dertkaset

[dertkaset]

Yoksa küs müsün bana? Dilime ikamet edenim. Dargınsak eğer 3 günü geçeli aylar oluyor haberin olsun. Ve bu ara yanık kokulu rüzgarlar çarpıyor yüzüme, beni soluğumdan tutuyor üşümelerim, boğazıma yapışmış sıtmalı kelimeler, en yakın sağda parka çektiler kendilerini. Söz dinlemez oldu sözler. Adına sır diyorlar sevmelerin, gürültülü harflerin sükuta izdivaç ediyorlar. Mahrem duygularını telveye terk ediyorlar hani. Yorulmadın mı dilimden sessiz çığlığım? Senin yerin dağınıklığım, toparla kendimi.

[dertkaset]

Seninleyken gözüm hiç kimseyi görmedi. Sana köleydim nasıl bir başkasına bakabilirdim ki zaten. Ama sen beni hep bununla yargıladın, hep beni suçladın. Sensiz geçen günlerde yine seni sevmeye devam ettim ben. Yanımda yokken, askerdeyken.. hep ilişkimize değer bir şekilde yaşadım. Hala öyle yapıyorum.

Ama çok canım yanıyor inan bana. Aklımdan geçmeyen şeylerle yargılanmak çok yakıyor canımı. Ben sana sesimi duyuramadım, içim içimi yiyor. Nasıl bir döngüdeyim görsen üzülürdün. Yarın iki gün sonra hayatımda olmayacak insanlar için beni sildin.

Kimse umrumda değildi sadece iş arkadaşlığından ibaretti her şey. Asla yanlış bir şey yapmadım ben sana. Aklımdan bile geçmedi öyle şeyler.

Ama inanmadın bana, güvenmedin. Neden? Oysaki cidden ortada bir şey yoktu. O kadar kötü bir haldeyim ki gittiğinden beri, ne yaşadığımı anlıyorum ne geçen günleri hatırlıyorum, bomboş yaşıyorum bomboş.

Çok özledim seni, inanılmaz çok.

Yıldızlar kadar öpücük hayatımın anlamı.

[dertkaset]

Duyuyor musun sessiz çığlıkları mı?

Çok zor çok. Böylesi çok zor

[dertkaset]

Akşam olunca bir hüzün çöküyor. Yüzün geliyor aklıma gülümsüyorum öylece hayaline. Seni çok özlüyorum ne olur dönsen? İnadını bırakıp gelsen yeniden buradayım desen ne olacak? O kadar yaşanmış güzel günlerin hatrı yok mu hiç. Aklına gelmiyor muyum hiç düşünmüyor musun nasılım ne yapıyorum? Bir şey yapamıyorum çok üzgünüm çünkü, ne yapacağımı bilmiyorum üzülmeli miyim üzülmemeli miyim bilmiyorum.. çok karmaşık duygular içerisindeyim. Beni yarım bıraktın.

[dertkaset]

Kutlu olsunnn✨ 8. Ayımız kutlu olsun 🫶

Buradayım hala unutmayacağım kutlayacağım hep. Sen yoksun ama ben varım. Fakat üzülmüyorum artık. Çünkü hala hayattayım ve bu hayatı ilerletecek olan benim. Hala yaşamak için sebeplerim var ve hayat hala çok güzel.

Gittin, güzellikleri beraberinde götürdün sandım olay şu ki yanılmışım, asıl güzellik benmişim, sahip olduklarımmış. Tamam sen olmayabilirsin bu beni yaralayabilir belki yürüdüğüm yol boyunca yalpalayabilirim ama varım, hayat benim için devam ediyor. Senin içinde öyle.

Hayatın bana öğrettiği olay çok güzel. Her düştüğümde daha güçlü ve daha mutlu açıyorum yarınımın kapılarını. Ve biliyor musun bu özelliğime hayranım. Kendime hayranım bir kere. Zaten eğer ben sevmeseydim kendimi, etkilemezdim bu kadar seni. Aslında o bile soru işareti olarak kaldı ben de. Etkilenmiş miydin cidden? Bazen de saçmalıyorum sanki çünkü cidden rüya gibiydi aşkımız.

Güzel gözlüm, kutlu olsun. Dolu dolu geçirdim sevdim, sevildim. Doya doya sevmeyi çok sevdim :) hoş zaten çok doyamadım..

Seni hala çok seviyorum. İlk günden bile fazla. Fakat sevgi ciddi anlamda yetmiyormuş. Ben iyiyim eğer biraz merakın varsa bu konu hakkında ve beni görüyorsan bir yerlerden. Denk geliyorsan bu yazılara, alışmayacağım bu aptal duyguya ama iyileşeceğim de. Zıtlıklarla dolu bir yaşam işte.. Hep derdim ya sana dilerim ki asla caymazsın benim olmaktan diye ;) Aslında bir nevi caydın sevgili,umarım hayat senin içinde yaşamaya değerdir. İyi ki vardın, iyi ki varsın. Nice 8’lere :)

Esra.

[dertkaset]

Keşke payıma düşen oturup bu şehirde bizi yaşatmaya çalışmak olmasaydı diyorum bazen. Şikayetçi olduğumdan değil de yorulduğumdan..

Bir bilete baksaydı her şey ve ben ardımda bıraksaydım her şeyi, gelseydim yanına açılır mıydı o kapı bana? Hiç sanmıyorum. Seni hep iyi hatırladım. Biliyorum hep iyi hatırlayacağım. Umuyorum ki sen de kalbinin bir köşesinde benim için öyle diyorsundur. Seni çok seviyorum ama inan bana sevgilim birini çok sevmek yetmiyor bazen. Bunu en iyi biz biliriz… Her neredeysen kendine iyi bak.

Ve olurda bir gün bana ihtiyacın olduğunu hissedersen eğer, mutlaka yaz. Numaram halen aynı .

[dertkaset]

Şarkılar sokaklara ait

[dertkaset]

Ben seni çok iyi bilirdim de, sen seni bilmenin varlığını hissetmedin aslında. Söylenecek ne çok şey var baktığında içten içe. Vura vura anlatılacak nasıl yaptın denecek, nasıl kıydın, kime neye tercih ettin, ne için feda ettin, hangi fikir için, hangi eşya, hangi yer, hangi kişi için bir sürü soruyla kalıyor insan. Neyi anlamadın ki bu kadar? Herkesi senin için acı çekecek olsa dahi silecek birine neyi savundun ki sen aylarca? Nasıl düşündün ki bu kadar sevilirken bir çok şeyi yaptığımı? Bana bu kadar yakınken nasıl bir insandım neden anlayamadın ki mesela? Ne kör etti seni göremeyecek kadar? Her insan karşındaki insanı sorgulardı oysa? Çok mu zordu dinlemek, çok mu zordu sorularıma cevap vermek , beni yatıştırmak? Gerçekten sevdim dediğin insanı nasıl iğrenç birine dönüştürebildin ki sen? Sözleriyle mi iğrenç birine dönüşür insan? Yoksa yaptıklarıyla mı? Yapmadığım şeylerin kafanda oluşturduğu şeyi kaç kere sordun ki zaten bakıldığında. Benim kadar sordun mu mesela? Yoksa zaten en başta vazgeçtiğin beni kırmaktan korkmadın. Ben hep aynı kalsaydım öylece sorgulamadan yaşayıp gitseydim dilediğince kırıp döküpten sonra kucağımda mı uyutacaktım seni hiçbir şey olmamış gibi? Doğru aslında bunu çoğu defa yapmadım mı zaten? İronik değil mi sözleri keskin bir bıçak gibi duruşu sert olan biri için kırılıp durması ve sürekli affetmesi. Şimdi kimin içi rahat ? Benim için niye rahat söyleyeyim. Senle ilgili hiçbir şeyde yanımda kimse yoktu. Ben hep kendi başıma kalıp kendi başıma yaşadım acımı da mutluluğumu da. Ben senle yaşadığım her şey de tek kişiydim peki sen? Hangimiz öldürdü beni? Olmayacak olan bir şeyi bu kadar derinden yaşamam ne için? Nasıl bir aşk bu da kendimi bu derece hiçe saydım ben? Ne yaptın benim için? Ne söyledin de oldu bunlar? Kendi kendime içimde büyütüp durduğum şeyler mi yaktı bu kadar beni? Yoksa bir insan mı? Kırgınım da kızgınım da seviyorum da nefrette ediyorum. Ama geçicek bir gün geçicek hepsi. Ben bir insanı bırakmak zorunda kaldım ama büyüttüğüm her şeye hala ilk gün ki gibi aşığım. Kimin nerde kiminle ne yaptığı zerre umrumda değil artık. Bana dokunmasınlar yeter. Şu kadarını biliyorum ben haketsemde bazı şeyleri içimde büyütüp durduğum şeyler haketmedi. O yüzdendir ki benim değil onların içi bitirir seni.

[dertkaset]

Anlıyorum şimdi bazı şeyleri, isteksiz olduğun her anı, sustuğun, bir şey söyleyecekmiş gibi yaptığın zamanları ve ağzına gelen her bir cümleyi yutuş sebebini.

Keşke böyle olmasaydı diyorum. Ama olması gerekiyormuş bazı olayları anlamak için. İyi ki oldu, isteklerini gördüm, üzmedi. Bu kadar açmışsın bazı şeylere aç kalmışsın fark edememişim.. nasıl fark edememişim :) aslında beni suçladığın her şey senin eserinmiş meğer.

Suçluluk psikolojisi miydi tam olarak yaptığın? Hangi kafayla yaptın? Olsun ben seni çok sevdim.

“Şımarır mısın, aşk şımartır mı seni?

Kimi şımartmamış ki.

Şımar zaten beni ipleme her haline şiirim ben.

Bilmezsin sihirim sen, sinirim el, yokluğuna zifirim ben.

Bilmezsin bir yel savurur senin kokunu işte o rüzgara mihirim ben.

Bilmezsin ya işte o bilmediklerinin içindeki çukurum ben.

Bi’ yokluğu anlamış bu gönlüme mühürüm ben.”

Güzeldi, bitti. Düzelmesin, düzeltmeyeceğim.

Olsun, rüya gibi bir aşk yaşattın bana minnettar kalacak bu kalbim hep sana. Güzel kal hikayemin en güzel varlığı, hep var olacaksın, bir şekilde hep yaşatacağım seni.

Deniz kenarındayım şimdi, hava güzel, içimde sen elimde biram.. içiyorum yokluğuna, bitişine.

Var olduğun her güzel güne şükrediyorum. İyi ki yaşadım seni, iyi ki senin oldum.

Denizin kenarındayım, kokuyu içime çekiyorum, burnuma gelen her deniz kokusunda gizlenmişsin gibi fark ettirmeden. Biliyorum buradasın..

Bir gün sormuştum sana; yarın,ne kadar sürer? Sen de cevap vermiştin. Sonsuzluk ve bir gün kadar..

Bugün o sonsuzluğa doğru yola çıktın güzel gözlüm.

Hayatında sonsuz başarılar :)

Esra’n.

[dertkaset]

Korkularımı anlatacağım ilk önce:

Dizimin kanadığı ilk günü; sevmeye yeltendiğim ve sevilmediğimi anladığım ilk günü; acının korkuları kuşattığı ölesiye savaştığı o ilk günü. Sonra diyeceğim: Acı korkuları yenmişti.Ruhumun kederden gözleri kararmış, körlüğüne birkaç cenaze bile vermişti. Değişmişti çocukluğumun yazgısı.Sevmeyi bilmeyenlerin meyhanesinde çıraklık yapmıştı sadece… Bir parça ormanda yürür, denize çıplak gireriz sonra. Sonra içeriz bak! Karıştırmadan birkaç duble rakı veya şarap.

Sen anlatırsın ha!

Öyle özledim ki bana bir şeyler anlatmanı… Bana kurşunların ağırlığından bahseder, savaşın yaşanmış tüm acıları kustuğunu anlatırsın.Acı yaşandıkça korkusuz sanar ya insan kendini, işte o illüzyona nasıl küfrettiğini anlatırsın..

Sonra bir Bukowski pervasızlığı sarar ruhunu, iki afilli cümle parlatırsın: "Çamur yer, şekeri sevmem. Nerede lan benim viskim!” Der; Ardından bi şarkı patlatırsın

Dağ yeşerir…

Dağı kar tutmuş o şehirden dön bu nasıl sevda? Acılar kusmuş o şehirden dön bu nasıl kavga?

[dertkaset]

öldüğümde

tek bir dakikayı bile

benim için

yas tutmaya

harcama

ben

gitmiş olabilirim

ama

bin bir hayatımın hepsini

geride

bırakacağım

[dertkaset]

"başka türlü bir hayat da olmalı, böyle bir acı için yaratılmış olamayız."

[dertkaset]

[dertkaset]

bir şarkı var, sen kokuyor..

[dertkaset]

[dertkaset]

[dertkaset]

Karşında kanun kadar saçmayım ben