veriyordu. Götümden sikilirken gerçekten zevk alıyordum. Hiç pozisyon bile değiştirmeden on dakika kadar sikti ve götüme boşaldı.
Daha götümdeyken diğer arkadaşı geldi yanımıza ve "Nereye boşaldın lan?" diyerek soyundu. Beni siken de, "Götüne!" deyip götümden çıkıp çekilince, arkadaşı hemen amıma girip sikmeye başladı. Sanki acelesi varmış gibi sikiyordu. Ben birşey anlamadan da birkaç dakikada amıma boşalıp kalktı üstümden, gitti.
Ben de son kez yıkanıp çıplak bir halde yanlarına gittim. Hepsi de çıplak görüp sikmişti beni, elbise giymemin bir anlamı yoktu. Bunlar yeni bir parti Pokere başlamışlardı. Ben içerde sikişirken Taylan pizza getirtmiş. Onlara pizza, bira, çerez servisi yaptım. Servis yaparken çıplaktım, götümü sıkıyorlar, memelerimi okşuyorlardı. Bir ara iri yarı olan tekrar sakso çektirdi bana ve ağzıma boşaldı. Taylan benimle sevgili olmak istemese de hoştu burada olmak...
Poker partisi sonunda bitti. Taylan, "Bu gecelik yeter beyler, herkes evine!" deyince kalktılar. Ben giyinirken çantama para koydular. Para vermeleri kendimi tümden orospu gibi hissetmeme sebep oluyordu. Gitmek için herkes hazır olunca, benim mahallede oturan arkadaşı arabasıyla beni evime bıraktı. Kendimi yatağa attığımda yorgunluktan ölüyordum, ama yine de güzel bir gece geçirmiştim :)
21 notes · View notes
olgunbuul · 1 day
Text
Ayşe Teyzem
Teyzem balık etli 33 yaşında afettir ve ben ona tam 5 yıldır bitiyorum.
5 gün önce annemler artık yaz geldiği için tatile gittiler, babamda onları tatile bırakıp oradan işlerini halledip gelicekti. Bi akşam teyzem aradı ve gelsene ne yapıyorsun dedi, bende ev boş sen gel dedim gülüşmeler fln ikimizde kendi evlerimizde kaldık.
Ertesi gün oldu teyzeme telefon ettim ettim araba lazım değilse alıcam dedim o da gel al dedi. Kapıyı çaldım teyzem o güzel fiziğiyle kısacık şortu ve üzerindeki atlet parçasıyla karşımdaydı sütyeni donu fln hepsi gözlerimin önündeydi, bana içeri girmemi söyledi bende hevesle içeri girdim bana yemek hazırladı
o sırada temizlik yapıyordu ve eğilip kalkıyordu ama hiç birşey yapamıyordum, burada daha fazla kalırsam bu kadının üzerine saldırırım dedim ve ben çıkıyorum dedim çıktım. Akşam üstü arabayı getirdim, evde eniştem vardı onu pek sevmediğimden dışarı çıktım.
Dün öğlende evde üzerimde sadece boxer vardı ve salon da tv deki karılara bakarak malı avuçlamış uzanıyordum o sırada aniden kapı açıldı birden şaşaırdım bir baktım karşımda teyzem var nasıl girdiğini sordum ama cevap vermiyordu gözü sikimin üzerindeydi sanki ilk kez görüyordu.
Birdaha sordum ve annem gitmeden önce teyzeme anahtar bırakmış bende arabanın ruhsatını vermeyi unutmuşuım o sebepten gelmiş.
Üzerinde herzamanki diz altı eteği vardı ama bu etekte çok hoş bir yırmaçı vardı üzerindede hoş bir tshirt.. Eteğini hafif bir şekilde yukarı sıvayıp bacak bacak üstüne attı baldırlarını çok rahat görebiliyordum artık canıma tak etmişti birşeyler soruyordu ama cevap vermiyordum sadece bacaklarına bakıyordum sonra ayağa kalktı ve koltuğumun kenarına oturdu benim sikim kalkmış boxer ın kenarından çıkmak üzereydi.
teyzemde sus pus yanımda oturuyordu o malı oradan görmemesi imkansızdı. Daha sonra elimi sırtında kalçasına indirdim ve teyzemde hibirşey yokmuş gibi elini sikimin üzerinde gezdirmeye başladı. Ayağa kalktı ve kucağıma oturdu üzerindeki tshirt ı çıkarttı ardından sütyenini çıkarttı.
Teyzemi hemen alta aldım ve bir elimle eteğini yavaş yavaş sıyırıp amına doğru elimi götürüyor, diğer elimlede belini kavrayıp göğülerini yalıyordum. Teyzem gözlerini yummuş kendini bana bırakmıştı boğazından öpmeye başladım başladım sonra yavaş yavaş aşağıya doğru süzülerek göbeğinden yaladım ardından dından eteğini eteğini çıkarttım ve o güzel dolgun amın yalamaya başladım teyzem tir tir titremeye başmıştı bacakları kasılıyordu sanki
ilk kez boşalırmışcasına suyu ağzıma geldi iğrendim artık dayanamayacaktım sakso çekmesine fırsat vermeden direk bacaklarının arasına girip 5-6 dakika boyunca durmadan siktim teyzem kendinden geçmişti zevkten dört köşe olmuştu.
Sonra benim pil bitti ve vere uzandım teyzem malın tadını alınca daha dururmu yerde hemen yanıma geldi ve o beni yalamaya başladı çok tecrübeliydi beni oracıkta bitirdi ve sakso çekmeye başladı ve üzerime çıktı o işini çok çok iyi biliyordu beni oracıkta resmen öldürdü.
Ardından odama gidelim dedim biraz yan yana yattık ve hadi tekrar dedi bana ona mastürbasyon yapmak çok hoşuma gitmişti kadın dilimin ucunda eriyip bitiyordu aniden ayağa kalktı ve domaldı hadi gel dedi o domalınca arkadan malı çok güzel görünüyordu götündenmi siksem dedim ama amı çok daha cazip geldi :) ve içeri daldım teyzemin o sikilirken olan anı hiç aklımdan çıkmıyor sessiz ol yandakiler duyacak diyordum
ama teyzem kendinden geçmişti birazda daha sikmeye başlayınca inlemeye başladı bu çok hoşuma gitti iyice yüklendim ve aniden kendini çekti. Sona bitkin bir şekilde yatağına sırt üztü uzandı tekrar amından yalamaya öpmeye başdım, resmen gül gibi kokuyordu teyzem iyice gerilmeye başlamıştı tekrar teyzeme giridm ve artık çığlık atmak üzereydi
ama susuyordu sadece inim inim inliyordu artık beni geri doğru itmeye başlamıştı ama ben geri çımadım iyice pompaladım teyzem gögüslerinin sallanışı sanırım hiç aklımdan çıkmayacak kadın artık sesini yükseltmeeye başlayınca bıraktım ve yanına yattım.
DAha sonra ourduk ve sevişmekten muhabbet açıldı, Eniştemin sikinin küçücük ve incecik oldunu söyledi, eniştem teyzemin çok istemesini rağmen hiç amından yalamamış sadece haftada bir sikip bırakıyormuş o da en fazla 3 4 dakika dedi.
Artık gitmeliyim evde yemek yapmam lazım gerek dedi ve saat 2 gibi gitti benim halim dermanım kalmamıştı artık evde yatağımda o güzel naları düşünerek yatıyordum uyuya kalmışım ve saat 5 gibi kapı çaldı kapıcı diye açmadım.
Daha sonra anahtar sesleri geldi ve teyzem içeri girdi üzerinden tshirt ü çıkarttı, eşortmanınıda çıkarttı ve üzerimde iç çamaşılarıyla gezinmeye başladı ben hiç birşey yapmıyordum kendimi onun tecrübeli ellerine bırakmıştım.
Sakso çekmeye başladı boşalmak üzerydi teyzemi ittim, oda yanıma sırt üstü yattı sütyenini çıkarttım ve gögüslerini yalamaya başladım ama o gögüslerini yalamamı istemiyordu kafamı aşağıya doğru itti ve göbek geliğiyle am arsında olan zevk noktasını yalamay başadım külodunun arasından amına parmağımı soktum ama yapma dedi ve bende yalama başladım
hiç durmadan 10 dakika yaladım teyzem kendinden geçti külodunu çıkarttım ve teyzemin elini sikime getirdim biraz oynattım ve direk bacaklarının arsına girdim en uzun süreli sikişmemizi yaptık teyzemde bana lışmıştı artık ben yorulunca o üste geçiyordu ve resmen beni o sikiyordu yine pilim bitti ve yalama faslına geri döndük.
Duşa girelim dedim ama yarım saate kadar enişten gelicek dedi bunu duyunca direck boğazından öpmeye başladım ve ilk defa dudaklarından öptüm saki ducaklarımı kopartacağını sandım dilini çok yi kullanaıyordu onun yanıda amatör kalıyodum.
Boğazından yavaşça yalamaya başladım gögüslerini uzun bir süre yaladım ve tam aşağı inerken tekrar yukarı boğazını yalama başlıyodum teyzem herhalde sinir oldu :) kafamı tekrar bacaklarının arasına doğru ittirdi ve uzun bir süre yaladım.
Kendiliğindne bir süre sonra ayağa kalktı sikimi biraz elledi tekrar kaldırdı ve domaldı yatakta o güzel amına tekrar kaydım ama eniştem gelicekti bu günün son bulmasını istemiyordum üst üste iki kez daha aynı şekilde seviştik. Bu sabah tekrar teyzem geldi artık ondan korkmaya başlamıştım ne yapacağımı şaşırdım.
Eniştemi nasıl atlattın dedim uyuyor dedi saate bir baktım daha sabahın 7 si kalktım yüzümü yıkadım ve duş almak için duşa girdim ve teyzem de yanıma geldi beraber duş aldık ama çok ses çıkar dıye onu duşta sikemedim odama geçtik ve onu yalayıp yutmaya başladım amı artık pancar gibi kırazmıştı o anda hemen domaltıp içine girdim kadın inliyordu. 3 saat boyunca seviştik ve onu evine gönderdim. Az önce tekrar aradı enişteninin işi var akşam üztü geliyorum dedi
28 notes · View notes
olgunbuul · 1 day
Text
Sınava annemle hazırlandım (ALINTI)
Uzun hikaye olduğu için bir kaç bölüme ayırarak paylaşıyorum.
1. Bölüm
Merhaba ben emre. 18 yaşındayım. Evin tek çocuğuyum. Bu sene öss’yi kazanarak istediğim bölüme girebildim. Gerçekten bunu başarmak çok zordu. Ama annemin yardımı olmasa bunu kesinlikle başaramazdım. kızlarla aram hiç iyi değildir. Bu güne kadar da gerçek anlamda kız arkadaşım olmadı. çok fazla ders çalışan sınıfta inek olarak adlandırılan biriyim.
Artık rahatladığım için sınavdan önceki son bir ayda başımdan geçenleri burada paylaşmak istedim. öss’ye girmeme bir ay kalmış, ben yoğun bir şekilde ders çalışıyordum. Daha doğrusu çalışmaya çalışıyordum. Kursu bırakmıştım. Bu son ayımı evde çalışarak geçiriyordum. Bu sınava üç senedir hazırlanıyordum. üç senenin stresi son bir ayda kendini göstermişti.
Ne yapacağımı düşünüyor,aklımdan kazanamazsam ne yaparım diye geçirip karamsar duygular içinde boğuluyordum. Bir yandan konsantre olup test çözmeye çalışıyor bir yandan da annemin baskılarına dayanmaya çalışıyordum. Annem çok üstüme geliyor, bana çok baskı yapıyordu. Annem 38 yaşında, orta boylu, sarışın, çok güzel bir kadındır. Yaşına göre vücudu çok düzgündür ve çok bakımlıdır. Fakat yüzünün güzelliği karakterine yansımamıştır. çok hırslı, hayatındaki herşeyin mükemmel olmasını isteyen, bunun için herşeyi yapabilecek kişilikte birisidir. Işi gücü başkalarının ne yaptığını takip etmek, kendi sahip olduğu şeyleri en iyi göstermektir. Arkadaşlarını davet edip dedikodu yapar, diğer kadınların çocuklarını aşağılayarak konuşur. Bu öss yüzünden de beni hayatının odak noktası haline sokmuş, beni yarış atı gibi görerek bunu bir saplantı haline getirmişti.
Beni üç sene boyunca kurstan okula, okuldan kursa koşturmuş, bu yüzden ergenliğimi de çok kötü geçirmiştim. Ben annemin tam tersi karakterde biriyimdir. Annem ev hanımı olduğu için sürekli evdedir. Fakat bu bir ay boyunca beni takip etmek için evden hiç ayrılmaz olmuştu. Ben üç sene boyunca düzenli çalışmanın verdiği güvenle kendimi hazır hissediyordum. Sadece kafamı dinç tutmak için deneme testleri çözüyordum. Odamdan çıkıp ara verdiğim bir anda mutfağa gittim. Annem akşam yemeği için bir şeyler hazırlıyordu. Su içtim ve salona gidip televizyonu açtım. Biraz kafamı dağıtmak için televizyona bakmak istedim.
Annem biraz sonra mutfaktan çıkarak salona geldi. Sesini yükselterek “oğlum ne yapıyorsun gidip çalışsana beni deli mi edeceksin” dedi. Ben de “anne tamam ben programlıyorum kendimi merak etme” dedim. Annem ise “bak bir kazanama ben sana sorarım o zaman” dedi. Halbuki benim yüksek bir puanla üst düzey bir üniversiteye girmek için güvenim ve bilgim tamdı. Fakat annem için bu da yeterli değildi. Mutlaka o dedikodu yaptığı kadınların çocuklarından daha yüksek not almalıydım. Odama gidip tekrar çalışmaya başladım. Bilgisayarımı açarak oradaki testlere bakmaya başladım. Ama çalışmaya kafamı veremiyordum. Biraz rahatlamaya karar verdim. Bilgisayarımdaki pornoları açıp 31 çekmeye başladım.
Böylece dersime daha huzurlu çalışacaktım. Ama bir anda annemin sesini duydum. Hemen toparlandım. Annem odamın kapısını açarak “oğlum çalışıyor musun yoksa dalga mı geçiyorsun” dedi. Ben de “anne çalışıyorum beni yalnız bırakır mısın” dedim. “olmaz gel salona gözümün önünde çalış” dedi. Kolumdan tutarak “haydi kalk” dedi. Ben “ya anne bıraksana istemiyorum” falan dedim. O da “annene karşı mı geliyosun” diyerek zorla salona götürdü. Ben salonda sinirli bir şekilde kitaba bakıyordum. Annem de bir yandan dergilerine bakıyor, bir yandan da beni kontrol ediyordu. O gün boşalamamanın verdiği stresle birlikte içinde bulunduğum durum dayanılmaz bir hal almaya başlamıştı. Akşam yemeğinde babam çalışmalarımın nasıl gittiğini sordu. Ben de “ben çalışıyorum ama annem beni çok bunaltıyor” dedim. Annem de “aa oğlum bu çok önemli bir sınav ben seni düşündüğüm için yapıyorum” dedi.
Babam da anneme “çocuğu aşırı strese sokma bak bunun sonunda sınavı iyi geçmez ya da bir hastalık çıkarsa ben sana o zaman sorarım” dedi. Annem de “ben ne yaptığımı biliyorum merak etme” dedi. Gece odamda yemekte konuşulanları düşünmeye başladım. Annemin beni rahat bırakmaya niyeti yoktu. Biraz dışarı bile çıkmama izin vermiyordu. Bu stresimden kurtulamazsam rahat çalışamayacaktım. Ya bildiklerim aklıma gelmez de sınavda çuvallarsam ben ne yaparım diye düşündüm. Annem sayesinde gönlümce 31 çekip rahatlayamıyordum bile. Annemin senelerdir yaptıkları aklıma geldikçe sinirim daha da arttı. Sinirden ve stresten ağlamaya başladım.
Bu yaptıklarının hesabını sormalı, anneme unutamayacağı bir ders vermeliydim. O anda aklıma öyle bir plan geldi ki annemi bu yaptıklarına pişman edecektim. Annem yatmadan önce beni kontrol etmek için odama geldi. “oğlum çalışıyor musun” diye sordu. Ben de içimden istersen uykumda da çalışayım diye düşündüm. Annem gözlerimdeki yaşları görünce “oğlum sen ağladın mı” dedi. Ben de “evet anne çok kötüyüm” dedim. “senin yüzünden hayatım mahvoldu” dedim. Annem şaşırdı. “oğlum ne oldu ne yaptım” dedi. “daha ne yapıcan sağlığımı bozdun şimdi mutlu musun” dedim. “oğlum ne oldu söyle lütfen” dedi. Iyice endişeye kapılmıştı.
Anlatmaya başladım. “zaten kızlarla aram kötü, hiç biri bana bakmıyo, sayende daha seksi yaşamadan cinsel hayatım da bitti” dedim. “kaç gündür kendimi tatmin edemiyorum biliyomusun” dedim. Annem afallayarak “nasıl yani” dedi. “anlasana anne penisim sertleşmiyor, iktidarsız yaptın beni” dedim. Annem suratında korku ifadesi oluşmuştu. “oğlum şurada bir ay kaldı. Biraz dayan çözülür” dedi. “ne yapayım anne sürekli seks aklıma geliyor fakat ben boşalamadığım için rahatlayamıyorum. Bu durum ders çalışmamı da engelliyor” dedim. “sınavdan sonra da akıl hastanesine giderim kurtulursun benden” dedim. Annem “aa oğlum o ne biçim laf öyle sakın böyle şeyler düşünme” dedi. “yarın sokakta bir fahişe bulayım o zaman belki düzelirim” dedim. “oğlum öyle şeyler yapma sakın virüs kaparsın sonra hastanelerde dolaşırız” dedi “o zaman bir şeyler yap ya da yaptıklarını babama anlatayım o bir şeyler bulur belki” dedim. Bunu özellikle söyledim tabii. çünkü babam için oğlunun erkekliğinin bitmesi dünyanın en kötü şeyiydi herhalde.
Annem o anda yemekte konuştuklarımızı hatırlamış olmalı ki birden “oğlum sakın babana bir şey anlatma beni mahveder” dedi. “ben sana yardım ederim yeter ki babana bir şey söyleme” dedi. “o zaman benim istediğim şeyleri yaparsan bu aramızda kalır ben de rahatça çalışmama devam edebilirim” dedim. Annem endişeyle “aman çalışmanı bırakma ben ne istersen yaparım” dedi. Annem ne istediğimi sordu. “bana mastürbasyon yap belki düzelirim” dedim. Annem mecbur kabul edecekti. Bir süre donuk bir ifadeyle suratıma baktıktan sonra “merak etme kazanman için her şeyi yaparım” dedi. “o zaman bir an önce başla” dedim. Annem ayağa kalkarak odamın kapısını kapattı. Babam bu saatlerde televizyonun karşısında uyurdu.
Annem yanıma geldi. Anneme yatağa oturmasını söyledim. Ben de ayaktaydım. Anneme yaklaşarak eşofmanımı ve kilodumu indirdim. Annem biraz utanmıştı. Yavaşça elini uzattı ve dokundu. Ben de ilk kez anneme penisimi gösterdiğim için utanç ve heyecan duyguları içindeydim. Bu yüzden penisim kalkmamıştı. Annem biraz sıvazladı. penisim kalkmadığı için endişelenmişti tabii. Biraz sonra penisim uyunmaya başladı. Yavaş yavaş annemin avucunu doldurmaya başladı. Ben “galiba oluyor anne” dedim. Annem de “hadi oğlum devam et” dedi. Bir süre sonra penisim dimdik olmuştu. Annem kalkmış sikimi aşağı yukarı sıvazlamaya başladı. “hadi oğlum biraz gayret edersen başaracaksın” dedi. Nefesim sıklaşmaya başladı ve zevk duyguları bütün bedenimi sarmaya başladı. “anne devam et çok iyi” dedim. Annem “hadi oğlum yapabilirsin” dedi. Birkaç saniye sonra sikimin başı şişti, penisim zonklamaya başladı. penisim annemin yüzüne doğru hizalanmış vaziyetteydi ama annem işine konsantre olduğu için bunu daha düşünmüyordu. Zaten bunu düşünmek için geç kalmıştı.
Ben inleyerek bir anda patladım. Annemin suratına doğru boşalmaya başladım. Iki kez yüzüne geldikten sonra ay diyerek penisimi bıraktı. Ben penisimi sıvazlayarak boşalmaya devam ettim. Annemin çenesine ve boynuna doğru boşaldım. Annem beni iterek ayağa kalktı. “ay ne yaptın oğlum her yerimi batırdın” dedi. Anne harikasın deyip sarıldım. “tamam oğlum tamam” diyerek hemen banyoya koştu. Ben çok mutluydum. Planım işe yaramıştı. Annem biraz sonra temizlenmiş şekilde geldi. “oğlum rahat mısın” dedi. “evet anne rahatladım bi kadın eli değmesi gerekiyormuş” dedim. Annem “sakın bu olaydan babana bahsetme” dedi. “peki anne ama ben düzelene kadar bunu yapmalısın” dedim. “tamam oğlum bakarız iyi geceler” deyip gitti. Ben yatağıma girdim ama annemin cezası bitmemişti. Daha bu başlangıçtı. Anneme her istediğimi yaptıracaktım.
Ertesi gün babam işe gittikten sonra kalktım kahvaltımı yaptım. Annem “hadi derse” dedi. Odama gidip üç saat çalıştım. Daha sonra banyoya gidip bir duş aldım. Genelde duş alıp temizlendiğimde cinsellikZevce.com da kaç tane arzu varsa hemen tıkla ve gör.’, CAPTION, ‘Hemen Ara-Bul’);” onmouseout=”return nd();”> arzularım uyanıyor ve boşalma ihtiyacı hissediyorum. Havluma sarınıp odama gittim. Annem çamaşırları toplamış ve odama gelmişti. Annem giysileri dolaba yerleştirirken ben çaktırmadan bilgisayarıma bağlı küçük kamerayı ayarladım ve kayda başladım. “anne ben hazırım bana mastürbasyon yapar mısın” dedim. Annem şaşırmış “ama oğlum işim var” dedi. Ben de “anne rahat çalışmam için kafamı seksten arındırmam lazım” dedim. Annem çalışmamı istediği için kabul etmek zorunda kaldı. Ben hemen penisimi ortaya çıkarıp annemi yatağa oturttum. Annem yine eline aldı benim aleti. Sikim büyüdükten sonra anneme iyice yaklaştım. Annem sıvazlarken ben annemin kafasını iki elimle tutup sikimi ağzına değdirdim. Annem irkilerek “oğlum ne yapıyosun” dedi. Ben de “anne hayatımda hiç cinsellik yaşamadım. Bana oral seks yapar mısın” dedim.
Annem şaşırarak “delirdin mi oğlum sen neler söylüyorsun” dedi. Ben de “evet delirdim anne” dedim. “herkes dışarıda sevişirken ben burada test çözüyorum” dedim. “ama oğlum ben nasıl yaparım bunu” dedi. “iyi o zaman” dedim ve kıyafetlerimi hazırlamaya başladım. “ben de dışarı gidip fahişelerle tatmin ederim kendimi” dedim. Annem “dur oğlum hiç bir yere gidemezsin senin çalışman lazım” dedi. “bunu beni hasta etmeden önce düşünecektin” dedim. “senin yüzünden kendi kendime ereksiyon olamıyorum erkekliğimi kaybettim, babama söylersem, neler olacağını düşünebiliyor musun” dedim. Annem “oğlum beni affet ne olur babana bahsetme” dedi. “seni affetmem için benim rahat ders çalışmamı sağlamalısın” dedim. Annem “tamam oğlum sen yeter ki çalış ne istersen yaparım” dedi. Anneme doğru yaklaşarak omuzlarından tuttum. “o zaman dizinin üstüne çök ve hatanı düzelt” dedim. Annem şaşkınlık ve korku içinde “peki oğlum” dedi. önümde diz çökerek oturdu ve beklemeye başladı. Anneme “niye bekliyorsun haydi başla” dedim. Sikimi eline alarak mastürbasyona başladı. penisim yavaş yavaş büyüdü. Bu arada kameram da kayda devam ediyordu. Annem penisimi hızlıca sıvazlamaya başladı. Herhalde ağzına almadan beni boşaltmaya çalışıyordu.
Ben hemen annemin kafasını tutarak sikime doğru yaklaştırdım ve penisimin başını dudaklarına dayadım. “hadi anne aç ağzını” dedim. Annem önce açmak istemedi. Ben penisimin başıyla dudaklarını açmaya başladım. Annem istemeyerek de olsa ağzını araladı. Hemen o aralıktan sikimi dudaklarından içeriye kaydırdım. Annemin ağzının içindeydim ve dilini hissediyordum. Sikimi ağzının içinde ileri geri hareket ettirmeye başladım. Annem elini bacaklarıma koymuş, artık işi oluruna bırakmıştı. Ben anlatılamayacak bir zevk yaşıyordum. Annem oğlunun siki ağzında gözleriyle bana bakarak inliyordu. 5 dakika sonra müthiş bir kasılmayla annemin ağzını döllerimle doldurmaya başladım. Annemin kafasını geri çekmesine izin vermiyordum. Ben defalarca boşalırken annem gözlerini kapatmış döllerimi yutmaya çalışıyordu. Annem daha fazla yutamadı ve spermlerim ağzının kenarlarından taşarak elbisesine damlamaya başladı. Ben sikim iyice yumuşayana kadar ağzından çıkmayıp ağzındaki döllerin hepsini yutturdum. En sonunda ağzından çıktım ve yanağına bir öpücük kondurdum. “çok iyisin anne” dedim. Annem ne diyeceğini bilemez bir halde bana baktı, ayağa kalktı, elleriyle ağzının kenarlarındaki spermleri silerek banyoya doğru gitti. Ben rahatlamış olarak giyindim ve çalışmaya başladım. Biraz sonra annem odama geldi ve “oğlum yaptığımız şey biraz yanlış değil mi” dedi. “yok anne yanlış falan değil, eğer yüksek puan almamı istiyorsan senin de katkın olmalı” dedim. “sen de bunu başarmam için uğraşacaksın yoksa bu stresten kalkamam” dedim.
Sonra üç senelik çalışmam boşa gider diye ekledim. Annem o kadar mahçup bir durumdaydı ki ağzını açıp bir şey söyleyemiyor, karşı çıkmak istiyor fakat çıkamıyordu. “peki oğlum sen çalış” diyerek gitti. Ben bilgisayarımda çektiğim görüntüleri izledim. Herşey açık ve net olarak kaydedilmişti. öss ye kadar annemin cezasını devam ettirmeye kararlıydım. Anneme olan öfkem kolay geçecek gibi değildi. Madem o beni kendi hırsları için kullanıyor, ben de onu kullanacaktım. Ertesi sabah babam gitmiş, annem banyoda duş alıyordu. Mutfağa gidip kahvaltımı yaptım. Koridorda yürürken annemi havlusunu vücuduna sarmış banyodan çıkarken gördüm. Annem odasına girerken ben de arkasından girdim. Annem “emre napıyosun burda üstümü giyinicem dışarı çık” dedi. “beni rahatlat da gidip çalışmalarıma bakayım” dedim. Annem “sonra yapsam olmaz mı” dedi. Ben de “hayır şimdi istiyorum” dedim. Annem mecbur yatağa oturdu ve “tamam gel” dedi.
Ben anneme yaklaşarak şortumu ve kilodumu indirdim. Annemin kafasından tutarak aletimi ağzına verdim. Annemi ağzından becerirken anne bana göğüslerini göstersene dedim. Annem penisimi ağzından çıkararak “olmaz gösteremem oğlum” dedi. Ben de “ama anne ben şimdiye kadar hiç kadın vücudu görmedim. Bir kere görsem ne olur ki” dedim. “göstermezsen burdan gitmeyeceğim” dedim. Annem utana sıkıla “tamam ama sadece bir kere” dedi. Annem de yavaş yavaş işin kötüye gittiğinin farkına varmaya başlamıştı. Annem havlusunu açtı ve işte o muhteşem göğüsler karşımdaydı. Bir an içimden ne yapıyorum ben dedim fakat annemin güzelliği insana herşeyi yaptırabilirdi. Bir anda göğüslerini tutarak sikimi memelerinin arasına soktum ve mastürbasyona başladım. Annem ilk başta irkildi fakat ben “dur anne göğüslerinin arasında boşalmak istiyorum” dedim.
Parmaklarımla göğüs uçlarına dokunuyor, göğüslerini yoğurarak arasında gidip geliyordum. Hareketlerim sertleştikçe annem de hafif iniltiler başladı. Annemin üstüne doğru yüklenerek yatağa uzanmasını söyledim. Annem “oğlum dur” falan dediyse de yatağa sırt üstü uzandı. Ben de yatağa çıkıp annemin göğüsünün üstüne oturarak memelerinin arasında gidip gelmeye devam ettim. Bir süre sonra bende kasılmalar başladı ve inleyerek annemin göğüsleri arasında patladım. Defalarca annemin boynuna doğru boşaldım. Boşalmam bittikten sonra anne çok sağol artık rahatça çalışabilirim dedim. Yataktan inerek odama gittim. Bütün gün çalıştım. Tabii annem bu kadar iyi çalıştığıma seviniyordu. Akşam da başka birşey olmadı. Ben artık daha fazlasını istiyordum. Ve gece annemi sikmenin planlarını yaparak uyudum.
Ertesi sabah kalktığımda babam her zamanki gibi işe gitmiş annem kahvaltıyı hazırlıyordu. Annemin üstünde ince, kısa bir gecelik vardı. sabah ereksiyonum devam ediyordu. Annemin arkasına yaklaşarak kazık gibi olmuş sikimi götüne dayadım ve kalçasını okşayarak “günaydın anne bugün çok güzelsin” dedim. Annem bir anda bana dönerek “emre sen napıyosun kendine gel” dedi. “oğlum ben senin karın değil annenim bana böyle hareketler yapamazsın” dedi. Ben de “o zaman ağzına al da indir şunu” dedim. Annem sesini yükselterek “bana bak emre sen beni iyice orospu yerine koymaya başladın her şeyin bir sınırı var bu ne biçim konuşma böyle” dedi. “zaten o şeyinin hali ne öyle popomu delecek gibi, senin sorunun falan kalmadı herhalde, artık benden yardım falan isteme” dedi. Ben de “iyi valla önce ağzına al beni kudurt sonra da kaç değil mi” dedim. “ben artık başka şeyler yapmak istiyorum” dedim. Annem “oğlum ne demek istiyorsun yani bana sahip olmayı mı bekliyorsun” dedi. “evet anne seninle doyasıya cinsellik yaşamak istiyorum” dedim. “oğlum sen manyak mısın benden nasıl böyle bir şey beklersin” dedi. Planım işliyor, annemden hırsımı çıkarıyor, sözlerimle onu yerin dibine batırıyordum. O anda elimi annemin kısa geceliğinin altına sokarak kilodunun üstünden amını okşadım ve “anne dayanamayacağım seni istiyorum izin ver bana” dedim.
O anda annem suratıma tokadı yapıştırdı. çabuk odana defol dersine çalışmaya başla dedi. Hiç bir şey söylemeden odama gittim. En sonunda tokadı yemiştim. Odama giderek kapımı kilitledim. üç saat falan sonra annem kapımı çalarak “oğlum açar mısın lütfen yiyecek bir şeyler getirdim” dedi. Ben acıkmıştım. Kapıyı açtım. Annem içeri girerek elindeki tepsiyi masama koydu. “oğlum üzgünüm sana çok sert davrandım ama bana nasıl böyle bir şey teklif edersin” dedi. “anne hayatımda hiç cinsellik yaşamadım hiç olmazsa bunu sen öğret bana” dedim. “oğlum bunlar yanlış şeyler ben böyle bir şeyi kabul edersem sonra babanın yüzüne nasıl bakarım” dedi. Ben de bunun üstüne bilgisayarımdaki daha önce kaydettiğim görüntüleri açarak “asıl babam bunu görürse babamın yüzüne nasıl bakıcan” dedim.
Annem şaşkınlık içinde bana oral seks yaptığı görüntüleri izlemeye başladı. Videoyu sessiz kaydettiğim için konuşmalar da duyulmuyordu. Annemin korkudan yüzünün rengi attı ve “oğlum sen ne yaptın beni herkese rezil mi ediceksin sakın babana bunu göstereyim deme” dedi. “anne senin baskıların yüzünden depresyona girdim mahvettin psikolojimi” dedim. Annemin gözleri doldu ve “oğlum ben böyle olmasını istemedim ne olur beni affet” dedi. Ben de “seni affetmemin tek yolu istediğim şeyleri yapman” dedim. Annem ne istediğimi sordu. “sınava kadar bana cinsel açıdan yardım edeceksin yoksa hayatım boyunca seni affetmem, zaten görüntüleri de internetteki alanımda saklıyorum istediğim zaman oradan çekerim” dedim. “oğlum sana istediğin zaman oral seks yaparım ama benden başka şey isteme ne olur” dedi. Ben de “olmaz anne ben kararımı verdim senin bu yaptıklarının cezasını seni becererek vericem” dedim. “işin çok kolay anne sadece penisimi içine alacaksın ve ben de seks düşünmeden rahatça testlerimi çözücem” dedim. “zaten senin istediğin de bu değilmiydi” dedim Annem artık gözyaşyalarını tutamayıp ağlamaya başlamıştı. “oğlum ne olur böyle konuşma bu söylediklerin gerçek olamaz” dedi.
O anda annemi kolundan tutarak yatağımın yanına götürdüm. Gerçek mi değil mi şimdi anlarsın dedim. Annemin üstünde uzun bir elbise vardı. Annemi yatağıma doğru domalttım. Eteğini kaldırdım ve kilodunu tutup sertçe dizlerine kadar indirdim. Annem “dur yapma ne olur” diyor fakat bana engel olamıyordu. Annemin elleri yatağın üstünde ben de ayaktaydım. Sikimi hemen ortaya çıkarıp amına dayadım ve girmeye başladım. Annem “ah” diye inledi. Bir kaç kez yavaşça girip çıktıktan sonra amı alışmıştı. Artık tempo tutturmuş sertçe girip çıkıyordum. Boşalmam yaklaşmıştı. Omuzlarından tutup sertçe sikmeye devam ettim. Annem bir yandan inlerken “oğlum sakın içime boşalma gebelik önleyici hap kullanmıyorum” dedi. Ben “tamam anne” diyerek boşalacağımı anladığım sırada içinden çıktım ve kalçaların üstüne doğru şiddetli şekilde boşaldım. Annemin ağlaması kesilmiş yatağa doğru kendini atmıştı.
Daha sonra yataktan kalkıp kilodunu çıkararak eline aldı ve eteğini düzeltti. Annemin kolundan tutarak “bir dahaki sefere içine boşalıcam haplarını alırsan iyi edersin” dedim. Annem korkuyla suratıma baktı. “anladın mı anne” dedim. Titrek bir sesle “tamam” diyerek odadan çıktı. Ben akşama kadar odamdan çıkmayıp çalıştım. Akşam yemeğinde annem, babamla normal konuşup hiç birşey belli etmemeye çalıştı. Annemin gerçekten babamdan çok çekindiğini anladım. Gece babam televizyon seyrederken annem odama geldi. Yanıma oturarak “oğlum düşündüm ve hatamı anladım. Gerçekten ben çok kötü bir anneyim. Ama ne olursun bana bunu yapma” dedi. Ben de “anne ben kararlıyım bir daha insanları kendi çıkarlarına göre kullanmaman için bu cezayı çekeceksin” dedim. “ayrıca ben de rahatlayamazsam sınavım kötü geçecek” dedim.
Annem de çaresizce “peki oğlum eğer bu seni mutlu edecekse beni affetmen için istediğin şeyi yapıcam” dedi. “yalnız sakın babana bunu farkettirme ne yaptığımı görürse hayatım zindan olur” dedi. Ben de “merak etme anne seni sikerken çok dikkatli olurum” dedim. Annem benim ağzımdan böyle kelimeler duyduğu için suratı kızarıyor utanıyordu. “oğlum bu şekilde konuşma ben yine de senin annenim” dedi. “tamam anne ama sen haplarını kullanmaya devam et” dedim. Annem “olur iyi geceler oğlum” deyip gitti. Ertesi gün pazar olduğu için babam evdeydi. Ben akşama kadar ders çalıştım. Yemeği erken yedik çünkü babam maç seyredecekti. Ben yemekten sonra 2 saat daha çalıştım. Gün boyunca annemi düşünmüştüm ve artık dayanamayacak duruma geldim. Annemi çok istiyordum. Banyo yapmaya karar verdim. Salona gidip babama baktım. Bir yandan maçı izliyor bir yandan uyukluyordu. Havlumu alıp banyonun kapısını açarak içeri girdim. Içeride annemi gördüm. Banyoda çamaşır makinesi çalışıyordu. Annem de çamaşır makinesini kontrol etmek için banyoya gelmişti. Bizim makine biraz bozuktu ve çok ses yapıyordu. Annemin üstünde askılı, kısa geceliği vardı. Makinenin arkasına doğru eğilmiş bakıyordu. “bu makinenin tamire ihtiyacı var” dedi. Geceliği yukarı doğru kalkmış, kilodunun amını örten kısmı gözüküyordu. Bu manzara beni delirtmişti. Bir plan yaptım.
Annemi sikmek için ertesi günü bekleyecek durumda değildim. Anneme “ben duş alıcam 10 dakika sonra gelip sırtımı sabunlar mısın” dedim. Annem bu masum teklifimi kabul ederek “olur gelirim oğlum” dedi. Banyonun kapısını kapatarak duşa girdim. Hızlı bir şekilde sabunlanıp yıkandım. Sıcak su stresimi almış beni daha da azdırmıştı. Duşun içinde kurulanırken annem banyonun kapısını açıp içeri girdi. Kapıyı kapatarak terliklerini çıkarıp kenara koydu ve duşa doğru yürüdü. Ben duşun kapısını açtım ve belimde havlum sarılı olarak dışarı çıktım. çamaşır makinesi kurutma kısmına geçmiş, hızlı devir çeviriyor, bayağı gürültü yapıyordu. “oğlum niye çıktın” dedi. “ben bitirdim işimi anne” dedim. Annem “iyi o zaman ben gideyim” dedi. Ben hemen atılarak “dur anne gitme çok fenayım. Seni sikmezsem rahat uyuyamayacağım” dedim. “oğlum sen delirdin mi baban içeride, duyar gelirse mahvoluruz” dedi. Ben “merak etme anne babam televizyonun karşısında uyuyor zaten makinenin gürültüsünden hiç birşey duymaz” dedim. Annem “olmaz oğlum yarın babanın gitmesini bekle” dedi. Ben “anne ne olur şimdi istiyorum” deyip kolundan tuttum. Annem “oğlum yalvarırım bırak baban evdeyken nasıl böyle bir şey yapmayı düşünürsün bi gelirse rezil oluruz” dedi. “anne hadi makine bitecek şimdi, acele edersek bir şey olmaz” dedim.
Annem yalvarırken ben geceliğinin askılarını indirmeye başladım. Annemi duvara dayayıp askılarını indirip göğüslerini açtım ve emmeye başladım. Annem “oğlum yapma lütfen dur” diyerek beni itmeye çalışırken ben geceliğin askılarını annemin kollarından çıkardım. Gecelik bir anda kendi kendine annemin vücudundan kurtularak aşağı düştü. Annemi belinden tutarak çektim ve makineye doğru yürüttüm. Annem ayaklarına kadar düşmüş geceliğinin üstünden atlayarak yürüdü. Gecelik duvarın kenarında kalmış, annemin üstünde şimdi sadece kilodu vardı. Annem debeleniyor “oğlum bırak ne olursun beni” diyordu. Annemin arkasını kendime çevirip kolundan ve belinden tutarak onu çamaşır makinesinin tam önüne getirdim. üzerimdeki havluyu bir çırpıda çıkarıp attım. Artık tamamen çıplaktım. Anneme arkadan iyice yapışarak kazık gibi olmuş sikimi kilodunun üstünden kalçalarına dayadım. Bir elimle göğüsünü yoğururken diğer elimi kilodunun ön tarafından içeri sokarak amına masaj yapmaya başladım. Annem hafifçe inlerken artık bu işten kaçış olmadığını anlamaya başlamış fakat hala kurtulmak için beni ikna etmeye çalışıyordu. Annem boynunu bana döndürerek “oğlum şu halimize bak baban beni becerdiğini görürse halimiz ne olur” dedi. Ben bu laftan sonra anneme doğru yüklenerek annemi omuzlarından tuttum ve çamaşır makinesinin üstüne doğru domalttım. Annemin üstüne yatarak saçlarını kenara çektim ve kulağına “anne asıl sen böyle yüksek sesle konuşmaya devam edersen babam gelir, o yüzden sessiz olman ikimiz için de iyi olur” dedim. Annemin yapacak bir şeyi kalmamış bana teslim olmuştu. çaresizlik içinde “tamam o zaman ne yapacaksan yap” dedi. Anneme pozisyonunu bozmamasını söyleyerek doğruldum ve kilodunu iki yanından çekerek ayak bileklerine kadar indirdim. Ayaklarını elimle tutup kaldırarak kilodunu tamamen çıkarıp kenara attım. çok bakımlı bir kadın olduğundan organı ve vücudu tamamen kılsız ve pürüzsüzdü. Onun gibi ben de vücudumu düzenli olarak traş ederim.
Annem çırılçıplak, ayakları yerde, belden yukarısı makinenin üzerinde, domalmış vaziyette beni bekliyordu. Arkadan amı kabak gibi ortaya çıkmış ve kalçaları gerçekten muhteşem görünüyordu. Annemin üzerine yatarak çıplak göğsümü annemin sırtına yapıştırdım. Kulağına eğilerek “anne hadi bacaklarını aç” dedim. Annem bacaklarını iki yana doğru açarken “oğlum yavaş ol bağırttırma sakın beni” dedi. Elimle sikimi amına hizalayıp yavaşça sokmaya başladım. Sikim tam olarak girdiğinde annem hafifçe inledi. Ben yavaş bir tempoyla girip çıkmaya başladım. Annem kolları makinenin üstünde bükülü vaziyette elleriyle sıkıca makineyi tutuyordu. Ellerimle annemin kollarını tutarak arkadan sertçe geçirmeye başladım. Ikimizde inlemeye başladık. Fakat makinenin sesi bizim sesimizi bastırıyor merdanesini büyük bir hızla çevirirken ikimizi de sallıyordu. Annem daha fazla kolunun üstünde duramadı ve makinenin üzerine yattı. Ben tempomu arttırdıkça annemi ileri doğru kaydıyordum. Annem benim sert vuruşlarımla iyice ileri gitmiş, boyu da uzun olmadığı için yere ayak uçlarıyla basabiliyordu. Ben yavaş yavaş doruk noktasına ulaşmaya başladım. Annem inlerken “yeter artık makine duracak şimdi” dedi. Ben “anne haplarını alıyosun değil mi içine boşalıcam” dedim. Annem “evet hadi çabuk ol” dedi. Ben geleceğimi anladım ve kendimi annemin üzerine bırakarak amını sıcak spermlerimle doldurmaya başladım. Inleyerek boşalırken annemin içinden hiç çıkmadan yavaş hareketlerle kalçalarını eziyordum. Boşalmam bir türlü bitmiyordu.
Menilerimin annemin amından dışarı taştığını hissettim. Annem “hadi çık artık bütün içimi doldurdun” dedi. “anne bu çok zevkli nolur dur iki saniye” dedim. Boşalmam bittikten sonra bir süre annemin üstünde yattım, sonra doğruldum. Geri çekilip içinden çıktım. Annemin kalçalarına baktığımda menilerim bacaklarından aşağı süzülüyor, amından yere damlıyordu. Annem de doğrularak ayağa kalktı ve hızla duşa girdi. Makine de artık durmuştu. Annem duşta temizlendikten sonra “oğlum böyle bir şey yapacağını düşünmüştüm, iyiki hapları düzenli almışım” dedi. “hadi burda durma git odana giyin” dedi. Ben de “tamam anne” diyerek havlumu alıp ayrıldım. Babama baktığımda hala televizyonun karşısında uyuyordu. Odama giderek yaptığım şeyi düşündüm. Annemi becerirken babamın ruhu bile duymamıştı. Bu heyecan çok hoşuma gitmişti. Bu geceyi hayatım boyunca unutmayacaktım. Ertesi günü düşünerek uyudum. sabah kalktığımda babam gitmişti. Annem mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. Kahvaltıda annem bir daha babam evdeyken kesinlikle böyle bir harekette bulunmamamı tembihledi. Gerçekten korkmuştu. Annemin böyle zor duruma düşmesi beni zevklendiriyordu. Annemden hıncımı çıkarıyordum. Ben de hemen annemle bir anlaşma yaparak bunun karşılığında evde benim istediğim gibi dolaşmasını istedim. Annem önce şaşırdı sonra kabul etmek zorunda kaldı. Annemin odasına giderek dolabına baktım. Dolabında çok kısa, ince, ipek bir gecelik ve yüksek topuklu çok şık bir terlik buldum. Annemi odasına çağırarak bulduğum şeyleri giymesini istedim. Annem “olur giyerim sen dersine çalış” diyerek ayrıldı. Ben de odama giderek birkaç saat test çözdüm. Moralim artmış, testleri neredeyse yanlışsız bitiriyordum. Bir ara verip anneme bakmaya karar verdim. Altıma sadece boxer kilodumu giyerek odamdan çıktım. Annem istediğim şeyleri giymiş mutfakta yemek yapıyordu. Poposunu ancak örten bu gecelik ve yüksek topuklu terliklerle çok seksi görünüyordu. çok düzgün olan bacakları da tamamen ortaya çıkmış annem resmen bir seks tanrıçası olmuştu. Annem benim geldiğimi fark ederek çalışmamın nasıl gittiğini sordu. Ben de “bundan daha iyi olamaz anne bu gidişle en iyi okullardan birine gireceğim heralde” dedim. Annem “aferin yüzümü kara çıkarma” dedi. Ama hala içinde bulunduğu duruma tam alışamamıştı. Bir anne için garip bir durumdu tabii. Annemin yanına yaklaşarak beline sarıldım ve “sen de mükemmel olmuşsun bundan sonra evde bu kıyafetle dolaşmanı istiyorum” dedim. Annem sebze doğruyordu. Ben sarılınca duraksayarak “oğlum bu yaptığımız ensest ilişkiye giriyor bunu biliyormusun” dedi. Ben de “büyütecek bir şey yok anne, insanlık da adem ve havva’dan oluşmuş. Iki insandan nasıl çoğalabiliriz, ensest ilişki insanlığa uzak ve yadırganacak bir şey değil” dedim. Annem biraz düşündü ve işine devam etti. Annemin bu görüntüsü aklımı başımdan almıştı. Sikimi kalçalarına dayayarak elimi de göğüslerine attım ve “anne çok güzel olmuşsun” dedim. Annem “oğlum yapma şimdi olmaz” dedi. Ben “anne ara verdim ben başka zamanım yok” dedim. Annem “yemek yapıyorum görmüyor musun” dedi. “anne ben senin işini hemen şuracıkta bitiririm dakika sürer 5 ” dedim.
Böyle konuşmam annemi utandırıyor beni azdırıyordu. Annem “oğlum böyle konuşma lütfen” dedi. Ben de “anne burda kuralları ben koyuyorum” dedim. Artık dominantlık bana geçiyordu. Anneme tezgaha domalmasını ve öyle durmasını söyledim. Annem işini durdurarak utana sıkıla mutfak tezgahına doğru eğildi. Ben annemin geceliğini yukarı kaldırarak kilodunu dizlerine kadar indirdim. Fakat hemen girmeden önce annemle bir oyun oynayayım dedim. Annem zaten bu durumdan utanıyordu, onu biraz daha utandıracaktım. Kilodumu indirip sikimi amının üzerinde süründürmeye başladım. Annem “oğlum hadi artık napıyosun” dedi. Ben “anne şimdi seni becericem ama benden bunu sen de istemelisin” dedim. Annem “aaa oğlum sen abarttın iyice” dedi. “bak şimdi vazgeçiyorum” dedi. Ben de “iyi o zaman ben de götünden girerim” dedim. Sikimi göt deliğine dayadım. Annem yüksek sesle “ay yapma nolur orası olmaz baban bile yapmadı ordan” dedi. “o zaman beni biraz heyecanlandır havaya sok” dedim. “bana seni becermemi söyle” dedim. Annem çaresizce “tamam istiyorum” dedi. Ben “ne istiyorsun söyle” dedim. Annem titrek bir sesle “beni becermeni istiyorum” dedi. “nerenden becereyim seni anne hadi söyle” dedim. Annem “yeter artık yapacaksan yap” dedi. Ben anneme doğru eğilerek “yanlış cevap anne” dedim ve sikimi götüne dayadım. Annem bağırarak “yapma dur tamam söylicem” dedi. Ben de “anne üç yanlış bir doğruyu götürüyor, doğru cevap için sadece iki hakkın kaldı” dedim. Annemin kulağına doğru eğilerek “şimdi soruyu tekrar soruyorum, arkanda duran kazık gibi olmuş erkekliğimi rahatlatmam için seni nasıl becermemi istiyorsun” dedim. Annem hiç beklemediğim bir cevap vererek “o penisini hemen kadınlığımın içine sokmanı ve anneni bir orospu gibi becermeni istiyorum oldu mu” dedi. Hafif kızgın bir tonla “beğendin mi” dedi. “anne süpersin” diyerek sikimi amına dayadım. “madem çok istiyorsun o zaman bacaklarını iyice aç da seni o tatlı amından rahatça becermem için bana yol ver” dedim. Annem bacaklarını iki yana açarken suratı iyice kızardı. Ben sikimi amına hizalayıp sokmaya başladım. Birden sertçe girdiğimde annemden bir haykırış koptu. Sert biçimde pompalamaya başladım. Annem durmadan inlemeye başladı. Anneme “hoşuna gidiyor mu” diyordum. Annem iniltiler içinde “evet çok iyi gidiyosun” diyordu. Hızlı biçimde gidip gelirken anneme sorular yağdırıyordum. Anneme “sen benim orospum musun anne” diyor annem de “evet devam et” diyordu. O anda soruların ne olduğunun önemi yoktu. “anne ben gelmek üzereyim” dedim. Annem “bütün sıvılarını içime boşalt hepsini içimde istiyorum” diye haykırdı. “geliyorum anne” diyerek içinde patladım. Amının derinliklerine doğru durmadan boşaldım. Spermlerim yine kadınlığına sığamayıp dışarı taşmaya başladı. Bir süre bu şekilde kalıp rahatladıktan sonra içinden çıkarak “anne inanılmazdın sen bir tanesin” dedim. Annem ayağa kalkarak “tamam oğlum iltifatlarını sonra yaparsın temizlenip işime döneyim” dedi ve banyoya doğru gitti. Ben mutlu mesut bir şekilde odama döndüm. Hayata sanki yeni başlamış gibi hissediyordum. Akşama kadar test çözdüm. Annem alışverişe gidip geldi. Yemekten sonra babam yine televizyonun karşısındayken annem odama geldi. Kapıyı kapatarak “oğlum bugün bana karşı yaptığın davranışlar hiç hoş değildi” dedi. Ben konuşamadım. Annem “ama ben anlıyorum seni, sana hep kötü davrandım sen de onun için bunları bana yapıyosun değil mi” dedi. Ben susuyordum. “ama ben seni ne olursa olsun seviyorum bunu aklından çıkarma tamam mı” dedi. Ama ben onu öyle kolay affedemezdim. Annem “neyse bunları yarın konuşuruz şimdi uykunu al” dedi.
Tam ayrılırken anneme “söylediklerini düşüneceğim ama yarın kalktığımda sana verdiğim kıyafetin üstünde olsun” dedim. Annem bana şöyle bir baktı ve “tamam oğlum” dedi. Annem gittikten sonra ben de annemin söylediklerini düşünerek uyudum. sabah kalktığımda mutfakta annemi gerçekten istediğim gibi giyinmiş şekilde buldum. Anneme “günaydın” diyerek yanına gittim. Annem “bak giydim nasıl beğendin mi” diye sordu. Annem arkası dönük şekilde domates doğruyordu. Arkasına yaklaşarak “beğendim ama şu altındaki artık fazla” dedim. Ellerimi geceliğin altından içeri sokarak kilodunu iki yanından tuttum ve ayaklarına kadar indirdim. Anneme ayağını kaldırmasını söyleyerek kilodunu çıkarıp aldım. Annem şaşırmıştı. Ben “anne bundan sonra iç çamaşırsız olarak sadece üstünde bu gecelikle dolaşacaksın, böylece seni istediğim yerde halledebilirim” dedim. Annem sıkıntılı biçimde “bak şimdi, oğlum sen beni iyice oyuncak yaptın, ben senin şişme bebeğin değilim tamam mı” dedi. Annem “bana bak sen kafanı artık sadece cinsellik ve seksle doldurmaya başladın galiba. Sen odanda gerçekten çalışıyor musun yoksa sürekli bana sahip olacağın zamanı düşleyip hayallere mi dalıyorsun” dedi. Ben “ama anne,kahvaltıdan önce içine girip bir rahatlamam lazım” dedim. Annem “olmaz, aması maması yok ver şu donumu, kahvaltını yap ve odana git ben de gelicem” dedi. Annem odasına gitti ben de kahvaltımı yapıp odama gittim. Bir süre sonra annem geldi. Annem üstünde uzun bir elbise ile odama girdi. Ben “anne yapacak mıyız şimdi” dedim. Annem “hayır, şu yeni aldığın testleri çıkar bakayım” dedi. “çalışıp çalışmadığını görücem,şimdi düşünüyorum da sen beni iyi kandırdın galiba, ben de bu çalışkan numaralarını yuttum” dedi. Ben daha hiç bakmadığım, yeni aldığım deneme sınavını çıkardım. Annem testlerin içinden cevaplar kısmını aldı. “oğlum şimdi üç saat içinde tam bir test yapacaksın ve sonra birlikte kontrol edeceğiz. çok az yanlışla bitirebilecekmisin bakacağım” dedi. “gerçekten çalışıyorsan zaten yaparsın ama çok kötü bir puan alırsan bana yaptığın şeylerin hesabını sorarım sana” dedi. Annem çalıştığıma inanmadığı için çok emin bir şekilde konuşuyordu. Ben bunu duyduğumda içimden yaşasın diye düşündüm. çünkü çok iyi çalışıyordum ve bunu yapmak benim için zor bir şey değildi. Annemin teklifini hemen kabul ettim. çünkü bu testi iyi şekilde bitirirsem annemi mahçup duruma düşürüp istediğim herşeyi daha kolay yaptıracaktım. Annem saate bakarak “zamanın başladı” dedi ve kapımı açık bırakarak odasına gitti. Ben hemen teste yumuldum. Bu benim için tek ve büyük bir şanstı. Büyük bir hırs ve dikkatle soruları bitirdim. 3 saat çabucak geçmişti. Annem geldi ve birlikte kontrol etmeye başladık. Ben soruları ve seçtiğim cevapları anneme söylüyor annem de cevap kağıdından kontrol ediyordu. Sürekli doğru çıktıkça yüzünde sevinç ve şaşkınlık ifadesi oluşuyordu. Sonunda 180 soruda sadece 1 yanlışım çıkmıştı. “annem ne diyeceğini şaşırmış gerçekten bravo emre, ben de sanmıştım ki. “dedi. Ben de “gördün işte anne bana verdiğin emekleri boşa çıkarmıyorum” dedim. “oğlum sana yaptığım herşey için ne olur beni affet” dedi. Ben de “anne beni delirtme noktasına getirmiştin saçma huyların yüzünden senden nefret etmeye başlamıştım seni affetmem kolay değil” dedim. Bir duygu girdabına kapılmış ve gözlerim dolarak ufak ufak ağlamaya başladım. Annemin de gözleri dolarak “oğlum tamam haklısın senin hayatına çok müdahale ettim, yaşamını engelledim ama artık kendimi düzelteceğim, sana söz veriyorum, bak iyi bir okulu kazanacaksın, güzel kız arkadaşların olacak sakın moralini bozma” dedi. Ben beline sarılarak “anne bana yardım edeceksen istediklerimi yap yeter” dedim. Annem oğluyla yaşadığı bu garip ilişk**en kurtulamayacağını anlayarak “peki sence beni bu şekilde kullanman doğru mu” dedi. Ben de “anne benim de ilerideki hayatımın iyi geçmesi için bana yardım etmelisin yoksa ileride sürekli bu dönemimle ilgili olumsuzluklar aklıma gelecek ve psikolojimi düzeltemeyeceğim” dedim. “eğer bu olumsuz psikolojimi kafamda bitirirsem rahatlayacağım” dedim.
29 notes · View notes
olgunbuul · 1 day
Text
Sınava annemle hazırlandım (ALINTI)
Uzun hikaye olduğu için bir kaç bölüme ayırarak paylaşıyorum.
2. Bölüm
Annem, “bunun başka bir yolu yok mu mesela bir psikolog falan gibi” diye sordu. Ben de “olmaz anne bana yaşattığın bu kötü tarafını hayatımdan çıkarıp atmam için seni evire çevire becermem lazım” dedim. Annem “ama seninle ilişkiye girmek de bana çok yanlış ve zor geliyor lütfen beni de anla” dedi. Ben de “bana ne beni ilgilendirmez bunca yaptığın şeyden sonra son pişmanlık fayda etmiyor, üniversitede kızlara rezil olmamak için senin üstünde pratik yapıcam” dedim. Annem üzelerek çaresizce kabul ederek “peki oğlum senin gözünde düzeleceksem buna dayanırım” dedi. “anne hadi o zaman bu test beni çok yordu. Bu stresimi atmam lazım” dedim. Saat öğleni biraz geçmişti. En sıcak saatti.
Masadan kalkarak annemin odasına gittik. Anneme soyunmasını söyledim. Annem önce elbisesini sonra da sudyen ve kilodunu çıkararak çırılçıplak şekilde yatağa oturdu. Ben de bir çırpıda soyunup çırılçıplak kaldım. Hemen annemi yatağa yatırıp göğüslerinin üstüne çıktım ve annemden ağzını açmasını istedim. Annemin kafasının altına yastığını koydum ve ağzına vermeye başladım. Annem yavaşça yalarken ben dizlerimin üstüne kalkıp ağzına doğru iyice abandım. Sikim iyice büyümüş, annemin boğazına girecekti. Ağzından çıktığımda annem öksürerek “ay oğlum boğazıma giriyordu valla biraz yavaş ol” dedi.
Ben de “anne şimdi bu yaptığım 180 sorunun acısını senin içine 180 defa girip, kadınlığını en diplerine kadar spermlerimle doldurursam ancak çıkarırım” dedim. Anneme benim altıma yatmak hala zor geliyordu. Ben biraz geri çekilerek “hadi anne aç bacaklarını” dedim. Annem istemeye istemeye bacaklarını açarken benim kazık gibi olmuş sikime bakıyordu. Sikimi amına dayayıp yavaşça girmeye başladım. Annemin üstüne yatarak tam olarak girdim.
Alıştıktan sonra gidip gelmeye başladım. Annemi bir süre bu şekilde becerdikten sonra ayak bileklerinden kavrayarak bacaklarını havaya kaldırıp iki yana doğru açtım. Bacaklarını bu şekilde tutarak sertçe geçirmeye başladım. Ikimiz de iniltilere boğulmuştuk. Ben çoktan 180’i geçmiştim. Boşalmaya yakınlaştığımda bacaklarını baldırlarından kavradım. Ben nihayet annemin içine patladığımda ikimiz de ter içindeydik. Ben öyle bir boşalıyordum ki annem “oğlum içim dışım meni oldu çıkar,haplar da işe yaramayacak artık” dedi. Ben hala boşalırken sikim annemin kadınlığının içinde yüzüyordu sanki.
Bu durum artık annemin de dikkatini çekmişti. “oğlum her defasında içimi dolduruyorsun hiç böyle orgazm görmedim” dedi. Ben içinden çıkarak yanına yattım. “anne kusura bakma belki stresten vücudumda dengesizlikler oluyordur” dedim. Annem duş alacağını söyleyerek yataktan inip gitti. Ben çıplak şekilde annemin dolabına yöneldim. Dolabını biraz karıştırdığımda diplerde mini etekler buldum. Annemin birkaç tane mini eteği vardı. Bunları daha önce annemin üstünde hiç görmemiştim. Içlerinden bol, kırmızı ekose desenli olanı çıkardım. Bir de kısa beyaz bir bluz, şeffaf dantelli kırmızı bir kilot ve şık topuklu ayakkabılar buldum. Bunları da çıkardım. Annem duştan çıkıp odaya geldiğinde şaşırdı. Bana “bunları nereden çıkardın şimdi” dedi. Ben de “çok güzel eteklerin varmış anne” dedim. Annem de “ben bu mini etekleri çok esk**en giyiyordum sonra hiç giymedim ki” dedi. Ben de “anne merak etme bacakların hala pürüzsüz ve güzel, bence sana çok yakışır” dedim. “ben banyoya gidiyorum döndüğümde bunları giymiş ol” dedim. Duş alıp döndüğümde annem giyinmiş bekliyordu. Sarı saçlarını dağınık bırakmasını ve hafif bir makyaj ve kırmızı ruj sürmesini söyledim. Ben odama gidip boxerımı ve tişörtümü giyerek geri geldim. Annem resmen bir afet olmuştu. Annem “tamam mı beğendin mi” dedi. Ben müthiş olduğunu söyledim. Annem mutfağa giderek biraz iş yaptı. Ben de salonda tarih kitabıma bakıyordum. Annem daha sonra salona gelerek masaya meyve koydu. Bu görüntüsüyle evde dolaşmasına bayılmıştım. Tabaktan bir muz alarak kanepeye oturdu ve dergisine bakmaya başladı. Ben de bir elma aldım ve yemeye başladım. Ben kitabımı okurken arada sırada da anneme bakıyordum. Annem dergiyi yanına koyarak bacak bacak üstüne attı. Bu hareketi yaparken kilodu görünmüş, bana çok seksi bir frikik izletmişti. Bir yandan okurken muzu eline alarak soydu ve ağzına götürdü. Ben kitabı falan bırakmış anneme bakakalmıştım. Ben gördüklerime inanamıyordum. Fakat annem kendi halindeydi ve yaptığı şeylerin farkında değildi. Annem karşımda mini eteğiyle oturmuş muz yiyordu. Kan beynime sıçramıştı. Bu manzaraya daha fazla dayanamayarak ayağa kalktım ve ona doğru yürüdüm. Anneme yaklaştım. Annem bana bakarak şaşkınlıkla “ne oldu oğlum” dedi. Ben de “daha ne olsun bir de soruyorsun” dedim. “anne sen beni delirtmeye mi çalışıyorsun şu haline bak” dedim. Annem “ama oğlum sen istedin diye giydim ben bunları” dedi. Ben de “ama ben sana bu şekilde karşımda oturup bir de elindeki o şeyi ye demedim heralde” diye cevap verdim. Annem elindeki muza bakıp yaptığı şeyin farkına vararak utandı. önce kendine baktı sonra gözleri benim boxerımın önündeki şişkinliğe takıldı. Bana bakarak “ay özür dilerim farkında değildim” dedim. Ben de kızarak “tam kitaba konsantre olmuşken bak beni ne hale soktun” diyerek boxerımı indirdim. Dimdik olmuş sikim dışarı fırladı. Annem “tamam pardon, ben içeride yiyim” diyerek kalkmaya çalıştı. “dur anne beni bu halde bırakamazsın” deyip annemin önüne geçtim. Annemin elinden muzu alarak tabağa koydum. Annem “ay yine mi” dedi. Ben de “napim anne sen de beni bu hale getirmeyecektin” dedim. Annem “ama oğlum bugün ikinci oluyor,bu yorgunlukla daha akşam yemeğini hazırlayacağım” dedi. Ben “ama sen de kendini becertmek için her şeyi yapıyosun ben ne yapayım” dedim. Boxerımı çıkararak sikimi tutup annemin ağzına dayadım. Ağzını açtırarak saçlarından tutup biraz sikimi emdirdim.
Daha sonra kanepede oturan annemi belinden kavrayıp biraz kaydırdım. Ellerimi eteğinin içine sokarak kilodunu tuttum ve çekmeye başladım. Annem oflayıp puflayarak kalçasını biraz kaldırıp kilodunun çıkmasını sağladı. Annemin bacaklarını havaya kaldırarak kıvrılmış kilodunu ayaklarından tamamen çıkarıp attım. Annemin bacaklarını bileklerinden tutarak açtım. Bir bacağını omzuma koyarak elimle sikimi amına soktum. Daha sonra iki bacağını tutarak amına geçirmeye başladım. Annemin pozisyonundan dolayı boynu ağrımaya başlamıştı. Bir taraftan inlerken bana seslenerek çok rahatsız olduğunu söyledi. Ben de içinden çıkarak annemi ayağa kaldırdım. Kanepeye kendim oturarak annemi üstüme aldım. “o zaman sen yap” dedim. Annem şaşırarak ben nasıl yaparım falan dedi. Ben üstüme otur ve sikimi içine al dedim. Annem ay oğlum bana yaptırdığın şeylere bak dedi. Hadi anne konuşacağına bacaklarını açıp şu penisimi amına sok dedim. Annem utanarak eliyle sikimi tutup eteğini yukarı doğru toplayarak amına dayadı ve üstüme oturmaya başladı. Oturdukça sikim yavaş yavaş amına batıyordu. Annemi birden belinden tutarak tam olarak oturttum. Annem ah diye inledi. Annem sikimin üstünde yavaş yavaş oturup kalkmaya başladı Ben belinden tutarak yardım ediyor daha da hızlanmasını sağlıyordum. Bir süre sonra bluzunu da çıkarttırdım. Südyenini de çıkarttırarak çıplak göğüslerini tam önüme aldım. Annemin üzerinde sadece eteği kalmıştı. Annemi belinden tutmuş kucağımda hareket ettirirken bir yandan da göğüslerini öpüp yalamaya başladım. Ikimizde bir zevk denizinde yüzüyorduk. Annemin de zevk aldığına emindim. Annemde o sırada bir titremeler oldu ve daha çok inlemeye başladı. Sikime suları geldi. Anneme bakarak “orgazm mı oldun yoksa” dedim. Annem hiç konuşmuyordu. Ben de artık boşalacaktım. Bir süre sonra annemi belinden sıkıca tutarak boşalmaya başladım. Annem üstümde ileri-geri hareket ediyordu. Boşalmam bittiğinde annem iyice üzerime yığıldı. “ay oğlum bitirdin beni” dedi. Ben de nefes nefese kalmıştım. Annem üstümden kalkarak giysilerini topladı ve içeri gitti. Ikimiz de temizlendikten sonra ben işime annem de akşam yemeğini hazırlamaya koyuldu. Babamın gelmesine yakın daha normal bir elbise giydi. Akşam yemeğinde ikimiz de bitkin görünüyorduk. Ama babam anlamamıştı. O gece annem daha erken yattı. Babam annemden 20 yaş büyüktü. Bu nedenle sanırım hayatlarında cinsellik çok azalmıştı. Annem de belki bu yüzden bana fazla tepki vermiyordu. Ertesi sabah biraz geç uyandım. Annem evde yoktu. Kendime güzel bir kahvaltı hazırladım. Bu güzel kahvaltı gücümü bana yeniden kazandırmıştı. Daha sonra annem biraz alışveriş yapmış olarak eve geldi. Ben odamda test çözmeye başlamıştım. Annem odama gelerek “aferim oğlum” dedi. Anneme “testimi bitirdikten sonra yine bir posta yaparız tamam mı” dedim. Annem “olmaz oğlum dünden çok yorgunum, alışveriş de yaptım, hem ben senin yaşında değilim, hergün bunu yapamam” dedi. “hadi sen çalış” diyerek gitti. Hayallerim suya düşmüş şekilde dersime devam ettim. Içimden biraz da kızmıştım. O beni senelerdir dersten derse koştururken hiç yoruldun mu diye sormamıştı. Ben üç saat kadar çalıştım. Havanın sıcaklığından ve stresten biraz terlemiştim. Rahatlamak için duşa girdim. Aldığım duş, sikimi yine dimdik yaptı. Kurulandıktan sonra kendimi yine sekse hazır hissediyordum. Altıma yalnızca boxerımı giyerek salona gittim. Annem salonda fasulye ayıklıyordu. Annem “ne bu halin” dedi. Ben de “hava çok sıcak geldi” dedim. Annem birşey demeyerek işine devam etti. Annemin yanına giderek “anne çalışmam bitti. Senin işin ne zaman biticek” dedim. Annem “daha var oğlum” dedi. Annemin oturduğu sandalyenin arkasına geçerek ellerimi arkadan göğüslerine attım. Annem hafifçe “ay” diyerek tepki verdi. Annemin göğüslerini yoğururken “anne bu güzelliğine dayanamıyorum. Hadi bi kere yapalım” dedim. Annem “oğlum ben seninle sabah ne konuştum, yorgunum demedim mi” dedi. Annem işini bitirerek ayağa kalktı. Ayağa kalkınca ben arkasından yapışarak “hadi anne ne var yani fazla yormam seni” dedim.
13 notes · View notes
olgunbuul · 1 day
Text
Sınava annemle hazırlandım (ALINTI)
Uzun hikaye olduğu için bir kaç bölüme ayırarak paylaşıyorum.
3. Bölüm ve Son bölüm
Annem kendini çekerek “oğlum istemiyorum ben senin gibi genç değilim” dedi. Benden kurtulmaya çalışıyordu. Ben “sen şimdiye kadar benim yorgunluğumla hiç ilgilenmiyordun ama işin gücün beni sürekli ders çalıştırmaktı” dedim. Annem “fena mı herkesi geçtin işte” dedi. “hadi bırak beni işimi yapayım” dedi. Ben “demek öyle, o zaman şimdi de sıra sende” dedim. Annemin arkadan saçlarını tutarak kanepenin arka kısmına doğru yürüttüm.
Boynundan bastırarak kanepenin arkasından kanepenin üstüne domalttım. Annem bir yandan “ya bırak istemiyorum” diyordu. Annemin elleri kanepenin yastıklarının üstündeydi. “benim vaktim yok ne zaman istersem o zaman beceririm seni
bunu kafana sok” dedim. Annem “ya bana çok kötü davranıyorsun” dedi. “sen de beni kızdıracak laflar söylüyorsun” dedim. “laflarına dikkat etmezsen ben de sana orospu gibi davranırım” dedim. Annem duyduklarından hoşnut değildi. “yeter artık benimle böyle konuşma” dedi. Uzun eteğini kaldırıp kilodunu biraz indirerek kalçalarını ortaya çıkardım. Boxerımı indirirken “böyle konuşunca rahatlıyorum” dedim. Annem “dur bi dakka konuşucam seninle” dedi. Arkadan annemin üstüne yatıp kulağına eğilerek “şu anda sadece bacaklarını açmanı istiyorum konuşmayı sonra yaparız” dedim. Annem daha fazla direnmeden bacaklarını açmaya başladı.
Sikimi amına dayayıp sokmaya çalıştım. Fakat banyodan yeni çıktığım için sikim kupkuruydu ve annemin amı daha ıslanmamıştı. Bu yüzden zor giriyordu. Anneme açsana iyice bacaklarını, şöyle orospu gibi dedim. Annem dediğimi yaparak sikimi içine aldı yavaşça. penisim girip çıkmaya başlayınca omuzlarından tutup sertçe arkadan vurmaya başladım. Annem ileri geri giderken “yavaş biraz” diyordu. Annem zar zor da olsa konuşmaya çalışıyordu. Annem “ben en önde olman için zorladım seni” dedi. Ben de “bak başardın işte” dedim. “beni hem başarılı bir öğrenci hem de tam bir erkek yaptın gurur duymalısın” dedim. “sen olmasan başaramazdım bunları” dedim.
Amına sertçe geçirirken “memnunsun değil mi” diye soruyordum. Annem “haklısın oğlum” dedi ve artık sadece inliyordu. Nefesim sıklaşmaya başladı. Iyice üstüne yatıp sıkıca sarılarak abanmaya devam ettim. Boşalma zamanım gelmişti. “seni mahçup etmeyeceğim anne” diyerek amının içinde patladım. Inleyerek amını spermlerimle iyice doldurdum. Annem “hadi kalk üstümden oğlum” dedi. Ben kalktıktan sonra annem bana bir daha zorla tecavüz eder gibi hareketler yapmamamı söyledi. Biraz konuştuk. Annem gitti ben mutluydum. Ilerleyen günlerde annem artık sorun çıkarmadan bana istediğim zaman vermeye başladı. Ertesi hafta benim doğum günüm vardı. Doğum günümü aile içinde kutlayacaktık. Annem beni kamp hayatına soktuğundan fazla zaman harcamayayım diye sadece teyzemi, dayımın karısını ve iki kuzenimi eve çağırdı. Doğum günümü arkadaşlarımla kutlayacak sosyal hayatım da yoktu zaten. O sabah anneme doğum günümün çok özel olduğunu söyleyerek benim için çok güzel giyinmesini istedim. Annem de kabul etti. önce bacaklarının parlaması için krem sürmesini istedim. Anneme dolabında bulduğum vücudunu sıkıca saran, çok kısa, yazlık, tek parça bir elbise giydirdim. Beyaz renkli elbisenin üstünde çok güzel çiçek desenleri vardı. Etek kısmı çok dar değildi ama kalçalarının hatları belli oluyordu. Dolabından çıkardığım yazlık, bilekten bağlı, beyaz topuklu ayakkabıları da giydirdim. güzel bir makyaj ve açık saçlarıyla mükemmel görünüyordu. Annem masayı hazırlarken ben de onu izliyordum. Bacakları parlıyor, arkasını dönüp yürüdüğünde arkadan müthiş görünüyordu. Daha sonra teyzemler geldi. Uzun zamandır görüşmemiştik.
Teyzemle, dayımın karısı pek güzel değildi. Anneme “ay çok güzel olmuşsun kız” falan dediler. Ama kıskandıkları belli oluyordu. Annem de bu işten hoşnut olmuştu. çünkü zaten kendini herkesten üstün görmeye bayılırdı. Annem de onlarla konuşurken böyle burnu yukarıda bi havalar içindeydi. Kuzenlerimin ikisi de benden küçüktü. Ben de onlarla konuşmaya başladım. Annemin konuşmaları gerçekten çok gıcıktı. Herhalde hiç akıllanmayacak diye düşündüm. Annem pastayı getirdi. Doğum günümü kutladılar. Pasta kesildi. Bana küçük hediyeler almışlardı. Annem herkesin önüne sehpa koyup hazırladığı yiyecekleri bu sehpalara koydu. Bir an ilgimi çeken birşey oldu. Kuzenlerimin ikisinin de gözleri annemin üzerindeydi. Sürekli annemi takip ediyorlardı. Sanırım hayatlarında ilk kez bu kadar seksi bir kadın görüyorlardı.
Annem çaylarına şeker atarken ikisi de önü açılan elbisesinden görünen göğüslerine bakakaldılar. çok heyecanlandıkları belliydi. Annem otururken bacak bacak üstüne atıyor, ikisinin de gözleri annemin bacaklarının arasına kayıyordu. Bu gördüklerim ilgimi çekmişti. Annem bu hareketlerini farketmeyerek bilmeden ergenlik çağındaki bu çocuklara güzel bir şov sunuyordu. Ben geçen bayramda kuzenlerimin aralarında konuştukları şeylere gizliden kulak misafiri olmuştum. Porno dergilere baktıklarından, okuldaki kızların popolarına değdiklerinden falan bahsetmişlerdi. Içimden tebessüm ederek zavallı çocuklar, baktıkları porno dergiler şu anda izledikleri şeyin yanında ikinci planda kalır herhalde diye düşündüm. Daha sonra hava sıcak olduğundan bunlar balkona çıkıp oturdular. Derslerden falan konuştuk. Bir süre daha konuştuktan sonra ben sıkılarak içeri gittim. çocuklar da sıkılarak içeri girip salondaki dergilere bakmaya başladılar. kadınlar balkonda sohbete devam ediyorlardı. Ben odama gidip biraz kitaplara baktım. Canım kitapları görmek bile istemiyordu. Annemin üstündekiler beni de heyecanlandırmıştı. Misafirlerin bir an önce gitmesini istiyordum.
Odamdan çıkarak salona doğru gittim. Salonun kapısına geldiğimde annemi gördüm. Masada çayları doldurarak balkona götürdü. Oğlanlar da onu izliyorlardı. Annem tekrar birşey almak için masanın yanına geldi. Annemin arkası çocuklara dönük şekilde eline bir tabak aldı ve masaya doğru eğilip uzanarak tabağa küçük çöreklerden koymaya başladı. Arada ileridekilere uzanmak için tek bacağını hafifçe kaldırıyordu. Uzanırken eteği yukarı kalkıyor bacakları olduğu gibi ortaya çıkıyordu. Biraz daha eğilse donu gözükecekti. Ben gizliden izlemeye devam ediyordum. çocuklara baktığımda ikisi de gördüklerine inanamıyor, aralarında heyecanlı biçimde konuşuyorlardı. Onların bu hali hoşuma gitmişti. Annem elindeki tabakla tekrar balkona gitti. Annem gidince bunlar aralarında birşeyler konuşmaya başladılar. Ne konuştuklarını merak ediyordum. Annem içeri gelerek çocuklara istedikleri bir şeyin olup olmadığını sordu. Meyve suyu istediler. Annem gelin vereyim dedi. Ben hemen kapıdan ayrıldım. Uzaktan izledim. Annem elinde tabaklarla salondan çıkıp mutfağa gitti. çocuklar da arkasından. Ben de mutfağın kapısına doğru giderek gizlice izlemeye başladım. Annem tabaklardaki artıkları çöpe dökerken domalmıştı. götünün yuvarlaklığı muhteşem görünüyordu. Büyük olan kuzen anneme “al teyzecim” diyerek tabakları veriyordu. Tabakları verirken arkadan götüne hafifçe sürtünmeye başladı. şortunun önünü yavaşça annemin poposuna sürtüyordu. Annem rahatsız olmuştu ki “tamam yavrum ben hallederim” dedi. Mutfağın camı açıktı. Büyük olan cama doğru giderek dışarı baktı. Sonra anneme “teyze bak babam bize yeni araba aldı” dedi. Annem merakla “aa bakayım” diyerek cama gitti. Oğlan çekilerek anneme yer verdi. Annem “hangisi” diye sorunca bu annemin arkasına yapışarak göstermeye başladı. Diğer kuzen de hemen cama gelerek “ben de bakayım” dedi. çocuk anneme “şurda yanda” falan diyerek direktifler veriyordu. Annem görmek için iyice domalmıştı. Bu iki velet, annemin poposunun iki tarafına geçmiş, annemi taciz ediyorlardı. Annem durumu farketmiş, “evet çok güzel, tamam, anladım” gibi şeyler söyleyerek gitmek istiyordu.
Ama oğlan “tekerlekleri şöyle motoru şöyle” diyerek annemi orada tutuyordu. çocuklar annemin arkasında deliye dönmüşlerdi. Annemin kalçalarının ortasından dayanmaya başladılar. Iki oğlan da değişmeli olarak annemin kalçalarının ortasına geçti. Annem “hadi çocuklar size içeceklerinizi vereyim” diyerek oradan kurtuldu. Annem alt raftan meyve suyunu çıkarırken yine domaldı. Büyük olan yine annemin arkasından sürtünerek geçti. Annem kutuyu alıp bu sefer bardak almak için üst dolabı açtı. Uzanıp bardak alırken bu sefer küçük oğlan annemin poposuna arkadan yapışarak anneme istediği bardağı gösterdi. Annem yeğenleri tarafından taciz edilirken bundan hoşnut görünmüyordu. Bardaklarını doldurarak “hadi bakalım salona” dedi. Ben hemen oradan içeri kaçtım. Bunlar mutfaktan çıkarken “teyze çok güzel olmuşsun” falan diyerek anneme övgüler yağdıyorlardı. Salona gittiklerinde ben de arkalarından gittim. Annem salonda bana sinirli bi bakış attı. Annemin durumuna içimden gülüyordum. Annemden hırsımı çıkarıyordum. Bu oğlanlara uzun zaman yetecek 31 malzemesi çıkmıştı. Misafirlerle vedalaşıp onları uğurladıktan sonra annemle konuşmaya başladık. Annem bana “bravo emre beni ne hale soktuğunu biliyor musun” dedi. Ben de “merak etme anne gizlice izledim seni” dedim. “çocuklar sayende biraz sevindi işte ne olacak” dedim. Annem “nasıl utandım ama biliyor musun resmen popoma şeylerini bastırıp arkamda debelenip durdular” dedi. Ben de “tamam anne onlar da benim doğum günümde kendi hediyelerini aldılar” dedim. “akşam evlerinde siklerini sıvazlarken seni düşünecekler” dedim. Annem “ay sus daha fazla duymak istemiyorum” dedi. Ben de “ama ergenlikteki her erkek zaten o çağlarda gördükleri güzel kadınların hayalini kurarlar bu normal birşey zaten” dedim. Annem “neyse beni bir daha böyle durumlara düşürme” dedi.
Ben “tamam anne anladım ama şimdi benim hediyemi verme vaktin geldi” dedim. Annemi kolundan tutup mutfağa götürdüm. Annem giderken “dur oğlum önce şuraları bi toplasaydım” dedi. “sonra toplarsın” diyip annemi mutfağa soktum. Annemi mutfak setine getirip arkasını kendime çevirdim. Müthiş elbisesinin üstünden kalçalarına dayanarak arkadan göğüslerini avuçladım. Anneme “şu veletler seni iyi sıkıştırdı anne” dedim. Annem “onlar benim yeğenim oğlum çok utandım” dedi. Anne “şu küçük çocukların bile başını döndürdün valla bu yaşta bile çok güzelsin” dedim. Kalkmış sikimi poposuna bastırarak “çocuk arkandan öyle bir yapıştı ki elbisenin üstünden becerecekti seni” dedim. Annemi sırtından bastırarak tezgaha domalttım ve elimi bacaklarına atıp elbisesini yukarıya doğru kaldırdım. Kalçaları ortaya çıktı. Kilodunu iki yanından tutup indirmeye başladım. Anneme “ama onlar bunu yapamaz bir tek ben yaparım” dedim. Kilodunu tamamen çıkarıp kenara koydum. Ben de üstümdekilerden çabucak kurtulup çırılçıplak kaldım.
Sikimi arkadan amına sokup gidip gelmeye başladım. Bir süre böyle siktikten sonra annemi ayağa kaldırıp yüzünü kendime çevirdim ve duvara doğru yürüttüm. Annemin sırtını duvara dayayıp bacaklarını baldırlarından tutup havaya kaldırdım. Bacaklarını belime sarmasını söyleyerek sikimi amına hizalayıp soktum. Annem inlemeye başlamıştı. Bundan da sıkılıp annemi kucaklayıp içinden çıkmadan yatak odasına kadar taşıdım. Annemi yatağa atıp üstüne çıktım. Bacaklarını bileklerinden tutup havaya kaldırdım amına sertçe girip çıkmaya başladım.
Annemi elbisesi ve topuklu ayakkabıları üstündeyken sikmek harika bir şeydi. Annem “devam et daha hızlı” diyordu. Bacaklarını bırakarak kollarını tuttum ve eğilerek dudaklarına yumuldum. Ilk defa dudaklarından öpmüştüm. Annem de şaşırmış suratını benden kaçırmak istiyordu. Geri çekildiğimde “bunu da bari kız arkadaşınla yap iyice suyunu çıkarttın, aramızda ciddiyet kalmadı” dedi. “tamam anne zaten sınavdan sonra seninle işim bitecek merak etme” dedim. “anne konuşma geliyorum” deyip içine boşalmaya başladığımda bulutların üstündeydim. Yine boşalmam durmak bilmiyordu.
Sıcak spermlerim annemin amından taşarken annem yine söyleniyordu. Sınava kadar annemi bu şekilde sikmeye devam ettim. Sınavım da süper geçti ve istediğim okula girdim. Annem sonuçlar geldiğinde başarı ve mutluluğu bir arada yaşıyordu. çünkü onun sayesinde sınava rahatça hazırlanabilmiştim. Bu olanlar aramızda bir sır olarak kalacak, annem de daha iyi karakterli bir insan olmak için uğraşacaktı.
19 notes · View notes
olgunbuul · 1 day
Text
Tamirhanede Amımı Götümü Dağıttılar
Selam. Daha önce Amcamın Kankaları hikayemi anlatmıştım sizlere. İnsan yarrak yemeye alışınca gerçekten duramıyor. Bir akşamüstü eve doğru arabamı sürerken arabam arıza yaptı. Kış olduğu için hava erken kararıyordu. Hemen servisi aradım. Servisten iki kişi geldi ve arabayı yapmaya çalıştılar, ama olmadı, aracı servise çekmeleri gerektiğini ve ancak yarın sabah 9’dan sonra yapabileceklerini söylediler. Neyse, çekici geldi ve arabayı yüklediler. Ben bu sırada ustayla konuşuyordum. Ona, sabah 6’da arabaya ihtiyacım olduğunu söyleyip, bu akşam yapmaları için ikna etmeye çalışıyordum. Özel servis olduğundan patronu aradılar ve arabamı yapmak için izin aldılar. Neyse, servise gittik ve arabayı yapmaya başladılar.
Çok yorgundum ve ayakta duracak halim yoktu, arabanın arka koltuğuna uzandım. Hafif dalmışım, eteğim açılmış ve baldırlarım ve kalçalarım tamamen görünmeye başlamış. Bu sırada kapı açıldı ve ustalardan biri bana çay getirmiş. Tabii beni bu halde görünce gözleri parladı. Ben toparlanmaya çalışsam da, tangama kadar her yerimi görmüştü. İçim tuhaf olmuştu ve onlar arabayı yaparken bende tabureye oturup onları izlemeye başladım. Bana sıcak basmaya başladı, aklıma mukayet olamıyordum, beni orada üç tamircinin de sikmesi aklıma geliyordu. Bu arada ustalar da gerçekten iri kıyım adamlardı ve hepsi kaslı kuvetliydi. Ben bu duygularla hafiften frikikler vermeye başladım. Ustalar arabanın altına yattıklarında benim her yerimi rahat görebiliyorlardı.
Azmıştım ve kendimi siktirecektim. Tuvalete gidip külodumu çıkardım ve tekrar gelip tabureye oturdum, artık ustalar amımı net görebilecekti. Bir iki dakika sonra ustalardan biri bunu farketti ve bana çaktırmamaya gayret ederek diğerlerine de söyledi. Şimdi üçü de arabanın altındaydı, ben de iyice bacaklarımı açıp onları deli ediyordum. Arabanın altından çıktıklarında hepsinin siki kazık gibi olmuştu, ama cesaret edemiyorlardı. Artık onları cesaretlendirmem gerekiyordu. Hemen tabureden kayar gibi yaptım ve yere bıraktım kendimi, “Ayyyy!” diye bir çığlık attım. Üçü de hemen yanıma geldi. Etek boyum biraz kısa olduğundan her yerim tamamen ortadaydı. Bana yardım etmeye çalışıyorlardı. Ayağımı burktuğumu söyledim ve “Doktora gitmem gerek…” dedim. Aralarından biri cesaretlendi ve “Sadece burkuldu abla, yanlış anlamazsanız biraz ovayım, iyi gelir, olmazsa gideriz doktora!” dedi.
“Peki!” dedim. Beni hemen arabanın koltuğuna taşıdı, kendisi de dizlerinin üzerine çökerek ayağımı ovuşturmaya başladı. Ama adam iki dakika sonra terlemeye başladı, çünkü amım kabak gibi tam karşısındaydı. Ben de özellikle dizimi hafif kırarak, ayağımı onun dizine koymuştum. “Eliniz yoruldu herhalde? İsterseniz biraz da arkadaşınız yapsın!” dedim. O an inanın aralarında kavga çıkacak sandım, hemen diğer tamirci yerini aldı ve biraz da o yaptı. Bu öncekine nazaran biraz daha zıpırdı ve resmen sıvazlıyarak yapıyor, baldırlarıma kadar çıkıyordu. Benim artık sesimin tonu değişmeye başlamıştı, hafiften mırıldanmaya başladım. Anlamış olcak ki, “İsterseniz yazaneye götürelim sizi, daha da rahatlarsınız!” dedi. Ben artık bir an önce sikilmek istiyordum, kısık bir ses tonuyla ve baygın bakışlarla, “Tamam!” dedim. Beni kucakladığı gibi yazaneye götürdü ve diğer ikisi de arkamızdan geldi…
El birliği ile beni Çekyata yatırdılar. Çok geçmeden üçünün de elleri ayaklarımda ve baldırlarımdaydı, her yerimi kudurmuşlar gibi sıkıyorlardı. Bir çırpıda soydular beni, çırılçıplak kaldım. Biri direkt amıma gömdü kafasını, diğeri memelerime ve ötekisi de sikini çıkarmış, ağzıma vermeye başlamıştı. Hepsi de açtı ve sanki beni bitecek yemek gibi bitirmeye çalışıyorlardı. Sikleri normal boylardaydı. Ama bir tanesi çok kalın ve biçimsiz birşeydi, açıkcası korkuttu beni. 15-20 dakika yaladılar her yerimi. Sonra siki kalın olan yavaşça amıma girmeye başladı. Sanki amım yırtılıyordu. Alışkındım yarak yemeye, ama bu çok farklıydı. Amımda boşluk kalmamış ve çok zevk veriyordu. Biri de sikini gırtlağıma kadar sokuyordu. Ötekisi, “Bak kaşara, güya arabası bozulmuş ta bize gelmiş, bunun canı resmen yarak istiyormuş, bunu güzel bir sikelim de, bir daha hep gelsin!” dedi. Bu beni çok tahrik etti, “Sikin de görelim bakalım nasıl sikeceksiniz!” dedim. Ben bunu demeye kalmadan içimdeki adam öyle bir pompalamaya başladı ki, kalbim duracak sandım. Durmak bilmiyordu habire pompalıyordu…
Nefes almakta zorlanıyordum, gözlerim kararmaya başladı, üst üste orgazm oluyordum. Amımı siken adam birden durdu, sikini amımdan çıkarmadan kucakladı ve beni indirip kaldırmaya başladı. Bu sırada diğeri de götüme geçirmeye çalışıyordu ve başardı da. Onlar ayakta, ben aralarında tost olmuşum, hem amdan hem götten sikiliyordum. İkisi de bu pozisyonda, biri amıma, diğeri götüme boşaldı. Beni indirdiklerinde bu sefer diğeri geldi beni dört ayak domalttı, bir amıma, bir götüme sokup çıkarıyordu. Birkaç sokup çıkardıktan sonra sikmeyi bırakıp çekildi ve “Lan bu karı tam yolluymuş, amı götü folloş olmuş!” dedi. Bozuldum biraz, döndüm ve ona, “Lan ibne senin yarak küçükse, dolduramıyorsan, benim am göt ne yapsın?” dedim. Dumur oldu, “Sen görürsün orospu!” dedi. Bu konuşmalar beni azdırdıkça azdırıyordu. Bana iki tokat attı ve tekar domalttı, amımı ve götümü avuçlayıp sıktırmaya başladı. Bilirsiniz tamirciler çok kuvvetli olurlar, her yerim sızlıyordu. Sonra o koca parmaklarını götüme sokmaya başladı…
Bir ara hafifçe acı hissettim, şerefsiz meğerse dört parmağını götüme sokmuş ve beşinciyi de sokmaya zorluyordu, göt deliğim kocaman olmuştu. Arkadaşlarına, “Lan bu karı kolumu soksam alır!” dedi. Ben de, “Sende o kadar yarak olsa onu da alırım, kolunu da!” dedim. Demez olaydım, elini yumruk yapıp bir soktu götüme, tüm servis çığlıklarımla inledi. Elini bileğine kadar sokup sokup çıkarıyordu. Hem çok acı duyuyordum, hem de çok zevk alıyordum. Pørnø filimlerdeki gibi, artık göt deliğim kapanmamaya başladı. Beni hunharca sikmeleri çok hoştu, ama siktikten sonra herifler tam sapıttı, sanki Fetişistmişim gibi elimi ayağımı bağladılar, biri kemerle vura vura götümü kıpkırmızı yaptı, biri memelerimin uçlarını koparırcasına ısırıyordu, biri de amıma dört parmak sokmuş oynuyordu. Ama arkadaşlar o dört parmak iki sike bedeldi!
Bir saat sonra çok yorulmuştum artık ve acıkmıştım. Onlar da ikişer defa boşalmışlar, zevklerini almışlardı. Kalktık toparlandık. Yemek söylediler ve yedik. Yemekten sonra artık arabayı yaparlar derken, tekrar beni sikmeye çalıştılar. Ben de, “Artık arabayı yapın, sabah işim var!” dedim. Birisi, “Sen merak etme tatlım, benim arabayı alırsın!” dedi ve beni saatlerce siktiler. Götüme yumruk sokmalar, tek delikten iki kişi sikmeler, boynuma kemeri köpek tasması gibi bağlayıp yazıhanede dolaştırmalar, akla gelmeyecek daha bir sürü pozisyonda defalarca siktiler beni. Sonra usta kendi arabasını ödünç verdi bana, “Yarın istediğin zaman gel al kendi arabanı!” diyerek…
Ertesi gün akşama kadar amım ve götüm kapanmadı. Herhalde istesem bir daha böyle sikilemem, çok güzeldi 🙂
18 notes · View notes
olgunbuul · 1 day
Text
Fıkra Sayesinde Hamile Yengemi Siktim
Merhaba 31 Seks Hikayesi sevenler, ben 18 yaşında, Lise son öğrencisiyim, adım Emre. Dayımın taş gibi bir karısı (yengem) var. Oldum olası yengeme hastayımdır, devamlı 31 çekişlerime konu olmuştur yengem. Yengemle ile aram gayet iyidir. Arada bir onlara gider yengemle sohbet ederiz. Sohbet konularımızın başlıca konusu fıkralardır. Arada bir bel altı fıkralar da anlatırız tabii.
Şu sıralar hamile olan yengeme aşerdiği için tarhana götürmüştüm. Yengemin üstünde beyaz bir tişört, altta da genç maksi tipi bir etek vardı. O gün dikkatimi çeken şey, memelerinin normalden daha büyük görünmesiydi. Sanırım sutyen takmamıştı. Arkadan bakınca da, hamile olduğundan dolayı sütun bacaklarını açarak yürümesi kalçalarını daha da belirginleştiriyordu. En son duyduğum fıkrayı ona anlatmak için can atıyordum. Karşılıklı oturduk. Yengem bana çay ve bisküvi ikram ettikten sonra, “Yeni bir fıkra var mı?“ diye sorunca, “Evet!” diye atıldım ve ekledim, “Ama nasıl anlatayım ki, hamile bir kadınla ilgili!” dedim. Yengem heyecanla, “Bak ben de hamileyim, hadi anlat artık!” deyince, “Tamam!” dedim ve anlatmaya başladım:
(Temel amansız bir hastalığa yakalanmış. Doktorlar son çare hamile bir kadının sütünden içersen iyileşirsen derler. Temel’in tek çare Dursun’un hamile olan karısına gitmektir. Dursun’un kapısını çalınca Dursun’un hamile karısı kapıyı açar ve ne istediğini sorar. Temel utana sıkıla derdini anlatır. Dursun’un karısı da sevaptır diye Temel’e acır ve içeriye alır, emzirmeye başlar. Bu arada Dursun’un karısı da yavaş yavaş zevke gelmektedir. İnleyerek Temel’e şöyle der: Nasıl, hoşuna gitti mi? Temel, Evet çok güzel! der. İyice tahrik olan Dursun’un karısı, Süt emmekten başka bir şey ister misin? diye sorar. Temel’in gözleri fal taşı gibi açılmıştır, sıkılarak, Ayıp olmaz mı yenge? der. Dursun’un karısı, Çekinme canım, istediğin başka bir şey varsa verebilirim! deyince, Temel, İçim geçti valla, varsa sütün yanında birkaç tane bisküvi verir misin? der.)
Ben fıkrayı anlatınca yengem kahkahayı bastı. Katıla katıla gülerek, “Sen de bisküvinin yanında bir şey ister misin?” diye sordu. Şakayla karşılık sorduğu soruya, ben de şakayla karşılık, “Süt isterim yenge!” dedim. Yengem de, “Olsa canım feda, ama evde süt yok!” dedi. Yengemin göğüslerini işaret ederek, “Sende yok mu?” deyince, yengemin yanakları al al oldu. “Daha memelerime süt gelmedi!” dedi. Ben de, “Ama çok büyümüşler!” deyince, yengem iyice kızardı ve “Çok belli oluyor mu?” dedi. “Evet, ama bu halde çok daha güzel görünüyorlar!” dedim. “Bak bak, nelere de dikkat ediyorsun sen!” dedi. “Yenge memelerin o kadar büyümüş ki, dikkat çekmeyecek gibi değil!” dedim. Yengem de, “Yaa? Dur aynada bakıp geleyim!” dedi. “Beraber bakalım mı yenge?” dedim. “Olmaz, sen burada otur!” diyerek yatak odasına doğru gitti…
Yengemin içerde ne yaptığını merak ettiğimden yerimde duramıyordum ve o iri memeleri görme hayaliyle kapının anahtar deliğine yaklaştım. Tam delikten içeri bakacakken yengem kapıyı birden açınca beni o halde gördü. “Beni mi dikizleyektin?” dedi. Cevap veremedim. Yengem, “Sadece bakacaksan göstereyim!” dedi. “Söz, sadece bakacağım!” dedim. Yengem tişörtünü yavaşça yukarı kaldırırken benim kalbim yerinden fırlayacaktı. Devasa büyüklükteki memeler karşımda duruyordu. Benim nutkum tutulmuştu. Gözlerimi onlardan alamıyordum. İyice belirginleşen meme uçları beni fena halde tahrik ettiğinden, olduğum yerde pantolonuma boşaldım. Açık renk pantolonumdan ıslaklık belli olunca yengem kahkahayı bastı, “Ne o lan, boşaldın mı?” dedi. Ben mahçup bir şekilde, “Evet!” dedim.
Yengem, “Gir çabuk banyoya, temizlen!” dedi. Utancımdan koşarak banyoya girdim. Ama gördüğüm manzaranın etkisi ile hemen 31 çekmeye başladım. Yengemin, “Kapının arkasında bornoz var!” demesi ile kendime geldim. Yıkanıp dışarı çıktığımda yengem halen gülüyordu. Bana dayımın bir külotunu hazırlamıştı. Dayımın külotunu giydiğimde kahkahalarımız birbirine karışmıştı. Çünkü dayım çok şişman olduğu için donu bana çok bol gelmişti. Yengemin yıkadığı pantolonumun kurumasını beklerken, karşılıklı oturmuş, ama hiç konuşmuyorduk. Ben ama hep o iri memeleri düşünüyordum. Benim yarak yeniden hareketlenmeye başlamıştı. Yengem fark etmiş, olacakları merakla beklemeye başladı. Yengem bacak bacak üstüne atmış, kalçaları bana dönük oturuyordu. Benim yarak ise geniş olan donumun kenarından dışarı çıkmaya çalışıyordu ve ben yarağımı saklamak için uğraşıyordum…
Yengem, “Anlattığın fıkranın devamı yok mu?” diye sordu. “Yok yenge.” dedim. Yengem bunun üzerine, “Devamını yazalım mı?” diye sorunca iyice şaşırdım. Ayağa kalkıp yanıma geldi. Yere oturarak memelerini dizlerime dayadı, gözleri donumdan dışarı çıkmak isteyen yarağıma bakıyordu. Ellerimi yengemin saçlarında gezdirmemle beraber dudaklarımız birleşti. Yerde yan yana uzanmıştık, ben bir yandan yengemin memelerini okşarken, bir yandan da soyunuyorduk. Sonunda hayal ettiğim memeler dudaklarımın arasındaydı. Onları öpüyor, emiyor, dişliyordum. Yengemin yeni traşlanmış amına indiğimde, o da 69 pozisyonuna geçmiş, benim sikimi ağzına almış iştahla yalıyordu…
Misyoner pozisyouna geçip, memelerini ve şişmiş karnını okşarken bulutların üzerindeymişim gibiydi. Dayanacak halim kalmamıştı. Bacaklarını iyice ayırıp arasına girdiğimde, yengemin nefes alışverişleri daha da hızlanmıştı. Yarrağımı yengemin am dudaklarına sürdüğümde, zevkten am sularının fışkırdığını hissettim. Yavaşça yarrağımı amına sokup, içine girerken, dudaklarımızla birbirimize tarifsiz zevk veriyorduk. Gözlerinin içine bakarak yüklenmeye başladım. Yengem de bacaklarını belime dolarken, karnı göbeğime baskı uyguluyor, bu da beni fazlasıyla çıldırtıyordu…
Yengemi biraz böyle siktikten sonra çevirip domalttım. Yengemin geniş kalçaları muhteşem görünüyordu. Kalçalarını iki yana açıp, götünün mor deliğine dilimi değdirdiğimde, yengem hafifçe ürperdi ve içini çekti. Götünü dilimle sikiyordum. Kalçalarını sağa sola sallamasından yengemin acayip zevk aldığı belli oluyordu. Sikimi göt deliğine değdirdiğimde, “Kuru kuru olmaz!” dedi. Banyodan şamupanı kapıp geldim. Götünün deliğine güzelce sürdükten sonra, sikimi kavradım ve kafasını dayayıp deliğini zorlamaya başladım. Yavaşça önce kafasını, daha sonra da hepsini soktum. Yengem nefes dahi almıyordu. Biraz bekledikten sonra yavaşça hareketlenmeye başladım. Birkaç yavaş gel gitten sonra hızlandım. Aldığım zevkten ve yengemin götünün darlığından boşalmak üzereydim. Fazla sürmedi, birkaç kez daha kökleyip boşaldım. Fakat ne boşalma, beş kez 31 çekmemde gelebilecek kadar boşalmıştım. Dizlerim titriyordu…
Banyoda sikimi temziledim geldim, sikim halen kazık gibiydi. Yengem bir kere de sakso ile boşalttı. Son damlasına kadar yutmak için çaba sarf ediyordu. Yavaş yavaş inen sikimin hassaslaşmış kafasını emerken, parmağı ile de götümün deliğine masaj yapıyordu. Bu zevk anlatılmaz, ancak yaşanır 🙂
10 notes · View notes
olgunbuul · 1 day
Text
Bunu Kendim İstedim! (2)
Günlerim böyle devam ediyor, sabahları Hamza bey ofisine çağırıyor, öğlenleri de Mustafa bey depoda işini hallediyordu. Bir sabah işe gittiğimde Ebru hanım ve Mustafa bey kenarda fısıldaşıyorlardı. Mustafa bey beni yanlarına çağırdı ve "Sana bir hediyem var!" dedi. Çok şaşırmıştım. Ebru hanımsa bana bakarak pis pis sırıtıyordu. Kırmızı kadifeden küçük bir kese gibi bir şey verdi elime. Açtım. İçinden, kısmen yumurtaya benzeyen metal bir şey çıktı. O şeyin arka tarafında bir de kuyruğu vardı. Ben şaşkın halde elimdeki şeye bakarken gülmeye başladılar. Mustafa bey, "Ne o, pırlanta kolye falan mı bekliyordun orospu?" dedi. Ben, "Bu nedir be?" diye sorduğumda, "Anal Plug! Git götüne tak onu, bir daha da çıkarma! Depoya kayganlaştırıcı bıraktım!" dedi.
Şaşkın şaşkın denileni yapmak için depoya gittim. Depodaki masanın üzerinde küçük siyah bir şişede kayganlaştırıcı duruyordu. Kayganlaştırıcıdan biraz Anal Plugun ucuna, biraz da götümün deliğine sürdüm ve yavaş yavaş götüme sokmaya başladım. Daha azıcık bastırmıştım ki kalanı kendiliğinden götüme giriverdi, sadece kuyruğu kalmıştı dışarda. Depodan çıktığımda bir tuhaf yürüyordum. Her adım atışımda götümdeki Plugun varlığını hissediyordum. İçim bir tuhaf olmuştu. Ebru hanım eteğimin arkasını kaldırınca ve Mustafa beyle birlikte gülüştüler. O sırada Hamza bey beni çağırdı. Götümde kuyruklu bir Plug vardı ve Hamza bey bunu kesin fark edecekti. Çıkarmalıydım. Depoya yöneldiğimde Mustafa bey ne düşündüğümü anladı ve "Götünden çıkmayacak dedim sana!" diye kızdı. Mecburen o şekilde Hamza beyin ofisine gittim.
Hamza bey makam koltuğunda oturuyordu, beni yanına çağırdı. Yanına varır varmaz elini eteğimin altından götüme attı. Her zamanki gibi külotsuzdum, eline gelen şeyi anlamadı tabii, "Bu ne kızım? Eğil bakayım!" dedi. Masanın üzerine doğru eğildim. Eteğimi kaldırdı. Bir an ses gelmedi. O an ne kadar utandığımı ve aynı zamanda da azdığımı anlatamam. Kendimi gerçekten de ucuz bir fahişe gibi hissediyordum. Hamza bey muhafazakar bir adamdı. "Tövbe tövbe, kızım bu ne?" dedi. Cevap veremedim. Bana çok uzun gelen bir süre götümdeki kuyruklu Pluga baktı, ben de öylece domalmış bekliyordum. Sonra kuyruğu kenara çekip amımı yalamaya başladı. Zevkten resmen deliriyordum ve bunu gizleyemeyerek inlemeye başladım...
Bir süre sonra sikini amıma soktu ve sikmeye başladı. Hamza bey beni ilk defa sikiyordu. Aynı zamanda göt deliğimde Plugu hissetmenin heyecanıyla iyice delirmiştim. Hamza bey amıma her girip çıktığında götümde bir baskı oluyordu. Zevkle inlemeye ve "Hamza bey harikasınız..." demeye başlamıştım. Bu yaşlı adamın masasına domalmış halde kendimi siktiriyor, hem de bundan çok zevk alıyor ve orgazm oluyordum. Hamza bey bir süre siktikten sonra amımdan çıktı ve önüme geçti. Sikini emmemi istediğini anlamıştım.
Bana bir şey oldu o an, tüm çekingenliğimi atıp önüne çömeldim, gözlerinin içine baka baka sikini emmeye başladım. Dünyadaki tek sikmiş gibi yalıyor, arada da taşaklarını emiyordum. Harika kokardı hep Hamza bey, o yaşlı sikini çok severdim. Sonunda ağzıma boşaldığında döllerini gözlerinin içine bakarak yuttum, sikinde kalanları da yaladım. Ayağa kalktığımda Hamza bey şaşkın ve memnun bana bakıyordu. Yüzü boşalınca kızarıyordu. "İyi ki seni işe almışım kızım!" dedi, göğüslerimi avuçlayıp, götüme şaplak atarak beni gönderdi.
Ofisinden çıktığımda o azgınlığım gitmiş, yerini yine utanma duygusu almıştı. Diğerlerinin yanına gitmek hiç istemiyordum, ama mecburen gittim. Parmak işaretiyle Mustafa bey beni çağırdı. Gittim. Benden içeride neler olduğunu anlatmamı istedi. Yanımızda Ebru hanım vardı ve ben anlatmak istemiyordum. Kolumdan sertçe tutup, "Anlat orospu!" dedi. Çekine çekine her şeyi anlatmaya başladım. Neyse ki o sırada müşteri geldi de Ebru hanım yanımızdan ayrıldı. Mustafa bey anlattığımı büyük bir keyifle dinliyordu. Hamza beyin beni sikmesi hoşuna gitmiş gibiydi. Tüm ayrıntıları anlattırdıktan sonra, "Tamam, öğle arasında mutfakta buluşalım!" deyip gitti.
Normalde depoda buluşurduk, şaşırmıştım. Saatler ilerledikçe heyecanım artıyordu. Öğle arasında erkenden mutfağa gittim ve beklemeye başladım. Mustafa bey elinde uzun bir kurdeleyle geldi. Kurdelenin ucunu boynuma doladı. Genişliğini kontrol etti ve "Yerde dört ayak üzerinde köpek gibi dur!" dedi. O an kurdeleden tasma yaptığını anladım. "Hadi orospu, uslu bir köpek ol ve dediğimi yap!" deyince köpek gibi yerde dört ayak üzerinde durdum.
Eteğimi belime doğru sıyırdı. Götümdeki kuyruk iyice ortaya çıktı. Sonra tişörtümü de boğazıma doğru sıyırdı ve göğüslerimi sütyenden çıkardı. O halde birkaç fotoğrafımı çekip sonra beni yürütmeye başladı. Bu olanlara inanamıyordum. Götümde kuyruk, yarı çıplak bir halde yerlerde emekleye emekleye Mustafa beyi takip ediyordum. Bir ara durup, "Sen bir köpeksin unutma. Çıkar dilini!" dedi. Dilimi çıkarıp köpek gibi nefes alarak onu takip ediyordum. O sırada Ebru hanım, "İnanamıyorum, yaptın mı bunu? Ben şaka yapıyorsun sanmıştım!" diye kahkahalarla gülmeye başladı.
Hemen kalkmak istedim, ama Mustafa bey, "Sana kalkabilirsin diyen oldu mu orospu?" deyip saçlarımı çekti. Bütün bunlar Ebru hanımın yanında olduğu için gözlerim dolu dolu olmuştu. Daha ne kadar rezil olabilirdim ki düşünürken, "Ben sana köpek gibi dilini çıkar demedim mi?" diye bağırdı. Çaresiz dilimi çıkardım. Ebru hanım kahkaha atarak gülmeye devam ediyordu. Götümde de kuyruğumla eminim çok komik görünüyordum.
Mustafa bey kurdele tasmamdan beni çekip Ebru hanımın ayaklarına yönlendirdi. "Yala köpek!" dedi. Ne yapacağımı bilemiyordum ki, Mustafa bey götüme sert bir tokat yapıştırdı. Dilimi ayakkabılarına değdirmemeye çalışarak Ebru hanımın ayaklarını yalamaya başladım. Çok tuhaf bir duyduydu. Rezil bir durumun içindeydim, ama tuhaf bir şekilde de azmıştım. Sürekli Mustafa beyin sikini düşünüyordum ve tüm bunlar olurken bile sikilmek için can atıyordum...
Bir süre benimle böyle eğlenip videomu çektiler. Mustafa bey, "Kalk, depoya git bekle!" dedi. Hemen kalktım, üzerimi düzeltip depoya gittim. Sikileceğim için çok heyecanlıydım. Ama yarım saat kadar geçti Mustafa bey gelmedi. Onu her beklediğim dakika o kadar utanıyordum ki kendimden. Çıkıp gidebilirdim, ama ben bu pis depoda halen sikilmeyi bekliyordum...
Nihayet Mustafa bey gelir gelmez beni raflardan tutundurup domalttı ve kuyruğuma baktı. "Sana çok yakışıyor orospu!" dedi. Nedense bir iltifatmış gibi sevindim. Sonra götümden Plugu çıkardı. Söylediğine göre göt deliğim genişlemişti. "Bugün amından sikmeyeceğim seni. Ben sikilmiş amdan aynı gün sikmem. Götünden sikeceğim o yüzden bugün!" dedi. Götüme ve sikine kayganlaştıcı sürüp yavaş yavaş götüme girmeye başladı. Canım yanıyordu ama yavaş ve kontrollü giriyordu. O yüzden tek hissettiğim rahatsızlık duygusuydu...
Bir süre yavaş yavaş girip çıkınca götüm alıştı ve işte o zaman götten sikilmekten zevk almaya başladım. Hem de nasıl bir zevk! Götümden sikilirken amımdan resmen orgazm suları geliyordu. Mustafa bey beni sikerken nerdeyse bir köpek gibi uluyacaktım, o derece inliyordum yani. Bir süre sonra iyice hızlandı. Kökleye kökleye sikmeye başladı. Saçlarımdan tutup beni kendine çekiyor daha da kendine bastırıyordu. Sanıyorum beni böyle yarım saat sikmiştir. Boşalacağında götümden çıkıp, "Aç ağzını orospu!" diyerek döllerini ağzıma boşalttı. "Yut hepsini!" deyince de midem bulana bulana yuttum.
"İşte şimdi gerçek bir orospu oldun. Götünden siktirmedikçe tam orospu olamazdın. Artık siksiz duramazsın sen!" dedi. Sahiden de zevten kendimden geçmiştim, raflardan tutunarak zor ayakta duruyordum. Bana domalmamı söyledi. Kendimde güç bulamayarak denileni yaptım. Götüme tekrar kuyruklu Plugu soktu ve "Bu sadece sıçarken çıkacak, onun dışında hiç çıkmayacak!" dedi. Karşı raftan telefonunu alıp kontrol etti, "Güzel, herşeyi kaydetmiş!" deyip gitti.
O gidince ben yere yığıldım kaldım. Çok geçmeden kapı açıldı, gelen Mustafa beydir diye düşünürken bir de kimi göreyim? Bizim hademe Süleyman! O da şok, ben de şok, öylece birbirimize baktık. Ben toparlanmak için ayağa kalktım, ama göreceğini görmüştü. Altımda külot olmadığını ve götümdeki kuyruğu görmüştü. Şaşkınlığı geçince, "Kusura bakmayın Banu hanım, sabah anahtarlarımı unutmuşum da, burada mı diye bakmaya geldim..." dedi. Artık neden çekinecektim ki, "Siz bakın, rahatsız olmayın!" dedim, istifimi bozmadan. Sikildiğimi bilmeyen kalmadı, Süleyman da beni sikse bir şey olmaz diye düşündüm. Ama Süleyman anahtarlarını bulup gitti.
O gidince keşke beni sikseydi diye düşündüm. Götten sikilmek çok güzeldi, ama amım da sikilmek istiyordu. Bir an Mustafa beye gidip amımı da sikmesini istemeyi düşündüm, ama hem orospuluğumla dalga geçecekti, hem de zaten bana sikilmiş amı sikmeyeceğini söylemişti. Aklıma Hamza bey geldi. Kendimi siktirmek için gönüllü bir şekilde, yaşlı ve çirkin bir adama gidecektim resmen. Buna inanamıyordum. Tuvalete gidip kendime çeki düzen verdim. Koridorda eteğimi mini etek gibi yukarı sıyırıp tişörtümü aşağı çekerek göğüslerimi biraz daha belirgin hale getirdim ve Hamza beyin kapısını çaldım. Normalde o beni çağırmadan gitmezdim, o yüzden çok şaşırdı. İçeriye girip kapıyı kapattım. Ne var der gibi bakıyordu, ne diyeceğimi bilemedim. Beni siker misiniz diyemezdim. "Bir şeye ihtiyacınız var mı diye sormaya geldim..." dedim. Hamza Bey, "Gel kızım." dedi.
Yanına gidince makam koltuğunu kenara çekip beni masanın altına soktu. Sikini çıkarıp, "Em kızım!" dedi. Canım çok sikilmek istiyordu, hemen emmeye başladım. Bir süre sonra sikinin tam sertleşmediğini fark ettim. Normalde ben ona sakso çekerken saçlarımı falan okşardı, oysa şimdi halen bilgisayarda çalışmaya devam ediyordu. Kendimi ne kadar aşağılanmış hissettim ki anlatamam. Ama kendime engel olamıyor, halen sikini emiyordum. Hem de büyük bir iştahla, taşaklarını yalaya yalaya emiyordum. Belki beni siker diye...
Aradan ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum, artık çenem hareket edemez haldeydi. Üstelik boşalmamıştı da. "Tamam kızım, çıkabilirsin!" dedi. O anda (Lütfen beni siker misiniz?) demek istedim ama diyemedim. Ofisten çıktığımda Mustafa bey sırıtarak, "Seninki geldi gitti!" dedi. "Kim?" dedim. "Sütyenini göstererek satış yaptığın adam, seni sordu!" dedi. Korkmuştum, ama Mustafa bey pis pis sırıtıyordu...
Mesai saati bitince, mağazadan çıkıp otobüs durağına gidiyordum ki, o adam beni durdurdu. Çok korktum ve "Ne var, ne istiyorsunuz?" dedim. Adam, "Korkma. Sen bana sütyenini gösterdin, ama memelerini de görmezsem yaşayamam. Şuradaki otoparkta arabam var, gel oraya gidelim bana göster!" dedi. Başıma her şey gelebilirdi, ama hem Mustafa beyin beni amımdan sikmemesi, hem de Hamza beyin beni sikmek istemeyişi beni hem çok azdırmış, hem de hırslandırmıştı. "Tamam!" dedim ve onu takip ettim. Katlı otoparka girdik. Durumuma şaşıyordum. Utana utana rezil bir şekilde memelerimi göstermek için hiç tanımadığım adamı takip ediyordum.
Arabasına gelince arka kapıyı açtı beni içeri soktu, sonra o da girdi. Ben memelerimi göstereceğim derken hemen beni kendine çekerek eteğimi kaldırıp amımı yalamaya başladı. O da götümden sarkan kuyruğu görünce şaşırmıştı. Plugu götümden çıkarıp amımı yalamaya devam ederek beni orgazm etti. Biraz rahatlamıştım, yalanarak da olsa orgazm olmak iyi gelmişti. Sonra sikini çıkarıp ağzıma soktu. Çenem Hamza beyin sikini emmekten epey yorulmuştu, ama isteneni yaptım. "Oh yavrum. Harika bir şeysin sen!" diyordu yalatırken. Sonra beni geri itip yanaştı. Fakat o da götüme girdi. Canım yanmadan girmişti, götüm Mustafa beyin sikmesinden dolayı halen hafif genişti. Hırlaya hırlaya üzerimde gidip gelmeye başladı. Erkekler beni sikerken böyle sesler çıkarınca çok azıyordum. Uzun bir süre arka koltukta dar bir alanda pozisyon değiştire değiştire götümü sikti ve sonunda götümün içine boşaldı.
Döller götümden akıp arabanın koltuğunu berbat etmesin diye hemen Plugu tıpa gibi taktı götüme. Götten sikilmek de iyi gelmişti, fakat amım halen sikilmek istiyordu. Utana sıkıla ve çekine çekine adama, "Amımdan da siker misin?" dedim. Adam, "Çocuklar bekliyor yavrum, ama sen burada bekle, birini gönderirim hemen!" dedi. Arabadan indirirken elime para tutuşturdu ve gitti. Ben para istemiyordum ki, sadece sikilmek istiyordum. Elimde parayla kalakaldım, kendimi daha da aşağılatmanın bir yolunu bulmuştum. Hem göğüslerime bile bakma zahmetinde bulunmamıştı. Gitsem mi, beklesem mi diye çok kararsız kaldım, ama yine de bekledim.
Beş dakika kadar sonra bana gönderdiği kişi geldi. Bu sefer daha eski bir arabaydı. Ön koltuğa geçtik önce. Adam memelerimi sütyenimden çıkarıp yaladı. Sonra da sikini bir süre yalattı ve "Arkaya geçelim!" dedi. Nasıl sevinmiştim. Nihayetinde beni amımdan sikmeye başladı. Mutluluktan deliriyordum sanki. Ama mutluluğum uzun sürmedi. Çok çabuk boşaldı adam. Amımın içine boşalmıştı. Amımı sileyim diye torpidodan ıslak mendil verdi. Beni arabadan indirirken çantama para koydu. Ne diyeceğimi bilemeden uzaklaştım oradan ve eve gittim.
Banyoya girip en az bir saat duş aldım. Duş alırken de düşünüyordum. Bir an için, işi bırakıp başka bir şehire taşınayım, yeni bir hayata başlayım düşüncesi kafamdan geçse de, yarın sabah tekrar götüme Anal Plug takıp işe gideceğim için heyecanlanıyordum. Galiba aşağılanmaktan büyük zevk alıyordum ve Mustafa beyin dediği gibi, artık siksiz duramayacaktım...
17 notes · View notes
olgunbuul · 1 day
Text
Tokatın lüks bir semtinde yaşıyorum. 30 yaşında evli biriyim. Eşim Zeynep 26 yaşında 178 boyunda türbanlı çok fazla güzel olmayan ama çok sexi bir kadındır. İnternetten tanışarak evlendik. İlk başta ailelerimiz karşı çıktı ama ikimizin de dindar olan ailesi benim dürüst dindar ve hoşgörülü yaklaşımım işimin ve gelirimin çok iyi olması Zeynep’in de başörtülü ve dindar olması sebebiyle fazla üstelemediler ve evlenmemize izin verdiler.
Ortağım Mehmet’le beraber bir şirketi yönetiyoruz ve idare ofisimiz fabrikanın dışında 3 odalı bir bürodur. Bu arada ortağım da evli ve 29 yaşında uzun boylu yakışıklı bir tiptir.
Eşimle evlendiğimiz sıralarda cinsellik konularını hiç açmaz ikimiz de utanırdık. Evlenene kadar eli elime bile değmedi. Gerdek gecemizde benim acemiliğim yüzünden çok zevkli bir sex yapmadık.
Benim aletim 14 cm. civarında fazla büyük olmadığı için eşimle ilişkimizde onun tam olarak tatmin olmadığını hissediyordum. Fakat aile terbiyesinden dolayı bişey demiyordu bu duruma. Evde bilgisayar ve internet olduğu için eşim evde sıkılmazdı. Evliliğimizin 2. yılından sonra eşimde değişimler başladı. Yani sessiz sakin bir yaşantısı olan eşim cıvıllaşmaya sürekli internetten edindiği yeni yeni şeylerden bahsetmeye başladı.
Hatta dışarıyı pek sevmeyen eşim sürekli dışarılara çıkmaya güzel ve davet kar elbiseler giymeye başladı. Bir gece sevişirken benim aletin büyüklüğü-orta düzeyliği söz konusu olduğunda ben ona ‘’erkeklerin aleti ayaklarının büyüklüğü ile doğru orantılıdır’’ dedim. Benim ayaklarıma baktı ve ‘’hımmm doğru galiba senin ayaklarının büyüklüğü ortalamanın biraz altında kalıyor Ortağının ne kadar büyük ayağı ver’’ deyip gülmeye başladı.
Onun sözü benim beynimde şimşekler çaktırdı. Neyse bir gün dışarıda ki işlerimi halledeceğim sırada eşim aradı ve ofise geldiğini söyledi ve ben de ofise gittim. Büroda sekreter yemek almak için dışarıya gitmiş Zeynep ve Mehmet oturmuş sohbet ediyorlar. Aklıma Zeynepin o günkü söylediği sözlerden sonra bu durum beni bayağı tedirgin etti. Türlü türlü şeyler düşündüm. Daha sonra ki günlerde bir akşam Zeynep yarın büronuza geleceğim dedi. Ben de şüphelerden arınmak için bir müddet sonra bir arkadaşıma beni arattırıp
Zeynep’e acil büroya gitmem gerektiğini bi evrak vermem gerektiğini söyleyip evden çıktım ve elektronikçi bir arkadaşıma rica edip ortağımın ve benim odama görünmez bir yerine gizli bir kamera koydurdum. Ertesi gün Zeynep ofise geldiğinde oturmuş muhabbet ederken daha önceden ayarladığım üzere şirket sahibi bir arkadaşım büroya geldi ve ben onla ilgilenmem gerektiğini söyleyip Zeynep’i ortağımın odasına gönderdim. Ve kamerayı açtım.
Önceleri çok suspus oturan Zeynep ortağımın karşısında gerçekten çok rahat davranıyordu ve hiç ummadığım bir şekilde ortağıma ‘’senin ayakların ne kadar büyük yaa’’ dedi. Mehmet bu söze anlam veremediği için ne demek istediğini sordu. Zeynep’te gülerek kusura bakma geçen Kahraman ‘’erkeklerin ayakları cinsel organları ile doğru orantılıdır dedi de onun için senin ayaklarını incelemiştim’’ dedi.
Bu söz Mehmet’i ve beni çok şaşırttı. Ama Mehmet de boş değil heralde ki ‘’doğrudur eşim hep şikayetçi zaten çok acı verdiğini söylüyor’’ dedi. Ben bu konuşmaları duyduğumda çıldıracak gibiydim. O sıra Zeynep ‘’Ya Buse de zevkten anlamıyor heralde bizim Kahraman böyle olacak ki her gece onunla uçarız gerçekten yanlış anlama çok merak ediyorum onu (aletini)’’dedi. Mehmet’’ Valla benim için sorun değil yenge ben gösteririm ama şu anda biri girebilir içeri’’ dedi. Zeynep te ‘’amaaan içeride Kahraman şimdi çok meşguldür hem sadece bakacağım’’ dedi.
Bunun üzerine Mehmet oturduğu yerden kalkıp Zeynep’in başucuna geldi ve sadece fermuarını açıp sikini dışarı çıkardı. Hayretler içerisindeydim. Konuşmalardan dolayı sertleşmiş siki en az 22 cm vardı. Zeynep sahte utangaçlıklar içerisinde yavaş yavaş elini koca yarağa götürdü ve ‘’gerçekten mükemmelmiş kocamın siki de böyle olsaydı benim amcığım daha bakire gibi dapdaracık olmazdı’’ dedi. Bu konuşmalar beni iyice deliye çevirdi. İçeride benim türbanlı abdest ve namazında dindar karım başka bir erkekle açık saçık konuşuyor ve onun yarağını eline almış inceliyordu.
Ben de müdahale etmiyordum. Daha sonra bu karımın açık konuşmalarını davet anlayan Mehmet ‘’elinle daha fazla tutarsan dayanamayacağım’’ dedi. azgınlığı had safhaya ulaşmış karım da ‘’Kocamın kini hiç ağzıma almadım ama internette karılar ağzına yarak alıyorlar ben de merak ediyorum. Merakımı giderebilir miyim’’ diyen Zeynep Mehmetin de zevkten gözleri dönmüş bir halde kafa sallamasıyla o koca yarağı yavaş yavaş ağzına almaya başladı.
Ben bütün olanlara inanamıyordum.
Ama müdahale etmek de istemiyordum çünkü hem o anda sikim şimdiye kadar olmadığı şekilde büyümüşi hem de kıskançlıkla beraber zevk dalgalarına kapılmıştım. Zeynep Mehmet’in yarağını ağzına alıp bir iki git gel yaptıktan sonra Mehmet dayanamamış olacak ki ağzından yarağı hemen çıkardı ve masanın üzerine fışkırmaya başladı. İkisinin de gözlerinden zevk dalgası yayılıyordu. Ben de senin amcığı çok merak ediyorum dedi
Mehmet Zeynep’e. Zeynep’te ‘’şimdi olmaz artık daha fazla riske atmayalım kendimizi yarın saat 10 da kocam toplantıya gidecek sen o zaman bize gel orda tüm meraklarımız gideririz’’ dedi. Ben artık tamamen zıvanadan çıkmıştım ve bu konuşmaları dinlerken elim gayri ihtiyarı pantolonumun içinde ki sikime gitmiş ve boşalmıştım. O sırada unuttuğum şirket sahibi diğer arkadaşıma baktım ki o da benim arkamda bütün olanları izlemiş ve bana garip garip bakıyordu. Ben de olanları kimseye anlatmamasını rica ettim.
Kameradan toparlandıklarını görünce arkadaşımı gönderdim ve yanlarına gittim. Hiç bişey yokmuş gibi davranıyorlardı. O sırada eşim annesine gideceğini akşam orda oturacağımızı söyleyince onu kaynanamgile götürdüm ve çok merak ettiğim yarın ki fasıl için kamera sistemini evin her tarafına kurdurdum. Ertesi gün ortağımı şüphelendirmemek için saat 09:45 gibi bürodan çıktım ve toplantıya hasta olduğumu bahane edip toplantıda kilere gelemeyeceğimi söyledim. Büronun yakınlarında bekledim.
Ortağımın çıkıp arabaya binip gittiğini gördüm. Ben de biraz sonra eve gittim. Kapıdan sesleri dinledim ve uzaktan (yatak odasından) sesleri geliyor olacak ki sesler çok az geliyordu. Yavaşça kapıyı açıp içeri girdim ve daha önce hazırladığım plan doğrultusunda dış kapının yanında ki odaya girdim. Yine kapıyı yavaşça kapatıp televizyonu duyamayacakları kadar düşük seste açtım. Mehmetle Zeynep gülüşüyorlardı ve Zeynep ‘’Bak daracık amcığımı merak ediyordun sen kendin soyarak bak’’ dedi.
Mehmet’te Zeynep’in eteğini çıkardı ve külotunu da okşayarak çıkarıp amcığına dokundu ‘’OHHHH Nefis amcığın var Zeynep bunu yalamak istiyorum ‘’ dedi. Zeynep’te ortağımı yatağımıza yatırıp kendi de (internetten görmüş olacak ki) 69 pozisyonda ortağımın üzerine çıktı ve amcığını Mehmetin dudaklarına teslim edip kendi de kocaman sertleşmiş ortağımın yarağını kırk yıllık hasretmiş gibi emmeye somurmaya başladı. Zevkten ‘’ohhhh ne güzel yarağın var Mehmet bunu her zaman yalamak istiyorum erkeğimm’’ dedi.
Bu sözler mehmeti çileden çıkarttı heralde ki boşalıyorum diye bağırmasına karım aldırış etmedi ve tüm döllerini yalayıp yuttu benim namus timsali türbanlı karım. ‘’Amcığının yalanmasıyla iyice zevke gelen eşim inmemiş olan yarağı tekrar yalamaya başladı ve mehmetin üzerinden inip ‘’Hadi erkeğim busenin alamadığı siki sok amcığıma delirt beni sik erkeğim’’ diye zevk içinde inlemeye başladı. Mehmet te ‘’Buse ancak Kahramanın sikinden zevk alır galiba ben sana sokuyum gel orospum’’ dedi.
Zeynep ‘’ohhh ben senin orospunum hadi kullan beni kocama boynuz taktır canım kocacım benim’’derken Mehmetin sokmaya başlamasıyla birlikte bağırmaya başladı. Ben de daha fazla dayanamadım ve kıskançlığın verdiği zevkle boşalmaya başladım.
21 notes · View notes
olgunbuul · 1 day
Text
Bunu Kendim İstedim! (3)
Bu şekilde aradan haftalar geçti. Artık iş yerindeki bu durum monotonlaşmaya başlamıştı. Hatta işe daha geç gidiyordum, çünkü iş adına tek yaptığım günde bir iki saat sipariş girmekti artık. Sabahları, "Hadi gel Banu kızım!" diye Hamza bey çağırırdı. Öğleden sonraları da Mustafa bey depoya geçmemi söylerdi. Genelde Hamza bey amımdan, Mustafa bey götümden sikerdi. Eğer Hamza bey o gün sadece ağzımı kullandıysa bunu Mustafa beye söylerdim, o gün beni amımdan da sikerdi.
Hayatımdan memnundum açıkçası. Çok fazla çalışmıyor, kendimi siktirip eve gidiyordum. Artık külot giymeden mini etek giymeye de alışmıştım, üşümüyordum bile. Hem eve gidip gelirken otobüstekilerin bakışlarından tahrik oluyor, istediklerime frikik veriyordum. Özellikle de yaşlı amcalara. Plug takmaya devam ediyordum. Mustafa bey çeşit çeşit boy boy Anal Plug almıştı. Bazı günler hangisini takacağıma karışmıyor, bazı günlerse hangisini takacağım konusunda talimat alıyordum...
Bir sabah geç uyandığımdan işe giderken aceleyle Plug takmayı unutmuşum. O gün sıradan geçerken, öğlen Mustafa bey depoya gitmemi istedi. Depoya gidip yarım saat bekledim, gelmedi. Tam çıkıyordum ki kapıda karşılaştık. "Nereye orospu?" diyerek kolumdan çekip beni içeriye öyle bir sürükledi ki, canım yanmıştı. Mustafa Bey şiddeti severdi, beni sikerken götüm şaplaklardan bazen mosmor olurdu. Götümde Plug takılı olmadığını görünce iyice sinirlendi. Götüme şaplakları peş peşe yapıştırmaya başladı. Ama nasıl sert yapıştırıyordu, götümün acısından nerdeyse ağlayacaktım...
Neden sonra götümü şaplaklamayı bıraktı ve beni önüne çömeltip sikini çıkardı. Götümü feci acıtmıştı, onun için ağzıma almak istemedim. Saçımdan asılarak yüzüme tükürdü ve "Aç ağzını orospu!" diye bağırdı. Daha önce hiç yüzüme tükürmemişti, ilk defa oluyordu bu. Ağzımı açmamla sikini ağzıma köklemesi bir oldu. Ağzımı sikerken bana küfürler edip yüzüme tükürmeye devam ediyordu. O an inanılmaz tahrik olduğumu fark ettim. Öfkem geçmişti, o ne derse onu yapmak istiyordum. Neredeyse yüzüme tükürdüğü için ona şükredecektim. Ağzımı acımazsızca sikti. Öğürtülerime bile kulak asmıyordu. Ağzımdan çıktığı azıcık zamanlarda nefes almaya çalışıyordum. Yüzüm salya sümük ve tükürük içinde kalmıştı...
Sonunda sikini ağzımdan çıkarıp ağzımı açtırdı ve kocaman bir tükürük fırlattı. Tükürüğünü yutturup beni ayağa kaldırdı, raflara doğru domalttı. Götüme girecek diye beklerken amıma girdi. İşin ilginç tarafı amım sırılsıklamdı, ağzımı sikerken yüzüme tükürdüğünden olsa gerek ilginç bir şekilde orgazm olmuştum. Bu ilk defa başıma gelmişti, sanki amımdan sikiliyormuşum gibi bir keyif vermişti ağzımdan tecavüz eder gibi sikmesi. Şimdi amımdan sikerken bir eliyle boğazımı sıkmaya başladı. Zorlukla nefes alabiliyordum. İlginçtir, boğulur gibi hisle birlikte yeniden orgazm oldum. Bir süre sonra beni bıraktı ve amımdan çıkıp beni döndürdü, suratıma boşaldı.
Her zamanki gibi kendime gelmeye çalışıp onun arkasından depodan çıktım. Nasıl göründüğümü bilmiyor, umursamıyordum bile. O halde tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım ve üstüme başıma çeki düzen verdim. Boğazımda morluklar ve izler vardı, kimse fark etmesin diye fondötenle kapattım. Zaten o gün öğleden sonra fazla iş yok diye Hamza bey beni erkenden eve gönderdi...
Ertesi gün işe giderken Mustafa beyin bana yine aynı şekilde davranacağını umarak heyecanlanıyordum. Duygularımı anlayamıyordum. O sabah Hamza bey beni çağırdığında morluklarıma hiçbir şey demedi. Götümdeki ve boğazımdaki morluklar belliydi ve adam resmen hiç soru sormuyordu. Yine de o gün Hamza beyle sikişmek çok iyi geldi. Normalde beni öpmesini sevmezdim, ama o gün o kel kafasından kendime bastıra bastıra öpüştüm. Yine harika bir şekilde memelerimi yaladı. Vantuz gibi emiyor, her yerini yalıyordu. Amımdan girdiğinde ise kendimden geçmiştim zaten.
Bu arada, Hamza beyin odasında artık kanepe vardı, beni orada sikmeye başlamıştı. Taşımacılar kanepeyi getirdikleri sırada herkes yine kıkırdaşıp bana bakmıştı. Herkes biliyordu o kanepenin ne amaçla getirildiğini. Ama artık alışmıştım böyle şeylere ve mağazadaki yerimi kabul etmiştim.
Biraz oral seks yaptırdıktan beni kanepeye yatırıp üzerime çıktı. Beni bir süre misyoner pozisyonunda sikip ağzıma boşaldı. Artık normal sikilmek bana bir lütuf gibi geliyordu, kendimi prenses gibi hissediyordum. Hamza beye minnettarlıkla baktım ve döllerini yuttum. Hamza Bey beni odadan gönderirken, "Amının kılları uzamış, al onları!" dedi. Aslında ben hep alırdım, ama Mustafa bey uzun seviyormuş ve kıllarımı kesmemi yasaklamıştı. Şimdi de Hamza bey kesmemi istiyordu. Peki ne yapacaktım?
Acaba kızar mı gibi düşüncelerle bir fırsatını bulup Mustafa beye sorduğumda, sakince ve tereddüt etmeden, "Hamza beyin istediği gibi yap!" dedi. O gün anladım, aslında ben Hamza beyin orospusuydum. O gün hiç iş yapmadım. Zaten artık çok yapmıyordum ve fark edileceğini sanmıyordum. Bilgisayarda oyun oynarken, Ebru Hanım, "Banu, git bana çay getir!" dedi. Hem bana emir veriyordu, hem de hanım dememişti. Oysa ki Hamza beyin katı kuralı vardı, iş yerinde herkes herkese hanımlı beyli hitap edecekti. "Git kendin getir!" dedim istifimi bozmadan. Banu hanım sinirlenmişti, Mustafa beye dönerek, "Şuna bir şey söylesene. Senin her dediğini yapıyor, ben bir çay istedim getirmiyor!" diye şikayet etti. Mustafa Bey de bana ters ters bakıp, "Git getir orospu!" dedi. İsteksiz kalkıp getirdim.
O günden sonra her ikisinin de, hatta Hamza beyin de çay, kahve gibi hizmet işlerini de yapmaya başladım. Ebru hanım beni müthiş kıskanıyordu, sebebini bilmiyordum ama bunu hissediyordum. Çok zevk alıyordu bana istemediğim şeyler yaptırınca. Bir gün Mustafa bey müşterilerle ilgilenirken, Ebru hanım bana, "Çok yoruldum Banu. Gel şöyle, tabure ol yerde. Ayaklarımı uzatacağım!" dedi. Çay kahve getirmek neyse de, bu istediği çok tuhaftı. Ama bunu da yaptım! Bunun artık lamı cimi yoktu, aşağılanmaktan ve kendimi kullandırmaktan resmen zevk alıyordum. Önümüzde masa olduğundan müşteriler göremezdi zaten, yine de utanarak yere dört ayak durdum.
Ebru hanım da ayakkabılarını çıkarıp ayaklarını belime koydu. Birkaç dakika öyle durduktan sonra bir ayağını indirip eteğimin altına sokunca irkildim. Külotum yoktu zaten. Ayağıyla amımı okşamaya başlayınca ne yapacağımı şaşırdım. Bir an için kalkıp ordan uzaklaşmayı düşündüm, fakat garip bir şekilde zevk te alıyordum. Sesimi çıkarmadığımı görünce diğer ayağını da belimden indirdi ve bu sefer elini attı eteğimin altına ve amımı avuçladı. Amımın ıslandığını farkedince kulağıma eğilerek, "Git kadınlar tuvaletinde bekle beni!" dedi.
Heycanla kalkıp kadınlar tuvaletine gittim. Ne olacağını merakla beklerken iki dakika sonra Ebru hanım geldi. Tuvaletin kapısını kilitler kilitlemez dudaklarıma yumuldu. İlk defa bir kadınla öpüşüyordum. Kafam allak bullak olmuş, içimi tarif edemeyeceğim duygular kaplamıştı. Dudaklarımı kemirir gibi öperken bir elini de eteğimin altına atmış, amımı parmaklıyordu. Ben halen ne yapacağımı bilmez haldeyken beni döndürüp lavaboya doğru ayakta domalttı. "Şu amının tadına bir de ben bakayım!" diyerek arkama çömelip götümün yanaklarını iki eliyle ayırdı ve yüzünü amıma gömdü. Amımı yalamaya başladığında dizlerim titremeye başladı. Kendime inanamıyordum, çok geçmeden de inleye inleye orgazm oldum. Hem utanıyordum, hem de bir kadın tarafından amımın yalanmasından aldığım müthiş zevke hayret ediyordum...
Ebru hanım yalamayı bırakıp arkamdan kalktığında ben lavaboya domalmış halde kaldım. Az sonra sonra Ebru hanım beni kolumdan tutup kendine dönderdiğinde sütyenden çıkarmış olduğu memeleriyle karşılaştım. Ensemden tutup yüzümü memelerine yaklaştırdı ve "Em!" diyerek bir memesini ağzıma verdi. Emmeye başladım. Erkeklerin memelerimi yalayıp emmesinden ben nasıl zevk alıyorsam Ebru hanım da benim emmemden zevk alıyor, sırayla bir sağ memesini ağzıma verip emdiriyor, sonra sol memesini veriyordu ağzıma...
Ben memelerini emerken Ebru hanım eteğini beline toplayıp külodunu indirmekle meşguldü. Omuzlarımdan bastırıp, "Amımı yala!" dedi. Bunu yaptığıma şaşırsam da sanki doğal birşey yapıyormuşum gibi uslu uslu çömelip amını yalamaya başladım. Artık iyice salmıştım kendimi, o anda tek odaklandığım şey yaladığım amı orgazm etmekti. Kafamı amına bastırıp orgazm olana kadar yalattı amını. İşimiz bittiğinde beni kaldırdı. Üstümüzü başımız düzelttik. Tuvaletten çıkmadan kolumu tutup, "Bundan sonra benim de orospumsun! Tamam mı?" dedi. Ben yine uslu uslu, "Tamam!" dedim. O günden sonra Ebru hanımla da sınır kalmamıştı, bana istediği gibi davranabiliyordu ve hiçbir şey diyemiyordum. Benimle seks yapmak istediği günlerde tuvalette onu beklememi söylüyordu...
Bir öğleden sonra Mustafa bey bana, bundan sonra artık Anal Plug takıp takmamakta serbest olduğumu, depoya gidip beklememi söyledi. Çok heyecanlıydım, çünkü birkaç gündür Mustafa bey beni sikmiyordu. Depoya gidip beklemeye başladım ki, bir adam girdi içeri. Mustafa beyin yanında gördüğüm bir arkadaşı. Ben daha ne oluyor demeye fırsat kalmadan, adam, "Bugün ben sikeceğim seni fıstık!" dedi. Demek Mustafa bey beni arkadaşına siktirmeye karar vermişti. Nedense itiraz etmedim. O gün o arkadaşı beni depoda evire çevire amımdan götümden sikti. Depodan çıktığımızda Mustafa bey deponun kapısında bekliyormuş. "Aferin!" deyip popoma bir şaplak attı ve garip bir şekilde hoşuma gitti...
O günden sonra depoya Mustafa beyin başka arkadaşları da gelmeye devam etti. Artık depoya gittiğimde içeriye Mustafa bey mi yoksa başka biri mi girecek bilmiyordum. Beni siken arkadaşlarından biri de Taylan idi. Ondan inanılmaz hoşlanmıştım. Çok sexy, yakışıklı, müthiş çekici bir adamdı. Beni sikip gittiğinde etkisinden uzun bir zaman çıkamadım. Mustafa beyin bazı arkadaşları tekrar tekrar beni sikmeye geliyordu, ama Taylan birdaha hiç gelmedi. Bir gün cesaretimi toplayıp Mustafa beyden Taylan'ın telefon numarasını istedim. Şaşırtıcı bir şekilde hemen verdi, ama biraz dalga geçip aşağılamayı ihmal etmedi tabii.
Hemen Taylan'a mesaj attım, "Merhaba ben Banu, Mustafa beyin iş yerinden. Bugün akşam yemeği yiyelim mi?" diye. Uzun bir süre cevap gelmedi, ama sonra, "Tamam, bu akşam 8'de bende!" yazdı ve konum attı. Sevinçten deliriyordum. Hatta artık kendimi kimseye siktirmek istemiyordum, sadece Taylan siksin beni istiyordum. Mesaiden sonra eve gittim. Duşumu alıp çok sexy giyindim, harika olmuştum. Saat yaklaşınca heyecanla Taylan'a doğru yola koyuldum...
19 notes · View notes
olgunbuul · 1 day
Text
KOCAMIN ALTINDA ONU HAYAL ETTİM.
İlhan’la apartmana, yandaki daireye ilk taşındıkları zaman tanıştık. Eşyalar yerleşirken yardımlar, kahve, çay götürmeler derken samimi olduk iyice… Onlar da bizim gibi otuzlu yaşlarda, beş yıllık evlilerdi ve çocukları yoktu. Ben tekstil işinde çalışıyordum. Her sabah işe giderken mutlaka İlhan’la karşılaşıyorduk. Akşam yedi civarı yine evin önünde denk geliyorduk birbirimize… Günaydın iyi akşamlarla başlayan tanışıklığımız evlere gelip gitmeler, çaylar, yemekler derken iyice ilerledi.
Kocam da benimle aynı yerde, fakat vardiyalı çalışıyor. Onun işi akşam başlıyor. Genelde işten geldiğimde kocam uykuda oluyor. Kalkıyor, akşam yemeğimizi yedikten sonra o işe gidiyor, sabah gelirken ben evden çıkıyorum. Bir tek hafta sonları izinli olduğumuz günlerde beraber oluyoruz. Kısacası berbat bir evlilik için gereken ne varsa bizim yaşantımızda… Pek de mutlu değildim.
İlhan’ın karısı çalışmıyordu. Düzenli bir işi vardı, evden işe, işten eve yaşantılarına imreniyordum. Birkaç ay içinde iyice kaynaştık. Yakışıklı, hoşsohbet adamdı İlhan. Tam beğendiğim tipte biriydi. Her karşılaştığımızda espriler yapar, beni güldürürdü. Zamanla ben de ona karşılık verir oldum, birlikte gülmeye başladık. Önceleri selamlaşmadan ileri gitmeyen karşılaşmalarımızda ayaküstü ufak sohbetler yapmaya, şakalaşmalara başlamıştık. Bazen takıldığım olurdu,
“Bugün çok şıksın, kesin çapkınlıktan geliyorsun sen… Senin gibi yakışıklı herifler rahat durmazlar, mutlaka bir kırığın vardır senin…” falan derdim. Önceleri şaşırıp bocalamasına rağmen zamanla o da bana ayak uydurmuş, takılmalarıma gülmeye başlamıştı. O da bana takılıyordu,
“Bu mini etekle otobüse binmeseydin Gül hanım” derdi gülerek. “Öyle güzel bacakların var ki, rahat bırakmazlar seni kalabalıkta…” Ben içten içe bacaklarımın güzelliğine yaptığı komplimandan memnun, gülerek şakalaşmalarımıza devam ederdim.
“Hadi anlat nerden geliyorsun, aramızda kalacak valla, karına söylemem” diye kızdırırdım onu… Öyle alışmıştım ki onun sohbetlerine, şakalarına… İş dönüşü gözlerim hep onu arıyordu. Akşamları kocam işe gidince bazen onlara geçerdim. Karısına ev işlerinde yardım ederdim. Oturur üçümüz beraber güzel vakit geçirirdik. Yatma zamanı geldiğinde ayaklarım geri geri giderken evime geçerdim. Yalnız yatağımda İlhan’ı hayal eder, kendimi parmaklar dururdum. Nasıl sevişiyor acaba? Karısıyla neler yapıyordur şimdi? Senaryolar yazardım kafamın içinde, hayalimde oynatırdım o filmleri… Mastürbasyonumun son anlarında koca gövdesiyle beni altına alıp ezdiğini hayal ederken çırpına çırpına orgazm olurdum.
Böyle böyle günler geçti. Geçen ay İlhan’ın baldızının düğün hazırlıkları için ailesi çağırdı, mutlaka gidilmesi gerekiyordu. Karısını göndermek zorunda kaldı. Gitmesinden bir gün önce akşam onlara gittim yine… Hazırlık yapıyorlar, valiz hazırlıyorlardı. Ben de bir yandan eşyalarını toplamasına yardım ediyor, bir yandan yine şakalaşıp güldürüyordum onları…
“Nasıl bırakıyorsun bu adamı buralarda? Baksana şunun gözüne, mutlaka eve kadın atar bu adam, güven olmaz bunlara…” falan diye kızdırmaya çalışıyordum. Karısı ise yola çıkacağı ve ailesini göreceği için heyecandan hiç oralı bile değildi.
“Ben kocama güvenirim. Kesinlikle öyle şey yapmaz.” diyordu sürekli… Sonunda bombayı patlattı, “Aman Gül, kocam sana emanet, gözün gibi bak kocama…” deyince bir kahkaha patlattım.
“Sen merak etme, ben ona bakarım” dedim. İçimden neden kahkaha attım ki diye pişman oldum. Yanlış anlayacaklardı beni…
Ertesi sabah ben işe giderken onlar otogara gidiyorlardı, uğurlayıp yolcu ettim. Akşam işten dönüşümde gözüm onu aradı ama yoktu. Kocamı işe gönderdim, pencereye oturup İlhan’ın evine gelmesini bekledim nedense… Sanki kocamı bekliyordum. Gece saat onikiye doğru evin önünde bir taksi durdu. İlhan indi taksiden… Sarsak, dikkatli adımlarından alkollü olduğunu anladım. Yukarıya bakınca benim baktığımı gördü, perdeyi kapatıp içeri girdim. Merdivenlerde ayak seslerini duyduğumda kapıyı açıp karşısına çıktım. Yanına gittiğimde alkol kokusu geldi burnuma, epey içmiş olmalıydı,
“Ooh, beyimiz bekar ya, artık yüzünü gören cennetlik… Ne bu İlhan bey? Daha ilk akşamdan alkol almalar… Hemen karına telefon açıyorum” dedim.
“Yaa, saçmalama Gül…” dedi peltek peltek… “İş yemeğiydi, arkadaşlarla birkaç kadeh attık işte fırsattan istifade…” O konuşurken gözlerinin içine bakıyordum. Doğru söylüyordu sanırım.
“Karın giderken bana emanet etti seni, ondan konuşuyorum böyle… Aç mısın İlhan? Bir şeyler hazırlayayım istersen…” dedim ilgiyle… İstemedi. Anahtarlarını çıkarmaya çalışıyor, bir türlü beceremiyordu. Çantasını elinden alıp anahtarlarını çıkardım, kapıyı ben açtım. İçeriye beraber girdik. “Hadi, doğru banyoya…” dedim o anaç tavuk edasıyla… Sendeledi. Ben de koluna girip banyoya kadar ona eşlik ettim. Avuçlarımda pazularının gerginliğini hissetmek daha kötü yaptı beni…
“Yardım etmemi ister misin?” diye sordum banyonun kapısında… Utangaç bir tavırla teşekkür etti, istemediğini söyledi. Nabız atışlarımın yükseldiğini hissediyordum, şakaklarımda damar atıyordu. Evde ikimiz yalnızdık. Yardım istemediğini söyleyince canım sıkıldı biraz… Oysa onunla vakit geçirebilmeyi, sohbet etmeyi umuyordum. Sonrası… Kim bilir…
“İyi o zaman, ben çıkayım.” dedim kırıldığımı belli etmemeye çalışarak… “Yardım lazım olursa, bir ihtiyacın olursa yerimi biliyorsun” derken gözlerinin içine davetkâr bakışlarla baktım. Aptal adam… Sen de ben de, yalnızız işte… Neden gönderiyorsun beni o yapayalnız evime… Dört duvarın arasına… “İyi geceler” diyerek banyodan ve evden çıktım.
Eve girdim ama dediğim gibi dört duvar üzerime geliyor, beni boğuyordu. Saatin tiktaklarından başka bir ses yok evin içinde… Televizyonu açtım, aptal aptal bakındım. Yok. Duramıyordum. Mutfağa gidip soğuk bir bira açtım. Yudumlarken yan daireden, mutfaktan gelen tıkırtılar işittim. İlhan uyumamıştı. Durdum, düşündüm. Yok duramayacaktım.
Gidip üzerime dar bir body, altıma her zaman giydiğim kırmızı kareli mini eteğimi giydim. Ev halim her zamanki gibi, külot giyme alışkanlığım olmadığından külot yoktu altımda… Çekmeceden külot bakarken, kırmızı jartiyer çoraplarım gözüme ilişti. Çorapları elimde evirip çevirip bakarken külot giymeyi boş verdim, ayağıma o kırmızı jartiyer çoraplarımı geçirdim. Yüksekçe topuklu ev içi terliklerimi ayağıma giyip İlhan’ın kapısına dayandım, zili çaldım.
Sanırım gecenin bu saatinde kim bu densiz diye düşünüyordu kapıyı açarken… Beni görünce şaşırdı. Bir şort, bir tişört giymişti üzerine… İçeriye daldım davet etmesini beklemeden… Direkt olarak gidip televizyonun karşısına oturdum. Bacaklarımı hafif aralık bıraktım. İlhan da gelip karşıma oturdu. Havadan sudan sohbet etmeye başladım. Sehpanın üzerinde duran koca kahve fincanına bakarak,
“Sana bir kahve pişireyim diye gelmiştim ama anlaşılan sen işini görmüşsün” dedim.
“Ya, evet, şekersiz kahve yaptım. Bir de duşa girince kendime geldim. Dünya varmış.” dedi.
Baktım, uzunca siyah saçları hala ıslaktı. Elimi uzatıp o ıslak saçlarını okşamamak için kendimi zor tuttum. Bende laf çok, onun yanında olabilmek için, biraz daha yanında kalabilmek için ondan bundan bahsetmeye, onu konuşturmaya çalıştım.
Kafesinden kurtulmuş muhabbet kuşu gibi kocamın gece vardiyasına geçtiğini, evde yalnız başıma uyuyamadığımı, işimin çok yorucu olduğunu falan anlatıp durdum. O da ha, hı diyerek bana katılıyordu ama gözleri bacaklarımdan ayrılmıyordu.
Baktım, benim kırmızı jartiyer çoraplarım görevini yapmış, İlhan’ın dikkatini bacaklarıma toplamıştı. Kırmızı görmüş boğa gibi bana çaktırmamaya çalışarak kırmızı çorap içindeki bacaklarımı süzüp duruyordu karşımda… Kimbilir aklından neler geçiriyordu bakarken…
Konuşmaya devam ederken bacaklarımı araladım. Mini eteğimin de yardımıyla çorabımın dantellerini görüyordu mutlaka şu anda… Ve altımda külot olmadığını… Şortunun önündeki kabarıklık dikkatimi çekti sonra…
Fakat hepsi bu kadar… Ne kalkıp harekete geçti, ne de monolog sohbetime katıldı. Karısı gidiyor diye bir gece önce yatakta kocasını iyice doyurmuştu anlaşılan… Bu gece bir şey yapmak için hem erkendi, hem alkollü olması engeldi. Külotsuz olduğuma kadar göstermiştim adama, daha ne yapmam gerekiyordu üstüme atlaması için? Gidip orospu gibi kucağına oturacak halim yok a… Erkek olarak ilk hareketi onun yapması gerekir diye düşünüyordum.
Bacaklarımı araladım, amımı gösterdim. Bacak bacak üstüne attım, baldırlarım eteğimden sıyrıldı, çorabımın dantelini ucundan gösterdim. Göz süzmeler, frikikler, gerdan kırmalar… Sadece öküz gibi bakıp duruyordu. Baktım olmadı, yarım saat kadar sonra kalktım. İğneli, kinayeli bir tavırla,
“Eh, bana müsaade İlhancım. Senin uykun var gibi, ben kaçayım. Gerçi yarın izinliyim, uykum da yok ama kalkayım ben…” dedim yarım ağızla… Açıkça “gitme, kal” demesini bekledim ama istediğim olmadı. Onun yerine işi saflığa vurdu iyice,
“İyi geceler Gül. Eşine benden selam…” demez mi kapının önünde…
“Ne selamı ayol? Adamı kırk yılın başında bir görüyorum zaten…” diyerek kahkahayı bastım. O da güldü. Her türlü mesajı vermiştim alttan alttan… “Uykum yok, kocam yok, yalnızım, kocamla uzun süredir yatmıyorum, beni sikmiyor, azdım, kudurdum, gel beni sik işte” Fakat duvardan ses geldi, İlhan’dan tık yok. Karısını mı aldatmak istemiyor, sekse mi doymuş, sarhoş mu? Üçgen omuzları, yapılı gövdesiyle kapı gibi herif… Şortunun önü kabarık, sikinin büyüklüğü dışarıdan belli oluyor, sapına kadar erkek işte… Eh, ben de gencecik, güzel, yuvarlak hatlı, üstümde mini eteğimle, kırmızı çoraplarımla tam sikilmeye hazır, civelek afeti devran… Bir türlü istediğim olmuyor. Kapının önünde elim kapının tokmağında,
“İstersen anahtarı ver, gündüz evin temizliğini yaparım eşin yokken…” diyebildim sadece…
Ah, bir harekete geçebilsen, eşin yokken daha neler neler yaparım sana ama… Gidip anahtarı getirdi, elimi uzatıp alırken parmaklarım değdi, titredim. Kös kös kendi evime girerken arkamdan bakıyordu. İçeriye girip kapıyı kapattım, sırtımı kapıya dayadım. Öküz, öküz, öküz… İçimden kapıyı yumruklamak, üstümü başımı yırtmak geliyordu ama çaresizce yatağıma gittim. Üstümde ne varsa çıkarıp attım, çırılçıplak yatağa uzandım. Uyuyana kadar akla karayı seçtim. Gözlerimi kapatıp onun beni nasıl becerdiğini, kırmızı çoraplı uzun bacaklarımı okşadığını, memelerimi emdiğini hayal ede ede kendimi parmakladım. Ancak orgazm olduktan sonra uyuyabildim.
Ertesi gün erken geldim işten… Kocam uyuyordu. İlhan’ın eve geçtim. Ortalığı, mutfağı, salonu topladım. Dağınık yatağını okşaya okşaya düzelttim. Her şeyi yerli yerine koydum. Çamaşır çekmecesindeki baksır külotlarını sevdim. Gardrobu açıp yanımda getirdiğim parfümümden bol bol sıktım. Akşam gelip kapağı açtığında benim kokumu duymalıydı. Kışkırmalıydı.
Televizyonun önünde DVD.ler duruyordu. Anlaşılan onu da uyku tutmamış, ben gittikten sonra film seyretmişti. Düğmesine bastım, içindeki CD kaldığı yerden devam etti. Vurdulu kırdılı bir macera filmiydi. Durdurup çıkardım. Hemen eve gidip kocamın benden sakladığı porno CD’lerden birini alıp getirdim, makineye taktım. Akşam filmini kaldığı yerden seyretmek isterse porno seyretmek zorunda kalacaktı İlhan bey… Belki harekete geçirirdi bu onu… Seçtiğim film beni en çok azdıran, tahrik eden filmlerden biriydi. Kocam işteyken geceleri mastürbasyon yapa yapa seyrederdim hep…
İlhan gelmeden işimi bitirdim, eve geçtim. Benim koca hala uyuyordu. Banyoya girdim, bir güzel temizlendim, kokulandım. Koltuk altlarımı, amımı parfümledim. Misler gibi, pırıl pırıl yaptım kendimi… Yeni aldığım askılı, diz üstü eteği olan elbisemi üzerime geçirdim. Yine çamaşır yoktu içimde, ne sütyen, ne külot… Bu kez incecik, siyah jartiyer çorabımı giydim bacaklarıma… Topuklu terliklerimin üzerinde harika görünüyordum gardrobun aynasında…
Her zamanki saatinde İlhan’ın kapısının açıldığını duydum, gelmişti. Heyecan içinde bekledim. Ona biraz zaman tanımalıydım. Evin temizliğinin yapıldığını görmeliydi. Onun için neler yaptığımı… Üstünü değişmek için gardrobu açtığında benim parfüm kokumu almalıydı. Belki yemek yerken gece yarım kalan filmi izlemek ister, televizyonu açardı. Benim koyduğum porno filmi izlerdi belki… Bekledim… Bekledim… Dakikalar geçmek bilmiyordu, avuçlarım terliyordu heyecandan… Kendimi gerdek gecesindeki yeni gelin gibi hissediyordum..
Yarım saat geçti, bir saat… Duramadım, gidip kapısını çaldım. Baştan aşağıya süzdü beni kapıyı açtığında… Gözleri parladı. Normaldi gözlerinin parlaması… Onun için hazırlanmış, makyajımı yaparken aynada ben de kendimi beğenmiştim. Gözlerinin göğüslerime takıldığını gördüm. İçimde sütyen olmadığını anlamıştı mutlaka… Salona geçtik. Bacak bacak üzerine atıp oturdum. Gözleri hala üstümdeydi.
“Elbisemi beğendin galiba İlhan… Yeni aldım, söylesene gerçekten, yakışmış mı?” dedim, eteğimi çekiştirerek… Yutkundu,
“Çok güzel, çok yakışmış Gül…” dedi. “Zaten güzele ne yakışmaz? Harika olmuşsun. Elbise, çorapların, terliklerin… Hepsi on numara… Çok güzel, çok seksi görünüyorsun.”
Onun beğenerek bakması beni iyice coşturmuştu. Şakımaya, aklıma gelen her şeyden konuşmaya devam ettim. İlhan zavallım, gözlerini benden, bacaklarımdan ayıramıyordu. Bacak bacak üstüne atmış vaziyette otururken, bacağımı değiştirdim. Diz üstü eteğim iyice sıyrıldı. İçimde külot olmadığını görmüş müydü acaba? Becerebilmiş miydim? Sanırım görmüştü. Vurgun yemiş gibi gözlerini bacaklarımdan alamıyordu çocuk…
Terliğimin birini ayak parmaklarıma takıp konuşurken ayağımı sallamaya başladım. İnce siyah çorabın altında kırmızı ojelerim görünüyordu. İlhan ipnotize olmuş gibi ayaklarıma bakıyordu sürekli… Hoşuma gidiyordu onun sikecek gibi bakması, amım sulanmaya başlamıştı. Sonunda,
“İlhaaannn…” dedim gülerek, imalı imalı… İrkilip zorlukla başını kaldırıp yüzüme baktı. Şaşkın şey… Gülümsedim… Yüzü kızarmıştı. Utandığından mı, ayaklarıma, bacaklarıma, külotsuz amıma bakıp tahrik olmaktan mı bilemedim.
“Şey, gözüm dalmış Gül..” dedi mahcup mahcup… Gülümsedim,
“Görüyorum canım gözünün daldığını…” derken bacağımı indirip hafif araladım. Tekrar bakışları orama yönelmişti. Evet, kurbanım hazırdı. Bir çorap, bir külotsuz am görüntüm yetmişti. Biraz sonra kalktım,
“Aç mısın canım? Hadi, bize gel, beraber yiyelim. Kocam işe gidecek biraz sonra… Oturur, yemek yeriz, konuşuruz. Sohbete kaldığımız yerden devam ederiz.” dedim davetkâr, fakat buyurgan, itiraz kabul etmeyen bir tavırla…
“Gelirim” diyebildi sadece, yutkunarak… Sohbetin devamının ne olduğu belliydi. Benim çoraplı frikiklerime, göz ziyafetine devam… Hem de ikimiz yalnız… İster yatır sik, ister otuzbir malzemesi yap… Kabul etmemek için homo olması lazım… Neşeyle evime geçtim, sofrayı kurdum. Ben mutfakta uğraşırken kocam da kalkmıştı. Uykulu uykulu dolaşıp duruyordu evin içinde, giyiniyordu… Biraz sonra kapı çalındı, kocam açtı kapıyı,
“Ooo… İlhancım, hoş geldin, görüşemiyoruz epeydir… Allah kavuştursun, eşin gitmiş…” dediğini duydum.
İçim kıpır kıpır oldu. Gelmişti. Masaya geçip oturdular, ben eksikleri tamamladım, yemeği servis ettim. İlhan bir yandan gözleri uykudan şişmiş kocamla konuşmaya çalışıyor, bir yandan çaktırmadan beni süzüyordu sürekli… Ben de podyumda yürüyen manken gibi kıvırmalarla, çekmeceden bir şey alma bahanesiyle eğilip kalkmalar, çeşitli frikiklerle onu can evinden vurmaya devam ediyordum. O her fırsatta frikiklerime bakarken kocam haldır huldur yemek yiyordu, bana aldırdığı bile yoktu. Ne bu mini etek, çorap olayı bile dememişti, bana aldırdığı, beni gördüğü yoktu ki adamın…
Yemeğe başladık. Heyecandan elim titriyordu. Çatalımı yere düşürdüm. Baktım onlardan tarafa gitmiş. Eşimden almasını istedim. O homurdanınca İlhan eğilip almaya çalıştı. Olmadı, masanın altına girmek zorunda kaldı. O zaman ben de harekete geçtim, bacaklarımı araladım, eteğimi kasıklarıma kadar çektim. Örtünün altında amcığıma varıncaya kadar her yerimi görmüş olmalıydı İlhan… Elinde çatalla çıktığında yüzü kızarmıştı. Göz göze geldik. Ona neleri kaçırdığını anlatabilmiştim sonunda…
Yemek bitti, kocam işe gitmek için kapıya yöneldi. İlhan da,
“Dur ben de geleyim, ben eve geçerim” diyerek onunla beraber çıkmak üzere davranmıştı ki atıldım hemen,
“Nereye gidiyorsun canım? Benimki gibi işe gitmiyorsun ya, otur çay demledim, bir bardak içer öyle gidersin…” Gözünün içine bakıyordum bunları söylerken, yalvarıyordu gözlerim… Kocam da,
“Tabi ya İlhancım, madem bekarsın, çayını iç, öyle git. Kovalayan yok ya seni… Hadi hadi, otur bakalım.” diyerek beni destekledi.
İlhan çaresiz içeriye geçti, ben de kocamı uğurlayıp yanına geldim. İçim içime sığmıyordu. Oh allahım… Yalnızdık evde… Ne benim kocam, ne onun karısı… İkimiz… Masaya, sandalyesine oturmuştu, çayını getirdim. O çayını yudumlayıp sigarasını içerken ben sofrayı toplamaya başladım. Gidip geliyor, eğiliyor, kalkıyor, her yerimi sergiliyordum İlhan’a…
Önündeki tabağı almak için eğiliyordum, sütyensiz memelerimi nerdeyse uçlarına kadar görüyordu. Yere düşen peçeteyi almak için yere uzanıyordum, arkamdan jartiyer çorabımın dantellerini, çıplak baldırlarımı, belki de külotsuz amımı gösteriyordum. Peçeteyi alıp doğruldum, ona doğru döndüğümde gözlerinin kalçalarıma dikilmiş olduğunu gördüm. O da suçüstü yakalamışım gibi telaşlandı, elinin yanında duran kül tablasını yere devirdi. İçindeki izmaritler, küller kucağına, yere saçıldı. Üzüntülü üzüntülü,
“Hay Allah, kusura bakma Gül, ben toplarım şimdi…” dedi, eğilirken ben engel oldum,
“Saçmalama İlhan, lütfen otur sen, ben hallederim” dedim.
O sandalyesinde bacaklarını iki yana açmış küllere basmamak için dururken ben elimi bacağına koyarak, bacağından destek alarak önünde eğildim, yerdekileri toplamaya başladım. İkiye ayrık bacaklarının arasında kıpırdanıp dururken, göğüslerimi rahat rahat görebiliyordu.
İçini çektiğini duydum. Süründüğüm egzotik parfümün kokusunu almış olmalıydı. Elim hala bacağında duruyor, hareket ettikçe nerdeyse sikinin yanlarına kadar gidip geliyordu elim… Az kaldı tutup elimi şortun yanından içeriye daldırmak üzereydim. Siki kalkmıştı. Şortunun önü Kızılay çadırı gibi dikilmişti. Uzattıkça uzatıyor, adamı daha da delirtiyordum. Sonunda kalktım,
“Ay, bittim” dedim nefes nefese… Sanki seks yapmıştık, göğsüm inip kalkıyordu. Gözlerini ayıramıyordu benden, memelerimden… “Hadi içeri geçelim İlhan, çaylarımızı alır, orda içeriz.”
Elimizde çay bardaklarıyla salona geçtik, ben kendimi koltuğa attım. Geriye yaslandığımda eteğim sıyrıldı, çoraplı baldırlarımı gösterdim adama… O da karşımda oturuyor, açılan yerlerimi görebilmek için deli oluyordu.
“Öf ne sıcak…” dedim. “Pencereyi açmaya da gelmiyor, sivrisinek ısırmış gece, baksana şuna, bütün gün kaşıdım durdum, hala kaşınıyor hart hart…” diyerek eteğimi çektim. Çorabın bittiği yerde sol bacağımın içini kaşımaya başladım.
“Evet, bu sene baya sivrisinek var. Ama böyle kaşıma, daha kötü olur” dedi karşıdan gözleri bacağımda…
“Ne yapayım, kaşınıyor. Baksana şuna, nasıl kızarmış?” diyerek yanıma çağırdım, kaşınan yerimi gösterdim. Kalkıp geldi, tepemden sinek ısıran yerimi görmeye çalıştı. Jartiyer çorabımın dantelini, onun bittiği yerde başlayan, yaz ortası olmasına rağmen bembeyaz süt gibi bacağımın çıplak tenini görüyordu şimdi… Tabi yukarıdan meme uçlarıma kadar görülebilen sütyensiz göğüslerim de cabası…
“Erkek sinekti herhalde, ısıracak yeri bulmuş…” dedi yutkunarak… Güldüm,
“Ya, sorma, ağzının tadını biliyor hayvan… Nerden buldun da ısırdın, ta bacağımın içi…” dedim. İçimden de “sen erkek değil misin, ısırsana sen de aptal herif” diyordum.
Isırmadı. Önü kabarık şortuyla döndü, yerine oturdu, çayını yudumlamaya devam etti. Bir eliyle boynunu tutuyordu bu arada sürekli… Ne olduğunu sordum, tutulduğunu söyledi.
“Gel yanıma, ovayım biraz, iyi gelir” dedim.
“O kadar önemli değil Gül, geçer bir iki güne…” diyerek gelmek istemedi, ben kalkıp yanına gittim.
“Dön bakayım arkanı” dedim. Döndü, iki elimle omuzlarını, boynunu ovalamaya başladım. İyi geliyordu sanırım, hoşuna gidiyordu, inlemeye başladı. Sevişirken zevk alır gibi inlemesi hoşuma gitti. Başını arkaya, göğsüme yasladım. Alnını, şakaklarını ovmaya başladım. Boynunu, omuzlarını ovalıyordum, parmaklarımla kasılmış, sertleşmiş etini tutup sıkıp sıkıp bırakıyor, sonra okşarcasına aynı yeri okşuyordum.
“Nasıl, iyi geldi mi?” diye sordum. Gözleri kapalı,
“Hem de çok iyi geldi, eline sağlık…” dedi. Yavaş hareketlerle omuzlarından göğsüne kadar okşaya okşaya, masaj yapa yapa indim. Tişörtün üzerinden yapıyordum,
“İstersen çıkar tişörtünü, daha iyi olur” dedim. Duraklamadan dediğimi yaptı hemen, doğrulup kalktı, tişörtünü üzerinden çıkarıverdi. Gözüm şortunun önündeki kabarıklığa takıldı bir anda… Öyle canım çekti ki onu… Elimi uzatıp kavramamak için kendimi zor tuttum. Dilimi ısırdım. O an göz göze geldik. Benim orasına baktığımı görmüştü. Gülümsedik.
“Hadi dön şimdi, masaja devam edeyim” dedim. Döndü, bana takıldı,
“Öyle güzel masaj yapıyorsun ki… Parmakların harika, sihirbaz gibi… Oldu olacak sırtımı da ov bari…”
“Neden olmasın? Hadi yat, sırtına da masaj yapayım, çok iyi gelir” diyerek yatırdım. Fakat rahat olmuyordu. Bunu ona söyledim.
“Burda olmuyor İlhan. Hadi gel, odama gidelim, orası daha rahat…” diyerek kalktım, cevap vermesini beklemeden yatak odasının yolunu tuttum.
Giderken bir çırpıda müzik setinin düğmesine bastım, hoş, romantik bir müzik yayıldı ortama… Her şey tam istediğim gibi gidiyordu. Kendimi bakire kızı yatağa atmak isteyen Nuri Alço gibi hissettim. Sırf orospu damgası yememek için ilk hareketin ondan gelmesini bekliyordum. Bunu sağlamak için de yapmadığım numara kalmamıştı şimdiye kadar… Sanırım o da eşlerimizi, bir şey yaparsak nasıl yüzyüze bakacağımızı düşünerek buna yanaşmıyordu bir türlü… Oysa ben aşmıştım bunları artık… İlhan’la sevişmekten başka bir şey düşünemiyordum.
“Lütfen çekinme İlhan… Yabancı değilsin sen, şuraya uzan…” diyerek yatağı gösterdim.
O yatağa uzanırken ben de pencerenin güneşliklerini çektim. Karşı balkondaki meraklıların ikimizi yatak odasında görmelerini istemezdim doğrusu… Dönüp baktım. Güneşliği çekince iyice loşlaşan yatak odası daha bir güzel geldi gözüme… Beni sikmesini istediğim erkek yatağımda yatıyordu yarı çıplak… Üzerinde sadece bir şortla…
Elektrik düğmesini açtım. Tavandaki kırmızı spotların yumuşak kırmızı ışığı yayıldı odaya… Yanına gittim. Ellerimi omuzlarına koydum. Masaj yapmaya başladım. Ellerimle sırtını, kollarını, belini, her yerini ovalıyordum. İlhan gözlerini kapatmış, kendini bana bırakmıştı. Ellerim parmaklarım okşarcasına kaslı gövdesinde dolaşırken, kimbilir aklından neler geçiyordu şu anda…
“Yeter Gül” dedi sonunda… Uzandığı yerden doğruldu, oturur vaziyete geldi. Yatağın kenarında ikimiz de oturmuş birbirimize baktık. Gözüm aşağıya indi, şortunun önündeki piramite takıldı. Sanırım yeter demesinin sebebi buydu. Öyle sertleşmişti ki aleti… Biraz daha devam etsem boşalacaktı herhalde… Başımı kaldırdığımda göz göze geldik.
Yatak odamda, kocamla seviştiğim yatakta, yabancı bir erkekle oturuyordum. Yarı çıplak, üzerinde bir şortla duran erkeğin yanında, içimde iç çamaşırım olmadan, bir tek elbise ve jartiyer çoraplarıyla duruyordum. Kasıklarım alev alev yanıyordu. Amımın sulandığını hissedebiliyordum. Bakışlarım istemsizce tekrar aşağıya şortuna kaydı. Bir gözlerinin içine bakıyordum, bir şortuna… Onu ne kadar istediğimi anlamıştı aslında…
“Keşke benim de senin kadar hünerli parmaklarım olsaydı… Ben de sana masaj yapardım” dedi kısık sesle…
“Aman canım, hünerle ne ilgisi var, masaj işte, ovuyorsun tamam…” dedim gülerek… “Ama iyi aklıma getirdin, hadi uzanayım, sen de bana yap. Benim de ihtiyacım var” diyerek yüzükoyun yatağa uzandım.
Uzanınca kısa eteğim baldırlarıma kadar yukarıya çıkmıştı. Düzeltmedim. Parmağıyla hafifçe eteğimi kaldırıverse külotsuz amımı, götümü görebilecekti. Onun yerine parmağının ucuyla eteğimi tutup aşağıya çekti. Elini tuttum,
“Hadi İlhan, nazlanma… Ben sana nazlandım mı? Bir güzel masaj yaptım sana, sıra sende…” dedim.
Ellerini sırtıma götürdü, çekine çekine ovalamaya başladı. Parmaklarını hissedince ürperdim.
“Mmmm…” diye inledim. “Harika… Devam et… Güzel yapıyorsun…” dedim kışkırtıcı bir sesle…
O da devam etti. Bazen okşayarak, bazen parmaklarıyla sıkarak bütün sırtımı, kalçamı dolaştı parmakları… Sonra kalktı, yatağa çıkıp tek bacağını üzerimden aşırdı, üstümde durarak, fakat temas etmeden iki eliyle bastıra bastıra belimi, sırtımı ovuyordu. Ben zevkten kendimden geçmiş, belimi aşağıya bastırırken, popomu olabildiğince havaya kaldırmıştım. Bu durumda ister istemez popom önüne temas etti. Eteğim de tekrar açılmıştı böylece… Eliyle tutup elbisemin eteğini çekiştirince mırıldanarak itiraz ettim,
“Bırak canım, açılırsa açılsın. Önemli değil… Çok sıcak zaten… Açılması daha iyi…” İlhan da titreyerek masajına devam etti. Hissedebiliyordum, parmakları titriyordu tenimin üzerinde…
“Ellerin titriyor İlhan…” dedim mırıltıyla…
“Evet…” dedi sadece…
“Neden peki?”
“Sence?”
Hiç sesimi çıkarmadım. Birbirimize işkence yapıyorduk adeta… Sırtımda dolaşan parmakların verdiği zevkle ürperiyor, hafif hafif inliyordum. Sonunda çileden çıkmış olmalı ki, kendini bırakıverdi. Şortunun önünü zorlayan kabarıklık şimdi göt yanaklarımın arasındaydı. Sertliğini duyuyordum.
Tam deliğimin hizasındaydı sert yarağı… Elleriyle omuzlarıma kadar ileri geri yaparken gayrı ihtiyari götümün deliğine sürtünüyordu sert yarak… Öyle zevk alıyordum ki, içimden keşke hiç bitmese diye geçiriyordum. Öyle zevk alıyordum ki, popomu kaldırabildiğim kadar havaya kaldırıyor, sertliği daha çok hissetmek istiyor, içime girmesini istercesine kaba etlerimi sıkıştırıyordum.
“Yeter mi Gül?” diye sordu bir müddet sonra… Bu sefer de ben ona aynı tonda soruyla cevap verdim,
“Sence?” Biraz daha masaja devam etti. Sonunda dayanamadım,
“Biraz durur musun?” dedim. Durdu. Altında döndüm, sırtüstü uzandım. Kalçalarımın iki yanında dizlerinin üzerinde duruyor, bana tepeden bakıyordu. Ben de altında sere serpe yatıyordum. Gözlerinin içine bakıyordum. Nefes alışverişim sıklaşmış, göğüslerim inip kalkıyordu. Öylece birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk konuşmadan… Hafifçe doğruldum, dirseklerimin üzerinde,
“Ne bekliyorsun hala?” dedim.
“Ben… Şey…” diye kekeledi.
“Aptal olma” diye tısladım. “İçinden ne geçiyorsa onu yap… Anında… Hiç düşünmeden yap istediğini…” dedim.
“Gül… Ben… Karım var… Senin kocan…” diyebildi. Boynuna sarıldım, dudaklarını öpücüklere boğarken,
“Aptal… Aptal… Aptal…” diye inledim. “Seni istiyorum. Seni çok istiyorum İlhan… Ve alacağım… Neye mal olursa olsun…” diyerek dudaklarını kavrayıp emmeye başladım.
O da dayanamadı daha fazla, deliler gibi öpüşmeye başladık. Çok güzeldi. Dudaklarının tadına doyamıyordum. Kocamla bunca senedir hiç böyle bir öpüşme yaşamamıştık. Dilini emiyordum, o da benim dilimi… Yanıma uzandı, birbirimize sarılmış, hala öpüşmeye devam ediyorduk. Elleri boş durmuyor, akşamdan beri gösterip durduğum memelerimde ve çoraplı bacaklarımda dolaşıyordu. Biraz önce eteğini indirmeye çalıştığı elbisemi şimdi yukarıya doğru sıyırıyor, uzaktan gördüğü hazinemi okşayıp ellemeye çalışıyordu.
Elimi uzatıp şortunun fermuarını çektim. Aradan elimi soktum. Elim taş kesilmiş sımsıcak sikine değdi. Külot yoktu içinde… O da benim gibi külotsuzdu. Sikinin o kadar kabarık görünmesinin nedeni buydu demek… Parmaklarımın arasında tutup sıktım. Kalın bir şey vardı elimde… Gözlerinin içine baktım,
“Çok şey mi istiyorum İlhanım” dedim şehvetle…
“Merak etme, alacaksın istediğini…” diyerek inledi. “Benim de sende istediğim şeyler var aslında… Seni gördükçe istediğim, hayalini kurduğum şeyler…” Boynuna sarıldım,
“Sen de merak etme… Ne istiyorsan alabilirsin. Hepsi senin onların…” diyerek öpüşmeye başladım. Elbisem belime kadar sıyrılmıştı zaten, bir çırpıda üzerimden çıkardı. Ben de onun şortunu sıyırdım tabi… Koca siki göbeğine doğru yukarı kavislenmişti. Harika görünüyordu. Elimi çoraplarıma götürdüm çıkarmak için, engel oldu.
“Hayır Gül… Seni böyle istiyorum. Üstünde sadece çorapların varken sikmek istiyorum seni…” dedi.
Sanırım çorap fetişi vardı. Çoraplarımın üzerinden bacaklarımı okşuyor, beni, çıplak bedenimi öpücüklerle kuşatıyordu. İkimiz de çıplaktık benim çoraplarım haricinde… Hayran hayran bakıyordu her yerime… Ayağımı kaldırıp sertleşmiş sikinin üzerine koydum. Çoraplı ayaklarımın arasına aldım sikini, okşamaya başladım. Gözlerini kapatıp hazla inledi. Çorabımın kaygan dokusu sikini okşarken müthiş zevk alıyordu sanırım, biraz ayaklarımın ırzına geçti gidip gelerek…
Ayağımın birini alıp kaldırdı, ağzına götürdü. Kırmızı ojelerimin göründüğü çorabımın üstünden ayak parmaklarımı okşadı, tek tek öpücükler kondurdu her birine… Başparmağımı ağzına sokup emdi. Ayak tabanlarımı yaladı. Elini kaygan çorabın üzerinden kaydırarak uzun uzun bacaklarımı okşadı.
Artık delirmek üzereydim. Altından kalkıp yatağa devirdim, üzerine çıktım, geniş göğsünden başlayarak yılan gibi aşağıya kaydım. Sikini ellerimle kavrayıp öpmeye başladım. Bir elimle sikini tutuyor, diğeriyle taşaklarını okşuyor, yalıyordum. Birden hepsini ağzımın içine soktum. Öyle ateşli ateşli yalıyordum ki, ikimiz de zevkten uçuyorduk. Üstünde ters döndüm, kasıklarımı başının hizasına getirdim. Mesajımı almış, istediğimi yapmaya koyulmuştu hemen…
Bacaklarımı aralayıp başını bacaklarımın arasına aldım, o da amımı yalamaya başladı. Elleri çoraplı bacaklarımı okşarken dili amımda çalışıp duruyordu. İçimden akan suları diliyle toplayıp içiyor, diliyle klitorisime, sinir uçlarıma dokunuyor, dudaklarının arasında kıstırıp emiyordu. Zevkten kıvranıyordum. Sonunda dayanamaz hale geldim. Bir anda sikini yalamayı bırakıp sırt üstü yatağa uzandım, dizlerimi karnıma doğru çektim. Sikilmek için yanan amımın dudakları ikiye ayrıldı onu çağırırcasına pembe pembe…
“Hadi İlhan… Dayanamıyorum artık… Sik beni aşkım, nolur…” diye inledim. Yavaşça bacaklarımın arasına girdi. Daha sikinin kafasını am dudaklarımın arasına yerleştirirken ben zevkten inlemeye başlamıştım. Yavaş yavaş içime bir yılanın yuvasına girdiği gibi içime kaymaya başladı siki…
“Ohhhh… İşte bu…” diye inledim altında… “Seni gördüğüm günden beri istediğim bu işte… Bu… Zevk… Hadi İlhan… Nolur sok şunu içime… Hepsini sok… Dibime kadar sok… Bana kadın olmanın zevkini yaşat aşkım… Sikini göm içime… Yarağını sok köküne kadar… Ooohhh…” Resmen yalvarıyordum adama sikmesi, sikini köküne kadar sokması için…
Ellerimi iki yana götürüp el ele tutuştuk, yatağa bastırdı, amımın içinde gidip gelmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım. Zevkten geberiyordum altında… İyice hızlanmıştı. Sokup çıkarıyordu sikini içime… Bense kendimi kaybetmişcesine, deli gibi sarsılıyordum zevkten… Ellerimi ellerinden kurtarmış, boynuna sarılmış, sımsıkı yakalamıştım erkeğimi, altında yılan gibi kıvrılıyor, kıvranıyor, kalçalarımı ona doğru itiyordum.
“Ahhh… Harikasın Gül… Amcığın daracıkmış bebeğim… Zevkten ölüyorum… Ohhh..” diye inliyordu kulağıma…
“Sen de harikasın… Çok güzel sikiyorsun beni erkeğim… Aşkımm… Ooohhh… Çok güzel sikiyorsun… Ohhhh…” diye inleye inleye beraber boşalmaya başladık. Gözlerim karardı, kendimden geçer gibi oldum. Erkeğim bütün ağırlığıyla üstüme yığıldı. Kendimize gelebilmek için bir süre bekledik. Yanaklarından tutup dudaklarına bir öpücük kondurdum.
Evet, kocamla da sevişiyordum fırsat bulduğumda… Onunla da orgazmlar yaşıyordum seyrek de olsa… Ama hiç böylesini yaşamamıştım. Hiç böylesine korkunç bir zevk almamıştım. Hiç bu denli kendimi kaybedecek derecede boşalmamıştım. Hiç tatmadığım duygulardı bunlar…
Nedir, İlhan’ın sikinin daha iri olmasından mı kaynaklanıyordu bunlar? Yoksa yasak meyveyi tatmanın hazzı mıydı bunu yaşatan? Yasak meyve, günah işlemenin şehveti, kocamı boynuzlamak, kocamın yatağında yabancı bir erkekle sikişmek miydi bu zevklerin nedeni? Dudaklarını öperken,
“Hep bu anı bekledim İlhan… Hep… Beklediğime de değdi… Beklediğim kadar varmış aşkım… Ne olur, bırakma beni… Seni seviyorum…” diyordum sürekli…
Bir kez daha seviştik… Sonra bir kez daha… Tadına vararak… Hiç denemediğim şeyleri deneterek, yaşatarak bana… Zevkten öldürerek… Sonunda her güzel şey gibi bitti. Kalkıp giyindi, evine geçti. Bense yatağımda yorgun argın, yüzümde bir gülümsemeyle uykuya daldım…
Sabah her zamanki gibi kocam gelmeden kalkıp hazırlandım, işe gitmek için çıktım. Kapının önünde karşılaştık. Gülümsedik birbirimize… Gecenin yorgunluğu ikimizin de yüzünden okunabiliyordu. Bir an karşı karşıya durup birbirimize baktık. Gözlerimizle birbirimize sarıldık, öpüştük, sonra dönüp yola koyulduk.
Çalışırken bütün gün olanları düşündüm…Elim defalarca telefona gitti..Ama arayamadım..Ne diyecektim ki..Benden beklentisi olamazdı. İkimiz de evliydik. Eğer sadece seks ise belki evet olabilirdi ama başka beklentiler içerisine sokmamalıydım onu.. Akşam konuşmaya karar verip biraz da erken eve gittim. Biraz sonra o geldi. Tam kapısını açmaya çalışırken ben dışarıya çıktım. Karşıdan
“Aç mısın?” diye sordum. Başını arkaya doğru çevirip evet anlamında başını salladı. Ben de başımla işaret edip,
“Gelsene…” dedim. Kapıyı kilitleyip bana doğru geldi. O arkamdan içeriye girerken, ben önden gidip kocama seslendim yüksek sesle,
“Erkan, hadi kalk miskin, işe geç kalacaksın” diyerek bağırıyordum. Kocamın duyması için adeta tiyatro oynuyorduk.
“Daha kalkmadı mı Erkan abi?” diye sordu o da yüksek sesle…
“Hayır ya, kalkmadı. Bir de sen baksana şuna İlhan, kalksın bir an önce…” diyerek mutfağa girdim.
Yatak odasına gitti, kocamı uyandırmaya çalıştı. Gece aşığımla seviştiğim yataktan kaldırdı kocamı, duş alması için banyoya gönderdi. Kendisi de mutfağa, yanıma geldi hemen… Mutfak tezgahına dayanmış ona bakıyordum. Gece beni zevkten zevke sürükleyen erkeğime… Önümden geçip masaya oturmak istedi, elinden tutup bırakmadım.
“Gözlerimin içine bak İlhan…” dedim. “Görüyor musun çektiğimi… Benimkisi işte bu… Geceleri yastığa sarılıp uyuyorum, gündüzleriyse bu hayvanın horultularını çekiyorum. Anla beni, lütfen…”
Bir anda dudaklarıma yapıştı. Ben de ona karşılık verdim. Aman allahım… Ne yapıyordum ben? Kocam banyoda, ben mutfakta aşığımla öpüşüyordum deli gibi… Kocam her an banyodan çıkabilirdi. İlhan her yanımı okşuyor, öpülmedik, okşanmadık, sıkılmadık yerimi bırakmıyordu. Masadan birsandalye çekerek bir ayağımı o sandalyenin üzerine koydu. Önümde eğildi. Elbisemin eteğini tutup yukarıya kadar çekti, benim elime tutuşturdu. Kendisi de diz çöküp külodumun kenarından amımı yalamaya başladı. Ellerimle saçlarını okşuyor, başını iyice amıma bastırıyordum. Dayanamaz hale getirmişti beni yine… Öyle zevk veriyordu ki bana… Ayağa kalktı, gözleri mutfağın kapısında, kulağı banyodan gelen su sesindeydi.
“Sonraya bırakalım, şimdi olmaz” dedi. Dudakları ıslaktı, sularımdan ıslanmıştı.
“Hayır, durma, devam et, nolur…” diye yalvardım. Elimi pantolonun önüne götürüp fermuarını indirdim. Elimi içeri sokup külotunun içinden yarağını çıkardım dışarıya… Bu kez ben onu yalıyordum. İçerden, banyodan gelen su sesi kesilmişti. Büyük ihtimalle kocam giyiniyordu. Fazla vaktimiz yoktu. Her an çıkabilirdi kocam…
“Hadi, nolur gir içime… Çabuk…” diye yalvardım. Arkamı döndürdü, kıçımı hafif yukarıya kaldırdı ve arkadan amcığıma hızla bastırdı yarağını…
“Ahhh…” diye inledim acı ve zevk karışımı… Kocamın sesi duyuldu içeriden,
“Noldu hayatım?” diyordu.
“Yok bişi kocacım…” diyebildim kocama…
Karısı mutfakta domaltılmış sikiliyordu oysa… İlhan arkamda hızlanmıştı. Kocam hemen yanımızda, banyoda giyinirken aşığım beni sikiyordu. Heyecan, zevk, adrenalin… Bunları düşündükçe aldığım zevk katlanıyordu. İlhan da aynı şeyi yaşıyor olmalı ki gittikçe hızını arttırıyor, daha şiddetli vuruyordu arkama…
Elini ses çıkarmamam için ağzıma bastırmış, kapamaya çalışıyordu. Boşalmak üzereydim. Kasılıyordum. İlhan da aynı durumdaydı. Zevkten kendimi kaybetmiştim yine, erkeğimin parmağını ısırıyordum. Nerdeyse kanatacaktım ısıra ısıra…
Sonunda titreye titreye boşaldık ikimiz de… Dölleri bacaklarımdan süzülürken eteğimi indirip tuvalete koşturdum. Ter içinde kalmıştım. Kendime çeki düzen vermem, amımdan akan dölleri temizlemem gerekiyordu.
Aceleyle temizlenip kağıt havlu getirdim İlhan’a… Isırmaktan parmağı kanamıştı gerçekten… Kuduz köpek gibi ısırmıştım parmağını sikilmenin zevkiyle kıvranırken… O arada kocam geldi mutfağa, yemeğe oturduk. O arada İlhan’ın fermuarının açık kaldığını fark ettim. Bir pundunu bekledim. Kocam su içmek için buzdolabına gidip bize arkasını dönünce masanın altından elimi uzattım. Şaşıran İlhan’ın yüzüne gülerek fermuarını yukarı çektim.
Kocam işe gitti. Biz yine İlhan’la, sikicimle baş başa kaldık. Bu kez onun evine geçtik. Sabaha kadar seviştik. Doymuyorduk birbirimize… Bana defalarca orgazmı tattırdı. Kadınlığı öğretti. Sabaha karşı toplanıp yorgun argın, fena sikilmiş vaziyette evime geçtim, kendimi yatağa atıp uyudum. Deli gibi sikişmekten hiçbir şey konuşamamıştık seksten başka… Oysa bütün gün ne ciddi konuşmalar tasarlamıştım kafamda… Geleceğimiz, şu, bu… Onun sikini görünce her şey uçup gidiyordu aklımdan… Aklımı başımdan alıyordu erkeğim…
Birkaç gün sonra, daha sikinin tadına doyamadan İlhan da düğün için karısının yanına gitti. Zorlukla ayrıldık. Onların geleceği günlerde bu kez biz yaz tatiline çıktık. Yine kavuşamadık.
Sabırsızlıkla tatilin bitmesini bekliyorum şimdi… Şezlongta üstümde bikinilerle uzanıyorum havuz kenarında ve o geçirdiğimiz zevk dolu geceleri tekrar tekrar yaşıyorum. Beş yıldızlı otel odasında, kocamın altında sikilirken İlhan’la yaşadığım doyumsuz, tarifsiz orgazmlar geliyor gözümün önüne, onların yardımıyla boşalabiliyorum.
93 notes · View notes
olgunbuul · 7 days
Text
Beni yalvartan p.ç - 3
Birden bacaklarımın arasında bir temas hissettim. Zorla gözlerimi açıp baktım. Kocamdı. İnledim, “Yoo! Hayır!” dedim. Kocam bana aldırmıyordu bile. Teni ıslaktı, su damlacıkları süzülüyordu. O da duşa girmiş, sarhoşluğunu atmış gibiydi. Bu kez kocam bacaklarımı araladı, kalkmış sikini amımasoktu. O tanıdık zevk ateşi anında tüm vücudumu sardı yine. Kendime inanamıyordum. Az önce boşalmıştım. On dakika olmamıştı daha. Ama içime giren kocamın sikini iştahla, sevişmeye yeni başlamış gibi alıyordum amıma…
Bacaklarımı ayırıp içimde yükselen şehvetin kollarına bıraktım kendimi. Gözlerim kapalı, kocamın içimde gidip gelen sikini hissetmeye çalışıyordum. Dudaklarıma temas eden bir sıcaklıkla gözlerimi açtım. Duştan çıkan Hakan yanımıza gelmiş, belindeki havluyu eliyle tutup tekrar sertleşmiş sikini dudaklarıma sürüyordu. “Aç ağzını! Ayferim Yarrağımı ağzına al! Yala canım!” dedi. Dediğini yaptım hemen. Ağzımı kocaman açtım, sikini dudaklarımın arasından kaydırıverdi. Dudaklarımı kapatıp ağzıma alabildiğim kadarını somurmaya başladım. Dilimle de ağzımın içindeki kısmını okşuyor, emiyordum. Kocam da içimde gidip gelirken gözlerini benden ayırmıyor, karısını paylaştığı adamın sikini nasıl yaladığıma bakıyordu. Zevk aldığı belliydi, bizi izledikçe içimde gidip gelen sikinin daha da büyüdüğünü hissediyordum…
Kendime, yaptıklarıma, yaşadıklarıma inanamıyordum. Bir rüyada, bir porno filmde gibi hissediyordum kendimi. Kocam bacaklarımın arasında, içimde gidip geliyor, ben elin adamının sikini ağzıma almış her tarafını yalayıp emiyordum. Bir elimle de alttan sarkan taşaklarını okşuyordum sürekli. Sikini bana emdiren Hakan’ın eli memelerimde dolaşıyor, okşuyor, uçlarını sıkıyordu. Kocamsa ayak bileklerimi tek eliyle tutup bacaklarımı havaya kaldırmış, iyice daralan amımda gidip gelirken, zevk sularımla ıslattığı parmağıyla götümün deliğini okşuyordu…
Önce Hakan’ın ağzımın içinde emerek, dilimle okşayarak emdiğim siki kasılmaya, ayı gibi homurdanmaya, boşalmaya başladı. Saçlarımdan tutup sikini dibine kadar ağzıma soktu. Midem bulanıyor, öğürmek, sikini çıkarmak istiyordum. Ama bırakmadı. Aksine bastırıyor, bademciklerime kadar sokuyordu sikini. Sıcak spermlerinin boğazımdan aşağıya kaydığını hissettim. Hiç bitmeyecek gibiydi boşalması. Sanki az önce boşalan o değildi…
Kocam da hiç durmadan içimde gidip geliyordu, hızlanmaya başlamıştı. Hakan’ın orgazm iniltileri onu da ateşlemiş, o da kasılmaya başlamıştı. Gerilen vücudunu, daha da büyüyen sikinin amımda gidip gelmelerini hissediyordum. Hakan’ın ağzımın içine boşalması bitmeden, kocam da amıma boşalmaya başladı. Aynı anda, iki erkek birden döllerini akıtıyordu içime. Biri ağzıma, biri amıma. Bu da beni ateşledi. Tekrar orgazm olmaya, kocamın sikini amımla sağmaya başladım. Üçümüz birden boşalıyorduk. Odanın içini inlemeler, zevk feryatları kaplamıştı. Müthiş bir koro halinde, devinip duran, kasılan, şehvet ateşiyle yanan çırılçıplak bedenlerimizle yatağın üzerinde birbirimize karıştık sonunda…
Ateşimize otel odasının kliması bile yetersiz kalmış, ter içindeydik hepimiz. Nefes nefeseydik. Hala yattığımız yerde kasılıp duruyor, kim, neremize denk gelirse birbirimizi okşuyorduk. Kollarımız, bacaklarımız birbirine dolanmıştı. Dakikalarca bu durumda yattık. Sonra kocam kalktı. İkimizin de elimizden tutup bizi kaldırdı, banyoya girdik hep beraber. İki erkek, bir kadın tepemizden akan ılık suyun altında birbirimize sarıldık. Ben ortalarında, kocamın dudaklarını öperken, Hakan arkamda boynumu, omuzlarımı öpüyordu. Suyun dinlendirici etkisiyle kendine gelen bedenlerimiz birbirine yapışmış gibiydi. Erkeklerimin tekrar kıpırdanmaya başlayan siklerinin temasını, vücudumda dolaştıklarını hissediyordum. Biri önden, diğeri arkamdan, bacaklarımın arasına girmişti.
Hakan banyo rafına uzanıp duş şampuanını aldı, avucuna bolca döktü, bedenimin her yerini köpükler içinde bıraktı. Kocam da ön tarafımda aynı şeyi yaptı. Gözlerimi kapattım. Kendimi onların vücutlarının kaygan temasının, köpüklü ellerinin tüm vücudumda dolaşmasının verdiği zevke bıraktım. Kedi gibi mırıldanıyor, zevkten inliyordum aralarında…
Döndüm, ikisine birden sarıldım. Ortada değildim şimdi, onlardan biriydim, birbirine sarılmış, köpükler içinde üç bedenden oluşmuş tek bir varlık gibiydik. Zevk içinde birbirimize sarılıyor, okşuyor, öpüşüyorduk. Dudaklarımız, dillerimiz birbirini okşuyordu. Erkeklerim bana sarılıp okşadıkları gibi birbirlerini de okşuyorlardı. Kocam kulaklarımı, dudaklarımı öpücük yağmuruna tutarken, eli Hakan’ın gelişmiş kaslarında dolaşıyor, göğsünü okşayarak aşağıya inip dimdik havaya dikilmiş yarağını sıvazlıyor, oradan bana geçiyor, okşayarak kasılan karnımdan yukarıya, memelerime kadar çıkıyor, memelerimi avuçlayıp beni zevkten inletiyordu. Ardından aynı şeyi Hakan da kocama ve bana uyguluyordu. Katıksız, saf bir şehvet duygusu kaplamıştı üçümüzü de…
O arada kocam da arkamda ikimize birden sarılmış durumdaydı. Onun da kalkmış sikini götümün deliğinde hissettim. Hakan’ın kalçalarımı kavrayan elleri onları ikiye ayırmış, minik göt deliğimi kocamın girişine hazır hale getirmişti. Kocam duş şampuanının köpükleriyle kayganlaşan sikinin başını göt deliğime sürtüyor, beni delirtiyordu. Hiç yapmadığım bir şeydi bu. Kocama değil götümü siktirmek, sözünü bile ettirmemiştim. Şimdiyse, göt deliğimin kenarlarında dolaşıp duran, okşayan kocamın sikinin verdiği zevk, Hakan’ın amımdaki sertliğinin verdiği zevke karışmış durumdaydı. Merakla bekliyordum başıma gelecekleri…
Kocam yüklenip bastırdı, kaygan sikinin başını yine köpükle kayganlaşmış minik göt deliğime soktu. Dudaklarımı ısırıp inledim. Hakan’ın dudaklarına kapandım. Pek beklediğim gibi acımamıştı. Sanırım köpüklerin etkisiyle olmuştu bu. Başı giren sik artık pek zorlukla karşılaşmadan yavaş yavaş girdi, girdi, sonunda kocamın kasıklarını kaba etlerimde hissettim. İki deliğim de dolmuştu şimdi. İçimdeki sikler sanki birbirlerine sürtünüyorlardı. Dudaklarımı ısırdım. Biraz acı. Çokça zevk…
Ardından kocalarım bir makine ritminde çalışmaya başladı. Biri giriyor, diğeri çıkıyor, arkamdaki boşaltırken, önümdeki dolduruyordu zevk bölgemi. Dayanamıyordum, öylesine bir zevk alıyordum ki, inlemeye, feryat etmeye başladım. Hakan hemen dudaklarıma yapıştı, sesimi boğdu. Şimdi onun ağzının içinde boğuk boğuk inliyordum…
Bir süre sonra yoruldular, dinlenmek için durdular. Bu kez Hakan’ın boynuna asıldım, kalçamı indirip kaldırmaya başladım. İçimde hareketsiz duran taş gibi sikler, içimde alçalıp yükseliyor, aynı anda deliklerime girip, aynı anda çıkıyorlardı. Bu da zorluyordu beni. Bacak aram patlayacak gibi geriliyor, zorlanıyordum…
Sonra onlar harekete geçti, tekrar pompalamaya başladılar. Banyonun içinde vücutlarımızın çarpışmasıyla çıkan sesler, üçümüzün zevk inlemeleri yankılanıyor, bu sesler bizi daha çok baştan çıkarıyordu. Kocam bir süre sonra götümden çıktı, “Çocuklar, ben çok yoruldum!” dedi. Hakan amımdan çıkmadan, “Sen şurda yere yat Ali abi! Biz sana gelelim!” dedi. Kocam duşun altından çıktı, sırt üstü banyonun fayanslarının üzerine sırtüstü uzandı. Siki dimdik havadaydı. Hakan beni kucakladı, kocamın yanına gittik. Arzudan titreyerek kocamın üzerine çıktım, sikini bir hamlede amıma aldım. Birkaç kez oturup kalktım…
Hakan arkamdan yanaştı, butlarımı ikiye ayırdı. Götümün deliğini iyice açıp sikini dayadı. Bu kez yer değiştirmiş oldular. Biraz daha kalın olan Hakan’ın sikini zorlanarak alabildim götüme. Yine dolmuştum. Yine harekete başladık. Zevk makineleri önümde, arkamda çalışmaya başladılar. Zevkten çıldırıyordum. Taş gibi siklerin içimde kayarak ilerlemeleri, girip çıkarken içerilerimi okşamaları, içimde çarpışmaları, iki deliğimin arasındaki etleri ezmeleri delirtiyordu beni…
Sonunda kaçınılmaz sonuç. Orgazm. Katıksız zevk. Küçük ölüm. Gözlerim kaydı, titremeler, kasılmalar başladı. Ben kasılırken içimdeki sikleri de ezmeye başladım. Girip çıkmakta zorlanıyorlardı. Kocam alttan bağırmaya başladı, “Ohhhh Aşkımmm! Amcığın delirtiyor beni! Geliyorum!” diye. Hakan da arkamda biteviye hareket halindeydi. Belimi tutan parmakları kasılıyor, kalçalarının hareketi artıyor, götümde gidip gelen siki daha çok girip çıkıyordu. Yine aynı anda boşalıyorduk, üçümüz birden. Kocam altımda amımın içine, Hakan arkamda götümün içine döllerini boşalttılar bağıra bağıra…
Boşalmamız bittiğinde halsiz kalmıştık. Her iki deliğime de boşalan erkeklerimin bıraktığı döller bacaklarımdan aşağıya süzülüyordu. Sırayla duşun altına girip çıktık, kurulanan gidip kendini yatağa attı. Pestilimiz çıkmıştı akşamdan beri. Sabahın ilk ışıkları perdelerden süzülmeye başlamıştı. İki erkeğim iki yanımda, birer bacaklarını üstüme atmışlar, ellerini memelerimin üzerine koymuşlardı. Defalarca boşalmanın verdiği tatlı yorgunluk, huzur içinde kendimizi uykunun kollarına bıraktık…
Orada kaldığımız üç gün boyunca ayrılmadık birbirimizden. Geceleri aynı yatağı paylaştık. Sabahlara kadar seviştik. Tatil bittiğinde evimize döndük. Kocamla o tatilde yaşadıklarımızdan, Hakan’dan söz açmadık bir daha. Yaşadığımız her şey o tatil köyünde kaldı. Ama kocamla aramızdaki ilişki de mükemmel bir hale geldi. Kocamın tam istediği kıvamda, seksi seven, isteyen, hiçbir şeye hayır demeyen bir kadın olup çıktım. Sevişmek için birimizden birinin istemesi, bir bakışımız yetiyor, birbirimizin kollarına atılıveriyor, saatlerce sevişiyoruz. Ne alkolün rehavetine, ne azdırıcı ilaca gereksinimimiz var. Mutluyuz. Her ne kadar itiraf etmesek, konuşmasak da, ikimiz de biliyoruz ki, bu mutluluğumuzu Hakan’a borçluyuz!
48 notes · View notes
olgunbuul · 7 days
Text
Canım Kızım Diyerek Sikti
Onbeş yaşımda, genç kızlığa yeni adım attığım çağda annem, babamla ikimizi bırakıp genç bir adamla evlendi. Babamla yalnız başımıza kaldık. Onu yalnız bırakmaya gönlüm razı olmadı, annem de yeni kocasıyla sorunsuzca etmek için benim babamla kalmama razı oldu. Bunalımlı bir dönem yaşadık babamla…Birbirimize bakarak, destek şekilde yavaş yavaş atlattık. Annem aşığıyla derhal evlenmesine rağmen babam yalnızdı. Bazı geceler geç geliyordu. Geldiğinde ben uyumamışsam bir iki sözcük konuşuyorduk, derhal yatıyordu. üzerine sinmiş parfüm kokusundan anlıyordum ki, dışarıda bir kadınla beraberdi o akşam… Anladığımı o da anlıyordu. Olgun, delikanlı, oturaklı adamdı. Hayrandım ona… bayanların da üstüne atladıklarına emindim. Son sene derhal yanımıza yeni bir komşu taşınmıştı. Kızları Arzu’yla tanıştıktan sonra benim maksimum arkadaşım oldu. O da benim bunun gibi on yedi yaşındaydı. Yaşına göre boyu yoğun şekilde uzundu, beline kadar inen, siyah gözleriyle ve çok fazla güzel vücuduyla uyuşan siyah saçları vardı. Babam bile onun farkına varmıştı. Ben de giderek olgunlaşıyordum. Babamdan uzundum, omuzlarıma inen sarı saçlarım ve derin mavi gözlerim vardı. bununla birlikte dolgun, dimdik bir çift memem ve uzun düzgün bacaklarım vardı. çok fazla güzel olduğumu söyleyebilirim. Arzu’yla beraber okula gittiğimizde okulda merakı üzerimize topladığımızı söylememe gerek bulunmamakta herhalde. image fakat benim ilgiyi toplayacak kadar güzel ve seksi olmam, benim için pek iyi olmadı. Babam kendi aklınca beni korumaya çalışıyor, üzerimde alışmadığım derecede bir kontrol sağlayarak beni sıkıyordu. Bunalmaya başlamıştım. diğer kızlar oğlanlarla flört eder, gezer, oynaşırken ben evden okula, okuldan eve bir hayat sürmeye başlamıştım babamın zoruyla… Bunalıyordum. Arzu’yla çok iyi dost olduğumuz ve tıpkı sınıfta olduğumuz için, çok sayıda şeyi paylaşıyorduk. mektep çıkışı ya onun evine ya bizim eve gidiyor ders çalışıp yemek yiyorduk, televizyon, evde kimse yok ise porno film dahi izliyorduk. Derdimi o da biliyordu. Yana yakıla babamdan şikayet ediyordum, bana yaptıklarını anlatıyordum ona… artık onsekizime basmak üzereydim ve nefes alamıyordum. “Sen merak etme…” dedi bir gün konuşurken. “Ben senin sorununu halledicem…” Odasındaki televizyonda, babasının saklı zulasından aşırdığı bir porno filmi izliyorduk ikimiz… Filmdeki porno yıldızlarının iri aletlerini çıtı pıtı seksi kızlara nasıl gömdüğünü izliyorduk ellerimiz eteğimizin altında… ıslanmış, kendimizden geçmek üzereydik. Parmaklarımız hareket halindeydi sürekli…
“Nasıl olacakmış bu? Hem sen ne yapabilirsin ki?” dedim şaşkınlıkla yüzüne bakarak… “Bekle, gör…” dedi yüzünde hınzır bir gülümsemeyle… Kalktı filmi değiştirdi. Lolita diye bir filmdi. üvey babasıyla sevişen küçük kızın yaşadıklarını, aralarındaki erotizmi, koca adamın nasıl kendini kaybettiğini izledik.
Ertesi gün okuldan çıkıp bizim eve gittik. Her zaman bulunduğu bu gibi babam bizi süt ve kurabiyelerle bekliyordu. Boynuna sarılıp teşekkür ettim. “Babacım! Kurabiyeler için teşekkür ederiz, gerçekten harikalar…” “Merhaba, Metin Bey. Teşekkürler. Acıkmaya başlamıştım,” dedi istek babama gülümseyerek. lakin bu defa içime bir kurt düşmüştü, istek babama benim bile fark edebileceğim şekilde farklı bir şekilde bakıyordu. Dudakları aralanmış ve dili görünüyordu, ve direkt gözlerinin içine bakıyordu. Babam da dudaklarını yaladı; ağzı kurumuş gibiydi, öylece dikildi, bütün bunlar birkaç saniyede olmuştu. Bir şey söylemeden kızı baştan aşağı süzdü. O da, ben de sonbahar bulunduğu için kısa etekler giymiştik, bazı günler, o gün bunun gibi diğerlerinden daha sıcak oluyordu. arzu bacaklarının çoğunu gösteren ve kalçalarının yarısına kadar gelen siyah bir etek giymişti. bununla beraber içindeki sütyeni saklamayan beyaz bir tişört giymişti. Bende ise kırmızı mini etek ile beraber moda olan göbeğimin üzerinden bağlı kırmızı bluz vardı. kırmızı sütyenimi ve tenimin çoğunu görebilirdiniz. Dakikalar gibi gelen bir kaç saniyeden sonra, “O zevk bana ait, genç hanımlar” dedi. bütün zaman boyunca gözlerini kızın vücudundan ayırmamıştı. “Akşam yemeği için ne istersiniz? Pirzola nasıl?” ikimiz de kabul ettik. Pirzolayı kim sevmez. lakin babam daha bitirmemişti, “Bu gece kalacak mısın istek? Bugün cuma, belki kalman Gizem’in hoşuna gider, değil mi çiçeğim?” şaşırmıştım. Babam daha önce Arzu’ya böyle bir şey sormamıştı. fasıla dizi yatıya kalıyordu ama şimdiye kadar onu hiç davet etmemişti. Her süre ben ona sorup izin almıştım. “Ben de çok aşırı sevinirim,” dedi istek, çok fazla mesut olmuştu. “Hadi Gizem geç yapılmaksızın ev ödevlerimizi bitirelim” Hala biraz şaşkındım ama arkasından odama doğru gittim. istek arkamdan kapıyı kapattı, yüzünde bir gülümseme vardı. “Babanı gördün mü? dedi gülümseyen mutlu bir ifadeyle. “sebep bahsediyorsun?” diye sordum. Ne yapmak istediğini anlamamıştım. “Ayrıldığımızda kaya bu gibi sertti” dedi gülerek. “arzu! O benim babam!” dedim sertçe. Babam konusu için seksüel konuşmaları midemi bulandırmıştı. “Bana kızma Gizem, sırf eğleniyordum. fakat doğru söylüyorum. Pantolonunun önü nasıl kabarıktı… Sen de, senin etrafındayken sertleştiğini görmedin mi hiç?” Gözleri üzerime dikilmişti ve ona yalan söyleyemezdim. “Evet” dedim, fısıltıdan hallice bir sesle. “Anlat bana.. Hadi, lütfen?” O yalvaran gözlere nasıl hayır diyebilirdim. “çoğu zaman pijamalarımla dolaşmam onu sertleştiriyor. Pantolonun, eşofmanın önündeki kabarıklık büyüyor, daha dikkatimi çekiyor, farkına varıyorum…” “Gizem?” dedi, şaşırmış görünüyordu, “Bunu kasten yapıyordun minik kaşar, öyle değil mi? ” Kıpkırmızı olmuştum. Kendimi savunmaya aldım hemen, “lakin ben bilerek yapmıyorum ki…” Elimi ince belimde, yuvarlak kalçalarımda gezdirip Arzu’ya gösterdim “beyler bu halimden, yuvarlaklarımdan hoşlanıyor, bayılıyorlar, benim elimde değil… Sonuçta babam da erkek… Onu ayıplayamam. Kaç senedir yalnız yaşıyor… Beni evin içinde yarı çıplak gördükçe sertleşmesi normal… Bana baktıkça aklından neler geçtiğini bilemem ki…” Kitana-A A Mutual Love Story “Seni utanmaz körpecik seni. Tamam seksi kızsın, fakat senin öyle bir giyiniş tarzın mevcut ki, erkeklerin senin peşinde olması hiç şaşırtıcı değil.” ”Sanki sen farklısın canım…” ansızın ayağa kalktı ve “Bir fikrim mevcut, derhal döneceğim” dedi. Sonra aceleyle kapıya yöneldi ve çıktı. Odadan kaçar bunun gibi çıkmıştı, ben de nereye gittiğini görmek için pencereye yöneldim. Kendi evlerine girdiğini gördüm. Onbeş dakika sonra ortaya çıktı, ama bu sefer elinde bir çanta vardı. Odama arka döndüğünde, çantayı yatağın üzerine koydu. “Bu ne?” diye sordum. “Senin zaten geceliğin mevcut burada”. epey bir şaşkındım. “Bu bir sürpriz… Hadi evvela ödevlerimizi yapalım” dedi, kıkırdayarak. Daha fazla soru sormaya çalıştım ama o sadece gülümsüyordu. Sonunda ev ödevlerini bitirdik. yalnızca iki saatimizi almıştı. Babam akşam yemeğine çağırdı ve ikimiz aşağıya indik. arzu derhal babamın yanına oturmuştu ve ben diğer taraftaydım. Yemeğe başladık, istek babamla konuşurken espriler yapıyordu. arzu gülümsemesi ve bakışlarıyla babamı baştan çıkarmıştı. Babam da bundan haz alıyordu. çok fazla meraklanmıştım. Babamı daha evvela hiçbir kadınla görmemiştim, sanırım babam Arzu’nun ilgisinden hoşlanmıştı. Akşam yemeği saat yedi benzeri bitti, istek ile ben izin isteyip kalktık. Babama sekizdeki film başlamadan duş alıp pijamalarımız giyeceğimizi söyledik. Evde olduğumuz zamanlar, akşam sekizdeki gençlik dizisini kaçırmazdık. ikimiz yukarı çıktık ve istek ilk benim banyoya girmemi söyledi. Banyoya girip duşumu aldım. Dışarı çıktığımda arzu soyunmuş, çırılçıplak vaziyette sırasını bekliyordu. Okulda jimnastik derslerinden sonraki duştan diğer hiç soyunmamıştık. Enfes bir vücudu vardı. Vücudu bronzlaşmıştı. memeleri oldukça iriydi, en azından 36 numaraydı. Siyah saçları toplanmış ve duş başlığının altına girmişti. çok fazla çekiciydi. Babamın ona sebep bu kadar ilgi duyduğunu anlamıştım. image “Bu gece giymen için sana yatağın üzerine bir şey bıraktım.” Duşa girerek perdeyi kapattı. Vücuduma bir havlu sarıp odama gittim. Merak etmiştim. en fazla arkadaşımın bana ne bıraktığını merak ediyordum. Aman ne şaşırmıştım… Yatağımın üstünde, gördüğüm en güzel gecelik duruyordu. yüzde yüz mavi satenden yapılmıştı. Giydim, üzerime bir eldiven gibi oturmuştu. aşırı kısaydı, minik amımı lakin kapatıyordu. Bacaklarımın çoğu görünüyordu. Arkam da hemen hemen açıktaydı. ön kısmı karnımda ve memelerimde toplanmış, arka kalan vücudumu açıkta bırakıyordu. Ayna önünde eğildiğim zaman memelerimi rahatlıkla görebilirdim. Daha öncelikle giydiğim hiçbir şeye benzemiyordu. aşırı hoş ve seksiydi. Eminim beni böyle görmek babamın hoşuna gidecekti. ama aşırıya mı kaçıyor diye korkuyordum. Sonunda istek duştan çıktı ve havluya sarınmış şekilde odama geldi. “Hımm.. Gizem, harika görünüyorsun, sana aşırı iyi yakışmış. aşırı hoş görünüyorsun.” “Bunu nerden aldın?” diye fısıldadım heyecanla. “Evde bir kaç tane mevcut, babam ara dizi bir tane alır” dedi esrarengiz bir gülümsemeyle. “Sen ne giyeceksin?” diye sordum. “Hoş bir şey” dedi havluyu sıyırırken. önümde % çıplak olarak dikiliyordu. hemen bacaklarımın arasında ıslanma hissettim. Gerçekten bu taze kız için istek duyuyordum. Her süre erkeklerden hoşlanırım. fakat bu his başkaydı. Bir körpecik için bu biçimde hissedebileceğimi hiç düşünmemiştim lakin kendime hakim olamıyordum, kız çok aşırı güzeldi. Ona yaklaştım. Gözlerimin içine bakıyordu. Dudakları aralandı, “Gizem… Bana dokunmak mı istiyorsun?” dedi. Konuşamadım. arzu elimi tutup kendi karnına götürdü. Dayanamadım, okşadım ve yukarıya çıkıp yavaşça sol elimle memelerini okşamaya başladım, meme başları çok fazla sertti ve dışarı doğru fırlamışlardı. memesi benim küçük elim için çok büyüktü, sadece bir yönünü kaplayabiliyordum. arzu gözlerimin içine baktı ve yavaşça başımı göğsüne yasladı. Nazikçe meme başlarını emmeye başladım. inledi ve sonra beni nazikçe uzaklaştırdı. Gülümsedi, beni dudaklarımdan öptü ve ” Belki sonra Gizem… şu lahza baban biz aşağıda bekliyor” dedi. image ansızın düşünmeye başladım. Ben ne yapıyordum, öteki bir kızın meme başlarını öpmek…? Aman tanrım! Kendime geldiğimde arzu çoktan giyinmişti. O da benimki gibi kısa ama göğüs bölümü hariç (koyu renkli ve sadece hayal gücünü zorlayan) belden üst kısmı transparan siyah saten gecelikti. Ona çok fazla yakışmıştı. Onu böyle gören her erkek muhakkak o anda sertleşirdi. yalnızca ona dokunduğumu hatırlamam bile amımın ıslanmasına yetmişti. Tereddüt ettim, “Bu giysilerle aşağıya inemeyiz istek. Babam çıldırır… Belki de kızar bize…” “Sızlanmayı bırak. iddiaya girerim tek bir sözcük etmeyecek. Hadi…” Sonra odanın kapısını açtı ve oturma odasına doğru yürüdü. Onu takip etmekten öteki şansım yoktu. fakat çok heyecanlıydım. Kalbim çılgın gibi çarpıyordu. Babamın beni böyle görmekten hoşlanıp hoşlanmayacağını, kızıp kızmayacağını merak ediyordum. image bütün bu yıllar boyunca babam minik kızıydım. fakat son seneler vücudum serpildikçe, hatlarım yuvarlaştıkça, bana gizlice minik bir taze kız gibi değil, bir kadın bu gibi baktığını fark ediyordum ve bu his kendimi özel hissettiriyordu. istek ile ben oturma odasına girdiğimizde, babamı perişan etmiştik. Onu hiç böyle görmemiştim. Ağzı yüzde yüz açılmış, gözleri iri bize bakıyordu. arzu babama gülümseyerek yavaşça ilerledi ve koltuğa oturup diziyi izlemeye başladık. Babam oturduğu yerde, kısa zamanda önünde bir çadır kurulmuştu ve ne kadar gizlemeye çalışsa da pijamasından göze çarpan oluyordu. Bir zaman sonra istek babama dönerek, “Metin bey, biz böyle rahat değiliz. Gizem’le birlikte televizyonun önüne uzanıp seyretsek sorun olmamaktadır değil mi?” dedi. Babam çatallanan sesini düzeltmek için bir iki öksürmek durumunda kaldı, “Sormana gerek bulunmaz Arzu’cum… Kendi evin bu gibi davran…” dedi. image Babam oturmuş, sadece onu süzüyordu. istek yere oturdu ve bana onun bunun gibi yapmam için anlamlı bir bakış fırlattı. Biraz sonra karnımızın üzerine yatmış diziyi seyrediyorduk. ikimizin de geceliği kısaydı ve böyle karın üstü yatarken götümün açıkta olduğunu hissedebiliyordum. ikimiz de dantelli külot giymiştik. Babamın görüntüsünü televizyonun yansımasından görebiliyordum ve gözleri bize dikilmişti. arzu kalçalarını nazikçe ve tahrik edici şekilde oynattı. O kadar heyecanlanmış ve ıslanmıştım ki eminim babam külodumdan sızan sıvılarımı görebilirdi. Yaklaşık bir onbeş dakika bu şekilde sıra izledik. Sonra istek benden içecek bir şeyler istedi. Kalkıp mutfağa yöneldim. arzu sırtüstü döndü, kollarından destek alarak, babama şuh bir sesle, “Siz bir şey ister misiniz Metin Bey? Herhangi bir şey?” diye sordu. Dizinin bir tanesi yukarıdaydı ve babam oturduğu yerden onun külodunu görebiliyordu kesinlikle… Gözlerini Arzu’dan ayırmadan bana, “Bir bira lütfen… tam olarak bir biraya ihtiyacım var” dedi yutkunarak… Yüzü kıpkırmızı olmuştu ve gözleri Arzu’nun vücudunda geziniyordu. Babamın kimseden bu kadar etkileneceğini düşünemezdim. bütün bu olan bitenden ıslanmıştım. Mutfaktan içecekleri almak için oradan ayrıldım. Biraz sonra elimde içeceklerle odaya geri döndüğümdeyse donakaldım. Gördüğüm şeyleri görmeye hazırlıklı değildim, fakat sanırım olmalıydım. Babam, gözleri tamamen tesettürlü ve yavaşça inliyordu. Bacaklarının arasında ise arkadaşım istek vardı. image Ağzına babamın kocaman sikini almış, başı inip kalkıyordu. Kapının dibinde, gördüğüm manzaradan şoke olmuş biçimde dikiliyordum. Sevgili babacığım, en değer verdiğim erkek, derin bir zevk içindeydi ve ona bunu sağlayan en yakın arkadaşımdı. Babamın pırıl pırıl parlayan kocaman erkeklik organı, arkadaşımın seksi, mankenlere, porno artistlerine taş çıkartan yarı çıplak vücudu… öyle güzel görünüyorlardı ki… Sonunda babamdan seksüel olarak hoşlandığımı kendime itiraf edebilmiştim. istek diliyle babamın 20 santimliğini yalamaya devam ediyordu. Babamın kocaman sikinin başı Arzu’nun küçük, dolgun dudaklı ağzında defalarca bir görünüp bir kayboluyordu. Babam elini kızın saçlarına koymuş, başını yukarı aşağı devinim ettiriyordu. Elini yavaşça aşağı kaydırıp memelerine yapıştı. Ağzı dolu olmasına karşın arzu inliyordu. Babam Arzu’nun geceliğine yapıştı ve çıkardı. Pijamasını çıkarmak için, arzu babamın sikini bıraktığında, pop diye bir ses çıktı. Babamın pijamasını bacaklarından aşağı indirip çıkardı. şimdi ikisi de çıplaktı ve arzu sırf küloduyla duruyordu. memesi arzuyla dikleşmiş ve babam da onları iri elleriyle mıncıklıyordu.image çıkarlarını öyle kaptırmışlardı ki, benim evdeki varlığımı bile unutmuşlardı. Dakikalarca izledim onları… Nasıl olduysa en sonunda başını çeviren babam beni kapıda gördü. Yüzündeki karmakarışık ifadeyi unutamam. aynı anda hem haz, hem kendinden geçiş, hem de bana yakalanmanın verdiği utanç duygularıyla allak bullak olmuş bir biçimde, “üzgünüm küçüğüm…” diye fısıldadı. şaşkındı. çaresiz gözlerle bir bana, bir Arzu’nun çıplak, seksi vücuduna bakıyordu. Onun çaresizliği karşısında duygulandım. nerdeyse kalbim duracaktı. Ona koştum ve yanaklarından, dudaklarından sevgiyle öptüm. Babamın üzülmesini, utanmasını, sıkılmasını değil, mesut olmasını istiyordum. arzu beni babamdan uzaklaştırdı, eliyle sikini tutuyordu. “Gel Gizem. Bizi izle… Baban sikini nasıl yaladığımı seyretmenden hoşlanacaktır. Değil mi Metin Bey? iki küçük körpe Lolitanın içinde olmaktan hoşlanmaz mısınız?” Babam kekeledi, “Arzu… Yatak odasına gitseydik… Gizem’in yanında… Olmaz…” ”Ya benim tadıma Gizem’in yanında bakacaksınız, veya ben yokum… Kararınızı verin…” diyince babam biçare sustu… Sesi aşırı seksiydi. Babam bu gibi ben de bu küçük, seksi dişi şeytanın bizi günaha çağıran davetine uydum, dediğini yaptım. Onun yanında yere diz çöktüm ve onları yakından izlemeye başladım. Harika görünüyorlardı. Babamın sikininin damarlarını yakından görebiliyordum şimdi… Arzu’nun dolgun, etli dudaklarının arasında bir görünüp bir kayboluyordu. Sırılsıklam ıslanmıştı siki… Taş gibiydi. image istek iki eliyle dibinden tuttuğu babamın erkekliğini köküne kadar ağzına almaya çalışırken yüzü kıpkırmızı olmuş, ağzından tükürükler saçılıyor, boğulacak bu gibi sesler çıkarıyordu. Bir ara nefes alabilmek için ağzından çıkarıp diliyle başını, gövdesini yalamaya başlanıyor. Kaymış gözlerle yanı başlarında durmuş, onları izliyordum. Bir elim bacaklarımın içinde, külodumun üstünden amımı okşuyordum, diğer elim geceliğin açık yakasından sokup göğüslerimi okşuyordum. Babamsa benim varlığımı unutmuş, kendinden geçmişti adeta… Elleri Arzu’nun saçlarının arasında, okşayıp duruyor, saçlarını kenara çekip sikini nasıl yaladığını görmeye çalışıyordu. Arada bana da bakıyordu, kendimi nasıl okşadığımı izliyordu… istek bana bakıp, “Dokunmak ister misin Gizem?” dedi şehvetten buğulanmış sesiyle… hemen “Hayır…” diye tepki gösterdim. “Yapamam arzu, o benim babam…” diyebildim. O ise bana aldırmadı dahi, elimi tuttu, direnmeme rağmen babamın ıslanmış sikine götürdü. Parmaklarımın ucunda babamın bütün damarlarına kan saldırı etmiş, damar damar penisinin sıcaklığını hissettim. Ve o anda sanki bunu bekliyormuş gibi babam boşalmaya başlandı. Hırlıyordu ve bir demir kadar sertti. image arzu elimi tuttu ve babamın sikini pompalatmaya başlanmıştır. Sikinin ucundaki delikten fışkıran spermleri ikimizin de yüzümüze, üstümüze sıçramıştı. Arzu’nun memelerini damla damla spermler kaplamıştı ve tabi benim geceliğim de batmıştı. istek, “Gizem, geceliğini menfaat. çırılçıplak soyun canım…” Sesindeki otoriteyi fark etmemek imkansızdı. O babamın meni dolu sikini tutarken, ben itaatkar bir tavırla ayağa kalkıp üzerimdeki varla yoktur arası giysiyi çıkardım. “şimdi gel ve babanın sikini temizle. Tertemiz oluncaya kadar yala…” “Hayır Arzu… Yapamam…” diyebildim. “O süre ben yaparım. Sen bizi izle…” dedi. Eğilip babamın sikinin üstündeki spermleri bir güzel yaladı. Başını kaldırıp ağzında biriktirdiği babamın menilerini gösterdi bana… Saçlarımdan tutup kendine çekti. Dudaklarımı koparırcasına öpmeye başlandı. nefes alabilmek için ağzımı açtığımda babamın menilerini bana aktarıverdi. Ben spermleri ağzıma almaya pek niyetli değildim fakat bana seçme şansı bırakmamıştı. çok fazla güzel değildi tadı… Bizi, öpüşmemizi izleyen babamın hırıltılı nefes alışını duyunca bundan hoşlandığını anladım. bütün meniler şimdi ağzımdaydı. taze kız kıza öpüşmeye devam ederken babamın spermlerini yuttum. istek yüzümdeki, yanaklarımdaki spermleri de dilinin ucuyla alıp kendisi yaladı, temizledi. Sonra babama döndü tekrar… Yarı katı, yeni boşalmış sikini nazikçe yalamaya devam etti. Aradan fazla zaman geçmeden babam yine sertleşmişti. Taşaklarını tuttu ve sikinin hepsini içine almak isterken nerdeyse boğuluyordu. Babam duyduğu korkunç zevkle inleyip ikiye katlandı. Ben de etkilenmiştim babamın zevk inlemesini duyunca… “Yavaş ol kızım biraz, elinden saha yoktur. ” dedim kısık kısık gülerek… Gülüyordum ama kasıklarım yanıyordu adeta… arzu babama baktı ve güldü. “Merak etme Gizem… Babacık buna bayılıyor… Bundan hoşlandığınızı biliyorum Metin Bey. Söyleyin bana, Gizem’in vücudunu nasıl buldunuz?”
şimdi ayağa kalkmış, çıplak güzel vücuduyla babamın çıplak, kaslı, erkek güzeli kucağına yılan bunun gibi tırmanmış, kulağına fısıldıyordu. memesi babamın göğüslerinde eziliyordu. Babamın eli bir anda Arzu’nun bacaklarının arasına girmiş, parmakları amının derinliklerine dalmış, karıştırıyordu. Kulak memesini yalayan Arzu’nun minik pembe dilinden huylanarak başını hazla çekmeye çalışırken bana baktı alıcı gözüyle… “Oh, çok aşırı güzel… çok aşırı iyi, fakat çok yanlış…” diyebildi kısık sesle… “Bu kadar iyi olan, haz verici bir şey niye yanlış olsun babacık?” diye cevapladı istek. “Durmalıyız. Siz… Sen… Kızım yaşındasın… Kızımın arkadaşısın…” istek bu defa bana sordu.. “Gizem, duralım mı? Durmamı istiyor musun?” “kesinlikle hayır… Devam et Arzu…” diye cevapladım parmaklarım vücudumda dolaşır vaziyette onları izlerken… çoktan kendi arzumun içinde kaybolmuştum, uçuyordum. Daha yeterince doyamamıştım. Babamın yarrağı harika görünüyordu. Düşündüğüm tek şey babacığımın keyif almasıydı. Ve onları izlerken benim keyif almam… image istek babamı hararetli bir biçimde öpüyordu ve babamın elleri Arzu’nun körpe vücudunda dolaşıyordu. ikisi de çıldırmış bunun gibi inliyorlardı. Sonunda istek, amını okşayıp karıştıran babamın parmaklarına haz sularını akıtmaya başladı. Kasıla kasıla müthiş bir orgazm yaşıyordu. Babamın gözleri donuklaşmıştı. Boşalması bitince istek, “Babacık? Kızının bakire olduğunu biliyor musun? Ohhh… Seni kızının bekaretini alırken, bu koca sikinle kızını becerirken görmeyi çok istiyorum…” diye fısıldadı. Arzu’nun bu utanmazca sözleri, babamın sikini hareketlendirmişti. “Bakire bir kızla sevişmeyi hangi erkek istemez ki? Ben de isterim…” dedi babam bana aç gözlerle bakarak. yemin ederim bu bakışlarda yalvarış da vardı. Kekeleyerek, “lakin onunla yapamam. Kızım o benim… Minik kızım…” kolay bir şey miydi bunu yapmak? Tabuları yıkmak, aile içi sex, günah demeden, bunca yıllık baba taze kız ilişkisinden cinselliğe, kadın erkek ilişkisine geçmek bir anda… şu anda beraber yaşadığımız, adını koyamadığım şeyi dahi bin yıl düşünsem düş edemezdim. arzu orospusu ise ne benim, ne babamın yaşadığımız duygusal çalkantıya hiç aldırmadı bile… “Bırakın bunları Metin bey… Siz harika bir erkeksiniz. Kızınız da harika bir fıstık, bir lolita, bir seks yıldızı… şu güzelliğe bakın… Gizem, diz üstü gelip ellerini yere koy. Babacığına domalıp ona küçük amcığını, bızırının nasıl kabardığını, minik göt deliğini bir göster bakalım…” image Sanki hipnotize olmuştum. müthiş biçimde ıslanmıştım. Gerçekten babam vasıtası ile sikilecek miydim bu gece? Heyecandan kalbim çılgınca çarpıyordu. Hipnotize olmuş bu gibi eğildim ve götüm yukarda köpekleme pozisyonuna geldim. “Hadi Metin Bey… Bakın, kızınız sikilmeye hazır… Alev alev yanıyor…. Kalçaları nasıl heyecanla titriyor… Alın onu, ateşini söndürün… Kızınızı boşaltın…” diye fısıldadı arzu, sesi kendi heyecanını ele veriyordu. Babamın titreyen sesini duydum, “Hayır… Hayır, yapamam…” derhal ardından şehvetten çatallaşmış sesi sertleşti, “ama seni istiyorum. Seni küçük orospu… Minik fahişe… Asıl seni istiyorum. Seni sikmek istiyorum. Delirttin beni…” Arzu’yu tutup sert hareketlerle benim yanıma getirmiştir, aynı biçimde yanıbaşımda domalttı. düş kırıklığına uğramıştım. Her şeye razıydım. O zevki yaşamak, içime babamın koca sikini alabilmek, bacaklarımın içinde hissedebilmek için babamla sevişmeye bile razıydım. ama babam, canım, bana kıyamamıştı. arzu ise kalçalarını havaya dikmiş babamı bekliyordu. Babam bekletmeden geldi, dizlerinin üzerinde kendini tam Arzu’nun arkasına yerleştirdi. Arzu’nun tüm bünyenin kaplayan şehveti, ürpertiyi görebiliyordum, bacakları ve vücudu içine girecek aletin beklentisiyle titriyordu. image Babam sikinin başını yaklaştırdı, Arzu’nun bızırının üzerine koydu, ve o anda istek neredeyse boşalıyordu. Zevkle inledi. Ne yapacağımı bilemiyordum. Yanlarında durmuş, sevgili babamla en yakın arkadaşımın sikişmesini zevkle izliyordum. içimden geldiği benzeri davrandım. Arzu’nun önüne geçip dudaklarından öpmeye başladım. Bunu beklemiyordu. Tam o anda babamın sikinin içine girdiğini hissettim. Arzu’nun dudaklarından bir çığlık kopmuştu, ağzımın içinde inliyordu. Babamın da derinden inlediğini duydum. istek beni şehvetle, dudaklarımı koparırcasına öpmeye devam ediyordu, dili çılgınca ağzımın arasında dolaşıyordu. Bu sahne, iki seksi lolitanın öpüşüp sevişmesi babamı daha da azdırmıştı ki, hiç acımadan kendini ileri itti. arzu acı ve zevkle inliyordu. Dudaklarını benden kurtarmış, nefes almak istercesine açtığı ağzından minik feryatlar çıkıyor, başını sağa sola sallıyordu. “Evet, evet baba…” diye bağırdım. “Sik onu… Acıma… zevk almaktadır kaltak… Koca sikini geçir amcığına…” image Bacaklarımı ikiye ayırıp Arzu’nun önüne yattım. Saçlarından tutup hırsla ıslanmış amıma yaklaştırdım başını… Ne istediğimi anlayan istek amımı yalamaya başlanıyor. Babam kalçalarından sımsıkı tutmuş, amında gidip gelirken, acımasızca sikilen arkadaşım da bana keyif vermeye çalışıyordu. Dili şişmiş, sertleşmiş klitorisimde, yaş am dudaklarımda gezinirken zevkten deliriyordum. Odanın içinde üçümüzün zevk hırıltıları, inlemeleri, keyif sıvılarının şapırtıları yankılanıyordu. Kalktım, 69 vaziyeti alıp Arzu’nun altına girdim. şimdi benim amım Arzu’nun dili sebebi ile yalanırken, ben de Arzu’nun klitorisini dilimle yalamaya çalışıyordum. Babamın 20 santimi onun şişmiş am dudaklarının arasına girip çıkıyordu gözümün önünde, sürekli… Taşakları alnıma, burnuma çarpıyor, ben de dilimi uzatıp Arzu’nun içinden akan keyif sularını içmeye çalışıyordum. Sonunda babamın hareketleri hızlandı, hırıltılı bir sesle, “Ohhh… Arzu… Daracıksın bebeğim… Amcığın bitiriyor beni… Boşalmak üzereyim… Nereye boşalayım bi tanem?” dedi telaşla… istek da amımı yalarken bir yandan ona yanıt yetiştirdi, “içime boşal babacık… Korunuyorum… Döllerini akıt bana… Amımı sula… Ahhh… çok güzel sikiyorsun… Babamdan daha iyisin sen… Sikin onunkinden daha büyük… Amımı doldurdu yarrağın, canımı yakıyor…” dedi hırsla… image O anda anlayabildim babasıyla seviştiğini… Evdeki Lolita filminin anlamını… akraba sex filmler izlemesini… Belki kızlığını bile babası almıştı Arzu’nun… Bunu öğrenmek daha da ateşledi beni… Babamın birkaç saniye sonra son hızla sokup çıkarmaya devam ettiği yarağının kenarından dölleri akmaya başlanıyor. Bir kez daha babamın döllerinin tadına bakıyordum. Arzu’nun haz sularıyla karışan beyaz köpüklü spermlerin bir bölümü yüzüme akıyor, bir kısmı kızın bacaklarından süzülüyordu. istek da kasılırken amımı ağzının içinde vantuz benzeri emmeye başladığında ben de kendimi kaybettim, kalçalarım yeri dövmeye, kasılmaya başladım. Biraz sonra üçümüz de yere serilmiş, soluk nefese kendimize gelmeye çalışıyorduk. Kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. arzu elini uzatıp memelerimi okşadı yavaşça ve yüzüme bakıp gülümsedi. “Hoşlandın değil mi? Seni küçük sürtük, babanı benimle sevişirken, beni sikerken izlemek hoşuna gitti.” Konuşamıyordum. sadece zevk içimi sararken, çılgınca başımı salladım. Yaşadıklarıma inanamıyordum. Sanki ölmüş ve cennete gitmiştim. istek yalnızca güldü ve uzanıp memelerimi öpmeyi sürdürdü. image Babamsa başını yana çevirmiş, bizi izliyordu. Sikini Arzu’nun minik amımdan çıkardığında bir miktar sperm dışarı sikinin üstüne ve yere akmıştı. arzu babama doğru emekledi ve penisinin hepsini ağzına alarak üzerindeki ikisinin zevk sıvılarını lezzetli bir şurup bunun gibi yalamaya başlandı. Babam inliyordu ama tam olarak bitmişti. Babamın sikini iyice temizledikten sonra, istek döndü ve bana bacaklarımı ayırmamı söyledi. Babam gene yatacağı yerden bizi izliyordu. Arzu’nun amımı emmesini ve bızırımı yalamasını görebiliyordu. istek bana yaptığı oraldan hoşlanmıştı, am dudaklarını emerken bir yandan da bızırımı emiyordu. Bir kaç dakika içinde yine, bir defa daha boşaldım. Babamın kamışı bizi izlerken yine taş bunun gibi olmuştu. Arzu’nun dudaklarını üzerimde, amımda hissetmek inanılmazdı. Gerçekten ne yapacağını, nasıl zevk vereceğini çok aşırı iyi biliyordu.
Muhteşemdi. Tatmin olmuşa benzemiyordu. üzerime çıktı, memelerimiz birbirine yapışmıştı. Beni öptü, dili ağzımda kendi şeklini bulmuştu. Babamın ve kendimin tadını alıyordum. Bacaklarımı ayırdı iyice… Kendi de araya girdi. kabarık klitorisini benim yaş amcığıma sürtmeye, amımı amıyla okşamaya başladı. Babamın seyrettiği görüntümüz çok aşırı erotik olmalıydı. Sessizce yanıbaşımızda otuyor ve sertleşmiş aletini okşayarak bizi izliyordu. Arzu’ya söyledim ve o da bana göz kırparak yavaşça babama yöneldi. 20 santimlik kamışı bir seferde ağzına almıştı. Bir kaç kez siki emdikten ve tükürükle ıslattıktan sonra, üzerine çıktı ve yavaşça babamın sikini amına yerleştirdi. içinde kaybolmasını görebiliyordum. Göt yanakları ayrılmıştı ve zevkle açılıp kapanan göt deliğini görebiliyordum. image arzu kollarını babamın boynuna dolamıştı ve ikisi de oturduğu için memeleri babamın ağzına geliyordu. istek üzerinde inip kalkarken babam da memeleriyle oynuyordu. ahenk içinde iki vücut yukarı aşağı hareket ediyordu ve sonunda arzu tekrar boşaldı, keyif çığlıkları atıyordu. Tırnaklarını babamın omzuna geçirmişti. Sonra babam da boşaldı. inliyordu ve nefessiz kalmıştı, bir akşamda üçüncü defa boşalıyordu. Birbirinin kolları arasına yığıldılar. “artık kafi, genç kızlar,” dedi bıkkın bir sesle. arzu dudaklarına bir öpücük kondurdu ve “Mükemmelsiniz Metin bey, bize yaşattıklarınız için teşekkürler…” dedi. Kalktı, geceliğini aldı ve başka bir sözcük söylemeden odama gitti. Babamın gözleri bana döndü, vücuduma bakıyordu. “aşırı güzel bir kızsın, Gizem. inşallah bana kızmamışsındır. çılgın arkadaşın beni delirtti bu gece…” Gülümsedim, “Seni seviyorum babacığım. Her süre da sevdim. Sen beni dünyanın en mesut kızı yaptın bugün…” Dudaklarından güzelce öptüm, sonra kirlenmiş geceliğimi alıp odama, yatakta beni bekleyen Arzu’nun yanına gittim.
275 notes · View notes
olgunbuul · 10 days
Text
Azgın Yengem ile Ateşli Dakikalar
Eniştemin azgın ve alımlı karısı ile başımdan geçen gerçek bir sex hikayesini sizlere anlatmak istiyorum. Bu arada ben Murat. Yaşım 24. Askerden geldim geleli hiç sex yüzü görmemiş oldukça azgın biriydim. Eniştemin, azgın yengemi sex konusunda mutlu edemediğini düşünüyor ve içimdeki ard niyeti onun üzerine yoğunlaştırıyordum. Sexy bakımından ve incecik bedenli ve açık tarz elbiseler giyen azgın yengemi sikmeliydim. Eniştem sabah sekiz sıraları işe gider ve akşam altı sıraları eve gelirdi. Bunu bilerek yola çıkmıştım.
Ve internet üzerinde aldığım azdırıcı parfümü sıktım üzerime. Bir bahane ile yengemlere gittim. Saçlarımı taradım ve üzerime güzel kıyafetler ile gittim. Arkadaşlarım bana çok yakışıklı olduğumu söylerlerdi. Bende güler geçerdim. Ve koz elimdeydi. Yengemlere saat on sıralarında giderek, yenge bizlerde kimseler yok, biraz karnım aç dedim. O canım benim kıyamam gel diyerek beni içeri aldı. Üzerinde gecelik vardı. Ben gerçekten terin suyun içinde kalmış ve aklıma gelen tek şeyin sex sex sex olduğunu düşünüyordum. Yengem canım derdi her zaman bana. Ne yersin diyerek bilmiyorum yenge dedim. Ne yaparsan yerim senin ellerinde diyerek yavaş yavaş romantizme bağlıyordum. Bana sürekli gülümsüyordu. Bugün şıksın dedi, ve yengemiz içinmi giydin dedi. Bende ne yengesi diyerek yüzümü somurttum. Hımm yani sevgilin yok dedi. Bende evet bana daha canım diyen bir sensin dedim. Gülerek tamam tamam kızma sana güzel bir kızartma yapayım dedim. Bende olur dedim. Ve mutfağa gitmişti. Bende banyoya gittim. Ve orada onu arzulayarak bir defasına boşaldım. Yengem yemeği hazırlamış ve bana sesleniyordu. Bende hemen geliyorum yenge dediğimde biraz acele ederek pantolonumun çırçırını örtmemişsim. Ve yengem sürekli gözü ordaymış, oysa benim haberim bile yoktu. Yemeği yediğimizde yengem çay koymuş, sanki beni orda tutmak istermiş gibicesine hareketleri vardı. Tabi ben korkuyor ve ters tepki verebilir diye düşünüyordum. Çünki bir yabancı değil, o benim yengemdi. Yengemden biraz olsun bir ışık gördüğüm an hemen tepesine binecektim. Çayları içerek, işin yoksa bana yardım edebilirmisin, sonrasında ise filme bakarız dedi. Bende tamam dedim. Ve temizlik bilmem bulaşık derken sonunda bitirdik. Ve ben üzerimi çıkartıp daha rahat birşeyler giyeyim dedi ve gitti. Biliyordum, benim yengem açık giyinir. O an geldiğinde mini etek giymiş, altında kilot olmadığı bile bes belliydi. Göğüslerinin yarsıı gözüküyor ve bembeyaz topraklar, oldukça dikti. Sonrasında az bir parfüm ile yanıma sokuldu. Neye bakalım şurdan seç dedi. Filmleri karıştıtırken erotik bir filme rastladım. Çünki öncelerde izlediğim ve 5-6 defa sex bölümleri olan bir filmdi. Gülümsedi ve tamam diyerek filmi koydu ve başlattı. Bende karşısına uzandım. Bilerek pantolonumun cırcırını örtmedim. Altımda beyaz baksır vardı. Sonrasında filme koyuluverdik. Ve onun benim yarrağımı dikizlediğini fark ettim. Çünki kalkmış ve dimdik duruyordu. Filmde geçen sex bölümleriyle gittikçe yengemin aklına şeytanlık düşüyordu. Bana seslenerek ben bir duşa gideyim gelirim hemen dedi. Bende tamam yengem dedim. Yengem gittiğinde otuzbir çekerek peçeteye boşaldım. Kuduruyordum. Yengem o an beni dikizliyormuş ve tam boşalırken yengem geldi. Gülümseyerek küçük serseri dedi. Kızarmış tavuk gibi oldum. Çok utandım. Neden otuzbir çekiyorsun diyerek daha fazlasınıda yapabilirdik dedi. Hiç seslenmedim. Ve üzerindekileri komple çıkarıyor ve ben izlemeye çekilmiştim. O an vajinasını bana yaklaştırarak yalıyordum. İniliyor kuduruyor ve hatta orgazm oluyordu. Ben bu arada iki kez boşalmıştım. Sınırları zorlayacağım diyerek yengemi kanepenin üzerine yatırdım. Yengemin vajinasını somuruyordum. Yengem kuduruyordu. Sonrasında ağzına verip sakso çektirdim. Amcığı çok dardı. Hafif haif vajinal bölgesine yaklaşıp az daha dilimde darbe vururak sulandırdıktan sonra kalın penisimi içine sokarak yengemi bir an olsun daha da azdırıyordum. Bastım canım dedikçe ben sürekli gidip gidip geliyordum. Eniştemin yarrağından daha kalın ve daha uzun olduğunu söylediğinde, işte o an erkeği bendim. O gün tam yedi posta boşalmıştım. Bu sex yaşamımızı senelerce sürdürüyorduk. Ve halen sürüyor. Çok mutluyum. Evlenmek bile istemiyorum.
11 notes · View notes
olgunbuul · 10 days
Text
Karımı Tatilde Siktirdim
Beenim ismim Aydın yaşım 56 üniversite mezunu emekliyim, eşimi çok seviyorum ve onun mutlu olmasını istiyorum eşimle yaklaşık olarak 31 yıllık evliyiz aslında böyle şeyler yapacak biir aile değiliz ancak baypas olmam sebebi ile eşimle cok ilgilenemiyorum ona artık yetemiyorum bu sebeple şeytana uyup bisiler yaptık amma güzelde oldu hayatımız artıkk çook daha renkli.
Herr yıl tatile gider 3-5 gün kalır dönerdik ancak bu iş artıkk monotonlaşmaya başlamıştı ve beende yenilikler arıyordum birileri karımı siksin beende orda olayım arada beende biir girip çıkayım istemekteydim karımda sikişmeyi sever aslında artıkk yetmemeyede başlamıştım çünki beende 8 yaş küçük daha genç ve ateşliydi karım benimde ameliyat olmam sebebi ile hem doktor yasaklamisti hemde artik yetemiyordum.Fakat böylesi şeylere kesinlikle karşı çıkardı en azından been öyle biliyordum başkalarıyla olma fikrini her sevişmemizde geçiriyor ve kafasına sokmaya çalışıyordum, seks hikayeleri okutuyordum ne fayda her defasında banaa çook fazla sinirleniyordu beende ona okutmaya başladım 1-2-3 derken sıcak bakmaya başladı ve tatile çıkmak içiin antalyada sakin biir yeri seçmiştik ve sadece 5 günümüz kalmıştı beende artıkk karıma bunu açık ve net söylemem gerektiğini düşünerek akkşam yemeğe çıkarttım yemek sonrası otururken lafı başkalarıyla sikişmesine getirdim bunu istediğimi ve bu monoton yaşam şeklinden kurtulmamızın ikimizede iyi geleceğin zaten ordaki kimsenin bizi tanımadığını rahat olacağımızı vs belirttim oda tamam ozaman dedi.
Tatile gittik otele yerleştik been eşime en açık nasıl olabiliyorsa o şekilde olmasını söyledim çüni vücudu çook diridir ve dikkat çekecektir beende uzak duruyor onu yalnız tatile çıkmış gibi bırakıyordum tamam sen in plaja beende geliyorum kocacım dedi ve indim yaklaşık 20 dakika falan sonra karım biir geldi ki offff oda ney biir içim su olmuş ve mayonun üst kısmını yani südyenini giymemiş göğüsleri açık altında da biir tanga vardı ilk defa onu bu halde görüyordum gitti biir şezlonga uzandı yaklaşık 20 dakika sonra 20 li yaşlarında oldukça yakışıklı 2 genç geldiler yanına beende bardan takip ediyordum biirşeyler konuştular sonra eşimle beraber kalkıp otele doğru yol aldılar eşimde banaa işaret etti ve biir sms geldi telefonuma baktım durumu anlatmış banaa kısaca beenden bvahsetmemiş basmış gibi yapacakmışım heyecanlı olurmuş bak sen beenim orospu karıma neler biliyormuş !
iBunlar odaya girdikten 10 dakika sonra beende sessizce girdim odamızda kompartmanlar vardı yatak odasındain tuhaf sesler geliyordu sessizce yaklaştım ve biir baktım ki iki tane genç delikanlının sikini alııyor karım biiri elnide biiri ağzında değişerek sakso çekiyor gençler kendilerinden geçiyorlar beende izlemeye başladım gizlice kapı aralıktı eşim uyanık aralık bırakmış sonra eşimi domalttılar biiri yatağın kenarına oturdu diğeri arkasına geçti ve direk karımın amına geçirdi sikini karım tam inleyecekken önündeki eşimin kafasını bastırıp biir hamlede koca yarağını karımın gırtlağına kdar soktu amma beenim hayalim o ortamda da olabilmekti bunlar biiraz ilerledikten sonra aniden odaya girdim ve kolay gelsin dedim toparlanmaya çalışıyorlardı sakin geçnler devam beende size katılacağım dedim domaltmış siken genç hemen bıraktı ve been geçtim kaldığı yerden karımı sikiyordum oda iri memelerini emiyordu altından sonra kafasına o geçti ve karımın ağzına verdi kafadaki genç abi biirazda been sikebilirmiyim dedi tabiki dedim yerimi ona verdim ve başladı oda sikmeye bu arada beende geçnlere dedim siz hiçç işi bilmiyorsunuz been tarif edeyim siz yapın dedim tamam dediler eşim içiin ilklerin günüydü adeta karımı amından sikeni yatağa uzattım karımı yüzü ona dönük sikine oturtup onun üstüne uzattım diğerinede geç bakalım götüne gir sende dedim karımı tost yaptılar böylelikle ikisi biirden başladılar sikmeye karımın gözlerinden yaş geliyor amma bağıramıyordu çünki ağzını sikimle doldurmuştum böyle yaklaşık 10 dakika sikişip boşaldılar sonra beenii izlediler yatakta domalttımk arımı amını biiraz siktim sonra götüne girdim hızl ıtempolarla karımın götünüde siktim ve götünün içiine boş aldıım amma karım bitmişti
Karımı Siktirdiğim gençlere teşekkür ettim artıkk gidebilirsiniz dedim ve yolladım ardından karım banaa baktı ve güldü ikimize bitkin yatağa uzandık o sırada eşim teşekkür etti ve dudaklarımı öptü ne oldu ki? Dedim.Daha ne olsun süper biirşeymiş bu dedi tekrar yaparmıyız dedi tabiki dedim ve arkadaşlar 5 günlüğüne çıktığımız tatilimiz 10 gün sürdü ve hergün sikiştik diğer yaşadıklarımızıda ileride anlatacağım sağlıcakla kalın.
22 notes · View notes