Tumgik
#jules payot
saireyn · 1 year
Text
"Ama zahmetsiz keyif yoktur, her mutluluk biraz çaba gerektirir."
İrade Terbiyesi, Jules Payot
154 notes · View notes
erenhatirnaz · 3 months
Text
İnsanların çoğu dış etkiler tarafından yönetilir: Güneşin etrafındaki dönme hareketinde dünyayı takip etmeyi bırakmak nasıl aklından geçmiyorsa, modayı ve kamuoyunu takip ederken de direnmek asla aklının ucundan geçmez. Tembelliğin neredeyse evrensel olduğuna biz mi cevap vereceğiz? İnsanların çoğu hayatlarını geçimlerini sağlamaya çalışmakla geçirirler: Emekçiler, yoksullar, kadınlar, çocuklar, sosyetikler neredeyse hiç düşünmezler: Kukla gibidirler, bu kuklalar biraz karmaşık ve ve kuşkusuz bilinç sahibidir, ama tüm hareketleri istemsiz arzular ve yabancı telkinler tarafından yönlendirilir. Yaşam mücadelesinin zalim ihtiyaçlarının baskını altında, yavaş bir evrimle hayvanlıktan çıkmış bu insanların çoğu, dış koşulların onları dürtüklemesi kesildiği anda geriye doğru gitme eğilimi taşır. Coşkulu bir ideal susuzluğunun ve belli bir ruhsal asaletin, hayvanlıklarını kademeli olarak aşmayı içeren o zahmetli ödevi sürdürecek içsel gerekçeleri sunmadığı kişilerin tümü kendilerini rastgele sürüklenmeye bırakırlar.
— İrade Terbiyesi, Jules Payot, çev., Süleyman Doğru (İstanbul, Koridor Yayıncılık, Ciltli Baskı / 2023), sayfa: 53-54.
3 notes · View notes
susamsokak · 2 years
Text
Okul zavallı gençleri her şeye temas etmeye mecbur bırakınca hiçbir şeyin esasına vâkıf olamıyorlar.
30 notes · View notes
umudunyolu · 10 months
Text
Dağınık tembelliği Fénelon muhteşem bir benzetmeyle şöyle ifade ediyor: "rüzgarlı bir odada yanan mum".
0 notes
kafamcokdolu · 1 year
Text
"İmparator Caligula Romalıların kafalarını tek hamlede koparabilmek için bir tane başlarının olmasını isterdi. Düşmanlarımızla baş edebilmek için buna benzer bir arzuya kapılmamız faydasızdır."
1 note · View note
mihmar · 1 year
Text
Azmim Üzerine
Geçenlerde bir genç bana, "Abi sabah 5'te kalkıp spora gidiyorsun sonra 8'de mesaiye başlıyorsun, mesai sonrası hepimiz yorgun olurken sen bir de akşamları proje yapıyorsun. Bu kadar şeyi nasıl yürütebiliyorsun, helal olsun" dedi. Buna müteakip cümleleri de çevremde duymuyor değilim. Filhakika günde 5-6 saat uyudum doğrudur. Soğuk zamanlarda fitness sıcak zamanlarda da bisiklet sürmeye çıkıyorum sabahları.
Yukarıdaki cümleleri itiraf eden gence, "Kalbin yeterince kırılmışsa tüm bunları ve daha fazlasını yapmaya azmin olur." diye karşılık verdim. Edebî bir cümle gibi gelebilir size ama tam mânâsıyla edebî bir cümle değil. Jules PAYOT'un "İradenin Terbiyesi" isimli kitabı mâlumdur. Payot, şöyle söyler kitabının girişinde:
"İrade, tümüyle duygusal bir güçtür ve onu etkilemek isteyen her düşünce, mutlaka tutkunun renklerine bürünmelidir."
Yani tüm azmimizi sağlayan irademiz bir duyguya bağlanıyor. Benim azmim de doğal olarak bir duyguya bağlı, acıya.
Depresyon sürecimde destek alabilseydim yüksek ihtimal psikolog bana acılarımla barışmam gerektiğinden bahsedip beni bu yönde tedavi etmeyi uğraşacaktı ama bu sarsıcı süreci tek başıma aştım. Bunu aşarken de acılarımla barışmaktan ziyade acılarımla yaşamayı öğrendim. Acılarımı affetmedim, bana güç versinler diye kalbimin tam orta yerinde tuttum. Ne zaman düşsem, eski zamanlara özlem duysam ve savsaklık göstersem hemen aklıma çektiğim ıstırapları getiriyorum. Düştüğüm zaman kimseden yardım gelmeyeceğini tecrübe ettiğimden dişimi sıka sıka tekrar kalkıyorum.
Eskiden tüm dünyayı karşıma alacak gücü bir başkasıyla buluyorken önce Yaradan'a sonra Allah'a yaslanarak tüm dünyaya meydan okuyabiliyorum. Bu durum bende mevcut olan aşırı romantizmi, edebî söylemleri, gereksiz süslü püslü cümleleri öldürdü. Daha mu'tedil bir düşünce sistemi geliştirdi. Bununla beraber bir plan ve program girdi hayatıma. Ve tabii şu anki konumum, işim ve hayatım bu plana, bu plan, bu mu'tedil düşünce sistemine, bu düşünce sistemi, kalbimin tam orta yerinde duran acılara borçlu.
Tüm bu sistemi inşâ etmek çok zaman aldı ve en önemlisi çok canımı yaktı. Payot şöyle devam ediyor kitabında:
"Oysa hiçbir sevinç, emek harcamadan yaşanamaz, bütün mutluluklar biraz olsun çaba ister."
Çok çabalamalıyız mutluluk için. Çok çaba ve çokça dua. İrademi bu şekilde sağlamak en doğrusu gibi geliyor bana.
0 notes
matmazelnoraliya · 2 years
Text
"Gelişim dışarıdan içeriye doğru değil, içeriden dışarıya doğru olur. Dış etkenler sadece birer aksesuardır."
Yunan filozof Epiktetos olayları ikiye ayırır: Bizden kaynaklananlar ve bizden kaynaklanmayanlar. Bizden kaynaklanmayanların da acılarımızdan, hayal kırıklıklarımızdan kaynaklandığını söyler. Tembelin mutluluğu sadece başkalarına bağlıyken, çalışmaya alışık olan işiyle meşgul olarak mutlu olur.
Jules Payot, İrade Terbiyesi
159 notes · View notes
faracli · 1 year
Text
"İnsanlar ne der?" sorusuna boyun eğmek, hiçbir orijinalliği olmayan hoş ve kibar insanlar yaratır. Hepsi de başkalarının ellerindeki iplerle harekete geçen, güzel ve mekanik kuklalardır.
Jules Payot- İrade Terbiyesi
14 notes · View notes
kalbirakik · 2 years
Text
İnsan yaşamının ahlaki bir amacı olmadan olmayacağına ve iyilik için yapılan hiçbir çabanın kaybolmayacağına da inanıyoruz.
|irade terbiyesi/ jules payot 🕊
20 notes · View notes
yeryuzugokyuzu · 1 year
Text
Tumblr media
İrade Terbiyesi · Jules Payot
19 notes · View notes
dilarailona · 2 years
Text
Kaygısızca gününü gün eden kimse akıllarda ateşböceği alegorisiyle belirebilir. Uzak durulması gerekir. Hoca Ahmed Yesevî, Divan-ı hikmeti’nde bu tip kişilerden uzak durduğunu şu dizesiyle belirtir:
"Kaygısızca gününü gün eden kimselerden uzak durdum ben hey!"
Jules Payot da aynı görüşü irade terbiyesi adlı kitabında ifade etmiştir. Ona göre hiçbir zaman tek başımıza toplumdan uzak duramayacağımız aşikardır. Bu bağlamda toplumun bireyi teşviği hakkında John Stuart Mill’in şu sözlerini aktarmıştır:
“Teşvik insanların asla yeterince izin vermediği şeydir.”
Tam aksine, toplumun baskısının çalışma üzerine olduğunu söyleyerek çalışkan öğrencilerin tembel arkadaşlar tarafından aksi yönde motive edildiğini belirtir. Bu çevre faktörünün etkisi onlardan uzak durmamız için yeterlidir.
Nokta koymak için ise Rabbimiz’in celle celalûh bu hususta, Tevbe Suresi 119. ayetinde buyurduğu emrini buraya taşımak istiyorum:
“Ey îmân edenler! Allah’tan korkun ve sâdıklarla beraber olun!”
Bu ayet Kur’an yolu tefsiri isimli tefsir kitabında şu ufuk açıcı şekilde tefsir edilmiştir:
Önceki âyetlerde işlenen konuyla bağlantı kurarak yorum yapan müfessirler, “doğrular” diye çevirdiğimiz sâdıkîn kelimesini, Hz. Peygamber ve onun ashabı şeklinde açıklarlar (râzî, xvı, 220). Buradaki hitabın genelliği ve Kur’an’daki kullanımları dikkate alınırsa bu kelimeye, “özü sözü bir olan ve dürüst davranan kişiler” mânası vermek daha uygun olur. Kuşkusuz bu niteliği taşıyan örnek şahsiyetlerin başında peygamberler ve peygamberimiz hz. Muhammed ile ona gönülden bağlanmış sahâbîleri gelir. “Doğrularla beraber olun” buyruğunun, onlarla maddî bir beraberlik içinde olmaktan çok, bu sayede elde edilecek doğruluk erdemiyle onlar gibi davranmayı hedeflediği açıktır. Buna göre “Allah’a saygıda kusur etmeme, O’na karşı gelmekten sakınma çabası gösterme” gibi mânalarla açıklanabilen takvâ kavramının sıdk kökünden gelen sâdıkun kavramıyla birlikte kullanılmış olması, tam anlamıyla takvâya erişebilmenin ancak doğrulukla birlikte gerçekleşebileceğini gösterir (takvâ hakkında bk. bakara 2/197; a‘râf 7/26).
Sıdk, insanın söz ve davranışlarıyla niyet ve inancında doğru, dürüst ve iyilikten yana olması anlamında bir ahlâk terimidir. Sıdk kelimesi ve türevleri Kur’an’da ve hadislerde sıkça geçer. Islâm ahlâkçıları da bu iki ana kaynakta tuttuğu önemli yere paralel olarak, sıdk kavramına eserlerinde geniş yer vermişler, çeşitli tutum ve davranışlara göre başlıca altı tür sıdktan söz etmişlerdir: a) konuşmada dürüstlük. dinî ve sosyal bir zarara yol açmadıkça söylenen her sözün gerçeği yansıtması gerekir. b) niyet ve iradede dürüstlük. davranışların özü ve ruhu niyettir; bu itibarla kişi önce kendi niyet ve iradesinde dürüst olduğundan emin bulunmalıdır. nitekim birçok âyet ve hadis, davranışlarda niyetin önemini vurgulamıştır. c) karar dürüstlüğü. kişi bir işin iyi olduğuna inanmışsa onu yapmaya, kötü olduğuna inanmışsa ondan uzak durmaya karar vermelidir. d) kararında durma dürüstlüğü. bir konuda verilmiş kararı uygulamak ve caymadan sürdürmek, karar vermekten daha güçtür; fakat kararın değeri onu uygulamadaki dürüstlüğe bağlıdır. Karar verme ve kararında durma dürüstlüğü özellikle kötü alışkanlıklardan tövbe edip bir daha bunlara dönmeme konusunda önem taşır. kötü bir işe karar verilmiş olması halinde bundan caymak ise yeni bir doğru karar almak ve uygulamak anlamına gelir. e) amelde dürüstlük. ahlâk bilginleri amel bakımından sıdkı, iyilikleri gösteriş yapma ve çıkar gütme gibi ahlâk dışı amaçlarla değil, sırf iyilik olduğu için yapma, kötülükleri de aynı anlayışla terketmedeki doğruluk ve dürüstlük şeklinde açıklarlar. f) dinî ve mânevî hallerde dürüstlük. özellikle tasavvufî kaynaklarda havf (korku), recâ (ümit), tâzim, zühd, rızâ, tevekkül, sevgi gibi insanın allah’a saygı ve bağlılığını gösteren yüksek dinî ve mânevî hallerinde dürüst olması, sıdkın en yüksek derecesi olarak gösterilmiştir (gazzâlî, ihyâ, ıv, 391). Böylece, insanın sorumluluğa konu olan bütün hal ve hareketlerinde doğruluk ve dürüstlüğü, samimiyet ve iyi niyeti ifade eden geniş kapsamlı bir ahlâk terimi olan sıdkın, âyette büyük bir erdem kabul edildiği ve bu fazilete sahip olanların da, müminler için örnek ve önder şahsiyetler olarak gösterildiği söylenebilir.
6 notes · View notes
olumsuzsozler · 3 months
Text
Tumblr media
Bilim insanının amacı da bilmek veya bilgiyi edinmek değil, gerektiğinde bilgiyi değerlendirebilmektir.
Jules Payot
0 notes
hacegah · 2 years
Photo
Tumblr media
Saplantı veya akıl hastalığı sınırına dayanan istisnai durumlar dışındaki tüm tutkular, doğaları gereği geçicidir ve ne kadar şiddetlilerde süreleri de o kadar kısalır.
Jules Payot İrade Terbiyesi
3 notes · View notes
umudunyolu · 10 months
Text
Yazarın söylediği gibi "birçok insan aklını en az şekilde kullanarak hayattan gelip geçer".
0 notes
ebrubektasoglu · 2 years
Text
https://www.ebrubektasoglu.com/yazi/kitap-inceleme-jules-payot-irade-terbiyesi/ Yeni blog yazım yayında 🙇🏻‍♀️📖💬
1 note · View note
ahzann · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Mücadele etmemiz gereken iki düşmanımız var; tembellik ve nefse düşkünlük .
515 notes · View notes