Tumgik
#999kitap
sizekitap · 7 years
Text
Piyanist
Piyanist Elfriede Jelinek Notos
Piyanist aykırı, çarpıcı, rahatsız edici bir aşk hikâyesi.
Birileri, sıradan birileri, bir gün gelip hayatın ve cinselliğin içindeki şiddeti görünür kılar. Ruhsal acıdan bedensel acıya sığınılır, avcı avlanır, zarar gören zevk alır, aşağılayan yücelir, sonra hepsi yer değiştirir. Bir kadının zihninin cinsel kıvrımlarında gezinen Elfriede Jelinek tabuları sıradanlaştırmanın yollarını bu anlatıyla zorlayarak uçurumlarda geziniyor.
Piyanist 2004 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Avusturya’nın en ünlü yazarı Elfriede Jelinek’in başyapıtı. Michael Haneke’nin kitaptan uyarladığı ve 2001’de Cannes Film Festivali’nde en iyi kadın oyuncu, en iyi erkek oyuncu ve büyük ödülü alan film büyük beğeni toplamış, yankı uyandırmıştı. Türkiye’de 2002 yılında yayımlanan, yargılanan ve yasaklanan kitap, şimdi sansürsüz olarak yeniden okuru huzursuz okumalara davet ediyor. (Tanıtım Bülteninden)
İnce Kapak:
Sayfa Sayısı: 296
Baskı Yılı: 2013
e-Kitap:
Sayfa Sayısı: 226
Baskı Yılı: 2013
Dili: Türkçe Yayınevi: Notos
ISBN: 9786055904784
Teşekkürler!
0.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/lKHjr8
0 notes
sizekitap · 7 years
Text
Minare Gölgesi
Minare Gölgesi Engin Ergönültaş İletişim Yayıncılık
“… Ağır demir sokak kapısını dışarıda hızlanıp deli deli savrulan karların üzerine gıcırtılarla kapattılar.
Kapıyı kapatır kapatmaz yakındaki caminin minaresinden birden patlayan yatsı ezanı, kalın demir kapının içinden geçti, girişteki boşlukta pul pul dökülmüş rutubetli duvarlara çarpa çarpa karanlığın ortasında çınladı.
Karanlığın ve yüksek sesle okunan ezan sesinin içinde, bir nehire giren biri gibi, kısa bir an kıpırtısız, öylece durdular.
Annesi nemli duvarda otomatik düğmesini bulup birkaç kere bastı. Işık yanmadı. ‘Kafasına göre çalışıyor, şunu da birtürlü yaptıramadılar.’
Kat başlarındaki aydınlığa bakan küçük pencerelerdeki kül rengi loşluğa yağan karlar ve karanlık.
Karanlığın içinde annesinin kolunun ılıklığı…
Meryem, uzun sürmüş ağrılı bir gecede, ateşler içinde, ağrılar ve kâbuslarla uyuduktan sonra, karanlığın ortasında birden uyanıp ağrının tamamen geçtiğini anladığı gecelerden birinde duyduğu huzur ve mutluluğun aynısını duydu.”
Sayfa Sayısı: 367
Baskı Yılı: 2013
Dili: Türkçe Yayınevi: İletişim Yayıncılık
ISBN: 9789750511516
Teşekkürler!
0.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/Id6iKa
0 notes
sizekitap · 7 years
Text
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı Pazartesi Gabriel Garcia Marquez Can Yayınları
Kolombiyalı büyük yazar Gabriel García Márquez’in 1981’de yayımlanan yedinci romanı Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir namus cinayetinin öyküsü. Hem Kolombiya’da, hem de yayımlandığı dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülkede sarsıcı etkileri olmuş bir roman. Usta yazar, çocukluğunu geçirdiği kasabada yıllar önce yaşanmış bir cinayet olayını aktarıyor. Romanın kahramanı Santiago Nasar’ın öldürüleceği daha ilk satırlardan belli. Kırmızı Pazartesi, yalnızca bir cinayetin arka planını değil, bir halkın ortak davranış biçimlerinin potresini de çiziyor. Böylece, sonuna dek ilgiyle okuyacağınız bu kısa ve ölümsüz roman, bir toplumsal ruhçözümü niteliği de kazanmış oluyor.
İnce Kapak:
Sayfa Sayısı: 111
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe Yayınevi: Can Yayınları
ISBN: 9789750721571
  0
.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/aNsC8o
0 notes
sizekitap · 7 years
Text
Şarkını Söylediğin Zaman
Şarkını Söylediğin Zaman İnci Aral Kırmızı Kedi
“Bende anlayamadığın nedir biliyor musun?” “Neymiş?” “Nazım’ın dediği gibi: ‘Ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum. Kendi şarkımı.’ Ama yapamam biliyorum, çünkü o şarkı içimde kuruyup kaldı. Beni öldüren bu işte.” “Şarkılar bitmez, yeni şarkılar filizlenip doğar her zaman…”
Bu roman, Deniz ile Cihan’ın hüzünlü şarkısını anlatıyor. 70’li yılların sonunda Ankara’da, üniversitede tanışan Deniz ile Cihan’ı ortak tutkuları olan müzik bir araya getirir. Deniz, Ankaralı bir ailenin isyankar kızı, Cihan taşradan gelmiş bir genç adamdır. 12 Eylül öncesinin en karanlık günlerinde yolları kesişen bu iki genç arasındaki ilişki birini tutkulu bir aşka götürürken, diğeri devrimci düşlerinin rüzgarına kapılır. Yaşanmamış bir aşkın izdüşümü, aradan otuz yıl geçtikten sonra farklı bir boyutta, ama aynı tutkuyla iki insana yansır: Biri artık orta yaşını sürmekte olan Cihan, diğeriyse ona hem yabancı hem de son derece tanıdık olan bir kadındır.
İnci Ara, arka planında değişen bir ülke, insanlar, gençlik ve siyaset olan, bambaşka bir aşkın izini sürüyor. Umudun, arzunun, hüznün, şarkılarla canlanan iklimini bir kez daha, derinlik ve ustalıkla anlatıyor.
İnci Aral, Şarkını Söylediğin Zaman’la Türk romanını zirveye taşıyor. Okuyanın aklından yıllarca çıkmayacak bir ezgi dinletiyor.
İnce Kapak:
Sayfa Sayısı: 232
Baskı Yılı: 2015
e-Kitap:
Sayfa Sayısı: 165
Baskı Yılı: 2011
Dili: Türkçe Yayınevi: Kırmızı Kedi
ISBN: 9789944756716
Teşekkürler!
0.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/rd23Qc
0 notes
sizekitap · 7 years
Text
Gözyaşının Kimyası
Gözyaşının Kimyası Peter Carey Ayrıntı Yayınları
Catherine Gehrigin Swinburne Müzesinde çalışan ilk kadın horolojist; zaman ölçerleri, saatleri, otomatonları ve diğer kurmalı motorları restore edip çalışmasını sağlayan bir uzman.
Kırklı yaşlarına merdiven dayamış Catherine, on üç yıllık gizli sevgilisi Matthew Tindall’ın ani ölümü üzerine sarsılacaktır. Acısını ya da sırrını paylaşacağı kimsesisi yoktur. Ne var ki cenaze töreninde sıradan bir arkadaş rolü oynamaya da yüreği elvermez. O da elinde kalan yegane şeye, işine sarılır. Önünde yeni bir proje vardır: bir otomatonu oluşturacak olan vidalar, zemberekler, halkalar, cam çubuklar ve yaylarla dolu bir sandık. Sandığın yanındaysa bir zamanlar bu otomatonu tamir edebileceği umuduyla, İngiltereden kalkıp Karlsruheye giden Henry Brandling’e ait, yüz elli altı yıl önce yazılmış, on bir defter…
Gözyaşının Kimyasında Peter Carey, mekanik bir aletin yapım ve restore çalışmasının iç içe geçtiği bir anlatıda, insanın gizli, derin, mahrem yanını tartışıyor. Henry’nin ümitsizliği, Catherine’in yapayalnızlığıyla harmanlanıyor. Catherine, otomatonun sandıklarda yığılı her parçasını restore ederken, onun paramparça olmuş hayatında sorgulayıcı bir yolculuğa çıkıyoruz.
“Ne benim esrarı, ruhlarla açıklayacak vaktim vardı ne de Matthew’un. Çünkü bizler merak duygusunu ve Vermeer ile Monet’ye hayranlığını yitirmeyen karmaşık, kimyasal makinelerdik. Bedeni tuzlu suda yüzen, batan güneşin karşısında coşku duyan makineler. Fakat şimdi ışığım gitmişti. Bir saat içinde toprağa gömülecekti. Bense sanki bir farenin gazeteden yuvasını eşeliyordum.” (Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 272
Baskı Yılı: 2013
Dili: Türkçe Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
ISBN: 9789755397764
Teşekkürler!
0.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/yNz6vP
0 notes
sizekitap · 7 years
Text
Şehir ve Şehir
Şehir ve Şehir China Mieville Yordam Kitap
Bilim kurgu/fantastik edebiyat alanının “Nobel”i ARTHUR C. CLARKE ödülünü üz kez kazanan tek yazardan varoluşsal bir polisiye… Yayınlanışının hemen ardından, 2010 yılında Hugo, Dünya Fantezi, Nebula ve Arthur c. Clarke ödüllerini kazananan Şehir Ve Şehir, okuyucuyu sanatsal doruklara çıkaran bir gerilim romanı… Britanya fantastik edebiyatının parlak isimlerinden China Miéville, fantastik edebiyat alanının “Nobel”i olarak nitelendirilen Arthur C. Clarke ödülünü üç kez kazanan tek yazardır. Yazarına Hugo, Dünya Fantezi, Nebula ve Arthur C. Clarke ödüllerini kazandıran Şehir ve Şehir; gerçek ya da hayal ürünü, hiçbir şehre benzemeyen bir şehirde geçen varoluşsal bir polisiyedir. Avrupa’nın kıyıda köşede kalmış bir şehri olan Bes?el’de bir kadın cesedi bulunur. Bu olay, başta, Ağır Suçlar Birimi müfettişi Tyador Borlú’ya sıradan bir cinayet gibi gelir. Ama soruşturma ilerledikçe, kanıtlar onu hayal bile edemeyeceği kadar ölümcül planlara götürür. Borlú, Bes?el’den, dünya yüzünde onun kadar tuhaf olan tek metropole gitmek zorundadır. Bu sıradan bir sınır geçişi değil, fiziksel olduğu kadar, ruhsal da bir geçiştir. Bir algı değişimi, görülmeyenin görülmeye başlanmasıdır. Gideceği yer Bes?el’in aynısı, rakibi, yakın komşusu zengin ve hareketli Ul Qoma şehridir. Ul Qomalı dedektif Quissim Dhatt’la beraber ve bu geçişle mücadele ederek, komşu şehri yok etmeye ant içmiş aşırı milliyetçilerin ve iki şehri birleştirme hayalleri kuran birleşmecilerin çıkarcı yeraltı dünyasında bulur kendini. Dedektifler ölen kadının sırrını çözerken, bunun hayatlarına mal olabileceği gerçeğinin farkına varırlar. Karşılarına çıkan şey, Bes?el ve Ul Qoma’daki tehlikeli güçlerdir: Ve iki şehir arasında gizlenen şey, bu güçlerin en korkuncudur. Kafka, Philip K. Dick, Raymond Chandler gibi yazarların, 1984 romanının izlerini taşıyan Şehir ve Şehir, insanı metafiziksel ve sanatsal doruklara çıkaran bir gerilim romanıdır.
Sayfa Sayısı: 336
Baskı Yılı: 2012
Dili: Türkçe Yayınevi: Yordam Kitap
ISBN: 9786055541637
Teşekkürler!
0.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/7IBgKV
0 notes
sizekitap · 7 years
Text
Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu
Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu Haruki Murakami Doğan Kitap
‘Çektiğin acıyı ben de anlıyorum. Fakat bu herkesin başından geçiyor. O yüzden senin de katlanman gerek. Sonrasında kurtuluş geliyor. O zaman artık sen, hiçbir şeyi dert etmeyecek, üzülmeyeceksin. Hepsi kaybolup gider. Geçici heveslerin hiçbir değeri yok. Burası dünyanın sonu. Dünya burada sona erer, ötesi yoktur. O yüzden sen de artık hiçbir yere gidemezsin.’
Gölgesini kaybeden, kafataslarından eski rüyaları okuyan bir adam ve dünyanın sonu gelmeden önce yaşayacak sadece birkaç saati kalmış bir kahraman. Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu XXI. yüzyıl edebiyatına damgasını vuran, kült yazar Haruki Murakami’den bilimkurguyu masalsı bir dünyanın içinde var eden, Kafkaesk bir psikolojik gerilime göz kırpan bir roman.
İnce Kapak:
Sayfa Sayısı: 564
Baskı Yılı: 2011
e-Kitap:
Sayfa Sayısı: 431
Baskı Yılı: 2011
Dili: Türkçe Yayınevi: Doğan Kitap
ISBN: 9786051119632
Teşekkürler!
0.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/WJndTw
0 notes
sizekitap · 7 years
Text
Kün
Kün Sezgin Kaymaz İletişim Yayıncılık
“Ankara Çayı, bağrına şefkatle basıp muhafaza ettiği sivrisinek larvalarını usul usul kabuğundan salıyor, evlâd-ı haşerattan dokunmuş vızıltı pikesini, ana avrat sövmüşmüş sövmemişmiş hiç aldırmadan civardan geçenlerin burun deliklerine, kulak memelerine doğru sallıyordu. Şımarık şımarık bahar müjdesi vereceğiz diye uçuşan kavak pamukları, terli enselere, çıplak alınlara yapışıp kaşındırarak milleti illet ediyordu. Börtü böcek antenini sallıyor, kıllı bacaklarını sıvazlıyordu. Danaburnu topraktaki tohuma, uçuç böceği yapraktaki bite, tırtıl yaprağa, solucan toprağa saldırıyor, peygamberdevesi alayına saldırıyordu. Çocuk yaşta beyaz bulutlar havai gökyüzünde uzun eşek oynuyor, kararsız tavırlarla kâh yavşayıp kıç kıça sokuluyor, kâh gâvur görmüş gibi kopup birbirlerinden uzaklaşıyorlardı. Bahar gelmişti.”
Kün, yani ‘Ol’…Neleri neleri olduran bir roman, Kün. Ölülerin daha da ölebildiği -ya da tam ölemediği-, cami imamıyla ateistin birbirini ‘aydınlatabildiği’, köpeklerin (hem de Konya ağzıyla!) konuşabildiği, el kadar oğlanın kendisine el kaldıranı haşat ettiği bir âleme kapı aralıyor. Şerefsizler şerefsizliğin gözüne vuruyorlar, ‘iyiler’ canını dişine takıyor, feleğin zarı hepyek de gelse bir bakıyorsunuz altı kapı alıyor.
Sezgin Kaymaz, kendine özgü üslûbu ve hâlesiyle, yine eğlenceli ve ürpertili bir hikâye anlatıyor. Anlattığı hikâyenin heyecanıyla anlatışın neşesi yine birbirini coşturuyor.
‘Sıradan’ denen insanların ‘sıradan’ denen hallerinin ve dillerinin usta yazarı, Angara’nın kıyısına, rengâhenk bir Konya dekoru kuruyor ayrıca – Eski Konya. Eski taşra yaşantısı… Sezgin Kaymaz’ın gizemine, mizahına, olay örgüsüne, anlatıcılığına tutulanlar kadar, ‘yerliliğine’ de tutulanlar yok mu? Kün, her zevke yetişiyor, her şeyi olduruyor!
Sayfa Sayısı: 479
Baskı Yılı: 2013
Dili: Türkçe Yayınevi: İletişim Yayıncılık
ISBN: 9789750511547
Teşekkürler!
0.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/pqMrJw
0 notes
sizekitap · 7 years
Text
Edebiyat ve Sanat Üzerine
Edebiyat ve Sanat Üzerine Vladimir İlyiç Lenin Payel
Marx ve Engels edebiyat ve sanat konularında ayrı birer kitap yazmadıkları gibi Lenin’in de bu konuda yazılmış bir kitabı yoktur. Ancak Marksizm tüm maddesel ve düşünsel konuları kapsayan bir dünya görüşüne dayandığı için, Lenin sanat ve edebiyatı yaptığı çözümlemelerinin ve mücadelelerinin içine katmıştır. Tolstoy, Çehov, Dürer, Beethoven, Goethe, Kant, Hegel, Gorki, Çernişevski, Zola vb. pek çok yazar, ressam, besteci ve filozof hakkında derinlemesine çözümlemeler yapmıştır. Üstelik yalnızca geçmişin büyük yazarlarını incelemle kalmamış, dünyayı daha gerçekçi tanımamızı sağlayan ikinci dereceden yazar ve sanatçıları da titizlikle ele almıştır. Çünkü Lenin’e göre hakikat olsa olsa ancak devrimci olabilir.
Edebiyat ve sanatın siyasetdışı kalamayacağı, ‘sanat sanat içindir’ ilkesinin doğru olmadığı, sanatın insan yaşamının gelişmesine yardımcı olması gerektiği görüşünü benimseyen Lenin Edebiyat ve Sanat Üzerine adlı bu kitabında sanatı ve edebiyatı bu yönden ele alır, roman kahramanlarınu bu açıdan yorumlar. Tolstoy hakkında söylediği şu sözler, edebiyat eserlerine nasıl bakmamız gerektiğini çok güzel açıklar: ‘Tolstoy özgündür çünkü onun düşüncelerinin tümü, bir bütün olarak ele alındığında, bir köylü burjuva devrimi olarak bizim devrimimizin niteliklerini ortaya koyar. Bu açıdan bakıldığında Tolstoy’un düşüncelerindeki çelişkiler, devrimimiz sırasında köylü sınıfının tarihsel etkinliğinin geliştiği çelişki dolu koşulların gerçek bir aynasıdır.’
Sayfa Sayısı: 293
Baskı Yılı: 2008
Dili: Türkçe Yayınevi: Payel
ISBN: 9789753881616
  0
.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/OI6pWy
0 notes
sizekitap · 7 years
Text
Puşkin Tepeleri
Puşkin Tepeleri Sergey Dovlatov Jaguar Kitap
Boris Alihanov, henüz hiçbir kitabını yayımlatmayı başaramamış, beş parasız bir adam olarak soluğu Puşkin Tepeleri Millî Parkı’nda alır. En azından yaz boyunca biraz para kazanacak, alkol probleminden kurtulacak ve hayatını düzene sokacaktır. Kızıyla birlikte Amerika’ya yerleşme planları yapan eski karısından uzakta, Puşkin’i tanımak isteyen turistlere parkı gezdirecektir. Puşkin Tepeleri, “zorluklar ve güzellikler sunan hayata sanatkârane bir bakış”ın romanı.
Saf gündelik yaşamı kurguya dönüştürme gücüyle Rusların büyük yazarları arasında yerini alan Dovlatov, mizahın hüzne bile ne denli yakıştığını da gösteriyor Puşkin Tepeleri’nde. Sergey Dovlatov’un “en şahsi romanı” olarak nitelenen Puşkin Tepeleri’ni Ayşe Hacıhasanoğlu Rusça aslından çevirdi. (Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 145
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe Yayınevi: Jaguar Kitap
ISBN: 9786056663727
Teşekkürler!
0.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/seDbij
0 notes
sizekitap · 7 years
Text
Mino'nun Siyah Gülü
Mino’nun Siyah Gülü Hüsnü Arkan Kırmızı Kedi
Tayin emrim üç ay sonra çıktı. Emri aldığım günün sabahında Hasan’ı astılar. İnfaz gecesi uyumamıştık. Babam, Nuri Amca, annem ve ben, salondaki masanın çevresinde oturuyorduk. Pencerenin önündeki çıplak akasyaya konmuş suskun, korunmasız kış serçeleri gibi… Radyoyu açmıştık; bir haber bekliyorduk… Annem sık sık mutfağa gidip ağlıyordu. Nuri Amca, kımıldamaksızın önüne bakıyordu. Elleri dizlerinin üstündeydi. Omuzları çökmüştü… Konuşmuyorduk. Birbirimizin yüzüne bakamıyorduk.
İnsan, sonuna kadar umutlu olabiliyor. Umut bir çare değil ama galiba çareden daha büyük bir şey.
1960’lı yıllarda bir Ege kasabasında başlayan yasak bir aşkla 12 Eylül’ün hemen öncesinde gelişip darbenin ardından pek çok kişiyle paylaşılan bir kaderle son bulan kırık bir aşk: iki katmanlı bu romanın iç içe geçen iki farklı hikâyesi. Mücadeleleriyle, inançlarıyla, haklılıkları ve yenilgileriyle bütün bir kuşak ve darbelerden, idamlardan geçen, yarım kalan hikâyelerle 2000’li yıllara uzanan yakın tarihimiz. Siyasi bir ortamın içinde filiz veren aşklar, yeşeren duygular,yarım kalan umutlar.
Hüsnü Arkan, 60’lı yıllardan başlayarak, özellikle 12 Eylül döneminin acıtan sayfalarına bir ailenin kadınlarının gözünden bakıyor. (Tanıtım Bülteninden)
İnce Kapak:
Sayfa Sayısı: 252
Baskı Yılı: 2015
e-Kitap:
Sayfa Sayısı: 167
Baskı Yılı: 2011
Dili: Türkçe Yayınevi: Kırmızı Kedi
ISBN: 9789944756945
Teşekkürler!
0.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/6tWlbG
0 notes
sizekitap · 7 years
Text
33 Devrim
33 Devrim Canek Sanchez Guevara Encore
33 Devrim, ünü bütün dünyaya yayılmış, sadece kendi coğrafyasında değil sınırları aşarak her yerde ikon haline gelmiş bir devrimcinin, Ernesto Che Guevara’nın torunu olmanın ağırlığıyla yazılmış bir metin.
Orta yaşlarında, yalnız, kaybetmiş ve bıkmış bir adamın bilincinden süzülenler satırlara dökülüyor. Takılmış bir plağın tekrar eden ritmi eşliğinde, kahramanın tekdüze gündelik hayatını, sıkıcı iş yaşamını gözlüyoruz.
Erken yaşta ölen Canek Sánchez Guevara’nın bu ilk ve tek romanı Küba devriminin ideallerine inanmış bir kuşağın hayal kırıklıklarını, Küba’nın sıradan insanlarının boğucu hayatlarını ve genç bir adamın uyanışını özgün bir tarzda anlatıyor. (Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 70
Baskı Yılı: 2016
Dili: Türkçe Yayınevi: Encore
ISBN: 9786059949330
Teşekkürler!
0.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/fZOsgy
0 notes
sizekitap · 7 years
Text
Hammadde
Hammadde Jörg Fauser Sel Yayıncılık
Junky’lere ev sahipliği yapan ucuz otel odaları, sabahçı kahveleriyle Cağaloğlu; gitar çalan hippileri, dünyanın herhangi bir yerinde satmak için mal arayan ve bağlantı kovalayan uyuşturucu tacirleri, Avrupa turuna çıkmış savaş karşıtlarıyla Sultanahmet; kahvehanelerinde ağızlarından salyalar akarak torbacı bekleyen afyon bağımlıları, oto hırsızları, dolandırıcıları, gaspçıları ve sokaklarda kimliği belirsiz ölüleriyle Tophane… İşgal evleri, komünleri, öğrenci örgütleriyle Berlin; göçmen işçileri, meyhaneleri dolduran mutsuz müdavimleriyle Frankfurt…
Bugün Alman yeraltı edebiyatının en önemli temsilcilerinden sayılan Jörg Fauser, dünyanın dört bir yanından gelmiş Beatnikleri ve kolera salgınıyla başka bir İstanbul ile Baader-Meinhof’un yüreklerde devrim ateşini yakmaya başladığı Almanya arasında salınan otobiyografik bir kendini gerçekleştirme mücadelesi anlatıyor. Var olmanın belki de ancak yazmakla, yazdıklarını yayınlatabilmekle mümkün olduğu bu mücadele, elbette o gün de farklı seslere kapılarını kapatan kültür-sanat camiasının yüksek duvarları tarafından sekteye uğratılmışsa da, elinizde tuttuğunuz Hammadde, Fauser’in bu mücadeleyi kazandığının en somut kanıtı. (Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 287
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe Yayınevi: Sel Yayıncılık
ISBN: 9789755707464
Teşekkürler!
0.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/Uhg1HP
0 notes
sizekitap · 7 years
Text
Bir Ölüm Bağışlamak
Bir Ölüm Bağışlamak Marguerite Yourcenar Helikopter
Yine bir Yourcenar. Bu kez uzun bir öykü. Anlatı dediklerinden. Yani kısa bir roman. Ölesiye çarpıcı ama. Kuzeyde bir yerdeyiz, Baltık Denizi’nin oralarda, Latvia’da. Böyle başlar hatıralarını anlatmaya İtalya’dan bir ses, Erich’in sesi. Ekim devrimi gerçekleşmiş, Kızıl Ordu ilerlemekte, karşı devrim de yandaşlarını örgütlemekte: Beyaz Ordu. Silah arkadaşlığı, erkekler arası dostluk, ifade edilmez tutkulara da yol açar; bu erkek dünyası bir de köhne bir soylulukla birleştiğinde, gurur, camdan çiçeklere döner, en ufak bir ima bile kırar geçirir onları. Erich, kimbilir, Sophie’yi belki sevebilirdi diye düşünüyorum, Sophie’nin abisi olmasa. Hatta belki de, sevmişti. Ama şairin dediği gibi, herkes sevdiğini öldürür.
Sayfa Sayısı: 96
Baskı Yılı: 2011
Dili: Türkçe Yayınevi: Helikopter
ISBN: 9786055819231
Teşekkürler!
0.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/fud7YA
0 notes
sizekitap · 7 years
Text
Hızlandıkça Azalıyorum
Hızlandıkça Azalıyorum Kjersti Skomsvold Jaguar Kitap
“Yeryüzünde yaşadığın her mutlu an kederle ödenmek zorundadır.”
Son yıllarda Norveç’in çıkardığı en güçlü yazarlardan Kjersti Skomsvold, şiirsel ve dokunaklı romanıyla Türkçede.
Mathea’nın yaşam ve ölüm, yaşlılık ve yalnızlık hakkında inceliklerle örülü zarif hikâyesi… Derinlikli bir melankoli, farklı bir mizah, küçük kelimeler, kısa cümleler, ufak paragraflar ve büyük bir yetenek…
Norveç’te yayımlandığı yıl Tarjei Vesaas İlk Kitap Ödülü’ne layık görülen Hızlandıkça Azalıyorum’u Norveççe aslından Deniz Canefe çevirdi. (Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 132
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe Yayınevi: Jaguar Kitap
ISBN: 9786056501937
Teşekkürler!
0.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/vugKrk
0 notes
sizekitap · 7 years
Text
Deniz Feneri
Deniz Feneri Virginia Woolf Kırmızı Kedi
Yirminci yüzyıl edebiyatına damgasını vuran yazarlardan Virginia Woolf, roman sanatındaki teknik buluşlarıyla, özellikle de bilinçakışı tekniğini ustalıkla uygulamasıyla bilinir. Virginia Woolf’un en otobiyografik romanı olarak nitelenenen Deniz Feneri, yazarın kendi ailesinin izlerini taşır. Sıcak ve içtenlikli bir aile atmosferiyle dokunan roman, sekiz çocukları ve dostlarıyla birlikte bir adada yaz tatilini geçiren Ramsay ailesinin çevresinde döner. Kocasına hayran güzel Mrs. Ramsay, ressam olmak isteyen, yaşı geçkin bekâr Lily, züğürt Tansley, eşiyle çocuklarına duyarsız davranan bencil Mr. Ramsay, Deniz Feneri’nin öne çıkan figürleri. Bu kişilerin karakterlerini ele veren iç monologlarıyla gelişen roman, adanın açıklarındaki deniz fenerine yapılacak gezinin ve Lily’nin elinden çıkacak Mrs. Ramsay tablosunun izleğinde ilerliyor. Woolf’un şiirsel metni adanın seslerini ve görünümleri okura taşırken, I. Dünya Savaşı öncesi İngiltere’sinin geleneksel aile yaşamının felsefi ama son derece özel portresini de çiziyor. Deniz Feneri, Woolf’un kendi çocukluğuyla uzlaşması olduğu kadar yirminci yüzyıl başlarında kadının toplumdaki yerini, evlenmenin kadın yaşamındaki rolünü, kadının hayatta evlilik dışında anlamlı bir hayatı olup olamayacağını derinlemesine irdeleyen, feminist sorunlar üzerine eğilen bir roman.
İnce Kapak:
Sayfa Sayısı: 232
Baskı Yılı: 2016
e-Kitap:
Sayfa Sayısı: 161
Baskı Yılı: 2012
Dili: Türkçe Yayınevi: Kırmızı Kedi
ISBN: 9786055340216
  0
.bookmarked-avatar imgmargin: 3px;
Bookmarked By
devamı burada => https://goo.gl/N6x8ZU
0 notes