Tumgik
yokmimar-blog · 3 years
Text
Gitmek
Bir sürü işe başlayıp hepsini yarı yolda bırakan bir insan olarak buraya da dört senedir bakmamışım. Zaman kapsülüne mesaj atıp evrenin boşluğuna salar gibi depresyon ve anksiyetemi ortalığa saçıp sırra kadem basmışım. Size son dört yılda olanları söylesem inanır mısınız bilmem ama izin verin şöyle bir özet geçeyim.
Mezun olduktan sonra bütün dünyaya güvercin gönderir gibi CV’mi göndermeye başladım. Interrail planlarım darbe girişimi ile altüst oldu ve gidememek agresif bir hırsa evrildi. Ne yapıp edip gitmeyi kafama koymuştum. Findlandiya’dan Nijerya’ya, Güney Afrika’dan Çin’e sonsuz mailler attım. Sonunda Ekvador’dan staja çağırıldım. Ekvador’da altı aylık stajımın üçüncü ayındayken Italya’dan master kabulü aldım ve orayı bırakıp Italya’ya atladım. masterımın ikinci yılında Avrupa beni boğmaya başladı ve Hindistan’a workshop!a gittim. Sonra bi daha gittim. Masterımı bitirdikten sonra da Hindisran’a taşınmaya karar verdim. Ama ben master tezimin son sayfalarını yazarken dünyayı bir virüs sardı ve bütün kapılar bana kapandı. Hem mecazi hem gerçek anlamda.
Böyle anlatınca bu hayatı ben yaşamamışım da hikaye yazıyormuşum, her şeyi uydurmuşum gibi geliyor. Bazen de şuan kulede hapsolmuş gibi yaşadığım hayat kötücül bir masalmış gibi... Hangisinin gerçek olduğunu bilmiyorum. Ama içimdeki gitmek arzusunu susturmam mümkün değilken gitmemin yasaklandığı bir gerçeklikte kısılmak beni huzursuz ediyor. 
Uzun bir süre inkar aşamasındaydım. Hindistan’a gitme yollarını aşındırdım, işlere başvurdum, zengin bir şeyhle evlenme ihtimalimi kafamda evirdim çevirdim. Olmadı. Tek yapabileceğim şey beklemek ama benim beklemekle hiç aram yoktur. Her şey hemen şimdi burada olmalı. Hemen şuan Avrupa’da 2018 Ağustosunda bana eşlik eden 30 litrelik minicik sırt çantama 4 tshirt, 1 hırka, kalem defter, şıpıdık terliklerim ve fotoğraf makinemi atıp rasgele bir yere bilet alıp gitmeliyim. 
Gitmeliyim
Tumblr media
1 note · View note
yokmimar-blog · 8 years
Text
Şimdi ben buraya neden çıktım
Gördünüz yürüdüm çıktım. Merhaba klişe başlangıçlar. Klişeler güzeldir klişeleri sevelim. Dev bir topluluğa hitap ediyormuş gibi davranmak istiyorum ama kabul edelim bir avuç takipçim var ve hiçbir şey paylaşmadığım halde beni takip ettiğiniz için sizi çok seviyorum. Umarım şu yazıyı okuduktan sonra “Bu ne sikik insanmış amk unfollow unfollow” demez yazdıklarımla eğlenirsiniz, boktan hayatıma hep beraber güleriz.
Günlük hayatımda çok sosyal aman allahım inanılmaz neşeli insan gibi davransam da pısırığın teki olduğum için şuana kadar hiçbir şey yazamadım. Biraz kafam gidik olduğu için eskiden yazı yazıp rahatlardım (herkes gibi evet). Sonra zamanla o alışkanlık gitti, insan düzeldim sanıyor tabi. Ama son zamanlarda hayatımın bomboktanlığı (biliyorum böyle bir kelime yok) geri geldiği için kendimi vurmaktansa yazarak rahatlamaya çalışacağım. Merak etmeyin herkesin bunalımlı insanlardan nefret ettiğini bilecek yaşa geldim ve bu saçma yazıları komiklikler şakalar ile çekilir hale getirmeye çalışacağım.
Ben niye delirdim şimdi?
Bu sene okulumu bitiriyorum ve mezun oluyorum. Bazı insanlar mezun olma olayına bayılıyor. Benim tepkim: Bok var mezun oluyoruz. Eğer kısacık bile staj bilmemne yaptıysanız iş hayatının iğrenç bunaltıcı bir şey olduğunu, yaşam enerjinizi emdiğini ve sonsuza kadar öğrenci kalmayı tercih edeceğinizi hemen anlarsınız.
Peki neden sonsuza kadar öğrenci kalmıyorsun, master filam?
Net cevap: fakirim. Master denilen şey arkanızda kalantor bir babanız var ise yapabileceğiniz sizi geçici olarak iş hayatından kurtaran ponçik bir şeydir. Babam zengin olmadığı için, gözüm de azucuk yüksekte olduğu için (Columbia Üniversitesi (biliyorum OHA) yıllık parası 50 bin dolardan fazla (daha büyük OHA) Biliyorum Columbia da kollarını açmış beni bekliyordu) master uzak bir ihtimal. Bu durumda sike sike mezun olup hayatıma devam edebilmek için gerekli besini satın almalı bunun için de o lanet pislik iş hayatının içine girmek zorundayım. Peki ben bunu kabullenebildim mi, hayır.
Eee para kazanmak için ne bok yiceksin?
Bu arada hala ne okuduğumu söylememişim, mimarlık. Bu konuya daha sonra değinirim inanın baya komik saçma bişey. Mimarlık sektörü sizi amele gibi çalıştırıp üç kuruş para vermeye çok meraklıdır. Yeni mezun bir insana anca çöp yiyip sokakta yatabilcek kadar para verirler. Bu durumda garsonluk, striptizcilik veya hayat kadınlığı çok daha konforlu bir meslek gibi görünüyor gözüme artık.
Başka ülkeye gitsen?
Tam olarak da bugünlerde kafamda böyle bir ışık yandı. Siktirip gitmek. Bu ülkeye garezim filan yok. Her ne kadar hergün biyerler patlasa da bütün Dünya iğrenç arkadaşlar kabul edelim yaşamak için en kötü ülkede değiliz. Gitmek istememin sebebi tabiki de gerçeklikten kaçmak. Gitmeyi planladığım yer ise Şili :). Niye? Çünkü bok var Şili’de.(Anneniz size böyle cevap verir.) Ama gidicem diyip hemen gidilemiyor tabi.
Niye gidemiyorsun hemen şuan mesela?
Cevap yine aynı fakirim. :( Kendime 2017 yılbaşından önce Şili���de olmak gibi bir hedef koydum. Fakat bunun için minimum 2000 dolara ihtiyacım oalcağını hesapladım. Şimdi ben bu parayı nereden bulucam. Loto? Malesef çok şanssız bir insanım. Vicudumu satsam? Vicudum satılacak kadar güzel değil kabul edelim ben bir şüşkoyum. Mesleğimi yapıp para biriktirsem? Önceki maddeye geri dönüyoruz mimarlık yaparken kimse bana para vermiyor. (Pis cimriler) Bu durumda elimde kalan en son ihtimal: DİLENMEK
Beni cuma çıkışı Sultan Ahmet çıkışında mendil açmış şekilde bulabilirsiniz çünkü daha iyi bir alternatif bulamıyorum.
Şuan en mantıklı fikrim temmuz gibi portfolyomu hazırlayıp bütün dünyaya “Nolur beni alın çok fakirim” temalı bir mail göndermek. (EVERYWHERE) Sıfır umut büyük hayaller.
Mezuniyet bunalımıyla nasıl başa çıkıyorsun?
Her sağlığına düşkün olmayan insan evladı gibi sigara ile. Ama bu yüzden ailem ve erkek arkadaşım bana düşman kesildi. Sanırsın beyaz kadın ticareti yapıyorum, kara para aklıyorum, hergün kokonun dibine vuruyorum. Alt tarafı sigara içiyorum amınakoduklarım bari bu kadarını çok görmeyin bana. 
Destan gibi yazı yazmışım kusura bakmayın. Beni yazmam konusunda yüreklendirmek istiyorsanız sinyal çakın. Şuan bunalımlı olduğum için bu yazı biraz iç karartıcı oldu farkındayım ama manik depresime şükür edebilirsiniz çünkü bazen eğlenceli bir insan olabiliyorum. Bu yaz son dakikada bi bokluk çıkmazsa ki konu bensem HER ZAMAN çıkar interrail yapacağım. Her gencin hayali “aman nallahım interrrail bu yaz kesin gidiyoz” olan interrail. Sonunda ingilizce olan bölümü bitirip gerçekten akıcı şekilde ingilizce konuşabildiğime babam ikna olunca (e bi zahmet artık) beni göndermeyi kabul etti.
Ama son dakkada caymalarıyla ünlü babama güvenmiyor ve pasaportumu almış olmama rağmen hala kesin gidiyorum diyemiyorum. Kabul edelim hayat tam herşeyi yola koydum derken size pandik atar. Bi de arkanızdan gülüp ağız burun kırarak tekmeler. Ulan oluyo demeye kalmadan bakmışsınız abov sizi soyup soğana çevirmiş. 
Ve fakat bütün bu hayatın kahpeliği bir kere yüzüme gülüp de cidden çocukluk hayalim olan interrail’a gidebilirsem size burdan tatlış yazılar fotoğraflar komikli şakalar paylaşacağım. 
Eğer sizin de böyle bir hayaliniz varsa insan psikolojik olarak hangi evrelerden geçiyormuş temalı yazılarımı okuyarak kendinizi hazırlayabilirsiniz. Şimdiye kadar okuduğum yazıların çoğu sıkıcıydı öyle olmamaya çalışacağım. Tamam aga anladık çok eşya almam yanıma. Irgat mıyım 10 kiloyu sırıtımda taşıyım hayret bişeysiniz. 
Ne yalan söyliyim şunları yazmak çok iyi geldi. Kimse okumasa da canınız sağolsun be gülüm (ıy kıro) 
Bi sonraki yazıda görüşmek üzere,
Adios.
4 notes · View notes
yokmimar-blog · 10 years
Photo
Tumblr media
139K notes · View notes
yokmimar-blog · 11 years
Photo
Tumblr media
2 notes · View notes
yokmimar-blog · 11 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
The Big Bang Theory
142 notes · View notes