Midem bulanıyor. Her an kusacakmış gibi hissetmekten bıktım. Bugün ilaç dozumu aştım. Hissediyorum, iyi değilim. Saatlerce uyumak ama onun öncesinde kusmak istiyorum. Belki kusarsam içimdeki her şey gider de temizlenirim diye. Nefes almak bile mide bulandırıcı. Yutkunamıyorum, boğazımda bir şey var ve gitmiyor sanki. Titreme geliyor ara ara ve durduramıyorum. Gitgide yok oluyorum. G i t g i d e y o k o l u y o r u m
Aslında bütün işletmeler artan yemeklerini, sokaktaki hayvanlar için dağıtsa, hem israf olmasa, hem bütün canların karnı doysa...
Aslında marangoz ve benzeri işletmeler, artan malzemelerden hayvanlar için yuva yapıp dağıtsa, hiç biri soğukta açıkta kalmasa...
Aslında herkes çok soğukta ayazda, geçici de olsa, alabileceği canı eve alsa, olabileceği cana yuva olsa, hiç biri ıslanmasa üşümese hastalanmasa soğuktan donmasa, bütün canların sıcak güvenli konforlu sevgi dolu, karınlarının hep tok olduğu bir yuvası olsa...
Gecenin karanlığına bıraksam kendimi ay ışığı aydınlatsa beni, hafif hafif esse rüzgar ,saçlarımda savrulsa biraz üşüsem,sonra biri gelse yanıma sıcak kahve uzatsa bana çok yoruldun bu iyi gelicektir dese,başka ne isteyebilirimki.
Çok yorgunum, hiçbir şey beni eğlendirmiyor ve mutlu edemiyor. Hissizliğin nasıl bir şey olduğu noktasındayım ve bunu çok iyi ezberledim. Ezberim iyi değildir aslında... Canım yanıyor ama her zaman olduğu gibi suskunum. Dilim lâl, kelimeler çıkmıyor ses tellerimden. Nefes almak bile dünyanın en zor işi. Diyorum ki; pes edeyim, bırakayım her şeyi, çekip gideyim buralardan ama olmuyor. Bir şekilde yaşıyorum, bir şekilde buradayım, kaçamıyorum. Sanki tüm çıkış yolları kapalı ya da ben kör olmuşum. Hayat sanki tüm oyunlarını bana kurmuş da ben zarı kaybetmişim gibi. Belki de ben oyunu çoktan kaybetmiştim.