Tumgik
#Çarpışıyor
kriptosonhaber · 2 years
Text
NFT'ler ve Dövme Sanatı, Indelible'ın Lansmanıyla Çarpışıyor
NFT’ler ve Dövme Sanatı, Indelible’ın Lansmanıyla Çarpışıyor
Indelible, kıymetli sebepler için para toplamak amacıyla dövme sanatı ve NFT dünyalarını birleştiriyor. Fotoğraf kredisi Silinmez NFT’ler ve dövme kültürü iki sıcak pazardır – sadece çoğu zaman aralarında mühim bir örtüşme yoktur. Mike Amoia tarafınca başlatılan yeni bir girişim olan Indelible, iki dünyayı bir araya getiriyor. Indelible, dövme kültürü ile Web3 arasındaki boşluğu dolduran…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
layezalll · 10 months
Text
Her fidan vaktinden önce kuruyup gider
Her deniz kendi ufkunda yiter..
Kırılan ayna olmak için hep çok gençtir ümitler ve her gün daha geç bitmeyi hak eder…
Gözbebeğime ilişen bu sızı neden mütevellit, orası muamma..
Umulmadık anlarda bir gölge oluveriyorum akşamüstü alacasında, rengi utancından kırmızıya çalmış gökyüzünde.
biliyorum ki şiirler uzayıp gittikçe biter ve üzerine titrendikçe güzelleşir manalı deliliklerim..
İki dudak arası mesafeyi on günde kateden bir üşengeç, bir tembellik abidesi,bir vurgun simgesiyim
Yani ben,, yani biraz da sen.
Biliyorum Her kuyu bir Yusuf için
Her Züleyha bir sınav için…
Ademle Havva’nın tohumundan vücuda gelenler için yasak elmalar.
Her gece bir masal için ve her pervane ateş için…
Ben o yüzden her gün satırlar dolusu kelime yoğuruyorum, kelimelerin oyuncağı oluyorum hayalhanem de
Bir harf çarpıntısı yüreğimde,,, sen de havadan, ben diyeyim aşktan..
Biraz hasret gelsin.
Yani ben,, biz yani. Ve en çok da sen!
Salkım saçak rüyalar aman vermez ki zulmetimin selametine!!
Hep aynı duaya amin demeler külfetten kurtarmaz ki sızım sızım sızlayan benliğimi..!
Pürtelaş meftuniyetim perdeleyebilir belki gamlarımı…
Yorgun değilim aslında.
Hamuruma karışan iki damla gözyaşı, tek katre alev yüzünden oluyor her ne oluyorsa!
Bundandır baharı hazan sanmalarım, samanlıkta iğne aramalarım…
Hala merak ediyorum.
Meftuniyetim diyorum,hani şöyle en pürtelaşından olsa..
Yahut pervasız,,? Tıpkı benim gibi,  biraz da sen, ve gene sen,  aldığı kadar da biz…
Haddi hesabı olmayan bu erteleyişlerle nereye kadar gidilir ki!!
Hep aynı kapıyı zorlamalar önleyemez ki sonunda havlu atmaları..!
Şu halde kesinkes inanmış bulunmaktayım hamuruma gözyaşı karıştığına, gözyaşının da alevle karıldığına…
Yoksa nereden gelsin bu aşinalık, bu yakınlık?
Nasıl oluyorsa ne alev tutuşturmuş suyu, ne su söndürmüş alevi..
Ruhum gidip geliyor ikisi arasında. Yanıyorum, kâh ağlıyorum.
Can tutulması yaşıyorum, cankurtaran arıyorum.
Gökte kaç yıldız var, onu saymaya giriştim gene bu akşam.
Bir yerden sonra sayıların aklıma oyun oynayacağını bile bile…
Ve okyanuslara bıraktım kendimi, arınayım diye.
Irmağın da benimle beraber kaynağında boğulacağını bile bile.
Senden sonra başka omuzlar aramadım ağlamak için, tek damla gözyaşımın dokunmadığı omzunun yerini doldursun diye..,
Nasıl olsa dolmaz o boşluk diye diye, söz yaşı döke döke,mehtaba diş bileye bileye, gelmeyeceğini bile bile!
Bünyesinde son çare ayrılıklarla bilmecburi aykırılıkların el ele verdiği kalbim, tüm bitişlere hak veren aklımla daimi savaş halinde.
Mühimmat yetersiz, menzil belirsiz…
Ölüme nazır terk edişler yaşamaya hazır, ölüme daha fazla, buna yaşamak da denemez esasında.
Uzun savaşlar hep böyle biter.
Kaybedilenler candan bir parça, can kimi zamansa..
Oysa kazanılanlar hiçten bile az, esire muhalefet boşluklardan daha boş,,..
Ama bu kez yerle gök çarpışıyor sol yanımda.
Ummanlar taşıyor, bulutlar semaya fedai… Şimşekler bir an bile susmuyor, gök gürlüyor.
Yer altında ne kadar su varsa coşmuş, öfkeden köpürüyor.
Gayzer demek haksızlık olur bu ihtişama… Bir aşk kalıyor işte,,, kıyıda köşede.
Günü gelince savaştan sıyrılıp her zerreme sirayet etmek üzere…
187 notes · View notes
noor-kazem · 11 months
Text
Tumblr media
‏أريد أن أرحل لشبح حامض وحزين كل شيء يتكسر هنا بسعادة وراء هذه العلامة، رغبتي متصادمة على المنوال المستمر.
I want to leave for a sour and sad ghost. Everything is happily broken here behind this sign. My desires collide in a continuous manner.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ekşi ve hüzünlü bir hayalete gitmek istiyorum.Burada her şey mutlu bir şekilde bu işaretin arkasında kırılıyor.İsteklerim sürekli bir şekilde çarpışıyor.
123 notes · View notes
matmazel9876 · 2 months
Text
'akışına bırak' kişiliğimle 'ben bunu kadere bırakmam' kişiliğim çarpışıyor
8 notes · View notes
birdeliroj · 2 months
Text
zihnimdeki sesler çarpışıyor artık.
16 notes · View notes
munzevinur · 4 months
Text
Genzimde biriken kelimelerin kavgası gün geçtikçe vaveyla tohumlarıyla daha da harlanıyor...içimdeki kor beni benlik müessesine galebe çalmak için çarpışıyor.. Ve ben salt izliyorum. Ve susuyorum.. Nereye kadar bilmiyorum lâkin taşıyorum.
My✍️
00:37
9 notes · View notes
musfika-hanim · 6 months
Text
beynimizin içindekilerden kaçsak kalbimizle, kalbimizden kaçsak beynimizle çarpışıyor düşüncelerimiz. bize bizden kaçış yok.
8 notes · View notes
otadam · 24 days
Text
İnsanlara verdiğimiz değerlerle, kendilerine biçtikleri değer çarpışıyor kimi zaman hatta çoğu zaman. Bakış açıları farklı olduğundan, iki tarafta haklı haliyle. Çoğu zaman kimse, ötekinin yerine koymayı denemiyor kendini. öyle bir karşındaki oluyorsun ki, artık senin hiçbir değerin kalmamış oluyor. sonrada gidiyorlar zaten, nereden biliyorum? nereden biliyorsun ? dön bak işte kendi yaşamına göreceksin gerçeği..
2 notes · View notes
aynodndr · 9 months
Text
Tumblr media
Güneş kısık...!
Rüzgar titrek...!
Deniz yorgun...!
Kuşlar kanatlarını döküyor bak...
Mevsim bahar,
Ama çiçekleri solgun düşlerimizin.
Ayrılıyor kordonundan zaman...
-Artık gitmeliyim...
Gözlerinin kısık ateşinde yanıyor yüreğim...
Kirpiklerinden sızan ışık,
Yaralıyor gövdemi.
Dudaklarından kopup gelen kelimeler,
Beynimde çarpışıyor.
-Artık gitmeliyim...
Bir beden fazla geliyor çok sevmek,
bu çağa
Bu çağa fazla geliyor;
Içten bir gülümseme ,
Yürekten bir dokunuş ,
En derinden çıkan en güzel sözler...
Çok geçmeyecek aradan,
Ve aranacak kaybedilen o gizemli hisler
Sırlı sevişler, çözülmemiş bağlar...
-Ama artık gitmeliyim...
Anladım, güvercinler bile göçmen buralarda.!
Bulutlara takılıp kayboluyor umutlar.!
Gramafonda çalan yalnız ayrılık şarkıları...
Ve yüreklerin boyu kısa.!
Artık dokunmuyor hiç biri diğerine.
Güzellikler getiren periler saklanmışken,
Kara kediler cirit atacak elbet...
-Artık ben de gitmeliyim...
Anlamını yitirmiş şiirler gibi
Melodisi yitik şarkılar gibi
Ahengi kayıp resimler gibi...
-Artık gitmeliyim sevdalar ülkesine.
Soyunup tüm anlaşılmazlardan
Kalemine kavuşan bir şair gibi:
-Artık gitmeliyim....
Rüzgar
3 notes · View notes
aycikmazi · 2 years
Text
Sevgimle korkularım çarpışıyor bu süreçte bense yine seni kaybetmemek için elimden geleni yapıyorum.
3 notes · View notes
sukutahdevefa · 2 years
Text
2 ay önce (130 not) #hayalhanem 33,05,2018Her fidan vaktinden önce kuruyup giderHer deniz kendi ufkunda yiter..Kırılan ayna olmak için hep çok gençtir ümitler ve her gün daha geç bitmeyi hak eder…Gözbebeğime ilişen bu sızı neden mütevellit, orası muamma..Umulmadık anlarda bir gölge oluveriyorum akşamüstü alacasında, rengi utancından kırmızıya çalmış gökyüzünde.Biliyorum ki şiirler uzayıp gittikçe biter ve üzerine titrendikçe güzelleşir manalı deliliklerim..İki dudak arası mesafeyi on günde kateden bir üşengeç, bir tembellik abidesi,bir vurgun simgesiyimYani ben,, yani biraz da sen.Biliyorum Her kuyu bir Yusuf içinHer Züleyha bir sınav için…Ademle Havva’nın tohumundan vücuda gelenler için yasak elmalar.Her gece bir masal için ve her pervane ateş için…Ben o yüzden her gün satırlar dolusu kelime yoğuruyorum, kelimelerin oyuncağı oluyorum hayalhanem deBir harf çarpıntısı yüreğimde,,, sen de havadan, ben diyeyim aşktan..Biraz hasret gelsin.Yani ben,, biz yani. Ve en çok da sen!Salkım saçak rüyalar aman vermez ki zulmetimin selametine!!Hep aynı duaya amin demeler külfetten kurtarmaz ki sızım sızım sızlayan benliğimi..!Pürtelaş meftuniyetim perdeleyebilir belki gamlarımı…Yorgun değilim aslında.Hamuruma karışan iki damla gözyaşı, tek katre alev yüzünden oluyor her ne oluyorsa!Bundandır baharı hazan sanmalarım, samanlıkta iğne aramalarım…Hala merak ediyorum.Meftuniyetim diyorum,hani şöyle en pürtelaşından olsa..Yahut pervasız,,? Tıpkı benim gibi,  biraz da sen, ve gene sen,  aldığı kadar da biz…Haddi hesabı olmayan bu erteleyişlerle nereye kadar gidilir ki!!Hep aynı kapıyı zorlamalar önleyemez ki sonunda havlu atmaları..!Şu halde kesinkes inanmış bulunmaktayım hamuruma gözyaşı karıştığına, gözyaşının da alevle karıldığına…Yoksa nereden gelsin bu aşinalık, bu yakınlık?Nasıl oluyorsa ne alev tutuşturmuş suyu, ne su söndürmüş alevi..Ruhum gidip geliyor ikisi arasında. Yanıyorum, kâh ağlıyorum.Can tutulması yaşıyorum, cankurtaran arıyorum.Gökte kaç yıldız var, onu saymaya giriştim gene bu akşam.Bir yerden sonra sayıların aklıma oyun oynayacağını bile bile…Ve okyanuslara bıraktım kendimi, arınayım diye.Irmağın da benimle beraber kaynağında boğulacağını bile bile.Senden sonra başka omuzlar aramadım ağlamak için, tek damla gözyaşımın dokunmadığı omzunun yerini doldursun diye..,Nasıl olsa dolmaz o boşluk diye diye, söz yaşı döke döke,mehtaba diş bileye bileye, gelmeyeceğini bile bile!Bünyesinde son çare ayrılıklarla bilmecburi aykırılıkların el ele verdiği kalbim, tüm bitişlere hak veren aklımla daimi savaş halinde.Mühimmat yetersiz, menzil belirsiz…Ölüme nazır terk edişler yaşamaya hazır, ölüme daha fazla, buna yaşamak da denemez esasında.Uzun savaşlar hep böyle biter.Kaybedilenler candan bir parça, can kimi zamansa..Oysa kazanılanlar hiçten bile az, esire muhalefet boşluklardan daha boş,,..Ama bu kez yerle gök çarpışıyor sol yanımda.Ummanlar taşıyor, bulutlar semaya fedai… Şimşekler bir an bile susmuyor, gök gürlüyor.Yer altında ne kadar su varsa coşmuş, öfkeden köpürüyor.Gayzer demek haksızlık olur bu ihtişama… Bir aşk kalıyor işte,,, kıyıda köşede.Günü gelince savaştan sıyrılıp her zerreme sirayet etmek üzere…
2 notes · View notes
layezalll · 9 months
Text
Her fidan vaktinden önce kuruyup gider Her deniz kendi ufkunda yiter..
Kırılan ayna olmak için hep çok gençtir ümitler ve her gün daha geç bitmeyi hak eder…
Gözbebeğime ilişen bu sızı neden mütevellit, orası muamma..
Umulmadık anlarda bir gölge oluveriyorum akşamüstü alacasında, rengi utancından kırmızıya çalmış gökyüzünde.
Biliyorum ki şiirler uzayıp gittikçe biter ve üzerine titrendikçe güzelleşir manalı deliliklerim..
İki dudak arası mesafeyi on günde kateden bir üşengeç, bir tembellik abidesi,bir vurgun simgesiyim yani ben,, yani biraz da sen.
Biliyorum Her kuyu bir Yusuf için Her Züleyha bir sınav için…
Ademle Havva’nın tohumundan vücuda gelenler için yasak elmalar.
Her gece bir masal için ve her pervane ateş için…
Ben o yüzden her gün satırlar dolusu kelime yoğuruyorum, kelimelerin oyuncağı oluyorum hayalhanemin tozlu raflarında,
Bir harf çarpıntısı yüreğimde,,, sen de havadan, ben diyeyim aşktan..
Biraz hasret gelsin.
Yani ben,, biz yani.
Ve en çok da sen!
Salkım saçak rüyalar aman vermez ki zulmetimin selametine!!
Hep aynı duaya amin demeler külfetten kurtarmaz ki sızım sızım sızlayan benliğimi..!
Pürtelaş meftuniyetim perdeleyebilir belki gamlarımı…Yorgun değilim aslında.
Hamuruma karışan iki damla gözyaşı, tek katre alev yüzünden oluyor her ne oluyorsa!
Bundandır baharı hazan sanmalarım, samanlıkta iğne aramalarım…
Hala merak ediyorum.
Meftuniyetim diyorum,hani şöyle en pürtelaşından olsa..
Yahut pervasız,,?
Tıpkı benim gibi,  biraz da sen, ve gene sen,  aldığı kadar da biz…
Haddi hesabı olmayan bu erteleyişlerle nereye kadar gidilir ki!!
Hep aynı kapıyı zorlamalar önleyemez ki sonunda havlu atmaları..!
Şu halde kesinkes inanmış bulunmaktayım hamuruma gözyaşı karıştığına, gözyaşının da alevle karıldığına…Yoksa nereden gelsin bu aşinalık, bu yakınlık?
Nasıl oluyorsa ne alev tutuşturmuş suyu, ne su söndürmüş alevi..
Ruhum gidip geliyor ikisi arasında.
Yanıyorum, kâh ağlıyorum.
Can tutulması yaşıyorum, cankurtaran arıyorum.
Gökte kaç yıldız var, onu saymaya giriştim gene bu akşam.
Bir yerden sonra sayıların aklıma oyun oynayacağını bile bile…
Ve okyanuslara bıraktım kendimi, arınayım diye.
Irmağın da benimle beraber kaynağında boğulacağını bile bile.
Senden sonra başka omuzlar aramadım ağlamak için, tek damla gözyaşımın dokunmadığı omzunun yerini doldursun diye..,Nasıl olsa dolmaz o boşluk diye diye, söz yaşı döke döke,mehtaba diş bileye bileye, gelmeyeceğini bile bile!
Bünyesinde son çare ayrılıklarla bilmecburi aykırılıkların el ele verdiği kalbim, tüm bitişlere hak veren aklımla daimi savaş halinde.
Mühimmat yetersiz, menzil belirsiz…
Ölüme nazır terk edişler yaşamaya hazır, ölüme daha fazla, buna yaşamak da denemez esasında.
Uzun savaşlar hep böyle biter.
Kaybedilenler candan bir parça, can kimi zamansa..
Oysa kazanılanlar hiçten bile az, esire muhalefet boşluklardan daha boş,,..
Ama bu kez yerle gök çarpışıyor sol yanımda.Ummanlar taşıyor, bulutlar semaya fedai…
Şimşekler bir an bile susmuyor, gök gürlüyor.
Yer altında ne kadar su varsa coşmuş, öfkeden köpürüyor.
Gayzer demek haksızlık olur bu ihtişama…
Bir aşk kalıyor işte,,, kıyıda köşede.
Günü gelince savaştan sıyrılıp her zerreme sirayet etmek üzere…
150 notes · View notes
abc-gazetesi · 10 days
Text
Aytunç Erkin yazdı: Kavala dosyasında iki görüş çarpışıyor
0 notes
eskiyeneskiler · 21 days
Text
Karşımda dişleri açlıkla bilenmiş yırtıcı. Bir sırtlan. Bakışlarımız çarpışıyor. Yaşama içgüdüsüyle kaçıp kaçamayacağımı, kaçarsam hangi yöne koşmam gerektiğini, bunun için kuvvetimin yerinde olup olmadığını, nefesimin yetip yetmeyeceğini, ve nasıl gözden kaybolabileceğimi kısacık bir sürede hesap edip, onun benden daha hızlı oldugu gerçeğiyle yüzleşiyorum. Gözleri gözlerimin derinlerine değiyor. Pes edişimi anladığını seziyorum. Uculca bir adım atıyor. Kendini yormadan, nefesini tüketmeden, sinsice. acıyla dolu bir av olacağımın farkına vararak bu sancılı sürecin bitmesi uğruna üzerine koşmanın beklenmedik ve dahi ne kadar cesurca olabileceğini düşünüyorum. Titreyen ayaklarımdan ve gögüs kafesimi delmek istercesine atan kalbimden Cesur olmadığıma karar veriyor bir adım geriliyorum. Sırtlan başını eğiyor, gözleri gözlerimde gülümsüyor.
0 notes
koptukayis · 3 months
Text
İyi niyetimin son demlerini kullanıyorum bunu sana yazarken, son kez kendimi anlaticam, son kez o küçük kız çocuğu olduğumu goreceksin içten içe, çığlıklar susuyor sevgilim, ben artık boğazımın acimasindan bile nefret duyuyorum, yarınlar biraz daha uzuyor biraz daha üzüyor insanlar bizi, hayat toz pembeligini yitirip nefret biriktirmeye başlıyor, aynı odadayız ama bir duvar bölüyor bizi, ayni bedene sığsak da ruhumuz saga sola carpisiyor gibi, ela gozlerinde filizleniyor hayat, sadece kahveyle idare ediyorsun tüm gün, sigara eslik ediyor her yudumunda dudaklarına, hala isinamadim ben de, cay yok mu diyorum, yine tezatliklarımız çarpışıyor, susuyoruz, konusarak anlatamadigimiz her sey dilimize kepenk vurmus, duygularimiza pranga cekmisiz, aynı oda ayni sesler arada sadece bir duvar, nefeslerimiz carpisiyor belki, biz susuyoruz.
1 note · View note
gamerbulten · 4 months
Link
Batman, Robin ve Deathstroke, Inc. en son DC etkinliği Shadow War'da kesişiyor Yazar Joshua Williamson, Mart ayında ba...
0 notes