Tumgik
#Kelâm-ı kibar
derdiderun · 10 months
Text
- Allah’ı gördün mü?
- Evet, hem de çok.
- Ne zaman?
- Kusurumu örttüğünde, rızık verdiğinde, beni koruduğunda...
74 notes · View notes
emektarbircadillac · 6 months
Text
Birisi birçok bloğa gidip "her gün Kudüs'le ilgili paylaşım yapınca elinize ne geçiyor" diye sormuş. Varsayalım ki elimize hiçbir şey geçmiyor olsun. Ve varsayalım ki bunu diyen Kudüs'le alakalı hiçbir şey paylaşmıyor, başka konularda paylaşım yapıyor olsun. Kimin eline ne geçer?
Mesele tarafını belli etmektir. Karınca da biliyordu taşıdığı tek bir damla suyla İbrâhim Aleyhisselam'ın atıldığı ateşi söndüremeyeceğini. Ama tarafını belli etmek için taşıdı. Zira zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluk¹, haksızlık karşısında susan ise dilsiz şeytandır².
———
¹ Cemil Meriç; ² Kelâm-ı kibar
56 notes · View notes
vuslatahasret01 · 2 years
Text
İnsanların, insan sûretine sahip oldukları seni aldatmasın!...
Büyük ekserisi mânâları itibarıyla insan değildirler. Hiç şüphe etmeyesin ki! bu böyledir!!!
(İnsanlarin Büyük ekserisi fıtratındaki huy mizaç ve ahlak ile özdeş şekillere bürünürler. Ancak, bunları feraset ehli insanlar farkederler....)
Kelâm-ı kibar, Kibar-ı Kelamest
[Sözlerin büyüğü, Büyüklerin (Ehl-i Kâmillerin) Sözleridir.]
15 notes · View notes
kevkebus-subh · 6 years
Text
"Her kim senin ayıbını yüzüne karşı söylerse sana karanlıktan nura doğru yol göstermiş olur..."
kelâm-ı kibar
10 notes · View notes
3m1d · 4 years
Text
Bazı Kelimeler cidden Çok Güzel 2
Vuslat: Ulaşma. Erişme. Kavuşma. Beraber olma.
Hasbelkader: Tesadüfen değil, kader sebebiyle gerçekleşen. Kader icabı.
Lafügüzaf: Boş laf.
Vaveyla: Çığlık, feryat.
Lahza: Zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası, an.
Serdengeçti: Yüksek ülkü için her türlü tehlikeyi göze alan, bu yolda canını bile esirgemeyen.
Merdümgiriz: Toplumdan kaçan. İnsanlar arasına karışmaktan çekinen.
Mâhî: Yok eden. Perişan eden.
Şûride: Yanık, yanmış olan. Tutuşmuş. Aşık.
Payidar: Ebedi, sonsuz, ölümsüz.
Efulim: Sevgilim, yârim, bir tanem.
Ruh-u revan: Ruhun ferahlığı, yürüyen ruhum. (Sevgiliye)
Enfüsi: Dışa dönük. Nesnesel.
Nermdil: Yüreği yumuşak, yufka yürekli, merhametli.
Naçizane: Çok küçük, çok önemsiz. Haddi olmayarak.  
Hamuş: Suskun.
Nayino: Sevdiğim. Sevdiceğim.
Mefsedet: Bozukluk, fenalık, fesatçılık.
Mihrimah: Güneş ile ayın beraber olması anlamına gelen isim.
Pürkusur: Kusur dolu, çok kusurlu.
Şurimşine: Canım, ciğerim. Can yoldaşım. Sevdiğim.
Ahlâ: Çok tatlı. Pek şirin.
Melâl: Sebepsiz can sıkıntısı. Üzüntü. Usanma.
Visâl: Vasıl olma. Sevdiğine ulaşma, kavuşma. Ayrılıktan kurtulma.
Sayende: Senin gölgende.
Sare: Katışıksız, saf, temiz.
Kelâm-ı kibar: Büyüklerin güzel, zarif, veciz ve çok kıymetli sözleri için kullanılan sözcük öbeği.
Sevgi: Bir insanı sardığında değişime sebep olan şey.
Ahenk: Anlaşma, uyuşma. İyi geçinme.
Dost: Yanında rahatça sesli düşünebildiğin. Kendinde unuttuğunu hatırlatan. Yedek kalp.
154 notes · View notes
kalemizi01 · 4 years
Text
“Hak yarattı iki kulak dili bir,
Bir mecliste olur isen dinle iki, söyle bir.
Kelâmın fıdda(gümüş)ise sükûtun olsun zehep(altın),
Kemâl ehli, kemâlatı sükût ile buldu hep.
Çok konuşan zanneder ki benim sözüm dinlenir,
Hiç bilmez ki dinleyenler aciz olur kinlenir.”
(Kelâm-ı Kibar)
14 notes · View notes
elifdedimbededim · 6 years
Text
"El-hubbu min şiyemi'l-kirâm"
Sevgi,değerli insanların şiarıdır.
'Kelâm-ı kibar'
114 notes · View notes
sitareblog · 6 years
Video
youtube
Muhabbet perdelerini huzura aralamak üzere, nacizane üç beş kelâm edecektim ki; gecenin demine ve dahi gönüllerin eşiğine, Kuşçu'nun şu hoş sohbetini sermenin, daha evlâ olduğu düşüncesi hâsıl oldu içimde. Videonun altına bir iki satır karalamak isterdim; lakin elim belimde, dikildim kaldım. Zira söylenecekleri, söyleyen söylemiş. Biz ne desek; fuzûli, noksan, aciz... O halde payımıza sükût düşer, dedik. Nasibimize Kuşçu'nun son kısımda anlatığı hikayetinden de bir pay düşmesini dileyerek... O vakit ne diyelim; Kelâm-ı kibar, kibar-ı kelâmdır. Dinleyelim...
34 notes · View notes
icseslenis · 4 years
Text
"Yalnızca durgun sular yıldızları yansıtır o halde durul artık."
| Kelâm-ı Kibar
0 notes
ilkemiroku · 4 years
Text
Konuşulması gereken yerde susandan, susulması gereken yerde konuşandan hayır gelmeyeceğine inanarak, susmak ve konuşmak fazilettir. Birilerini yıpratmak, öç almak için susmak, nefretin dışa vurmuş şeklidir. Haksızlığa, iftiraya, işkenceye karşı susmak ise, bir insanlık suçudur ve hiçbir değeri yoktur. Şu da bir gerçektir ki; susmasını bilmek zordur. Fakat susmak, bizleri cevaba çok çabuk yaklaştırır. Mânâ âlemi, susanlar için tam kapasite çalışır. “Lokman Hakîm tertemiz ve nur yüzlü Dâvud -aleyhisselâm-’ın yanına gitmiş, onun demirden halkalar yaptığını görmüştü. O yüce padişah, yaptığı halkaları birbirine takıyordu. Lokman zırh yapma sanatını hiç görmemişti. Bu işe şaştı kaldı. Vesveseleri de arttıkça arttı. “-Acaba bu neye yarar, kat kat halkalarla ne yapıyor, kendisine sorsam mı?” diye hatırından geçiriyordu. Sonra kendi kendine: “-Sabredip sormamak daha iyidir.” dedi. Çünkü susup sabretmek, insanı arzu ve maksuduna çok daha hızlı ulaştıran bir kılavuzdur. Bir şeyi sormayınca, o şey sana daha çabuk açılır. Sabır kuşu, bütün kuşlardan daha hayırlı ve hızlı uçar. Eğer sorarsan, isteğin daha geç hâsıl olur. Çok kolay bir şey, senin sabırsızlığın yüzünden zorlaşır. Lokman bir zaman sustu ve seyretti. Hazret-i Dâvud da işini bitirdi. Sonra yaptığı zırhı sabırla bekleyen Lokman’ın karşısında giydi. “Yiğidim, bu zırh insanı savaşta yaralanmaktan koruyan bir elbisedir!” dedi. (Mesnevî, 3/1842) * * * “Sabır ve sükût, ilâhî rahmete sebep olur. Belirti ve şahit arayışın, aceleci davranışın, sendeki mânevî hastalığın eseridir. «Susun!» âyetindeki emri kabul et ki, susmanın karşılığında senin de canına Sevgiliden ilâhî bir lütuf gelsin.” (Mesnevî, 3/2725) * * * Sırlar âleminin sahibi Cenâb-ı Hak, bizlere sırrını ifşâ etsin de susarak kelâm eden, susarak gönüllere tesir eden ledün ilminin sultanları ile hemhâl eylesin. Kelâmı kibar olanı dinletsin, sohbetinden istifade ettirsin. Biz âcizleri de onların istikametinde gezdirsin. Yerince susan, yerince konuşanlardan eylesin. Âmin.
0 notes
kitapindiroku · 7 years
Text
İstanbul'un 100 İlim ve Fikir Adamı -59 Kitabı pdf indir pdf indir
İstanbul’un 100 İlim ve Fikir Adamı -59 “Tarih, İstanbul’un dünyanın merkezindeki konumunu hiçbir siyasi ve politik durumun değiştiremediğini göstermiştir bizlere. Onun, ilkçağlarda bir ticaret kolonisi olarak tarih sahnesine çıktığı devirleri aşarak dünyanın yönetildiği bir payitaht haline dönüşmesinde, elbette pek çok saik vardır. Bunların başında âlimler, bilginler, edipler ve şairlerden oluşan seçkin zümre ve çevrelerin bu şehirde kendilerini gerçekleştirmede zorluk çekmemeleri, muteber sayılmaları, korunup kollanmaları ve çalışmalarının desteklenmesi gelir.
Geleneğimizde oldukça hoş bir kelâm-ı kibar vardır: “Şerefü’l mekân bi’l- mekin” der eskiler. Mekâanların şerefinin, içinde yaşayan insanlardan geldiğine iman eden bu kutlu ve uğurlu anlayış, işte bu şehrin taşında toprağında dile gelmiş, doğudan ve batıdan sayısız âlim ve fâzıl şahsiyeti bağrına basmıştır. Medeniyetler, İstanbul’da meczolmuştur.”
Akif Kuruçay
Elinizdeki kitap İstanbul’un ilim ve fikir insanlarını tanıtmak amacıyla hazırlanmıştır.Her dönemi temsil edip dönemin şartlarını, imkanlârını ve düşünce düşünce dünyasını bize yansıtabilen bu isimlerden tarihsel kronolojiye uygun bir sıralama yapılmıştır.
İstanbul'un 100 İlim ve Fikir Adamı -59 Kitabı pdf indir pdf indir oku
0 notes