Tumgik
Text
bana ne yaptın bilmiyorum ama geçmiyor
409 notes · View notes
Text
27 Şubat 2022 02:16
Kendini sevmezdi hatta hiç de beğenmezdi. Dalgalı ve uzun sarı saçları vardı, en çok dağınık hâlini severdim o saçların. Bir zamanlar parmaklarımla çekinmeden okşayabildiğim o hayran olunası saçlarına şu an dokunmayı bırak göz ucuyla bile bakamıyorum. Uzun kirpiklerini bir gece yanımda uyurken saymak için o karanlıkta o kadar çok çabalamıştım ki, sonra pes edip yüzünün her detayını ezberlemiştim. O kirpiklerinin altındaki kahvelerini bazen hiç kahvelerimden çekmezdi, uzun uzun bakar sonra gülümseyerek başını çevirirdi. Bazen hiç sözleşmeden bakışma yarışı yapardık, o gözlerini kaçırıp gülümsediğinde elbette yenilen ben olurdum. İnce dudakları arasında yaktığı sigarada kaç kere tutuştuğumu bilmiyorum bile. Ellerini çok fazla beğenmezdi fakat ellerimi elleri arasına aldığında bütün dünya avuçlarımın arasında gibi hissederdim. Huzur bulduğum kokusu ise üzerime sinmeyeli o kadar uzun zaman geçti ki, içim sızlıyor bunu düşündükçe. Beni kendine hasret bıraktığın için, ikimizin de keybetmesine sebep olduğun için seni nasıl affedebilirim bilmiyorum.
2 notes · View notes
Text
Şu anda seni arayamıyorum, konuşamıyorum, sesini duyamıyorum diye bütün dünya içimde koca bir cehennem oluyor. Sırf şu anda seni sevmek ellerine dokunamamak kadar uzak olduğu için sana, en çok ikimize kızıyorum. Biz ne ara bu noktaya geldik, nasıl da büsbütün kaybettik bilmiyorum. Kafamın içini susturamıyorum ve elbette sen oradasın, oradasın diye çok uzaktasın. Mutlaka bu kabustan uyanırım ama o yastıkta tekrar uyuyamam galiba.
521 notes · View notes
Text
31 Aralık 2021 23:26
Yeni yılın son dakikaları.
Seninle beraber girmeyi ne kadar çok isterdim inan bilemezsin, fakat seninle beraber girmeyi bırak artık yüz yüze bile bakmıyoruz. Ne kadar acı değil mi? İnan bana çok acı verici ama bunu ne kadar umursarsın bilmiyorum. Şu an kafan bi milyon, içmişsin yine, kusmuşsundur da hatta miden baya kötüdür. En azından kafan yerinde değilken arasan, bunu o kadar çok istiyorum ki. Umutla bekliyorum fakat daha sonra numaramı bile sildiğin aklıma geliyor, nasıl arasın ki seni, diyorum. Ama yine de içimde her şeyi umutla bekleyen tarafımı susturamıyorum ve bu çok çaresiz hissettiriyor yemin ederim. Kelimelerim buralarda bitiyor çünkü yazdıkça kalbime ağrı saplanıyor, göz yaşlarım yenileniyor ve silmekten zorlanıyorum. Seni çok özledim, hâlâ deli gibi içim gidiyor ama ne kadar istesem de istemiyorum demeyi bileceğim. Başka çarem yok ne acı. Benli seneler diyemiyorum ama mutlu seneler.
Kar tanesinden bebeğine...
0 notes
Text
kimsenin uğruna çabaladığı kişi olamamışsındır
79 notes · View notes
Text
28 Kasım 2021 04:00
Onu kaybedeceğimi çok iyi biliyorum
0 notes
Text
27 Kasım 2021
Kendimi cidden çok kötü hissediyorum. İçim içimi yiyor, kalbim bedenime fazla geliyor, kafamın içindeki sesler asla susmuyor ve acı her yerime yayılıyor. Canım çok yanıyor, yemin ederim canım çok yanıyor. Ağlamak istiyorum ama istediğim kadar ağlayamıyorum, içimi dökemiyorum asla. Gözlerim doluyor devamlı buna engel olamıyorum sadece. Durgunum, çok fazla durgunum. Ne yapacağımı bilmiyorum hatta ne yapmam gerektiğini bile bilmiyorum sadece her şeyin bir an önce düzelmesini istiyorum çünkü daha fazla dayanamıyorum bu acıya ben. Kalbim ağrıyor artık, kaç aydır neler çektiğimi en iyi ben biliyorum ve artık bunun son bulması için dua ediyorum sürekli. Ben biliyordum, en başından biliyordum böyle olacağını. Benim ne zaman sevdiğim kadar sevildiğim görüldü ki zaten, biliyordum o yüzden. Çöküyorum yavaş yavaş, dibe batıyorum ve nasıl çıkacağımı bilmiyorum çünkü bu sefer elimi tutan kişi de gitti.
0 notes
Text
Ben senin yanındayım. Üzülürsen bana yaslanırsın, ben senin dayanağın olurum. Ellerini tutarım, saçlarını okşarım. Sana kısık sesle ninniler söylerim, hatta bazen sen bile duymazsın. Gözlerin dolduğunda ben fark ederim, benim omzumda ağlarsın. Sonra ben "geçecek" derim. Geçmeyecek olsa bile bunu duymak iyi hissettirir biliyorum. Acını haykırabilirsin benim yanımda. Maskeni takmazsın, kendin olursun. Ben seni dinlerim. Ben seni korurum. Zaten seni en iyi ben tanırım. Sen omzumda ağlarken sessiz sessiz ben de ağlarım. Sen benim de ağladığımı fark ettiğinde sımsıkı sarılır ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlarız. O an aramızdaki mesafeler tükenir. Ben senin evin olurum, sen benim yuvam olursun. Birbirimize iyi geliriz. Belki birbirimizde ta eskiden beri aradığımız, özlemini çektiğimiz o şeyi buluruz. Sığınağın olurum, başkalarının keşfetmesinden korktuğun o derin dünyan olurum. En karanlık hislerindeki sırların olurum. Kendini daha iyi hissettiğinde gitmene izin veririm. Ama bilirim yine gelirsin bana. Çünkü, ben hep senin için buradayım. Sen henüz bilmiyorsun. Ben senim, sen bensin. Seni seviyorum, beni seviyorum. O yüzden şimdi sen sakın pes etme, birbirimizi bir gün bulacağız ve o gün geldiğinde ben senin yaralarını saracağım. Dinlemekten korktuğun şarkıları beraber söyleyeceğiz. Ve lütfen o güne dek yalnızca beni aramaya devam et. Baktığım her yüzde seni görmeye çalışıyor olacağım. Beni bul, seni bul.
10 notes · View notes
Text
daha ileri gitmeyeceksek neden buraya kadar geldik?
855 notes · View notes
Text
sahiden ben bunca ay yeniden bunları yaşamak için mi sabrettim?
11 notes · View notes
Text
24 Ekim 2021
01:47
Bir şeyleri son kez yaşadık. O farkında mı bilmiyorum ama bir şeyleri biz son kez yaşadık. Son kez sarıldık, son kez yanaklarını sıktım, son kez kokusunu içime çektim, son kez üşüyen ellerini ısıttım, son kez bi fotoğraf karesinde sadece ikimiz olduk, son kez beraber vakit geçirdik, son kez birbirimize seni seviyorum dedik, o son kez yanıma geldi ve ikimiz de bunun bir son olacağını asla bilmiyorduk. Şu an ise bunların bir son olduğunu bilmek canımı yakan bir gerçek. Bir şeyler nasıl düzelecek ya da düzelecek mi bilmiyorum. Ben kırıldım, hâlâ kırılıyorum ve bazen onu parçalara bölmek istiyorum. Parçalara bölünsün ki bana gelsin, beraber birleştirelim onları istiyorum. Hiç olmadığım kadar yorgunum belki de, bitkin ve ruhsuzum. Gülemiyorum çünkü bir yanım eksik, kafamın içi dolu ama kalbimin içi tam aksine bomboş. En kısa sürede düzelmesini istiyorum çünkü bu şekilde daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum.
1 note · View note
Text
4 Ağustos 04;04
Aylar oldu. Hâlâ inanamıyorum ama cidden Aylar oldu. Asla inanmazdım beni bırakabileceğine, yemin ederim asla ama asla bunu düşünmedim. Bir kere bile beni bırakırsan nasıl olacağımı düşünmedim bu yüzden çok hazırlıksız yakalandım. Az önce saydım, birkaç hafta sonra üç ay olacak sanırım. Bana sanki yıllar geçmiş gibi geliyor biliyor musun? Seni aştım sanmıştım, sensiz idare edebilirim sanmıştım, sana bir süreden sonra ihtiyaç duymam sanmıştım ama neden olmuyor hiçbirisi? Neden bu kadar çok yanılıyorum? Ben alıştım sandım. Bu acıya, gidişine, her gün yaşadığım özleme ben alışmıştım. Eskisi kadar acıtmıyor diyorum ama ne kadar iyileşirse o kadar acıtıyor. Kurtulamıyorum senden ve bizden. Her şey o kadar gerçekti ki, şu an sanki bir rüyadan uyanmışım gibi hissediyorum. Biliyor musun keşke hayallerimi senin üzerine kurmasaydım, belki şimdi daha iyi olurdum bilemiyorum ama bütün hayallerime seni katmış olmak ve senin şu an benimle olmaman bunları gerçekleştirme isteğimi azaltıyor. Benden bu kadar kolay vazgeçeceğini tahmin etseydim en başından bunları yapmazdım. 29 Nisan'daki yazdığım yazıyı okudukça kalbim öyle bir yanıyor ki, kalbimden bir alev topu tüm göğüs kafesime yayılıp yakıyor bedenimi. Sana olan aşkımı nasıl da güzel yazmışım öyle, sen bilmiyorsun tabii bunu. O gün mutluluktan ağlarken şu an bir kalp yarasıyla ağlayarak yazıyorum bunları. Biliyor musun kokunu unuttum, o duymak için her şeyi yapacağım sesini unuttum, saçlarının rengini unuttum ki zaten değiştirmişsindir zaten ama hâlâ makarnayı çok sevdiğini biliyorum, hâlâ makarna yerken her sosu sevdiğini ama domates sosundan nefret ettiğini biliyorum, papatyaları çok sevdiğini biliyorum, antep fıstıklı ve fındıklı çikolataları çok sevdiğini biliyorum, siyah rengi sevdiğini biliyorum, tarihleri unuttuğunu biliyorum, utangaç olduğunu ama benimleyken bir arsıza dönüştüğünü biliyorum, değişikliklere bayıldığını biliyorum, elinin içine giren minik uç parçasını da biliyorum ve onunla hâlâ arada oynuyorsundur belki. Bunların hiçbirini unutamıyorum, seni aşamıyorum. Sen bir duvarsın ve ben o duvardan geçemiyorum. Bal'ı hatırlarsın değil mi? İkimizindi. Hâlâ öyle ama sen bizimle değilsin. O aynı sana benziyor. İlgiyi çok fazla seviyor ama sadece ben gösterince başkasına doğru düzgün sevdirmiyor kendini, hani sana çirkefsin diyordum ya Bal'da öyle. Onu sinirlendirdiğimde beni buna pişman ediyor ve siniri hemen geçmiyor, çok meraklı her şeyi merak ediyor senin gibi, geceleri benimle uyuyor hatta her uykusu geldiğinde kucağıma kıvrılıyor. Senim gibi çok yaramaz ve yine senin gibi ben yokken kendini yalnız hissediyor. Senin gibi kalabalıktan nefret ediyor ve kaçıyor hemen, kalabalık onu korkutuyor biraz. Ben her gece senin boynunda uyurdum ya, o da her gece benim boynumda uyuyor. Keşke sen de bizimle olsaydın. Seninle uyumayı çok özledim. Sensiz gecelerde kaç kabus gördüm biliyor musun? Peki ya ikimizin dinlediği şarkıların tek başıma dinlerken ne kadar yalnız hissettiğimi biliyor musun? Hoşuma giden bir şarkıyı seninle değil de bir başıma dinlemeye alışamıyorum. Sensiz uyumak ise hâlâ zor. Sen nasıl alıştın? Nasıl dayanıyorsun? Hiç mi özlemiyorsun, hiç mi aklının bir köşesinde belirmiyorum? Önceden beni asla aklından çıkarmayan, bir an bile beni düşünmeden duramayan sen, şu an beni hiç mi aklına getirmiyorsun? Eğer öyleyse umarım ben de en yakın zamanda bunu tadarım. Böyle yaşaması inan çok zor ve sen anlayamazsın.
6 notes · View notes
Text
Oysa ben seni mutlu olacaksan, “git” diyebilecek kadar seviyordum.
3K notes · View notes
Text
Bazı şeyleri zorlamamak gerekiyor ama bunu seni seven yanıma anlatamıyorum bir türlü
1 note · View note
Text
Her düş kendi cehennemini yaratır.
38 notes · View notes
Text
Tumblr media
it was the lost part of my life.
1 note · View note
Text
29 Nisan, 04:04
Özlediğim birisi var, bir o kadar yakın ve bir o kadar da benden uzak. Başıma bir şey geldiğinde ilk ona anlatmak istediğim birisi var, ufak bir anda aklıma hemen gelen, aklıma geldiği gibi içimi huzurla dolduran, dudaklarımın iki yana kıvrılma sebebi ve o kıvrılan yerlere minik dudaklarını bastıran birisi var, güzelliğiyle beni büyüleyen ve yetmiyormuş gibi gün geçtikçe beni kendine bağlayarak kalbimi sıcacık yapan birisi. Yaşanan tüm şeylerden sonra bana gönderilen hediye mi bilmiyorum fakat içimi eriten bu kişiye ne kadar aşık olduğumun çok net farkındayım. Özlüyorum onu, çok fazla özlüyorum. Sürekli konuşmak istiyorum, sesini duymak istiyorum, tatlı hâllerine her an tanıklık etmek istiyorum, minik ellerini tutmak ve saçlarının kokusunu içime çektiken sonra yüzünün her yerine öpücük kondurmak istiyorum. Bu hislerle nasıl başa çıkacağımı ise hiç bilmiyorum. Birbirimizden kopamadığımız bir gerçek fakat aramızdaki bağ bizi ne birleştiriyor ne de ayırıyor. Onun hayatından çıkamıyorum, o da benim hayatımdan çıkamıyor. Hayatımdan çıkmasını hiçbir zaman istemedim, uyandığı her yeni günde ben de onunla uyanmak ve uyuyacağı her gece de boynuna öpücükler kondurarak ben de onunla uykuya dalmak istiyorum. Onunla aynı uykuyu paylaşmayı ve aynı şarkıları dinlemeyi, dinlediğimiz her şarkıyı birbirimize söylerek kendimizi o sözlerde bulmayı seviyorum. Bir insanı sevmek çok güzel bir duygu. Onunla üzülmek, onunla ağlamak, onunla sevinmek her duyguyu onunla yaşamak ve her anı paylaşmak o kadar güzel bir şey ki, kalbimi saran o sıcak his ve karnımdaki kelebekler beni asla bırakmıyor bu yüzden. O benim, uğruna her şeyi göze alabileceğim güzel bebeğim. O benim, bal'ım.
2 notes · View notes