#hür yumer

[nergisblogsposts]

görüyor musunuz denizin gerisinde

kumsaldan hayli uzakta bir ev var

tek pencereli bir ev, içerde bir iskemle

üzerinde gençliğim

görüyor musunuz denizin gerisinde

kumsaldan hayli uzakta bir ev var

tek pencereli bir ev, içerde bir iskemle

üzerinde gençliğim

bir yatak, bir yorgan, bir kırık masa

bir ip sallanır boynumda

bir yatak, bir yorgan, bir kırık masa

bir ip sallanır boynumda, boynumda

odama sımsıcak iklimlerle geldiniz

gözleriniz kararlıysa sevmeye, sevilmeye

bu gece sabaha dek ipi siz çekeceksiniz

sımsıcak deniz gidemediklerimiz

odama sımsıcak iklimlerle geldiniz

gözleriniz kararlıysa sevmeye, sevilmeye

bu gece sabaha dek ipi siz çekeceksiniz

sımsıcak deniz gidemediklerimiz

bir yatak, bir yorgan, bir kırık masa, ah

bir ip sallanır boynumda

bir yatak, bir yorgan, bir kırık masa

bir ip sallanır boynumda, boynumda

#hür yumer

[masumcetin]

HÜMEYRA - Gidemediklerimiz

“… sana yazmaya başlarken adının anlamını bile bilmediğimi fark ediyorum. Sana başka bir ad vermeye dilim varmıyor. Sana yazmaya başlamak bile, sana kıymak aslında… Yazmak! Bellekte kalanların, ya da bellekten silinmeyen sabit imgelerin yanında ne kadar cılız kalıyor bu sözcükler bir bilsen! Yazı: kağıda dökülen sözcükler sıralanışı. Hayat: belleğe yer eden imgeler. Eğer amaç aradaki farkı yazmaksa, ya da aradaki farksızlığı, yanılmıyorum: Senin ölü halinle, benimle yaşadığını söyler ya da yazarken yanılmıyorum. ”

Hür Yumer, Ahdım Var 

#hümeyra #gidemediklerimiz #hür yumer #ahdım var

[matmazelnoraliya]

"..sana başka bir öykü, başka bir masal, başka bir ad uydurmam mümkün değil"

Sana yazmaya başlarken adının anlamını bile bilmediğimi fark ediyorum. Sana başka bir ad vermeye dilim varmıyor. Sana yazmaya başlamak bile, sana kıymak aslında… Yazmak! Bellekte kalanların, ya da bellekten silinmeyen sabit imgelerin yanında ne kadar cılız kalıyor bu sözcükler bir bilsen! Yazı: kağıda dökülen sözcükler sıralanışı. Hayat: belleğe yer eden imgeler. Eğer amaç aradaki farkı yazmaksa, ya da aradaki farksızlığı, yanılmıyorum: Senin ölü halinle, benimle yaşadığını söyler ya da yazarken yanılmıyorum. 

Hür Yumer, Ahdım Var

[yolaemanet]

2020'ye başlarken yüze yakın kitap okumayı hedeflemiştim. Ama mezuniyeti, iki düğünü, iki taşınması, bi'ssürü sınavı vs derken başaramadım. Olsun, yaklaştım. 72 kitapla bitirdim. Ama özellikle son iki ay şahaneydi okumalarım açısından. İşte bu da aralık ayı kârı:

Reşo Ağa, Bekir Yıldız (Hiç beğenmedim.)

Kardeş Mektupları, B. Rahmi Eyüboğlu (Çok beğendim.)

Bozbulanık, Nezihe Meriç (Çok beğendim.)

Gâvur Mahallesi, Mıgirdiç Margosyan

Hadi Gidelim, Adalet Ağaoğlu

Edebiyat Üstüne Söyleşiler, Alain

Bir Dükkânı Beklemek, Uğur Nazlıcan (Çok beğendim.)

Yılanların Öcü, Fakir Baykurt (E, Fakir Baykurt yani, tabii ki çok beğendim.)

Golyat, Tom Gauld

Ahdım Var, Hür Yumer (Peşinden çok koştum. Beklentimi karşılamadı çok. Ama sonra sakin kafayla tekrar okuyacağım.)

Atilla'nın Atını Çalan Çocuk, Ivàn Repila (Çok beğendim.)

Salaklık Üstüne Deneme, Tahsin Yücel

Çok Güzelsin Gitme Dur, Haldun Taner (Bebeğimsin Haldun Taner.)

[feyruc]

Gitme, kal. Hep zaman yok, kalmadı denecek. Hadi gitme. Kal. Ya da git! Dön geri. Bu yer, tutsak bir kimsenin ilk bedeni. Çoktan ayartıldı. Bu yer tek ayartılmanın, sevmenin sürekliliği… Ya git, ya da kal… Dön geri.”

#Hür Yumer

[vegidemiyorum]

Bir su damlası merdiven düşüne doğru çıkıyor , duyuyor musun? Buzzati'yi dinliyor kalbim dost. Duyuyor musun? Karanlığın kırlarına uzanmış senin gizemli yürüyüşünü dinliyorum. Ses, ses, ses .. aralıksız duyuluyor. " ne olup ne bittiğini merak eden kadın, bir an, bakmak için dışarıya çıkmayı düşündü" sonrasını biliyorsun, loş düşlerimin ışığında ne bulabilirdi ki? O kadın gecenin sessizliğinde, o siyah rengin ortasında , boşlukta nasıl izleyebilirdi bir damlayı? " Bazı geceler damla susuyor. Başka zamanlarsa saatler boyu hiç, durmayacakmış gibi, yukarıya, hep yukarıya çıkmaktan başka bir şey yapmıyor."

Hür Yumer

#hür yumer

[masumcetin]

Kendime dönmek sancılı oluyor: Ürperme, eksiklik duygusu, birikmiş şeyler... Belki de bize biriktirmemek öğretildi. Yapıların yıkılması, balyozlar; hüznü yaşanır kılan şeylerin dağılması, parçalanması. 

Hür Yumer, Ahdım Var s.9 Fotoğraf: Nuri Bilge Ceylan’ın 2011 yapımı, “Bir Zamanlar Anadolu’da” filminden, (Muhammet Uzuner). 

#muhammet uzuner #hür yumer #ahdım var #nuri bilge ceylan #bir zamanlar anadolu'da #once upon a time anatolia

[masumcetin]

     Fısıldıyorum:      “Henüz bir masal olan şu zaman, sana göstermeden bir yere gizlemiş olabilir. Ya git, ya da kal. Mesafeyi dondurmuş, boğazını kurutmuş, dilini koparmış, başını döndürmüş olabilir. Git, ya da kal. Karşındaki karanlık, yüzüne çığlık çığlığa çarpıp duruyor olabilir. Git… Kal… Sadece parmaklarının yardımıyla konuşabilen şu dudaklardan sızan sayıklama, seni yaralıyor, yok sayıyor, yıldırıyor, başucunda bekliyor, yüzüne üflüyor, seni iyileştiriyor da olabilir. Gitme, kal. Hep zaman yok, kalmadı denecek. Hadi gitme. Kal. Ya da git! Dön geri. Bu yer, tutsak bir kimsenin ilk bedeni. Çoktan ayartıldı. Bu yer tek ayartılmanın, sevmenin sürekliliği… Ya git, ya da kal… Dön geri.”     —  Günler tükendi mi? Biri gelip beni dansa götürmeyecek mi?

            (Gene fısıldıyorum: “Günler çoktan tükendi” denir. Dans da nedense hep paylaşılmayan bir şeymiş gibi gelir. Ama zaman, barınağı olmayan bir aylak, şiirlerini rüzgâra fısıldamış bir şair ya da en ufak pişmanlık duymayan bir belalı gibi, hiçbir şey aldırış etmeyen kötü bir rastlantı, korkunç bir kayıtsızlık gibi kimseye danışmadan girip kıskıvrak yakalamaya çalışır seni müziği kıssak… Uzaktan gelse… Daha iyi. Zaman girince içeri, hem uzak hem de yakın bir dünyanın gizlendiği o kuytuda, birinin dışarıda gözcü bırakıldığı tek kişilik karanlıkta, ışığın göz kamaştırdığı karanlıkta, başka bir zaman gelir. Yerlerini bulurken yitiren sözcüklerin o kâbus dönemecinde, dudaklara soluklara biçim vermek için titreşir. “Yorgunuz. Uykumuz hiç olmadı bizim.” Sözcüklerin, tümcelerin gözleri seyirir. Yan yana dizilirlerse; olmaz. Üst üste de olmaz. Alt alta da olmaz. Nasıl dizileceklerini kendilerinin söylemesi gerekir. İlk beden çoktan ayartılmıştır. Ama açtır. Her an yeniden ayartılmaya açıktır… Sonunda, ya da başında, hep uykumuz yok, günler tükendi denecektir. Bir yerden başlamak gerekir.)

Hür Yumer, Ahdim Var s.144-145 “Masal” Fotoğraf: Paul Almásy, Paris 1961.

#hür yumer #ahdim var #masal #paul almásy #paul almasy #paris #dans #dance #musicien #music #musicien noir et blanc #noir et blanc #χορός #danse #dünya dans günü #29 nisan dünya dans günü

[masumcetin]

      Yaşamın rastlantıya bağlı olduğunu gözlerim yaşarmadan düşünmem mümkün değil. Çünkü aynı sözcülerle olmasa da, bunu bana sen öğrettin.       Sen meraklı kadın. Gözü yolda kalan kadın. Ya da sözü zenginleştirmek için: "Gözleri yolda kalan kadın."

Hür Yumer, Ahdım Var s.10 "Mesed" Fotoğraf: Michelangelo Antonioni & Wim Wenders’in 1996 ortak yapımı, “Par-delà les nuages” (Bulutların Ötesinde) filminden, (Irène Jacob & Vincent Pérez).

#ahdım var #mesed #michelangelo antonioni #wim wenders #par-delà les nuages #par-dela les nuages #bulutların ötesinde #sophie marceau #vincent pérez #hür yumer #irène jacob