Tumgik
#hava üssü
haberolacom · 2 years
Link
Tumblr media
2 notes · View notes
hidayettin · 8 days
Text
youtube
100 yılın anlaşması.. KATAR'A DENİZ-HAVA ÜSSÜ.. çok özel zirve başladı..
2 notes · View notes
ahmetcumhur-blog · 2 years
Text
Bir Hazin Hürriyet
Satarsın gözlerinin dikkatini, ellerinin nurunu, bir lokma bile tatmadan
yoğurursun
bütün nimetlerin hamurunu.
Büyük hürriyetinle çalısırsın el kapısında, ananı ağlatanı
Karun etmek hürriyetiyle hürsün!
Sen doğar doğmaz dikilirler tepene,
işler ömrün boyunca durup dinlenmeden yalan
değirmenleri,
büyük hürriyetinle parmağın şakağında düşünürsün vicdan
hürriyetiyle hürsün!
Başın ensenden kesik gibi düşük,
kolların iki yanında upuzun,
büyük hürriyetinle dolaşıp durursun,
işsiz kalmak hürriyetiyle hürsün!
En yakın insanınmış gibi verirsin memleketini, günün birinde, mesela,
Amerika'ya ciro ederler onu seni de büyük hürriyetinle beraber,
hava üssü olmak hürriyetiyle hürsün!
Yapışır yakana kopası elleri Valstrit'in, günün birinde, diyelim ki,
Kore'ye gönderilebilirsin, büyük hürriyetinle bir çukura
doldurulabilirsin, meçhul asker olmak hürriyetiyle hürsün!
Bir alet, bir sayı, bir vesile gibi değil insan gibi yaşamalıyız dersin,
büyük hürriyetinle basarlar kelepçeyi,
yakalanmak, hapse girmek, hatta asılmak hürriyetinle
hürsün
Ne demir, ne tahta, ne tül perde var hayatında, hürriyeti seçmene lüzum yok
hürsün.
Bu hürriyet hazin şey yıldızların altında.
Nazım Hikmet
1951
Tumblr media
Artist, by Toni Demuro
14 notes · View notes
teknolojihaber · 12 days
Text
Yapay zeka destekli savaş uçağı insan pilotla koordineli uçmayı başardı
Tumblr media
ABD Hava Kuvvetleri, savaş eğitimi senaryolarında yapay zeka destekli F-16 jetlerini test ediyor. Hava Kuvvetleri Bakanı Frank Kendall Perşembe günü tarihi bir test uçuşu gerçekleştirdi. AP'nin bildirdiğine göre, bazı savaş senaryolarında yapay zeka destekli jetler insan pilotlardan daha iyi performans gösteriyor. ABD Hava Kuvvetleri, yapay zeka destekli X-62A VISTA otonom savaş uçağıyla Perşembe günü tarihi bir test uçuşu gerçekleştirdi . ABD Hava Kuvvetleri Sekreteri Frank Kendall'ın kokpitte oturduğu Edwards Hava Kuvvetleri Üssü üzerindeki uçuş, Associated Press'e göre çeşitli muharebe tatbikatları ve hava muharebe senaryolarından geçti . Çıkış, Eylül ayında testlerin başlamasından bu yana yaklaşık iki düzine uçuş gerçekleştiren yapay zeka destekli uçağın bazı senaryolarda insan pilotlardan daha iyi performans göstermeye başladığını bildirdi. AP, Perşembe günü yapılan uçuşta, X-62A VISTA uçağının, insan pilotlu bir F-16 ile "neredeyse burun buruna" gittiğini ve iki uçağın, birbirlerinden 300 metre uzakta, saatte 550 milden fazla hızlarda manevra yaptığını bildirdi. İnsani yardım grupları ölüm kalım kararlarını yapay zeka destekli bir aracın ellerine bırakma konusunda derin endişelerini dile getirirken Kendall, yapay zekanın istesek de istemesek de küresel savaş stratejilerini zaten yeniden yapılandırdığını vurguladı. Kendall indikten sonra AP'ye şunları söyledi: "Buna sahip olmamak bir güvenlik riski. Bu noktada buna sahip olmamız gerekiyor." AP, ABD Hava Kuvvetlerinin yapay zekaya büyük yatırım yaptığını, insanlı gemilerle mümkün olandan daha riskli manevralar gerçekleştirmek için 1000 insansız insansız hava aracından oluşan bir filoya yatırım yaptığını ve 2028'de faaliyete geçeceğini bildirdi. AP, Edwards Hava Kuvvetleri Üssü'ndeki pilotların yapay zeka destekli araçların yakında onların yerini alabileceğini bildiklerini bildirirken, yayın kuruluşu, ABD'nin kendi otonom filosuna sahip olmaması durumunda havacıların yapay zeka yeteneklerine sahip bir düşmanla karşı karşıya gelmekten nefret ettiğini belirtti. . Read the full article
0 notes
piyasahaberleri · 3 months
Link
Malmstrom Hava Kuvvetleri Üssü, üstteki etken tetikçi alarmına cevap olarak kilitlendi. Fotoğraf: Malmstrom Hava Kuvvetleri ÜssüMalmstrom Hava Kuvvetleri Üssü kendisini etken bir tetikçi alarmının pençesinde buldu. Great Falls, Montana'da bulunan üs, tam olarak sabah 10:29'da soyutlama altına alındı ​​ve tüm personele yerlerine sığınmaları talimatı verildi.Tehdit 219 numaralı binadan kaynaklandı ve Hava Kuvvetleri ile acil durum çalışanının süratli bir halde müdahale etmesini tetikledi. Saat 10:36'da Kuvvet Koruma Durumu (FPCON) Deltası uygulamaya konuldu ve bu da olayın ciddiyetinin altını çizdi. Saat 11:57'de gösterilen resmi bir açıklamada üs, ziyaretçileri ve seyircileri etkilenen bölgeden uzak durmaya çağırdı ve ihtimaller içinde yaralanmaları en aza indirmek ve etkili bir müdahaleyi kolaylaştırmak için halk işbirliğinin oldukca mühim bulunduğunu altını çizdi.Montana Valisi Greg Gianforte ve Senatör Jon Tester, durumun ciddiyetini kabul ederken, vali "Malmstrom Hava Kuvvetleri Üssü'nde etken bir tetikçi alarmına ilişkin raporlar mevzusunda General Hronek ile temas halindeydim" dedi ve Senatör Tester bu mevzuda güvence verdi. Gelişmekte olan senaryonun izlenmesine devam edilmesi.Tesir üssün ötesine de yayıldı; yakındaki okullar da "barınma" emri altındaydı ve bu da durumun daha geniş topluluk için aciliyetini artırdı.Potansiyel tehdidin farkına varan Great Falls Polis Departmanı, hem üsse hem de yakındaki okullara güvenlik ve destek sağlamış oldu.Üstte ortalama 3.300 asker ve 500'den fazla sivilin çalmış olduğu ve ek olarak 2.300 sivilin de bölgede ikamet etmiş olduğu göz önüne alındığında, olayın geniş kapsamlı neticeleri oldu. Durum ortaya çıktıkça, Great Falls Devlet Okulları ihtiyati tedbirler aldı ve üsse yakın okullar için 'yerinde barınma' emri çıkardı. Üs yetkilileri, sorun karşısında kolektif kaygı ve kararlılık duygusunu yansıtarak, "Bu belirsiz zamanlarda, öncelikli odak noktamız personelimizin ve çevredeki toplumun güvenliği ve refahıdır" dedi.
0 notes
baybaykus · 7 months
Text
İHA SİHA EFSANEMİZİ SADECE 28 SANİYEDE YERLE BİR ETTİLER
Kasıtlı olarak gündemde tutulan detaylar salt gerçeklerin önüne konulan, engellerdir.
Sokakta ilerlerken yol ortasında bir insanın hareketsiz bir şekilde yattığını görür ve genellikle onun yaşayıp yaşamadığını nabzını kontrol ederek anlarsınız.
Kişiden nabız alıyorsanız sağ, yok eğer nabız alamıyor iseniz ölü demektir.
Şimdi burada salt gerçek olan iki şey var
1- Yol ortasında upuzun yatan kişinin sağ mı yoksa ölümü olduğu...
2- Yaralı yada ölü olan kişinin ne ile ve neresinden saldırıya uğrayarak bu duruma gelmiş olduğu...
İşte salt gerçekler bunlardır.
Kaç saattir orada yattığı, neden yaralı yada ölü olduğu, failin kimliği, nereden ve ne amaçla geldiği, bu eylemi neden yaptığı ise olayın detaylardır.
Tarih: 5 Ekim 2023 Perşembe
Suriye'nin kuzeybatısındaki Haseke yakınlarında Türkiye'ye ait bir SİHA düşürüldü.
Milli Savunma Bakanlığı önce bu haberi kamuoyundan saklama gereğini duydu. Daha sonra ABD Savunma Bakanlığı ve Pentagon Türkiye Cumhuriyeti Devletine ait SİHA'ın kendi F-16 savaş uçakları tarafından düşürüldüğünü açıklayınca itiraf etmek zorunda kaldı.
Sonrası tam bir karmaşa
• "Efendim Türk SİHA'sını düşüren Amerikan uçağı Adana İncirlik hava üssünden kalktı."
• "Yok efendim, ne münasebet Türk SİHA'ını düşüren Amerikan uçağı Ürdün Muvaffak es-Salti Askeri Hava Üssünden kalktı."
Peki gerçekte Amerikan savaş uçağının nereden kalktığının fazlaca bir önemi var mı?
Ürdün Haseki Amerikan üssü veya Adana İncirlik Amerikan Üssü her iki yerde SİHA'nın düşürüldüğü Haseki'ye hemen hemen aynı mesafede
Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti Devletine ait tam silah ve teçhizatlı bir SİHA ABD nin son versiyon savaşan şahini F-16 savaş uçağı tarafından kalkışından sadece ve sadece 28 saniye içinde keklik gibi avlanarak imha edilmiştir.
İşte dikkate değer salt gerçek budur.
O İHA ve SİHA' lar ki, adına şarkılar bestelenen, türküler, söylenen ve marşlar yazılan...
O İHA ve SİHA' lar ki, Türkiye F-35 savaş uçağı projesinden atılınca hizmetine şabbadanaktan uçak gemisi verilen...
O İHA ve SİHA' lar ki,Karabağ'ı Ermenilere mezar, Ukrayna'yı Ruslara cehennem yaptığı iddia edilen...
O İHA ve SİHA' lar ki,Türk halkının vergileri ile ayakta zar zor duran hazineden aslan payını alan...
Nasıl oluyorda bizlere bu teknoloji harikası olduğu söylenen bu araçlar tek bir tane savaş uçağı tarafından 28 saniyede yok edilebiliyor?
İşte gündem olması ve tartışılması gereken de budur.
İHA ve SİHA' lar küçük terör operasyonların en etkili silahlarından biri kabul edilse de olası bir savaş durumunda teknolojisi orta yada yüksek bir düşmana karşı oldukça etkisiz kalması kuvvetle muhtemel savaş araçlarıdır.
6 yıldır bıkmadan usanmadan dile getiriyorum.
Türk Hava Kuvvetleri tarihinin en zor son 20 yılını yaşamaktadır.
AKP iktidarı döneminde Türk Hava Kuvvetleri envanterine tek bir tane bile savaş uçağı girmemiştir.
Bir ülkenin hava gücünü İHA ve SİHA lar ile güçlü hale getirdiğinin iddiası ise iktidarın saltanatını sürdürme amacıyla hayal satarak kendi halkını aldatmasından başka bir şey değildir.
Türk Hava Kuvvetlerinin elinde bulunan en genç F-16 savaş uçağı 36 yaşındadır.
Peki bu ne demek?
Tek kelimeyle felaket demek.
F-16 uçaklarının bakımları en mükemmel bir sekilde yapılsa dahi bu uçaklar 8 ile 12 Bin saat uçuş ve 35 yıl metal ömrüne sahiptirler. Bu uçakların kullanım ömrünün maksimum 12 Bin saatin ve 35 yılın üzerine çıkarılması mümkün olmamakla birlikte imkansızdır.
Üstelik bu uçaklar geçen 36 yılda ki birçok teknolojik gelişim ve yenilikten mahrum kalmışlardır.
Bırakın Rusya ve Amerika gibi süper güçlere sahip ülkeleri Mısır, Suriye, Yunanistan ve hatta Bulgaristan bile hava savunması bakımından bizden çok çok daha iyi durumdadır.
İktidarı tarafından mütemadiyen aldatılan bir ulus ve aldatılmış olmaktan mutluluk duyan ve hatta keyif alan bir millet...
1945 Almanyası ile karbon kağıdı konulmuş gibi birebir aynı durum.
Cevaplanması en zor soru ise;
Biz Almanya kadar şanslı olup varlığımızı bir şekilde devam ettirebilecek miyiz?
https://www.turkishnews.com/tr/content/2023/10/31/iha-siha-efsanemizi-sadece-28-saniyede-yerle-bir-ettiler/
1 note · View note
iahaber · 7 months
Text
AKP’den ‘tezkere’ açıklaması
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından, Irak ve Suriye’ye asker gönderme tezkeresinin süresinin 2 yıl daha uzatılmasına ilişkin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Cumhurbaşkanlığı tezkeresine ilişkin açıklamalarda bulundu. “HER ŞEYE KARŞI ÇIKIYOR” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün vatandaşlara SMS göndererek, “tezkereyle yabancı askerlerin Türkiye’ye gelmesine imkan verildiği” iddiasında bulunduğunu aktaran Çelik, “Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin güvenliği ve terörle mücadelesi için gerekli olan her şeye karşı çıkıyor, bunu da yalan siyasetiyle örtbas etmeye çalışıyor. Oysa 2 yıl önce de bu konuya açıklık getirmiştik. 2014’ten beri her tezkerede bu maddenin olduğunu hatırlatmıştık. Bu maddenin Türkiye’nin uluslararası terörle mücadele koalisyonunun bir parçası olması nedeniyle ihtiyaç duyulan bir madde olduğunu söylemiştik.” ifadelerini kullandı. “YABANCI GÜÇLERİN VARLIĞINDAN BAHSEDİYOR” Geçmişte aynı maddenin yer aldığı tezkerelere CHP parlamento grubunun defalarca “evet” dediğine dikkati çeken Çelik, “Buradan anlaşılan CHP yönetimi onayladıkları tezkerelerin hiçbirini ya okumadılar ya da yeni geliştirdikleri ittifak ilişkileri çerçevesinde tutum değiştirdiler. Kılıçdaroğlu’nun her iki durumda da derinleşen bir siyasi cehalet ve yetersizlik ile hareket ettiği ortaya çıkıyor. Kılıçdaroğlu, anlaşılan yeni ittifak ilişkileri nedeniyle tutum değiştirmesine bir bahane olarak yabancı güçlerin varlığından bahsediyor.” değerlendirmesini yaptı. “MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ” AKP Sözcüsü Çelik, tezkereye ilişkin, şu bilgileri paylaştı: *2014 ve 2015’te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararına istinaden Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki DEAŞ ve benzeri terör yapılanmalarıyla mücadele için bir koalisyon ihdas edilmiştir. *Türkiye ile 80 ülke ve NATO ile Arap Ligi’nin de aralarında bulunduğu 5 uluslararası kuruluş bu koalisyonda yer almıştır. Koalisyona üye ülkeler de personel, malzeme, silah, araç, hava üssü, limanlar ve hava sahaları gibi alanların kullanımında işbirliği yapmaktadır. Meselenin özü budur. *Kılıçdaroğlu’nun uluslararası ilişkilerin ve işbirliğinin gereklerini anlamaktan uzak olduğunu biliyoruz. Bugün vatandaşlarımızı rahatsız eden SMS’ler atarak bilgisizliğini bir kere daha ilan etmiştir. *CHP yönetimi tezkere konusundaki tutumuyla, sadece PKK’ya siyasi destek verenlerin destek verdiği bir duruma düşmüştür. *Cumhuriyet Halk Partisi, Kılıçdaroğlu’ndan önce milli güvenlik konusunda güçlü bir hassasiyete sahipti. Kılıçdaroğlu CHP’nin bu çizgisinde de sapmaya imza atmıştır. *Biz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde sınırlarımıza mücavir bölgelerde topraklarımıza mütecaviz bir şekilde yaklaşmaya çalışan her türlü terör örgütüne karşı mücadele etmeyi sürdüreceğiz.
0 notes
mehmetkali · 10 months
Text
Logistech sektörün tüm bileşenlerini buluşturacak
Logistech sektörün tüm bileşenlerini buluşturacak
  İZFAŞ tarafından bu yıl ikinci kez düzenlenecek Logistech – Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı; sektördeki tüm paydaşları fuarizmir’de buluşturacak. İhracat ve ithalatın itici gücü lojistik sektörü, Logistech Fuarı ile bir araya gelirken dernek ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve akademisyenlerin katılımlarıyla paneller, seminerler de gerçekleştirilecek.
  İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından ikinci kez düzenlenecek Logistech – Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı, 27 – 29 Eylül 2023 tarihleri arasında fuarizmir’de gerçekleştirilecek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İzmir’i dünya fuarcılığında ön plana çıkarma ve lojistik merkez üssü yapma vizyonu doğrultusunda geçtiğimiz yıl ilk kez düzenlenen Logistech Fuarı, bu yıl da sektördeki tüm paydaşları bir araya getirecek. Coğrafi konumu, 8 bin 500 yıllık tarihi ve bir liman kenti olmasıyla doğal bir lojistik merkez olan İzmir’in, fuarla oluşan sinerjiyle bu konumunu perçinlemesi hedefliyor.
Küresel pazar büyüklüğü 2022 yılında 10,68 trilyon ABD Doları olarak hesaplanan ve e-ticaret gibi sektörü daha da büyüten etkenlerle artan talep doğrultusunda küresel lojistik pazar büyüklüğünün 2032 yılına kadar yaklaşık 18,23 trilyon ABD Dolarına ulaşması bekleniyor. Ülkemizde de payı gittikçe artan lojistik sektörü, ürünün doğru yerde, doğru zamanda, doğru miktarda ve uygun fiyatla ulaştırılması açısından büyük önem taşıyor. Sektörün dünyaca bilinen markalarının, aralarında Marsilya’nın da bulunduğu farklı ülkelerinden liman işletmelerinin, deniz yolu, kara yolu,    hava yolu taşımacılık firmalarının, forwarderların, depolama, yazılım gümrükleme hizmetleri sunan ülkemizin sektördeki önde gelen firmalarının katılımcı olduğu fuarı, yerli ve yabancı binlerce kişinin ziyaret etmesi bekleniyor.
Kente ve ülkeye katkı 
Geçtiğimiz yıla oranla katılımcı sayısı ve alan olarak yaklaşık iki kat büyüyen fuarın ziyaretçi profilini ise lojistik ihtiyaçlarına çözüm arayan ithalat ve ihracat yapan önde gelen firmalar, lojistik tedarik zincirindeki bütün servis sağlayıcılar, ilgili kamu yöneticileri, uluslararası operasyonlarda bulunan ve Türkiye operasyonlarını geliştirmek isteyen acentelerler oluşturuyor. Katılımcı ve ziyaretçilerine lojistik sektörüne ait tüm tedarik ve ihtiyaç zincirinin bir arada olduğu bir deneyim sunan Logistech, yaratacağı sinerji ile ülkemizin lojistik performansını artırmayı, lojistik sektöründe ülkemize yeni yollar açmayı, ekonomiye ve istihdama da katkı sağlamayı hedefliyor.
Seminer, paneller ve sergi de yer alıyor
Fuar boyunca ayrıca, etkinlikler, sektörün önde gelen isimlerinin katıldığı seminer ve paneller ile sergiler de düzenleniyor.  Fuarın ilk gününde, sektör oda ve dernek başkanlarının katılımıyla “Başkanlar Paneli” gerçekleştirilirken sonrasında da lojistikle ilgili birçok önemli konunun gündeme geleceği oturumlar düzenlenecek. Fuar süresince iş geliştirme konseptiyle yerli ve yabancı ziyaretçiler ile katılımcıların yer alacağı etkinlikler de gerçekleştirilecek.
  İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen Logistech’in destekçileri ise T.C. Ticaret Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), İzmir Deniz Ticaret Odası (İDTO), Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB), İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD), Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM), Demiryolu Taşımacılığı Derneği (DTD), İzmir Deniz Nakliyecileri Derneği (DND) ile Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği (DEFMED).
    The post Logistech sektörün tüm bileşenlerini buluşturacak first appeared on 0 554 1730000 I [email protected] / Güncel Havacılık Haberleri.
source https://www.aeroportist.com/logistech-sektorun-tum-bilesenlerini-bulustur/
0 notes
ramazanserdar · 10 months
Text
TAM KALBİMİZDE YAŞIYOR…
Tarih 23 Temmuz 1974
Temmuz sıcaklarının şimdi olduğu gibi ortalığı kasıp kavurduğu günlerde “Kıbrıs Barış Harekâtı” başlamıştı.
O gün Balıkesir 9. Ana Jet Üssüne bir istihbarat geldi.
Gelen istihbaratta -Balıkesir üssüne Yunan helikopterleri indirme yapacağı- bilgisi vardı.
Balıkesir hava üssü anında alarma geçti.
142. Filo’ya ait F-102 uçaklarından ikisi 04.20’de alarm kalkışı yaptı.
F-102A (54-1403) sayılı uçak, o güne kadar Kıbrıs Barış Harekâtında hava saldırılarını önleme amacıyla tam 109 başarılı sorti yapmıştı.
Ama bu defa kalkıştan bir süre sonra hava üssünün 13 mil kuzeyine düştü.
Bu düşen uçağın pilotu ne yazık ki hemşerimiz Hv. Pilot Ütğm. İbrahim Çınar’dı.
Şehit olan Pilot Üsteğmenimiz İbrahim Çınar’ın ismi bugün şehrimizin en güzel meydanında, şehrimizin tam kalbinde, kalbimizde yaşıyor.
ŞİFALI KAPLICA
Tarih 1937
Kepekler Kaplıcasının mineralli suları ve çamurları, cilt rahatsızlıkları, romatizmal hastalıklar ile solunum yolu problemleri gibi birçok sağlık sorununa iyi geldiği biliniyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kız kardeşi Makbule Hanım da Kepekler Kaplıcasının şifalı sularında sağlık tedavisi görmüştü.
Makbule Hanım'ın Kepekler Kaplıcasını tercih etmesi, bölgenin sağlık turizminin gelişmesine önemli derecede katkı sağlamıştı.
TOPRAK REFORMU ÇAĞRISI
Tarih 18 Nisan 1962
Susurluk'a çok şeyler katmış iki belediye başkanı…
Biri 1950-1955 ve 1977-1980 yılları arasında iki dönem belediye başkanlığı yapan Nuri Eroğlu…
Diğeri de 1968-1973 yılları arasında belediye başkanımız olan Burhaneddin Aybartürk…
Demokrat Partili Nuri Eroğlu belediye başkanlığından ayrılalı 7 yıl olmuş, Emekli Albay Burhaneddin Aybartürk’ün ise Adalet Partisinden belediye başkanlığı koltuğuna oturmasına 6 yıl vardı.
Bu iki değerli insan “SUSURLUK POSTASI” isimli gazetenin aynı sayfasında buluşmuş, aynı konu hakkında yazmışlardı.
Yazı konuları “Toprak Reformuydu.”
SUSURLUK POSTASI, önceleri Avukat Ahmet Kınay’ın yayımladığı, sonrasında 4 Nisan 1962 tarihinde Ünal İşözen tarafından yayın hayatı sürdürülen Susurluk’un etkin yerel gazetesiydi.
İktidarda İsmet İnönü başkanlığında Cumhuriyet Halk Partisi ile Adalet Partisi arasında kurulmuş Cumhuriyet tarihinin ilk koalisyon hükûmeti vardı.
Nuri Eroğlu ve Burhaneddin Aybartürk, yazılarında hükümete “topraklarımıza sahip çıkılmasını, köylünün haklarının korunmasını” nezih bir üslupla tavsiye ediyorlardı.
Ramazan S.TOPRAKTEPE
0 notes
saglikagi · 1 year
Text
Deprem Bölgesinde Hava Kirliliği Bu Hastalıkları Tetikliyor! https://saglikagi.com/hava-kirliligi-bu-hastaliklari-tetikliyor/?feed_id=64853
0 notes
korkutkalkan · 1 year
Link
"Asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Trabzon'dan gönüllü olarak Kahramanmaraş'a giden 180 sağlıkçı kente döndü. Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve toplam 11 ili etkileyen depremlerin ardından, İl Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki 180 çalışan, gönüllü olarak Kahramanmaraş'a gitti. Deprem bölgesinde can kurtarmak adına canla başla çalışan sağlıkçılar, bugün hava yolu ile Trabzon'a geldi. Trabzon Havalimanı'nda "Maraş'ın Kahraman Ekibi hoş geldiniz" yazılarıyla karşılanan sağlıkçılar, yakınlarıyla hasret giderdi.İl Sağlık Müdürü Hakan Usta da deprem bölgesinden gelen sağlıkçıları karşılayarak, çalışmalarından dolayı teşekkür etti. "Ülkemiz için her daim hizmete hazırız" Öte yandan İl Sağlık Müdürlüğünün sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, deprem bölgesine giden kafileden 180 kişinin kente döndüğü aktarılarak, şu ifadelere yer verildi: "Gittikleri günden bu zamana kadar ortaya koymuş oldukları gayret, özveri ve performans nedeniyle her birine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Onların yüzlerindeki, işini layıkıyla yapmanın yansımaları, tebessümleri bizim mutluluğumuz oldu. Allah bu tür acıları ülkemize bir daha yaşatmasın inşallah. Biz büyük bir aileyiz, birlikte Türkiye'yiz. Ülkemiz için her daim hizmete hazırız."
0 notes
seslimeram · 1 year
Text
Deprem...
Tumblr media
Sözü var eden takat tükeniyor bazen. En uzak, en olmayacak, en kendinizden öte sanılan şeyin / şeylerin ardılı sıra yağmur gibi var edildiği bir zeminde katran karanlığının ortası henüz varılamamış olduğu ayırtına varılıyor. Pazarı, Pazartesine bağlayan gece yarısında, sabaha karşı 7.7 şiddetindeki Maraş, Pazarcık merkezli depremin ardından çıkagelen ol ürkütücü tablo zaten bütünüyle her şeyi anlatıyor. Birbiri içerisine denk getirilemeyecek kadar açık / aleni bir yıkımın Pazartesi sabah saatlerinden itibaren var edildiği bir tümüyle bu toprağın hakikati gün yüzü bulur yeniden. Aleni kıyılan doğanın, yok edilmiş olagelen yaşam sahaları ve tümüyle sermayenin insafına terk edilmiş garabet yapıların birer tabut / mezara dönüştüğü, kırılan fay hattının her şeyi alt üst ettiği bir güncelliğe uyanılır. Maraş, Antep, Kilis, Malatya, Hatay, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adana, Adıyaman, Osmaniye ve civarlarını ve sınırın ötesinde El Bab’tan Afrin’e kadarki bir Kuzey Suriye topraklarını etkilemiş olan bir kıyametin yaşandığı saatler geçtikçe ortaya çıkar.
Bunlar varken sözün kerameti neye yarayacaktır ki! Binalar, enkaz yığınlarına dönüşen, umutlar, sessizce silinmiş gitmiş hayatlar varken, günün getirdiği bir yardım çabasının tam da orta yerinde, imkansızlıklar, büyük devlet nidaları (siyaseten söylemeye gerek dahi yok) boşa düşerken, Maraş, Elbistan merkezli 7.6 şiddetinde bir ikinci deprem daha meydana gelir. Yıkımın vahim tablosunun üstüne eklenmiş bir başka acı daha bütünüyle tüm kameralar kayıttayken var edilir, canlı canlı. Yıkılmaya ramak kalmış olan binaların kağıt gibi çökmesi seyrettirilir. Binbir türlü maniple etmeye açık kılınmış deyim yerinde ise devlete toz kondurmayan yayınlar var edilirken, büyük yüzyılın arifesinde basbayağı dımdızlak terk edilen hayatlar ekranlardan taşar. Acının sınırsızlığı, elemin dört bir yanı kuşatmasına da sansür uygulanamaz artık. Kentlerdeki kağıttan imal edilmiş gibi olagelen yapıların birer ikişer devrilmesinin, bitişik, birbirine tutunarak ayakta kalma mücadelesi veren insanların umutlarının da nasıl birdenbire sönümlendiğini gördüğünüz vakit isyana duramayan bir ülkede her şeyin olabileceği / kıyametin kıyısına kadar gidilip nizamın hiç bozulmayacak olduğu gerçekliğe kavuşturulur. Kimin yası sahiden ne zaman tutulur? Her hangi durumda bir itiraz yükseltilebilir gerçekten?
Memleketin baş yöneticisinin daha depremin ardından üçüncü gün var ettiği nefret temsili duraksamayan hiddetle, hadsizler, şerefsizler sayıklamaları, o da kesmeyip bu makamda olmasam çok daha farklı konuşacağım yollu gönderileriyle zaten esas duruşta durmaya devam eden ülkeden de nem kapabileceğini gösterir. Seksen altı milyona yaklaşmış olan bir ülkeyi kucaklamak, böylesi bir katran karanlığında bu halle midir? Hep mi sille tokat, hep mi itham, yafta ve aşağılama nedir yani, neyin nesidir. Gökay Başcan’ın BirGün’deki haberinden aktaralım: “Merkez üssü Maraş olan iki depremle Türkiye derinden sarsıldı. Tablo her geçen saat vahimleşiyor. Depremin en çok etkilediği yerlerden biri olan Hatay’ın Samandağ ilçesinde yurttaşların sokaklarda elektriksiz, susuz, yakıtsız bekleyişi sürüyor. BirGün, depremden en çok etkilenen ve yıkımın izlerini derinden taşıyan Hatay’da yurttaşlar çaresiz bırakıldıklarını, devletin kendilerini kaderlerine terk ettiğini, arama-kurtarma ekiplerinin yetersizliğini, yakınlarını enkazdan kendi imkânlarıyla kurtardıklarını, su ve erzak sıkıntısı olduğunu ve olumsuz hava koşullarıyla mücadele etmekte zorlandıklarını dinledi.
...Trafiğin Hatay’ı geçtikten sonra Samandağ’a yaklaşırken azalması ilçenin kaderine terk edildiğini ortaya koyuyor.
Samandağ Terk Edilmiş Gibi
Saat 21.00 sularında ulaştığımız Samandağ sokakları adeta bombalanmış ve terk edilmiş bir kente giriyormuşuz gibi hissettiriyor. Kente sevinç, üzüntü ve öfke çığlıklarıyla girdik. Yerle bir olmuş sokaklardan geçip merkezdeki akaryakıt istasyonunun yanında durduk. Durduğumuz yerde göze çarpan ilk şey metrelerce uzun kuyruklarda bekleyen depremzedelerin yakıta ulaşma sorunu oldu. Geceyi arabalarında geçiren depremzedeler ısınmak ve yardım ulaştırmak için sınırlandırılmış yakıt için uzun kuyruklar oluşturmuş. İstasyonun marketinde tek ürün dahi kalmamış. Tuvaletler ise kullanılamayacak durumda. Kentte elektriksiz ve susuz yaşam mücadelesi veren binlerce yurttaş tuvalet ihtiyacını gidermeye ve telefonlarını şarj etmeye çalışıyor.
Gece boyunca dolaştığımız sokaklarda, tüm kentin yıkılmasına rağmen birkaç binada enkaz çalışmasının sürdüğünü gördük. Yanlarına yaklaşıp selam verdiğimizde ‘Hangi gazete?’ diye soruyorlar. Ana akım medyanın yanlış bilgilerle halkı yanılttığını belirten depremzedeler, “Halimizi objektif şekilde yazmayacaksanız, hiç çekmeyin” diyor.
Beni Yurttaşlar Kurtardı
Enkazdan 30 saat sonra kurtarılan Hatice Temizkan ise şunları söyledi: “Eşim içeride. Çocuklarım çıktı. Çok berbat bir şeydi. Küçücük yerde sular içinde kaldım. Hayatta kalmayı başardım. Ufak tefek yaralarım var çok ciddi yaralarım yok. Herkes çıkacak ben biliyorum. Herkesin yaşayacağından da eminim ben bu apartmanda. Uğur Mumcu, Pınarbaşı Mahallesi Gün 17 Apartmanı. AFAD yeni geldi beni yurttaşlar kurtardı. Oğlum da birkaç kişiyi kurtardı apartmanın içinden.”
İlk 24 Saat Müdahale Olmadı
Samandağ’a bağlı bir köyde yaşayan, felaketin ardından yardım etmek için merkeze gelen Mehmet Çapar, “Merkezin neredeyse yüzde 80’i yıkıldı. Yıkılmayan binalarda da ağır hasar aldı. İlk 24 saat hiçbir müdahale olmadı. Kendi imkânlarımızla yurttaşları enkazın altından çıkarmaya başladık. AFAD yoktu. Belediyenin imkânları yoktu. Hâlâ yakınlarımıza ulaşmaya çalışıyoruz, enkaz altındakileri aramaya devam ediyoruz. Bütün arkadaşlarla görüştük. Burada beklenen ölü sayısı 6 bine yakın. Ciddi bir sayı. Az önce birini çıkardık, enkazda sağlıklı bir şekilde. Zamanında müdahale edemediğimizden daha önce ses aldığımız binalardan insanları ölü olarak da çıkarabiliyoruz” dedi.
Devletten Hiçbir Şey Görmedik
Her şeyi dayanışmayla çözmeye çalıştıklarını belirten Çapar şunları söyledi: “Gıda sorununu hem buradaki gençlerin hem de çevreden gelenlerin yardımlarıyla çözmeye çalışıyoruz. Kıyafet, çorap, bere, mont, kışlık giyecek getirdi arkadaşlar. Böyle bir dayanışma içindeyiz. Devletten hiçbir şey görmedik. Devletin varlığını hissetmedik. Hiçbir kurum, kuruluş yoktu. Kendi imkânlarımızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bugün jandarma ve sahil güvenlik bize çok yardımcı oldu. Onun dışında kimseyi göremedik. Yerel yönetimlerin itfaiyeleri geldi, özellikle Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin.”
Depremzede Hüseyin Gümüş de yalnız bırakıldıklarını anlattı. “Deprem her yeri vurdu ama Samandağ’ı da vurdu” diyen Gümüş, “İlk 3-4 saat bazı operatörlerde internet vardı, arama yapabiliyorduk. Birkaç saat öncesine kadar ben internete bağlanamadım, telefon görüşmesi yapamadım. Bütün yakınlarım nasıl olduğumu merak ediyordu, kimse ulaşamadı. Burada belki de enkaz altında kalan birçok kişinin telefonu yanındaydı. Biz dışarda olmamıza rağmen arayamıyorken enkaz altındakilerin yardım istemesi mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Poz Vermek İçin Gelmesinler
Arkadaşının ailesini enkaz altından kurtarmak için il dışından gelen AFAD Gönüllüsü Mehmet Şenalan, “AFAD, UMKE buraya fotoğraf çektirmek için uğruyor, sonra gidiyor” dedi. Girdikleri enkazdan 2’si sağ 1’i ölü 3 kişi çıkardıklarını belirten Şenalan, “Gece 02.00’ye kadar AFAD, UMKE’den kimse gelmedi. 02.00’de sadece fotoğraf çektiler. Buradaki hiçbir binada teknik bir çalışma olmadı. ‘Sesimi duyan var mı?’ diye buradaki gençler bağırıyor. Zaten ses duyduğumuzda da “Elimizle, ayağımızla, tırnaklarımızla kazıyoruz. Kimse buraya poz vermek için gelmesin” diye konuştu.
Bir başka depremzede ise yaşadıklarını şöyle ifade etti: “Çaresiz kaldık. Devlet hiçbir şekilde bize yardım etmiyor. Ölülerimiz var. Molozların altında 3-4 yeğenim ve eniştem var. Bir tane vinç istedik onu bile devlet bize çok gördü.”
Bir tek haberden birkaç satırlık alıntı dahi yaşatılmış insan elli kırımın da her nasıl, her ne şekilde güncellendiğini bildirir. Devletin, onu var ettiğini bildiren yönetim katının alenen vurdumduymazlığının her nasıl hayatlara mal olduğu artık biliniyor. İlk yirmi dört saatlik sürecin heder edildiği bunca afaki kılınırken, bir yandan yukarıda gördüğünüz gibi hallere rehin ediliyor insanlar öte yandan belirsiz bir karanlık / açlığa / yoksunluğa. Ulaşılamamış köyler, hiçbir zaman kaile dahi alınmayacak oldukları zikredilmeye devam olunan imdat feryatlarının kıyısında, ne kefen, ne naaş torbası, ne de tek bir umut kıvılcımı geriye bırakılıyor. Yaygın medyanın, daha ilk günden itibaren “mucize” haberlerine kanalize edilip, sorumluların sorumluluklarını hatırlatmasına dahi zemin bırakılmayan bir ülkede hangi yaranın farkına ne zaman varılacaktır, iş işten geçmesin! Bütünüyle aralıksız olarak bir haftaya yakın bir zaman aralığında binlerce canın kurtuluşuna tanıklık edilirken o bina, şu ev, beriki meskeni harap viran edenlere dair tek satır kelamın edilememiş olmasının ucuz mavrası ne olacaktır ki!
Her hamlenin ardılı bir başka cerahatli yıkıma çıkageliyor. İlk yirmi dört saatlik nedeni bir biçimde muğlak kılınan müdahale etme şansı kenara terk olunduğu, değerlendirilmek bir yana konuşulmadığı için on binlerce yurttaş can verir. 1999 Gölcük ve 2001 Düzce depremlerinden sonra bir kere daha sesimi duyan var mı çağrısına rehin edilmiş milyonlarca insan söz konusu edilir. Bir kere daha gücü yeten ülke denilen yerin aslında doğal bir afet sonrasında derin bir acizlik içerisinde kaldığını gördüğümüz hakikattir artık. Yedi koca gün geçiyor, yirmi bin civarında insanın resmi rakama göre can verdiği bildiriliyor. On altı milyon civarında bir nüfusu barındıran, enikonu tekstilden, ara ürünlere, gıdadan, kimyaya pek çok endüstrinin de bir geçiş / üretim merkezi denilen yer / sahaların dümdüz olduğu ülkeye uyanılıyor. Boşa doluya nutuklar atılıp durulurken, her şey çözülecek buyrulurken, sahada çalışan afet kurtarma ekiplerinin gayreti, son kertede hayat kurtarma mücadeleleri, sıcak aş çıkartabilmek için didinenler, eksik tamamlamak için ele alınan sivil inisiyatifler dışında sadece acı var edildi bir haftada. Bütünüyle söz naçar kalıyor. Onca yazılması gereken şeye bir ara verelim; Bugün yas günü. Henüz acının hangi arafındayız, her neresini arşınlıyoruz bunu dahi bilmeden geçiyor günlerimiz. Bütünüyle enkaz başında bekleyen halklarız. Kötülüğü var edip, ne var canım fıtrat diye kestirip atanların elinde oyuncak kılınan hayatlardan birer mucize beklemeye devam ediyoruz. Sırasıyla başı sağ olsun insanların, başımız sağ olsun hep birlikte. Her şey ortada...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Ümit BEKTAŞ – Reuters – Kaynak: Southern China Morning Post
1 note · View note
antalyamemurlarcom · 1 year
Text
Bakan Koca, Deprem Bölgesinde Son Durumu Değerlendirdi
Tumblr media
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 10 ili etkileyen depremlerin ardından arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü Hatay’daki Acil Durum Koordinasyon Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. Arama-kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları devam ettikçe tablonun vahametinin de büyüdüğünü aktaran Bakan Koca, bu acıyı tarif etmenin mümkün olmadığını dile getirdi. Bakan Koca, son duruma ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Kahramanmaraş, 4 bin 879 vefat, 9 bin 243 yaralı. Gaziantep, 2 bin 141 vefat, 11 bin 563 yaralı. Şanlıurfa, 304 vefat, 4 bin 663 yaralı. Diyarbakır, 212 vefat, 899 yaralı. Adana, 408 vefat, 7 bin 450 yaralı. Adıyaman, 3 bin 105 vefat, 11 bin 778 yaralı. Malatya, 289 vefat, 7 bin 300 yaralı. Osmaniye, 878 vefat, 2 bin 224 yaralı. Hatay, 5 bin 111 vefat, 15 bin 613 yaralı. Kilis, 74 vefat, 754 yaralı. Elazığ, 5 vefat, 379 yaralı olmak üzere an itibarıyla toplam 17 bin 406 vatandaşımız hayatını kaybetti, 71 bin 866 vatandaşımız yaralandı.” “Sağlık Bakanlığı tüm olanaklarıyla gece gündüz çalışmaya devam ediyor” Sağlık Bakanlığının tüm insan gücü ve alt yapı olanaklarıyla yaralıların tahliyesi ve tedavisi için gece gündüz çalışmaya devam ettiğini vurgulayan Koca, “Depremden etkilenen her ilimizde sağlık hizmetlerinin sürdürülmesi için diğer illerin yöneticilerinden bir koordinasyon başkanı ve iki başkan yardımcısı tespit ettik. Koordinasyonu yöneticilerimizle sağlıyoruz” ifadesini kullandı. Bakan Koca, Türkiye’nin dört bir yanında deprem bölgesine sevk edilen ekipler ve bölgedeki mevcut kapasiteyle birlikte şu an afet bölgesinde toplam 2 bin 101 ambulans, 296 UMKE aracı, 5 uçak ambulans, 7 helikopter ambulans ve 14 bin 429 acil sağlık personelinin görev yaptığını bildirdi. Bölgeye diğer illerden 1859 tabip ve uzman tabip ile 6 bin 841 sağlık ve destek personelinin de geldiğini söyleyen Koca, “Dolayısıyla 10 ildeki sağlık tesislerimizde ilave olarak 17 bin 929’u hekim ve 111 bin 486’sı sağlık personeli olmak üzere 143 bin 829 personelimiz hizmet veriyor” diye konuştu. Hava ambulanslarıyla yapılan sevkler Sağlık Bakanı Koca, şu ana kadar afet bölgelerinde ilk müdahaleleri tamamlanan yaralı vatandaşlardan tedavisi ilgili bölgede tamamlanamayacak olanları hava ambulanslarıyla sevk ettiklerine işaret ederek, şunları kaydetti: “Yaralılarımızdan hava ambulanslarıyla 1500’e yakın, kara ambulanslarımızla 13 bin 370, Milli Savunma Bakanlığımızın TCG İskenderun gemisiyle ise 3 seferde 327 yaralımızın ve yakınlarının naklini sağladık. Tüm bölgede 77 acil müdahale ünitesi ve sahra çadırı kurduk. Bölgeye şu ana kadar 3 uçak, 1 helikopter, 76 tır, 39 kamyon, 38 araç dolusu ilaç ve tıbbi malzeme teslim edildi. 17 tır, 15 ambulans, 12 kamyon, 25 araç, 1 minibüs dolusu ilaç ve tıbbi malzeme ise ulaşmak üzere.” “Tüm imkanları afetten zarar gören halkımızın hizmetine sunmakta kararlıyız” Bakan Koca, görev yapan tüm sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere seyyar çadırlar ve mutfaklar kurulduğunu, bölgede sağlıkla ilgili tüm talepleri karşılama çabasında olduklarını söyledi. Vatandaşların deprem sonrası hastanelerde tedavi gören birinci ve ikinci derece yakınlarının bilgilerine e-Nabız uygulaması üzerinden ulaşabileceğini anımsatan Koca, ayrıca il sağlık müdürlüklerinin bilgilendirme hatlarından da bilgi alınabileceğini ifade etti. “Tır ve konteyner eczanelerin sayılarını hızla arttıracağız” Bakan Koca, yaralılar için psikolojik desteğin de başlatıldığını belirterek, kimliksiz hastaların kimlik tespitini yapmak ve yakınlarına ulaşmak için ekiplerin kurulduğunu söyledi. Koca, “Kronik hastalığı olan depremzedelerimiz raporlu ilaçlarını eczanelerden ücretsiz temin edebilirler. 5 ilde farklı noktalarda kurulan tır ve konteyner eczaneler hizmete başladı ve sayılarını hızla arttırıyor olacağız. Vatandaşlarımız ihtiyaç duyduğu ilaçları Sahra Hastanelerimizden de temin edebilecekler” açıklamasında bulundu. Koca, acil hastalar için 5 sahra hastanesi ünitesi kurulduğunu, ayrıca tam teşekküllü ameliyatların da yapılabildiği sahra hastanesinin hizmet verdiğini, kısmen hasarlı olan Altınözü Hastanesinde acil hastalar için sahra hastanesinin bulunduğunu, riskli hastaların hızla sevk edildiğini dile getirdi. Read the full article
0 notes
gundemege · 1 year
Text
Türkiye'yi sarsan deprem felaketinde 4. gün! Can kaybı çok arttı mucizeler ve acı haberler peş peşe geliyor
Tumblr media
Kahramanmaraş'ta 04:17'de 7.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi olan deprem, yerin 7 km altında gerçekleşti. Saat 13.24'te ise merkez üssü Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesi olan 7.6 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi.Deprem başta Malatya, Hatay, Adana, Gaziantep Diyarbakır, Adıyaman olmak üzere 10 ili vurdu. Bölge adeta harabeye dönerken 13.5 milyon insanı doğrudan etkiledi.Arama kurtarma çalışmalarında zamana karşı yarış sürerken, 75 saat sonra enkazdan sağ çıkarılanlar herkese umut veriyor. İşte deprem bölgesinden saat saat haberler...Cumhurbaşkanı Erdoğan: Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 14 bin 14'e ulaştı Milli Savunma Bakanlığı (MSB), İskenderun’daki Türkiye Cumhuriyeti Gemisi (TCG) Sancaktar ve Bayraktar’ın bölgede her türlü sağlık hizmetini sağladığını bildirdi.Türk Hava Yolları (THY) Basın Müşaviri Yahya Üstün, bugün deprem bölgelerine 173 uçuş seferinin planlandığını ve 30 bin 318 depremzedenin tahliye edileceğini açıkladı. AFAD: Bugün saat 11.38 itibarıyla Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerden kara yolu, demir yolu ve hava yoluyla 28 bin 44 kişi tahliye edildi.Hazine Read the full article
0 notes
teknolojihaber · 28 days
Text
Yapay zeka ve pilotun it dalaşı
Tumblr media
DARPA'ya göre , ABD semalarında ilk kez biri pilot, yapay zeka tarafından kontrol edilen savaş uçağı arasında eğitim amaçlı it dalaşı yaşandı. Hangisinin savaştan zaferle çıktığı belirtilmedi, ancak testlerin halihazırda hava muharebesinde çığır açıcı olduğu söyleniyor. DARPA ajansı, 2019 yılında düşmanla görsel temas bölgesinde hava muharebesi yürütmek için bir AI eğitim programı başlattı. Bu, Hava Muharebe Evrimi (ACE, hava muharebe evrimi) projesidir. ACE programı, ABD Savunma Bakanlığı'nın küresel programının, yani mozaik savaşın bir parçası haline geldi. Mozaik savaş kavramı, pilot kontrollü ve insansız hava muharebe platformlarının koordineli, insanlı, yarı otomatik ve otomatik hareketlerini içermektedir. Savaşı bir bütün olarak planlamak için pilotların taktikçilerden stratejistlere dönüşmesi gerekirken insansız platformlar "dönüşlerde mucizeler " yaratacak . Yapay zeka ile pilot arasındaki ilk savaş 2021'de bir simülatörde gerçekleşti. Makine zekası deneyimli pilotu geride bırakarak neredeyse tüm mücadeleleri kazandı. F-16 savaş savaş pilotu olarak - VISTA X-62A test platformu biçiminde - AI, ilk uçuşlarını 2023'ün başlarında gerçekleştirdi ve havada 17 saat geçirdi (kokpitte bir eğitmen gözetiminde). ). Son olarak, DARPA'nın yakın zamanda bildirdiği gibi, Eylül 2023'te, ABD Edwards Hava Kuvvetleri Üssü semalarında yapay zeka donanımlı bir VISTA X-62A savaş uçağı, insanların pilotluk yaptığı başka bir F-16 uçağıyla yakın çatışmaya girdi. VISTA X-62A kokpitinde de bir eğitmen vardı ancak kontrollere dokunmadı. Programdan sorumlu olanlara göre yapay zeka, hem savunma hem de saldırı manevralarının düzenini güvenle oluşturdu. Bir eğitim savaşı sırasında yapay zeka ve insanlarla savaşçılar kelimenin tam anlamıyla karşı karşıya geldi ve yaklaşık 2000 km/saat hızla 600 metreye kadar bir buluşma manevrası gerçekleştirdi. DARPA, bunun "dönüştürücü" bir deneyim olduğunu söyledi ve ACE projesini daha da etkileyici bir sonuç elde edecek şekilde geliştireceğini açıkladı. Read the full article
0 notes
piyasahaberleri · 5 months
Link
Nijer'deki darbe liderlerinin destekçileri, 11 Ağustos 2023'te Nijer'deki bir Fransız hava üssü yakınında Niamey'de bir gosteri için toplanırken Nijeryalı askerler nöbet tutuyor. — AFPNijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu, bir orduya ilişkin insansız hava aracının yanlışlıkla sivillere çarpması ve minimum 85 kişinin ölmesiyle sonuçlanmasının şokunu dile getirdi.Pazar günü, sakinlerin bir Müslüman bayramını kutladığı sırada insansız hava aracı saldırısı Tudun Biri köyünü vurdu ve cumhurbaşkanı, ordunun hatasını kabul etmiş olduğu yönünde bir soruşturma yapılması emrini verdi.Ordu herhangi bir yitik rakamı vermedi sadece acil durum yetkilileri ve bölge sakinleri bir çok hanım ve çocuk olmak suretiyle 85 kişinin öldürüldüğünü söylemiş oldu.Ulusal Acil Durum Yönetim Ajansı (NEMA) yapmış olduğu açıklamada, "Kuzeybatı Bölge Ofisi mahalli yetkililerden, arama devam ederken şu ana kadar 85 cesedin gömüldüğüne dair ayrıntılar aldı." dedi.NEMA, 66 kişinin daha hastanede tedavi gördüğünü söylemiş oldu.Kurbanların bir çok dini bir bayramı kutlayan hanımefendiler, çocuklar ve yaşlılardı.Nijerya silahlı kuvvetleri, militanların on yılı aşkın süredir savaştığı ülkenin kuzeybatı ve kuzeydoğusundaki haydut milislere karşı verdiği mücadelede çoğu zaman hava saldırılarına güveniyor.Cumhurbaşkanlığı yapmış olduğu açıklamada, "Başkan Tinubu, vakası son aşama talihsiz, rahatsız edici ve acı verici olarak nitelendiriyor ve Nijeryalıların ağlatısal yaşam kaybından duyduğu öfkeyi ve üzüntüyü ifade ediyor." dedi.Ordu, insansız hava aracının cemiyet üyelerini "yanlışlıkla etkileyen" rutin bir vazife bulunduğunu söylemiş oldu. Sadece silahlı grupların çoğunlukla bölgedeki sivil nüfusla karıştığı da açıklandı.Sonrasında Genelkurmay Başkanı Korgeneral Taoreed Lagbaja, kazara meydana getirilen saldırıdan dolayı özür dilemek ve benzer hataların önlenmesi için soruşturma talebinde bulunmak amacıyla mahalli cemiyet liderlerini ziyaret etti.Ordu, "Askerler hava devriyeleri yürütüyorken bir grup insanı gözlemlediler ve onların etkinlik kalıplarını drone saldırısından ilkin haydutlarınkine benzer olacak şekilde yanlış çözümleme edip yanlış yorumladılar" dedi.
0 notes