Tumgik
#elifbetülözcan
kapanakisilmisruh · 4 months
Text
Bir şeyler var
06.01.24 04.34
Yuvarları  var,
ellerinin yuvarları,
bana her daim dokunan ellerinin.
Yuvarları var,
gözlerinin yuvarları,
bakışları hep bende olan gözlerinin.
Yuvarları var,
gamzelerinin yuvarları,
Her gördüğümde dokunmadan edemediğim...
Tarifi mümkün değil lügatımda bu köhne, bilinmedik hislerimin.
Ama var.
Gülüşünün sıcaklığı var.
Her gün iki saat yol katedişinin özlemi var
Aynı şehirde kavuşmanın çabası var
Bir şeyler var sende.
Görmeden izlediğim, dokunmadan hissettiğim, duymadan dinlediğim bir şeyler.
Bir şeyler var, daha önce sürekli duyduğuğum ama bu o diyemediğim.
Kesinleştiremediğim, keskinleştiremediğim, tanımını bilmediğim.
Parmak uçların, şakaklarımda
Burnun, her asi tutamıma inat, saçlarımda
Ellerim, boynunda
Bak nasıl düzensizce,
Bak nasıl delice
Göğsümde hissettiğimle, damarlarında hissettiğim yaşama uğultusu.
Bir şeyler var
Yuvarları  var,
kelimelerimin yuvarları,
netleştiremediğim.
Ama var.
Var.
Bir şeyler var.
2 notes · View notes
ruhumkadarkaranlik · 6 years
Text
Çocuk kahkahası gibiydi varlığın.
Güneş olsaydın, dünyamı böylesine aydınlatamazdın.
-Elif Betül Özcan
Tumblr media
45 notes · View notes
kizilkaya97 · 6 years
Text
NEFESİNİ UNUTMA 2. BÖLÜM
Tumblr media
Tüm gün bu fikir ile dolanıp dururken kocasına mükemmel bir sofra hazırladı. Hala yapabiliyorken, ona değer verdiğini hissettirmeliydi. Nefesini sevdiğini binlerce kez daha haykırmalıydı…
Onun aşkını da unutabilir miydi? Aklından geçtiği an kalbinin bu denli ritmini yitirişini? Yüreği Ali’sini tanırdı değil mi?
Güçlü durmalıydı. Bu akşam söyleyecekti hastalığını. Sonra karar verdiği üzere, Ali…
View On WordPress
0 notes
kapanakisilmisruh · 2 years
Text
Aynı Göğün Altında
Bırak aynı şehirde nefes almayı, aynı yıldıza değer gözlerimiz diye göğe bakmaya çekinir oldum ben.
Biz diye bir şey vardı, el ele cenazesini küle verdik.
Son görüşümüzdü birbirimizi.
Benliğimi onunla uğurladım.
Sonra bir daha kendimi bulamadım.
O öyle çok vardı ki...
Benim içimde bana kadar bile yer kalmadı.
Nefes alamadığım o şehirde, bakamadığım göğün altında, o vardı.
Biz'in külleri bile kalmamıştı.
Ben? Hala neredeyim bilmiyorum.
Tumblr media
14 notes · View notes
kapanakisilmisruh · 2 years
Text
9 notes · View notes
kapanakisilmisruh · 2 years
Text
28.09.22
BİR BEN
Zihnimin kuytularında dönüp duruyorum yine
Ah o şarkı dönüyor pikapta
İğnesi plakta değil tüm  vücudumda geziniyor
Bir şarkıyla kan revan kalıyorum yine
Bana bu denli hasarı bir ben verebilirdim zaten
Bir ben bana böylesine acımasızım
Bir ben kendimi karşıma alıp böyle delik deşik edebilirim
Zihnimden kalbime kadar her hücremi bir ben kana bulayabilirim zaten
Bir ben..
Kalabalık, milyonlarca kalabalık zihnim
Ne düşündüğümü bilemeyecek kadar dolu
Bir fikri yakalayıp odaklanamayacağım kadar aynanda bu curcuna
Aklımı kaçırdım
zihnime bağlayamıyorum
arada bir boşluk var
o boşlukta tüm galaksiler doğup doğup ölüyor
Hiçbirine yetişemiyorum
Sesler sesler hepsi bir haykırış hepsi bir yıkılış
Kendimi doğuruyorum kan revan
Küllerimden değil, soğuk bir cesetten
Benden arta kalan hastalıklı fikirlerden
Saplantılardan, kaostan, acıdan, daha çok acıdan
Kendi içimi yarıyorum çıplak parmaklarımla
Bir balıktan kılçığını ayırırcasına tek seferde omurgamı söker gibi söküyorum ruhumu
Ellerimde  yirmibir gramlık mor bir flu
Bir daha bana yama dikiyorum
Varsın kalsın dikiş izi
Uyuşmayan yapboz parçalarını kese biçe
Beni yine ben toparlıyorum.
Ben defalarca öldürürüm kendimi
Binlerce kez terar doğururum zihnimin köşelerine
Gerekirse kalbimin tüm kemiklerini kırarım
Tuzla buz eder parçalarım
Sırf başka biri kırmasın diye
Tumblr media
16 notes · View notes
kapanakisilmisruh · 2 years
Text
Hiç Tanımadığım Bir Adam
Ben tuttum da bir gün
Hiç tanamadım bir adamı yol arkadaşı edindim
Avuçlarım avucunda vapurlara bindim
İki saat sapsarı dolunayın simsiyah denizle sevişmesini izledim
Ben hiç tanımadım bir adamı saatlerce dinledim
Ben hiç tanımadığım o adama günlerce ses verdim.
Ben tuttumda o adamla balkonu denize bakan beyaz bir köşkte
Kendimi unutana kadar içtim.
Ben bir yabancının kollarında bütün bir gece geçirdim.
Ben o adamla yürüdüm, sahili gezdim, şarkı söyledim
Ben o adamla yemekler yedim, kahkahalar attım,  yokuşlar çıktım
En tepedeyken eskimiş ama unutulmamış bir kilisenin yamacında gün batımın pembe alazını seyrettim.
Gece boyunca konuştum, güldüm dinledim.
Ben o adamla mehtabı izledim
Ben o adamı mehtapta öptüm
Ben hiç tanımadığım bir yabancıyla seviştim
Ben iki gün rüya gibi bir peri masalına kaptırdım kendimi.
Hiç yadırgamadım, hiç kormadım, sadece yaşadım.
Ben bu gün o adamla aynı vapura binip omzunda uyudum denizin kokusuyla
Ben bu gün o adama veda ettim bir otobüs koltuğunda.
11 notes · View notes
kapanakisilmisruh · 2 years
Text
KOLLARINDA
Bedenlerimiz birbirini buldu
Dolunayınn en sarı vakti
İki saatlik hiçbir dünyavi zevk ile
Ölçülemez bir gecede vapur yolculuğu
Teni tenime değdi
Düşünceleri zihnime
Kabi avuçlarımda
Kalbim avuçlarımda
Kim kazanacak bu oyunu?
Hisssediyorum ama gerçek mi?
Bir ilizyonmu bu yoculuk
Bambaşka biri mi yoksa
Bu utangaç kendi halinde asosyal biri
Tamam ben kendimden geçtim de
O da geçtimi
Ben kaybettim de kendimi
O da kaybetti mi
Yine bir yalana mı yelken açıyorum
Yoksa bu bir gerçeğin en aşikar hali mi?
Bir adamın kollarında huzuru bulmak
Bu denli zor bir şuç mu ki?
7 notes · View notes
kapanakisilmisruh · 2 years
Text
PARMAK UCU
Rüzgarın tenimi pamuklarla okşadığı
Yalancı ışıklarıyla bezeli şehrimin
Olanca kalabalığının nufuz ettiği bir yerde
Tüm endişeleri, tabuları ve kırılganlığı hasır altı edip
Sadece parmaklarının ucuyla bir dünya yaran
Değeri gözlerindeki küllenmiş ışıklardan belli olan
Bir adamı tanıma zevkine vardım...
Saatlerin içine evrenleri sığdırıp
Planlarımızdan ölümleri çıkarıp
Gülümsemelerin kahkalara dönüştüğü anda
Ağır başlı adamların nasıl da rengarenk çiçekler açtığına inanamadım
Fuzuli, manadan yoksun, konulara girmeden
Gerçekten kaliteli bir sohbete nasıl da ihtiyacım varmış
Etrafımdaki yavan insanların saçma dertlerinden ne kadar bunalmış
Kendi kendimle bir başıma yaşamaya ne kadar da alışmışım
Hayat çok güzel.
Birbirimize unuttuklarımızı fark ettirmekte.
Biri ile dost olabilmek için onu yalnızlığımdan daha kafa dengi bulmam gerekiyordu.
Ben kafamın dengini, parmak uçlarında koskoca bir evreni taşıyan adamda buldum.
9 notes · View notes
kapanakisilmisruh · 2 years
Text
27.08.22
21.03
Satranç
İnsan gerektiğinde gidebilmeli,
Gitmeli de, ben yine aynı yerdeyim.
Aynı seste, aynı kokuda, aynı tende,
Yollar uzak, şehirler ayrı, amaçlar farklı,
Gelecek virajlı bir yol gibi, arasıra kesişiyor daha uzaklara gidebilmek için.
Kendi içimde direniyorum.
Bir hayali yaşatıyorum.
Koy karşıma.
Bu adamı seviyorum diyemiyorum.
Ama gözümü kapatıyorum mazi canlanıyor.
Bana bir lütufmuşum gibi dokunuşu,
Ömründe gördüğü en güzel kadınmışım gibi bakışı,
Şaçmalamama rağmen dünyadaki tek ses benmişim gibi beni dinleyişi
En çok da beni anlayışı
Beni tanıyışı
Bir göz devirmemin, sinsi bir gülümseyişimin, söyleyemediklerimin manasını bilişi
Bana kıyamayışı,
Yüzümün asılmasına dayanamayışı
Kıskanışı, koruyuşu, özleyişi, sadakati
Beni çok sevişi...
Bir bir gözlerimin önüne geliyor benim için yarattığı ilizyonu.
Karşımdaki adam beni, benim bildiğim gibi sevmiyor,
Benim tanıdığım kadar güvenilir değil
Cesaretten aciz
Savaşmaktan kaçınan
Hayallerinin arasında yerimin olmadığı kişi
Karşımdaki adam, aşık olduğum adama çok benziyor.
Kokusu aynı, gözleri aynı, kahkahası aynı,
Görünüşü, samimiyeti, sohbeti aynı.
Bu yüzden vazgeçmek böylesine zor.
Ben bir yalana aşık oldum.
Yalancıya değil.
Bana sunduğu bir ilizyona.
Riyakar bir yankıya.
Benim aşık olduğum yalanıma çok benzediğinden gidemiyorum.
Hayallerimde de öyle güzel ki, varlığıyla kirletemiyorum.
Ne ona gidebiliyorum, ne ondan gidebiliyorum.
Kendi kendime satranç oynuyorum.
Her seferinde ben yeniliyorum.
Tumblr media
5 notes · View notes
kapanakisilmisruh · 2 years
Text
Vazgeçemediğimden Affettim
21.08.22
Bende benim hatalarımın elbette farkındayım.
Ama senin yaptığın hiçbir hata yüzünden sana sırt çevirmedim ben.
Sonuncusu hata değildi.
Sen bir seçim yaptın,
benim hayatımdan çıkmayı kendin istedin.
O yüzden dönüşü yok.
O yüzden canım böyle burnumda.
Ve o yüzden nefret bile edemiyorum senden.
Silip atamıyorum.
Yok edemiyorum.
En güzel anılarımın arasındaki,
yorganın en dibinde,
gözden en uzakta bir kutuda saklıyorum seni.
O yüzden ihtiyacım olduğunda yanımda olmana ihtiyacım var.
Görmesemde yanımda olduğunu bilmeye ihriyacım var.
Çünkü sen benim sadece sevgilim değildin.
Benim arkadaşımdın.
Varlığını gerçekten hissedebildiğim tek sırdaşımdın.
Her şeyimi anlatabileceğim, tüm benliğimi gösterebileceğim, asla yargılanmadan ve yadırganmadan kendiğimi gösterebildiğim tek sığınaktın.
Beni senden iyi kimse,
Senin kadar kimse
Tanıyamaz ve anlayamaz.
Sevgilimi kaybettim diye arkadaşımı da kaybetmek istemedim.
Vazgeçemediğimden affetmeyi seçtim.
Tumblr media
4 notes · View notes
kapanakisilmisruh · 2 years
Text
Büyümek
Acı insanı olgunlaştırır,
umursamamak özgürleştirir
ve yaş almanın büyümekle alakası yoktur.
3 notes · View notes
kapanakisilmisruh · 2 years
Text
Kara Kış
Kışı sen geldin diye sever hale gelmiştim. 
Yine kara kıştan nefret edeyim diye mi beni bu kışta terk ettin... 
Ellerin olmadan üşürüm, 
yüreğime kar tanelerini ekip de nasıl sessiz sedasız gidersin?
4 notes · View notes
kapanakisilmisruh · 3 years
Text
Ben babamı çok sevdim
Babam beni hiç sevmedi ki.
O yüzden ben daha fazla sevdim onu.
Ona olan sevgim dolar benden ona taşar da
taş kalbini eritir belki dedim.
Belki o taş birazcık olsun çatlarda,
yarıklarından benim için bir çiçek filizler dedim.
Belki o zaman beni bir projeden daha fazlası olarak görür dedim.
Ama işte beceremedim.
Ne yaparsan yap, kendine birini zorla sevdiremezmişsin.
Her dediğini yaptım olmadı,
bağırdım çağırdım olmadı,
isyan ettim, karşı durdum olmadı,
sustum katlandım olmadı.
Kin tuttum olmadı, affettim olmadı.
Kendimi parçaladım onun için
Olmadı...
Bir gram yer edinemedim içinde.
Sokakta mendil satan bir çocuk kadar değersizdim gözünde.
Sevdiremedim işte kendimi.
İyilik namına ne varsa içimden teker teker sökmesine izin verdim.
Kendi ruhumu yok ettim. Şeytana hizmet ettim.
Yine olmadı yine olmadı.
Bende öyle bir yara açtı ki, ölü haliyle bile kanatmaktan geri durmadı.
7 notes · View notes
kapanakisilmisruh · 3 years
Text
Sebebi Sen...
12/12/2020
08.04
Bir coşku var içimde
Sana çağlıyorum
Akıyorum, büyüyorum, sana bakıyorum
Bir tohum filizledin kalbimde
Şimdi her mevsim değişen gözlerin gözlerime değdiğinde
çiçek bahçeleri açıyorum
Uyuyamıyorum.
İlk kez mutsuzluktan değil
Hayat fışkırıyor içimden
Yaşama arzum seninle soluk soluğa
Geceler efsunlu, geceler güzel, geceler şiir gibi
Artık tek başımayım diye değil,
Seninle baş başayım diye .
Sesini duymak yetiyor hüznümü kovmak için
Şarkımızı söylediğinde başlıyor
Kahkası kalbimin
Var oluşumun bir anlamı oluyor güldüğünde
Sen gülüyorsun diye tüm gecelerimde ateş böcekleri
Sessizliğimiz bile konuşuyor
Tek bir mimik sustuklarımızı fısıldıyor
Kainat tüm sözcükleri yutmuş sanki
Kimse duymasın diye senden başkası içimi...
Ama bıçak açmasa da ağzım anlıyorsun değil mi?
Avaz avaz haykırıyorum seni sevdiğimi...
-Elif Betül Özcan
Tumblr media
12 notes · View notes
kapanakisilmisruh · 3 years
Text
Körü körüne
Bir hayli olmuştu,
teninde tüm fahişelerin arsız parmaklarını
üzerinde taşıyan bir adamı seveli.
Kalbi yerine kocaman bir boşluk taşıyan,
o boşluğa tüm kibriyle taştan heykelini koyan
narsis bir adama tutulalı
uzunca zaman olmuştu.
Utanırdım çekinirdim.
Ondan bundan değil,
kendimden!
Bile bile nasıl sürükledim kalbimi peşinden?
Benden daha iyi tanıyamaz ki kimse onu?
Nasıl yaptım kendime bunu?
Soğuk, alaycı, narsis, egoist…
İyilik namına tek kelime bilmeyen,
sadece çıkarlarını gözeten bir adamı nasıl koydum yüreğime?
Onun için nasıl küçülttüm kendimi bu şekilde?
Aklım almıyor, mantığıma sığmıyor ama
nasıl olurda kalbime hükmedebiliyor?
Sigara dumanına kaplı kendine has kokusu,
özenle insanlara saplamak için bilediği kelimeleri,
neşeden yoksun
sırf birilerini gıcık etmek için savurduğu alaycı gülüşleri,
her gün başka bir kadının tırnak izleriyle yaralanan kavruk teni,
sadece hırslarına hizmet eden zekâsıyla,
merhametten nasibini almamış bir katilin soğukkanlılığına sahip
‘ben tehlikeli değilim tehlikenin ta kendisiyim’ diye
avaz avaz bağıran aurasına rağmen
nasıl âşık oldum ona bilmiyorum…
Hiç kandırmadım da kendimi.
Başından beri böyleydi.
Bir gram iyilik aramadım içinde.
Aptal kızların ‘yaralı, yoksa içten içe iyi biri’ masallarına inandırmadım kendimi.
Değiştirebileceğime –ki düşünmeye bile cüret edemem zaten-
onun birazcık bile düzeleceğine inancım olmadı hiç.
Hasarlı bir bibloyu tamir etme girişimi değildi benimki.
Hep gözlerimin önündeydi zifiri dehlizi.
Hep kaçtım, hep uzak durdum,
nerede ne zaman nasıl oldu bilmiyorum.
Artık onun karanlığı olmadan yaşayabileceğimi düşünemiyorum.
Hiç uğraşmadı, çabalamadı,
herkese kurşungeçirmez kalbim söz ona geldiğinde nasıl kırıldı?
Zerre güvenemediğim bir adamı nasıl aldım yüreğime.
Ufacıcık olsun –yalandan dahi- uğraşmadan,
kalbimle verdiğim bu savaşı nasıl kazandı, bilmiyorum...
Savaş dediğinde kayıp olur, kan olur acı olur.
Gel gör ki tek ben oluk oluk kanıyorum.
Niye sadece ben acı çektim
Tüm kayıpları neden ben verdim.
Eliye bir sinek öldürmüş gibiydi sanki.
Tek zerresi zarar görmemişti ama ben kan revan içinde can çekişiyordum işte…
4 notes · View notes