it's kind of crazy climate change has occurred at such a remarkable pace that I and everyone else around my age can remember a completely different climate in our childhoods. I truly watched winter gradually disappear in my life.
Haya Abu alOuf, a survivor of the #WehdaStreetMassacre in Gaza that took away the lives of 42 of her family members, neighbors, and loved ones, has something to say to the world. Hear her out!
i love you fairy tales i love you folklore i love you myths i love you stories as old as humanity itself i love you oral traditions i love you characters carried through time on my ancestors’ tongues i love you story i’ve seen a million ways and want to see a million more i love you archetypes i love—
İnsanların karakterini okuyabilirsiniz bu da bir sünnettir. Mesela evlatlarınızın karakterini okuyun. Sert mizaçlı çocuğunuzu uysallaştırmaya çalışıp durmayın,bırakın o Ömer gibi olsun. Yumuşak mizaçlı çocuklarınızı,kız gibi olacak endişesiyle sertleştirmeye çalışmayın, bırakın o Ebubekir olsun. Tabiatlarıyla uğraşmayın çocukların. Tabiatla savaşan Allah ile savaşır. Bu yüzden tabiatı tanımak ve terbiye etmek lazımdır. Ya da mesela arkadaşlarınızın karakterini okuyun. Ona göre davranın,ona göre muhabbet açın,ona göre beklentilere girin. Değişime açık olmayan insanlara sürekli nasihat edip,duvara konuşmaya gerek yok. Zamanla hırs yapar. Sevmedikleri muhabbetler açıp insanların tepkisini çekmeye gerek yok. Zamanla sinir yapar. İnceliklerden anlamayan arkadaştan ısrarla incelik ve güzellik beklemeye gerek yok. Zamanla kırgınlık yapar. Bunlar senin karakterin onun değil. O bambaşka bir dünya, böyle olduğu için değiştirmeye çalışamazsın. Kendin bir şeyler yapıp ondan görmediğinde, onu eksik ve kusurlu bulamazsın. Hakkın yok. Onun da tabiatıyla oynayamazsın. Bunları aşırı dünyalık ve kişiden kişiye değişkenlik gösteren özellikler. İslam bunlara bir sınırlama getirmemiş, sen de getiremezsin. Efendimiz kimsenin karakterlerini değiştirmeye çalışmadı. Onlara İslamı anlattı ve ahlaklarını terbiye etmeyi öğretti. Sen dedi Ömersin, sertsin evet ama buna sınırlama getirmelisin. Sen dedi Abbassın, sevilmeyi seviyorsun ama insanların hislerine saygı duymalısın. Sen dedi Üseydsin, şakacısın evet ama lafın gideceği yere dikkat etmelisin. Sen dedi Ammarsın, açık sözlüsün ama bazen susmayı öğrenmelisin. Sen dedi Haticesin, ticarette iyisin ama diğerlerinin fikirlerini de almalısın. Sen dedi Fatmasın, cesursun ama yerini bilmelisin. Sen dedi Ayşesin, kıskançsın ama sınırı kaçırmamalısın. Hiçbirine “Değişeceksin böyle olmaz.” demedi. İslam’ın onları terbiye edeceğini ve uygun hale getireceğini biliyordu çünkü.