yagmurlubahce

[yagmurlubahce]

belki o boşluktur herşeyin sebebi..

yorulduğunu acıktığını susadığını anlamazsın bazen.. kocaman bir boşluk vardır içinde.. sebepsiz.. anlamsız.. en olmayacak zamanda.. belki o boşluktur herşeyin sebebi.. bu isteksizliğin.. bu ağrıların.. bu yangınların.. bu usanmanın.. bu sıkılmanın.. bu hiçliğin.. boşluğun sebebi neydi.. yediğin bi tabak pilav olamaz.. içemediğin bi duble rakı olamaz.. binemedin o mercedes "g" olamaz.. elle tutulur gözle görülür olamaz.. bir his olur.. bir dokunuş olur yüreğe hafifçe.. kim dokundu da oluştu bu boşluk.. yada kim dokunmadı.. ramazanda pide kuyruğu mu bekliyoruz.. bu boşluk aslında bi hissiyatsızlık mı.. neyi hissetmiyorum.. neyi hissetmeli insan.. niye hissetmiyorum.. eksik olan ne.. karamsarlık gerçekten olmalı mı bu boşluğun çerçevesinde.. tadını mı çıkarmalı yüreğinde mi aklında mı olduğunu bilmeden boşlupun.. ya sonra.. çocuklar güzeldir.. güzel kokarlar.. çocuklar güzeldir.. güzel bakarlar.. çocuklar güzeldir.. güzel oynarlar.. çocuklar güzeldir.. güzel dokunurlar.. çocuklar güzeldir.. güzel yaparlar.. bunu hakedecekler.. kocaman bi boşluk mu.. bana kim miras bıraktı bunu.. o güzelliklere yine bu miras kalacak.. ve o zaman mı kazanacak.. kazandığı şey ne.. benden ne kazandı.. kazanan kazandı.. kimse kaybedene acımadı.. ve ben kaybettim..

[yagmurlubahce]

aslında ikiside asabidir..

her insanın kendi karakteri vardır.. kendi neşesi kendi sevinci kendi üzüntüsü kendi hüznü kendi hayalleri kendi rüyaları.. her asabi insan aslında kendince asabidir.. asabilik bir terim değildir ölçülemez.. sadece görecelendirilir.. ali fatihe göre daha asabidir.. aslında ikiside asabidir.. ama ali alır asabilik sıfatını.. fatihe de aliden daha baskın olduğu bir özellik kalır.. mesela meraklıdır.. aslında ali de meraklıdır.. ama ali az meraklı olduğu için kimse alinin meraklı olduğunu merak etmez.. bi örnek daha vermek gerekirse eğer.. hayati çok seviyodur yasemini.. daha çok sevdiği için öncelikle seven sıfatını hayati alır.. yoksa yaseminin sevmediğinden değil.. aslında ikiside umursamazlar bazı şeyleri.. ama en çok yasemin umursamaz.. o yüzden o sıfatta onun üstünde kalır.. seven hayati umursmayan yasemin.. masal kahramanları gibi oldu.. neyse yaseminin sevmesi hayatinin umursamaması dileklerimle..

[yagmurlubahce]

ne yapsam cevabını bulamayacağım bir soru bu.. bana sahip çıkman için beni kaybetmen mi gerekirdi.. peki bundan sonra işe yarayacak mı.. kocaman bir hiç yine cevap.. olmayacak mı yetmeyecek mi gücüm.. eğer ki bir hiç içinse bunlar sen nesin ben neyim.. değmezdi de neye değerdi..

[yagmurlubahce]

...

bağırırsın.. çağırırsın.. haykırırsın giderken.. küfrederken gitmek çok kolaydır.. beddua etmek çok içtendir.. belki bi tokat atmak bile ona verdiğin değerdir hayal kırıklığını anlatır.. randevulu gitmek diye bişey varmı ki.. gözyaşlarını tenine damlatarak nasıl gidebilir ki insan.. üzüntüden bişey yiyemeyip o ağzının kokusuyla gitmeyecek gibi öpmek niye.. o dünyanın en güzel kokusunu burnuma burnuma tüttürürken gitmeseydin olmazmıydı.. randevuyla mı gidecektin.. dokunursan dayanamaz eriyip gitmez mi.. gözlerinin ışığı sönmez mi.. o koca yürekli adam hiç olup bitmez mi.. hani o eze eze çürüttüğün içindeki çocuk ölmez mi.. bu kadar ölüsü-bitişi-gidişi-sönüşü olan son mu olur.. istemezdim böyle el sallayamak.. dur diyememek.. gitme diyememek.. kim yazarsa yazsın biz oynadık.. bu son bizim artık..