Tumgik
#bulaşık yıkamak istemiyorum
buhayatiseviyorum · 1 year
Text
annem beni iş yaptırmak için doğurmuş olabilir mi ?
24 notes · View notes
sillagen · 3 days
Text
Bulaşık yıkamak istemiyorum adlı makalemi dinlemek isteyen bizim eve gelsin
13 notes · View notes
oluruvar · 2 years
Text
Midem çok bulanıyo açlıktan ama hem markete gidip eppek alacak halim kalmadı hem de emekli hemşire teyze gelmeden bi şey yersem bulaşık çıkacak ve ben artık bulaşık yıkamak istemiyorum
15 notes · View notes
reiralea · 2 years
Text
Beni en çok zorlayan şey eve geldikten sonra yemek yapmak. Ondan sonra da bulaşık yıkamak. Ben bunların hiçbirini artık yapmak istemiyorum. Öyle bir dünya varsa n'olur beni oraya ışınlayın.
9 notes · View notes
avcihazal · 4 years
Photo
Tumblr media
Karantina Günleri #3
Hayat beni çok değiştirdi. Her zaman yapığım şeyleri yapmak istemiyorum, her zaman yapmak istemediğim şeyleri yapmak istiyorum. 
Normalde yemeği çok seven ama yapmayı sevmeyen biri olarak bulaşıkları yıkamak bana kalır, annem ve kardeşim hazırlarlar. Bulaşık yıkamaktan hiç hoşlanmam, nefrettt ediyorum. Tabak çanağı makineye koyuyoruz ama plastik, tencere tava yıkama işi bende. Mümkün olduğunca erteleyip yıkarım. (yıkardım)
Su israfına çok dikkat ederim, bir yerde gereksiz su mu akıtılıyor hemen müdahale ederim. Dizi ya da filmlerde öyle bir sahne olursa uyaramamanın çaresizliği daha beter oluyor. 
İnsanlar el yıkamayı öğrendiği için normalden daha daha fazla dikkat ediyorum. Bir yerlerde birileri musluğu kapatmadan ellerini sabunluyordur illaki.
O yüzden bulaşıkları ‘gönüllü’ yıkamaya başladım. Evde en dikkatli kullananın ben olduğumu fark ettim, benden önce biri davranır da bulaşık yıkar diye hiç beklemeden yıkıyorum artık. 
Dünyayı gezmeyi de bıraktım. Tüm hevesim kaçtı. Daha önceki gönderilerimde yazmıştım. Google haritalarda sokak görünümünde geziyordum. Çok eğlenceliydi. Artık elimi eteğimi çektim. Anlatamayacağım bir kızgınlık var içimde, insanlara karşı. Zaten aram iyi değildi insanlarla hepten ipleri koparcak gibiyim. 
Sağlıcakla kalın, kendinize çok dikkat edin.
34 notes · View notes
hiraasu · 4 years
Text
Varsın ,ipek ya da kadife perdesi penceremin. Camlarını bir basmayla kapatayım, gece olduğunda düşmana karşı.Varsın, loş olmasın ışık. Kırk mumluk ampul ile aydınlansın. Hani göz yorandan. Rahat olmasın. Etime batsın, oturduğum kanepe. Ama yorulduğumda, uyumak için uzandığımda, ruhum da göç etsin masal diyarlara. Afillisinden saten boya olmasın duvarları.Varsın biraz da rutubet süslesin duvarlarını. Süslesin ki; unutmayayım üşümeyi ve yoksulluğu. Yerleri parke, bilmem kaç metre kare olmasın. Gövdemin sığdığı, ruhumu da taşıyacak, hani bir dostu da ağırlayacak, şerefine vurulacak kadehlerin masasının sığacağı, çıplak ayaklarla basacağım taşları olan bir oda istiyorum. Güneşin sızdığı, yağmurların ıslattığı, penceresi olsun yeter. Hani, yıldızları da göreyim yattığım yerden. İlkbahar dan, yaz dan haberi olsun. Çok bir şey istemiyorum. Yaşamayı hak eden, bir oda istiyorum. Küçücük ama beni taşıyacak, kocaman yürekli bir oda istiyorum. Varsın, mutfağı küçük olsun. Pişirdiklerimin kokularıyla doysun duvarları. Çok tabak, çanak ta istemiyorum.Sevmiyorum bulaşık yıkamak. Az olsun, ama çiçekleri olsun tabaklarımın. Varsın, ince belli bardaklarım olmasın. Koca, koca bardaklarda içeyim çayımı.Sadece karnımı değil,ruhumu da doyuracak yemekleri pişireceğim mutfağı olan, bir oda istiyorum. Sadece saçlarımı ve bedenimi yıkayacağım değil, ruhumun da arınacağı sulardan geçeceğim banyosu olan, bir oda istiyorum. Penceresi küçük, mutfağı küçük, banyosu küçük, kocaman yürekli bu odanın, kapısı sağlam olsun. Kilit tutsun. Öyle canı sıkılınca hüzünler, ne zamandır merhaba diyemedik Cemile ‘ye diyen vedalar, çat kapı giremesin bu kapıdan. Dik dursun. Tavır yapsın. Eyvallahı olmasın kimseye, bu koca yürekli odanın kapısının. Şiir sevsin duvarları. E! Aciz şair yürekli bir kadın, nefes alacak bu odada çünkü. Dağınıklığıma kızmasın. Karalanmış ve yere atılmış kağıtlardan, rahatsız olmasın. Sevsin dinlediğim türküleri. Tütünüme karışmasın. İçtiğim kahveleri saymasın. İki kadeh içiyorum diye, bana ayyaş muamelesi yapmasın. Hem biraz da ayyaş olmak gerek. Yoksa çekilmiyor dünyanın kahrı. Ağladığım da bana sarılan, güldüğümde tebessüm eden duvarları olan ,bir oda istiyorum. Dünya’nın çirkinliklerinden haberi olmayan, yalanları, yolsuzlukları, insanların ucuzluğunu,kabul görmeyen duvarlara sahip,bir oda istiyorum. Yazacağım, çizeceğim, haksızlıklara ağız dolusu söveceğim, kimsenin ‘’-ş! sana yakışmaz’’ demeye hakkı olmadığı, bir oda istiyorum. Özlemini çektiğim kedinin tüylerinden rahatsız olmayan, bir oda istiyorum. Her şeyi unutmayı başarabildiğim, duvarlarında umutlarımı ve hayallerimi oynattığım, bir oda istiyorum. Işıktan nasibini almış, bugünü bugün gibi yaşamaya niyetli, yarından da umutlu duvarları olan, bir oda istiyorum. Tüm evlerin duvarları için;-’’Ah! bir dili olsa da konuşsa’’ denildi. Tüm evlerin duvarlarından, şahitliği beklendi. Ben, benimle aynı dili konuşan duvarları olan, bir oda istiyorum. Kimi zamanda, evlerin duvarları şahit gösterildi. ’’-İşte buraya yazıyorum’’deyip, tükürükle çentik atıldı duvarlara. Ben, mutluluklara şahitlik edecek, hüzünleri de göğsüne gömecek duvarları olan, bir oda istiyorum. #anonim
5 notes · View notes
Text
Bittim gözün aydın-1
Burda sadece sağlıklı yaşamdan falan bahsedeceğimi sandıysanız yanılıyorsunuz arkadaşlar. Sonuç olarak blog benim, istediğimi yazarım. Ve hayır hiç de agresif değilim, ne alakası var?!
“Bittim gözün aydın” serimin ilk post’uyla uzuuuuun zaman sonra karşınızdayım. Bundan sonra kullanıp beğenmediğim şeyleri (ürün kelimesine ölümüne irite oluyorum) bu başlık altında yazacağım ki, benim yaptığım hatayı siz de yapıp sevgili dolareslerinizi, yetalelerinizi işe yaramayan şeylere harcamayın. Ben harcayacağım ama. 
Neyse gelelim konumuza. Bu köşedeki ilk konuğumuz herkeslerin bayıldığı, aman da öve öve bitiremediği, azıcık hareket eden, konuşan falan bişey olsa nerdeyse evlat edineceği Garnier Micellar Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu. Bendeki hassas ciltler için olan, tatlış pembiş bi ambalajı olan versiyonu. Bunun bi de yağlı/karma ciltler için olanı var. Onu da annem kullanıyor. İkisinin de asıl yapmaları gereken iş, yani makyaj temizleme açısından hiç farkı yok. O yüzden bu versiyon için söylediklerim onun için de geçerli. 
Tumblr media
Ya arkadaşlar siz çılgın mısınız nesiniz? Ben hayatımda bu kadar işe yaramayan, fakat buna rağmen çılgınlarca övgü alan başka bişey görmedim sanırım. Kullanmaya başladığımdan beri bunu nasıl beğenmiş olabilirler diye düşünüyorum; bugüne kadar tatmin edici bir açıklama bulamadım. 
Şimdi ben mi yanlış anlıyorum? Bu zımbırtının makyajınızı temizlemesi gerekmiyor mu? Bakıyorum, üstünde de öyle yazıyor. Makyajı temizler, cildi arındırır, rahatlatır yazıyor. Bu söylediği üç adımdan daha ilkini bile gerçekleştirmeden, makyajı yüzümde bulaşık haline getirip bırakıyor bu. Sırf bununla makyaj temizlemeye kalksam 60′lık bir pamuk paketini şişenin yarısıyla bitirmem gerekir herhalde. Neyse ki sana muhtaç değilim Temizleme Suyu (hıh emojisi cidden çok gerekli ya, birisi tumblr’da emoji yapmayı bana öğretsin)... Ama işe yarasaydın iyi olurdu yani, sonuçta kimse gecenin bir yarısı makyaj temizleyeceğim diye uykusunu açmak istemez.
Neden gecenin bir yarısı makyaj temizlediğim konusuna girmek istemiyorum. Herkesin hayatına kimse karışamaz:S
Neyse yani sonuç olarak alerji falan yapmamış olmasının sevinciyle, sadece işe yaramadığını sineye çekerek, bitirmek üzereyim ben bunu. Zaten dediğim gibi yüzü ancak bununla yıkamak suretiyle makyaj çıkarma yetisine sahip olduğu için kısa sürede de biter. Ve benim zinhar tekrar almayacağım bişey olarak hayatımda nahoş bir hatıra bırakıp gider.
Aslında uygun fiyatlı da bişeydi. Gerçi içeriğinin de çok tatlış olduğu söylenemez ama hangimizin içinde karanlık bir taraf yok ki...:)
Bioderma’dan vazgeçmeyecekmişim meğer...
Fakat ne uğraştım ben o makyajları temizlemek için arkadaş!
3 notes · View notes
fledsthatmusic · 5 years
Text
üzgünken bulaşık yıkamak gerçekten zulüm gibi gelebiliyor. üzgünken hiçbir şey yapmak istemiyorum. ne konuşmak, ne birinin yüzüne bakmak, ne bir şey yemek, hiçbir şey. zaten ağzımın tadı hemen bozuluyor. (gerçekten, deyim olarak kullanmıyorum. sanırım mideme bir şeyler oluyor üzülünce.) yani tüm vücudumla, tüm hücrelerimle, bütün benliğimle üzülüyorum. en mutsuz anımda ölebilirim.
0 notes
cenks2005 · 6 years
Text
neden kabul ettim yine onu düşündüğüm için;
kabul ettim zaten herşeyi haklısın dedim her şeyi denedik olmadı ben de daha fazla seni üzmeye hakkım yok dedim bende kabullendim yine kabullenmeseydim yine geçmişim bizi rahatsız edecek bir arkadaşım arayacak boşverin diyecek siz mutlu olmaya bakın diyecek kavga etmeye değmez diyecek bu mutluluğun tadını çıkarın diyecek böyle bir sevgiyi bidaha bulamazsınız diyecek bir arkadaş için mutluluğunuzu bozmaya gerek yok diyecek sonra biz yine üzüleceğiz ben yine senin kalbini kırmış olmak istemiyorum senin gibi melek bir kalbi değişik düşünen arkadaşlarm yüzünden kırmaya hakkım yok sadece mutlu olmaya sevginize bakın diyen arkadaşlarım saçma sapan şakaları geyik sayan arkadaşlarım yüzünden seni üzmeye hakkım yok bunun için bende kabul ettim gerizekalı arkadaşlarım yüzünden hiçbirşeyi sorun saymayan arkadaşlarım yüzünden seni üzmeye hakkım yok. sanane serdar sana mı kalmış ozanla 10 görüşür 5 görüşür zamanla azalır birdaha görüşmez boşver demek sana mı kalmış serdar sana mı kaldı bizim mutluluğumuz salak mısın sen üstüne birde salak salak şakalar yapıyorsun benle çocukluğumuzda yaptığımız şakaları başkalarına neden yapıyorsun seni silsem senin gibi yarın bir başka arkadaşım çıkar bu sefer derki ya boşver bir serdar için mutluluğunuzu bozmaya değmez siz bu sevginin tadını çıkarın böyle şeyleri kafaya takmayın, o yüzden kabullendim senin kalbini üzmeye hakkım yok anladımki doğru olan bu fakat her yazışımda senin hakkında hep güzel şeyler söyledim hep mutlu anlarımızı hatırladım birbirimize sabırsızlıkla kavuşmayı bekledğimiz o değerli anları hatırladım ve bir tek kötü söz söylemedim söylememde çünkü sen benim aklımda hep bir melek olarak kalacaksın. burada senden tek ricam sende 2 yazdığın yazından birinde olduğu gibi artık bana hakaret etme kalbimi kırıcı konuşma adam değil aciz aptal gibi kelimeler kullanma lütfen rica ediyorum geçen zamanların hatrına kötü konuşma ince ruhlu insan lütfen. ben seni üzmemek için kabullendim gidişini ve herşeyde sen haklısın senin kalbini daha fazla üzmeye hakkım yok bu yüzden kabullendim kabul ettim haklısın gerçekten çok mutluyduk hatta aşırı mutluyduk hayatımın en güzel günlerini yaşadım iple çektim çıkış saatleriimi sana kavuşmayı dibinden ayrılmamayı beraber evet yumurta kırmayı bile çok seviyordum bulaşık yıkamak bile huzur vericiydi çünkü sen vardın herşey çok zevkliydi. burdan kızılay a kadar bile yürüyebilirdim ve hiç gocunmazdım çünkü ucunda sen vardın mutluluk vardı burdan istanbul a görev e gidip geliyordum ama mutluydum çünkü ucunda sen vardın çünkü ucunda seninle harcayabileceğim parayı kazanıyordum bu bana enerji veriyordu ama arada bir 30 yıllık 20 yıllık arkadaşlarım arıyordu soruyordu bazen görüşmek isteyenler oluyordu bir bira içelim 2 sohbet edelim diyenler oluyordu o 2-3 arkadaşımın haricinde yani. ( tabi hepsi erkek ) ama ben görüşmek istemedim ayda yılda bir tabi oturmak isteyen. ama telefonla haklısın hergün başka bir arkadaşım arıyordu hergün yeni bir isim çıkıyordu bülent adem hüseyin mevlüt mustafa fatih cem mert buri burak halil değişik değişik isimler hiç ummadığım anlarda arıyordu hal hatır sormak istiyorlardı bende hepsini silip engellemeyi beceremedim haklısın (hani bir yandan da hepsi iyi niyetli çocuklar bazıları hal hatır soruyor bazıları istediğin bişey var mı abi diye soruyor bazıları sınava girecek ankarada benden yardım istiyor maddi manevi bende açıkcası elimden geleni yapmaya telefonla da olsa sohbet ederek en azından manevi destekte bulunmaya çalıştım çok nadren de evimin kapılarını açtım) bu olaylarında zamanla azalmasına rağmen ayda yılda birde olsa arayan soran olacak ve buda seni üzecek diye bu yüzden seni daha fazla üzmeye hakkım yok diye evet bende kabullendim artık hemde çok severken o pazartesi eşyalarımı getir artık görüşmeyelim dedğinde son bir çaba sarfettim ankara kalesinde kavurma yemeğe gidelim semaverde çay içelim diye fakat sen yok deyip ve bundan sonra da görüşmek istemiyorum deyince saygı duydum haklı olduğunu dediğin gibi büyüme şartlarımızın farklı olduğunu arkadaşlıklarımızın farklı olduğunu senin kısaca haklı olduğunu seni daha fazla üzmeye hakkım olmadığını o günden sonra iyice düşündüm ve kabul ettim dediklerini haklısın görüşmek istememekte de haklısın..  herşey çok güzeldi evet ama haklısın hemde adım gibi eminim herşeyde haklısın.....
0 notes