Tumgik
uzunburakefendi · 4 months
Text
.
"dünyanın kurtulması için İsa'nın çarmıha gerilmesi gerek. İsa'nın çarmıha gerilmesi için birisinin ona ihanet etmesi gerek. Dünyanın kurtulması için, görüyorsun ki bir Yahuda gerekiyor, hem de herhangi bir başka havariden daha çok. Bir başka havari eksik olsa, önemli değil. Ama Yahuda olmazsa hiçbir şey yapılamaz... İsa'dan sonra en çok ona gerek var..."
syf.31
.
"Şeytan yalnızca cehenneme, melekse yalnızca cennete girebilir. Oysa insan, kendi seçtiğine!.."
syf.118
.
"Hepimizin içinde ne cinayetler ne rezaletler ne utanç verici işler kaynıyor! İyi kalıyoruz çünkü korkuyoruz. Tüm isteklerimiz, tutkularımız yaşamımız boyunca bastırılmış, sönmemiş, canlı kalıyor ve kanımızı zehirliyor. Ama kendimizi tutuyoruz, komşularımızı kandırıp şerefli ve namuslu olarak ölüyoruz. Görünürde yaşamımız boyunca kötü olan hiçbir şey yapmıyoruz. Ama Tanrı'yı kandıramayız."
syf.212
.
"Bu dünyada utkulu olamayan kimse cennete giremez. Ateşle, sabırla, durup dinlenmeden mücadele etmeyen kimse de utku kazanamaz. Cennete uçmak isteyen insanın başlangıç noktası bu dünyadır."
syf.433
.
"İnsan olmak budur işte: acı çekmek, adaletsizliğe uğramak ve teslim olmaksızın mücadele etmek!"
syf.435
Likovrisi isimli bir köyle Paskalya Yortusu'nda İsa'nın Çarmıha Gerilişini temsil etmek için köylüler arasından İsa ve havariler seçilir. Zamanla büründükleri role kapılan köylüler kendilerini bir mücadele içinde bulurlar.
#nikoskazancakis #yenidençarmıhagerilenisa #çeviri #tuğrultanyol #canyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri #paskalya #roman
instagram
1 note · View note
uzunburakefendi · 4 months
Text
.
"Güzel sözcüğü nerden gelir, bir düşündün mü? Gözle ilgili, göze ilişen, göze hoș görünene göz-el, güzel diyoruz. Çoğu diller güzellik kavramını görme duyusuna bağlarlar: gözle algılanan nesnenin üstünlüğü güzel sıfatıyla nitelenir. Kimi dillerde bu kavram insanın bazı ilkel eğilimlerinden doğmadır: Latince pulcher, güzel, dinsel bir terim olsa gerek, sürüde en üstünü diye kurbanlık olarak seçilen hayvana veriliyor bu sıfat. Farsça dilber göze değil, gönüle çevriktir; Cermen dillerinde schön parlaklık gösterir, onun akrabası bir sözcük beyaz at anlamına gelir. Bir ulusun görüș kaynağına varmak, düşüncesinin özünü kavramak için onun güzellik anlayışını izlemekten daha aydınlatıcı bir yol tutulamaz."
syf.11
.
"Göz insanın kafasında ruhun ateşini dışarıya vuran örgendir. Dıștan gelen ışınlar gözbebeğinde içten gelme ışınlarla birleşince, insan görür. Karanlık olunca, dış ışınlarının yolu kesilir, iç ışınlarla birleşemez olur. insan gözlerini kapar, iç ışınları ruha yönelip onu rahata kavuşturur: İnsan uykuya dalar."
syf.72
#azraerhat #işteinsan #eccehomo #işbankasıkültüryayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri
instagram
0 notes
uzunburakefendi · 4 months
Text
.
"Doğrusu hayat benim için yüce kelimelerden ibaretti, zira bunlar adına tek bildiğim, bu kelimelerin içimde meydana getirdiği korkunç ve hayal sezgilerden başka bir sey değildi. İnsanlardan ilahi iyiliği ve tüyler ürperten șeytanlığı bekliyordum; hayattan hayranhk veren güzelliği ve korkunç olanı bekliyordum ve tüm bunlar için bir arzu dolduruyordu içimi; engin gerçekliğe, her nasıl olursa olsun tecrübeye, sarhoș edecek derecede azametli mutluluğa ve anlatlamaz, sezilemez korkunçluktaki acıya derin, kaygı dolu bir özlem."
syf.79
.
"Tüm dünyanın, insanın diğerleri hakkında ciddi bir kanaate varamayacağı kadar kendiyle meşgul olduğu bir gerçek; kendi kendine göstermeye emin olduğu saygı derecesini miskin bir isteklilikle kabul ediyor insan. İstediğin gibi ol, istediğin gibi yaşa, ama küstah bir güven göster, vicdanın sızlamasın, o zaman kimse seni küçük görecek kadar ahlaklı olmayacaktır. Kendinle birliğini bir kaybedegör, kendini beğenmişliğini bir yitiregör, kendini küçümsediğini bir göster, sana gözü kapalı hak verirler.
syf.147
.
"Sanat, tüm korkunç derinliklere, varlığın utanç ve keder dolu tüm uçurumlarına merhametle ışıyan kutsal meşaledir; sanat, alev alıp tüm rezaleti ve eziyetiyle beraber kurtarıcı merhametinin içinde dağılsın diye dünyaya konan ilahi ateştir!.."
syf.219
.
"Hayatın mizanseni öyle zengin, öyle çeşitli, öyle dopdoluydu ki adeta yaşamak için yer kalmıyordu. Bu mizansenin her bir parçası öyle kıymetli ve güzeldi ki iddialı bir sekilde hizmet ettiği amacın üstüne çıkıyor, şaşırtıyor, dikkati harcıyordu."
syf.337
#thomasmann #zorsaat #topluöyküler1 #samitürk #canyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır
instagram
0 notes
uzunburakefendi · 4 months
Text
.
"Her şeyde kusursuzluğu aradığımızı düşündüm. Kırışıksız yüzler, çürüksüz meyveler, pırıl pırıl eşyalar, çiziksiz telefonlar, rengi solmamış giysiler, lekesiz camlar. Oysa bir şey hem kusurlu hem de güzel olabilirdi. Hatta kusuruna rağmen değil, bilakis o kusur sayesinde güzel olabilirdi. Tam da bu kusursuzluk arayışının ortasında, altın rengi bir karşı duruş gibiydi bu fincan. Kırıldığı yerden güçlenen, hatalarından ders alan, yaşamak için mükemmelliğin gerekmediğini idrak eden, kusurlarıyla var olmayı beceren insanlar gibi. Bana göre eskisinden bile güzel."
syf.32
.
"Halbuki insan dilinin söylemediği șeyleri yutarsa karnında kara bir boșluğa dolarmış. Sonra bütün o yutulmuş sözler karnından bütün gövdesine kanlı bir irin gibi akarmış. İnsanın içinde büyüyen urlar bunlardı"
syf.74
Maddi durumu kötüleşen Arap bir aile tarafından bir Hakime, engelli oğlu Oğuz'a baksın diye satılan. Artık hapishanesi olan yeni evinde adı Gül koyulan bir kızın hikâyesi.
Oğuz bedeninde, Gül ise yeni evinde hapistir. Bir gün kaçarlar ve dış dünyanın da hapishaneden farklı olmadığı bir iç savaşın ortasında bulurlar kendilerini.
#neslihanönderoğlu #cüret #everestyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri #roman
instagram
1 note · View note
uzunburakefendi · 4 months
Text
.
"Yaşamak böyle bir şeydi. Bekleyerek, kırılarak değil de içten gelerek, coşkulu. Yıkık surlar boyunca ilerledi. Taşlara dokundu, incir ağaçlarının yapraklarına. Bileğindeki yeșil. Güçlü olmak bu sur taşları, bu incir ağaçları gibi olmak demekti. Yolun sonundaki merdivenlerden inerek sahile geçti. Bileğindeki mavi. Arabalar akıp gidiyordu Kennedy Caddesinden. Koşturarak, mutlulukla, capcanlı. Hareket etmek en güzeliydi. Bisikletlerin yanına varınca telefonundaki İsbike uygulamasını açtı. Bir bisiklet kiraladı. Bakalım Bakırköy'e kadar gidebilecek miydi. Gidemese ne olur. Yorulduğu yere kadar yolculuk ederdi. Nasılsa yol biten bir şey değildi."
syf.143
Gülhan Tuba Çelik bu kez Beat Kuşağı tadında, genç bir kadının "yolda oluş" novellasını yazmış. Cüretkâr bir arayış. Yolda başlayıp, yolda devam eden ama yol hiç bitmediği için sonuna varmayan bir anlatı. Tavsiye ederim.
#gülhantubaçelik #kafandakiağaçlar #eponakitap #lektör #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri #novella
instagram
1 note · View note
uzunburakefendi · 4 months
Text
.
"Önemli olan neye inandığın değildi, inancın uğruna neleri görmezden geldiğindi. İnanç düşünmenin bir parçasIıdır çünkü. Herhangi bir önermeyi vaka olarak kabul etmek, onun yanlış olma olasılığını ihmal etmekle mümkündü. Ne kadar küçülürse küçülsün bilgi diye kabul ettiğimiz hiçbir şey için asla sıfıra düşmeyen bir olasılıktı bu. Düşünce süreci, bir inancın üzerine başka bir inanç koyarak ilerliyordu. Başka türlü de olamazdı zaten, çünkü olasılıklar denizindeki her bir su damlasını hesaba katmaya ne aklımızın ne bilgisayarlarımızın gücü yeterdi.
İnanç ölçeğinin bir ucunda, olup biten her şeyin bir yüce varlığın kararı ve iradesiyle olduğuna inanmak, yani neden-sonuç ilişkilerini, akıl yürüterek varılabilecek gerçekleri tümüyle görmezden gelmek vardı. Diğer ucunda da; var olan, yani sıfır olmayan her bir olasılığı ayrı ayrı hesaba katmak ve asla bir sonuca varamamak, kuşkular okyanusunda kaybolup gitmek. Bir tarafta soruların sorulmadığı ve böylece hiçbir sorunun cevapsız kalmadığı sığ bir huzur, diğer tarafta her sorunun başka bir soru doğurduğu ve hiçbirinin cevabını bulamadığı derin bir karanlık."
syf.42
Romanlarını beğenerek okuduğum Afşin Kum bu sefer öykülerini bir araya getirmiş. Özellikle kitaba adını veren ve neredeyse bir novella uzunluğunda olan ilk öyküyü çok beğendim. Bir gün gökten yağmur gibi traktör yağar. Öyküde bu traktör yağmurunu bilimsel olarak açıklamaya çalışanlarla tanrısal olarak açıklamaya çalışanların mücadelesi hikâye edilmiş. Tavsiye ederim.
#afşinkum #kırküçtekikorkunçtraktöryağmuru #aprilyayıncılık #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri
instagram
0 notes
uzunburakefendi · 4 months
Text
.
"dünyanın kurtulması için İsa'nın çarmıha gerilmesi gerek. İsa'nın çarmıha gerilmesi için birisinin ona ihanet etmesi gerek. Dünyanın kurtulması için, görüyorsun ki bir Yahuda gerekiyor, hem de herhangi bir başka havariden daha çok. Bir başka havari eksik olsa, önemli değil. Ama Yahuda olmazsa hiçbir şey yapılamaz... İsa'dan sonra en çok ona gerek var..."
syf.31
.
"Şeytan yalnızca cehenneme, melekse yalnızca cennete girebilir. Oysa insan, kendi seçtiğine!.."
syf.118
.
"Hepimizin içinde ne cinayetler ne rezaletler ne utanç verici işler kaynıyor! İyi kalıyoruz çünkü korkuyoruz. Tüm isteklerimiz, tutkularımız yaşamımız boyunca bastırılmış, sönmemiş, canlı kalıyor ve kanımızı zehirliyor. Ama kendimizi tutuyoruz, komşularımızı kandırıp şerefli ve namuslu olarak ölüyoruz. Görünürde yaşamımız boyunca kötü olan hiçbir şey yapmıyoruz. Ama Tanrı'yı kandıramayız."
syf.212
.
"Bu dünyada utkulu olamayan kimse cennete giremez. Ateşle, sabırla, durup dinlenmeden mücadele etmeyen kimse de utku kazanamaz. Cennete uçmak isteyen insanın başlangıç noktası bu dünyadır."
syf.433
.
"İnsan olmak budur işte: acı çekmek, adaletsizliğe uğramak ve teslim olmaksızın mücadele etmek!"
syf.435
Likovrisi isimli bir köyle Paskalya Yortusu'nda İsa'nın Çarmıha Gerilişini temsil etmek için köylüler arasından İsa ve havariler seçilir. Zamanla büründükleri role kapılan köylüler kendilerini bir mücadele içinde bulurlar.
#nikoskazancakis #yenidençarmıhagerilenisa #çeviri #tuğrultanyol #canyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri #paskalya #roman
instagram
0 notes
uzunburakefendi · 4 months
Text
.
"Herkes geleceği yaratabilir ama ancak bilge bir adam geçmişi yaratabilir."
syf.23
.
"koruyucu bir şekilde ve bir kahin gibi, bu anın ya da şunun dinlenmesine ve banş içinde soluklanmasına izin verseydim. Zamanı evcilleştirebilseydim. Nabzına soluklanma șansı verseydim. Hayatı, hayatı- hastamızı şımartabilseydim."
syf.26
.
"geçmiș geçmiştir, çünkü dezenfekte edilmiștir. Yarınlarımızı dünlerimizden gelen verilerle planlamak gelecegin en önemli özelliği olan var olmadığı gerçeğini göz ardı etmektir. Şimdiki zamanın bu boşluğa baş döndürücü bir șekilde hücum etmesi bize rasyonel bir davranıș gibi geliyor."
syf.56
.
"Sirklere, çağlayanlara, kütüphanelere benzetilecek arkadaşlıklar vardır, bir de eski geceliklere benzetilebilecek olanlar."
syf.96
.
"Sezgi sevginin gıdasıdır."
syf.213
Vladimir abimiz biraz kafayı yakalım diye bol kelime oyunlu ve göndermeli bir roman yazmış. Çeviriyi okurken kavramak güç olabiliyor ama çevirmen bey üşenmeyip bir blogda bölüm bölüm kitabın oyunlarını anlatmış. Bence bu yazı blogdan ziyade kitabın sonunda olmalıydı. Hasılı Nabokov'un adamı Krug'la bir cendereye girmekten korkmuyorsanız okumalısınız.
#vladimirnabokov #çarpıkdünya #çeviri #leventmollamustafaoğlu #iletişimyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri
instagram
0 notes
uzunburakefendi · 4 months
Text
.
"demir kapların sayısı porselenlerin sayısından çok fazla. Ama güven bana, herkes bir iz taşır; en sağlam demir kaplarda bile bir yerde küçük bir bere, küçük bir delik bulunur. Oldukça sağlamım diye övünürüm ama, gerçeği söylemek gerekirse, ben çok kötü berelendim, kenarımdan parçalar koptu, çatlaklarım var. Henüz işe yarıyorum, çünkü çok güzel
onarıldım; elimden geldiğince dolaptan çıkmamayı çalışıyorum - bayat baharat kokan, sessiz, karanlık dolaptan. Ama güçlü bir ışık altında ortaya çıkmak zorunda kalırsam - canım, çok çirkinim!"
syf.219
.
"Nasıl yaşarsan yaşa, bașarılı olabilmek için, tüm ruhunla yaşamalısın; bunu yaptığın anda da yaşamın romantik olmaktan çıkar; acı bir gerçekliğe dönüşür, bunu bil!"
syf.244
.
"Ben çok fazla içe dönük yaşıyorum - yaşama fazlaca bir doktor reçetesi gözüyle bakıyorum. Gerçekten de, sanki hastanede yatan hastalar gibi neden durmadan her şeyin bizim için iyi olup olmadığını düşünelim? Doğru olanı yapmamaktan bu kadar korkmak neden? Sanki doğru hareket edip etmediğim herkesin umrundaymış gibi!"
syf.251
#henryjames #birkadınınportresi #çeviri #neclaaytür #ünalaytür #yapıkrediyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri #roman
instagram
0 notes
uzunburakefendi · 4 months
Text
.
"dünyanın kurtulması için İsa'nın çarmıha gerilmesi gerek. İsa'nın çarmıha gerilmesi için birisinin ona ihanet etmesi gerek. Dünyanın kurtulması için, görüyorsun ki bir Yahuda gerekiyor, hem de herhangi bir başka havariden daha çok. Bir başka havari eksik olsa, önemli değil. Ama Yahuda olmazsa hiçbir şey yapılamaz... İsa'dan sonra en çok ona gerek var..."
syf.31
.
"Şeytan yalnızca cehenneme, melekse yalnızca cennete girebilir. Oysa insan, kendi seçtiğine!.."
syf.118
.
"Hepimizin içinde ne cinayetler ne rezaletler ne utanç verici işler kaynıyor! İyi kalıyoruz çünkü korkuyoruz. Tüm isteklerimiz, tutkularımız yaşamımız boyunca bastırılmış, sönmemiş, canlı kalıyor ve kanımızı zehirliyor. Ama kendimizi tutuyoruz, komşularımızı kandırıp şerefli ve namuslu olarak ölüyoruz. Görünürde yaşamımız boyunca kötü olan hiçbir şey yapmıyoruz. Ama Tanrı'yı kandıramayız."
syf.212
.
"Bu dünyada utkulu olamayan kimse cennete giremez. Ateşle, sabırla, durup dinlenmeden mücadele etmeyen kimse de utku kazanamaz. Cennete uçmak isteyen insanın başlangıç noktası bu dünyadır."
syf.433
.
"İnsan olmak budur işte: acı çekmek, adaletsizliğe uğramak ve teslim olmaksızın mücadele etmek!"
syf.435
Likovrisi isimli bir köyle Paskalya Yortusu'nda İsa'nın Çarmıha Gerilişini temsil etmek için köylüler arasından İsa ve havariler seçilir. Zamanla büründükleri role kapılan köylüler kendilerini bir mücadele içinde bulurlar.
#nikoskazancakis #yenidençarmıhagerilenisa #çeviri #tuğrultanyol #canyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri #paskalya #roman
instagram
0 notes
uzunburakefendi · 7 months
Text
.
"Çağdaşlarınızın, işi size şöhret bağışlamaya kadar vardıran anlamazlığı ne harika bir şey! Ama ün bile (bugün bize layık görülen küçümseyici merakın başarısından söz etmiyorum), ün bile kendi ahlaksal bozukluğunu içerir, Rilke'nin bir gün dediği gibi: "Sonuçta ün, yeni bir adın etrafındaki yanlış anlamaların toplamından başka şey değildir."
syf.22
.
"İnsan göçebeyse özgür demektir, içinde sürekli yolunu yitirdiği ve bireysel deneyiminin kendisini unuttuğu "hareket aralığı"nda dolaşıyor demektir. "İnsan temelinden göçebeliğin içinde, rastlantısal olarak bu duruma düşmüyor" diye yazıyor Heidegger. "İnsanı sürekli olarak kuşatan göçebelik ondan ayrı duran bir şey değil, kazara düşebileceği bir hendek gibi değil. Tam tersine, göçebelik, insanın Tarih'e katılımını sağlayan Dasein'ın iç yapısında yer alıyor."
syf.34
#fredericdetowarnicki #martinheideggeranılarvegünlükler #martinheidegger #çeviri #zeynepdurukal #yapıkrediyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri #yky
instagram
4 notes · View notes
uzunburakefendi · 7 months
Text
.
"Şehrazat'a her gece canını kurtarma olanağını veren sanat, bir öyküyü ötekine bağlamayı ve ge­rektiği anda öyküyü kesmeyi bilme sanatıdır: Zamanın süreklili­ği ve bu sürekliliğin kırılması ile ilgili iki işlem. Ritme ilişkin bir gizdir bu, ilk örneklerinden bu yana tanıyabileceğimiz bir tempoyu yakalama sorunudur: Epikte koşuk ölçüsünün etkisiyle, düzya­zı anlatıda öykünün kalanını dinleme arzusunu canlı tutan et­kiler yoluyla."
syf.50
.
"Öykü bir attır: Katetmesi gereken mesafeye bağlı olarak tı­rıs ya da dörtnala giden, kendine özgü bir gidişi olan bir ta­şıt aracıdır; ama sözünü ettiğimiz hız, zihinsel bir hızdır. Beceriksiz anlatıcının Bocaccio'nun sıraladığı kusurları, her şeyden önce ritimle ilgili aksaklıklar­dır; üslup hataları da söz konusudur, çünkü anlatıcı öyküde­ki kişilere ve olaylara uygun ifadeler kullanmaz. Başka bir deyişle, doğru üslubu yakalamak da, anlatının gereklerine olabildiğince çabuk uyum sağlamayı, anlatım ve düşünce kıvraklığını gerektirir."
syf.52
.
"Sözün, dünyanın tözüne, nihai, biricik, mutlak töze ulaşmanın aracı olduğuna inananlar var; söz, bu tözü temsil etmekten çok, onunla özdeşleşir (demek ki bir araç olduğunu söylemek yanlıştır): Yalnızca kendini tanıyan, dünya üzerine başka hiçbir bilginin mümkün olmadığı söz var. Buna karşılık, sö­zün kullanımını, şeylerin aralıksız izlenmesi olarak, onların tözüne değil, sonsuz çeşitliliğine bir yaklaşma, şeylerin bin bir biçimli yüzeyine bir değip geçme olarak görenler var. Hofmannsthal'ın dediği gibi: "Derinlik gizlenmelidir. Nereye? Yüzeye." Wittgenstein: "Gizli olan, bizi ilgilendirmez" dediğinde, Hofmannsthal'dan da öteye gidiyordu."
syf.86
#italocalvino #amerikadersleri
#çeviri #kemalatakay #yapıkrediyayınları #kitap
#neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri
instagram
2 notes · View notes
uzunburakefendi · 8 months
Text
.
"Düşünüyorum da, gerçek dediğin, kumların altında kalmış bir şehir gibidir. Zamanın akışıyla üstündeki kum daha da kalınlaşırsa gerçek iyice derine gömülebilir; yine zamanın akışıyla birlikte kumlar rüzgarla savrulursa, görünür hale de gelebilir."
syf.171
.
"İnsanların yürekleri arasındaki bağ yalnızca uyum üzerinden oluşmuyordu. Aksine, bir yaradan diğerine daha derin bağlar oluşuyordu. Acı acıyla, kırılganlık kırılganlıkla yürekleri birbirine bağlıyordu. Elemli çığlıklar olmadan suskunluk, kan toprağa akmadan affediş, insanın içini lime lime eden kayıplardan geçmeden kabulleniş mümkün değildi. İşte bu, gerçek uyumun kökünde var olan şeydi."
syf.266
Tsukuru, tren istasyonları tasarlayan tuzu kuru bir kardeşimiz. Ciddi bir ilişkisinde sevdiği kadın ona geçmişteki travmalarını yenmesini salık veriyor. O da çocukluğuyla yüzleşmek için vaktiyle bir anda onu aralarından çıkaran ikisi erkek, ikisi kadın dört arkadaşını ziyaret etmeye, yazarın deyişiyle hac yolculuğuna çıkıyor.
En son bir Murakami romanı okumamın üzerinden -tam hatırlamıyorum- bi beş yıl filan geçmiştir. Genelde pek aram yoktur kendisiyle. Nobel mevzusunda şişirildiğini bile düşünürüm. Bu romanında da hikâye eh, anlatım güzel, arada dinlemelik şahane müzikler var. Ama bu, nazarımda sadece vakit geçirmelik bir roman olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Belki bi beş yıl sonra filan yine karşılaşırız Japonya'nın tezenesi. O zamana kadar sana Nobel mobel yok.
#harukimurakami #renksiztsukurutazakininhacyılları
#çeviri #hüseyincanerkin #doğankitap #kitap
#neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri
instagram
4 notes · View notes
uzunburakefendi · 8 months
Text
.
"İnsandan başka bir şey aramıyoruz biz. Başka dünyalara ihtiyacımız yok. Ayna lazım bize. Başka dünyalarla ne yapacağımızı bilmiyoruz. Biri yetiyor bize, ama onda boğuluyoruz artık."
syf.110
.
"Şimdi ışığı söndürüp sabaha kadar endişelerimizi unutacağız; sabah da, eğer istersek endişelenecek başka şeyler buluruz."
syf.161
.
"biliyoruz ki, aynı anda altımızda ve üstümüzde, heybetli uçurumlarda, görüş alanımızın dışında ve hayal gücümüzün ötesinde, matematiksel bir kontrpuanla yazılmış notalar gibi birbirine bağlı, eş zamanlı milyonlarca milyarlarca dönüşüm gerçekleşiyor; ama biz bunları sadece biliyoruz, algılayamıyoruz. Biri bunu geometrik senfoni olarak adlandırmış, ama biz bu senfoninin sağır dinleyicileriyiz."
syf.179
.
"İnsanoğlu kendi kuytularında, çıkmaz sokaklarında, dipsiz kuyularında, önüne barikat kurulmuş karanlık kapılarının ardında ne olduğunu tam olarak keşfetmeden başka dünyalara, başka uygarlıklarla buluşmak için yola çıkmıştı."
syf.237
.
"Görünenin aksine, insan kendine amaçlar belirlemez. Bu amaçları ona doğduğu dönem dayatır. İnsan bu amaçlara hizmet de edebilir, karşı da çıkabilir. Ama hizmetinin ya da başkaldırısının nesnesi ona dışarıdan verilir."
syf.300
Psikolog Kris Kelvin araştırma yapmak için Solaris gezegenine gelir. Tıpkı şahsına münhasır bir kozmos gibi kendi iradesine sahip bir okyanustan müteşekkil bir gezegen olan Solaris'te, gezegeni araştırırken kendi doğasını ve ruh dünyasını kanlı canlı karşısında buluveriyor.
#stanislawlem #solaris #çeviri #sedaköycü #alfakitap #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri #bilimkurgu
instagram
2 notes · View notes
uzunburakefendi · 8 months
Text
.
"Hani zorlama hayaller olur, biri tutar, diyelim gece ve gündüz durmadan gökteki ayı düşünür. İşte benim de böyle bir aydedem vardır. Geceler, gündüzler boyu zihnimden atamadığım bir düşüncenin tutsağıyım: Yazmak, yazmak, hep yazmak isterim... Bir öyküyü yeni bitirmişken hemen ikincisini, ardından üçüncüsünü, dördüncüsünü yazmak isteğiyle kıvranırım. Ara vermeden yazarım, menzil hanlarında at değiştirir gibi, başka türlü yapamam. Şimdi soruyorum size: Güzellik, aydınlık bunun neresinde? Öylesine yanlızlık çektiğim, sıkıcı bir yaşamdır ki bu! İşte şimdi sizin yanınızdayım, heyecan duyuyorum, gene de her an gayet iyi biliyorum ki, henüz bitirilmemiş bir öykü beni beklemekte. Yukarıda bir bulut görüyorum, piyano biçiminde bir bulut. Aynı anda beynime bir düşünce saplanıyor: Öykümün bir yerine koymalıyım süzülüp geçen, piyano benzeri bu bulutu. Derken, baygın bir koku çalınıyor burnuma... Bir yaz gecesinin betimlenmesinde kullanırım diye buna da bir mim koyuyorum. Şimdi ikimiz konuşurken bile her sözü aklımda tutup edebiyat dağarcığıma atmaya çalışıyorum."
syf.274
#antonpavloviççehov #martı #oyunlar
#çeviri #mehmetözgül #iletişimyayınları #iletişimklasikleri #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri
instagram
1 note · View note
uzunburakefendi · 9 months
Text
.
"Tom Waits’in şarkıları ya da şiirleri sıradışı konuları işliyor. Sıradışı, çünkü insanların pek üzerinde düşünmediği konular. Onun şiirleri, yeryüzünde çok yaygın olmalarına rağmen şarkılara konu olmayan hayat tecrübelerini dile getiriyor. Tom Wait’sin bir başka özelliği sesi. Sesi bütün vücudunu içeriyor. Sadece ses telleriyle değil, bütün vücuduyla, öyküsünü anlattığı insanla hemhal oluyor. Tom Waits çok bütünlüklü bir insan. Ve şu çok paradoksal: Bir Tom Waits şarkısı duyduğunuzda onu derhal tanırsınız, sesini tanırsınız, kelimelerini tanırsınız. Ama onu derhal tanımanıza rağmen, o kendi benliğini silmekle meşguldür. Dile getirdiği hayat tecrübesine kendini teslim eder, onun içinde kendini eritir. Bu tavrını çok duygulandırıcı, çok etkileyici buluyorum."
syf.14
Yücel Göktürk, Roll dergisinde konuklarına 10 şarkı dinletip bu şarkılar üzerinden gerçekleştirdiği söyleşilerden birini de John Berger'la yapmış.
Tom Waits'den Bob Dylan'a, Cem Karaca'dan The Doors'a uzanan bir liste eşliğinde müzik, hayat, toplum ve hak arayışı konularına samimi bir dalış yapıyorlar.
#johnberger #yücelgöktürk #istanbuldangelentelefon #metisyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri #tomwaits #telephonecallfromistanbul
instagram
1 note · View note
uzunburakefendi · 9 months
Text
.
"Yaratıcı yazarlık öğretilebilir mi?
Makul bir soru ama bana kaç kere sorulursa sorulsun, karşılığında ne söyleyeceğimi hiçbir zaman tam olarak bilemiyorum. Dil sevgisi öğretilebilir mi? Hikaye anlatma yeteneği öğretilebilir mi? Sorunun kastı buysa, o zaman cevap hayır. Bu sorunun, çarpım tablosunun ya da otomobil tamirciliğinin ilkelerinin aksine, yaratıcılığın öğretmenden öğrenciye aktarılamayacağını ima eden
şüpheci bir tonla bu kadar sık sorulmasının sebebi de bu olabilir. Bir düşünün ki, Milton, Kayıp Cennet
konusunda yardım almak için bir lisansüstü programa kaydoluyor ya da Katka, sınıf arkadaşlarının, adamın bir sabah uyanıp kendini devasa bir böcek olarak bulduğu kısmı, dürüst olmak gerekirse, inandırıcı bulmadıklarını belirttikleri bir kursa katlanıyor."
syf.9
.
"Romancı bir arkadaşım gramerle noktalama kurallarını eski moda görgü kurallarıyla bir tutuyor. Yazı yazmanın biraz evinize birini davet etmeye benzediğini söylüyor. Yazar ev sahibi, okur misafir; yazar olarak görgü kurallarına uygun davranıyorsunuz, çünkü okurlarınızın rahat etmesini istiyorsunuz, özellikle de onlara belki de hiç beklemedikleri bir şey ikram etmeye hazırlanıyorsanız."
syf.85
.
"ne kadar çok okursak, bizlerin kurmaca bir eserde vazgeçilmez saydığımız şeylerin çoğunun lüzumsuz olduğunun ortaya çıkma ihtimali de o kadar artar. Kültür yazarların uyması gereken bir dizi kural dikte ediyorsa, okumak size bu kuralların geçmişte nasıl ihlal edildiğini ve bunun memnuniyet verici sonuçlarını gösterecektir. O yüzden izin verirseniz bir kere daha tekrar edeyim: Edebiyat kuralları yıkmakla kalmaz, hiçbir kural olmadığını fark etmemizi sağlar."
syf.449
#francineprose #biryazargibiokumak
#çeviri #sedaçıngaymellor #kıraathanekitap #kitap
#neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri
instagram
3 notes · View notes