Tumgik
gaybvegarb · 8 years
Photo
Tumblr media
8 notes · View notes
gaybvegarb · 8 years
Photo
Tumblr media
6 notes · View notes
gaybvegarb · 8 years
Photo
Tumblr media
6 notes · View notes
gaybvegarb · 8 years
Photo
Tumblr media
2 notes · View notes
gaybvegarb · 8 years
Photo
Tumblr media
Pek çok gay aslında "gaymiş adam"dir...
10 notes · View notes
gaybvegarb · 8 years
Photo
Tumblr media
İçine attığın her zaman derdin olmaz. Atılamamış yumruklarına bakar, medeniyetine methiyeler dizersin. ✊✊✊
6 notes · View notes
gaybvegarb · 8 years
Text
Hüzünlü Pasifler ve Yoksun Aktifler
Eşcinselliğe dair kallavi sözler edip ulvi çıkarımlar yapan biri olmadım hiçbir zaman. İşte şimdi zamanı geldi de demiyorum lakin içimden atmak istediklerim var. Kendimi kabullendiğim o ergenlik yıllarımdan bugüne “eşcinsel olmak” üzerine hatırı sayılır bir mesai harcadım. Gerek birey olmak gerekse kitle olmanın (ya da olamamanın) yaşamımıza nasıl yön verdiğini gözlemlemek şahsım adına beni oldukça enterese etti. Nasıl etmesin, nihayetinde ben de onlardan biriydim ve bende olan her şey asgari de olsa onlarda, onlarda olan her şey azami de olsa bende mevcuttu. Yine de eşcinsel ya da değil bir insanı anlamak için hangi kültürde yetiştiği, hangi sosyoekonomik sınıfa ait olduğunun önem arz ettiğini inkâr edecek de değilim. Ancak… Tüm o saptamaların, söz konusu ilişkiler olduğu zaman çoğunlukla hiçbir işe yaramadığını bizzat deneyimledim. İlişkilerden kastım elbette aşk ve cinsellik…
Malumunuzdur, eşcinsellikte de tıpkı heteroseksüellik de olduğu gibi roller vardır. Kendi lügatımızda biz buna aktiflik (top), pasiflik (bottom) ya da aktif-pasiflik (versatile) diyoruz. (Bu rollerin ilişkilerde neye denk düştüğünü çoğunluğun bildiği zannıyla açıklamak gereği duymuyorum.) Bu yaşıma dek sanırım kendini bu rollerle tanımlayan yüzlerce insanla hasbihalim olmuştur. O muhabbetler, tanışma hevesleri, çabaları elbette iki eksiklikten kaynaklanıyordu. Biri cinsellik, diğeri duygusal ihtiyaçlar. Ama bu ihtiyaçların rollere göre çoğunlukla sabit olduğuna her seferinde tanık olmak şahsım adına can sıkıcı bir konu oldu. Neden bahsediyor diyebilirsiniz, o yüzden daha açıklayıcı olmam gerekirse, kendine aktif diyenler “çoğunlukla” cinsel bir arayış içerisindeyken, pasif diyenlerin “çoğunlukla” duygusal bir arayış içerisindeler. Mevzu bahis ettiğim hadise bundan ibaret. Elbette istisnalar mevcut ve bana göre kaide-i bozacak nicelikte değiller. Eşcinsellerin bulunduğu neredeyse her platformda insanlarla muhabbete başladığınızda konu dönüp dolaşıp o meşhur “arayış nedir?” sorusuna geldiğinde aldığınız cevap bu net ayrımı işaret ediyor. Hal böyle olunca ortaya her iki role sahip kişiler içinde bir türlü tatmin olmayan bir boşluk doğuyor. Çünkü bu roller doğaları gereği birbirinin hedef kitlesi halindeler. Ama bana sorarsanız bu işte illa bir kâr marjı çıkaracak olursak kazançlı roldekiler kesinlikle aktifler. Çünkü aktifler, pasiflere nazaran daha anlık ve kolay bir talep içindeler. E pasiflerinde aseksüel olmadığı ve hedefine ulaşmak için cinsellikten vazgeçmediğine göre ortaya çıkan cinsel haz, çift taraflı görünse de pasif tarafın duygusal gereksinimlerine cevap vermiyor. Burada bir çelişki var diyebilirsiniz, nihayetinde bu cinsel yaşam karşılıklı bir rızanın neticesinde oluşuyor. Oluşuyor ama pasif kesim o cinsel münasebetin salt orada kalmasını/sonlanmasını istemiyor. Onlar için mümkünse bu münasebet bir aşkın neticesi olmalı, değilse bile buradan çıkarılacak bir aşkı hedefliyor. Oysa aktif roldekiler bu işi ya tek seferlik bir kaçamak ya da tekerrür eden ve sorumluluk barındırmayan bir partnerliğe götürüyor. Durum bundan ibaret... Tabi bu durum aktifler için her zaman tereyağından kıl çeker bir vaziyette olmuyor. Pasif kişiyi cinselliğe ikna etmek için pek çok zaman aynı ihtiyacı güdermiş gibi yaklaşarak istediğini alınca çeşitli bahanelerle topukluyor. Burada aktiflerin yaptığı şey onlar için pek tabi bir sahtekârlık değil. Değil çünkü sunduğu yalan aslında kendini inandırdığı da bir yalan aynı zamanda. Bu sebeple herhangi bir vicdani sorumluluk duymuyor, “ben de istiyordum ama hazır değilmişim” ya da “o kişi sen değilmişsin” diyebiliyor. Gelgelelim ortaya çıkan sonuç bize umutsuz fedakâr pasiflerin neden mutsuz olduğu sorusunu cevaplarken aktiflerin de istedikleri yoğunlukta cinsellikten neden mahrum kaldığını gösteriyor. Enteresan olan (ya da olmayan) heteroseksüel dünya düzeninde de bu durumun benzerlik gösteriyor olması.
Son olarak aktif-pasiflerin (versatile) bu gidişatın neresinde durduğunu sorarsanız bana kalırsa hiçbir yerinde. Bir nevi etkisiz elamanlar çünkü her iki tarafa da eşit şekilde dağılarak sonucu değiştirmiyorlar. Küsuratlar olabilir ancak bununla ilgilenmiyorum. Tıpkı azınlıkta olan salt seks düşkünü pasifler ve ilişki kurmak isteyen aktiflerle ilgilenmediğim gibi.
3 notes · View notes
gaybvegarb · 8 years
Video
youtube
Vampire Weekend - Step
2 notes · View notes
gaybvegarb · 8 years
Photo
Tumblr media
Beşiktaş sahilde sevap point kazanırken...
5 notes · View notes
gaybvegarb · 8 years
Photo
Tumblr media
15 notes · View notes
gaybvegarb · 8 years
Text
Aşk Sakızı
Vaktiyle söylemiştim, yinelemiş olayim. "Herkes içinde neyin sebep olduğunu bilmediği bir boşluğa gebe. Bunun neden kaynaklandiğini bilmeyen aşk'ı boşluğuna tıpa sayıyor." (Yani hepimiz) Ama esas gözüme batan, tüylerimi diken diken eden, başımı şişiren, usandıran başka bir husus var. O da aşk fikrinin yaşanma pratiğine üstün gelmesi. Bu yüzden aşk'ı dilinden düşürmeyen bir kişi görmedim ki, onu layıkıyla yaşasın. Gerçek yanılgı tam da burada! Çünkü bana göre aşk bir ütopyadan ziyade distopya. Sanılanın aksine düzen kurdurmaz, alternatif düzen üretir. Başka bir deyişle huzur bozar, uyku kaçırır, paranoyak yapar. Aşk bir yerden alır başka yere koyar. Bir bakarsınız yarım tarafınız tamlanırken, tam yanınız eksilir. Tüm hastalıklı yanlarına rağmen aşk yaşanasıdır. Sözüm her fırsatta aşktan dem vurup bu ihtimali yaratacak kişi ile karşılaştığı an topuklayanlara, bu da yetmezmiş gibi en az seks kadar kapital olduğu farkındalığıyla ağzından düşürmeyenleredir. Malum seks satarsa aşk hayli hayli satar. Çünkü insan yatağa giden yolu yataktan daha çok sever.
Tumblr media
7 notes · View notes
gaybvegarb · 8 years
Photo
Tumblr media
Yıllardır kullandığım avatar’ı yeniledim. Blogu güncellemek için bu da bir başlangıç olsun. :)
3 notes · View notes
gaybvegarb · 8 years
Video
youtube
Mustafa Ceceli - Emri Olur
1 note · View note
gaybvegarb · 8 years
Quote
Seks her yerdeydi. Çok da bir anlamı yoktu. Bulunması zor olan şey aşktı. Onu arasanız bile, birçok insanda yoktu. Ve bulsanız da, tam orada, önünüzde duruyor olsa bile, etrafta bu kadar seks varken nasıl yaşayabilirdiniz ki?
Gia Carangi
13 notes · View notes
gaybvegarb · 8 years
Text
İman etmek
Hayata karşı bütün heyecanımı yitirdiğim bugünlerde daha önce hiç yaşamadığımı sandığım bir varoluş sancısıyla debelenip duruyorum. İnsanı ayakta tutacak değerlerin, hayallerin giderek anlamsızlaşmasıyla birlikte bir kez daha kavrıyorum. Bir şeye inanmalı insan ya da birine. İnancın ne olduğu, nasıl uygulandığı, uğruna neler yapılacağı veya vazgeçileceği hiç önemli değil. En saçma en gereksiz bulduğum adanmışlıklar bile böylesine hiç’likle boğuşmaktan daha anlamlı geliyor. Oysa hayatının lükslerini, kazanımlarını umursamadan kuru bir yaprak gibi oradan oraya savrulan insanlara ne çok kızardım. Ne biz bu kadar gayesiz olabilirdik, ne de hayat rüzgâr kostümüne bürünerek bizi istemediğimiz yerlere sürükleyebilirdi. Bu sebepten dolayı kadere iman edemedim lakin, şimdi iman edecek başka bir şey bulmakta da sıkıntı çekiyorum. Öylesine, birdenbire olmadığı aşikâr… Her şeyin olduğu gibi bunun da flashbackleri mevcut zihnimde. O yüzden işte, hala bir şeylere inanabiliyorken iman edin. İster aşk’a, ister Allah’a, ister arkadaşlığa, isterseniz (tumblrcıların bayıldığı) nutellaya…
3 notes · View notes
gaybvegarb · 8 years
Photo
Tumblr media
First Men to the Moon (1960); cover
1K notes · View notes
gaybvegarb · 8 years
Video
youtube
Sezen Aksu - Herkes Yaralı
6 notes · View notes