Kainat yekvücut, tek varlıktır.
Her şey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır.
Sakın kimsenin ahını alma, bir başkasının hele hele senden zayıf olanın canını yakma.
Unutma ki dünyanın öteki ucunda tek bir insanın kederi, tüm insanlığı mutsuz edebilir.
Ve bir kişinin saadeti, herkesin yüzünü güldürebilir.
Zahirine bakınca uyuklayıverdiği esnada elindeki çay bardağını düşürüveren,
Uyuduğu zaman tükürük bezleri ve ağız kaslarına hükmedemeyen,
Binbir çeşit cilt sorunları/ yağlanmaları için çeşit çeşit tedavi usulleri bulmaya çalışan,
Sindirim ve boşaltım sistemleri işlevini azaltınca çok büyük sorunlarla mücadele etmek zorunda kalan aciz mi aciz zayıf mı zayıf bir varlıktır.
Böyle aciz bir varlık nasıl Alemlerin Rabbinin halifesi olabilir dersiniz? Zahiri midir insanı eşrefi mahlukat yapan. Yoksa mahiyeti ve hakikati midir?
Oysa Batınına bakınca insan; dağların kuşların kendisi ile zikre durduğu, hayvanların dahi önünde hazır kıta durduğu bir komutan, Bütün sünnetullahın deşifrecisi ve şifrecisi, bütün esma kendisine öğretilen , meleklerin secde ettiği, alemler hesabına Yaratana şükür ve Tahiyyat sunan Allah namına yeryüzünün düzen ve intizamından mes'ul elçisi.
O aciz varlık öyle bir kaynak ile irtibat kuruyor ki bir anda bütün âlem önünde diz çöküyor. O bağ öyle bir bağ ki sizi en güçlü kudretli otorite yapıyor.
Bir taraftan ülfet eden, bir taraftan unutan insan. Bir taraftan gözünün önünü dahi göremeyen, bir taraftan gaybtan haber veren insan, Bir taraftan aldığı nefesi bile veren/vermesi gereken, hiçbir şeye sahip olmayan ama diğer taraftan tüm alem kendisine hizmetkar olan insan. Bir pis sudan yaratılan amma meleklerden üstün olan insan. Kendisini ne dev aynasında, ne de fare deliğinde görmemesi gereken insan.
Yeniden hatırlamalı mahiyetini, değerini fark etmeli, yeniden el vermeli şu dünya düzeninin gidişatını iyileştirmek için. Bolca gayret ve dua etmeli...
“Ey Hak yolcusu! Mûsâ da Firavun da senin varlığında mevcuttur. Bu iki hasmı kendinde araman gerekir!..” “Vahyin ışığında aydınlan ki, sendeki Mûsâ, sendeki Firavun’a gâlip gelsin!” Mevla'nın bu sözünü de çerçeveletip evlatlarının odasına asmalı...
Yoktan geldik, var olduk
Âlemlere yar olduk
Hak'tan geldik, kul olduk
Allah Allah illallah **** Sevgi sonsuz bir hece Bir olur gündüz, gece Kulluk tacı en yüce Allah Allah illallah 🌸
Bazen susmak, bazen konuşmak bazense ölmek ama gitmek hiç değil. Sevseydi gitmezdi. Gitti... Sevseydi kırmazdı kırdı... Sevseydi hissettirirdi. Hissettirdi ama acıyı nadirende değerli olmayı... Değer verdi karşılık olarak işe yaramaz sevgimi aldı işine yaramadı ama. Aşk bu işte kullanıldığını bilsende " yar mutlu olsunlar bana hiçbir şey olmaz" dersin. Dersinde gece sessiz hıçkırıkların yastığınla yuvan oluverir. Aşk işte kimine umut tohumları kimine hayal kırıklıkları...