Tumgik
eminmsnhyremineyim · 2 years
Text
İyi değilim. Değiliz amk. Kimse gelip bana ben çok iyiyim, hiç kötü bir anım olmadı diyemez,demesin. Kimse için kolay değil. Herkes illa ki düşünmüştür "Beni o kadar sövüyorlar ben olmasam hayatları nasıl olurdu"diye. Olmuyor ama işte. Ne gidebiliyorsun ne de kalabiliyorsun.
14 notes · View notes
eminmsnhyremineyim · 2 years
Text
Sanırım birisini sevmeye başladım ben. Beni görsede gözlerime bakmamış, sesimi duymuşsa da hiç anlam vermemiş birisini...
36 notes · View notes
eminmsnhyremineyim · 2 years
Text
Rüyaya yeni başlanmış gibi ya da bilinci uykudan yeni uyanıyormuş gibi bulanık. Birçok kişi onu çağırıyormuşcasına olunca herşey daha da netleşiyor. Bir şeyler hatırlıyor gibi oluyor. Ama, gibi oluyor. 'Gibi olmak ne ki?' diye düşünüyor. Bunu düşünebilecek kadar aklı yerine geldiğini anladıktan sonra etrafını inceliyor. Her yeri tanıyor. Ama anlam veremiyor. Anlamayınca insan bir şeyleri hatırlasada ne olur ki?
Bir şarkı kafasını dağıtıyor . Yabancı bir şarkı ama anlamını bildiğini biliyor. Şarkıda "Şimdi ise yanımda bana sarılacak kimse yok."dendiği yerde içi titriyor. Anlam veremiyor. Ama geçmişinde arkadaşları var ,değil mi? Sevdikleri var. Belki de sadece sevdiklerim vardır, diye düşünüyor. Ardından çok düşünmenin zararlı olabileceğini seziyor.
Etrafına odaklanmaya başlıyor. İleride banklarda oturan bir grup var. Ve sanki onu çağırıyorlar. Onların yanına gidiyor. Konuşuyor. Ne hakkında konuştuğunu bilmiyor ama en çok o konuşuyor. Sonra birisi ona sesleniyor. Ya da o öyle sanıyor. Bir dakika, benim adım ne?,diyor içinden. Yine aynı sesi duyuyor " '....' kim?". "Benim!!"diye bağırıyor. Nereden biliyor ki seslendiği kişinin kendisi olduğunu? Hissediyor ya da öyle olduğunu sanmak istiyor.
"Yanıma gelir misin, bir dakika?" Aynı ses yine. Nereye gideceğini biliyor mu ki?Bilmiyor, herhalde. Yine de adım atıyor. Ve yine de buluyor seslenen kişiyi. Karşısında durduğu kişiyi baştan aşağıya süzüyor. Uzun boylu, gözlüklü ya da gözlüksüz. Gözlüklü olduğunu yüzüne çarpan güneşten dolayı da sanmış olabilir. Düz saçlı bir delikanlı. Üzerinde kendisine büyük bir beden olmasına rağmen çok şık duran bir hırka var. Bakışları sıcacık, bundan emin. Belki de yüzüne güneş bile vurmuyordur. Gözlerinin ışığından kör de olmuş olabilir. Gülümsemesi ise ... Dikkatini dağıtmak için gözlerine bakıyor. " Evet, beni çağırdın. Ne oldu?"diyor. Böyle ilerlerse aşık olacaktı, belki de olmuştu. Gülümsüyor yine. Gülümsemek yakışıyor. Haddinden çok yakışıyor. Kahkaha atsa kim bilir, kucağına bayılır düşer.
Cevap alamıyor. Elini gözlerinin önünde sallıyor. "Hey, sana soruyorum. Neden çağırdın beni?" Yine cevap alamıyor. Şarkıyı duyduğunda ki ürperti geliyor yine. Titriyor. Bir şey olmamış gibi omuz silkiyor. İçeri girmek için hareketleniyor. Sonra çocuğun bir kapının yanında durduğunu fark ediyor. Gireceği yer de bildiği bir yer, bundan emin. Kapının eşiğine gelmişken daha deminden beri yüzüne bakıp gülümseyen çocuk elini tutuyor. "Burnun kanıyor, iyi misin?"
Bir daha titriyor, sonra ise başı dönüyor. Sendeliyor. O sırada yakışıklı diğer kolundan kavrıyor. "İyi misin?" Sesi... Sesine ilk defa bu kadar dikkat ediyor. Vücut yapısına o kadar yakışıyor ki. Yani öyle olmalı, öyle sanıyor. Bir insanın bu kadar mükemmel olabilmesi mümkün mü? Her şeyiyle mi mükemmel olurdu bir insan? Her yer karanlıklaşmaya başlıyor. Tamamen dengesini kaybediyor. Gözleri kayıyor. Sonrası yok, ya da var. Bir cümle. Şarkı cümlesi. "Ve bunun sadece bir dilekten ibaret olduğunu biliyorum."
-ALINTI DEĞİLDİR!-
5 notes · View notes
eminmsnhyremineyim · 2 years
Text
Küçük çocuk : Sen bir melek misin?
Genç kız : Ne?
Küçük çocuk :Annem bana kimin bileklerinde işaret varsa onların melek olduklarını söylemişti.
Genç kız :Hayır bir melek değilim.
Küçük çocuk :Tabii ki de öylesin.Sadece melekler kendilerine zarar verirlermiş.Çünkü dünyadaki yaşamlarını sevmezlermiş ve tekrardan cennete dönmek isterlermiş.Kendi acısına ve başkalarının acısına karşı çok hassaslarmış.
Genç kız :Biliyor musun? Annen bir bilge.
Küçük kız : Teşekkür edrim , o da bir melek ama çoktan evine döndü...
-alıntı-
11 notes · View notes
eminmsnhyremineyim · 2 years
Text
Okuyanlar çalmaz, hırsızlar da okumaz!
0 notes
eminmsnhyremineyim · 2 years
Text
Tumblr media
Ne kadar ironik bir durum değil mi?
Açlık içindesiniz, suyunuz yok. Ve birisi ne olduğunu bilmediğiniz bir şeyi elinize tutuşturuyor. Hayatla mücadele verirken bu şeyin sizin önceliğiniz olup olmadığını dikkate almıyorsunuz. Sizin tek amacınız o gün içerisinde karnınıza bir şeylerin girmesi,sizi doyurması. Belki onlarında amacı vücudunuzun önceliği olmayan besinleri size vererek gereksiz enerji harcamanızdır. Bir bardak su ya;bir bardak su, bir bardak koladan daha mı pahalı geldi? Ya insanlık su içmek peşinde, onlar belki de kuru olan boğazıyla asitli kolayı içiriyorlar! Belki de daha taze ekmeğin tadına bakmamış bu çocuk, aç karnına şeker yiyordu! Ama bulamamış sanki: Annesinin ona "Karnını doyurduktan sonra yersin!"deyişini yaşayacak yemeği bulamamış.
Emine Taşdan 9 A
0 notes
eminmsnhyremineyim · 2 years
Text
Tumblr media
İnsanlar diye başlamak isterdim ama bu durumdaki bu varlıklara insan diyebileceğimizi sanmıyorum. Bir parça kıyafeti bir bardak sudan daha önemli bulan bir varlık? Sırf içinde bir tel kıl var diye suyu döken varlıklar! Ona muhtaç olan insanların olabileceğini düşünmeyen varlıklar! Ama o insanlar ilerliyorlar. Varlıkların israf ettiği suyu bulabilmek için ilerliyor,durmuyorlar. Buldukları suyun içinde toprak mı var? Neye fark eder? İçmeseler daha kötü olmayacaklar mı? İki bardak su bulunca kana kana içmek gibi bir derde düşmüyorlar. Tüm gün boyunca içtikleri bir bardak su bile onlar için bir lütufken başkalarınında bu lütufa ermesini isteycek kadar ince düşünüyorlar. Belki günde bir parça ekmek görse; kuruymuş, bir ucu küflenmiş ondan diğer tarafı da yemem, taş gibi çiğneyemem gibi dertlere düşmüyorlar. Yüzüme çamur bulaşmış ilerlemeyeceğim, demiyorlar! Onlar, yara berede de afetlerde de hiç durmadan ilerliyorlar. Bir gün huzura ereceklerini bile bile ilerliyorlar. Peki ya hangi varlık kendi başına bir şey yapabilir? Onlar insan ve evet onlar bir şeyleri yapmayı başarıyorlar. Belki sonucunda yine açlıktan, susuzluktan ölüyorlar ama onlar pes etmiyorlar! Bir varlık iki saat aç kalmaya dayanamıyorken insanlar bir günde iki öğün yemek bulmaya şükrediyorlar!!
Emine Taşdan 9/A
5 notes · View notes
eminmsnhyremineyim · 2 years
Text
Derin bakışların pozu yada acının tanımı. Çiçek mi dikmişti de kararmıştı elleri? Küt kahkullerinin altında kalmış yeşil gözler ağaç, kızıl saçları kanlı aymış gibi, eşsiz bir manzaranın vücut almış hâli... Doğa ananın kızı sanki, doğanın hâkimi gibi. Kiremit rengi kadife kıyafetlerini soğuk yüzünden mi giyiyordu, yoksa yazın ortasında ondan başka giyecek kıyafeti mi yoktu? Sürmesi dağılmış, burnu akmıştı. Ağlamış mıydı? Peki ya pembe yanakları, yara bere,çilleri ve çürük kiraz rengindeki dudaklarının uyumu??
Tumblr media
8 notes · View notes
eminmsnhyremineyim · 2 years
Text
İnsan rüyasında gerçekten sevilmiş gibi hissedebilir mi? Peki ya gerçekten sevilmiş gibi hissedebilir mi? Gerçek hayatta hiç tatmadığı bir hissin nasıl olabileceğini tahmin edebilir mi? Birisinin dizine yatıp ağlayacak kadar cesaretini toplayabilir mi? Bir odaya kendini kilitleyip sessizce ağlarken kapının arkasından biri ağladığını hisseder mi? Şimdiye kadar sizin için bir yerleri yıkan, oturup düşünen biri oldu mu? Sanırım hepsi bir rüyaydı, uyanınca kâbus etkisi yaratan...
9 notes · View notes