"benimkinin bana yok bi yararı."
32 notes
·
View notes
11 notes
·
View notes
493 notes
·
View notes
yenebilecek bir çift pati.
20 notes
·
View notes
65K notes
·
View notes
82 notes
·
View notes
burayı ilk açtığımda burdan oluk oluk acı akıyordu. o kadar bütünleştirmişim ki ne zaman moralim bozulsa aklıma yine burası geliyor.
19 notes
·
View notes
Asıl yanlışlık, aşırı dürüstlüktür. Yalan söyleyen adam utanç duyar, çünkü her yalan, hakikat ve dürüstlüğe övgüler düzerken bir yandan da yaşamak için insanı yalan söylemeye zorlayan bir dünyanın alçaltıcılığını öğretir ona. Bu utanç, daha incelmiş, daha karmaşık kişiliklerin yalanlarında gedikler açar. Beceriksizce yalan söylerler; karşıdaki kişi açısından yalanı bir ayıba, bir kabahate dönüştüren de bu beceriksizliktir. Yalan söyleyenin onu aptal sandığını gösterir bu, bir hor görü belirtisidir.
Theodor W. Adorno
15 notes
·
View notes
20K notes
·
View notes
60K notes
·
View notes
Günde beş dakika, on dakika, onbeş dakika, yirmi dakika ve beşer beşer katlanarak düşünüyordum önceleri, günümün büyük çoğunluğunu düşünmeye harcayınca fark ettim ki zihnim de evren gibi genişliyor. Daha zeki olmuyorum, hafızam kuvvetlenmiyor, beceriksizliğim hâlâ yerinde duruyor; sonra bir anda bu düşünme hâli kesildi ve bir inekten hiçbir farkım kalmadı. Düşünmüyorum. Biraz ölmeye benziyor, gökkuşağı renkleri gibi renkten renge girerken hayatının bütün renklerinin bir anda fonla birlikte siyah bir rengi alması, öyle dümdüz. Ayırt edici hiçbir çizgi yok arada. Yerimden kalkmak istemezken renk arıyormuşum meğer bir süredir, ama bu arayışın da bir anda kesildiğini yine kesildikten çok sonraları fark ettim, renklerin kaybolduğunu sonraları fark etmem gibi tıpkı. Erken gelmeyi ve geç kalmayı aynı zaman diliminde huy edinmişim.
Bourne gibi geçmişle yüzleşmenin değil, böyle zamansızlıkların ve aptallıkların mirasıyım.
13 notes
·
View notes
32K notes
·
View notes
İletişim insanı olduğum için tamamen diyalog üzerine dizi/filmlere tapıyorum. Aslında sadece filmlere dair değil, insani ilişkilerin de temeli bu olmalıymış gibi ama eylemlere o kadar çok odaklanıyoruz ki insanın ağzından çıkanlar, düşünceler hiçbir anlam ifade etmiyor. Boş bir şekilde olmadığı sürece konuşmanın, muhabbet etmenin, ikna etme kaygısı gütmeden tartışmanın insanı her zaman ileriye taşıdığına dair sarsılmaz bir yargım var, hayatım boyunca da kırılmayacak.
19 notes
·
View notes
12K notes
·
View notes
36K notes
·
View notes