Akşam kızıllığı sardı yine dört bir yanı,
Elde ne var bugüne ait yaşanmış yeni?
Ya bir kaç kırık dökük hatıra, günden kalan geriye,
Ya da hiç unutulmayacak olan bir avuç anı.
~
Hatice Kutsal
34 notes
·
View notes
Dünyayı sadece MERHAMET kurtaracak.
Boşverin yakışıklı adamı güzel kadını.
Parası, pulu, malı, mülkü olanı.
Merhametli mi halden anlar mı?
Yalansız mı, kıymet bilir mi, güzel bakar güzel sevebilir mi?
Sen ondan haber ver.
"Gönlü güzel insanların gönlünde olmak güzeldir" der Hz. Mevlana.
Rabbim karşımıza yüreğinde merhamet, yüreğinde iyilik, yüreğinde güzellik olan insanları çıkarsın.
Diğerleriyle hayatın sadece bir bölümünde,bir anında, bir gecesinde, bir gününde yolculuk yapabilirsiniz.
Ama gönlü güzel insanlarla seyahatiniz bir ömür sürer.….!
~
Gönlü güzel insanlarla karşılaşmamız dileğiyle..
Mutlu Akşamlar 🙏☕️💙
41 notes
·
View notes
18 ocak pazartesi 01;10
"Eğer gönüllerde sevgiye yer yoksa, aşktan söz etmeyi bırak dalgalara"...
isyana kalkarcasına siyah kalemim imgesiz sesiyle öksürdü kara kaplı defterime
eksiden üşürken tenimde terlerdi toprakaltı şiirlerim
havale tutmadan geceyi gayrı silin gözümün önünden
hangi zorluğun gerekçesiyle yargılansa
Alıp veremediğin dehlizli aklımı mazgallara vereli
sözümü sele kaptıralı
Suskunum kendime
Sana doğru koşan ak gövdeli bahar adamdı
çiçeklerini dökmeden gelmişti huzura
Adını kazımak vardı güneşin doğduğu yere
ellerimle dikebilseydim heykelini kendi yurduma
Eskimo konaklarının sıcağında isitacaktim yalnızlığını
Bütün kabahat somonlarda akıntıya karşı yüzemediler ki
Bir otobüs biletine savunduğun ılıman gülüşüne Buzul alfâbemle kavrulmuş sözcükler yazarken
benim sevdiğim olmaktan başka bir anlamın yoktu senin
Sökerek düşlerimi aşkın hücrelerinden
Tükür kaldırımlara geçici sevdaları
Bırak düştüğü yerde kalsın tütün kokulu geceler
Ağzıma şiir boşaltan yağmur kokulu kizkulesi
Kaç kez vuruldum kaç kez düştüm kucağına bilemedim
Kurşun ağırlığınca teper talihim geri
tarih tekerrür eder ileri
İlâhî adalet mezarlığında böyledir hep bu ürperis unutma ?
Usare yüksünen dilinle doksan dokuz el ateş ederken içine içine bildigin her şeyi tekrarla
Hakkın nefse açtığı ateş ve ateşkesti bu
Tek gerçek iki ileri yalan bir geri
Gerçeğimde her ne varsa doldur ela gözlerimin çukuruna
Geçmiş zamanlarda- yanmış geçmiş
gelecek ve gamsız geniş zamanları sereli göğsümüze
Şiirler sürüklerken gökyüzünde o hayali
Güneş nefsimizin ve alnımızın ateşinde kavrulurken
Yeryüzünde bir babanın silaya dönüş vaktiydi
Gündüzün ışığı
gecenin öte yarisiydim kendime aynada bakan
gittiginde töton sövalyelerinin uğradığı memlekete
Eyleme hazır soruları sifâhen cevaplamakti seninki
oysa yarası bütün açık yarısı yarım kapalı
Özlemedin beni değil mi
Dönülmez sözler verip de döndüğümde
Bayram arefesi önümü kesen akla zarar uyarının Sınırlarını çizdiği aziz şehir oldu kaderim
Her seferinde Fuat her seferinde öptüm ağzını
dudaklarımın ekseninde daireler çizerken deli tatlısı dilin
iki çılgınldık Asya ve Avrupa gecesinin orta yerinde
Bir defa değildi ettiğim kaza her gece her vakitte
İki siyah inci tanesi gibi kabarirken günah gögsümde
Kaç kez soyundu adamlığım morötesi ışıklarda
Ağrı ve sancı tenime bulaşınca
anlamsızdı İstanbul boğazı
Her seferinde defalarca sana
Gümüş rengi bir pınara egmisken Şeyda başımı
Hadi durma vaktidir şimdi saldır gövdeme
Tam orta yerinden kabart ve karıştır özsuyunu
İçimden taşan suya
Bana fazla gelip kendine eksik kalırken akıl oyunun
Diriyken ölülerle beraber yikaniyorduk fıratta
İnsanoğlu hayr-i istediği kadar şerri
Ben şerri istemediğim kadar hayr-i ve seni
Ömrün iki durağında iki kez vuruldum tek kurşunla
İkincisi
Doldurup doyuramadigim gözlerinin çukuruna vursun şimdi
Kısaltıp kıvırdım kelimeleri
uzattım şiirlerimin baldirini açan dizlerime
Meryem’in Isa’yi dölsüz doğurduğu güne yakın bir günde
Affettirdim ateşe taşı ve bir şiir heykeli
yıkık dökük bir şehri
İstanbul ’u ve yağmuru affettirdim
Yanmak fuzuli işiydi benimki de öylesi
Aşk maşuka varmaktır şiir kucaklar gibi
Sular da yanmayacak artık
Kendi tapinaginda
Sen sen hiç duymadın şiirlerimle seni yaktığımı gecelerde
Ve hiç görmedin mum ışığında söndürdügüm gözlerimi
Ses vermeden
Sessizce alip gittim seni.
112 notes
·
View notes