Tumgik
populer · 10 years
Text
coşku
coşkumdan eksik kalkıyorum.
sendeki heyecanı azaltmayı hiç istemiyorum,
sınırsızca sevilmen gerektiğini biliyorum.
tutmuyorum ellerini,
öpmüyorum yanaklarından.
kayıp gidiyorsun bir kaldırımdan,
ben coşkumu sende bulduğumu,
yeni anlıyorum.
3 notes · View notes
populer · 11 years
Text
dokunuş
elini tutamadığım anları hep pişmanlıktan sayarım.
gerilirim, yorgunluğumu hissedebilirsin omuzlarımda.
nefes alışım bile değişir,
ki, bu güzelliğinin suçu değildir.
sevginin bu güzel ifadelerini yaşayamadığım için bu adımların ötesini hep soğuk hissederim.
sen elimi tutsan o kadar ısınırım ki; mutluluktan dolup taşar kalbim.
ama senin içtenliğine haksızlık edemem;
çekingenliğime el uzatmanı beklemem,
bilirim ki bu mesafe, senin için çabalamadığımı anlatır.
bunu sen bana öğretirsin dokunarak.
bir dokunuşunla sana kurduğum duvarı kırıp sana olan duygularımı çıkarırsın dışarı.
king kong gibi hissederim bir anda kendimi.
kocaman, duygularının kölesi, ifadesiz bir maymuna;
dönüp gülümsemeyi deneyen bir meleğe dönüşüverirsin.
5 notes · View notes
populer · 11 years
Text
konsantre
21. yüzyılın aşk hikayeleri biraz uçarı,
16. yüzyılın aşk hikayeleri epey aşırı.
hayal edenlerin aşkları,
içten ve aykırı.
yıllardır değişmeyen kapalı ve artık duyguların posası,
ve o tok tutulan karınları susatan shakespeare tadı.
  pek çok kadının türlü tatminine erişimi olan bir adamın,
tek bir kadına, kendince anlam dolu ısrarı.
2 notes · View notes
populer · 11 years
Text
ayrılık
duyduklarım, gördüklerimden farklı.
dinliyorum yalanlarına bakmadan.
anlama çabam anlatma çabasını geçiyor,
neden bu kadar kurgulamak zorunda hissediyor,
bu hislerinin ne kadar bir parçası benim,
ben miyim onu bu kadar delirten?
o tatlı mesafeye gerdiği teli hissediyorum,
o kadar anlamsız ki sinirleniyorum.
kabullenmesi değil,
başka birini seçmesi değil,
benimle olmayı seçmemesi de değil.
beni sevmemeye karar verip,
vazgeçmesi.
1 note · View note
populer · 11 years
Text
ilham
içinde tutamamak, onsuz yaşayamamak, kaybetmeyi göze alamamak;
o hep baktığın gülümsemeyi anladığın an gibidir ilham.
önüne defter kalem alıp yazmaya çalışanlarla ilelebet dalga geçmeye and içtim.
kendimi yüceltmek veyahut onları küçümsemek için değil;
dürüst bir tepki yaşamaları için.
güzel şarkılar, muhteşem resimler, harika filmler hep o anlık göz pırıltısını yaşattılar bana.
coşkusu ve neşesi ile aklımı alan fikirlere sahip çıktığım kadar renkleniyor hayat.
zamanla anlaşılıyor, nicelik değil nitelik öne çıkıyor.
ne kadar sahip çıktığım yerine,
nasıl sahip çıktığımı soruyorum kendime.
niceliği çocuklukla, niteliği yıllarla besliyorum.
farklı düşündüklerimde, yeni gördüklerimin hissini yaşıyorum.
sonra da kalkıp yazmaya başlıyorum.
1 note · View note
populer · 11 years
Text
gidiş dönüş
gün içinde ne kadar farkında olabiliyoruz ki?
seni oldukça sık düşündüğüm çok güzel günler, haftalar, aylar;
inişleri çıkışları var,
yükselişine kanıp düşüşüne razı olduğum.
kahkahalar var, gülüşmeler, bakışmalar;
bi de susmalar var, onlar sonradan.
umudu kıran, ilgiyi sorgulatan.
farkına varınca,
daldığım o çekimden uyandıran.
geçtiğimiz saat sen hiç gelmiyorsun aklıma,
bunu sen de görmelisin dememişim panoya baktığımda.
seni bulamamışım dinlediğim şarkılarda,
otobüsten inen kimse seni anımsatmamış bugün durakta.
bugün aslında beklediğim ilgiyle bakıyorum kendime,
sorularımın basit cevapları,
cevaplarımın kısa adresleri var.
seni özlediğim bir gün daha bitiyor,
elimde hala bir tek yön bilet,
dönüş saatlerine bakıyorum.
2 notes · View notes
populer · 11 years
Text
grand finale
başlama motivasyonu bitirmek olan kocaman bir kitle var.
kör bir şekilde sona ulaşmaya çalıştığımı görünce duruyorum,
oyunun bütününü anlamadıkça,
finali hiçbir etki yaratmıyor.
çerçeveye oturtunca aslında yaşantılarımız da böyle işliyor,
bazen rekabet, bazen hırs tetikliyor.
önce hislerimizi köreltiyoruz, sonra duygularımızı körleştiriyoruz;
devrilmeyen yeni halimizle devam ederken.
düşenlere bakmadan, düşürenlere aldırmadan;
sona geldiğimizde aradığımız yenilik,
yol boyunca kaybettiklerimizin kümülatifi oluyor.
tam başladığımız yolu eksik bitiriyoruz.
1 note · View note
populer · 11 years
Text
arabesk
arabesk denince çaresizlik gelir aklıma,
oysa ki paylaşılmayan aşkların goygoyudur arabesk.
  reddedilmeyi üç çıkarımla ele alırsak,
  paylaşamadığı için çaresiz olduğunu sananlar,
paylaşmadığı için çaresiz hissedenler,
ve paylaştığı için çaresiz kalanlar olarak ayırabiliriz.
nasıl nefes aldığını idrak etmeyip, merak da etmeyen; 
mucizevi ama bir o kadar da gerzek seleflerimiz bu büyük lafları etmeye bayılır.
  arabesk kolay yoldur. çaresizlik diye bahsedilen söylenenin aksine oldukça güvenli, kişiye özel inkar hisleridir.
bunlar, nesilden nesile aktarılır.
çok standart bir reddedilme, ataerkil filtresinde kabul edilmeyen, karşılık görmeyen değil;
değeri bilinmeyen bir sevda olarak görünür.
ilgi duyduğu kişiye yaklaşmayı, sesine, kokusuna ulaşmayı, yanında olmayı isteyen bireyleri itinayla bastırırız.
çevremizden aldığımız ilişki tavsiyeleri,
geçmişte yaşanılmış utançların tekrar yaşanmaması için bizlere anlatılır.
görüntüde korumacı özünde baskıcı bu hareketin gerekçesi, niteliksiz kişilerin bir araya gelip oluşturdukları toplumsal baskının yeni gelenlere aktarılması, eski omuzların rahatlamasıdır.
  o adımı atanlar bilir,
kişinin ilgisine karşılık gülünç ve küçük bir duruma düştüğüne inanılır,
hatta kişi kendi bile inanır.
düştüğü çukuru aslında kendi kazdığını hatırlayamaz.
bu çok değerli anların hislerini bir araya toplayıp kapatacağı bu çukurun,
bir sonraki arızaya kadar üstünü kapatır.
aslına bakarsak belediye çukurları da aynı felsefeye dayanır.
çünkü devam etmek önemlidir, hayatta kalmak asıl hedeftir; nasıl'ı önemli değildir.
pek ala bahaneler ile alelade badireler atlatılabilir.
dürüst olmak gerçeği yaşamaksa,
yalan söylemek hayatta kalmak ve evrimi yavaşlatmaktır.
hayatta kalmak, nedense en önemlisidir. öğrenilmiş bir korkudur. hissizdir.
ölüm, karşılıklı sevginin tadını alabileni gülümsetir.
yaşamanın bilinci, korkudan güçlüdür.
duyuların birleşip, zamanın yatay eksenden dikey eksenle değiştiği bir evrendir.
yalnız yaşamak süregelen hataların bir toplamı,
birliktelik yaşamak süregelen başarıların bir mükafatı değildir.
2 notes · View notes