Tumgik
#fetih cami
seslimeram · 11 months
Text
Cerahat Ülkeyi Kuşatırken
Tumblr media
Bir yazgı kabilinden çıkagelen cerahat bu ülkenin öyle ya da böyle her gününde belirgin bir sabit kılınıyor. Bütünüyle umut mefhumunun her nasıl yerle yeksan edildiğini açıkça örnekleyen, göstere gelen her eylem bu cerahat tahayyülünü var ediyor / bildiriyor. Aleni bedene yönelik biyolojik-politik şartlanmışlık halleri içerisinde yirmi bir yılı deney sahası kılınmış zeminde cerahat ümidin kırıldığı halleri bildiriyor. Devlet, yöneten, seçilmişlerin o kırmızı çizgi olarak atfedilen vatan, bayrak, millet, ezan dörtlüsünün yamacında / kenar, kıyısında hayatiyet mutlak doğrularından arındırılır. Eğrelti bir cumhuriyetin kepazeliği, taşa duran eylemliliği, her güne içkin kılınmış şiddete tapar hallerle birlikte muğlak ya da belirsiz olmayan bir cerahat hali kutsanır. Yalanların üstüne yalanların bina edildiği yerde şu ülkede hayatın berhava olunmasının istikameti kesintisizdir. Gündelik yaşam halini ve pratiklerini imkansız kılan cerahatli halin var ettiği her açmaz bir kere daha ülkenin hayat veren yer olmaktan ne şekilde alıkonulduğunu da gösterendir. Yaşam tarumar edilmiş bir eylemsellik ile kuşatılır. Seçim mefhumundan öncelikli belirgin bir yarılma / ayrıştırmayı imgeleyen şeylerin yekunudur mesele.
Seçimin son düzlüğünde baş efendi, soysuz, bahçesiz efendiler ile ortaklarının sunduğu her veciz, var ettikleri her hamlede bu keskin ayrıştırma ve eleme hallerinin her ne halde var edildiği birer kere teyit edilebilir. En son seçim öncesi cumartesi gecesi cami kılınmış bir dünya kültürel mirası / semavi iki din için de kutsal kılınan / Ayasofya’da gerçekleşen ibadetin gösteriye dönüştürüldüğü zeminden çıkagelenler o işleme / eyleme halinin her ne şekilde biçimlendirildiğini anlatmaya kafi bir örnektir. Tekbirler ile içeriye giren baş efendi, Fetih suresi, Bakara suresinden ayetlerin okunduğu bir zeminde siyasetin sıradan o insanların hayatlarındaki itiraz haklarını alt etmek için, ötekilere karşı kurumsal bir hal, kimliğe kavuşturulan bakışı bildirir. Dinsiz, imansız, kitapsız diyerek salt Hristiyanları ya da Yahudileri değil, koca bir toplumun yarısını kapsayan, birlikteliği var eden bir temsilin haddini / hududunu bildirmeye bir kere daha din, iman kullanılarak verilen yanıttır mesele misal. Baş efendinin var ettiği ucubelik düzeninin devamlılığını, Kürd halkına yönelik en kestirmeden ötekileştirici kavramlarla saldırmasının etkisiz kılınmasının hemen ardından o dini figürleri / inanç eksenli yorumlar ve eylemleriyle birlikte bir kere daha memleketin en acayip seçimlerinden birisini bir kere daha korkuyla gerisin geriye teslim almak ister. Cerahat bir yazgıymış gibi değerlendirilirken, evladı fatihanın bir kere daha memleketin içinden geçmesinin, başta kalmasının yolunu o dini figüratif sunumun yanında en çok bahsini açtığı, ikinci bir 15 Temmuz kalkışmasına teyakkuz halinde hazırız mesajlarında görebilmek mümkündür. Bunca cerahatle hemhal bir yerde hayatın istikameti her nice olur, bırakılır sahiden!
Seçim günü var edilmiş olagelen temsili değil sahiden linç ettirme pratikleri, kimi yerler / seçim mekanlarında uygulanan son dakikaya kadar tahrik / gerilim siyasetinin yamacında cerahatle bir gelecek tahayyülü var edilebilir mi? Kağıthane İstanbul’da seçmenlere doğru ve direkt olarak var edilmiş saldırganlıktan, Üsküdar, İstanbul’da bir okuldaki yangından, Urfa’dan çıkagelen elini korkak alıştırmadan mührü baş efendiye basıp duran hazıra konma hallerine bir süreklilik halinde cerahat sürsün, katran karanlığına rehin olunsun da her nasıl olursa olsun yollu trajik hallerle bir gelecek tahayyülü bırakılır mı? Biz sıradana, sıradan insanların hayatlarını un ufak edip, iyimser bir rakamla kişisel servetinin yüzlerce milyar dolar civarında seyreden bir baş efendinin hukuku / hakkı / adaleti / hürriyeti aleni bir biçimde savunabileceği ihtimal edilebilir mi? Yaralarına yepyeni yaralar ekleyen, her günü bir başka karabasana dönüştürülen bir zeminde onca afaki var edilmiş olagelen kinin ve kötülüğün yanında beslenip büyütülen nefret ve hiddetin verebileceği her hangi bir iyilik söz konusu edilebilir mi? Seçimin sonucu her neye çıkarsa çıksın bugün bu raddede olan biten yegane şey, tartışılması sorgulanması spor olsun diye değil gerçekten mühim ol mesel budur, farkında mısınız?
Memleketin bir ucundan çıkagelen bir haber dahi durumun her neye evrildiği göstermeye kafidir. Mezopotamya Ajansından aktaralım: “Cizîr’de köylüler AKP’ye oy vermeleri yönünde tehdit edildi, Qileban’da uluslararası heyet okula alınmadı, koruculardan kullandıkları oyların fotoğrafı istendi, vali Şırnak Lisesi’ndeki tüm müşahitleri okuldan çıkardı.
Şirnex ve ilçelerinde Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde oy kullanma işlemleri ihlallerle başladı. Cizîr ilçesinde köylüler AKP’ye oy vermeleri yönünde tehdit edildi, Qileban ilçesinde uluslararası heyet okul bahçesine dahi alınmadı, asker koruculardan kullandığı oyun fotoğrafını istedi, Şırnak Valisi bir lisedeki tüm müşahitleri okuldan çıkardı.
Cizîr’e bağlı Zêwgê köyünde köylüler açık oy kullanmaları yönünde tehdit edildi. Köylülerin itirazlarına rağmen AKP Hezex (İdil) eski İlçe Başkanı Cihan Güven ve ailesinin tehdit ve baskıları sürüyor. Baskılar nedeniyle köyde bulunan yaşlı yurttaşların büyük bir kısmının AKP lehine oy kullanmak zorunda kaldığı öğrenildi. Köyde bulunan gençler ise yaşanan duruma tepki göstererek ailelerine ve kendilerine dönük baskılara rağmen iradeleriyle oy kullanacaklarını aktardı. Ancak Güven’in oy kullanan gençlerle kabine kadar girdiği ve AKP ile Erdoğan’a oy verdirdiği belirtildi.
Kabin Az
Cizîr’in birçok okulunda ise yurttaşların seçime yoğun ilgisinden dolayı uzun kuyruklar oluşuyor. Sınıfta kurulan tek kabinin yetmediğini belirten Yeşil Sol Parti yetkilileri Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) ek kabin talep etti. Talebe olumlu tanıt veren YSK ek kabin gönderdi. Ancak bir süre sonra böyle bir iznin olmadığı gerekçesiyle ek kabin tekrar kaldırıldı. Cizîr’deki bütün okullarda işlemler ağır sürdüğü için oy kullanmanın saat 17.00’yi geçebileceği belirtildi.
Heyet Okula Alınmadı
Şırnak Şehit Teğmen Evren İlkokulunda AKP’li Şırnak adayı Arslan Tatar’ın akrabaları, Yeşil Sol Parti’nin müşahitlerinin fazla olduğu gerekçesiyle okuldan çıkarılmasını istemesiyle gerginlik yaşandı. Polisler, müşahitleri çıkarmak isterken, itirazlar sonucu müşahitler görevli oldukları sandıklarda kaldı.
Qilêban’da (Uludere) seçimleri takip etmek için Almanya’dan gelen Sol Parti Milletvekili Hakan Taş ve beraberindeki heyet, polis tarafından “Yasak” denilerek okulun bahçesine dahi alınmadı.
Koruculara Tehdit
Öte yandan Qileban’da Jandarma Komutanlığı, korucuları tehdit ederek atacakları oyu telefonla çekip kendilerine atılması talimatı verdi.
Şırnak Lisesi’nde Şırnak Valisi Osman Bilgin’in talimatıyla bütün müşahitler okuldan çıkartıldı.”
Bir yazgı kabilinden var edilen cerahatin her nasıl her güne ama her güne sabit kılındığı mefhumunu Şirnex’teki tek bir örnek dahi ifade etmeye yeterli kılınıyor. Pazar gecesinde oluşan tablo, daha en başta rakamlar bildirilirken var edilen yüzde 60 gibi klasik sallama oranlarıyla baş efendi güzelleme yarışlarının arasında, Kürd özgürlük mücadelesinin de enikonu hakir görülmesine çalışılır. Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhuriyet Halk Partisinin bir biçimde barajları / engelleri ve tüm ön yargıları yerle bir ederek Kürdistan’dan da oy alabildiği bir müşterek irade beyanına ket vurulmaya çalışılır. Yetkin Report’tan Murat Yetkin’in bahsiyle oy farkı yüzde on aralığında tutulması için baş efendi anadolu ajansı nam yapıya talimat vermiştir. Hezimeti ne kadar ertelersek o kadar iyidir diye çıkagelen bir gümbürtü içinde kim olduğu, dahası nasıl oluyorsa oluyor üç milyon civarında oya her nasıl ulaştığı muamma bir ırkçının parlatıldığı zeminde, hakkaniyetli bir demokrasi erimi, mücadelesi söz konusu edilebilir mi? Nedir yani, savaşa gider gibi zaten yeterince ayrışan bir ülkeye bir de ırkçı / kafatasçı bir akıl da mı müdahil olacaktır. Bir kamp da o akılsızlık cephesi, çoktan toprak olmuş ayrımcılık fikriyatı ile mi var edilecektir, nedir yani her neyin nesi?
Okullarda var edilen kolluk şiddeti, bitimsiz bir iktidar payandası olaraktan çıkagelen kimi silahlı / külahlı tiplemelerin şiddet seremonileri, bitimsiz, aralıksız bir kötülüğün kutsanması halinin vardığı her eşik aşımında olduğu gibi zorbalığın bir normatif kılına gelmesinin iç kıyıcı halleri de mi bir şeyleri aksettirmemektedir. Hizipçiliğin, dinci bir siyasetin temsilcisi, şimdilik silahsız oldukları zikredilen bir yapının ki geçmişlerinin her ne kadar karanlık olduğu birkaç arama motoru araştırmasından dahi çıkabilecek bir yapının dahi dört vekille temsil edilebildiği bir garip / garabet memleket şablonunda o hayat imgesinin hali ve istikameti nice olacaktır, her nereye varacaktır ki bu ülke? Kürd’e sürekli bedel ödettiren, bir değil on, yüz, binlerce defa saldıran bir mahlukat aklın / zikrin, fikri birlikteliğin yamacında bütün bu cerahatle hangi iyi güne varılabilir sahi ama sahiden! Pazar gecesinden bugüne kadar aralıksız bir deney sahnesi kılınan, devletin asıl yüzünü göstere geldiği Şirnex gerçekliğinde, biber gazları, yakılan kurşunlar ve bitimsiz devletli şiddetinin suna geldiği şeyler de mi bir şey ifade etmemektedir. Cerahat hemen her güne sabit kılınırken, bunca badireden, bütünüyle ayrıştırmadan sonra halen etle tırnak gibiyiz lafzını yiyen kalmış mıdır? Baş efendi, kurmayları ve bütünüyle sağcılığı ırkçılıkla bütünleyen bir toplama karşısında o cerahate dur diyecek cüret sahiden var edilebilecek midir, mesele buradadır. Takdirinize.
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Francisco SECO – AP Photo
1 note · View note
morkedisblog · 1 year
Text
Seccade kutsal değildir herhangi temiz 1.örtü üzerinde namaz kılınabilir hatta Hz.Ömer zamanında arabistana su kıtlığı gelmişti kumaş boyaları toplanan idrarla yapılırdı (tam araplara göre😂)seccadelerin boyaları da öyle, sen haram helâl ver Allahım bizimkiler yer Allahım de ihaleyi yandaşa kardeşe dünüre ver ülkeyi sat haram değil bir halı parçasına kurulan tuzakla bas haram öyle mi valla benim hakkımı yemesin de isterse meydana sıçsın yıkarsın temiz olur ama kul hakkını temizleyecek su da sabun da icat edilmedi Kılıçdaroğlu ve danışmanları ya fazla saflar ya danışmanlar art niyetli niye herkesin evine gidip poz veriyorsun ziyaret edilen kişinin kimlere yakın olduğu belli seccadenin tuzak olduğu daha belli 1 halı parçası sizin emeğinizden daha kutsalsa zorlayan yok oyunuzu gine koyduk mu diye verin size koysunlar bana ne zaten Müslümanlar tuhaftır haç çıkarmayı totem kabûl ederler kabe tavafını şeytan taşlamayı tespih öpmeyi kutsal bulurlar beyin meselesi Müslüman gitmiş milleti kılıçtan geçirip alemin Kilisesini Cami yapıp topraklara çökmüş adına fetih demişler aynı şeyi Hristiyan yapınca işgâl olmuş,uzatmayın 1 kaç yandaş ihale kapacak binlerce trol yattığı yerden para alacak arap kerhanesinde bile çalıştırılmayacak adilikteki suriyeli sürtük(neeeee Türk kadınına sürtük denince sinmiştiniz ben sürtük değilim gerçek sürtüklere iade ediyorum insan herkesi kendi çevresi gibi bilirmiş) göz kırpıştıracak diye uğraşamam o seccadeyi de alın anladınız siz onu iyi günlerde kullanın beni de şikayet edin polis gelince ya da mahkemeye çıkarılsam"hizbullahçıyım kafanızı keserim hikmetyarı öperim"deyince polis de hakim de savcı da avcı da saygı gösterip serbest bırakırlar ooooohhh!Yalan mı yazdım!CUMHURBAŞKANI ADAYIM:KILIÇDAROĞLU/OY VERECEĞİM PARTİ:TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ/BUNU YAZAN:SOSYAL MEDYA ARTİSTİ güzel kafiyeli oldu!
instagram
0 notes
34haber · 2 years
Text
İşitme engelli kadın kursiyerler Bursa’yı gezdi
İşitme engelli kadın kursiyerler Bursa’yı gezdi
Afyonkarahisar İl Müftülüğü, Engelsiz Kur’an Kursu’nda eğitim alan kadın işitme engelli kursiyerlere yönelik Bursa gezisi düzenledi. Bursa İl Müftülüğü TDV Kitap Kahve’de yapılan kahvaltı ile başlayan gezi, Emir Sultan Cami ve Türbesi’ne yapılan ziyaretle devam etti. Afyonkarahisar Müftülüğü Engelli Koordinatörü; Yeşil Cami, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi, Tophane, Üftade Hazretleri ve Bursa…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
hurayb · 4 years
Text
Tumblr media Tumblr media
Bugünleri görmeyi nasip eden Rabbe şükürler olsun. Allah'ım aynı sevinci Mescid-i Aksa içinde nasip eyle..
Amin amin amin
33 notes · View notes
kevkebus-subh · 5 years
Photo
Tumblr media
“Büyük Hakan Fatih Sultan Mehmet Han Hazretlerinin, Fetih’ten sonra ilk Cum’a namazını kıldığı Cami, sanki pis, çamurlu çizmelerle dolaşan turistlere armağan ediliyormuş gibi bu yüce mabedi seyahat acentelerine vermekten dahi utanmayacak bir dalalet içinde olduğumuzu bilmem tarih nasıl affeder...?”
22 notes · View notes
islamiyet · 6 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
EYÜP SULTAN CAMİİ ve TÜRBESİ
Eyüp Sultan Camisi ve ilçesi, ismini Peygamber Efendimiz’in sav sahabesi Ebû Eyyüb el-Ensârî’den ra alır. Halk arasında “Eyüp Sultan” olarak meşhur olan ve şehre hakiki değerini veren bu güzide sahabe, caminin hemen yanıbaşındaki türbede medfundur. Sevgili Peygamberimiz’i sav Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde yaklaşık altı ay evinde misafir etmiştir. Eyüp Sultan Hazretleri, aynı zamanda Peygamber Efendimiz’in annesi tarafından akrabasıdır.
Peygamber Efendimiz’in sav hadis-i şerifinde methettiği askerlerden olabilmek arzusuyla, Emeviler’in 668-669 yılında gerçekleştirdiği İstanbul kuşatmasına katılmış ve şehit olmuştur.
"İstanbul elbette fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir.." (Hadis-i Şerif)  
Şehit olmadan önce etrafındaki Müslüman askerlere vasiyette bulunarak mezarının surlara en yakın noktada kazılmasını istemiştir. İstanbul fethedilemediği takdirde kendilerinden sonra gelecek Müslüman askerler için kabrinin bir sınır taşı olmasını istemiştir.
Defnedilmesinden sonra geçen yaklaşık sekiz asır içinde Eyüp Sultan Hazretlerinin mezarının yeri kaybolur. İstanbul’un fethinden sonraki günlerde Sultan II. Mehmet’in hocası Akşemsettin Hazretlerinin kerametiyle kabrin yeri keşfedilir.
Fatih Sultan Mehmet Han, hemen bu mezarın üzerine türbe inşa ettirir. 1458 senesine gelindiğinde de yine sultan tarafından türbenin yanına cami, medrese, imaret ve hamam yaptırılır. Fakat günümüze ulaşan cami bu değildir. Çünkü bu cami, 1766 senesinde meydana gelen depremde tamir edilemeyecek kadar büyük hasar görmüştür. Devrin padişahı Sultan III. Selim tarafından yıktırılarak 1798-1800 yılları arasında yeni bir cami inşa edilmiştir.
Eyüp Sultan Külliyesi’nin en önemli binası türbedir. Burada yatan kişinin şanına layık bir bina olması için türbeye son derece özen gösterilmiştir. Türbe, sekizgen planlı ve tek kubbelidir. Türbe süslemelerinde kullanılan çiniler, 16. yüzyıl çinileridir ve çok değerlidir. Ahşap sandukanın simle işlenmiş yazılarla süslü örtüsü ve sandukanın önündeki saf gümüş şebeke bir sanat şaheseridir. Külliyenin hamamı, zamanımıza ulaşan en eski Osmanlı hamamıdır. Medrese ve imaret ise ne yazık ki günümüze ulaşamamıştır.
Eyüp Sultan Külliyesi, Osmanlı tarihinde çok özel bir yere sahip olmuştur. Tahta yeni çıkan padişahlar için tertip edilen kılıç kuşanma merasimleri, hep Eyüp Sultan türbesinin önünde yapılmıştır.  
*Eyyûb el Ensarî
photos by glysunflower
320 notes · View notes
camservisi-world · 3 years
Text
FETİH MAHALLESİ ODA KAPI CAMI TAKANLAR, 0530 130 01 33
FETİH MAHALLESİ ODA KAPI CAMI TAKANLAR, 0530 130 01 33
FETİH MAHALLESİ ODA KAPI CAMI TAKANLAR, 0530 130 01 33İÇERENKÖY MAHALLESİ CAMCI, 0530 130 01 33İÇERENKÖY MAHALLESİ AYNA YAPANLAR, 0530 130 01 33İÇERENKÖY MAHALLESİ AYNACI, 0530 130 01 33İÇERENKÖY MAHALLESİ DOGALGAZ BACA DELİĞİ AÇANLAR, 0530 130 01 33İÇERENKÖY MAHALLESİ YEMEK MASASI ÜZERİNE CAM YAPANLAR, 0530 130 01 33İÇERENKÖY MAHALLESİ EV CAMI DEİŞENLER, 0530 130 01 33İÇERENKÖY MAHALLESİ CAM…
View On WordPress
0 notes
nedimtaktak · 6 years
Text
İstanbul'un fethinin sembolü: Ayasofya
İstanbul’un fethinin sembolü: Ayasofya
29 Mayıs 1453’te, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethiyle birlikte camiye dönüştürülen Ayasofya, fethin günümüze ulaşan en önemli sembollerinden.
Tarihçiler tarafından “dünyanın 8. harikası” olarak nitelendirilen, özellikle Osmanlı döneminde yapılan çalışmalarla ve Mimar Sinan’ın eklediği minarelerle güçlendirilen Ayasofya, günümüze kadar varlığını sürdürebildi.
“Fatih, Ayasofya’yı görünce…
View On WordPress
1 note · View note
yilmazblog · 4 years
Photo
Tumblr media
Sitemize "Türkiye'ye Ayasofya üzerinden saldıran Yunanistan, onlarca camiyi kiliseye çevirdi" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz. https://www.yalansiz.net/guncel/turkiyeye-ayasofya-uzerinden-saldiran-yunanistan-onlarca-camiyi-kiliseye-cevirdi/
0 notes
ramazanserdar · 2 years
Text
BİR ŞEHRİN HİSSETTİRDİKLERİ…
Alman yazarPaul R. Krause 1910’lu yıllarda Susurluk’a gelir ve hissettiklerini"Türkiye 1915" adlı kitabında “Ne zaman Susurluk aklıma gelse Mehmet Ağa’nın bana söylediği bir söz üzerine düşünürüm” sözleriyle anlatır.
Sabahattin Ali 1940’lı yıllarda Susurluk’a gelir ve hissettiklerini “Yeni Dünya” isimli kitabında yazdığı öykülerin birinde “…Balıkesir’den gelirken Susurluk’ta bir handa kahve içiyorlarmış…”sözleriyle anlatır.
Amerikalı yazar Paul J. Magnarella, 1960’lı yıllarda bir süre Susurluk’ta yaşar ve hissettiklerini “Bir Türk Kasabasında Gelenek ve Değişim” isimli kitabında, “Susurlukluların öncelikle önem verdiği şey evlerinin kutsallığı ve kadın ve çocuklarının güvenliğidir” sözleriyle anlatır.
Mahir Ünsal Eriş, 80’li, 90’lı yıllarda Susurluk’a dair anılarından bahsettiği “Olduğu Kadar Güzeldik” isimli kitabında hissettiklerini, “Susurluk’un her biri birbirine benzeyen sokaklarından…” sözleriyle anlatır.
Sabri Altınel doğup büyüdüğü Susurluk’u, “Zamanın Yüreği” isimli kitabındaki bir şiirinde, “Eski sokaklarında kentin/Usul bir su gibi iniyorum aşağılara” mısralarıyla anlatır.
Tahsin Bozoğlu doğup büyüdüğü Susurluk’u, eski bir defterin sayfalarına yazdığı bir şiirinde, “Kasabam on beş adım/İşim, kahvem, karşısında cami/Sağım solum eşim dostum kardeşim” mısralarıyla anlatır.
İrfan Astunç, özellikle 1980’li yılların darbe dönemine vurgu yaptığı “Zamana Işık Tutmak” isimli kitabında Susurlukiçin hissettiklerini, “Otobüsten hava aydınlanırken indim, horozlar ötüyordu. Köyümün o kendine özgü kokusu ve soğuk hava, tüm yorgunluğumu, uykusuzluğu alıvermişti…” satırlarıyla anlatır.
Ruşen Işık doğup büyüdüğü Susurluk’u, “Arkası Yarın”isimli kitabındaki bir şiirinde, “Susurluk’un kurtuluş günü/Beş Eylüllerde/Gazi arkadaşlarıyla askeri bir jeepte/Kortejde en önde yer alırlardı/Halkın önünden gururla geçerlerdi/Ellerinde bir pankart; ’Arkadaşlarımız şehit, Bir gazi, Yaşasın Türk Milleti” mısralarıyla anlatır.
Nurettin Kuş doğup büyüdüğü Susurluk’u, sosyal medyada paylaştığı bir şiirinde, “Susurluk kardeştir sevinçlerimize/ Susurluk acılarımıza ana” mısralarıyla anlatır.
İbrahim Açılan doğup büyüdüğü Susurluk’u, “Sen Şiirsin Türkiye’m” isimli kitabındaki bir şiirinde, “Her nefeste sana gelmek isterim/Seninle ağlayıp gülmek isterim/Sende doğdum sende ölmek isterim/Severim ben seni inan Susurluk” mısralarıyla anlatır.
Abdullah İnaler doğup büyüdüğü Susurluk’u “Susurluklu Şairlerden Seçkiler” kitabında yazdığı şiirinde, “Yemyeşil kırların, dağların serin/Sevgiyle yoğrulmuş insanların senin” mısralarıyla anlatır.
Fetih Doğru doğup büyüdüğü Susurluk’u, “Susurluklu Şairlerden Seçkiler” kitabında yazdığı şiirinde, “Faytonların, Vosvosların Susurluk’unu bilmez Z kuşağı” mısralarıyla anlatır.
Ümran Öztürk, “Susurluklu Şairlerden Seçkiler” kitabında yazdığı şiirinde Susurluk’u, “Dönmemeli her giden bir kupa su içmeden/Çaylak şelalesinden, Aygır çeşmeden” mısralarıyla anlatır.
Fehim Dikmen, “Bir Şiir, Bir Fotoğraf Susurluk” isimli kitabındaki bir şiirinde Susurluk’u, “Taşyarma’dan kuzukulağı/Katırkaya’dan sapak balığı/Çınarlı çeşme mola yeri/ Paşaköy deresinde taş balığı/Bizim çocukluğumuz, gençliğimiz/Böyle geçti bilesiniz” mısralarıyla anlatır.
Ve aslında tüm bu değerli yazarlarımız, değerli şairlerimiz…kelimelere dökülen hisleriyle bize “elimizde olan değerlerin kıymetini daha iyi bilmemiz” gerektiğini anlatır…
Ramazan S.TOPRAKTEPE
2 notes · View notes
kartaca2013 · 5 years
Photo
Tumblr media
#Medrese #Fetih #1453 #İstanbul #Cami #Değerlerimiz (Istanbul Bereketzade Ali Efendi Camii) https://www.instagram.com/p/ByH0omyFsT-/?igshid=xma0k9tm6sj6
0 notes
zeynebsahn · 3 years
Text
Hayırlı Kısmet İçin 1, Çocuk Sahibi Olmak İçin 3, Şifa için 5 Kez Okuyunuz!
Tumblr media
Dua..
Açılmaz dediğimiz tüm kapıları açan sihirli bir anahtar gibi değil mi? Hemen hepimiz iyi günde de zor günde de ama en çok zor günde duaya sarılıyoruz. Başımız sıkıştığında en inançsız olanımızın bile aklına ilk dua etmek geliyor. Avrupada corona yüzünden cami bahçelerinde namaz kılan Müslümanları görünce onlarla birlikte eğilip doğrulan kadınları hemen hepiniz görmüşsünüzdür. İşte bu ilahi bir güce sığınma ihtiyacından geliyor muhakkak. Bazen pazarlık bile yaptığımız oluyor. “Allahım, çocuğum sağlığına kavuşsun söz veriyorum o zıkkımı bir daha ağzıma sürmeyeceğim” diyen de var; “Şu musibeti bir atlatırsak kurban keseceğim” diye adak adayanda. Ben bu durumlarda hep Zümer suresindeki o ayeti kerimeyi anımsıyorum. Diyor ki Allah-u Teala
“İnsana bir zarar dokunduğu zaman Rabbine yönelerek O’na yalvarır. Sonra kendi tarafından ona bir nimet verdiği zaman daha önce O’na yalvardığını unutur ve Allah’ın yolundan saptırmak için O’na eşler koşar. De ki: “Küfrünle az bir süre yaşayıp geçin! Şüphesiz sen cehennemliklerdensin.”* Allah muhafaza ne kadar dehşet verici bir uyarı değil mi? Sen dar zamanında Allaha yönelirsen, Allahta sana bu yönelme neticesinde bolluk verirse ve sen Allaha yalvardığın günleri unutur da yoldan saparsan vay haline..
İyi hoş güzel, dualar ediyor Allah’a sığınıyoruz da, ne için kaç adet hangi duayı okumak gerekir. Ben hayırlı kısmet için de, çocuk sahibi olmak için de, Corona hastalığından kurtulmak için de aynı duaları mı edeceğim. Bunun bir püf noktası, bir kolaylığı, bir sayısı yok mu yani?
Ashabı Kiramın tırnakları ile Uhud dağını kazarak kazandığı islamiyeti ne hale getirdiğimize bir bakın. Kendi kendimize ibadet icat eder hale geldik. Bid’atın** kelime anlamı tam olarak bu işte!
 ·        Talut’un askerleri sayısı olan 313 adet Fatiha suresi okumak hastayı iyileştiriyor mu veya hastamız için okuyoruz destek olur musunuz?
·        7777 adet Yasin-i Şerifi bir abdestle okuduğumuzda kanserden kurtulur muyuz veya şu kadar Yasin eksiğim kaldı okur musunuz?
·        Seçimi kazanmak için Fetih Suresini 500 kere okumak doğru mudur veya okur musunuz?
 Bunlar bid’atın çok ötesinde artık ibadetleri beşeri kimliğimizle şekillendirme hastalığına giriyor maalesef. İster art niyetli isterse de iyi niyetli herhangi birinin ortaya attığı bu gibi düşünceleri bizler dinde ibadet yerine getiriyoruz. Konuyla alakalı bir hadis var mı diye araştırma gereği dahi duymadan bu durumlara iman etmekte bir o kadar sakıncalıdır. Hadis-i Şerif zayıf olsa dahi yine bir nebze tutunacak dalımız var demektir.
Dua bir ibadettir. İbadet ancak Allah’ın emri ve bildirdiği ile yapılır.
Fatiha Suresini hastaya okumak haktır ama bu sayı ile verilen bilgi bir uydurmadır.
Tumblr media
Sabah namazından sonra 10 defa “Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâşerîke leh, lehu'l mülkü ve lehu'l hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr”
Sabah namazından sonra ve akşam namazından önce 100 defa “Sübhanallahi ve bihamdihi sübhanallahi'l azim” gibi zikirler sünnet yoluyla bize ulaşmış olan sayı belirtilen zikirlerdir. Fakat dinde yeri olmayan, sünnete uymayan herhangi bir dua, sayı ile okuma tam manasıyla artık dini çocuk oyuncağı haline getirmek oluyor.
 Şimdi son zamanlarda da kişinin yaşı kadar, herkes bir adet okuyacak şekilde Hucurat suresi okuma modası çıktı. Hastası olan Hucurat suresine sarılıyor. Surenin içeriği, anlattığı, meali kimsenin umrunda değil. Surede hastalıkla veya şifayla alakalı bir ayet var mı onu bile bilmiyoruz ama okuyoruz. Neden? Ali, Ayşe,Ahmet, Mehmet whatsapp grubunda paylaşmış çünkü.
Kuranı Kerim baştan aşağı şifadır. Fatiha Suresinden başlayıpta Nas Suresine kadar hemen her sureyi şifa niyetiyle, hayırlı bir evlilik niyetiyle, çocuk isteği niyetiyle veya çocuk müjdesi sonrası şükür niyetiyle okuyabilirsiniz. Bunun için herhangi bir sayıya, kalıba veya bir bildiriye ihtiyacınız yok. İbadet edeyim derken yeni bir din icat ediyorsunuz.
*Zümer Suresi 8.Ayeti Kerime
**Bid’at; Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ve ashabının zamanında ibadet gayesiyle yapılmamış şeyleri, daha sonra ibadet olarak yapmak demektir.
24 notes · View notes
epifizz · 3 years
Note
Epifizz merhaba ayasofya ile ilgili bir belgesel izledim ne yazık ki ismini unuttum aklımda tutamama sorunum var.. ayasofya nın cami olmasını çok eleştirmiştim ve istememiştim fakat bu belgeseli izledikten sonra, tekrar cami olmasını mantıklı buldum. yanlış bir çıkarım da yapmış olabilirim fakat belgeseli izledikten sonra cami olmasında bir sakınca görmedim. Senin bu konu ile ilgili bir fikrin var mı eğer varsa bana açıklar mısın? Sence cami olmasında bir sıkıntı var mı? Ve bu arada hiç öğrenmedim şeyler öğrendim, aşırı gizemli bir yer, ayasofya ya hiç bu kadar hakim değildim.
Ülkemizde bir cami inşasının ya da açılmasının üç nedeni olabilir: Dini, kültürel ve siyasi. Dini sebebi de kültürün içerisinde alabiliriz ancak kültür sadece islamı kapsamadığı için ayırma gereği duydum. 
Şimdi Ayasofya’nın açılması dini bir gereklilik mi? Ya da bölgede yeterli cami yok mu ya da yeni bir ibadethane yapılamıyor mu? Bu mekan bir cami olarak elbette kutsal olsa da İslami açıdan özel bir yeri var mı? Bu inat ve bu islam zaferi gibi gösterilen propagandanın maksadı nedir? Ayasofya dini olarak doğu hristiyanlığında önemli bir kültürel yere sahiptir ve bunun sentezinin fetih sonrası önemli bir sembolik değeri vardır ancak bu sembolik değer oranın cami olarak restore edilmesinde zaten ifade edilmiştir. Günümüzde bu tarihsel sembolü yaşatmanın yolu tam da bu sentezi vurgulamak değil midir?
Maksadı kültürel değerini yaşatmak isteyen biri her şeyden önce bu sentezlere önem vermeli, oradaki figüratif mozaiklerin üzerinin kapatılması tam olarak kültürü yaşatma gayesinde birinin yapacağı bir iş olabilir mi? Kültüre önem veren biri buradaki sentezin değerini anlamalı ve bu restore yapıyı iki kültürün de bir temas noktası olarak turistik değerini sürdürmesi gerekmez mi?
Evet ortada dini bir mükelleflik ve kültürel bir bilinç olmadığına göre burada yapılan propagandanın baştan aşağı siyasi olduğu açıktır ve tam da bu sebeple bu uygulama hatalıdır. Hiçbir dini değer bir politika uğruna sömürülmemeli bunun yanında başka kültürden coğrafyamıza kalan bu miras böylesine atlanmamalı. Şüphesiz Ayasofya ibadete açılamaz bir yer değildir pekala açılabilir ancak oranın tüm kültürleri kapsayan değerini sunmak istiyorsak (ki bu Osmanlı’dan Bizans’a oradan da modern İstanbul kültürüne olan bir birikimi ifade eder) o zaman oranın bu sentetik yapısını korumalı ve sembolik değerini kullanım üzerinden değil bu mirasın sunumundaki iyileştirici düzenlemelerle yapmaya çalışmalıyız. Ayasofya için yapılabilecek her savunma Kariye müzesinin kapatılmasındaki maksadını açıklayabilir mi? Bu politik hamlelerin maksadı bellidir, bu ikonoklastik hamlelerin ardında sadece bölücülüğü artırma gayesi vardır çünkü sağ iktidarlar kendi takipçilerini ancak bir düşman imgesiyle bütün halde tutabilir.
11 notes · View notes
ahiskali75 · 4 years
Text
Tumblr media
Az kaldı yakındır açılması..isminide FETİH 1453 CAMİ koydukmu.. Ne kadar güzel olur.. İnşallah..
19 notes · View notes
radyobalfm · 4 years
Text
Seyahatleri ile ünlü Evliya Çelebi ve Seyahatnamesi
Tumblr media Tumblr media
Çelebi Ailesi’nin kökenleri Kütahya’ya dayanıyordu ve fetihten sonra İstanbul’a yerleşmişlerdi. Evliya Çelebi’nin dedesi Kara Ahmet Bey’in dedesi Yavuz Özbek, fetih sırasında Fatih Sultan Mehmed’in akıncılarındandı ve fetih ganimeti ile Unkapanı’nda yüz dükkan, bir cami (Yavuz Sinan Camii) ve bir de hane yaptırmıştı…
Seyahatleri ile periyoduna ve yüzyıllar sonrasına damga vuran Evliya Çelebi…
View On WordPress
2 notes · View notes
camservisi-world · 3 years
Text
FETİH MAHALLESİ SEHPA CAMI YAPANLAR, 0530 130 01 33
FETİH MAHALLESİ SEHPA CAMI YAPANLAR, 0530 130 01 33
FETİH MAHALLESİ SEHPA CAMI YAPANLAR, 0530 130 01 33FETİH MAHALLESİ ODA KAPI CAMI TAKANLAR, 0530 130 01 33İÇERENKÖY MAHALLESİ CAMCI, 0530 130 01 33İÇERENKÖY MAHALLESİ AYNA YAPANLAR, 0530 130 01 33İÇERENKÖY MAHALLESİ AYNACI, 0530 130 01 33İÇERENKÖY MAHALLESİ DOGALGAZ BACA DELİĞİ AÇANLAR, 0530 130 01 33İÇERENKÖY MAHALLESİ YEMEK MASASI ÜZERİNE CAM YAPANLAR, 0530 130 01 33İÇERENKÖY MAHALLESİ EV CAMI…
View On WordPress
0 notes