ucurumdanderin

[ucurumdanderin]

bir çalkantı içindeyim. bir çalkantı ki alıp götürmesin seni. daha da konuşsam sanırsın yaracağım her şeyle aramdaki bu tül perdeyi. bir acı var şuramda. dünyanın kaç çivisi varsa göğsüme dayalı gibi. ansızın öpsen ya beni. ne de güzel durulurum. bakarsın yüzüm kartpostallarda belirir, bir ormanın şah damarı olurum.

[ucurumdanderin]

ama unutuyorsun. göğsündeki bıçağı çeviren kim, unutuyor insan.

[ucurumdanderin]

bir evin olmuş. çatın olmamış. bir balkonun olmuş. çiçeğin olmamış. bir çerçeven olmuş münevver. içine girecek anın kalmamış.

[ucurumdanderin]

içimde çok bayat bir his var.

[ucurumdanderin]

süslü şiirlerin intiharıyım, puslu şehirlerin imtihanı bir varoluşum, bir kayboluş aynı zamanda ben bile unutmuşken evimi aramayı bıraktığın yerdeyim belki de bir umut parçası üç elde de kemirilir bir umut parçası basit kalplerde de çürüyebilir bilemem, kim karar verir buna şimdi tut ellerimden hatırla, hangimiz daha az ölüyse o toplardı bizi yerden biz seninle kırıntılardan bir hayat kurup anahtarı içeride unuturduk hatırla

#iplikler

[ucurumdanderin]

karşılaşırsak değil. karşı karşıya kalırsak.

[ucurumdanderin]

ipe diziyorum kelimelerimi uçuruyorum, senin çoktan vazgeçtiğin bir evin çatısına doğru bir uçurtmanın boynunda kalıyor anlamlar anlaşamıyoruz oysa boşluk bırakıyorum her satır arasında birbirini anlamayan iki insan mesafesi kadar boşluk soru işaretlerini kaldırıyorum bildiğimi okuyorum yine bana bildirmediklerinin altında ezilirim diye anlaşamıyoruz yazmak marifet değil, inan kalemi döndürüyorum umarsız bir çiçek sakinliğinde geçmişe seslenişim bu; seninle bir oyun parkında tanışsaydık geçmişini kurtarırdım kanatlarımı kırar sarar mıydın sen de anlaşır mıydık?

[ucurumdanderin]

karşılaşırsak değil. karşı karşıya kalırsak.

[ucurumdanderin]

güzel kızım, birine ev olmak seni sokakta bırakmasın.

[ucurumdanderin]

kozasında kanayan kelebekler bilir büyük acılardan doğar yeni başlangıçlar bir beyaz sayfa açılır kırmızı daireler çizen yaraların tam ortasından insan eviyle de sınanır bir gün duvarla da sınanır bir tel tokayla da

[ucurumdanderin]

hikayem paramparça

[ucurumdanderin]

beni seviyorsun fakat saymıyorsun artık. hadi kabul edelim. yolunu açan güneşin doğuşunu saymayı bıraktın. haklısın.

[ucurumdanderin]

sevgili günlük. sürekli erteleniyorum ama mühim değil. perde arkasında beklemeyi seviyorum. sahneler, patlayan ışıklar, çevrilen gözel bana göre değil.

[ucurumdanderin]

on yedi yerinden bıçaklanmış fotoğraflar bilir. bir çerçeveye iki kere girilmez.

[ucurumdanderin]

çöpe karışmış karanfil. güzel duyguların yabancısı, üstelik zaman buna kefil.

[ucurumdanderin]

arar bulurdun, gerçekten özleseydin.

[ucurumdanderin]

eylül geldi artık bir haziran kadar uzak, mevcut bir savaşın ortasında uçuşan mermilerden daha tuzaksın şimdi bir korku var üzerimde eline ilk defa çiçek tutuşturulmuş kadınların çeyrek sevgilerle avuntusu hep böyle olur diyor okuduğum romanlar sevgiyle açılan hayatlar nefretle budanır yarında kalır mutlu günlerin emareleri bir an gelir gülüşler dudaklarımızdan bir dikişle atılır