“İkimiz birden sevinebiliriz, göğe bakalım.” demişti Turgut Uyar.
“Göğe Bakma Durağı” şiiri, birçok şeyi içerisinde toplayan, yansıtmasız bir ayna olarak görülen gökyüzünü ele alır. Gökyüzünde olacak ve olmuş olan her şeyi bir aradadır. Yani gerçek birikimin özü gökyüzüdür. Bu nedenle şair, şiirinde gökyüzüne bakıyor. Sevgilisine de gökyüzüne bakmayı öneriyor. Çünkü gerçeği oluşturan şeylerin derinliklerine gökyüzü şahittir.
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım, tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi, sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor,
"seni aldım bu sunturlu yere getirdim"
sayısız penceren vardı bir bir kapattım bana dönesin diye bir bir kapattım, şimdi otobüs gelir biner gideriz dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç, bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin, seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat, durma kendini hatırlat, Durma Göğe Bakalım...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini
Ahmet Arif
Pişman değilim yaşadıklarımdan, öfkem belki de yaşayamadıklarımdan.
Nazım Hikmet
Farzet hiç ayrılmadık
Gözümde tütüyor
Gözümü tütsülüyorsun hala
Hep birlikteyiz sanki
Seninle ben ve DÜNYA
Can Yücel
Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar Mendilimde kan sesleri.
Edip Cansever
Kuşlar toplanmış göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni…
Cemal Süreya
Bekliyorum
Öyle bir havada gel ki,
Vazgeçmek mümkün olmasın.
Orhan Veli Kanık
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım.
Turgut Uyar
Yağmur yağıyor Ömür hanım...gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına...Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip gi- diyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar ka- tından?
Şükrü Erbaş
Ben sana mecburum bilemezsin.
Atilla İlhan
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adının gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım. şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından, bebe dişlerinden, güneşlerden, yaban otlarından. durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar. şu aranıp duran korkak ellerimi tut. bu evleri atla, bu evleri de, bunları da, göğe bakalım.
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım. şu kaçamak ışıklardan, şu şeker kamışlarından, bebe dişlerinden, güneşlerden yaban otlarından... durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar. şu aranıp duran korkak ellerimi tut. bu evleri atla bu evleri de bunları da... göğe bakalım. falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım. inecek var deriz otobüs durur ineriz. bu karanlık böyle iyi, afferin Tanrıya. herkes uyusun iyi oluyor, hoşlanıyorum. hırsızlar, polisler, açlar, toklar, uyusun. herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam. herkes yokken biz oluruz, biz uyumayalım. nasıl olsa sarhoşuz, nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda. beni bırak göğe bakalım. senin bu ellerinde ne var bilmiyorum, göğe bakalım. tuttukça güçleniyorum, kalabalık oluyorum. bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi, ağaçlar gibi. sularım ısınsın diye bakıyorum, ısınıyor. seni aldım, bu sunturlu yere getirdim. sayısız penceren vardı, bir bir kapattım, bana dönesin diye bir bir kapattım. şimdi otobüs gelir, biner gideriz. dönmeyeceğimiz bir yer beğen, başka türlüsü güç. bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin. seni aldım bana ayırdım, durma kendini hatırlat. durma kendini hatırlat.
İkimiz birden sevinebiliriz, göğe bakalım. Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından. Bebe dişlerinden, güneşlerden, yaban otlarından. Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar. Şu aranıp duran korkak ellerimi tut. Bu evleri atla, bu evleri de, bunları da. Göğe bakalım.