surlar

[surlar]

Kimseyi hayatımdan çıkarmadım sadece bir güven kazasında hayatlarını kaybettiler.

[surlar]

Beni en çok durduran soru: Siz rahatsız olduğunuz halde neden insanların kendilerini rahat hissetmelerini sağlıyorsunuz?

[surlar]

Muhteşem zaferlerim yok ama sağ çıktığım yenilgilerle sizi şaşırtabilirim

[surlar]

Saklanmakta her zaman iyi oldum, kimse içimde ne kadar dağınık olduğumu, ne kadar dağıldığımı ve kaybolduğumu, kederimin, kararlarımın, akla yatmayan şeylerin beni ne kadar incittiğini fark etmiyor...

[surlar]

Korkuyorum.. Çünkü beni tanıyorsun, bu kadar katı görünen bu insanın kalbinin nerede ve nasıl yenildiğini biliyorsun.

[surlar]

Neden bu soğuk ruhumu çatlatacak kadar kalbime ulaşmak zorunda, neden elini tutup sıcaklığını hissetmek yerine elimi cebime sokmak zorundayım. Neden hayat bizim seçimimizmiş gibi bu kadar acımasız, 49 inçlik bir ekranla yan yana iki sandalyede oturup birlikte aptal bir pembe dizi izleseydik bu dünya ne kaybederdi?

[surlar]

Hani her şeyin berbat, perişan, iç karartıcı ve sıkıcı olduğu o an vardır ya, sonra bir anda -rastgele- bir düşünce uzaktan gelen bir çıkış ışığı gibi zihninizde belirir, ışık loş ve ince görünür ve hiçbir şey yapmadan sizi kurtarır. Ayaklarınızı karanlıkta tutmaya çalışan tüm o düşüncelerin arasından çıkan bu ışık dolu düşünce. Bu siz misiniz?

[surlar]

Durgun havayı parmaklarımla oynatıyorum ve aynı zamanda ruhumda yoğun bir yabancılaşma hissediyorum, eskiden hayat dolu olan yerlerimin korkunç bir sessizliğe gömülmesinin nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. Artık tüm şarkılar, hangi melodi de olursa olsun beni harekete geçirmiyor.

[surlar]

Kritik noktanın ne olduğunu biliyor musunuz? Maddenin durumunun iki durum arasında olduğu noktadır; örneğin: Madde sıvı ile katı arasındadır. Peki, devrilme noktasının ne olduğunu biliyor musunuz? Bir kişinin çevresinden en çok etkilendiği noktadır, örneğin Anadili olmayan bir dili yirmi beş yaşından önce daha kolay ve sıklıkla öğrenebilir. Oscar Wilde'ın yirmi beş yaş hakkında ne dediğini biliyor musunuz? "Yirmi beş yaşından sonra hepimiz aynı yaştayız" demiş. Son olarak, saman adam safsatasının ne olduğunu biliyor musunuz? Hayır, bu sefer açıklamayacağım (google'da arayın). Ne kadar çok şey, ne kadar az hayat. Yazdıklarımda hep size hitap ediyorum, sanki bir gün tüm bunlara cevap verecekmişsiniz gibi. Neyse, hiç cevap vermeseniz de önemli değil. Her şeye rağmen hala inancım var, hala bir fikir olarak umudumu koruyorum ve bildiğiniz gibi bir fikir ölmez.

[surlar]

Neden başımıza gelen harika şeylerden sanki onları hak etmiyormuşuz gibi korkuyoruz?

[surlar]

Sahte bir duyguyu süsleyemezsiniz, bu yüzden kimsenin huzurunu çalamazsınız ya da zaten kimse size huzur vermez, iyi günler olsun ya da olmasın geçen günlerin tesellisi yoktur. Kimsenin zaman üzerinde kontrolü yoktur. Aynı olmamız, acının sizde yarattığı en büyük niteliğin özgünlük olması beni rahatsız ediyor ve bunun bir şekilde adil olduğunu hissediyorum, neredeyse ağzından klişeler kusan bir dünyada acının sizi bir klişe değil, benzersiz kılacağını varsayıyorum.

[surlar]

Konuşma, ifade etme ve bir şeyleri açıklamaya çalışma arzumu kaybediyorum, her şeyin bir anlamı olmadığını hissediyorum, dağılmakta olanı onarmak istemiyorum, sadece sessizce dağılmakta olanı izliyorum, her şeyin siyah ve umutsuz göründüğünü hissediyorum. Ama yine de tünelin sonunda bir ışık olduğuna inanacağım.

[surlar]

Sahte şeyleri aşırı tükettiğimiz için hevesimiz söndü ve gerçek ve güzel şeyler geldiğinde tamamen boş kaldık.

[surlar]

Harika şarkılarla aynı yerden geliyor gibi görünüyorsun

[surlar]

Dün gece iki saatlik bir uykudan sonra uyandım, yüzümü yıkamaya gittim ve iki saat önce uyuyan aynı kişi olduğumdan emin olmak için aynaya baktım. Diş fırçamı artık bu amaçla yeniden kullanılan kahve fincanına koydum. Diş fırçasını kahve fincanına koyan birinden hoşlanır mıydınız? Sanki gerçekten umurumdaymış gibi. Her neyse, inanın bana, o kadar da kötü görünmüyor. Korkularımı görmezden geliyorum ve sizi küçük ayrıntılara daldırıyorum, çünkü bazen ayrıntılar her şeydir. Biliyorum, hepimizin bizi ağırlaştıran ve geceleri çok uzun yapan kederleri var ama hayatta kalacağız, söz veriyorum, sizi öldürmeyen her gece, ertesi sabah sizi daha iyi yapacak. İşte buradayım, yalnızlığımla ve eski bir kahve kupasını saçma bir şekilde değerlendirerek her şeyle savaşıyorum. İnanın bana, bir kez daha, o kadar da kötü görünmüyor.

[surlar]

Bu dünyaya cam bir pencereden bakıyormuşum ve içindeki hiçbir şeye asla tam ve gerçek anlamda dokunamayacakmışım gibi hissediyorum.

[surlar]

Her şey titriyor, yer, gece, kalbim!