Tumgik
#ozan güven
cemyafilmarsiv · 4 months
Text
İsmim Mesut, göbek adım Bahtiyar  Yıllarca böyle bildiniz siz  Mesut Bahtiyar'dan şarkılar dinlediniz.
#zeki müren, Arif V 216
7 notes · View notes
kacperd2000 · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
20 notes · View notes
Text
Tumblr media
“Seni ölene kadar seveceğim.”
“Seni öldükten sonra da seveceğim.”
- İkinci bahar
1 note · View note
yasimencom · 3 months
Text
Ozan Güven Boy Kilo Yaş, Kimdir Sevgilisi 2024
Ozan Güven Boy Kilo Yaş, Yıldızlar Bana Uzak Kadir,Ozan Güven Boy Kilo, Ozan Güven Kimdir, Ozan Güven Boy, Ozan Güven Yaş 2024,Ozan Güven Kaç Yaşında 2024, Ozan Güven Kimdir,Ozan Güven Boy Kilo,Ozan Güven Kimdir, Ozan Güven Kimdir,Ozan Güven Kaç Kilo, Twitter Ozan Güven , İnstagram Ozan Güven, Estetiksiz Hali,Ozan Güven Yaş,Ozan Güven Kaç Yaşında,Ozan Güven Nereli,Ozan Güven Boyu,Ozan Güven…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
medya-press · 5 months
Link
Şiddet davası süren Ozan Güven setlere geri döndü
0 notes
taebintop · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media
1 note · View note
faintingheroine · 4 months
Text
Ozan Güven might unfortunately be a girlfriend-beater but he is a good actor. The reappearance of his brother (who btw is brilliantly casted) alienating him from his surroundings is brilliantly conveyed.
3 notes · View notes
yurekbali · 2 years
Text
Tumblr media
‘Şairlere iyi davranınız/ şairler ince ruhludurlar/ en ufak şeyden kırılırlar/ kabalıktan kaçınınız./../ şairleri ağlatmayınız’ diyor bir şiirinde İzzet Yaşar. Ben de şairlerin hoşgörüsüne sığınarak onları bir kez daha tanımlamak istedim. Affola! Ece Ayhan: Hüzün bölücü yasaucu bandonun sebebi, şiirimiz içerikral yetiştirdi abiler. Ver ellerini öpeceğiz! İlhan Berk: Giritli bir denizkızının haşarı şair oğlu. Refik Durbaş: Akşam simidinin üstünden dökülen sıcak susam. Tarık Günersel: Dize mayını. Testerejen! Can Yücel: Rakı Genel Kurmay Başkanı. Sakalı bile su ile beyazlamış. Öldüğü zaman, her meyhaneye bir kılı bırakılacakmış. Vay benim peygamber amcam! Edip Cansever: Tülbentlerden süzülen eflatun şua. Attilâ İlhan: Edip git başımdan sen bana göre değilsin! Nâzım Hikmet: Atlantis’in ulusal kütüphanesinde kitabı bulunan tek ‘Türk’ şair. Enver Gökçe: İşteş fiilin mucidi. Melih Cevdet Anday: ‘Sokaktaki Adam’ın poetik tanımı. Mehmet Akif Ersoy: Sihirbaz tarihin festen çıkarttığı şair. Ataol Behramoğlu: Karanfil Bakanı. Necip Fazıl Kısakürek: Emniyet kemerlerinizi bağlayınız! Behçet Necatigil: Külrengi bayramı. Erdal Alova: Meziyet adası. İsmet Özel: Lam islenir, sol’dan sağ’a tek ve bir! Lâl olsun sana kinim! Hasan Hüseyin: Beni küçüksemek kurtuluş mu? Turgut Uyar: Griden emekli. Ümit Yaşar: İlköğretmenlerimiz bugün fişlerimizi dağıttı. Öğreneceğimiz ilk hece: Aşk! Hilmi Yavuz: Bu çorbanın tuzu var, dağlarımda kuzu var, kim korkar hain Ekhidna’dan, şiirimizin yavuzu var. Orhan Alkaya: Tay Tanrısı’yla İstiridye Tanrıçası’ndan olma muzır prens. Türkân İldeniz: Ay Sokağı’nda bıçaklanmışım bir buluğ vakti. Sepetimde kokinalar, saçlarımda bir lir şıngırtısı. Sait Faik: Mavi gözlü martıların intihar ettiği adalarda, ben de yalnızlığa teşebbüs ettim. Özdemir İnce: Özlem hemoglobini. Fikret Hakan: Karakter şairi! Lale Müldür: Hüzün burcundandır diyorlar, o bir noel anne! Engin Turgut: Şeytan pabucu. Celal Sılay: Hatıra artıklarıyla tırmandığımız o bal yokuşun hem başını hem de sonunu şimdi, bebek mezarlığı yaptılar. Nilgün Marmara: Şoför bey! Müsait bir yerde intihar edebilir miyim? Nil’de gün ansızın battı. Sunay Akın: Yaşlı niyetçinin tavşanının gözbebeği. Z, T’dir kimi. Memed Kemal: İsmin bahar hâli. Ahmet Haşim: İnce saz heyetinden bir ricam olacak: Hanende Melek’i çalsınlar ve ömrüm ilelebet tüllere sarılı kalsın! Oktay Tuncer: Ne tutar mutluluğun maliyeti acaba? Gitar çalsın Tom Sawyer ve ağlamasın artık Oliver. Özdemir Asaf: Son nefeste hüzzam, son nefeste kırık kontrbas hüznü. Bülent Ecevit: Bir kadının gerdanından kopup dökülen kolyenin, kadife üzerindeki pıtırtısı. Orhan Veli: ‘Ozan Tabakası’ delinmiş, merak etmeyin. O, bir sabah erkenden nasılsa sessizce gelir, sessizce diker ve yine sessizce gider. Yahya Kemal: Hayret bişi yav! Ahmet Telli: Bu kent, başlı başına bir atlıkarınca. Çıplak bir delikanlının giysilerini kokuyor. Tuğrul Tanyol: O genelev koridorlarından geçerken, hep ağlayan yaşlı bir kadının sesini işitirdik ve o gecelerde hiçbirimiz şarap içmezdi. Gecenin memesinden mor sütler sağardık. Cemal Süreya: Sıcak gecelerde suyun aynaya düşen tavrı. Neyzen Tevfik: Öldüğünde ruhu katılaşıp iri bir penise dönüşmüş. Oh olsun vagina suratlılara! Zühtü Bayar: Bu kar taneleri nedense, hep ofsayta düşüyor senin avuçlarında. Adnan Özer: Akıl anaforu ve sis yayınevi. B. Rahmi Eyüboğlu: İnsan Mahallesi’nin tek muhtar adayı. Sami Baydar: Bizim umutlarımıza ta anaokulundayken tecavüz edilmiştir saygı değer ibne amcalarım! Ercüment Behzat Lav: İdare lambasının ışığına engel ellerimiz, duvarlara hep bir ağlayan palyaço gölgesi olarak vururdu. Akgün Akova: Adresi: Beşdakikadelikanlı Caddesi, Ayıpettin Sokak, Canımıye Apartımanı, Bilmemkaç/Bilmemkaç Şenköy-İstila, Bul. Oğuzhan Akay: İpin üstünde, dilin üstünde değil de altında yürüyen cambaz. İzzet Yaşar: Mücadele Üniversitesi Dekanı. Pir Sultan Abdal: Sehpadan çağlayan yüzüyle, geceleri yurdumu kuran güven kimyası. Yaşar Miraç: Kahverengi ve mukaddes, ılık ve nasırlı, sol anahtarı. Cevat Çapan: İyi şey. Asaf Hâlet Çelebi: Meryem Ana’nın küçük el çantasındaki fener. Cahit Sıtkı Tarancı: Kırçıl temayüllerle oynaştığımız, nâlelerden vücuda gelmiş çocuk parklarında kaybettiğim saadet ve yürekleri müşkül durumda bırakan bir ikindi yağmuru. Ahmet Erhan: Akdeniz’in can bulup ayağa kalkmış köpüğü. Ahmed Arif: Şiirimin kirvesi. Hallarını sonbaharlara yazdım. Yücelay Sal: Fareli köyün fedaisi. Savunmasını şarkı söyleyerek yapan avukat. İbrahim Osmanoğlu: Merminin lavı! Mahir Öztaş: Etten saksofon. Halim Şefik: Otopsi Sonucu: Kırmızıyla kızıl arasında üç ölü, beş ağır yaralı ve sevgide toplu kıyım. Barış Pirhasan: Sabah serinliğinde seviştiğim o tay! Bana dakikalarca kanyak içirmişti dudaklarından. Ne zaman ağlasam, onu unutamam! Veysel Çolak: Bir tıkırtının ana fikriyle acıkmış olmanın şefkatli ayrıntılarında, ama niçin kaybettik biz abilerimizi o son masum kâbus kentinde... Aytunç Altundal: Ölüm, yaşadıklarımızın tavan arasıdır yalnızca. Ve ben, sevgilimin çıplaklığının, en büyük eksikliğiyim. Salâh Birsel: Bakışlarında guguklu saat sevimliliği, gülüşünde sallanan sandalye keyfi biriktirmiş ısıcık. Nuh Ömer Çetinay: Zarafet mimarı. Krokilerini gül yaprağına çizerdi. Eray Canberk: Sen mi çaldın bisikletimi? Yıldızların öldüğünü ve kum saatlerine gömüldüğünü sen mi hatırlattın? Hoş yaptın. Turgay Fişekçi: Menzilime yüzün, mendilimin kenarına oyan kanar. Cahit Irgat: Adını harf harf Latinceye çevirince ‘ateş’ oluyor. Abdülkadir Bulut: Istırap ile mıhlanmışım korkunç yazgının rahmine, her yanım pıhtı küllerle tanımlı. Hulki Aktunç: 12 EYL. 980. Tankınızı park ettiğiniz tarih sürecinden derhâl kaldırınız. Nihat Behram: Toplum proteini. Murathan Mungan: Birbirimizin ellerini ovuyorduk. Aynı yatılı okulda okumuştuk galiba ve aynı yazlık sinemalarda çalışmış, aynı saman defterlere aynı şiirleri yazmıştık. Ben intihar etmişim, onu kırkıncı odada vurdular. Fazıl Hüsnü Dağlarca: Türkçenin miskin iklimi. Arif Damar: Küçük dolaşımdaki adı: Şair! Büyük dolaşımdaki adı: İnsan! Ülkü Tamer: Virgül’ün başına gelenler, pişmiş noktanın başına gelmedi. Ercüment Uçarı: O çağda, kulüpten caz solistini kaçırıp, bir ay boyunca ona çocuk şarkıları söyletmiştir; rica etsem acaba hatırlar mısınız? Seyhan Erözçelik: Ruh kanseri. Ontoloji servisinde yatan piri yeis. Oktay Rifat: Penceremin pervazındaki teşrinisani rüzgârı, söyle bana, geceleri ben siyah ejderhaya sarılıp uyurken niçin ağlamakta mütemadiyen kardelenler? Hüseyin Avni Dede: Güz yırtığı, mana söküğünde müteessir, altın’a batırılmış bir sırça koleksiyoncusu. Namık Kemal: Cikletten çıkmış artiz fotoğraflarında bir kanlı kardeş gördüm ve sultana gaz‘el’le sarkıntılıklar ettim. Aziz Nesin: Barışköy-Mizahtepe tramvaylarının değişmez, tonton vatmanı. Sabahattin Ali: Gözlerim ne kadar bozuk olursa olsun gözlük takamıyorum; saçlarım taralıyken utanç içindeyim; okumak, yazmak da istemiyorum. Ben büyüyünce öğretmen de olmayacağım baba! Necati Cumalı: Bir hamam rutubetinin buhurdanlardan yayıldığı loş ve güzel taşlıklarda asılı çarşafların arasında öpüştüğüm: Şiir! Yılmaz Gruda: Gönlü Kapalıçarşı, kalemi Galata Kulesi. Haydar Ergülen: İhlal seyyahı. Erol Çankaya: Bizim bırakılmışlık’Iarımızın akli dengesi bozuktur ve sevgililerimizin gözleri daima gökkuşağı rengindedir. Emirhan Oğuz: Bulutlar da, halklar da evlat edinilir. Bir kış sabahı kırdan acı çiyler içilir. İsmail Uyaroğlu: Aşk partizanı. Enver Ercan: Tophane’den Cağaloğlu’na düşen düşeş. Atılgan Bayar: O da yazdı! Yaşar Nabi Nayır: Çocuklar, cam buğuları ardından, havuzda süzülen kahverengi kuğuları seyrederken, biz, niçin nargilelerimizi ateş ve huzur ile boyardık. Metin Eloğlu: Tutku okutmanı. Bedirhan Toprak: Morgta tutulduğum ölü adamın kulağına seni okudum; siyah bir hüsn-ü yusufa dönüştü dudakları. Eğildim, hükmü kokladım. Ahmet Oktay: Kuyu kuytularında, birlikte, su tabancalarımızla kardan adamlara ne hoş pusular kurmuştuk oysa. Afşar Timuçin: İmge berberi. Kemal Özer: Sosyalizm müzesi. Nevzat Çelik: Uçan Balon, Elma’s Şekeri, Berlin Duvarı. A. Muhip Dıranas: Komşu evin perdelerinde, bir vantrilok silueti gibi titrer yetim sihir. Benim Fahriye Ablam, Sappho’ya âşıktı. Arkadaş Zekai Özger: Göç yolunu şaşırıp arkadaşlarını kaybettiği için şiirime düşen siyah leylek. Yağmur Atsız: Karışan bir yumakta buluyorum günlerimiz’in G noktasını. Turgay Kantürk: İlk yok oluşlar gibi son başlangıçlar. Akif Kurtuluş: Pusu avukatı, hayalet s’avcısı. Şükran Kurdakul: Meserret oteli. Metin Altıok: O, tek altın im! (anagram) Hüseyin Alemdar: Ortadoğu’nun lale bahçesi. Osman Olmuş: Geri kalanlar ham mı? Sina Akyol: Şiirine girerken sözcüklerdeki a’lar kibarlıktan şapkalarını çıkartırlarmış; öyle diyorlar. Karacaoğlan: Halk başkenti. S. Kudret Aksal: Sitar bestesi. Ali Asker Barut: Esmer bir gülücük bırakmışlar başucuma, ve sararmış kâğıtlara yazılı şiirini, alınyazıma dayamışlar. İskender Fikret Akdora: (büyük İskender) İhtiyarlık ile musiki arasındaki toplama işareti. Eşittir: Bir yaz gecesi, Beykoz vapurunun, serin sessiz suda bıraktığı simli iz. Güven Turan: İstikrar misyonerleri, göğüs kafeslerinde mitralyöz taşıya taşıya ölürler. Metin Üstündağ: İroni maiden! Ömer Faruk Toprak: Her gece suladığım bir çınar var bahçemde, ve diyorum ki oğula: Sakın şiir yazma! Şiirle valse kalk! Ferhan Şensoy: Doğal Şakalaşmalar Müdürü. Enis Batur: Zembereği kırık postacı. Cezmi Ersöz: Tarot destesindeki münzevi. Manastıra kalp kapatılır mı? Ramazan Üren: Yumurtanın karası. Gülseli İnal: Kuş tüyüne bilimsel masallar anlatan genç su. Orhon M. Arıburnu: İstanbul’un dublörü. Metin Celâl: Entelektüel oksijen tüpü. Merih Akoğul: Korkuluk ceketlerinin yakalarına çiçek takan delikanlı. Metin Cengiz: Yanardağ itfaiyecisi. Er değil. Gültekin Emre: Bir sineğin kirpiği. Oktay Taftalı: Sabahları kalkmak için güneş saatini kuruyormuş. Orhan Kâhyaoğlu: Yağmurun psikiatristi. Kaan İnce: Gökyüzünde sırtüstü yüzen denizatı. - küçük İskender, ^ (’Eflatun Sufleler’ kitabından...) - Görsel: Yazıda tanımlanan şairler...
40 notes · View notes
cutedark13 · 2 years
Note
Seks sırasında ağzına alır mısın
Bir gün ozan güven gibi NE SALAK SALAK SORULAR BUNLAR YA diye cinnet geçiricem
2 notes · View notes
patlicangil · 4 days
Text
Ozan Güven'in sevgilisi kim? Ozan Güven kaç yaşında? Ozan Güven, 19 Mayıs 1975 tarihinde Almanya'nın Nürnberg şehrinde dünyaya gelmiştir. Başarılı oyuncunun tam adı Ozan Muharrem Güvendir. 47 yaşında olan başarılı oyuncu son dönemlerde özel hayatı ile de sık sık magazin gündemlerinde yer almaktadır. Eski sevgilisi Deniz Bulutsuz'u darp ettiği iddiaları ile mahkemelik olan Ozan Muharrem Güven, yeni bir model ile aşk yaşamaya başladı. Ozan Güven sev... https://www.begonya.com/ozan-guven/?feed_id=191343&_unique_id=6655f74034e6b
0 notes
aykutiltertr · 1 month
Video
youtube
Ağlama Ben Ağlarım - Can Ozan ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Slow TÜrk...  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/r_TAmgt7Uuw ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Ağlama Ben Ağlarım - Can Ozan ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Slow TÜrkçe Pop) söz - müzik: can ozan davul: canberk cebecioğlu bas gitar: buğra ortakcı kayıt - mix - mastering: can ozan animasyon : sinem büyükyıldırım illüstrasyon: hande koçhan creative direction: mürsel güven G  Em  Bm   Bm                F#m                    G                          Bm Kaçtım kederimden aynalarda yüzüme bakmam                F#m                    G                        Bm Bi sigara sardım seni düşünmeden yakmam C#m D        G   Em   Bm F#m Ayrıldıkça yollar     yollar G Her gece dualarım Em Bitmedi rüyalarım           Bm      F#m Mutlu sonla G Ağlama ben ağlarım Em                                              Bm      C#  D Can bulur mu toprağım gözyaşında G  Em  Bm  F#m Bm                  F#m                   G                                Bm Kim anlar derdimi biz olduk hem dost hem düşman                       F#m                    G                        Bm Hep kal düşlerimde kabuslarımda benimle yan C#m D        G   Em   Bm F#m Ayrıldıkça yollar     yollar G Her gece dualarım Em Bitmedi rüyalarım           Bm      F#m Mutlu sonla G Ağlama ben ağlarım Em                                              Bm      C#  D Can bulur mu toprağım gözyaşında G Ağlama ben ağlarım Em                                             Bm     Sen benim diğer yarım, artık anla Can Ozan Antalya konserinden, 2019 Genel bilgiler Doğum 7 Ekim 1990 (33 yaşında) Tarzlar Alternatif müzik Meslekler Müzisyen · prodüktör Çalgılar Gitar Etkin yıllar 2015-günümüz Müzik şirketi Avrupa Müzik, Hypers Can Ozan Özçelik (d. 7 Ekim 1990, İstanbul), Türk müzisyen, söz yazarı ve prodüktör. Akustik ve elektronik müzik icra etmektedir.[1] Deniz Tekin, Zeynep Bastık, Nova Norda, Damla Eker, Umut Döven, Sedef Sebüktekin ve Dolu Kadehi Ters Tut ile ortak projelerde bulundu.[2] Aslen Rizelidir, yönetmen ve senarist Ceylan Özgün Özçelik'in kardeşidir. Müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başladı, 15 yaşındayken Kasdav Liselerarası Müzik Yarışması'na katıldı.[3] Yeditepe Üniversitesinde Reklamcılık bölümünde eğitim alırken bırakan Özçelik, İstanbul Kültür Üniversitesinde Reklamcılık bölümünü bitirdi ve Bahçeşehir Üniversitesinde Ses Teknolojileri üzerine yüksek lisans yaptı.[4] Bulutsuzluk Özlemi, Duman, Bob Dylan ve Bülent Ortaçgil gibi isimlerden etkilendi,[2] Deniz Tekin'le seslendirdiği Transatlantik şarkısıyla çıkış yakaladı. 2015'te Delirmiyorsan Tebrikler adlı seçki bir albüm yayınladı. Daha sonra Bi Şey Var, Derleme ve Dolunay adlı albümlerini yayımladı (2015-2019).[5] Nisan 2020'de ise Avrupa Müzik etiketiyle Paranoyak adlı teklisini yayınlandı.[6] Diskografisi Albümleri Delirmiyorsan Tebrikler (2015) Derleme (2017) Dolunay (2018) Armut Ağacı (2020) Dolunay, Vol. 1 (Live) (2020) Evde (Nova Norda, Sedef Sebüktekin ve Birkan Nasuhoğlu ile) (2021) kapalı perdeler (2021) EP'leri Canozan (2015) Dolunay, Vol. 2 (Live) (2020) yeni ay (2023) Single'ları "Transatlantik" (feat. Deniz Tekin) (2017) "Görünen Adam" (Umut Döven ile) (2017) "Öyle Kolay Aşık Olmam (feat. Damla Eker) (2017) "Bul Beni" (Sedef Sebüktekin ile) (2017) "Yeniden Doğarsa" (feat. Deniz Tekin) (2017) "Dünyaya" (2017) "Kendini Bul" (feat. Damla Eker) (2017) "Günler Kısa" (Sedef Sebüktekin ile) (2018) "Aklım Hep Firarda" (Dolu Kadehi Ters Tut ile) (2018) "Lavinia" (feat. Ezgi Türkeli) (2018) "Kayıp Evren Atlası" (Ne Jupiter ile) (2018) "Yaz Şarkısı" (2018) "Akustikhane Sessions" (2018) "Dünya Dursun" (2019) "Sen Kocaman Çöllerde" (feat. Sedef Sebüktekin) (2019) "Ön Koltuk" (2019) "NIKØ" (Dramaphone ile) (2020) "Feels Like" (Moawk ile, feat. Bill Batt) (2020) "Paranoyak" (2020) "Hepsi Kafamda" (Dilan Balkay ile) (2020) "Aşk" (2020) "Daima" (Deniz Bayoğlu ile) (2020) "Hiç Kimsenin Günahı Yok" (Sufle ile) (2020) "Sensiz Saadet Neymiş" (2020) "kalbimden tenime" (2021) "düşman benim" (2021) "Benim Ol" (Ufuk Kevser ve Dilan Balkay ile) (2021) "Kaçır aklımı yerinden( Damla Eker ile) (2021) "Bul Kendini" (Ufuk Kevser ve Batu Akdeniz ile) (2021) "Hayat Gemileri" (Beyza Doğuç ile) (2021) "Çözülmez" (Deniz Tekin Cover) "Alla Beni Pulla Beni" (Melis Yelman ile) (2021) "Bi' Sorunum Var" (Ufuk Kevser ve Melis Yelman ile) (2022) "Uykuya Dalmadan" (Damla Eker ile) (2022) "PİÇ" (2022) "Üzdünüz Beni" (2022)
0 notes
medya-press · 5 months
Link
Şiddet davası süren Ozan Güven setlere geri döndü
0 notes
taebintop · 2 years
Text
Tumblr media
Visiting Berker Güven 🏠
1 note · View note
dakikamagazin · 2 months
Link
Taş Kağıt Makas dizisine damga vuran Eylem Tok göndermesi
0 notes
gundemarsivi · 3 months
Text
Tumblr media
İntihal, Ticari Bir Meseledir
✍🏻 Sinan Kemal
https://www.gundemarsivi.com/intihal-ticari-bir-meseledir/
Yetmez amaçları popüler bir yazarın, popüler olmayan bir romanının intihal olmasının kesinleşmesi, resmen hepsini paniğe sürükledi. Gene yüz küsür kişilik toplu bir bildiri hazırladılar. Aralarına eski besteci, uzun zamandır da romancı olan eski CHP mebusu Livaneli’yi aldılar. Neymiş, bu hırsızlık cezalandırılırsa, yaratıcılıkları zedelenirmiş. Vah vah vah. İmzaya katılan bay Nobel’in Beyaz Kale ve Livaneli’nin Mutluluk romanları da düpedüz aşırma. Livaneli’nin romanı, Nobel ödüllü Mısırlı yazar Necip Mahfuz’un, Dilenci romanına çok benziyor.
Bu fikir hırsızlarının savunmaları ise çok komik. Başka yazarların fikir haklarının korunması, bunların yaratıcılığına engelmiş. Sorun şu ki, intihal davaları, ticari ve mali davalardır. Akademik intihal davaları da ticaridir. Bu ticarilik, akademisyenlerin (asistan ya da profesör) biz dar gelirlerin gözüne çok görünen maaş ya da ikramiyeleri değil, bu unvanların halka verdiği güven duygusu ve söz söyleme yetkisidir. Şimdi ben profesör olsaydım, böyle blog köşelerinde mi yazardım, yoksa önemli yayınevleri kitabımı basmak için (hadi her profesörün kitabı içinde sıraya girmesinler) direk para mı talep ederlerdi? Sonuçta bu bloğun da okunma oranları bu seviyede gezmedi.
Matbaa ve fikir-sanat ürünlerini çoğaltıp, satmanın bu kadar kolay olmadığı, bu işlerden çok para kazanılmadığı zamanlarda, bu tür intihallere fazla dikkat edilmezdi. O zamanlar sanattan para kazanmak (mimar bile olsanız) kendinize zengin, tercihen kral, sadrazam, vezir ya da vali ayarında devlet görevlisi bir koruyucu bulmanızla mümkündü. Yoksa hikaye anlatıcısı olarak kahvelerde, tiyatrocu-meddah olarak sokak köşelerinde, şair olarak zaten saz çalan bir ozan olarak düğünlerde, bayramlarda, ressam-yontucu-nakkaş olarak arada bir çıkan süsleme işlerinde üç-beş kuruş kazanırdınız. Konak yaptıracak kadar zengin biri değilseniz, ev yaptırmak için duvarcı ustası tutardınız, mimar değil. Behçet Mahir, Erzurum, Atatürk Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı (Türkoloji) profesörü Mehmet Kaplan tarafından keşfedilip, üniversite kadrosuna özel dekan odacısı olarak alınana kadar, geçimini kahvelerde hikaye anlatarak sağlıyordu. Kaplan, Köroğlu başta olmak üzere, pek çok destanı ondan derledi. Hatta anlattığı destanda Köroğlu, Ayvaz’ı, dekanın kendisini çağırdığı gibi, ziline basarak çağırır.
O zamanlarda bile intihal, ciddi bir suç, kusur olarak görülmüştür. Adını hatırlamadığım bir divan şairi, uykusuz geceler ve günler sonucu bulduğu dizenin, mevcut kalıplara uymayıp, hiç kimselere benzememesinden dolayı beğenilmediğini; başka bir uykusuz gecelere mal olan bir şiirinin de unutulmuş bir şaire benzediği için beğenilmediğini yazmıştır. Şeyh Galip, Mevlana’dan çok aşırma yaptığı suçlamalarına, çaldımsa mirimin (önderimin-büyüğümün) malını çaldım, elin malını çalmadım ya diye kendisini savunmuştur. Buna rağmen özellikle şair ve müzisyenler, aşırdıkları eserleri uzak yerlerde icra etmişlerdir. Örneğin, Kalenin Dibinde Taş Ben Olaydım türküsü, Özbekistan’dan başlayıp, tüm Türkçe konuşan toplumlarda değişik versiyonları söylenmiş, bir varyantı Arnavutça omuş, Avusturyalı besteci Brhams, orkestraya uyarlayıp, Persian Marsh (İran Marşı) yapmıştır. Balıkesir’e ait, iki keklik türküsü, az farkla Elazığ’da ortaya çıkar. Yazsak ve araştırsak onlarca örnek çıkar.
Fakat dedim ya, o zamanlar sanat-bilim işlerinde çok para yoktu. Öklid (Pisagor’da olabilir) bu işlerden kaç para kazanacağını soran bir öğrencisinin eline para verip, sınıftan kovmuş. Thales, bu felsefeden kaç para kazanılacağını soranlara kızıp, sert-soğuk bir kışta, zeytin yağı sıkma aletlerini ucuza satın alıp, yazın, zeytin rekoltesi çok artınca yüksek fiyata satıp, çok para kazanmış. Farabi, yaşadığı yıllarda da şimdiki kadar ünlü olduğu halde, ayetleri para karşılığında satan durumuna düşmemek için, anlattığı derslerden para almamış, duvarcı uztalığı yapmış, yetmiş yaşından sonra bir devlet görevlisi ona emekli maaşı vermiştir. (Bakara suresi 174. ayet: Allah’ın indirdiği kitabın bir bölümünü gizleyenler ve onu az bir şey karşılığında satanlar yok mu, onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Allah kıyamet gününde onlarla konuşmayacak, onları arındırmayacak! Onlar için elem verici bir azap vardır. Kaynak: Diyanet.gov.tr) https://onbinkitap.blogspot.com/2023/07/farabi-tipi-baskanlik-sistemine-gazali.html
https://onbinkitap.blogspot.com/2023/06/ibni-sinanin-muslumandir.html
Günümüzde ise telif haklarını, sanatçı yada fikir insanı affetse, işletmeler affetmez. Herkes ya da çoğu insan, fikir-sanat eserleri ile ilgili kanunlarda asıl sorunun, eser sahibi olduğunu sanır. Oysa kapitalizm için sorun, emekçi fikir insanı değil, o emeği atın alan işletmenin yani kapitalin haklarıdır. Patent, marka ve fikir-sanat mülkiyeti yasalarını biraz dikkatli incelerseniz, aslında fikri satın alan işletmeyi düşündüğünü daha iyi anlarsınız. Yani aslında dava iki yazarın değil, iki yayınevinin davası.
Diğer yandan çok kazanan fikir sanat sahibi de bir burjuva, hatta işletmeye dönüşebilir. Meşhur mucit Edison, aynı zamanda General Electiric’in de kurucusudur. Pek çok kere üretici, sadece emeğini-fikrini-sanatı satmakla kalmıyor, pazarlamasını da kendisi yapıyor.
Günümüzde ise anonim şarkılara, hikayelere ya da desenlere yer yoktur artık. Böyle şeyler kapitalistler için sahipsiz maden, deniz ya da arazi anlamına gelir. Sanatçılar, düşünürler, artık bir koruyucu bulmak, onun sarayına sığınmak, onun ihsanları ile geçinmek zorunda değiller. Bunun bedeli olarak da artık alıntı yaparken, en azından hukuki sınırlara dikkat etmek zorundadır. Böyle davalar yaratıcılığı düşürdüğü iddiası ile komikten öte, utanmazlıktır.
Yoksa ben de Böcek Köşkü romanını yazarım.
Sinan Kemal
#intihal #hirsizlik #fikirhirsizligi #yayinevleri #sanatcilar #yazarlar
0 notes
movienized-com · 3 months
Text
Dünya Bu
Dünya Bu (Serie 2023) #AliErkazan #BerrakTuzunatac #BulentSakrak #CanerOzyurtlu #CemalHunal #CagdasOnurOzturk Mehr auf:
Serie Jahr: 2023- (März) Genre: Comedy Hauptrollen: Ali Erkazan, Berrak Tüzünataç, Bülent Şakrak, Caner Özyurtlu, Cemal Hünal, Çağdaş Onur Öztürk, Deniz Işın, Erdem Şenocak, Erman Çağlar, Ertan Saban, Güven Murat Akpınar, Murat Kılıç, Muttalip Müjdeci, Ozan Akyol, Sinan Bengier, Şebnem Bozoklu, Toygan Avanoğlu, Volkan Öge, Erdal Bakır … Serienbeschreibung: Liebe, Hass, Leidenschaft,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes