Tumgik
#fotokopici
fezadasefa · 16 days
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
buranın fotokopici olması da ayrı bir şok. e vizelerimde gelmiş. oldu o zaman biz kalkalım artık.
15 notes · View notes
hazerparem · 2 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Fotokopici olmaya karar verdim. Güzel bi etkinlik ama 1400 vermiş olmak ruhuma ağır geldi. Jandjx
12 notes · View notes
mayoneziyerim · 5 months
Text
gicik fotokopici sus
parami boz
fotokopimi ver
2 notes · View notes
dayanvekazan · 1 year
Text
Law School'daki fotokopici ajussi burada olsa da sarssa "kendine gel! Git ölümün derslerden olsun" falan dese de gaza gelsem keşke.
0 notes
vivacopy · 3 years
Photo
Tumblr media
Türkiye’nin en kaliteli baskısı en ucuz fiyat tabii ki VİVACOPY #ucuzfotokopi #renkli #renklibaskı #fotokopi #fotokopici #çıktı #baskı #kpss #yks #yks2021tayfa #tyt #tyt2021 #ayt (VivaCopy) https://www.instagram.com/p/CLg1P2ILBW0/?igshid=1e9pu6ilpmbei
0 notes
akbabasporlu · 7 years
Photo
Tumblr media
2 notes · View notes
uyku-kutsaldir · 4 years
Text
Tumblr media Tumblr media
Bugün itibariyle, okulla ilişiğimi kestim. İçim biraz buruk. Son tekrarlarımı yolda yaptığım uzun yolculuklarım, öğle araları yemeğe gidişlerim, eve gitmeden kahve içmeye kaçışlarım ve kampüste avare gezilerim sona erdi. 4 aylık kısacık bir süreçti. Belge-protokolleri halledene kadar 1 ay geçti, alışana kadar yarısı bitti, tam işleri yoluna koymuş bahar döneminde müthiş başlayacaktım, okulu kapattılarshdjfjfk.
Bakın birinci görsel, üstten aldığım, hiç çalışmadığım dersin vizesine giderken yolda bir umut belki aklımda kalır diye kanun okurken. Uyuyakalmıştım, evden geç çıkmıştım. Yolda öğrendiğimle 23 aldım. Bence gayet iyi :)
İkinci görseli ne zaman çektiğimi hatırlamıyorum. Muhtemelen danışman hocamı darlamak üzere odasına gelmesini bekliyorum. Güvenlikçi abiyle, kantindeki abiyle, kahvecideki baristayla, fotokopici ablayla hatta öğrenci işleriyle bile kanki oldum da, danışmanıma kendimi tanıtamadım arkadaşlar. Aynı belgeyi 7 kez imzaladığının farkında olmamasını anlayabilirim, fakat her defasında kendimi tanıtmama rağmen "ee yani?" der gibi bana bakmasını anlamıyorum. Çok çalışan zeki ve nazik biriydi. Bana hiç kızmadı, oradan biliyorum nezaketini :) Neyseki o gün sıkılıp bu fotoğrafı çekmişim. Elimde başka anı yok. Öğrenci kartımı da postalamamı istediler, bir daha içeri almayacaklar beni :)
Esas okulumu özledim. Dönüşüm muhteşem olmayacak, (yine de nerden baksan harika bir dönüş olacak diyebiliriz) akademik hayatım biraz darbe aldı. İşler kontrolümden çıkmış yokuş aşağı gidiyordu neyse ki son anda frenler tuttu. Elim bir kazadan döndük, hafif sıyrıklarla atlattık. Ben kendimi başarılı sayıyorum. Canım kendim, tebrik ederim, bitti.
18 notes · View notes
begolas · 4 years
Text
ben işini iyi yapan herkesten etkileniyorum ya fotokopici kendinden emin ve hızlı bi şekilde tuşlara bassa bile ya da dönerci eti hızlı kıvrak ve düzgün kesse bile wow oluyorum
25 notes · View notes
yantekerlek · 4 years
Note
hayırlı akşamlar abla. 700 kusur sayfalik bir pdf ciktisi almam lazjm. bildigin bir yer var mi uygun fiyata cikti alabilecegim?
süleymaniye camii'ne ensar vakfı'nın olduğu yol üzerinden giderken yolun sol tarafında sıra sıra fotokopiciler var. ben sınav kağıdı çıkarttırmıştım. 500 sayfa filan. ne kadar ödedim hatırlamıyorum. ama demek ki varımı yoğumu böbreğimi almamışlar ki yaşıyorum. bir de cağaloğlu'nda buu bi cami var mermer hani istanbul valiliğinin oralarda, onun karşı tarafında da bir sürü ozalitçi var. oralarda bir yerde de afiş mafiş bastırmıştım. oralarda da fotokopici bolluğu var sıra sıra girip fiyat alınabilir. hayırlı akşamlar 🌸
3 notes · View notes
atanamayankafka · 5 years
Text
Tumblr media
fotokopici oldum, maaşsız
3 notes · View notes
perfavor · 5 years
Text
yaaaaaa aşırı hoş duygusal bir dersten çıktım artık %100 eminim ki fotokopici olmak istiyorum
12 notes · View notes
kaygibozuklugu · 2 years
Text
Dün fotokopici ararken karataşta suriyelilerin işlettiği bi matbaaya girdik çalışanlar çok yakışıklıydı dedik çıkınca da umhyes
0 notes
vivacopy · 3 years
Photo
Tumblr media
Ucuz fotokopi kaliteli baskı hızlı kargo mutlu müşteri hepsi VİVACOPY’de #fotokopi #fotokopici #baskı #vivacopy #kırtasiye #ucuzfotokopi #kpss #kpsshazırlık #kpss2021 #ales #yds #ayt #ayt2021 #ayt2021tayfa #tyt #tyt2021 #tytmatematik #tyttürkçe #yks #yks2021tayfa #yks2021 #lys #lgs #lgs2021 #lgs2021tayfa #lgsmatematik (Vivacopy) https://www.instagram.com/p/CJGqdnirzzr/?igshid=1iezcm35ib8tt
0 notes
illetillet · 6 years
Text
İMKANSIZ GECELER
Sadık hep böyle miydi bilmiyorum. Tek bildiğim Sadık’la üniversitede aynı bölümde okumuş olmamızdı. Okuldayken çok sıkı fıkı değildik. Özellikle sınav zamanları fotokopicilerde biraz zorunluluktan biraz da fotokopicilerdeki insan ruhunu emen o karanlık huzurunu delmek için öyle boş boş muhabbet ederdim. Düşündüğümde fotokopiciler aslında ne kadar da delirticidir. Mesela yıllarını felsefe ve ekonomi bilimine adamış, bu uğurda büyük bedeller ödemiş dünyaca ünlü iktisat teorisyeni Adam Smith’in eserleri ile Muhasebe 2. sınıf öğrencisi Simge’nin ders notları fotokopiciler için birebir aynı ehemmiyettedir. Sayın Smith ve Simge, dünya üzerinde sadece bir fotokopicide birbirine denk iki akademik kaynak olabilir. Yoksa Adam her türlü gömer Simge’yi, bu konunun tartışmaya açık olduğunu sanmıyorum. “Adam meseleyi çok uzatmış, Simge’nin notlar daha sağlam ve kısa kanka, hap gibi yazmış kız. Ben makro iktisadı Simge’den öğreneceğim” diyenlere de saygım sonsuz tabi. Sonuçta bu dersi sana kim geçirecekse senin şimal yıldızın odur, haklısın. Ha Adam ha Simge… Neyse bu konuyu burada bırakalım.
Dediğim gibi Sadık’la kişisel külliyatımızda vizeler, finaller ve niteliksiz futbol muhabbetlerinden başka elle tutulur pek bir done yok. Fakat yıllar sonra beni arayıp bulması, evime gelmesi, ayaklarındaki terlikler, üzerindeki penyeden takım eşofmanı ve elime tutuşturduğu gazetede yazılanlar inanılır gibi değildi. “Amcadan yeğene çirkin şaka! Sadık S. (36) yeğeni E. S.’yi (15) üç ay boyunca sahte bir e-posta adresi ve sosyal medya hesaplarıyla kandırdı. Öz yeğenine kendini kamuoyunda Mavi Balina oyunu olarak bilinen oyunun Avcılar Bölge Başbayii olarak tanıtan Sadık S. bu süre boyunca yeğenine oyunun bir parçasıymış gibi akıl almaz görevler verdi. Vicdansız amca, E. S.’den babasını uykusunda hortumla dövüp bunu videoya çekip Youtube’a koymak, hafta sonu part time dilencilik yapıp kazandığı tüm parayla tanımadığı yaşlı insanları masaj koltuğuna oturtup masaj ücretini ödemek gibi görevleri her hafta başında yeğenine iletiyordu. Psikolojisi bozulan E. S. son olarak “Derhal kendini en yakın Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne yazdırt” mesajı gelmesi üzerine durumu ailesine bildirdi. E. S.’nin babası ve aynı zamanda Sadık S.’nin abisi olan Berkan S. e-posta adresinden, tüm e-postaları kardeşinin yolladığını belirledi. Sadık S. tüm suçlamaları kabul etti fakat kendisinden şikayetçi olunmadı.”
Gazeteyi elimden bıraktım, Sadık’ın bana baktığını hissedebiliyordum. “Bu nedir Sadık, bütün bunlar ne anlama geliyor, burada ne işin var, bunların benimle alakası nedir?”. Aklımdaki hiçbir soruyu yöneltemedim. Konuşmaktan ziyade her şeyi yapabilirmişim gibi geliyordu. Mesela o an hiçbir şey olmamış gibi gidip yatağıma yatabilirdim ya da aniden duşa girebilirdim. O derece bir çözülme yaratmıştı zihnimde Sadık. Bir sigara yaktı, masaya oturdu. Beni de eliyle oturmaya davet etti. Boğazını temizleyip söze girdi. “Bu çocuk benim hayatımı kararttı. Adı Enesşah, Enesşah Saltuğ, öz yeğenim, cebimizdeki akrep, içimizdeki şeytan… Ama bunu o istedi. Bu gecikmiş bir adeletin tecelli edişiydi. Okuldan Vildan vardı hatırlar mısın? Gerçi sen hatırlamazsın, ruh gibiydin okuldayken. Bir tane bile arkadaşın yoktu. Ne batağa gelirdin bizimle, ne çaya ne biraya…”. Vildan’ı gerçekten hatırlamıyordum ve gerçekten ne çaya ne biraya gitmiştim. Büyük göğüslü bir kız vardı sanki onun adı Vildan gibi bir şeydi ama şimdi fiziksel özelliklerini betimleyip “O muydu?” dersem cümlesinin devamında gelecek gerçekler için handikaplı duruma düşebilirdim. İyi ki ihtiyatlı davranmışım, devam etti: “Biz Vildan’la son sınıfta sevgili olduk, okul biter bitmez de evlendik. Abim Berkan da yengemle yeni evliydi biz okuldayken, sonra Enesşah doğdu. Enesşah elimizde büyüdü. Ben Vildan abim yengem… Hep yan yanaydık, bizim ilişkimizin evliliğe evrilmesinde o mutlu aile tablosunun efekti büyüktür. Enesşah’ın üçüncü yaş gününde ona çok kaliteli bir lazer pointerlı anahtarlık hediye etmiştim. Hem abim hem yengem hem Vildan hem de Enesşah hediyeye bayılmıştı. Enesşah normal olarak dört yaşındaki birçok çocuk gibi hem kendi cinsel varlığını hem de başka insanların cinselliğini yeni yeni keşfediyordu. Babasının “Enesşah’ın pipisi burdaaaaa. Enesşah’ın pipi nerdee?” gibi yönlendirmeleriylele iyice coşuyordu Enesşah. Abimden aldığı gazla “Amcanın pipisi de burdaaa” diyerek lazer pointerı sürekli orama doğru tuttu. Bir güldük, iki güldük, “Aaa tamam artık ama yeter” dedik fakat o ritüel o gün orada bitmedi. Abimlere her gittiğimizde Enesşah lazer pointerı sürekli üreme bölgeme tutuyordu. Çocuktur hevesini alsın diye müdahale etmediğim o sevimsiz oyun tam üç yıl sürdü. Vildan ise hala keyifle Enesşah’a sevimlilikler yapıyor, Enesşah’a tepki gösterdiğimde “Aman Sadık, yarın bir gün bizim çocuk olunca ona da mı böyle kızacaksın. Hiç yakışmıyor sana” diyordu.
Ne yarın ne bir gün… Bizim hiçbir zaman çocuğumuz olmadı. Çocuk yapmak için emek verilen iki senenin sonunda doktora gittiğimizde sorunun bende olduğu anlaşıldı. Enesşah’ın intim bölgelerime düzenli olarak uyguladığı lazer pointer seansları beni kısır bırakmış. Radyoaktif ışıma yurmurtalıklarıma geri dönüşü olmayan bir hasar vermiş. Eve döndüğümüzde Vildan beni teselli ediyordu. Kimselere konuşamadım, ağlayamadım, sızlayamadım. Aradan 3 ay geçmişti, tedavi için doktor doktor gezdiğimiz günlerden bir gün Vildan bana boşanmak istediğini söyledi. Bir şey demedim. Bir ay sonra mahkememiz oldu, anlaşarak boşandık. Mahkemeden bir buçuk yıl sonra Vildan’ın bir çocuğu olduğunu öğrendim. Başkasıyla evlenmiş. 8 yıldır bitik durumdayım ben. Beni Enesşah bitirdi. Ben yapmam gerekeni yaptım sadece. Ah bir de o son görevi tamamlasaydı…” Biraz önce okuduğum gazeteye tekrar dikkatle baktım. Gazete bir sene öncesi tarihliydi. Sadık son bir sigara daha yaktı. “Geçen seneden beri hastanedeyim ben iyi değilim, bugün öğlen kaçtım ama dönücem. Aklıma sen geldin bir internet cafeye girdim adını internete yazdım. Videolar falan çekiyormuşsun, adresini oradan buldum. Buralarda fotokopici var mıdır? Benim fotokopi çektirmem lazım. Bu gazete küpürünün fotokopilerini hastanedeki arkadaşlarıma vereceğim. Yıpransın istemiyorum. Bana bunun fotokopisini çektirsene, var mıdır buralarda açık fotokopici?”. Ben de bir sigara yaktım ve Sadık’ın titreyen ellerini tuttum. “Olması lazım, şu sigara bitsin şimdi çıkar bakarız. Bir tek şey soracağım, e-posta adresin neydi ki abin direkt sen olduğunu anladı?”. Sadık sorumu sigarasını söndürürken kültablasına bakarak cevapladı. “_imkansı[email protected]”…
(tezgah dergi’nin mayıs sayısında yer almaktadır. dergi alınık durumdadır ama almasanız da olumlanabilir bu davranışınız)
23 notes · View notes
magazinnisantasi · 2 years
Link
Öğrenciler için askıda fotokopi uygulaması başladı
0 notes
fotokopicibierkek · 6 years
Note
Kardeş den necisin
fotokopici
3 notes · View notes