Tumgik
#inek şaban
nevzatboyraz44 · 6 months
Text
Üzerinde düşünmeye değer bence...
28 notes · View notes
bydpolat44 · 1 year
Text
Tıpkısının aynısı: Charlie Chaplin & Kemal Sunal 🍝
Bir Charlie Chaplin hayranı olan Kemal Sunal’ın başrolünü üstlendiği 1983 yapımı “En Büyük Şaban”, 1931 yapımı “City Lights” filminden uyarlanmış...
30 notes · View notes
yesilcamevi · 5 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
İnek İnek Şaban - Kemal Sunal, Defne Yalnız - 1978 https://eskiyesilcam.com/inek-saban-kemal-sunal-defne-1978/ :::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: Künye Yönetmen: Osman F. Seden Senaryo: Osman F. Seden, Berrin Giz Yapımcı: Kemal Sunal, Fatma Girik Görüntü Yönetmeni: Cahit Engin Vizyona Giriş Tarihi: 01 Şubat 1979 Süre: 83 dk Tür: Aile, Duygusal, Komedi, Macera Özellikler: 35 mm, Renkli Ülke: Türkiye :::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: İMDB: https://www.imdb.com/title/tt0253143/ Wikipedia: https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0nek_%C5%9Eaban_(film) Sinemalar: https://www.sinemalar.com/film/3925/inek-saban Sinematurk: https://www.sinematurk.com/film/3962-inek-saban Beyazperde: https://www.beyazperde.com/filmler/film-274060/ :::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: Konusu: Birbirlerine benzeyen bir futbolcu ile bir karpuzcunun güldürüsü.
kemalsunal #yeşilçam eskiyesilcam.com #yeşilçamfilmleri #inekşaban
2 notes · View notes
yesilcam1replik · 1 year
Text
Tumblr media
18 notes · View notes
dizyarasi · 1 year
Text
“Hocam, hababam sınıfı da olsak, Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sini ezbere biliriz.”
Tumblr media
5 notes · View notes
filmeditors · 9 months
Text
Tumblr media
Hababam Sınıfı
4 notes · View notes
by-hulusi · 2 days
Text
***
Ne Oldu Bize ?
İnek Şaban mesela…
Neydi acaba mezhebi ?
Alevi miydi Belgin Doruk, Sünni miydi Ayhan Işık?
Kürt kökenli miydi, yoksa Çerkez miydi Sadri Alışık?
Şakayla karışık sormuyorum bunları…
Kaçımız biliyordu veya doğrusu hiç merak eden olur muydu, Sami Hazinses'in Ermeni olduğunu?
Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, dört yapraklı yonca… İster türbanlı ol, ister çarşaflı, saçlarını örtmedikleri için sevmeyen var mıydı onları?
Ömercik'e kahrolmayan Musevi, Ayşecik'e gözyaşı dökmeyen Rum var mıydı?
Hulusi Kentmen gibi dedesi olmasını kim istemezdi ki… Peki, hiç kimse düşündü mü bugüne kadar, Hulusi Kentmen'in umreye gidip gitmediğini?
Bizans'ı haşat eden Cüneyt Arkın yabancı düşmanı mıydı?
Hem Karaoğlan, hem Tarkan, yani Kartal Tibet neciydi?
Kaptan Ediz Hun, subay İzzet Günay, savcı Fikret Hakan, polis Ekrem Bora, şafak bekçisi pilot Göksel Arsoy, Jön Türkler'imiz… Osmanlı aleyhtarı mıydı?
Mirasını komple Mehmetçik Vakfı'na bırakan Zeki Müren, darbeci miydi?
Milli duygularımızı doruğa çıkaran efsane film “Bir Millet Uyanıyor”un görüntü yönetmeni Kriton İlyadis, hangi milletin uyanışını anlattı o filmde, Japon milletinin mi?
Emel Sayın'la Tarık Akan'ın şarkılar söyleyerek el ele dolaşmasına sevinmeyen…
Bıraktık mezhebi kökeni filan, Adile Naşit'i Münir Özkul'u sevmeyen insan, insan mıdır?
Siyah beyaz ama, rengarenk değil miydik?
Gençler, sorun büyüklerinize…
Şu veya bu ayrımı var mıydı mahallede?
Elbette farklı farklıydık ama, hepimiz değil miydik?
Birlikte üzülür birlikte sevinir, birlikte güler birlikte ağlamaz mıydık?
Lefter'e milli takım kaptanlığını mesela, Niko'ya ay yıldızlı formayı Lozan Antlaşması gereğince mi vermiştik?
Var mı o günleri özlemle iç çekerek anmayan ?
• Alıntı
Tumblr media
11 notes · View notes
aynodndr · 13 days
Text
Tumblr media
NE OLDU BİZE?
İnek Şaban mesela…
Neydi acaba mezhebi?
Alevi miydi Belgin Doruk, Sünni miydi Ayhan Işık?
Kürt kökenli miydi, yoksa Çerkez miydi Sadri Alışık?
Şakayla karışık sormuyorum bunları…
Kaçımız biliyordu veya doğrusu hiç merak eden olur muydu, Sami Hazinses'in Ermeni olduğunu?
Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, dört yapraklı yonca… İster türbanlı ol, ister çarşaflı, saçlarını örtmedikleri için sevmeyen var mıydı onları?
Ömercik'e kahrolmayan Musevi, Ayşecik'e gözyaşı dökmeyen Rum var mıydı?
Hulusi Kentmen gibi dedesi olmasını kim istemezdi ki… Peki, hiç kimse düşündü mü bugüne kadar, Hulusi Kentmen'in umreye gidip gitmediğini?
Bizans'ı haşat eden Cüneyt Arkın yabancı düşmanı mıydı?
Hem Karaoğlan, hem Tarkan, yani Kartal Tibet neciydi?
Kaptan Ediz Hun, subay İzzet Günay, savcı Fikret Hakan, polis Ekrem Bora, şafak bekçisi pilot Göksel Arsoy, Jön Türkler'imiz… Osmanlı aleyhtarı mıydı?
Mirasını komple Mehmetçik Vakfı'na bırakan Zeki Müren, darbeci miydi?
Milli duygularımızı doruğa çıkaran efsane film “Bir Millet Uyanıyor”un görüntü yönetmeni Kriton İlyadis, hangi milletin uyanışını anlattı o filmde, Japon milletinin mi?
Emel Sayın'la Tarık Akan'ın şarkılar söyleyerek el ele dolaşmasına sevinmeyen…
Bıraktık mezhebi kökeni filan, Adile Naşit'i Münir Özkul'u sevmeyen insan, insan mıdır?
Siyah beyaz ama, rengarenk değil miydik?
Gençler, sorun büyüklerinize…
Şu veya bu ayrımı var mıydı mahallede?
Elbette farklı farklıydık ama, hepimiz değil miydik?
Birlikte üzülür birlikte sevinir, birlikte güler birlikte ağlamaz mıydık?
Lefter'e milli takım kaptanlığını mesela, Niko'ya ay yıldızlı formayı Lozan Antlaşması gereğince mi vermiştik?
Var mı o günleri özlemle iç çekerek anmayan?
#Alıntı
.....
2 notes · View notes
paravesiyaset · 8 months
Text
Tumblr media
Sahi ne oldu bize neden bu denli ayrıştık, İnek Şaban mesela… Neydi acaba mezhebi? Alevi miydi Belgin Doruk, Sünni miydi Ayhan Işık? Kürt kökenli miydi, yoksa Çerkez miydi Sadri Alışık? Şakayla karışık sormuyorum bunları… Kaçımız biliyordu veya doğrusu hiç merak eden olur muydu, Sami Hazinses'in Ermeni olduğunu?
0 notes
irtifuck · 8 months
Text
Ah Nerede'yi yıllar sonra izleyip, Ferit'in otobüsün camına sarkarak Zehra'nın yanağına bir buse kondurmasını bir taciz olarak görüp, bu filmden soğumalı mıyız? Taciz midir o hareket veya, şöyle diyeyim, o gün taciz olarak görülebilir miydi? Bugün görülebilir mi?
Öncelikle, Tarık Akan ve Gülşen Bubikoğlu, YeşilÇam'da birbirine en çok yakışan isimlerden, bu konuda bir anlaşalım. Film romantik-komedi türünde. Ferit karakterinin, Zehra'dan başka 3 kadınla daha ilişkisi var ve bunlardan 2'si kız kardeş. Ferit'in çapkınlığının, karşısına çıkan "o kadın"la son bulması, bilinen bir klişe. Benim aklımı karıştıran, neden Zehra? Ferit'in diğer 3 kadından birini değil de, Zehra'yı seçmesi neden? (Aslında bu soruya bir cevabım var ama kendime saklıyorum.)
YeşilÇam'da problematik birrr sürü sahne var. Hepimizin gülmekten kırıldığı Kemal Sunal filmlerinde de, eşcinsellerle bol bol taşak geçilir (ben son zamanlarda uzasa nefret kusmaktan küfrü bayağı bir artırdım, kusuruma bakmayın), bir erkeğin kadınsılığı üzerinden yapılan espriler, direkt kadınları da hedef alır. Mesela;
1. Yüz Numaralı Adam'daki "şişko ve çirkin" kızın "Ama ben bakireyim" repliği, "evde kalmış kız kuruları"nın "ataerkil toplum" yüzünden "bekaret"e verdiği önemle kendi cinsiyetlerini ve dolayısıyla kendi benliklerini değersizleştirmesine yorulabilir. "Şişko ve çirkin" kızın bu bekaret meselesine bu kadar kafayı takması, acı bir tablodur ve bu kız, filmde sadece bir komedi unsuru olarak verilmiştir, Kemal Sunal'ın partneri güzel bir kadın oyuncudur ve böyle "gudik" esprilerin malzemesi değildir.
2. Ayşen Gruda'nın, "evde kalmış kız kurusu" rollerinde tekrarlanan bir, "Senin bu gidişle ne olacağın belli" mesajı... Ayşen Gruda'nın üzerine yapışan bu roller de komedi amaçlıdır ve Gruda'nın rol yeteneği sayesinde bizleri güldürür, ama yukarıdaki gibi acı bir tablo söz konusudur... Gruda, filmin esas kızı (Ayşen Cansev mesela) kadar güzel "olmadığı" için "evde kalması" üzerinden espri kasılır, ki "evde kalmanın" bir kadının insani değerlerinden hiçbir şey götürmediğini, 2021 kafasıyla söyleyebiliriz.
3. Dokunmayın Şaban'ıma'da, "Güldü, demek ki verecek" diye sırıtan bir Şaban... "Neyi, kalbini" diye de düzeltiyor. Ama biz gayet biliyoruz neyi kastettiğini. Ve kadınların "Kezban" ve "orospu" rolleri arasında bir grisinin olmaması da, "vermek" fiilinin kullanım alanının bu kadar bayağı bir hale genişlemesi tarafından pekiştiriliyor; tek kelimeyle acınası bir durum. [Ben Kezban kelimesini bugüne kadar sadece aslı denilen Alien (Türkçe: yaratık)'a kullandım, başka da bir karaktere kullanmadım, bırakın gerçek insana kullanmayı.]
4. Yedi Bela Hüsnü'deki, "efendi gibi Hüsniye'ye asılan Hüsnü" vs Korkusuz Korkak'taki, Mülayim'in "otobüsü olmak isteyen kadın"... ikisi de espritüel bir sahnenin kahramanları. İkisine de güldük. Ama Hüsnü'nün yaptığı "asılmak"ken, isimsiz komşu kadının yaptığı, yine kendi bedenini bir insan icadı olan "toplu taşıma aracı"na benzeterek espri kasması, temeldeki ayrılığıydı bu 2 "komik" karakterin...
5. Kapıcılar Kralı'nda, karısına -ve hatta çocuklarına- her türlü muameleyi reva görüp, bir de apartmana yeni taşınan komşuyla fingirdeşen Seyit... Kemal Sunal'ın en sevimsiz tiplemeleri arasındadır, naçizane...
6. Japon İşi'nde, güzel olduğu kadar da küstah olan Başak BillurSes'i elde edemeyen Veysel'in, robot olan Başak'ı "waifu" olarak kullanması... Başak'la gerçekleştiremeyeceği türlü fanteziyi bir robot köleyle tecrübe etmesi. Onu hizmetçi gibi kullanması, ayaklarını yıkatması, vesaire vesaire...
7. İnek Şaban'ın, Hababam Sınıfı ile birlikte prova yaparken, Damat Ferit ve Güdük Necmi çok güldüğü için, "Bana ne arkadaş ben karı olmam" diye çıkışması... günümüzde "bayan vs kadın" çatışması yaşanırken, "karı" lâf arasında bile geçmiyor, ama 70'lerde gayet yaygınmış, öyle ki, espri malzemesi de yapılabiliyormuş... zaten Şaban'ın dans ettiği bir sürü film sahnesi gözünüzün önünde canlanmıştır. "Her sanatçı efemine olmak zorundadır" genellemesine hizmet etmek üzere, hafif parlak giyimli, hani "kırık" olarak kamera önüne geçirtilmiş bir yan karakterin, taşak malzemesi haline getirilmesi de, eşcinsellere fazla bir dostane tavır sergilemiyor açıkçası; yorumu yapılabilir... (Kullandığım "taşak" kelimesi için özürlerimi iletiyorum.)
8. ŞabanOğlu Şaban'da, dedektif olan Şaban'ın, "ekürisi" Ramazan ile birlikte, herkesin ortasında, "Selma'nın kıçına koymak"lı espri yapması... her ne kadar burada "meyve olan elma"dan durumu çevirseler de, anlayan anladı...
Bunların hepsi problematik ama, bunlara hepimiz güldük. Ve bunlara bakıp da, bütün filmin zihniyetinin kadın düşmanlığı/eşcinsel düşmanlığı/taciz yanlılığına vardırılması bana biraz şov gibi geliyor. Her filmde %1'lik bir kusur olabilir, sırf bu kusur var diye, bütün filmin bize kattıklarını görmezden mi geleceğiz? Bu şuna benziyor. Bugün, cips hepimizin yediği zararlı bir şey. İçinde tonla katkı maddesi var. Yağlı, "obeziteye" davet ediyor, vesaire vesaire, cipsi neden yemememiz gerektiğine dair bir sürü bilgi var elimizde; ama bugün sokakta cips yerseniz, en fazla saçma bakışlara maruz kalırsınız. Ama bundan yıllar sonra, cipsin içinde bulunan bir maddenin direkt kanser ettiği kanıtlanır ve, cips yemek yasaklanırsa, siz sokakta cips yemiş olduğunuz için, kötü örnek teşkil ettiğiniz iddia edilirse ve, siz, geçmişte yapmış olduğunuz bu eylemden dolayı, hapsi boylamasanız bile toplumun "veba" sözüyle baktığı bir ahlâk suçlusu ilan edilirseniz, böyle bir toplumda nasıl yaşayabileceğinize dair bir fikriniz var mı?... Böyle bir "distopyayı" hayal ederken, şunu ihmal etmeyin, her eylem, kendi çağında değerlendirilmelidir. Kemal Sunal'ların zamanında, "Neden Kız İsmet gibi kendi hâlinde bir drag-queen'i, cinsel kimliğinden ötürü polise enselettiniz" duyarı kasacağınıza, filmin tadını çıkarmaya önem gösterin, çünkü film harika bir filmdir mesela, Hüsnü ile Cemal arasındaki diyaloglar, bugün bile yarar insanı. Fatih Sultan Mehmet, halen Osmanlı Devleti'ndeki en iyi lider, "Kardeş katli vaciptir" demesine rağmen öyle...
Ha mesela şunu diyebilirsiniz, Ayhan Işık'lı "Ölünceye Kadar" filmi baştan aşağı kadının toplumdaki rolünü tartışan ve ahlâkın sadece kadın için geçerli olduğu, erkekle hiçbir ilgisinin-alâkasının olmadığını iddia etmekte olan bir filmdir ve filmde mütemadiyen iğrenç genellemeler mevcuttur, filme Ayhan Işık hatırına bile katlanamazsınız. "Evlenene kadar bekâretini koruyamamış kadın aşağılık bir yaratıktır" şeklinde özetlenebilecek ifadelerdir bunlar ve filmi, aklıselim sahibi bir insansanız, saç-baş yolmadan bitiremezsiniz; ama, bu film böyledir diye, bütün YeşilÇam filmleri de böyledir, diye genelleme yapmak, filmdeki 1 sahneyi 2021 kafasıyla yorumlayıp filmi boklamak da biraz şov bence... (Bok küfür değil argodur. :))
Sözlerimi, malum "Ölünceye Kadar" filminin malum sahnesini çok iyi yorumlayan bir alıntıyla tamamlayacağım:
"Ayhan Işık'a bu sözleri söyleten senaristin kafasını gerçekten merak ediyorum. Kadınlar ve iffetlerinin bozulmasını birkaç cm'lik zara bağlayıp, insanlara yaşamı zindan eden zihniyet duy sesimizi... Son olarak erkeğin böyle feda edilecek üstün bir manevi değeri yoktur, bunu da hiçbir zaman unutmayalım."
-Anonim
"Her ne kadar sürçülisan ettikse affola..."
-KaraGöz
0 notes
dakikamagazin · 2 years
Link
Ali Sunal'dan, Kemal Sunal'ın ölüm yıl dönümünde duygusal paylaşım
0 notes
cejna · 2 years
Text
Hababam Sınıfı'nın Semra Öğretmen'i son haliyle şaşırttı! Oyunculuğu bırakıp...
Hababam Sınıfı’nın Semra Öğretmen’i son haliyle şaşırttı! Oyunculuğu bırakıp…
Yeşilçam’ın unutulmaz serilerinden Hababam Sınıfı, yıllar sonra dahi ilgiyle izleniyor. Serinin en çok hasılat yapan sineması Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı’nın başrollerinde Kemal Sunal (İnek Şaban), Tarık Akan (Damat Ferit), Münir Özkul (Kel Mahmut), Adile Naşit (Hafize Ana) ve Halit Akçatepe (Güdük Necmi) yer almıştır. Konusu ve oyuncu takımı ile tüm Türkiye’nin gönlünde taht kuran üretim,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
morkedisblog · 2 years
Text
Finlandiya ve İsveçin Nato üyeliği hakında konuşacak bilgi-birikim sahibi değilim ama her ülke kendisi için iyi olanı seçer ki Türkiye bu ölçütün dışındadır Değerli yöneticilerimiz bizimle didişmekten yandaş rantçı kârı düşünmekten kendi lüx harcamalarını çıkartmaktan başka bir��ey düşünemeyip oy verip o makama onları getiren bizleri düşman görmekten sağlıklı karar veremezler bu yüzden ülkemiz arap kerhanesi/peştun cephanesi/paki batakhanesi olmuş durumdadır ülkemin ruhuna El Fatiha🙏Rahmetli Kemal Sunal tiplemesi İnek Şabanın bu ülkelerle ilgisi mi?Şaban saftır temizdir kurnazlık ve hilekârlığında bile bir insaf vardır kötü olmayı beceremez içinden geldiği gibi konuşur ki "eşekoğlueşek"en büyük küfürüdür bir de yanlış gördüğü işlere tepkisi"b..k var"olur,biz Natoya girdik hiçbir çıkarımız olmadı Menderes'in yanlış politikası sonucu onca Askerimiz Kore'de harcandı Usanın savaşı bizi ilgilendirmezdi Nato bize hiç bir dönem destek olmadığı gibi köstek oldu,Ukrayna'yı nasıl kandırıp Rusya karşısında yalnız bıraktıklarını gördük zaten Ruslarla boy ölçülemeyiz ama hiç değilse tek Rusyayla uğraşırdık şimdi Rusya bize hösst derse Nato topraklarımızı işgâl eder korkusundayız bunca mülteci boşuna yönlendirilmedi buraya Usa/Nato/Avrupa onları er geç ayaklandıracaklar Türk halkına karşı göçmen savaşçı kazandıklarını sanıp onları şımartan Türk düşmanları pişman olacaklar yani Finlandiya ve İsveçe diyeceğim şey Şaban deyimiyle"Natoya girin b...k var"😠
instagram
0 notes
nadirakkus · 2 years
Photo
Tumblr media
İŞYERİNDE 98. KİTAP DA BİTTİ.. Bol bol güldüm.. Filmden farklı olması çok güzeldi.. Ve finalde "İnek Şaban"ın ineklemekten Hababamlığa geçişi çok güzeldi ve bence çok önemli bir noktaya değiniyordu.. Bu iki güzel kitap için "Ali İpek"e teşekkürler.. . . . #çaymolasıkitapsefası #okuma #okumak #okumakgüzeldir #okumasevdası #okumayıseviyorum #okumasaati #okumasevgisi #okumaknegüzelşey #okumakayrıcalıktır #kitap #bookself #kitapsevgisi #kitapaşkı #kitapokumak #read #reading #readingtime #readingbooks #kitapkurdu #kitapsever #kitaplık #kitaplar #book #booklover #rifatilgaz #rıfatılgaz #hababamsınıfı #hababamsınıfısınıftakaldı #hababamsinifiçok (Nadir Akkuş Design / Leiurus Wooden Art) https://www.instagram.com/p/CdphMIXNcJ5/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
yesilcam1replik · 3 years
Text
Sen böyle gülünce şuranda iki çukur oluyor ya, ölünce beni oraya gömsünler..
Gurbetçi Şaban
Tumblr media
38 notes · View notes
by-hulusi · 1 year
Text
Tumblr media
Ne Oldu Bize ?
İnek Şaban mesela…
Neydi acaba mezhebi ?
Alevi miydi Belgin Doruk, Sünni miydi Ayhan Işık?
Kürt kökenli miydi, yoksa Çerkez miydi Sadri Alışık?
Şakayla karışık sormuyorum bunları…
Kaçımız biliyordu veya doğrusu hiç merak eden olur muydu, Sami Hazinses'in Ermeni olduğunu?
Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, dört yapraklı yonca… İster türbanlı ol, ister çarşaflı, saçlarını örtmedikleri için sevmeyen var mıydı onları?
Ömercik'e kahrolmayan Musevi, Ayşecik'e gözyaşı dökmeyen Rum var mıydı?
Hulusi Kentmen gibi dedesi olmasını kim istemezdi ki… Peki, hiç kimse düşündü mü bugüne kadar, Hulusi Kentmen'in umreye gidip gitmediğini?
Bizans'ı haşat eden Cüneyt Arkın yabancı düşmanı mıydı?
Hem Karaoğlan, hem Tarkan, yani Kartal Tibet neciydi?
Kaptan Ediz Hun, subay İzzet Günay, savcı Fikret Hakan, polis Ekrem Bora, şafak bekçisi pilot Göksel Arsoy, Jön Türkler'imiz… Osmanlı aleyhtarı mıydı?
Mirasını komple Mehmetçik Vakfı'na bırakan Zeki Müren, darbeci miydi?
Milli duygularımızı doruğa çıkaran efsane film “Bir Millet Uyanıyor”un görüntü yönetmeni Kriton İlyadis, hangi milletin uyanışını anlattı o filmde, Japon milletinin mi?
Emel Sayın'la Tarık Akan'ın şarkılar söyleyerek el ele dolaşmasına sevinmeyen…
Bıraktık mezhebi kökeni filan, Adile Naşit'i Münir Özkul'u sevmeyen insan, insan mıdır?
Siyah beyaz ama, rengarenk değil miydik?
Gençler, sorun büyüklerinize…
Şu veya bu ayrımı var mıydı mahallede?
Elbette farklı farklıydık ama, hepimiz değil miydik?
Birlikte üzülür birlikte sevinir, birlikte güler birlikte ağlamaz mıydık?
Lefter'e milli takım kaptanlığını mesela, Niko'ya ay yıldızlı formayı Lozan Antlaşması gereğince mi vermiştik?
Var mı o günleri özlemle iç çekerek anmayan ?
•Alıntı
19 notes · View notes