Tumgik
#terk edilmiş otel
pollonegro666 · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
2022/04/29 De camino al hotel encotramos muchos muebles como si estuvieran abandonados y apilados, la estatua del primer presidente de Finlandia, el edificio del Parlamento, una obra de arte en una caja de electricidad y una iglesia que alberga el Museo Nacional.
On the way to the hotel we found a lot of furniture as if it were abandoned and piled up, the statue of the first president of Finland, the Parliament building, a work of art in an electricity box and a church that houses the National Museum.
Google Translation into Portuguese: No caminho para o hotel encontramos muitos móveis como se estivessem abandonados e empilhados, a estátua do primeiro presidente da Finlândia, o prédio do Parlamento, uma obra de arte em uma caixa de eletricidade e uma igreja que abriga o Museu Nacional.
Google translation into Italian: Sulla strada per l'hotel abbiamo trovato molti mobili come se fossero stati abbandonati e ammucchiati, la statua del primo presidente della Finlandia, il palazzo del Parlamento, un'opera d'arte in una scatola elettrica e una chiesa che ospita il Museo Nazionale.
Google Translation into French: Sur le chemin de l'hôtel, nous avons trouvé beaucoup de meubles comme s'ils étaient abandonnés et entassés, la statue du premier président de la Finlande, le bâtiment du Parlement, une œuvre d'art dans une boîte électrique et une église qui abrite le Musée national.
Google Translation into Arabic: في الطريق إلى الفندق وجدنا الكثير من الأثاث كما لو كان مهجورًا ومكدسًا ، تمثال أول رئيس لفنلندا ، ومبنى البرلمان ، وعملًا فنيًا في صندوق كهربائي وكنيسة تضم المتحف الوطني.
Google Translation into German: Auf dem Weg zum Hotel fanden wir viele Möbel, die wie verlassen und aufgestapelt waren, die Statue des ersten finnischen Präsidenten, das Parlamentsgebäude, ein Kunstwerk in einem Elektrokasten und eine Kirche, die das Nationalmuseum beherbergt.
Google Translation into Albanisch: Rrugës për në hotel gjetëm shumë mobilje të braktisura dhe të grumbulluara, statujën e presidentit të parë të Finlandës, ndërtesën e Parlamentit, një vepër arti në një kuti elektrike dhe një kishë që strehon Muzeun Kombëtar.
Google Translation into Czech: Cestou do hotelu jsme našli spoustu nábytku, který byl opuštěný a nahromaděný, sochu prvního finského prezidenta, budovu parlamentu, umělecké dílo v elektrické skříňce a kostel, ve kterém sídlí Národní muzeum.
Google Translation into Greek: Στο δρόμο για το ξενοδοχείο βρήκαμε πολλά έπιπλα που ήταν εγκαταλελειμμένα και στοιβαγμένα, το άγαλμα του πρώτου προέδρου της Φινλανδίας, το κτίριο του Κοινοβουλίου, ένα έργο τέχνης σε ένα ηλεκτρικό κουτί και μια εκκλησία που στεγάζει το Εθνικό Μουσείο.
Google Translation into Suomi: Matkalla hotellille löysimme paljon hylättyjä ja kasattuja huonekaluja, Suomen ensimmäisen presidentin patsaan, Eduskuntatalon, taideteoksen sähkörasiassa ja kirkon, jossa toimii Kansallismuseo.
Google Translation into Polish: W drodze do hotelu znaleźliśmy wiele porzuconych i spiętrzonych mebli, pomnik pierwszego prezydenta Finlandii, budynek parlamentu, dzieło sztuki w skrzynce elektrycznej i kościół, w którym mieści się Muzeum Narodowe.
Google Translation into Turkish: Otele giderken yolda terk edilmiş ve yığılmış bir sürü mobilya, Finlandiya'nın ilk cumhurbaşkanının heykeli, Parlamento binası, elektrik kutusundaki bir sanat eseri ve Ulusal Müze'yi barındıran bir kilise bulduk.
Google Translation into Hebrew: בדרך למלון מצאנו הרבה רהיטים שננטשו ונערמו, פסלו של הנשיא הראשון של פינלנד, בניין הפרלמנט, יצירת אמנות בקופסת חשמל וכנסייה שבה נמצא המוזיאון הלאומי.
Google Translation into Hindi: होटल के रास्ते में हमें बहुत सारे फर्नीचर मिले जिन्हें छोड़ दिया गया था और ढेर कर दिया गया था, फिनलैंड के पहले राष्ट्रपति की मूर्ति, संसद भवन, एक बिजली के बक्से में एक कलाकृति और एक चर्च जिसमें राष्ट्रीय संग्रहालय है।
Google Translation into Indonesian: Dalam perjalanan menuju hotel kami menemukan banyak perabotan yang terbengkalai dan menumpuk, patung presiden pertama Finlandia, gedung Parlemen, karya seni di dalam kotak listrik dan gereja yang menampung Museum Nasional.
Google Translation into Russian: По дороге в отель мы нашли много брошенной и сваленной в кучу мебели, статую первого президента Финляндии, здание парламента, произведение искусства в электрощите и церковь, в которой находится Национальный музей.
Google Translation into Japanese: ホテルに行く途中で、捨てられて積み上げられたたくさんの家具、フィンランドの初代大統領の像、国会議事堂、電気ボックスのアートワーク、国立博物館を収容する教会を見つけました。
Google Translation into Korean: 호텔로 가는 길에 버려져 쌓여 있던 많은 가구들, 핀란드 초대 대통령 동상, 국회의사당, 전기 상자에 담긴 예술품, 국립박물관이 있는 교회를 발견했습니다.
Google Translation into Chinese: 在去酒��的路上,我们发现了很多被遗弃和堆积的家具,芬兰第一任总统的雕像,议会大楼,一个电箱里的艺术品和一座国家博物馆所在的教堂。
Google Translation into Persian: در راه رسیدن به هتل، اثاثیه زیادی پیدا کردیم که رها و روی هم انباشته شده بودند، مجسمه اولین رئیس جمهور فنلاند، ساختمان پارلمان، یک اثر هنری در جعبه برق و کلیسایی که موزه ملی را در خود جای داده است.
Google Translation into Thai: ระหว่างทางไปโรงแรม เราพบเฟอร์นิเจอร์จำนวนมากที่ถูกทิ้งร้างและซ้อนกัน รูปปั้นของประธานาธิบดีคนแรกของฟินแลนด์ อาคารรัฐสภา งานศิลปะในกล่องไฟฟ้า และโบสถ์ที่เป็นที่ตั้งของพิพิธภัณฑสถานแห่งชาติ
Google Translation into Ukrainian: По дорозі до готелю ми знайшли багато покинутих і нагромаджених меблів, статую першого президента Фінляндії, будівлю парламенту, ілюстрацію в електричній коробці та церкву, в якій знаходиться Національний музей.
3 notes · View notes
soxyencadi · 2 years
Text
Hollywood Üretimlerinde Sık Sık Kullanılan Lakin Terk Edilmiş Olan Birbirinden Ürkütücü Oteller
Hollywood Üretimlerinde Sık Sık Kullanılan Lakin Terk Edilmiş Olan Birbirinden Ürkütücü Oteller
Sinema tarihinde karşılaştığımız sinemalara hem mimari özellikleri ile hem de terk edilmiş oldukları için husus olan pek çok terk edilmiş otel bulunmaktadır. Bu oteller kasırga, savaş, zelzele ya da etrafı nedeni ile terk edildiler. Kolombiya’dan, Japonya’ya terk edilmiş oteller artık sizlerle… 1. Sanzhi UFO Oteli sometimes-interesting.com 1970’lerde Tayvan’ın kuzeyinde yapılan bu dönen uzay…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
pusancatholic · 2 years
Text
Ulusal grupların Riva'daki oteli harabeye döndü! Her şey talan edilmiş
Ulusal grupların Riva’daki oteli harabeye döndü! Her şey talan edilmiş
CNN Türk muhabiri Samet Güner, otelin içler acısı halini görüntüledi. İşte harabeye dönen otelin son durumu ve Güner’in değerlendirmeleri; Milli kadrolarının kamp yeri olan Riva’daki bu otel terk edilmiş durumda. Bugün prestijiyle içine beşerler girmiş, plajda yüzüyorlar lakin odaları ve resepsiyon binası büsbütün harabeye dönmüş durumda bir otel. Resepsiyona girişte otelin dağınıklığı ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dakikamagazin · 2 years
Link
Kemal Sunal'ın rol arkadaşı minik Fatos'un 36 yıl sonraki hali şaşırttı
0 notes
traveltourstrips · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/egenin-iki-guzelinde-10-durak.html
Ege’nin iki güzelinde 10 durak
Tumblr media Tumblr media
1. Dönemler arası yolculuk Taksiyarhis Kilisesi
Cunda’nın en önemli tarihi yapılarından biri. 1873’te Rum Ortodoks cemaati tarafından inşa edilmiş, 2014’te Rahmi Koç tarafından müzeye dönüştürülmüş. Taksiyarhis Kilisesi adını hem Ayvalık merkezde hem de Cunda Adası’nda göreceksiniz. Nurgül Büyükkalay’ın önerisi: “Ayvalık’taki kilise; anıt ve müze olarak kullanılıyor. Cunda tarafında ziyaret edeceğinizse Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’na tahsis edilmiş. Kilisede zaman ölçüm aletleri, oyuncaklar, bebek arabaları, denizcilik ve tıpla ilgili alet edevat gibi çeşitli dönemlere ait endüstri ve mühendislik eserleri göreceksiniz.” 6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması) 1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
2. Harabeden kütüphaneye Sevim Necdet Kent Kitaplığı
2007’de açılan kitaplık Cunda Adası’nın tepesinde. Saffet Emre Tonguç önerirken şunları söylüyor: “Geçmişte Agios Yannis Kilisesi ve ona un sağlayan değirmenin olduğu tepede uzun yıllar harap duvarlar vardı sadece… Çıktığınızda önce bu hali canlandırın gözünüzde. Hemen ardından bugünkü güzelliğine emeği geçenlere bir teşekkür yollayarak önce kitaplığın, ardından manzaraya karşı yudumlayacağınız limonatanın tadını çıkarın. Değirmenin giriş katındaki küçük mağazaya uğramayı da ihmal etmeyin.” 7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
3. Günbatımını kaçırmayın Şeytan Sofrası
Ayvalık’ta en güzel manzara izleme noktası olan Şeytan Sofrası, Midilli ve diğer adaların muhteşem bir panoramasını sunuyor. Burak Özberk “Özellikle günbatımında çıkarsanız bu tepede çok güzel fotoğraflar çekersiniz. Yine buradaki büyük bir ayak izine benzetilen kaya parçası şeytanın ayak izi diye adlandırılmış… Kayadaki çukura para atıp dilek tutanlar arasına katılabilirsiniz” diyor. 8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sarımsak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
4. Sokaklarında kaybolun Macaron Mahallesi
Ruhunuzu şenlendirecek muhteşem cumbalı evler, birbirinden şirin kafeler, antika eşya dükkânları ve kitapçılara ev sahipliği yapıyor Macaron Mahallesi. Geçmişin izlerini taşıyan bu sokaklarda hepsi iç içe geçmiş birçok keyifli durak var. Antika eşya merakınız varsa bu mahalleye ruhunu yansıtan çeşitli antika dükkânları dikkatinizi çekecek. Saatli Cami (Agia Ianni) anıtsal mimarisi, çan kulesi ve palmiye ağacıyla görülmeye değer. 9. Sanatseverler buraya Küçükköy Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
5. Kızgın kumlardan serin sulara Sarımsaklı Halk Plajı
Küçükköy beldesindeki Sarımsaklı Plajı, şüphesiz ki Ayvalık’ın en güzel ve en ünlü denizi… Burcu Gürtürk Kadak “7 kilometrelik sahil şeridiyle Türkiye’nin en uzun plajları arasında. Berrak denizi ve sarı kumuyla yerli, yabancı turistlerin de gözdesi… Denizi sığ olduğu için çocuklu aileler tarafından özellikle tercih ediliyor. Giriş ücretsiz ancak şezlong ve şemsiye kiralamak isterseniz belli bir ücret ödemeniz gerekiyor” diyor. 10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
Tumblr media
6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması)
1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve
Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu
Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sarımsak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
9. Sanatseverler buraya Küçükköy
Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu
Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
0 notes
gallipolidaytours · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/egenin-iki-guzelinde-10-durak.html
Ege’nin iki güzelinde 10 durak
Tumblr media Tumblr media
1. Dönemler arası yolculuk Taksiyarhis Kilisesi
Cunda’nın en önemli tarihi yapılarından biri. 1873’te Rum Ortodoks cemaati tarafından inşa edilmiş, 2014’te Rahmi Koç tarafından müzeye dönüştürülmüş. Taksiyarhis Kilisesi adını hem Ayvalık merkezde hem de Cunda Adası’nda göreceksiniz. Nurgül Büyükkalay’ın önerisi: “Ayvalık’taki kilise; anıt ve müze olarak kullanılıyor. Cunda tarafında ziyaret edeceğinizse Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’na tahsis edilmiş. Kilisede zaman ölçüm aletleri, oyuncaklar, bebek arabaları, denizcilik ve tıpla ilgili alet edevat gibi çeşitli dönemlere ait endüstri ve mühendislik eserleri göreceksiniz.” 6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması) 1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
2. Harabeden kütüphaneye Sevim Necdet Kent Kitaplığı
2007’de açılan kitaplık Cunda Adası’nın tepesinde. Saffet Emre Tonguç önerirken şunları söylüyor: “Geçmişte Agios Yannis Kilisesi ve ona un sağlayan değirmenin olduğu tepede uzun yıllar harap duvarlar vardı sadece… Çıktığınızda önce bu hali canlandırın gözünüzde. Hemen ardından bugünkü güzelliğine emeği geçenlere bir teşekkür yollayarak önce kitaplığın, ardından manzaraya karşı yudumlayacağınız limonatanın tadını çıkarın. Değirmenin giriş katındaki küçük mağazaya uğramayı da ihmal etmeyin.” 7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
3. Günbatımını kaçırmayın Şeytan Sofrası
Ayvalık’ta en güzel manzara izleme noktası olan Şeytan Sofrası, Midilli ve diğer adaların muhteşem bir panoramasını sunuyor. Burak Özberk “Özellikle günbatımında çıkarsanız bu tepede çok güzel fotoğraflar çekersiniz. Yine buradaki büyük bir ayak izine benzetilen kaya parçası şeytanın ayak izi diye adlandırılmış… Kayadaki çukura para atıp dilek tutanlar arasına katılabilirsiniz” diyor. 8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sarımsak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
4. Sokaklarında kaybolun Macaron Mahallesi
Ruhunuzu şenlendirecek muhteşem cumbalı evler, birbirinden şirin kafeler, antika eşya dükkânları ve kitapçılara ev sahipliği yapıyor Macaron Mahallesi. Geçmişin izlerini taşıyan bu sokaklarda hepsi iç içe geçmiş birçok keyifli durak var. Antika eşya merakınız varsa bu mahalleye ruhunu yansıtan çeşitli antika dükkânları dikkatinizi çekecek. Saatli Cami (Agia Ianni) anıtsal mimarisi, çan kulesi ve palmiye ağacıyla görülmeye değer. 9. Sanatseverler buraya Küçükköy Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
5. Kızgın kumlardan serin sulara Sarımsaklı Halk Plajı
Küçükköy beldesindeki Sarımsaklı Plajı, şüphesiz ki Ayvalık’ın en güzel ve en ünlü denizi… Burcu Gürtürk Kadak “7 kilometrelik sahil şeridiyle Türkiye’nin en uzun plajları arasında. Berrak denizi ve sarı kumuyla yerli, yabancı turistlerin de gözdesi… Denizi sığ olduğu için çocuklu aileler tarafından özellikle tercih ediliyor. Giriş ücretsiz ancak şezlong ve şemsiye kiralamak isterseniz belli bir ücret ödemeniz gerekiyor” diyor. 10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
Tumblr media
6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması)
1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve
Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu
Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sarımsak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
9. Sanatseverler buraya Küçükköy
Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu
Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
0 notes
gallipoliguide · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/egenin-iki-guzelinde-10-durak.html
Ege’nin iki güzelinde 10 durak
Tumblr media Tumblr media
1. Dönemler arası yolculuk Taksiyarhis Kilisesi
Cunda’nın en önemli tarihi yapılarından biri. 1873’te Rum Ortodoks cemaati tarafından inşa edilmiş, 2014’te Rahmi Koç tarafından müzeye dönüştürülmüş. Taksiyarhis Kilisesi adını hem Ayvalık merkezde hem de Cunda Adası’nda göreceksiniz. Nurgül Büyükkalay’ın önerisi: “Ayvalık’taki kilise; anıt ve müze olarak kullanılıyor. Cunda tarafında ziyaret edeceğinizse Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’na tahsis edilmiş. Kilisede zaman ölçüm aletleri, oyuncaklar, bebek arabaları, denizcilik ve tıpla ilgili alet edevat gibi çeşitli dönemlere ait endüstri ve mühendislik eserleri göreceksiniz.” 6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması) 1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
2. Harabeden kütüphaneye Sevim Necdet Kent Kitaplığı
2007’de açılan kitaplık Cunda Adası’nın tepesinde. Saffet Emre Tonguç önerirken şunları söylüyor: “Geçmişte Agios Yannis Kilisesi ve ona un sağlayan değirmenin olduğu tepede uzun yıllar harap duvarlar vardı sadece… Çıktığınızda önce bu hali canlandırın gözünüzde. Hemen ardından bugünkü güzelliğine emeği geçenlere bir teşekkür yollayarak önce kitaplığın, ardından manzaraya karşı yudumlayacağınız limonatanın tadını çıkarın. Değirmenin giriş katındaki küçük mağazaya uğramayı da ihmal etmeyin.” 7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
3. Günbatımını kaçırmayın Şeytan Sofrası
Ayvalık’ta en güzel manzara izleme noktası olan Şeytan Sofrası, Midilli ve diğer adaların muhteşem bir panoramasını sunuyor. Burak Özberk “Özellikle günbatımında çıkarsanız bu tepede çok güzel fotoğraflar çekersiniz. Yine buradaki büyük bir ayak izine benzetilen kaya parçası şeytanın ayak izi diye adlandırılmış… Kayadaki çukura para atıp dilek tutanlar arasına katılabilirsiniz” diyor. 8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sarımsak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
4. Sokaklarında kaybolun Macaron Mahallesi
Ruhunuzu şenlendirecek muhteşem cumbalı evler, birbirinden şirin kafeler, antika eşya dükkânları ve kitapçılara ev sahipliği yapıyor Macaron Mahallesi. Geçmişin izlerini taşıyan bu sokaklarda hepsi iç içe geçmiş birçok keyifli durak var. Antika eşya merakınız varsa bu mahalleye ruhunu yansıtan çeşitli antika dükkânları dikkatinizi çekecek. Saatli Cami (Agia Ianni) anıtsal mimarisi, çan kulesi ve palmiye ağacıyla görülmeye değer. 9. Sanatseverler buraya Küçükköy Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
5. Kızgın kumlardan serin sulara Sarımsaklı Halk Plajı
Küçükköy beldesindeki Sarımsaklı Plajı, şüphesiz ki Ayvalık’ın en güzel ve en ünlü denizi… Burcu Gürtürk Kadak “7 kilometrelik sahil şeridiyle Türkiye’nin en uzun plajları arasında. Berrak denizi ve sarı kumuyla yerli, yabancı turistlerin de gözdesi… Denizi sığ olduğu için çocuklu aileler tarafından özellikle tercih ediliyor. Giriş ücretsiz ancak şezlong ve şemsiye kiralamak isterseniz belli bir ücret ödemeniz gerekiyor” diyor. 10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
Tumblr media
6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması)
1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve
Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu
Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sarımsak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
9. Sanatseverler buraya Küçükköy
Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu
Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
0 notes
anzacdaygallipoli · 2 years
Text
Ege’nin iki güzelinde 10 durak - Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/egenin-iki-guzelinde-10-durak.html
Ege’nin iki güzelinde 10 durak
Tumblr media Tumblr media
1. Dönemler arası yolculuk Taksiyarhis Kilisesi
Cunda’nın en önemli tarihi yapılarından biri. 1873’te Rum Ortodoks cemaati tarafından inşa edilmiş, 2014’te Rahmi Koç tarafından müzeye dönüştürülmüş. Taksiyarhis Kilisesi adını hem Ayvalık merkezde hem de Cunda Adası’nda göreceksiniz. Nurgül Büyükkalay’ın önerisi: “Ayvalık’taki kilise; anıt ve müze olarak kullanılıyor. Cunda tarafında ziyaret edeceğinizse Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’na tahsis edilmiş. Kilisede zaman ölçüm aletleri, oyuncaklar, bebek arabaları, denizcilik ve tıpla ilgili alet edevat gibi çeşitli dönemlere ait endüstri ve mühendislik eserleri göreceksiniz.” 6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması) 1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
2. Harabeden kütüphaneye Sevim Necdet Kent Kitaplığı
2007’de açılan kitaplık Cunda Adası’nın tepesinde. Saffet Emre Tonguç önerirken şunları söylüyor: “Geçmişte Agios Yannis Kilisesi ve ona un sağlayan değirmenin olduğu tepede uzun yıllar harap duvarlar vardı sadece… Çıktığınızda önce bu hali canlandırın gözünüzde. Hemen ardından bugünkü güzelliğine emeği geçenlere bir teşekkür yollayarak önce kitaplığın, ardından manzaraya karşı yudumlayacağınız limonatanın tadını çıkarın. Değirmenin giriş katındaki küçük mağazaya uğramayı da ihmal etmeyin.” 7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
3. Günbatımını kaçırmayın Şeytan Sofrası
Ayvalık’ta en güzel manzara izleme noktası olan Şeytan Sofrası, Midilli ve diğer adaların muhteşem bir panoramasını sunuyor. Burak Özberk “Özellikle günbatımında çıkarsanız bu tepede çok güzel fotoğraflar çekersiniz. Yine buradaki büyük bir ayak izine benzetilen kaya parçası şeytanın ayak izi diye adlandırılmış… Kayadaki çukura para atıp dilek tutanlar arasına katılabilirsiniz” diyor. 8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sarımsak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
4. Sokaklarında kaybolun Macaron Mahallesi
Ruhunuzu şenlendirecek muhteşem cumbalı evler, birbirinden şirin kafeler, antika eşya dükkânları ve kitapçılara ev sahipliği yapıyor Macaron Mahallesi. Geçmişin izlerini taşıyan bu sokaklarda hepsi iç içe geçmiş birçok keyifli durak var. Antika eşya merakınız varsa bu mahalleye ruhunu yansıtan çeşitli antika dükkânları dikkatinizi çekecek. Saatli Cami (Agia Ianni) anıtsal mimarisi, çan kulesi ve palmiye ağacıyla görülmeye değer. 9. Sanatseverler buraya Küçükköy Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
5. Kızgın kumlardan serin sulara Sarımsaklı Halk Plajı
Küçükköy beldesindeki Sarımsaklı Plajı, şüphesiz ki Ayvalık’ın en güzel ve en ünlü denizi… Burcu Gürtürk Kadak “7 kilometrelik sahil şeridiyle Türkiye’nin en uzun plajları arasında. Berrak denizi ve sarı kumuyla yerli, yabancı turistlerin de gözdesi… Denizi sığ olduğu için çocuklu aileler tarafından özellikle tercih ediliyor. Giriş ücretsiz ancak şezlong ve şemsiye kiralamak isterseniz belli bir ücret ödemeniz gerekiyor” diyor. 10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
Tumblr media
6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması)
1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve
Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu
Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sarımsak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
9. Sanatseverler buraya Küçükköy
Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu
Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
0 notes
turkeytraveltours · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/egenin-iki-guzelinde-10-durak.html
Ege’nin iki güzelinde 10 durak
Tumblr media Tumblr media
1. Dönemler arası yolculuk Taksiyarhis Kilisesi
Cunda’nın en önemli tarihi yapılarından biri. 1873’te Rum Ortodoks cemaati tarafından inşa edilmiş, 2014’te Rahmi Koç tarafından müzeye dönüştürülmüş. Taksiyarhis Kilisesi adını hem Ayvalık merkezde hem de Cunda Adası’nda göreceksiniz. Nurgül Büyükkalay’ın önerisi: “Ayvalık’taki kilise; anıt ve müze olarak kullanılıyor. Cunda tarafında ziyaret edeceğinizse Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’na tahsis edilmiş. Kilisede zaman ölçüm aletleri, oyuncaklar, bebek arabaları, denizcilik ve tıpla ilgili alet edevat gibi çeşitli dönemlere ait endüstri ve mühendislik eserleri göreceksiniz.” 6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması) 1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
2. Harabeden kütüphaneye Sevim Necdet Kent Kitaplığı
2007’de açılan kitaplık Cunda Adası’nın tepesinde. Saffet Emre Tonguç önerirken şunları söylüyor: “Geçmişte Agios Yannis Kilisesi ve ona un sağlayan değirmenin olduğu tepede uzun yıllar harap duvarlar vardı sadece… Çıktığınızda önce bu hali canlandırın gözünüzde. Hemen ardından bugünkü güzelliğine emeği geçenlere bir teşekkür yollayarak önce kitaplığın, ardından manzaraya karşı yudumlayacağınız limonatanın tadını çıkarın. Değirmenin giriş katındaki küçük mağazaya uğramayı da ihmal etmeyin.” 7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
3. Günbatımını kaçırmayın Şeytan Sofrası
Ayvalık’ta en güzel manzara izleme noktası olan Şeytan Sofrası, Midilli ve diğer adaların muhteşem bir panoramasını sunuyor. Burak Özberk “Özellikle günbatımında çıkarsanız bu tepede çok güzel fotoğraflar çekersiniz. Yine buradaki büyük bir ayak izine benzetilen kaya parçası şeytanın ayak izi diye adlandırılmış… Kayadaki çukura para atıp dilek tutanlar arasına katılabilirsiniz” diyor. 8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sarımsak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
4. Sokaklarında kaybolun Macaron Mahallesi
Ruhunuzu şenlendirecek muhteşem cumbalı evler, birbirinden şirin kafeler, antika eşya dükkânları ve kitapçılara ev sahipliği yapıyor Macaron Mahallesi. Geçmişin izlerini taşıyan bu sokaklarda hepsi iç içe geçmiş birçok keyifli durak var. Antika eşya merakınız varsa bu mahalleye ruhunu yansıtan çeşitli antika dükkânları dikkatinizi çekecek. Saatli Cami (Agia Ianni) anıtsal mimarisi, çan kulesi ve palmiye ağacıyla görülmeye değer. 9. Sanatseverler buraya Küçükköy Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
5. Kızgın kumlardan serin sulara Sarımsaklı Halk Plajı
Küçükköy beldesindeki Sarımsaklı Plajı, şüphesiz ki Ayvalık’ın en güzel ve en ünlü denizi… Burcu Gürtürk Kadak “7 kilometrelik sahil şeridiyle Türkiye’nin en uzun plajları arasında. Berrak denizi ve sarı kumuyla yerli, yabancı turistlerin de gözdesi… Denizi sığ olduğu için çocuklu aileler tarafından özellikle tercih ediliyor. Giriş ücretsiz ancak şezlong ve şemsiye kiralamak isterseniz belli bir ücret ödemeniz gerekiyor” diyor. 10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
Tumblr media
6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması)
1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve
Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu
Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sarımsak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
9. Sanatseverler buraya Küçükköy
Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu
Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
0 notes
mylesfsfn340 · 2 years
Text
Fethiye'de Önde Gelen 12 Şirket Turu
Fethiye turları Fethiye’nin en okşayıcı koyları ile göz kamaştırıcı bir dalış gerçekleştirmiş olacaksınız. Kez şeşnda videoteyp ve fotoğraflarınız çekildiğinde uzun seneler unutamayacağınız hatıralar oluşacaktır.
Siz sadece balayınızı vatan ortamında mi, yoksa il haricinde mı evlendirmek isteyeceğinize karar verip, hangi dönemler ortada balayı tatiline gidecek olmanın elan elleme olacağına karar verin.Kıbrıs turunu yeğleme etmeyenler Kıbrıs otelleri arasından en ş��k olanı, taksit imkanları ile tatilsepeti üzerinden satın alabilir!
Likya gezisi esnasında sizi birbirinden kıvrak bölgeler bekliyor. Denizden ve karadan yolculuğun harmanlandığı bu turda Likya’nın en önemli kentlerinden biri olan ve zaman bir tepenin üzerinde geçmiş ihtişamının biçimıralarını görebileceğiniz Tlos Antika Kenti’nin lakırtııntılarını görebilirsiniz.
Fethiye Turları Hakkındaki En Kötü Kabusunuz Hayata Geçiyor
Fethiye turları Fethiye’nin hengâm geçirmeye doyum olmayan doğal periferiları ve denizi şüphesiz ki size gani dolgunca yamaç sağlamlayacaktır; ancak adrenalin, cümbüş ve kahkaha isterseniz Fethiye Aquapark yollarına düşmeniz gerekecek demektir! Kaydıraklar, havuzlar ve heyecan size aha burada haremlik edecek.
Farklı, keyifli ve meşgul mahmul bir tatil nakletmek istiyorsanız sizi yalnızca otele kapatacak olan tatil planlarından münezzeh durmanız sizin bağırsakin daha yönlü olabilir.
Sizlere tavsiyemiz tatil sırasında konakladığınız otelden çıkıp etrafı gezin. İster bizim turlarımızla ister kendiniz. Behemehâl amma behemehâl tatilinizi otel havuzu ve otel plajı haricinde özge yerlerde bile geçirin. Fethiye Tekne Turları ile hem Fethiye Koylarını hem de doğbirliını görmüş olursunuz. 4 X 4 jeepler ile safariye çıkıp dağ havası kırmızııp Saklıkent Kanyonu kabilinden görkemli bir kanyonu ziyaret etmiş olursunuz. Kısacası hariçarda daha aşkın zevk olacağına tehlikesiz olabilirsiniz.
• Turlarımızda kullandığımız tüm oteller Hars ve Turizm bakanlığının normlarında belirttiği covid 19 sertifikalı olma özelliği taşıyacaktır.
Tekneyi kendiniz kiraladıysanız kaptanınız sizi Dalyan’a götürecek, “piyon” ismi verilen teknelerden birini kiralamanıza yardımcı olacaktır. Genel anlamda bu şekilde aksiyon edilmesi henüz ekonomiktir. Elan önce görmediyseniz bu turu kesinlikle salık ediyoruz. Ancak temelı uyarılarımız var ki elan sonrasında sürpriz olmasın;
Fehiye Tatil Fırsatı Hakkında 10 Temel Bilgi Siz Okulda Öğrenmedim
Fethiye turları Yakapark’a vardığınızda leziz ve buz gibi bir çamçak dâhileceği pay ettiniz demektir! Burada saf güzelliklerin ve huzurun tadını çıeşrken bir şeyler atıştırmak evet da yudumlamak hem bedeninize hem bile ruhunuza çok güzel müstakbel.
SSC Tur seyahat acentası olarak 19 yılı aşan görmüş geçirmiş kadrosuyla sizlere her mevsim daha elleme ve henüz kaliteli özen vermeyi ilke edinmiştir. Devam » BAĞLANTILAR
Sabahleyin otelde alacağımız kahvaltının arkası sıra ilk olarak esbak bir Rum yerleşme yeri olan ve mübadele ile alay malay terk edilmiş ve bir süredir adına ‘’Son Rüya’’ Filmi’nden bile aşina olduğumuz Kayaköy’ü rehberimizle alay malay geziyoruz. Dolaşırken kendimizi bir film setindeymiş gibi hissedeceğimiz Kayaköy gezimizin peşi sıra Belcekız Plajı’na devinim ediyoruz.
Birkaç prosedür yardımıyla ehven balayı turları yakalayabilir, kendinizi şımartabilirsiniz. Er rezervasyon yapmış oldurma olanakı ile eşinizle daha yaraşıklı fiyata aynı kalitede bir balayı yaşayabilirsiniz.
Fethiye turları Zatî verileriniz, Kvkk Metni kapsamında nöbetlenmektedir. “Araç Ol” butonuna basarak Üyelik Sözleşmesi’ni okuduğunuzu ve ikrar ettiğinizi onaylıyorsunuz.
Programda belirtilen oteller öncelikli konaklama tesisleridir. Bölgelerin ve otellerin yoğunluğuna ilgilı olarak aynı ölçün ve baht kategorisinde veya bir üst dershane otel ile değişiklik mimarilabilir.
Fethiye Tatili Hakkında 10 Hızlı İpucu
 Ağır tarihimizin cenahı gün İstanbul Çıkışlı Iye Turları ile kilometrelerce uzunluğa iye plajlarımıza ve Kazdağları’nın bizlere sunmuş olduğu yemyeşil bir atmosfere bile doyacaksınız.
youtube
You yaşama email the site owner to let them know you were blocked. Please include what you were doing when this page came up and the Cloudflare Ray ID found at the bottom of this page.
()  Aynı zamanda bizler sadece genel ağ sitesi üzerinden satış yapan bir firma bileğiliz aynı zamanda TÜRSAB belgeli bir acenteyiz. Acente numaramız 5015 olup Türsab’dan sorgulatabilirsiniz. Aynı zamanda konaklayacağınız otel tekrar kendimize aittir. En ufak bir sorununuzda her an bizlere ulaşabilirsiniz sizlere yardımcı olabiliriz.
Sitemizi kullanarak bu tanımlama bilgilerinin yerleştirilmesine icazet vermiş olursunuz. Detaylı olgun yürekin Mahremiyet Politikamızı okuyunuz.
İnsanların Marmaris Fethiye Turları'ndan Nefret Ettiği İnkar Edilemez 10 Neden
Taksit seçenekleri beyninde ve erteleme kampanyasından yararlanılan rezervasyonlarda fiyatlar çeşitleme gösterebilecektir.
Fethiye turları Fethiye kabil her köşesi kendine fanatik bırakan bir tatil merkezini yeğleme etti iseniz sizleri unutamayacağınız hatıralardan oluşan, yaşamınıza renk katacak zamanlar bekliyor demektir. Denizi kumu güneşi ile Türkiye’nin denize katılmak yürekin en onat noktalarından biri olan Fethiye, aynı zamanda içerisinde bulundurduğu her zevke ve isteğe tatminkâr aktiviteleri ile siz kibar misafirlerini ağırlamak sinein sabırsızlıkla beklemektedir.
Kredi ekeı ile ödeme geçirmek talip misafirlerimiz ayırtma aşamasında bunu satış temsilcilerimize ilettiği takdir de kendilerine ödeme linki oluşturulmaktadır.
Burayı görüşme fail insanoğluın panoramik resimlerini gkalıntı insanlar Kelebekler Vadisi'ni ilk fırsatta ziyaret ediyor. Sizlerde Minister Tours ekibi ile Kelebekler Vadisi'nde yürüyüş yapacaksınız, vadinin arkasında ki şelaleyi ziyaret edeceksiniz.
Sitemizde arsa düzlük kuruluş özellikleri bilgilendirme amaçlıdır, ihtimam ve yararlanma saatleri dönemsel olarak Otel’ler aracılığıyla bileğhizmetitirilebilir. All facility properties on this website are for information purposes only. Service conditions and operating hours might be changed by hotels seasonally.
12 Yararlı İpuçları
ankara çıkışlı gelişigüzel turlar ankara kalkışlı turlar ankara çıkışlı 29 ekim turları kültür turu adi yurtdışı tatili tatil turları fiyatları haftasonu dolaşma fırsatları yevmi turlar ramazan bayramı yurtiçi turları karadeniz turu ne derece ankara dinamik irfan turları tatil yurtdışı gezi turları ankara merkezli turlar gelişigüzel tatil karadeniz turu ankara çıkışlı vizesiz yurtdışı turları haftasonu turları ankara çıkışlı tatil turları yurtiçi bayram turları yurtiçi fethiye turları fiyatları iftira deniz turları karadeniz yolculuk turları fiyatları 23 nisan yurtiçi turları kurban sevinçı yurtiçi turları ankara çıkışlı iye turu yurtiçi tur paketleri istanbul hareketli turlar karadeniz dolaşma gezileri son dakika yurtdışı turları istanbul gezisi tur programı hafta yüreki günübirliğine turlar en orantılı yurtdışı turları tur fiyatları yurtdışı yurtiçi turları şark karadeniz turları 3 günlük istanbul turu yurtdışı tatil fiyatları ankara kapadokya turları günübirliğine ankaradan dolaşma gezileri ankara haftasonu turları turlar MaxiGezi Acente Sistemi Kullanmaktadır.
Fethiye turları Kaydet butonuna tıkladığınızda Jolly Tur’un sizi kampanyalara ilgili bilgilendirmesini onaylama ettiğinizi ve verilerinizin bu fakatçla aksiyonlenmesine ruhsat verdiğinizi düşüneceğiz.
Sizde İstanbul çıkışlı Eskisite turlarını yeğleme kılmak istiyorsanız Msa Tour aracılığıyla özenle hazırlanmış tur planlarını tercih edebilirsiniz.
Zatî verilerinizin Jolly Dolaşma tarafından mesleklenmesine bağlı detaylı olgun için Jüpiter Tavzih Metnini inceleyebilirsiniz. Bilgilerinizi güncellemek veya tasdikınızı sonuç eksiltmek kucakin
0 notes
mrsflanus · 4 years
Text
Tumblr media
24 notes · View notes
gizliarenam · 4 years
Text
BİTTİ...
ve bitti… 
sonra yalnız bir opera başladı
ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim ben sende bütün aşklarımı temize çektim.
imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın, ya da kıskandığın diyelim yani yaşamışlık sandığın geçmişim dile dökülmeyenin tenhalığında kaçırılan bakışlarda gündeliğin başıboş ayrıntılarında zaman zaman geri tepip duruyordu.  ve elbet üzerinde durulmuyordu. sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun,  biraz daha fazla sevdiğim,  biraz daha önem verdiğim.
başlangıçta dogruydu belki.  sıradan bir serüven,  rastgele bir ilişki gibi başlayıp,  gün günden hayatıma yayılan,  varlığımı ele geçiren, büyüyüp kök salan bir aşka bedellendin. ve hala bilmiyordun sevgilim ben sende bütün aşklarımı temize çektim anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana bütün kazananlar gibi terk ettin
yaz başıydı gittiğinde,  ardından,  senin için üç lirik parça yazmaya karar vermistim. kimsesiz bir yazdı.  yoktun.  kimsesizdim.  çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum. çünkü ben aşkın bütün çağlarından geliyordum.
sanırım lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu yüzündeki küskün kedere,  gür kirpiklerinin altından kısık lambalar gibi ışıyan gözlerine çerçevesine sığmayan munis, sokulgan, hüzünlü resimlerine lirik sozcüğü en çok yüzüne yakışıyordu yaz başıydı gittiğinde.  sersemletici bir rüzgar gibi geçmişti mayıs.  seni bir şiire düşündükçe kanat gibi, tüy gibi,  dokunmak gibi uçucu ve yumuşak şeyler geliyordu aklıma.  önceki şiirlerimde hiç kullanmadığım bu sözcük  usulca düşüyordu bir kağıt aklığına, belki de ilk kez giriyordu yazdıklarıma, hayatıma.
yaz başıydı gittiğinde.  bir aşkın ilk günleriydi daha. aşk mıydı, değil miydi?  bunu o günler kim bilebilirdi?  “eylül'de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen"  notunu buldum kapımda.  altına saat:16.00 diye yazmıştın,  ve 16.04'tü onu bulduğumda.
daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını takvim tutmazlığını aramızda bir düşman gibi duran zaman'ı daha o gün anlamalıydım benim sana erken senin bana geç kaldığını
gittin.  koca bir yaz girdi aramıza.  yaz ve getirdikleri. döndüğünde eksik,  noksan bir şeyler başlamıştı.  sanki yaz, birbirimizi görmediğimiz o üç ay,  alıp götürmüştü bir şeyleri hayatımızdan,  olmamıştı, eksik kalmıştı.
kırılmış bir şeyi onarır gibi başladık yarım kalmış arkadaşlığımıza. adımlarımız tutuk, yüreğimiz çekingen,  körler gibi tutunuyor,  dilsizler gibi bakışıyorduk. sanki ufacık bir şey olsa birbirimizden kaçacaktık.
fotoromansız, trüksüz, hilesiz, klişesiz bir beraberlikti bizimki. zamanla gözlerimiz açıldı, dilimiz çözüldü  güvenle ilerledik birbirimize. gittin.  şimdi bir mevsim değil, koca bir hayat girdi aramıza.  biliyorum  ne sen dönebilirsin artık,  ne de ben kapıyı açabilirim sana.
şimdi biz neyiz biliyor musun? akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz. birbirine uzanamayan boşlukta iki yalnız yıldız gibi acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz bir zaman sonra  batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız ne kalacak bizden? bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim su kırık dökük şiirim sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden bizden diyorum, ikimizden ne kalacak?
şimdi biz neyiz biliyor musun? yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz. umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada  bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilmeyen çocuklar gibi ve elbet biz de bu aşkta büyüyecek her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz
kış başlıyor sevgilim hoşnutsuzluğumun kışı başlıyor bir yaz daha geçti hiçbir şey anlamadan oysa yapacak ne çok şey vardı ve ne kadar az zaman kış başlıyor sevgilim iyi bak kendine gözlerindeki usul şefkati teslim etme kimseye, hiçbir şeye upuzun bir kış başlıyor sevgilim ayrılığımızın kışı başlıyor giriyoruz kara ve soğuk bir mevsime.
kitaplara sarılmak, dostlarla konuşmak,  yazıya oturup  sonu gelmeyen cümleler kurmak, camdan dışarı bakıp puslu şarkılar mırıldanmak… böyle zamanlarda her şey birbirinin yerini alır çünkü her şey bir o kadar anlamsızdır içimizdeki ıssızlığı dolduramaz hiçbir oyun para etmez kendimizi avutmak için bulduğumuz numaralar bir aşkı yaşatan ayrıntıları nereye saklayacağınızı bilemezsiniz çıplak bir yara gibi sızlar paylaştığınız anlar, eşyalar gözünüzün önünde durur  birlikte yarattığınız alışkanlıklar korkarsınız sözcüklerden, sessizlikten de; bakamazsınız aynalara, cağrışımlarla ödeşemezsiniz
dışarda hayat düşmandır size içeride odalara sığamazken siz, kendiniz bir ayrılığın ilk günleridir daha her şey asılı kalmıştır bitkisel bir yalnızlıkta
gün boyu hiçbir şey yapmadan oturup kulak verdiğiniz saat tiktakları kaplar tekin olmayan göğünüzü geçici bir dinginlik, düzmece bir erinç suyu boşalmış bir havuz, fişten çekilmiş bir alet kadar tehlikesiz bakınıp dururken duvarlara
boş bir çuval gibi, çalmayan bir org gibi, plastik bir çiçek, unutulmuş bir oyuncak,  eski bir çerçeve gibi, hani, unutsam eşyanın gürültüsünü, nesnelerin dünyasinda kendime bir yer bulsam, dediğimiz zamanlar gibi kendimizin içinden  yeni bir kendimiz çıkarmaya zorlandığımız anlar gibi yeni bir iklime, yeni bir kente,  bir tutkunluk haline, bir trafik kazasına, başımıza gelmiş bir felakete, işkenceye çekilmeye,  ameliyata alınmaya kendimizi hazırlar gibi
yani dayanmak ve katlanmak için silkelerken bütün benliğimizi ama öyle sessiz baktığımız duvarlar gibi olmaya çalışırken, ve kazanmış görünürken derinliğimizi ne zaman ki, yeniden canlanır bağışlamasız belleğimizde bir an'ın, yalnızca bir an'ın bütün bir hayatı kapladıgı anlar o tiktaklar kadar önemsiz kalır şimdi hayatımıza verdiğimiz bütün anlamlar
denemeseniz de, bilirsiniz hiç yakın olmamışsınızdir intihara bu kadar
bana zamandan söz ediyorlar gelip size zamandan söz ederler yaraları nasıl sardığından,  ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden.  zamanla ilgili  bütün atasözleri gündeme gelir yeniden.  hepsini bilirsiniz zaten,  bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi. dahası onalar da bilirler.  ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler, öyle düşünürler. bittiğine kendini inandirmak,  ayrılığın gerçeğine katlanmak,  sırtınızdaki hançeri çıkartmak, yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden karşılaşmak  kolay değildir elbet. kolay değildir bunlarla baş etmek, uğruna içinizi öldürmek.  zaman alır. zaman, alır sizden bunların yükünü o boşluk dolar elbet,  yaralar kabuk bağlar,  sızılar diner, acılar dibe çöker.  hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir.  bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir. o boşluk doldu sanırsınız oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir
gün gelir bir gün başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide o eski ağrı ansızın geri teper. dilerim geri teper.  yoksa gerçekten bitmişsinizdir.
zamanla yerleşir yaşadıkların,  yeniden konumlanır, çoğalır anlamları,  önemi kavranır.  bir zamanlar anlamadan yaşadığın şey,  çok sonra değerini kazanır.  yokluğu derin ve sürekli bir sızı halini alır. oysa yapacak hiçbir şey kalmamıştır artık mutluluk geçip gitmiştir yanınızdan her şeye iyi gelen zaman sizi kanatır
ölmüş saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla günlerin dökümünü yap benim senden, senin benden habersiz alıp verdiklerini kim bilebilir ikimizden başka? sözcüklerin ve sessizliklerin yeri iyi ayarlanmış bir ilişkiyi, duyguların birliğini, bir aşkı beraberlik haline getiren kendiliğindenliği yani günlerimiz aydınlıkken kaçırdığımız her şeyi bir düşün emek ve aşkla güzelleştirilmiş bir dünya şimdi ağır ağır batıyor ve yokluğa karışıyor orada ölmüş saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla bunlar da bir işe yaramadıysa demek yangından kurtarılacak hiçbir şey kalmamış aramızda
bu şiire başladığımda nerde, şimdi nerdeyim? solgun yollardan geçtim.  bakışımlı mevsimlerden ikindi yağmurlarını bekleyen yaz sonu hüzünlerinden gün günden puslu pencerelere benzeyen gözlerim geçti her çağın bitki örtüsünden oysa şimdi içimin yıkanmış taşlığından bakarken dünyaya yangınlarla bayındır kentler gibiyim: çiçek adlarını ezberlemekten geldim eski şarkıları,  sarhoşların ve sucluların unuttuklarını hatırlamaktan uzun uzak yolları tarif etmekten haydutluktan ve melankoliden giderken ya da dönerken atlanan eşiklerden duyarlığın gece mekteplerinden geldim bütünlemeli çocuklarla geçti gençliğimin rüzgara verdiğim yılları dokunmaların ve içdökmelerin vaktinden geldim.
bu şiire başladığımda nerde, şimdi nerdeyim? yaram vardı. bir de sözcükler sonra vaat edilmiş topraklar gibi sayfalar ve günler ışık istiyordu yalnızlığım kötülükler imparatorluğunda bir tek şiir yazmayı biliyordum ilerledikçe…kaybolup gittin bu şiirin derinliklerinde aşk ve acı usul usul eriyen bir kandil gibi söndü daha şiir bitmeden.  karardı dizeler. ask…bitti. soldu siir. büyük bir şaşkınlık kaldı o fırtınalı günlerden
daha önce de başka şiirlerde konaklamıştım ağır sınavlar vermiştim değişen ruh iklimlerinde aşk yalnız bir operadır, biliyordum: operada bir gece uyudum, hiç uyanmadım. barbarların seyrettiği tarapezlerden geçtim her adımda boynumdan bir fular düşüyordu el kadar gökyüzü mendil kadar ufuk birlikte çıkılan yolların yazgısıdır: eksiliyorduk mataramda tuzlu suyla, oteller kentinden geldim her otelde biraz eksilip, biraz artarak yani coğalarak tahvil ve senetlerini intiharlarla değiştirenlerin birahaneler ve bankalar üzerine kurulu hayatlarında ağır ve acı tanıklıklardan geçerek geldim. terli ve kirliydim. sonra tımarhanelerde tımar edilen ruhum maskeler ve çiçekler biriktiriyordu linç edilerek öldürülenlerin hayat hikayelerini de… korsan yazıları, kara şiirleri, gizli kitapları ve açık hayatları seviyordu. buraya gelirken uzun uzak yollar için her menzilde at değiştirdim atlarla birlikte terledim yolları ve geceleri ödünç almadım hiç kimseden hiçbir şeyi çıplak ve sahici yaşayıp çıplak ve sahici ölmek için panayır yerleri…panayır yerleri… ölü kelebekler…ölü kelebekler… sonra dünyanın bütün sinemalarında bütün filmleri seyrettim. adım onların adının yanına yazılmasın diye acı çekecek yerlerimi yok etmeden acıyla baş etmeyi öğrendim. yoksa bu kadar konuşabilir miydim?
ipek yollarında kuzey yıldızı aşkın kuzey yıldızı sanırsın durduğun yerde ya da yol üstündedir oysa çocukluktan kalma gökyüzünde hileli zar ölü yanardağlar, ölü yıldızlar ve toy yaşın bilmediği hesap: ışık hızı
aşkın bir yolu vardır her yaşta başka türlü geçilen aşkın bir yolu vardır her yaşta biraz gecikilen gökyüzünde yalnız bir yıldız arar gözler gözlerim aşkın kuzey yıldızıdır bu yazları daha iyi görülen ben, öteki, bir diğeri ona doğru ilerler ilerlerim zamanla anlarsın bu bir yanılsama ölü şairlerin imgelerinden kalma sen de değilsin. o da değil kuzey yıldızı daha uzakta yeniden yollara düşerler düşerim bir şiir yaşatır her şeyi yaşamın anlamı solduğunda ben yoluma devam ederim. bitmemiş bir şiirin ortasında darmadağınık imgeler, sözcükler ve kafiyeler yaşamsa yerli yerinde yerli yerinde her şey
şimdi her şey doludizgin ve çoğul şimdi her şey kesintisiz ve sürekli bir devrim gibi şimdi her şey yeniden yüreğim, o eski aşk kalesi yepyeni bir mazi yarattı sözcüklerin gücünden
dönüp ardıma bakıyorum yoksun sen ey sanat! her şeyi hayata dönüştüren
5 notes · View notes
yazarkisisi · 4 years
Photo
Tumblr media
hayalet otel 
Yazdıkları bahaneler sonucu yola çıkabiliyorlardı. Gece saat 1'e geliyordu. Arabasını bir sokak lambasının altına çekti ve dışarı çıktı. Arabanın kapısına yaslandı, bir sigara yaktı. Daha sigarasının yarısına bile gelemeden o karanlığın içinden ona doğru gelen kızı görebiliyordu. Bu onun için şuan geçirecekleri vakit kadar değerliydi. Az heyecanlı, az endişeli, çokça da mutlu hissediyorlardı. Hayal gibi geliyordu ikisine de o saatte birlikte, yan yana olabilmek. Yolları uzundu. Gidecekleri yerler için sabırsızlanıyorlardı ama bir şey daha vardı ki ilk kez birlikte kalacaklardı ve birbirlerine nasıl davranmaları gerektiğini ikisi de bilmiyordu. 
Yolları uzun olduğundan ilk bir benzinciye uğradılar ve daha sonra her şey tamam olduğuna göre gecenin karanlığında kaybolabilirlerdi. Arkada radyoda slow şarkılarla beraber yol almaya başladılar. Gittiler, gittiler, gittiler… Şehrin parlak ışıkları yavaş yavaş azalmaya başladı. Uzakta ufacık yıldızlar gibi parlıyorlardı. Işıklar kayboldukça gecenin karanlığı kendisini daha çok hissettiriyordu. Yollar gözükmüyor, sadece bu dünyada ikisi var gibi bir yolda sürükleniyorlardı. Karanlık galip çıkıp ikisininde gözlerini hafiften kapatıyordu. Oysa daha çok vardı gitmeleri gerektiği yere. Kapanan gözlerinin aralığından uzaklarda silik birkaç mavimsi, morumsu renkler dikkatlerini çekti. Sanki büyülü bir etkisi var gibi arabayı o ışıklara doğru çevirdiler. Çok uzakta gözükmesine rağmen, yollar kayarcasına onları o ışıkların oraya ulaştırdı. Bu ışıkların etkisinin ardında bir otel, hayalet bir otel vardı. Işıklar uzaktan ne kadar etkisini gösterse de, yakından bir o kadar silikti. Terk edilmiş bir otel gibiydi.
Arabadan indiklerinde hava o kadar soğuktu ki dişlerini birbirlerine çarparak, koşarak içeriye girdiler. Upuzun bir koridorun sonunda resepsiyon vardı ve bir oda istediler. Buna cevap olarak hayır odamız yok cevabını alamazlardı çünkü bütün odalar boştu. Resepsiyonist onlara odaya kadar yardım etmek istedi. Hayalet otelin, hayalet resepsiyonisti. Asansöre bindiler ve katta geldiklerinde odalarını gösterdi. Kimsecikler yoktu. Ne bir ses. ne bir insan kimse yoktu. Kapılarını kapadılar. İkisi de eşyalarını yere bıraktıktan sonra birbirlerine utanarak baktı. Evet şimdi ne yapacaklardı. Birbirlerine yaklaşmaları için bir adım yeterliydi o ateşi çıkarmak için. Kocaman, yumuşacık yatağa uzandı. Sanki her şey onlar için yaratılmış gibiydi ve bu an onları sonsuza kadar bağlayacak gibi. Daha sonra hemen o da yatağa yanına uzandı. Tavan yıldızlarla kaplıydı ve tüm yıldızlarının ışığı onların üzerine düşüyordu. Her şey onlar için yaratılmışken onlarda bu anın etkisiyle bir bütün oldular. Birbirlerine karıştılar ve o sonsuz evrenin içinde kimsenin bilmediği yerlerde sabaha kadar kayboldular. 
Güneşin ışıkları gözükmeye başladı. İlk yıldızlar, daha sonra otelin etrafındaki ışıklar kaybolmaya başladı. Her şey gece ne kadar netse, güneşin ışıkları da bir o kadar o netliği silmeye başladı. Tek gerçek yatağın içindeki onların teniydi. İkisininde tenine güneş öyle güzel vuruyordu ki gece yıldızlarla yaptıkları banyonun parıltısından pırıl pırıl parlıyorlardı. Birbirlerine sarılmış iki ten için artık buradan ayrılma vakti geliyordu. Uyandılar ve ilk kez bir sabaha birlikte uyanıyorlardı. Birbirlerinin sırtında parmaklarını dolaştırdılar ve artık buradan gitmelerinin farkına vardılar. Yıldızları da odada bıraktılar ve üzerilerine giysilerini giydiler. Tekrar dünyanın gerçekliğine hazırdılar. Tüm o odada kalması gerekenler orada bırakıldı ve çıktılar. Arabalarına bindiler ve oradan uzaklaşmaya başladılar. İkisi de yaşanılanların doğa üstü, mucizevi etkisi altındaydı. Belli bir yol gittikten sonra otelin kaldığı yere bakmak istediler ve gördüklerine inanamadılar. Orada bir otel yoktu. Uzakta kalan küçük bir araziydi ve buna inanamadılar. Otel onların gidişinin ardından silinmişti. 
İlayda DEMİRKAN
1 note · View note
traveltourstrips · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/egenin-iki-guzelinde-10-durak.html
Ege’nin iki güzelinde 10 durak
Tumblr media Tumblr media
1. Dönemler arası yolculuk Taksiyarhis Kilisesi
Cunda’nın en önemli tarihi yapılarından biri. 1873’te Rum Ortodoks cemaati tarafından inşa edilmiş, 2014’te Rahmi Koç tarafından müzeye dönüştürülmüş. Taksiyarhis Kilisesi adını hem Ayvalık merkezde hem de Cunda Adası’nda göreceksiniz. Nurgül Büyükkalay’ın önerisi: “Ayvalık’taki kilise; anıt ve müze olarak kullanılıyor. Cunda tarafında ziyaret edeceğinizse Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’na tahsis edilmiş. Kilisede zaman ölçüm aletleri, oyuncaklar, bebek arabaları, denizcilik ve tıpla ilgili alet edevat gibi çeşitli dönemlere ait endüstri ve mühendislik eserleri göreceksiniz.” 6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması) 1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
2. Harabeden kütüphaneye Sevim Necdet Kent Kitaplığı
2007’de açılan kitaplık Cunda Adası’nın tepesinde. Saffet Emre Tonguç önerirken şunları söylüyor: “Geçmişte Agios Yannis Kilisesi ve ona un sağlayan değirmenin olduğu tepede uzun yıllar harap duvarlar vardı sadece… Çıktığınızda önce bu hali canlandırın gözünüzde. Hemen ardından bugünkü güzelliğine emeği geçenlere bir teşekkür yollayarak önce kitaplığın, ardından manzaraya karşı yudumlayacağınız limonatanın tadını çıkarın. Değirmenin giriş katındaki küçük mağazaya uğramayı da ihmal etmeyin.” 7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
3. Günbatımını kaçırmayın Şeytan Sofrası
Ayvalık’ta en güzel manzara izleme noktası olan Şeytan Sofrası, Midilli ve diğer adaların muhteşem bir panoramasını sunuyor. Burak Özberk “Özellikle günbatımında çıkarsanız bu tepede çok güzel fotoğraflar çekersiniz. Yine buradaki büyük bir ayak izine benzetilen kaya parçası şeytanın ayak izi diye adlandırılmış… Kayadaki çukura para atıp dilek tutanlar arasına katılabilirsiniz” diyor. 8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sarımsak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
4. Sokaklarında kaybolun Macaron Mahallesi
Ruhunuzu şenlendirecek muhteşem cumbalı evler, birbirinden şirin kafeler, antika eşya dükkânları ve kitapçılara ev sahipliği yapıyor Macaron Mahallesi. Geçmişin izlerini taşıyan bu sokaklarda hepsi iç içe geçmiş birçok keyifli durak var. Antika eşya merakınız varsa bu mahalleye ruhunu yansıtan çeşitli antika dükkânları dikkatinizi çekecek. Saatli Cami (Agia Ianni) anıtsal mimarisi, çan kulesi ve palmiye ağacıyla görülmeye değer. 9. Sanatseverler buraya Küçükköy Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
5. Kızgın kumlardan serin sulara Sarımsaklı Halk Plajı
Küçükköy beldesindeki Sarımsaklı Plajı, şüphesiz ki Ayvalık’ın en güzel ve en ünlü denizi… Burcu Gürtürk Kadak “7 kilometrelik sahil şeridiyle Türkiye’nin en uzun plajları arasında. Berrak denizi ve sarı kumuyla yerli, yabancı turistlerin de gözdesi… Denizi sığ olduğu için çocuklu aileler tarafından özellikle tercih ediliyor. Giriş ücretsiz ancak şezlong ve şemsiye kiralamak isterseniz belli bir ücret ödemeniz gerekiyor” diyor. 10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
Tumblr media
6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması)
1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve
Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu
Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sarımsak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
9. Sanatseverler buraya Küçükköy
Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu
Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
1 note · View note
gallipolidaytours · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/egenin-iki-guzelinde-10-durak.html
Ege’nin iki güzelinde 10 durak
Tumblr media Tumblr media
1. Dönemler arası yolculuk Taksiyarhis Kilisesi
Cunda’nın en önemli tarihi yapılarından biri. 1873’te Rum Ortodoks cemaati tarafından inşa edilmiş, 2014’te Rahmi Koç tarafından müzeye dönüştürülmüş. Taksiyarhis Kilisesi adını hem Ayvalık merkezde hem de Cunda Adası’nda göreceksiniz. Nurgül Büyükkalay’ın önerisi: “Ayvalık’taki kilise; anıt ve müze olarak kullanılıyor. Cunda tarafında ziyaret edeceğinizse Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’na tahsis edilmiş. Kilisede zaman ölçüm aletleri, oyuncaklar, bebek arabaları, denizcilik ve tıpla ilgili alet edevat gibi çeşitli dönemlere ait endüstri ve mühendislik eserleri göreceksiniz.” 6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması) 1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
2. Harabeden kütüphaneye Sevim Necdet Kent Kitaplığı
2007’de açılan kitaplık Cunda Adası’nın tepesinde. Saffet Emre Tonguç önerirken şunları söylüyor: “Geçmişte Agios Yannis Kilisesi ve ona un sağlayan değirmenin olduğu tepede uzun yıllar harap duvarlar vardı sadece… Çıktığınızda önce bu hali canlandırın gözünüzde. Hemen ardından bugünkü güzelliğine emeği geçenlere bir teşekkür yollayarak önce kitaplığın, ardından manzaraya karşı yudumlayacağınız limonatanın tadını çıkarın. Değirmenin giriş katındaki küçük mağazaya uğramayı da ihmal etmeyin.” 7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
3. Günbatımını kaçırmayın Şeytan Sofrası
Ayvalık’ta en güzel manzara izleme noktası olan Şeytan Sofrası, Midilli ve diğer adaların muhteşem bir panoramasını sunuyor. Burak Özberk “Özellikle günbatımında çıkarsanız bu tepede çok güzel fotoğraflar çekersiniz. Yine buradaki büyük bir ayak izine benzetilen kaya parçası şeytanın ayak izi diye adlandırılmış… Kayadaki çukura para atıp dilek tutanlar arasına katılabilirsiniz” diyor. 8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sarımsak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
4. Sokaklarında kaybolun Macaron Mahallesi
Ruhunuzu şenlendirecek muhteşem cumbalı evler, birbirinden şirin kafeler, antika eşya dükkânları ve kitapçılara ev sahipliği yapıyor Macaron Mahallesi. Geçmişin izlerini taşıyan bu sokaklarda hepsi iç içe geçmiş birçok keyifli durak var. Antika eşya merakınız varsa bu mahalleye ruhunu yansıtan çeşitli antika dükkânları dikkatinizi çekecek. Saatli Cami (Agia Ianni) anıtsal mimarisi, çan kulesi ve palmiye ağacıyla görülmeye değer. 9. Sanatseverler buraya Küçükköy Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
5. Kızgın kumlardan serin sulara Sarımsaklı Halk Plajı
Küçükköy beldesindeki Sarımsaklı Plajı, şüphesiz ki Ayvalık’ın en güzel ve en ünlü denizi… Burcu Gürtürk Kadak “7 kilometrelik sahil şeridiyle Türkiye’nin en uzun plajları arasında. Berrak denizi ve sarı kumuyla yerli, yabancı turistlerin de gözdesi… Denizi sığ olduğu için çocuklu aileler tarafından özellikle tercih ediliyor. Giriş ücretsiz ancak şezlong ve şemsiye kiralamak isterseniz belli bir ücret ödemeniz gerekiyor” diyor. 10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
Tumblr media
6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması)
1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve
Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu
Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sar��msak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
9. Sanatseverler buraya Küçükköy
Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu
Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
0 notes
gallipoliguide · 2 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/egenin-iki-guzelinde-10-durak.html
Ege’nin iki güzelinde 10 durak
Tumblr media Tumblr media
1. Dönemler arası yolculuk Taksiyarhis Kilisesi
Cunda’nın en önemli tarihi yapılarından biri. 1873’te Rum Ortodoks cemaati tarafından inşa edilmiş, 2014’te Rahmi Koç tarafından müzeye dönüştürülmüş. Taksiyarhis Kilisesi adını hem Ayvalık merkezde hem de Cunda Adası’nda göreceksiniz. Nurgül Büyükkalay’ın önerisi: “Ayvalık’taki kilise; anıt ve müze olarak kullanılıyor. Cunda tarafında ziyaret edeceğinizse Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı’na tahsis edilmiş. Kilisede zaman ölçüm aletleri, oyuncaklar, bebek arabaları, denizcilik ve tıpla ilgili alet edevat gibi çeşitli dönemlere ait endüstri ve mühendislik eserleri göreceksiniz.” 6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması) 1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
2. Harabeden kütüphaneye Sevim Necdet Kent Kitaplığı
2007’de açılan kitaplık Cunda Adası’nın tepesinde. Saffet Emre Tonguç önerirken şunları söylüyor: “Geçmişte Agios Yannis Kilisesi ve ona un sağlayan değirmenin olduğu tepede uzun yıllar harap duvarlar vardı sadece… Çıktığınızda önce bu hali canlandırın gözünüzde. Hemen ardından bugünkü güzelliğine emeği geçenlere bir teşekkür yollayarak önce kitaplığın, ardından manzaraya karşı yudumlayacağınız limonatanın tadını çıkarın. Değirmenin giriş katındaki küçük mağazaya uğramayı da ihmal etmeyin.” 7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
3. Günbatımını kaçırmayın Şeytan Sofrası
Ayvalık’ta en güzel manzara izleme noktası olan Şeytan Sofrası, Midilli ve diğer adaların muhteşem bir panoramasını sunuyor. Burak Özberk “Özellikle günbatımında çıkarsanız bu tepede çok güzel fotoğraflar çekersiniz. Yine buradaki büyük bir ayak izine benzetilen kaya parçası şeytanın ayak izi diye adlandırılmış… Kayadaki çukura para atıp dilek tutanlar arasına katılabilirsiniz” diyor. 8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sarımsak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
4. Sokaklarında kaybolun Macaron Mahallesi
Ruhunuzu şenlendirecek muhteşem cumbalı evler, birbirinden şirin kafeler, antika eşya dükkânları ve kitapçılara ev sahipliği yapıyor Macaron Mahallesi. Geçmişin izlerini taşıyan bu sokaklarda hepsi iç içe geçmiş birçok keyifli durak var. Antika eşya merakınız varsa bu mahalleye ruhunu yansıtan çeşitli antika dükkânları dikkatinizi çekecek. Saatli Cami (Agia Ianni) anıtsal mimarisi, çan kulesi ve palmiye ağacıyla görülmeye değer. 9. Sanatseverler buraya Küçükköy Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
5. Kızgın kumlardan serin sulara Sarımsaklı Halk Plajı
Küçükköy beldesindeki Sarımsaklı Plajı, şüphesiz ki Ayvalık’ın en güzel ve en ünlü denizi… Burcu Gürtürk Kadak “7 kilometrelik sahil şeridiyle Türkiye’nin en uzun plajları arasında. Berrak denizi ve sarı kumuyla yerli, yabancı turistlerin de gözdesi… Denizi sığ olduğu için çocuklu aileler tarafından özellikle tercih ediliyor. Giriş ücretsiz ancak şezlong ve şemsiye kiralamak isterseniz belli bir ücret ödemeniz gerekiyor” diyor. 10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
Tumblr media
6. Neoklasik yapı Ayvalık Ayazması (Panagia Phaneromeni Ayazması)
1852’den Rumların bölgeden ayrıldığı 1922’ye kadar, Ayvalık ve çevresindeki en büyük dini merkez olan ayazma yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Serda Büyükkoyuncu “Neoklasik üslupla ve yöresel malzeme olan sarımsak taşıyla inşa edilen yapı, bir dönem zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış, sonra da kaderine terk edilmiş” diyor.
Tumblr media
7. Küçük bir kahve molası Tarihi Taş Kahve
Cunda İskelesi’ni boylu boyunca gezerken yorulursanız denizin yanı başındaki Tarihi Taş Kahve’de keyifli bir çay, kahve ya da yemek molası verebilirsiniz. 1885’ten bu yana faaliyette olan, dededen toruna miras bu tarihi yapı, Cunda’nın en önemli sembollerinden biri… Deniz Sipahi’nin önerisi: “Sarımsak taşından yapılma duvarları, geniş camlı pencereleri, yüksek tavanı ve neoklasik stil mimarisiyle kendine has bir ambiyansa sahip olan Taş Kahve benim en sevdiğim yerlerden.”
Tumblr media
8. Altın sarısı plaj Badavut-Kleopatra Koyu
Sarımsaklı Plajı’nın bittiği noktadan 10 dakika mesafedeki Badavut, kalabalıklardan uzakta, yeşille iç içe bir plaj ve doğal güzelik. Kadri Kaya “Altın sarısı kumları ve tertemiz denizinin yanı sıra Kleopatra Koyu’ndaki yerel dilde ‘Peynir Kayalıkları’ da denilen doğal kayalar eşsiz bir manzara sunuyor. Bir zamanlar sarımsak taşının çıkarıldığı antik taşocağı da mutlaka gezip görülmesi gereken bir nokta” diyor.
Tumblr media
9. Sanatseverler buraya Küçükköy
Sanata ve yeniliklere tutkulu Ayvalıklı bir grubun Küçükköy’e taşınmasıyla tarihte önce Rumların, sonra da Boşnakların oturduğu bu köy, bir sanat köyüne dönüşmüş vaziyette. Sanat galerileri, atölyeler, kafeler, butik oteller ve Boşnak restoranlarıyla dolu dar sokaklar, gezerken yeni bir Alaçatı doğuyor hissiyatı veriyor. Aynur Tattersall öneriyor: “Sanatseverler için gerçekten bulunmaz bir rota; köy meydanındaki Rum ve Balkan göçünün izlerini taşıyan müzeyi gezmeyi ihmal etmeyin ve burada Boşnak böreğiyle Boşnak mantısını mutlaka deneyin.”
Tumblr media
10. Bir de denizden bakın Milli parkta tekne turu
Kıyıda sıralanmış teknelerden birine atlayıp Cunda’ya bir de denizden bakmak çok güzel. Tekne turuna katılabilir ya da sadece kendiniz için özel tekne kiralayabilirsiniz. Limandan ayrıldıktan sonra Rahibe Okulu’nun önünden geçeceksiniz. Tekneler Kara Ada, Yellice Adası ve Pınar Ada çevresinde dolaşıp yakınlarındaki koylarda demir atıyor. Denize girmek için en güzel yerler berrak sularıyla Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy.
0 notes