Tumgik
#Kambriyen dönemi
hudaicakmak · 2 years
Text
Tumblr media
                                             BALIKLAR NASIL EVRİLDİ?
         Evrim denen şeye göre balıkların evrimsel ataları deniz yumuşakçalarıdır. Yumuşakçalar omurgasız, balıklar ise omurgalı canlı grubundandır.
         Kambriyen canlı patlamasının günümüzden 542 milyon yıl önce başladığı 530 milyon yıllık balık fosillerinin bulunduğu dikkate alınırsa balıkların kambriyen döneminin ilk evrelerinde var oldukları açıktır.
       Fakat evrimsel ataları oldukları iddia edilen deniz yumuşakçşaları ile torunları oldukları iddia edilen balıklar arasında öylesine büyük, derin ve geniş farklılıklar vardır ki (benzerliklerin evrime kanıt kabul edildikleri dikkate alınırsa) birbirlerinden evrilmelerini imkansız yapar. 
             Fosillerde bunu gösteriyor.
         Evrim bir kez daha baltasını taşa vurmuş.
2 notes · View notes
cilginfizikcilervbi · 2 years
Text
Hayvanlar Alemindeki En Eski Yamyamlık
Hayvanlar Alemindeki En Eski Yamyamlık
Hayvanlar Alemindeki En Eski Yamyamlık Trilobitler 250 milyon yıl aşkın ilkel denizlerde hüküm sürdüler. 540 milyon yıl önce Kambriyenin başlangıcında deniz diplerinde yaşıyorlardı. Kambriyen dönemin en önemli temsilcilerinden biri Redlichia rex’dir. Trilobitlerin kralı olarak bilinen bu canlı 35 santimetreye kadar büyüyebiliyor ve dikenli bacakları ile en sert kabukları bile…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
tersinimgercegi · 3 years
Photo
Tumblr media
0 notes
tersinimbilgisi · 3 years
Photo
Tumblr media
0 notes
evrim-neden-yan · 4 years
Photo
Tumblr media
0 notes
bilimveyaratilis · 3 years
Text
Tumblr media
CANLILIK NEDİR? NE DEĞİLDİR?
Bir yapının canlı olarak nitelenebilmesi için üç temel özelliğe sahip olması gerekir. Aksi halde varlıklarını koruyamazlar; yaşayıp, üreyemezler.
1)- Tüm canlılar her şeyden önce varlıklarını korumalıdır. Bunun için var oldukları İLK ANLARDAN İTİBAREN korunma, savunma, bağışıklık ve çevreye uyum; düzenler, sistemler ve mekanizmalara sahip olmak zorundadırlar. Aksi halde varlıklarını koruyamazlar; yaşayıp, üreyemezler.
2)-Tüm canlılar var oldukları ilk anlardan itibaren beslenme için gereken düzenleri, sistemleri ve mekanizmaları sahip olmak zorundadır. Aksi halde yaşamlarını devam ettiremezler.
Beslenme, ekolojik düzen içinde tam bir çevrim halindedir. Bu düzende her canlının yaşamsal görevleri vardır. Canlıların ortaya çıkışı bu düzene uygun olmalıdır.
3)-Tüm canlılar en azından yaşamlarının bir bölümünde üreme için gerekli olan düzenleri, sistemleri ve mekanizmalarını sahip olmak zorundadır. Aksi halde nesillerini devam ettirmez, yok olup giderlerdi.
Canlı bedenleri ultra kompleks yapılardır. Rastlantılarla oluşmazlar.
Bütün bunları derleyip toparlarsak canlı türlerinin uygun yer ve zamanlarda, yeterli cins ve sayılarda, yaşamaya ve üremeye hazır halde eksiksiz var oldukları, kademeli oluşmalarının imkansız olduğu rahatlıkla anlaşılır.
Fosiller yaşamaya hazır halde EKSİKSİZ var olmuş; yaşamış ve üremiş canlılardan kalmadır. Kademeli olu��umun değil (evrim denen şey) YARATILIŞIN kanıtlarıdır.
0 notes
tersinimvebilim · 3 years
Text
EVRİMDE ANLAM KARMAŞASI
Yaratılmadık rastlantılarla oluştuk öngörüsünün doğruluğuna inanır, bu inancı bilim temel alırsanız öngöreceğiniz iddialar bu inanca uygun olma zorunluluğu ortaya çıkar.
Big bang (maddenin evrimi) bu inancın ürünüdür.
Değişimleri (özellikle gelişmeye yönelik değişimleri) evrim diye nitelemek taraftarlarının bir alışkanlığıdır. Teknolojik gelişmeleri örneğin cep telefonlarını evrim diye tanımlayanlar bile var.
Bu gün evrim inanılmaz bir anlam karmaşası içindedir. Her önüne gelen bilimsel gerçekleri göz ardı edip o anki ihtiyacına uygun evrim tanımı yapıyor.
Birbirleriyle çelişiyor, birinin ak dediğine bir başkası kara diyebiliyor.
Birbirleri ile çelişen bu anlam karmaşası evrimi bilimsellikten çıkarıp ilkel bir dinin inançları haline getiriyor.
Evrimin tanımlanma çelişkilerinden bir kaç örnek vereyim.
Mikro evrim= Fark edilmeyecek kadar küçük değişimlerle oluşan evrim.
Makro evrim=Mikro evrimin zaman içinde birikmesi ile oluşan evrim.
Çok uzun zamanlarda oluşan evrim= Evrimin çok uzun zamanlar (nice yüz milyon yıllarda) oluştuğunu iddia eden evrim.
Anlık evrim= Hemen oluşan evrim. Örneğin bakterilerin antibiyotikler direnç kazanması anlık evrimdir.
Duraklayan evrim= Kimi canlıların çok uzun süreçler geçmesine rağmen değişmemesini (yaşayan fosiller) duraklaya evrim ile açıklamaya çalışılır.
Gerileyen evrim= Canlıların zaman içinde olumsuz değişimlere uğramasıdır. Gerçekte Tersinim
Sıçrayan evrim= Kısa denebilecek süreçlerde büyük değişimlerin olmasını, benzemez yapılarda onlarca canlı türünün ortaya çıkmasını açıklamaya çalışan evrim.. Örneğin kambriyen canlı patlaması bu evrim çeşidi ile açıklanmaya çalışılır.
Mehter takımı gibi iki ileri bir geri giden evrim= Bu iddiaya göre zaman içinde canlılar hem olumlu hem olumsuz değişimler geçirmekte, olumlu değişimler olumsuzlara göre daha etkili olduğundan evrim oluşmaktadır.
Evrime neden olan mutasyonların tümü az ya da çok zararlıdır. Evrime neden olan faydalı mutasyonlar yoktur. Olması da imkan-sızdır. Faydalı mutasyon iddiası bilim dışıdır.
Fakat yaratılmadık, rastlantılarla oluştuk taraftarları az da olsa kimi mutasyonların faydalı olduğunu iddia ederek gerçek olduğunu gönülden inandıkları evrim olayını bu yola açıklamaya çalışmaktadırlar.
Konu ile ilgili bölümlere sıra geldikçe daha ayrıntılı bilgi vereceğim.
0 notes
campplay · 5 years
Text
Çin'de Yarım Milyar Yıl Öncesine Ait Binlerce Fosil Bulundu
Çin’de Yarım Milyar Yıl Öncesine Ait Binlerce Fosil Bulundu
Çin’deki Danshui nehrinin yakınlarında gerçekleştirilen çalışmada, 518 milyon yıl öncesine ait binlerce fosil bulundu. Bilim insanları, Çin’in Hubei eyaletinde bir nehir kıyısında binlerce fosil buldu. Fosillerin, yaklaşık 518 milyon yıllık olduğunu düşünen Paleontologlar, göz ve iç organlar gibi yumuşak dokuların da çok iyi korunduğunu ifade ediyor.
Nehir kıyısında gerçekleştirilen aramalarla…
View On WordPress
0 notes
kimdeyir-blog · 5 years
Text
Çin'de Yarım Milyar Yıl Öncesine Ait Binlerce Fosil Bulundu
Çin’de Yarım Milyar Yıl Öncesine Ait Binlerce Fosil Bulundu
Çin’deki Danshui nehrinin yakınlarında gerçekleştirilen çalışmada, 518 milyon yıl öncesine ait binlerce fosil bulundu. Bilim insanları, Çin’in Hubei eyaletinde bir nehir kıyısında binlerce fosil buldu. Fosillerin, yaklaşık 518 milyon yıllık olduğunu düşünen Paleontologlar, göz ve iç organlar gibi yumuşak dokuların da çok iyi korunduğunu ifade ediyor.
Nehir kıyısında gerçekleştirilen aramalarla…
View On WordPress
0 notes
bilimdergi · 4 years
Text
Kozmik Takvim'de Aralık Ayı ve İnsan
Tumblr media
Daha önceki yazımızda ‘Kozmik Takvim’de Evren’i ele almıştık ve aralık ayının başka bir yazıyı hak ettiğini söylemiştik. Bunun sebebi aralık ayının son iki gününde insanlığın mihenk taşlarının bulunmasıdır. Gelin birlikte en baştan inceleyelim.
Kozmik Takvim'de Aralık Ayı
Yaşam için (en azından gelişmiş organizmalar için) oksijenin elzemliğini anlatmaya gerek yoktur diye düşünüyorum. Her ne kadar oksijensiz yaşam var olmuş olsa da şu anda burada bu şekilde olmamızı aralık ayının birinde gerçekleşen atmosferin yüksek oranda oksijene sahip olmasına borçluyuz. 5 Aralık’ta ilk çok hücreli yaşam başlamaktadır. 14 Aralık’ta ilkin eklem bacaklılar (Arthropoda) ortaya çıkmıştır. Üç gün sonra 17 Aralık’ta Paleozoik Çağ, Kambriyen Dönemi ve omurgasızların hakimiyeti söz konusudur. 19 Aralık’ta ilk balıklar ve omurgalılar evrimleşiyor. 20 Aralık’ta bitkiler kara yaşamının uzun süreli hâkimi oluyorlar ve hemen hemen her yerde bulunuyorlar.
Tumblr media
İlk bitkiler Yavaş yavaş insanlığa ve sudan karaya geçişe doğru ilerlemekteyiz. 21 Aralık’ta ise Devoniyen Dönemi, ilk böcekler ve hayvanların karaya geçişi gerçekleşiyor. Sudan karaya geçiş de işte tam bugün meydana geliyor. Hem balık özellikleri taşıyan hem de kara yaşamına uyum sağlamak için evrimleşmiş canlılar bugün ortaya çıkıyorlar ve her biri yaşamı karaya taşıyan ara halkalar oluyorlar. 22 Aralık- İlk amfibiler (ikili yaşamlılar) ve kanadın evrimiyle ilk kanatlı böcekler 23 Aralık- İlk ağaçlar ve ilk sürüngenler 24 Aralık- Permiyen Dönemi, Permiyen-Triyas yok oluşu diğer bir değişle ‘Büyük Ölüm’ yok oluşu bu tarihte gerçeklemiştir. Permiyen-Triyas yok oluşundan önce dünyamız iki yok oluşa daha şahit olmuştu fakat bu yok oluş diğerlerinden oldukça farklı. Canlı türlerinin yaklaşık %96’sı bu yok oluşa dayanamamıştır. 25 Aralık- Mezozoik zaman ve çoğumuzun hayranlık duyduğu dinozorlar. Dinozorlar başka bir yok oluşa kadar karanın tek hakimiydiler. 26 Aralık- İlk memeliler. Artık insansılara oldukça yakınız. 27 Aralık- İlk kuşlar 28 Aralık- Kretase Dönemi ve ilk çiçekler 29 Aralık- Senozoik zaman ve ilk primatlar. Primatlar iri beyinli yüksek memelileri kapsayan bir takımdır. Elleri gerçekten bildiğimiz ellere benzer ve ileri bakan gözleri vardır. Gibon, orangutan, goril, şempanze ve insanları içerir.
Kozmik Takvim'de İnsan
Tumblr media
Kretase yok oluşu 30 Aralık- Kretase yok oluşu günümüzden 65,5 milyon yıl önce gerçekleşmiştir.  Dinozorlar ve birçok sürüngen Kretase yok oluşuyla yeryüzünden silinmiştir. Yok oluşlar anlatmakla bitmez. Bunlar için de ayrı bir başlık açmak gerekmektedir. 30 Aralık’ta aynı zamanda ilk insansılar (Hominoidea) ve dev memeliler ortaya çıkmış, dinozorların geriye bıraktığı hakimiyeti bu durumda bu türler ele almıştır. 31 Aralık gününü tüm ayrıntılarıyla inceleyelim: (Şu an Kozmik Takvim’de 31 Aralık’ın son saliselerindeyiz.) Saat 10:15 gibi ‘kuyruksuz maymunlar’ grubundan gibonlar ayrı bir soya ayrılıyor ve Homo sapiens’e bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. 20:10’da en yakın akrabalarımız olan şempanzeler ile Homo sapiens’e gidecek olan yol ayrılır. İlerleyen zamanlarda 22:24 civarında ilkel insanlar ortaya çıkıyor. Homo cinsi Afrika’da ortaya çıkmıştır ve uzun süre Afrika’da kalacaktır. Bu zaman diliminden yaklaşık 25 dakika sonra 22:48’de ‘Homo erectus’ evrilmeye başlamıştır. Homo erectus maymunlara çok benzemekle birlikte Homo sapiens’in yaptığı gibi dik yürümüştür. Kafatası şu anki insan türünden biraz farklıdır ve dişleri oldukça iridir.
Tumblr media
Son dakikalarda, 23:54’te Homo sapiens evrilmeye başlar. Soyut düşünme yeteneği, gelişmiş bir beyin, konuşma yetisine ve zekâya sahiptir. Bu özellikler ve ayrıca kendisinin farkında olması bu türü ‘insan’ yapan niteliklerdir. 23:58’de insan artık sadece Afrika’da değil Dünya’nın başka yerlerinde de yaşamayı tercih ediyor ve göç etmeye başlıyor. 23:59’da Neanderthaller yok oluyor. 24 saniye kala tarım yapılmaya başlanıyor, 16 saniye kala yerleşik hayata geçiliyor. 13 saniye sonra 23:59:47’de yazı bulunuyor. Öklid ve Buddha son 6 saniye içinde yaşayıp ölüyor ve Eski Ahit yazılıyor. 4 saniye kadar kaldığında İsa, 3 saniye kala ise Muhammed doğuyor. Amerika’ya son 2 saniye kala, 23:59:58’de ayak basılıyor.
Son bir saniye...
Bizler sadece son bir saniyedir bilime ve modern teknolojiye sahibiz! Fransız Devrimi, Dünya Savaşları bu saniyede olup bitti. Nereden geldiğimizi keşfettik, elektriği bulduk ve dünyamızı aydınlattık. Dünya sınırlarımızı aşıp uzay yolculukları yaptık. DNA’nın şifresi çözüldü, genom haritamızı çıkardık. Dünya’nın varlığından bugüne kadar ürettiğinden çok çöp ürettik. Doğayı ve doğada yaşayan tüm canlıları (kendi türümüzü bile) tehdit ederek, doğanın kendisine karşı savaş açtık. Açtığımız savaşı kazanırsak kaybedeceğimiz bilincine hâlâ varamadık.
Tumblr media
Sekiz dakika önce üzerinde yaşamaya başladığımız bu mükemmel gezegeni son bir saniyede mahvettik. Kısa süre sonra da terk edeceğiz, verdiğimiz zarar yüzünden terk etmek zorunda kalacağız/kovulacağız! Ne yapmış olursak olalım, yine de doğa bizi bir anne şefkatiyle beslemeye devam ediyor. Cezalandırmaktan geri kalmasa da bu sadece ileride olacakların olmaması için bir uyarıdan ibaret. Belki de günümüzde savaşmakta olduğumuz bu virüs doğanın bizimle savaşma şeklidir! Ve doğa kazanıyor gibi görünüyor. Hava kirliliği en kalabalık şehirlerde bile yeşil rengini aldı, Ozon tabakası kendi kendini onardı. Kaybettiğimiz savaşın galibi kesinlikle biz olacağız. Uzun sürmesi ümidiyle! Bilim ve sağlıkla kalın... Kaynakça: https://www.google.com/amp/s/evrimagaci.org/kozmik-takvim-2075/amp https://www.evrenbilim.com/ kozmik-takvim/ https://www.fizikist.com/kozmik-takvim-evrenin-olusumu-yasamin-evrimi-ve-insanlik-tarihi/ https://oggito.com/icerikler/big-bang-den-gunumuze-kozmik-takvim/62494 Read the full article
0 notes
greenwhitegold · 4 years
Video
Kambriyen dönemi ve evrim CNN TÜRK  Medyanın FosilAlerjisi 
0 notes
cilginfizikcilervbi · 2 years
Text
Kambriyen Dönem Nedir?
Kambriyen Dönem Nedir? Canlılığın ve dünyamızın doğal tarihi incelenirken dönemlere ve zamanlara ayrılarak incelenir. Örneğin dinozorlar Mezozoik zamanın Triassic, Jurassic ve Kretase dönemlerinde yaşadılar. Paleozoik zamanın ilk bölümü olan Kambriyen Dönemi de 541 milyon yıl önce başladı ve 485 milyon yıl önce son buldu. Kambriyen dönemi özel yapan ise dünyamızın tarihi boyunca yaşamın en…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
tersinimgercegi · 3 years
Photo
Tumblr media
0 notes
tartisma · 9 years
Text
Tumblr media
Kambriyen döneminde birbirleriyle evrimsel bağ kurulamayacak kadar yapısal benzemezlikler bulunan yüzlerce canlı türü ani denebilecek süreçlerde eksiksiz yapılarıyla ortaya çıkmışlardır.
KAMBRİYEN DÖNEMİ CANLILARI VE EVRİM
  Dünyamızda canlılık yaklaşık 3.5 milyar yıl önce prokaryot yapılı olarak ortaya çıkmıştır.
 İlk görülenler, canlılığın tüm özelliklerini eksiksiz sahiptirler. Başka türlü olması da mümkün değildir.
 İlk canlıların görülmesinden iki milyar yıl sonra ökaryot yapılı canlılar ortaya çıkar.
İlk görülen iki canlı türü arasından yapı olarak en küçük bir benzerlik olmadığı gibi ökaryot canlılar mitekondri, DNA vb.. gibi değişik yaşamsal organellere eksiksiz sahiptirler.
 Aradaki iki milyar yıl içinde prokaryotlardan ökaryotlara evrilişi gösterecek herhangi bir ara format canlısı yoktur.
 Kimi evrimciler ökaryotların prokaryotlardan daha gelişkin olduklarını iddia ederlerse de bu doğru değildir. Her ikisi de yapı ve özellik olarak farklı canlı türleridir.
 İlkel zannedilen bu canlılar ortaya çıktıkları ilk andan günümüze kadar başaryıla varlıklarını sürdürmeyi başarabilmiştir. Bu gerçekte onların ilk anlardan itibaren eksiksiz var olduklarının kanıtıdır.
 Kambriyen günümüzden yaklaşık 540 – 490 milyon arasındaki elli milyon yıllık bir dönemdir.
 Kambriyen döneminden önceki döneme prekambriyen denilir.
 Prekambriyen döneminde nadir olarak kimi yumuşakçalardan başka canlı türü görülmez.
 Evrim hipotezine göre bitkiler ve böcekler dışındaki tüm canlıların evrimsel atası kabul edilen solucanımsı canlı bu dönemde ortaya çıkmıştır.
 Kambriyen döneminde aralarında geniş, derin ve büyük yapısal farklılıklar bulunan (örneğin denizanaları, deniz zambakları, süngerler, salyangozlar, trilobitler, akrepler, sülükler, solucanlar vb..) yaklaşık yüz canlı filumu ortaya çıkar.
 Buna KAMBRİYEN DÖNEMİ CANLI PATLAMASI denilir.
 Buna göre kambriyen döneminde:
 a)-Görülen tüm canlıların ortak ataları solucanımsı canlı ve ardılları olmalıdır. Fakat ara format olarak nitelenebilecek canlı türleri yoktur.
 b)-Hemen hemen tümünün ortak ataları olması gereken solucanımsı canlıyla uzaktan yakından benzerlikleri bulunmaz. Evrimin benzerlikler evrime kanıttır öngörüsünü batkına uğratır.
 c)-Kambriyen döneminde görülen tüm canlı filumları kendilerine özel ve eksiksizdir. Bileşik gözler, solungaçlar vb.. gibi kompleks organlara sahiptirler.
 d)-Dünyanın farklı ve uzak yerlerinde AYNI YAPILAR DA ortaya çıkarlar.
 Evrimciler bu bilimsel gerçeği BİRBİRİYLE ÇELİŞEN iki varsayımla aşmaya çalışırlar.
 1)-Kambriyenin başlaması ve bitişi arasındaki dönemde dünyamız çok güçlü mutasyonların etkisinde kalmış, bu da canlıların çok hızlı bir şekilde ve KISA SÜREÇLERDE evrilmelerine neden olmuştur.
 Bu süreç beş milyon yıl kadardır. Buna sıçramalı evrim denilir.
 2)-Mutasyonların güçlü fakat kısa süreçlerde yumuşak dokularda olması ve evrimi gerçekleştirmesi sonucu ara format canlıları yok denecek kadar azdır. Bu nedenle fosilleri bulunamamaktadır.
 Bir evrimci sıçramalı evrimi gönülden inanır, bu nedenle sorgulamaz.
 Fakat biz (her zaman olduğu gibi) sorgulamadan ve kanıtlarını bulmadan hiç bir öngörüyü gerçek olarak kabul etmeyiz.
 Sıçramalı evrime neden olacak güçlü mutasyonlar ne olabilir?
 Bu soruya verilecek en mantıklı cevap güneşten gelen güçlü radyasyonlardır.
 Fakat bu tür radyasyonların dolaysıyla oluşturacakları mutasyonların zararlı olduklarını biliyoruz.
 Bitkiler, böcekler dışındaki tüm canlıların atası olarak takdim edilen solucanımsı canlı (her ne kadar ilkel olarak nitelenmeye çalışılsa da yaşayıp üreyebildiğine göre) canlılığın tüm özelliklerini eksiksiz sahip olması gereklidir. Bu da onu şu yada bu şekilde düzen, sistem ve mekanizmaların bütünselliğinde yolduğunu gösterir.
 Bu nedenle termodinamiğin ikinci kanununa göre tüm mutasyonlar evrllme bir yana zarar verecek ve hatta yaşayıp üremesine engel olacaktır.
 Sıçramalı evrim teorisine göre canlı türlerinin KISA SÜREÇLERDE ortaya çıkması tersinimin: canlılar uygun yer ve zamanlarda yeterli sayı ve cinslerde eksiksiz var oldular varsayımına da kanıt olur.
 Evrimcilerimiz bu durumdan kurtulmak için canlılar kısa süreçlerde evrimleşti öngörüsünden (sıçramalı evrimden) vazgeçiverirler.
 Nitekim videodaki sevgili evrimcilerimiz bu ibretlik olayı birebir gerçekleştirmiş, kısa süreçlerde oluştu varsayımın mümkün olduğunca UZATIVERMİŞLER otuz milyon yıla kadar çıkarıvermişlerdir.
 Fakat bu manevra evrimi bir başka yönden çıkmaza sokar.
Eğer kambriyen dönemi canlılarının ortalama ömrü dikkate alınırsa bu; bu süre (otuz milyon yıl) içinde milyonlarca jenerasyonun oluşması ve yaşam tarihin derinliklerine gömülmesi demektir.
 Bu da kambriyen dönemi tabakalarının o döneme ait fosiller dolu olması gerektiği anlamına gelir. Fakat bir tane bile ara format fosili yoktur.
 Evrimcilerimiz kambriyen dönemini uzatsalar bir türlü, kısaltsalar bir türlü..
 Aşağı tükürsem bıyık yukarı tükürsem sakal hikayesi..
 Devamı var.
0 notes
evrim-neden-yan · 4 years
Photo
Tumblr media
0 notes
fosillerindili · 10 years
Text
KAMBRİYEN DÖNEMİ CANLILARINDAN ÖRNEKLEMELER
Tumblr media
                 KAMBRİYEN DÖNEMİ CANLILARINDAN ÖRNEKLEMELER
       Fosil kayıtlarında ilk bakterilerin ortaya çıktığı üç buçuk milyar yıl önceden beş yüz elli milyon yıl öncesine kadar yaklaşık üç milyar yıllık dönemde bakteriler, algler dışındaki canlıların izlerine rastlanmaz.
       Günümüzden yaklaşık beş yüz elli (kimi kaynaklarda beş yüz kırk beş) milyon yıl önce canlıların mükemmel yapılarıyla birden ortaya çıktıkları görülür. Bu olaya kambriyen patlaması denilir. İlk görüldüğü dönemden bu döneme kadar canlılık sadece mikroorganizmalar hâlindedir. Tek hücrelilerden çok hücreli canlılara geçişle ilgili evrimsel bulgular bulunmamasına rağmen bu dönemde canlılar birden ve mükemmel yapılarıyla ortaya çıkarlar.
      Kambriyen döneminden günümüze kadar canlılık tarihi bazı dalgalanmalar gösterir. Bu dönemde kimi canlıların türü kaybolmuş, kimi canlı türleri de aniden ve mükemmel yapılarıyla ortaya çıkmıştır. En son ortaya çıkan canlı türü ise bilindiği kadarıyla insandır.
      Bakterilerden bitkilere, bitkilerden böceklere, böceklerden kuşlara, kuşlardan evrimleşmiş en mükemmel canlı zannedilen insanlara kadar pek çok canlı türünün fosilleri mevcuttur. Katmanlar halinde bulunan fosiller canlılık tarihini ve gelişimini şüphe bırakmayacak bir netlikle sergiler. Bu nedenle fosiller gerek bilinçli tasarım, gerek tersinim, gerekse evrim teorisi yönünden çok önemlidir.
      Kambriyen dönemi katmanlarında bulunan fosiller, deniz tarakları, salyangozlar, trilobitler, süngerler, brachiopodlar, solucanlar, denizanaları, deniz kirpileri, deniz hıyarları, yüzücü kabuklular, deniz zambakları ve diğer kompleks omurgasızlara aittir ve hemen hemen aynı dönemlerde mükemmel yapılarıyla aniden çıkarlar.
     Bu tabakadaki canlıların çoğunda da, göz gibi son derece gelişmiş organlar ya da solungaç sistemi, kan dolaşımı gibi yüksek organizasyona sahip organizmalarda görülen sistemler bulunur. Fosil kayıtlarında bu canlıların atalarının olduğuna dair herhangi bir işarete rastlanılmaz.
      Örneğin, bir kabuklu türü olan Neopilina, 500 milyon yıldan beri; akrep, 430 milyon yıldan beri; zırhlı ve kılıç kuyruklu bir hayvan olan deniz canlısı Limulus, 225 milyon yıldan beri; yalnızca Yeni Zelanda'da yaşayan bir tür sürüngen olan Tuatara da, yaklaşık 230 milyon yıldan beri değişmeden günümüzde yaşamaktadır.
      Eklembacaklıların birçok takımı, timsahlar, deniz kaplumbağaları ve birçok bitki türü de uzayıp giden listenin bir parçasıdır.
       Charles Darwin Kambriyen devrinde (Darwin’in yaşadığı dönemlerde Kambriyen devri Siluryen devri olarak tanımlanıyordu) canlıların değişik, ilginç ve mükemmel yapılarıyla kısa bir süreç içinde aniden ortaya çıktıkları gerçeği konusunda Türlerin Kökeni kitabını kaleme alınırken dolaysıyla evrim teorisini kurgularken az çok biliyordu. O devrin fosil kayıtlarında da, Kambriyen devrinde canlılığın birdenbire ortaya çıktığı gözlemlenmiş, trilobitlerin ve diğer bazı omurgasızların aniden belirdikleri tespit edilmişti. Bu yüzden Darwin Türlerin Kökeni adlı kitabında bu konuya değinmek durumunda kalmıştır. Darwin bu konuyu Bilinen Eski Fosil Kayıtlarında Farklı Türlerin Aniden Ortaya Çıkışı Üzerine başlığı altında değinmiş ve şöyle yazmıştı:
      -Siluryen devrine ait trilobitlerin, bu devirden çok daha önceleri yaşamış olan ve bilinen hayvanların hiçbirine benzemeyen bir tür kabuklu havyandan evrimleştiği konusunda hiç kuşkum yok... Sonuçta, eğer benim teorim doğruysa, en eski Siluryen tabakasının oluşumundan önce, çok uzun zaman dilimleri geçmiş olmalı, Siluryen devrinde bu güne kadar geçmiş olan zaman kadar uzun zaman dilimleri. Ve henüz bilinmeyen bu zaman dilimleri içinde dünya canlı yaratıklarla dolup taşmış olmalı. Bu büyük zaman dilimlerine ait fosil kayıtlarını neden bulamadığımız sorusu karşısında ise verebilecek tatmin edici bir cevabım yok.
      Darwin “eğer teorim doğruysa, dünya Siluryen (Kambriyen) devri öncesinde yaşayan canlılarla dolup taşmış olmalı" demişti. Bu canlıların neden hiçbir fosili olmadığı sorusuna ise, tüm kitabı boyunca tekrarladığı fosil kayıtları çok yetersiz bahanesiyle cevap bulmaya çalışmıştı. Ama bugün fosil kayıtlarının yeterli olduğu da, Kambriyen devri canlılarının bir evrimsel atalarının olmadığı da ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu konuda en küçük bir fosil kaydı dahi yoktur.
       Darwin adı geçen kitabında "eğer aynı sınıfa ait çok sayıdaki tür gerçekten yaşama bir anda ve birlikte başlamışsa, bu doğal seleksiyonla ortak atadan evrimleşme teorisine öldürücü bir darbe olurdu" diye yazmaktaydı. Kambriyen devrinde ise, başta da belirttiğimiz gibi, türler gibi benzer kategoriler bir yana, 60'ı aşkın farklı havyan şubesi yaşama bir anda ve birlikte başlamıştır.
     Bu gerçekte Darwin’i ve teorisini kesin bir dille yalanlamaktaydı. İsveçli paleontolog Stefan Bengston, Kambriyen devrinden söz ederken "Darwin'i şaşırtan ve utandıran bu olay bizi de hala şaşırtmaktadır" der.
      Aşağıdaki bölümlerde kambriyen döneminde mükemmel yapılarıyla birden ortaya çıkan bu canlılardan bazı örnekler vereceğiz. Buradaki gerçek amacımızın bu tür canlıların rastlantılarla meydana gelip gelemeyeceğinin zaman içinde evrimleşip evrimleşmediklerinin tespiti olduğunu okuyucuların konuyu bu yönde yorumlamaları gerektiğini hatırlatırız.
0 notes