Tumgik
#ifade
denizeyuruyen · 10 months
Text
Tumblr media
"O yüzden yazarsın."
"Derin bir nefes alıp kalbine saplanan tüm hisleri kelimelere dökmek özgürleştiricidir çünkü. Bir nevi itiraftır, bir nevi günah çıkartmadır. Burada olduğunu evrene haykırmaktır. Bir iz bırakmaktır belki de. Ya da şöyle bak, yazı yazmak seni sen yapan şeyleri kendine itiraf etmektir. Kendini keşfetmektir. 'Tanrı olmam -ya da sıradan bir kadın veya erkek- ya da aslında herhangi bir şey olmam mümkün değil. Ben hissettiğim, düşündüğüm ve yaptığım şeyim. Varlığımı yapabildiğim ölçüde etraflıca ifade etmek istiyorum çünkü varlığımı ancak bu şekilde canlı tutabileceğim fikrine kapıldım,' demiş Sylvia Plath. Sen düşündüğün şeysin, bunları sözcüklere dökmeden kendini canlı tutamazsın."
- Yağmur Sevinç
https://geekyapar.com/sanat/edebiyat/sylvia-plath-yine-hakli-cikti-neden-yaziyorsun/
19 notes · View notes
dilhunbiri · 1 year
Text
''İfade edemediğim bir eksiklik hissi var içimde, sanki her şey başka türlü olabilirdi.''
Tumblr media Tumblr media
58 notes · View notes
lara-quilla · 5 months
Text
saat tam olarak kendimi ifade etme saati
2 notes · View notes
dezi-467 · 2 years
Quote
Her kelime her insan için aynı anlamı ifade etmez. Bazıları senin canını acıtan anılara sahipken karşıdaki için öyle olmayabilir. En çok şaşırdığımsa o kelimenin karşıdakini dudaklarından nasıl da kolaylıkla çıkıp bana doğru hızla süzülmesidir. Bir de o kelimeyle karşısında küçük bir çocukla oyun oynar gibi oynayabilmesi ve kelimeyle olan mutlulukları... Aynı kelime beni uyutmaz ve ne kadar hızlı koşsam bile beni her seferinde yakalar. Kötü anıların kilidi olan kelimeler... Aslında sadece kelimeler değil...
Dünyadaki bütün yoncalar beni sevse de ben asla onları sevemeyeceğim sanırım, kelimelerden daha büyük bir etkisi var bende.
9 notes · View notes
Text
kavga ya da tartışma esnasında kendini ifade edememek çok kötü bi şey biliyo musunuz.bu duyguyu daha önce yaşadınız mı.ben hayatımın her anında yaşıyorum.kimsenin karşısına geçip bana neden bunu yaptın diye hesap soramıyorum ya da neden böylesin denilince kendimi anlatamıyorum ifade edemiyorum.beni bundan daha çok üzen hiç bi duygu yok dünyada.O yüzden şimdi sana sesleniyorum...Evet bunu okuyan sen asla susma kendini anlat savun kendini ifade et. ve bundan asla çekinme.Bunu en azından kendin için yap.Olur mu...
5 notes · View notes
kanalmalatya · 2 months
Text
Bakan Yerlikaya'dan son dakika açıklaması: 32 ilde terör örgütüne eş zamanlı operasyon
Bakan Yerlikaya açıklamasında şu ifadeleri kullandı; 32 İlde Bölücü Terör Örgütüne (BTÖ) yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen “KAHRAMANLAR-36” Operasyonlarında 208 şüpheli yakalandı. Aziz Milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için teröristlerin hiçbirine göz açtırmayacağız. Güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle mücadelemize aralıksız devam edeceğiz. İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRNe işimiz var…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bilaldemirkr · 4 months
Text
Meta, X, TikTok, Snapchat ve Discord mahkemeye çıkıyor!
New Post has been published on https://bilaldemirkr.com.tr/meta-x-tiktok-snapchat-ve-discord-mahkemeye-cikiyor/
Meta, X, TikTok, Snapchat ve Discord mahkemeye çıkıyor!
Tumblr media
Sosyal medya hayatımıza düzgünce yerleşti. Yediden yetmişe birçok kişi toplumsal medya kullanıyor. Fakat bu durum kimi sıkıntıları da beraberinde getirdi. Toplumsal medya yetişkinler için bile tehlikeler barındırırken çocuklar için bu durum daha tehlikeli. Toplumsal medya devleri Meta, X, TikTok, Snapchat ve Discord’un CEO’ları çevrimiçi çocuk güvenliği konusunda Senato önünde söz verecek. İşte detaylar…
Sosyal medya devleri senato önünde söz verecek!
Sosyal medyanın çocukların ve genç yetişkinlerin ruh sıhhati üzerindeki olumsuz tesiri, yadsınamaz bir boyuta geldi. Bu durum ebeveynlerin ve yasa yapıcıların telaşlarının giderek artmasına yol açtı. Toplumsal medya devleri Meta, TikTok, Snapchat, Discord ve X’in CEO’ları ABD Senatosu önünde söz verecek.
Tumblr media
Bütün toplumsal medya platformları çocuk güvenliği konusunda söz vermeye istekli değil. Meta CEO’su Mark Zuckerberg ve TikTok CEO’su Shou Zi Chew istekli katılımcılardır. Snapchat CEO’su Evan Spiegel, Discord CEO’su Jason Citron ve X CEO’su Linda Yaccarino mahkeme celbi sonrasında tabir vermeye karar verdi.
Yargı Komitesi lideri Senatör Dick Durbin ve üst seviye üyesi Senatör Lindsey Graham; Snapchat, Discord ve X CEO’larının mahkeme celplerini reddetmesinden duydukları hayal kırıklığını söz eden bir bildiri yayınladı. Ayrıyeten ABD’li polis memurları Discord CEO’suna belgeyi bildiri etmek için ofislerini ziyaret etti.
Yargı Komitesi lideri Senatör Dick Durbin ve üst seviye üyesi Senatör Lindsey Graham bu mevzuda bir açıklama yaptı. Yaptıkları açıklamada; ”Konu çocukları muhafazaya gelince sonunda başarısızlıklarını kabul etmek zorunda kalıyorlar. Artık beş şirketin tamamı işbirliği yaptığına nazaran, biz de CEO’larından haber almayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Ebeveynler de çocuklar için bir an evvel harekete geçilmesini talep ediyor.” dedi.
Yargı Komitesi bu bahse büyük ölçüde odaklandı. Ayrıyeten platformları çocukları muhafaza konusunda daha fazla sorumluluk almaya davet etti. Bununla birlikte çevrimiçi çocuk cinsel istismarının raporlanmasını güzelleştirmeye zorlayacak yasa tasarılarını onayladı. Beş teknoloji devinin CEO’larıyla yapılacak duruşma başlangıçta aralık ayı için planlandı. Fakat duruşma, 31 Ocak 2024 tarihine ertelendi.
0 notes
cagdasyatirim · 5 months
Text
Tumblr media
1 note · View note
merzifontarihi · 1 year
Text
Burada açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 yıl içerisinde yıkılan binaların yeniden inşa edileceğini ve sahiplerine teslim edeceğini ifade ederek, "10'ar bin lira vatandaşlarımıza vereceğiz. Çadırlarda kalmak istemeyen vatandaşlarımıza da kira bedelini ödemek suretiyle konutlara geçmelerini sağlayacağız. 1 yıl itibariyle vatandaşlarım kalabilecek" dedi.
Burada açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 yıl içerisinde yıkılan binaların yeniden inşa edileceğini ve sahiplerine teslim edeceğini ifade ederek, “10’ar bin lira vatandaşlarımıza vereceğiz. Çadırlarda kalmak istemeyen vatandaşlarımıza da kira bedelini ödemek suretiyle konutlara geçmelerini sağlayacağız. 1 yıl itibariyle vatandaşlarım kalabilecek” dedi. via IFTTT
View On WordPress
0 notes
haberozel · 1 year
Text
İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakılmasına sert tepki!
ANKARA (İGFA) – İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İsveç‘te Kur’an-ı Kerim yakılmasına tepki gösterdi. Yazılı açıklama yapan Altun, “Sözde protestocular, Türkiye’ye ve İslam’a karşı nefret tohumları ekmeye kararlı provokatörlerden başka bir şey değil. İsveçli yetkililer, Türkiye ile olan ilişkilerini zehirleyerek İsveç’in NATO üyeliğini engellemeyi amaçlayan terör grupları olduğu gerçeğine…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
korkutkalkan · 1 year
Text
Sedef Kabaş’a “Cumhurbaşkanına hakaret”ten tazminat cezası
Sedef Kabaş’a “Cumhurbaşkanına hakaret”ten tazminat cezası
Sedef Kabaş’ın ocak ayında katıldığı bir televizyon programında kullandığı ifadeler üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatları Ömer Faruk Karagüzel ve Ferah Yıldız, müvekkillerine hakaret edildiği gerekçesiyle İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dilekçe sundu. Dilekçede, davalı Sedef Kabaş’ın, televizyon programındaki ifadelerle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişilik haklarına…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bunedycom · 1 year
Text
Tepki çekmişti! Elon Musk'tan geri adım
Tepki çekmişti! Elon Musk’tan geri adım
Twitter’ın yeni sahibi Elon Musk, özel jetine ait uçuş bilgileri nedeniyle yaşanan krizde geri adım attı. Musk, aralarında The New York Times, Washington Post, CNN ve Voice of America muhabirlerinin de bulunduğu bazı gazetecilerin hesaplarının yeniden aktifleştirildiğini duyurdu. Twitter hesabından paylaşım yapan Musk, konuya dair yaptığı anketi işaret ederek, “Halk sözünü söyledi. Konumumu ifşa…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
asikomecom · 1 year
Text
İstanbul'a kar ne zaman yağacak? La Nina etkisi sürüyor: Uzman isim yanıtladı - Milliyet
İstanbul'a kar ne zaman yağacak? La Nina etkisi sürüyor: Uzman isim yanıtladı – Milliyet
Milliyet.com.tr / Sıcaklıklar mevsim normalleri üzerinde seyrediyor. Aralık ayında kışı beklerken tekrar baharı yaşıyoruz. CNN TÜRK Meteoroloji Danışmanı Prof. Dr. Orhan Şen hava sıcaklıklarıyla ilgili açıklama yaptı. Orhan Şen yaptığı açıklamada ay sonuna kadar La Nina etkisinin süreceğini bildirdi. Yaz aylarından sonra La Nina’nın etkisinin kuvvetlendiğini vurgulayan Orhan Şen, “Sonbaharda…
View On WordPress
0 notes
kanalmalatya · 10 months
Text
‘Suyumuza sahip çıkalım’
Erdoğan, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Su kaynaklarımız, geleceğimiz için kırmızı alarm veriyor. Veriler, en fazla su kaybının içme suyu temin ve dağıtım aşamasında oluştuğunu gösteriyor. Bu doğrultuda başlatılan ‘Su Verimliliği Seferberliği’, önemli bir başlangıç adımı. Kontrolsüz su tüketiminin önüne geçmek için belediyelerimiz başta olmak üzere hepimize görevler düşüyor. Bugün suyumuza…
View On WordPress
0 notes
habermozaik · 2 years
Text
Trump ifade çağrısına mektupla karşılık verdi
Tumblr media Tumblr media
Eski ABD Başkanı Donald Trump, kendisini ifade vermeye çağırma kararı alan Temsilciler Meclisi 6 Ocak Soruşturma Komitesine dün internet üzerinden 14 sayfalık mektupla karşılık verdi.
Komite Başkanı Bennie Thompson’a hitaben “Barışçıl ve vatansever bir şekilde” başlığıyla yazılan mektupta Trump’ın, Komitenin ifade çağrısına yönelik herhangi bir yanıt vermemesi, bunun yerine 2020 Başkanlık seçimlerinin çalındığı yönündeki iddialarını dile getirmesi dikkati çekti. Trump, 13 Ekim tarihli mektupta şu ifadelere yer verdi: “Bu mektup, bir çoğunun saçmalık ve cadı avı olarak gördüğü ve yüz milyonlarca doların harcandığı şeylere öfkemizi, hayal kırıklığımızı ve şikayetimizi ifade etmek için yazıldı. Bunlarla birlikte güçlü ve kesin taleplere rağmen 2020 Başkanlık seçimleri sırasında gerçekleşen kitlesel seçim sahtekarlığını incelemek için kısa bir an bile harcanmadı ve Amerikan vatandaşları olarak bu sahtekarlıkları protesto etmek isteyenler hedef alındı.” Trump, mektubun sonunda, Komite üyelerini “seçim sahtekarlıklarını gerçekleştirenlerin yerine, bunu anayasal hak olarak sorgulayan Amerikan vatanseverlerin peşinden gitmekle” eleştirerek, “Bu ülkenin insanları, kanun önünde eşit olmayan adaleti ve bazıları için olan özgürlüğü savunmayacak. Seçim günü geliyor. Yüzyılın suçu konusunda cevap talep ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. Washington’da 6 Ocak 2021’de yapılan gösterilerden fotoğrafların da eklendiği mektuptaki imzanın altında Georgia, Michigan, Arizona, Wisconsin ve Pennsylvania eyaletlerinde seçimler sırasında meydana geldiği savunulan usulsüzlüklerin madde madde sıralandığı görüldü. MEKTUBUN RESMİ BİR CEVAP NİTELİĞİ TAŞIMADIĞI BELİRTİLİYOR Temsilciler Meclisi Özel Komitesinin dün oylamayla aldığı karardan sonra Trump’a henüz ifade vermesi için resmi olarak celp göndermediği, bu nedenle Trump’ın paylaştığı mektubun resmi cevap niteliği taşımadığı kaydediliyor. Trump’a gönderilecek resmi mahkeme celbinin, Komitenin ifade verme sırasında tartışmak istediği konuların listesi ve bu konularda yapılacak savunmada ilgili belgelerin dökümü ile kanıtların teslimini içermesi gerekiyor. KOMİTE, ESKİ ABD BAŞKANI TRUMP’I İFADEYE ÇAĞIRMIŞTI 6 Ocak 2021 Kongre baskını olaylarını araştırmak için Temsilciler Meclisinde kurulan 6 Ocak Soruşturma Komitesi, dünkü oturumunda eski ABD Başkanı Donald Trump’ı ifadeye çağırmıştı. Oturumdaki oylamada, 9 Komite üyesinin tamamı, Trump’ın ifadeye çağrılmasına yönelik teklife “evet” oyu vermiş, Komite Başkanı Bennie Thompson, oylamanın ardından yaptığı açıklamada, “Trump, 6 Ocak’ta olan hikayenin merkezindeki insandı. Bu nedenle de ondan dinlemek istiyoruz.” demişti. Trump’ın Temsilciler Meclisi Özel Komitesine ifadeye çağrılmasının, eski başkan için yeni bir hukuki savaş anlamına gelebileceği, söz konusu celbi engellemek için mahkemeye başvuracağı değerlendirmesi yapılıyor. Kongredeki komitelerin ifade çağrısına icabet etmemek yasal olarak suç sayılıyor. Haber Mozaik Trump ifade çağrısına mektupla karşılık verdi yazısı ilk önce Deşifre Haberler üzerinde ortaya çıktı. Read the full article
0 notes
seslimeram · 2 years
Text
Söz Naçar Kılınırken...
Tumblr media
Bir biçimde, belirgin bir halde, duraksamadan, yanlışlıkla değil hep devamlılığı aleniyette sağlama alınan bir cendere hali ile söz naçar kılınıyor. Bütünleşik kılınan her bir hamleyle aralıksız devam olunan tahayyül ve pratiklerin neticesinde o sorgu iminin yıkımı artık tek, doğrudan bir istikamet kılınıyor. Tek bir adamın seslenişi, tek bir doğrultuda imal edilmiş olagelen tahayyüllerin istikametinde hayatı fecri fecaatten ötesine varmayacağı şimdi açık ve aleni kılınırken olmakta olana karşıt söz de eylem de imkansız kılınıyor. Bütünüyle bir sathı mahalde olmakta olan yıkıcılık, derdest etme ve sessizliğe sonun kadar biat adına ve için hamleler güncelleniyor. Bir yandan özgürlükler ülkesi nidaları var edilirken, bariz bir biçimde hakkaniyetsizce hak da hukuk da adalet de ayaklar altına alınmaya devam olunur her şey yerli yerindedir, her zamanki gibi.
Tümden, bariz ve değişiklik ihtiva etmeyen bir devamlılık hali içerisinde meramın alenen düz insanlara ait olan yaralara dair kelam etmenin önü alınmak istenir. Bütünüyle yaralar hiç konuşulmasın diye dört koldan baskı güncellenir. Asrın lideri nam baş efendinin tam saha baskılama ile var ettiği cürümlerden kaçış odağı olarak bir kere daha sansür alenen var edilmek istenir. Bütünüyle, yeknesak, tekinsiz ve hiçbir şeyden haberdar ettirmeyen, dahası sorgulatmayan bir zeminin binasına devam olunmaktadır. Yeni ülke, eşitlik adalet ve hakkaniyet üstünden yükseltilecektir denilirken varılan odak yirmi koca yılda hemen, hemen bir asırlık gerilemeye tekabül eder. Sözün kifayetsiz konulması çabasına düşülür. Dezenformasyon yasası öne sürülerek sıradan olanın sesleniş ve sorgusunun, ihtimallerin ve ötesindeki hakkaniyet arayışının yekten devre dışı konulması arzusuna düşülendir bir kere daha. İktidar mutlak biat tahayyülünü savunandır. İktidar, salt kendisince onayladığı ya da onay verdiği konuların bilindiği bir düzlemin inşasına çabalayandır.
Demokrasi ediminin hiçe yazıldığı yeri son kertede var etmek üstüne titrenendir. George Orwell’in madun siyaset ile devlet aklının zehirlediği halkı konu ettiği 1984’ün her nasıl bu sahada güncellene geldiği, bunun pratiği sadece bir kanun teklifinde değil daha öncesi denenmiş olagelen internet yasakları, sansür girişimleri, müdahale ve filtrelemeler ile bir ve beraberce devşirilendir. Umudunu oradan devşirir devlet. Tüketim toplumunun, gösteri ve habis bir kısır döngüye rehin edilmiş olanları bir sahte cennetin içinde tutabilme hali, yolu ve yordamında memleket bir kere daha kuşatılmaya çalışılır. Bütün o telaşe aslında var edilmiş yıkımı, eksiltme ve kuşatma hallerini düşündürmemek amacıyla sürdürülür. Umudunu devlet bu bitimsiz kuşatma istemine sahip çıkarak var eder devlet. Bütünüyle ve doğrudan müdahaleleri kafi görmeyip bir de üstüne sınırları iyice daraltarak bir ülke, bir toplum, bir eleştirel bütünlüğün tözünü geriye bırakmamak gailesiyle aralıksız olarak yeni yasalar icat eder.
Bianet’ten o dezenformasyon yasasının kapsamını iliştirelim: “Yasa neler getiriyor?
Dezenformasyon ya da yalan haber yaptığı iddia edilen gazeteci üç yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak. Sosyal medya kullanıcıları da aynı konudan suçlanabilecek. Paylaşılan içeriğin doğru olup olmadığına iktidar karar verecek.
Anlık mesajlaşma uygulamaları görüşmelere ilişkin bilgileri BTK’ya verecek.
Gazetecilerin basın kartı taşımasının hiçbir anlamı kalmayacak, çünkü dernek ve vakıf yöneticilerinin basın kartı alabilmesi için medya alanında faaliyet göstermesi yeterli olacak.
Basın İlân Kurumu, gazetelere ve internet haber sitelerine hem para hem ceza veren bir kurum olarak geniş yetkilerle donatılacak. Tıpkı, televizyon ve radyolar üzerinde kılıcını sallayan RTÜK gibi yazılı ve dijital medyanın eli sopalı polisi hâline gelecek.
BTK ile BİK, basılı ve dijital medyanın yanı sıra sosyal medya ile Whatsapp gibi haberleşme uygulamalarını da çok sıkı bir denetim ve ceza tehdidi altına alacak. Kullanıcı bilgilerini vermek ya da suç işlediği öne sürülen hesaplarla ilgili işlem yapmak gibi ağır yükümlülükleri kabul etmeyen sosyal medya şirketlerinin bant genişliği yüzde 95 oranında daraltılacak.
Yerel gazetelerin ana yaşam kaynağı olan resmi ilân gelirinin yüzde 75’i buharlaşacak, matbaalar çalışamaz hâle gelecek.”
Gerçek Gündem’den aktarmaya devam edelim: “Deva Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında bugün Genel Kurul’un gündemine gelen “dezenformasyon yasası”na tepki gösterdi.
Oylamaya katılacak AKP'li ve MHP’li milletvekillerine seslenen Yeneroğlu şu ifadeleri kullandı:
''Bu kötülüğü ülkemize, insanımıza yapmayın. Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi’ndeki propaganda sorumlularının iradenizi tahakküm altına almasına izin vermeyin. Milletin adeta nefes borusu olan basını susturmaya çalışan, sosyal medyadan suç örgütü çıkartmaya çalışan bu akıl almaz, demokrasi tanımaz ve hukuk dışı teklifin kanunlaşmasına izin vermeyin.
Herkes biliyor ki bu yasa dezenformasyon değil, sansür yasasıdır. Bu yasanın maksadı iktidarın propaganda aygıtlarının yalanlarını koruma yasasıdır. İktidarın yürüttüğü dezenformasyonu eleştiriden muaf tutma, eleştiriyi yasaklama ve cezalandırma yasasıdır. Milletin sesini kesme yasasıdır.
Seçimlere 5 kala böyle bir teklifin yasalaşması, millet iradesini gasp etmekten başka hiçbir işleve sahip olmayacaktır. Bu yasa seçim sürecinin nasıl büyük bir baskı altında yürütüleceğinin işaretidir. 8 ay sonra bambaşka bir Türkiye’ye uyanacağız. Bu hukuk tanımaz dezenformasyon makinasını hep birlikte tarihin çöplüğüne yollayacağız.
Teklifin yasalaşması halinde neler olacağını anlatan Yeneroğlu şöyle konuştu:
“İktidarın yoğun baskısı altında olan mahkemeler herhangi bir haberi, yorumu ya da sosyal medya paylaşımını bu kanuna dayanarak suç olarak değerlendirebilecek. Haberi yapan gazeteci, yorumu ya da paylaşımı yapan kişiler ise gözünü cezaevinde açacak. Amaçlanan şey, toplumda endişe ve korku yaratarak kimsenin konuşamadığı, gazetecilerin haber yapmaktan korktuğu, insanların fikrini söylemekten çekindiği bir toplum oluşturmak ve seçim öncesi kimsenin ağzını dahi açamadığı bir süreci mümkün kılmaktır.
Bilginin gerçeğe aykırı olduğuna kim, nasıl karar verecek? Bir bilgiyi, haberi ya da yorumu dile getiren ya da yayan kişinin sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle hareket ettiğinin tespiti nasıl yapılacak? Ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni, genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgi olduğuna ve kamu barışını bozmaya elverişli olduğuna kim, nasıl emin olacak?
İktidar bununla yetinmemiş sosyal medya kullanıcıları için bir sürpriz hazırlamışlar. Gerçek kimliğini gizlemek suretiyle yani sosyal medyada anonim bir hesap kullanıcısı iseniz artık her an kendinizi Silivri’de bulabilirsiniz.
Hiç olmadığı kadar kraldan fazla kralcılar çıkacak. İktidarın olası iradesine göre hareket eden savcılar ve hakimlerin sayısı çok daha fazla artacak. İhbarlar artacak, sosyal medya yargıları ve linç kampanyaları hiç olmadığı kadar görülecek. İstenmeyen haberi yapana da o haberi beğenip retweet edene, yani yayana da ceza verecekler. Sosyal medya paylaşımları da bu yasa ile cezaevi tehdidi ile karşı karşıya kalacak.
İnternet haberciliğini de A Haber’e benzetecekler. İnternet haber sitelerine künye bulundurma zorunluğu gelecek. Böylece kime baskı yapmaları gerektiğini önceden öğrenmiş olacaklar. Laf dinlemeyenlere, ‘gereğini köşesinde yapmayanlara’ her türlü yafta ve soruşturma reva görülecek.
Kimin gazeteci olup olmadığının kararını Cumhurbaşkanı verecek. Hükûmetin propaganda bakanı gibi çalışan ve dezenformasyon kavramına çağ atlatan İletişim Başkanlığı beğenmediği gazeteciye basın kartı vermeyecek ve artık o gazeteciyi gözaltına aldıklarında, hapse attıklarında millete dönüp ‘O zaten gazeteci değildi’ diyecekler.''”
Taahhüt olunanla hakikatte var edilenler arasında uçurumlar barındıran bir menzildir ülke nam bu yerin yenisi. Yalan belirgin bir hakikat haline dönüştürüldükçe, doğrunun yerine de eğri sabitlendikçe, tehdit ve tahakküm sınırsız kılınır. Denetim, gözetim ve bitimsiz bir yıldırı ikliminde, bunların birleşiminde zaten söz kuşatılır. Demokrasi naçar, heder edilir. Ahmet Hakan Coşkun gibi kimi fanatik iktidar müptezeli tiplemelerin elinden tuttuğu bir biçimde olur addettiği şey, yazan, çizen, soran, eden, sorgulayan ve bu ülkenin şu halinden gerçekten utanç duyanların sorumluluk almalarının önü alınmak istenir. Böyle bir açıklıkla, sokak röportajları yasaklansın, internetin önü alınsın, konuşan susturulsun haline kadar bitimsiz bir kısır döngü yeniden imal edilmeye çalışılır. Bu not kayda geçtiği vakit on dört maddelik kısmı meclisten onaylanmış durumdayken, itiraz etmenin, hak arama ve bulma çabalarının, hakkını savunmanın, yurttaş gazeteciliğinin önünün alınması bahsine de bir çentik daha atılmıştır iyi de yol nereye? Basın kartına sahip olabilmenin hak ve koşullarından, internet üstünde faaliyet gösteren / gösterecek gazete, dergi, haber içeriği üreten yayınlardaki kısıtlamalara, künye zorunluluğunun bir kere daha var edilmiş hallerine, öyle ya da böyle demokrasi denilirken otokrasinin yollarında, sarp sert kış gibi, sözü savunmanın imkansız kılınması gayretkeşliğine her dem yenilenen, her dem yeniden var edilen ön alma, iyice sınırlandırılmış bir fikir özgürlüğü sahnesi gerçekliğine kavuşturulur. Yasa teklifinin tamamı geçtiğinde, baş amirin onayına sunulması sonrasında ise o yeni Türkiye metaforunun var edeceği şey çok daha açık / yalın bir karanlıktır, hepsi bu.
Söz naçar kılınmak isteniyor. Internet üstünde, daha önce pek çok farklı tanımlama, yasa, karar vesaire ile var edilmiş olagelen tahakküm biçimleri, sınırlandırma halleri bir kere daha, bir kereliğine daha şartları esneterek itiraz hakkını dominant bir biçimde imkansız hale getirmeye çalışılıyor. Bütünüyle hakikate dair bildirim söz konusu olmasın, devletin devletliğini var ettiği, bayrağıyla, vatan, millet bahisleriyle, iki arada bir derede sunduğu dini hamaseti, fundamentalist çıkarımlarıyla aman o öyle denilirse böyle olur, şöyle bahis olursa iktidar elden gider hallerine tutunarak, köşeler tutulmaya devam olunur. Baş amirin köşenizden gereğini yaparsınız dediği kadarıyla bir ifade özgürlüğü, iktidarın yol yapıp var ettiği aslında normalde olması gereken her eyleminin yaldızlarla süslenmesi dışında da hiçbir beis, amaç güdülmeyen bir ne güzel ülke tiradı dışında tek bir itiraza yer kalmayan, bırakılmayan bir menzil var edilmeye tekrar çabalanılır. Dost, kardeş, akıl hocalığı yapılan Azerbaycan devletinin başındakine zorbalık ile ilgili, muhaliflere yönelik baskılamalar ile ilgili demeçleri, kolluk taktikleri, internet ağ bağlantılarını sıfırlamalar gibi nice önermeyi var eden bir devletlinin, kendi sınırlarını içinde çok daha beteri imal ettiği bir Türkiye gerçekliği önümüze çıkartılır. Seçim sathı mahalline çoktan girildiği artık aleni olan bir yerde, söz nasıl savunulacaktır. Bunca çok parçalı, hepsi birbirinin tam da laciverdi olagelen alternatifsiz bir ülke tahayyülü, yönetime talip kesimler gerçekliğini muhafaza ederken, sıradanın, sahiden de iki satır sözü, bir paragraf cümlesi, kendine dair meramını nasıl muhafaza edecektir bu ülke? Kimdir, sahip çıkabilecek, yalansız, hilafsız, kem küm etmeden, doğrudan doğruya sözü naçar kılmaktan alıkoyacak kimdir, kimlerdir! Önümüz karanlığın daha dipsiz bir tonunu imlerken, nedir yani, nasıldır bir ülkedeki ifade özgürlüğü, her nasıldır fikrini savunabilme hürriyeti, nereyedir, ne haldedir? Fişin çekilmesi öncesi merak eder miydiniz, gidişata dair, geleceğin korkunçluğuna dair olanın, gelmiş olanın imdi var edilenin her nasıl sözü yerle yeksan ettiğini fark ediyor musunuz? İyi midir böyle...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2022
Görsel: Özgür Basın Demokrasinin Gereğidir – Eylem NAZLIER – Evrensel
0 notes