Tumgik
#Adaptojen Bitkiler
Text
Adaptojen Bitki nedir? Hangi bitkiler Adaptojendir?
Adaptojen Bitki nedir? Hangi bitkiler Adaptojendir?
Tumblr media
#AdaptogenHerbs, #AdaptogenPlants, #AdaptogenicBenefits, #AdaptogenicHerbs, #AdaptogenicPlants, #AdaptogenicSupplements, #AdaptogenicTea, #AdaptojenBitkiÇayları, #AdaptojenBitkiler, #AdaptojenBitkiselTakviyeler, #AdaptojenNedir, #Ashwagandha, #Eleuthero, #IşteAdaptojenKelimesiyleIlgiliGoogleAramaEtiketleriAdaptojen, #PanaxGinseng, #Rhodiola, #Tabii https://is.gd/tfZw8U https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/adaptojen-bitki-nedir-hangi-bitkiler-adaptojendir/
Adaptojen bitki, vücuttaki stres tepkilerini düzenlemeye ve dengelemeye yardımcı olan doğal bitkisel maddelerdir. Bitkiler, vücuttaki stres hormonları ve fizyolojik reaksiyonları etkileyerek stresle başa çıkmaya yardımcı olurlar. Adaptojen bitkilerin özellikleri, vücudu hem fiziksel hem de zihinsel streslere karşı daha dirençli hale getirmek ve vücuttaki dengesizlikleri düzeltme yeteneğidir.
Adaptojen bitkilerin kullanımı ise, tıbbi ve geleneksel hekimlikte yaygın olarak tercih edilen bir yaklaşımdır. Bu bitkiler, insanların daha iyi bir uyum ve dayanıklılık sağlamasına, enerji seviyelerini artırmasına, zihinsel odaklanmayı iyileştirmesine ve stresle başa çıkma becerilerini geliştirmesine yardımcı olabilir. Adaptojen bitkiler arasında ginseng, ashwagandha, rhodiola, eleuthero, astragalus gibi popüler bitkiler bulunmaktadır.
Adaptojen Bitki
🌱 Ginseng (Panax ginseng veya Panax quinquefolius) 🌱 Ashwagandha (Withania somnifera) 🌱 Rhodiola (Altın kök) (Rhodiola rosea) 🌱 Eleuthero (Eleutherococcus senticosus) 🌱 Astragalus (Astragalus membranaceus) 🌱 Schisandra (Schisandra chinensis) 🌱 Reishi Mantarı (Ganoderma lucidum) 🌱 Maca (Lepidium meyenii) 🌱 Holy Basil (Ocimum sanctum veya Ocimum tenuiflorum) 🌱 Cordyceps (Cordyceps sinensis)
Bu bitkiler, farklı kültürlerde ve tıbbi sistemlerde yüzyıllardır kullanılan adaptojenik özellikleri nedeniyle popülerdir. Ancak, herhangi bir bitkisel takviye veya ilaç kullanmadan önce mutlaka bir uzmana danışmak önemlidir.
Adaptojen bitkileri aşağıdaki gibi kişiler kullanabilir:
🍃Stresle başa çıkmak isteyenler: Günlük yaşamın stres ve baskısına karşı daha iyi uyum sağlamak isteyenler adaptogen bitkileri tercih edebilir.
🍃 Enerji düzeylerini artırmak isteyenler: Yorgunluk ve halsizlik hissedenler veya enerji seviyelerini artırmak isteyenler adaptogen bitkilerle desteklenebilir.
🍃 Bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenler: Bağışıklık sistemi güçlendiren bitkiler arayanlar adaptojenlerden faydalanabilir.
🍃 Performansı artırmak isteyen sporcular: Sporcular, performanslarını artırmak, antrenmanlardan daha hızlı toparlanmak ve fiziksel dayanıklılıklarını artırmak için adaptogen bitkileri kullanabilir.
🍃 Genel sağlık ve iyilik hali için: Adaptojen bitki, genel sağlık ve yaşam kalitesini artırmak isteyen herkes tarafından da kullanılabilir.
Ancak, herhangi bir bitkisel takviye veya ilaç kullanmadan önce mutlaka bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir. Özellikle hamilelik, emzirme, kronik bir sağlık durumu veya ilaç kullanımı söz konusu olduğunda doktor önerisine ihtiyaç duyulabilir.
0 notes
drnatureco-blog · 5 years
Photo
Tumblr media
1. BÖLÜM: SIK SIK HASTALANIRMISINIZ ? VEYA KENDİNİZİ SÜREKLİ OLARAK YORGUN MU HİSSEDERSİNİZ ? O ZAMAN HALA ADAPTOJENLERLE TANIŞMAMIŞSINIZ DEMEKTİR. 🔱Adaptojen tanımı ilk kez nöro-endokrin ve immün sistemin işleyişindeki herhangi bir bozuklukta ortaya çıkan strese karşı direnci arttıran maddeler olarak tanımlanmıştır. Dikkat çekici bir şekilde, bir bitkinin adapte olma kabiliyeti için hayati önem taşıyan birçok bileşik, insanların yaşam streslerine adapte olmalarına da yardımcı olur. 🔱İlk kez 1947 yılında Nikolai Lazarev tarafından tanımlanmıştır. Lazarev, bir organizmaya yardım ederek her türlü strese karşı dayanıklılığı artıran bitkileri adaptojenler olarak sınıflandırdı. 🔱İnsan vücudundaki stres mekanizması nasıl işler ? 🔱Stres durumunda hipotalamustan salgılanan CRH hormonu hipotalamustan ACTH hormununun salınımını etkiler. Bu hormon da böbrek üstü bezlerinden kortizol ve adrenalin salgılanmasını sağlar. İşte acil ve ani durumlarda kaçışı ve yaşamayı sağlayan yararlı olan bu sistem sürekli uyarıldığı zaman vucüt bu düşük doz kortizol hormonuna adapte olur ancak bu adaptasyon süreci sanıldığı kadar iyi birşey değildir. Sürekli salınım; 1-immün sistemi baskılar. 2-Yorgunluk ve depresyona sebep olur 3-Cinsel isteği düşürür. 4-Hafıza problemlerine yol açabilir. 5-Nörodejenearif ve otoimmün hastalıklara sebebiyet verir. 6-Uyku bozukluklarına sebebiyet verir. 🔱Kronik stres altında hormonal birçok sistem etkilenir buna bir örnek verebilirsek T4 hormonu aktif T3 yerine rT3 e dönüşür ve bu kronik stres durumunun bir sonucudur. 🔱Bunun dışında; kronik streste hipotalamus- hipofiz ve seks hormonları da etkilenir.İmmün-endokrin sistem; adrenal, hipotalamus, pineal, hipofiz, timus bezleri, kemik iliği, lenf bezleri, dalak ve çeşitli beyaz kan hücrelerini de içerir ve bu kronik stres ve inflamasyon sürecinde etkilidir. 🔱Uzun süre immün sistemin baskılanması kronik inflamatuvar sürecin başlamasına devamına ve alevlenmesine sebebiyet verir. 🔱Sık sık allerji, soğuk algınlığı, bronşit olan kronik yorgunluğu,baş ağrısı vb. semptomlar ortaya çıkar. 🔱Bozulan bu homeostazisi dengeleyen bitkiler vardır. Bunlar adaptojenler olarak adlandırılır. https://www.instagram.com/p/BzlYtABgTXi/?igshid=67ar3io9ugw4
0 notes
dustylipscom · 6 years
Text
Stresi Azaltmaya Yardımcı Olan Adaptojenler
Doğal tıp, bitkiler ve yiyeceklerin ilaç olarak faydalarını uzun zamandır takdir etmiştir. Bunun bir örneği adaptojenler veya adaptojenik bitkilerdir. Vücudunuz strese cevap vermek için kortizol hormonunu salgılar, ancak uzun süre boyunca yüksek kortizol seviyeleri ve kronik stres, tiroid ve adrenal bezleriniz de dahil olmak üzere vücudunuzdaki her fizyolojik sistemi etkileyebilir. Kortizol yaşlanma hormonu olarak da bilinir. Kortizol seviyeleri yükseldiğinde, sempatik sinir sistemini ve böbrek üstü bezlerini harekete geçiren “savaş veya kaç” yanıtını yaşarsınız. Bu meydana geldiğinde, sindirim salgılarınızda bir azalma ve kan basıncında bir artış olur. Normal yaşamda, bu tepkiyi yaşarsınız, bedeniniz ve beyniniz stres etkenine tepki veriyor, kortizol seviyeleri geri döner ve vücudunuz normale döner. Ancak, günde birkaç kez, düzenli olarak savaş ya da kaçış tepkileri yaşayan insanlar, adrenal bezlerinizi yakabilecek, sindirim sisteminizi zorlayabilecek ve daha hızlı yaşlanmanıza neden olabilecek sürekli bir stres durumu yaşayabilirler. Uzun süreli kronik stres, tedavi edilmediği takdirde adrenal yorgunluğa ve hatta potansiyel olarak tehlikeli problemlere yol açar.
Adaptojenler Nedir
Fitoterapi, bitkilerin şifa yetenekleri için kullanılmasını ifade eder. Adaptojenler, şifalı bitkilerin benzersiz bir sınıfıdır, vücudu dengelemeye, onarmaya ve korumaya yardımcı olurlar. Naturopath Edward Wallace’a göre bir adaptojenin belirli bir eylemi yoktur. Fizyolojik fonksiyonlarını normalize ederek herhangi bir etki veya strese tepki vermenize yardımcı olur. Adapttojenik bitkiler veya maddeler terimi ilk olarak 1947’de bir Rus bilim adamı tarafından kaydedildi. Vücudun strese karşı direncini arttıran bu spesifik olmayan etkiyi tanımlamak için kullanmıştır. 1958 yılında iki Rus araştırmacı bilim adamı tarafından tanımlandı; Adaptojenler “zararsız olmalı ve bir organizmanın fizyolojik işlevlerinde en az düzensizliğe neden olmalı, spesifik olmayan bir etkiye sahip olmalı ve genellikle patolojik durumun yönünden bağımsız olarak normalize edici bir etkiye sahip olmalıdır. Bu etki hayvan çalışmalarında gözlemlenmiştir ve çeşitli adaptojenlerin bu stresi genel olarak arttırmış toleransı yaratma kabiliyetine sahip olduğunu bulunmuştur.
Adaptojenik Bitkiler
Ashwagandha
Ashwagandha sıklıkla Hint ginsengi olarak adlandırılır. Kortizol, stres toleransı ve iç stres yanıtları üzerindeki etkileri on yıllardır incelenmiştir. Sıçanlarda ve farelerde, ashwagandha kök özütü Bakteri kaynaklı stresin neden olduğu lipid peroksidasyonundaki artışı durdurur gibi görünüyor. Lipid peroksidasyonu, oksidatif stresin sonucunda kan hücreleri içinde hücre hasarına yol açabileceği bir süreçtir. Ayrıca farelerde, ashwagandha stresle ilişkili mide ülserlerini önleyebilir, adrenal bezlerin ağırlık artışını önleyebilir, kortizol seviyelerini stabilize etmeye yardımcı olur ve adaptojenik bitkilerde yaygın olan spesifik olmayan stres direncine yardımcı olabilir. Ashwagandha sadece stres için yardım etmiyor, incelemeler çeşitli tümör türleri (kötü ve iyi huylu), biliş ve hafıza, nörodejeneratif hastalıklar ve beyin sağlığı, iltihaplanma ve artrit üzerinde potansiyel olarak yararlı etkiler olduğunu göstermiştir. Ashwagandha’nın sadece hayvanlar ve laboratuarlarda değil, insanlarda da çalışıldığını bilmek ilginizi çekebilir.
Panax Ginseng
Asya ginsengi (Panax ginseng) iyi bilinen bir adaptojendir ve çoğu kişi tarafından en güçlü olarak kabul edilir. İnsanlarda, Panax ginseng’in sağlıklı genç yetişkinlerde sakinliğini ve çalışma hafıza performansının bazı yönlerini başarılı bir şekilde geliştirdiği gösterilmiştir. 2003 yılında ginseng üzerinde yapılan bir çalışmada, sıçanlarda, Panax ginseng’in ülser indeksini, adrenal bez ağırlığını, kan şekerini, trigliseridleri, kreatin kinazı ve serum kortikosteronu (strese bağlı başka bir hormon) azalttığını gözlemiştir. Bilim adamları Panax ginseng’in önemli anti-stres özelliklerine sahiptir ve stres kaynaklı bozuklukların tedavisinde kullanılabilir sonucuna varmışlardır. İlginç bir şekilde, Panax ginseng üzerinde yapılan birçok çalışma, kısa vadede kortizol seviyelerini doğrudan değiştirmediğini, ancak adrenal bezdeki ACTH etkisini engelleme gibi diğer stres yanıt sistemlerini etkilediğini bulmuştur. Sadece bir doz Panax ginseng, 1988’de yayınlanan bir sıçan çalışmasında çalışma kapasitesinde yüzde 132’lik bir artış gösterdi. Ginseng’de bulunan saponinler, stresin indüklendiği farelerde monoamin (nörotransmiter) seviyelerini etkileyerek, stres cevabının bir parçası olarak salınan noradrenalin ve serotonin miktarını azaltır. Bu kırmızı ginsengin antioksidan etkileri vardır, küçük çalışmalarda duygudurum ve zihinsel performansı iyileştirdiği, açlık kan şekeri seviyelerini azaltabildiği ve hatta yeni diyabet hastalarının kilo kaybetmesine yardımcı olabildiği bulunmuştur.
Astragalus Kökü
Çin tıbbında kullanılan astragalus’un bağışıklığı arttırdığı ve stresin etkilerinden koruduğunu bilinmektedir. Bir çalışmada, astragalus kökünün domuz yavruları üzerindeki etkisi gözlendi ve 500 mg/kg’lık bir dozda, adaptojenin inflamatuar sitokin ve kortikosteroid (bir stres hormonu) salınımını azalttığı ve lenfosit proliferasyon yanıtını geliştirdiği bulundu. Aşırı inflamasyon ve lenfosit proliferasyonu veya spesifik bir beyaz kan hücresi replikasyonunun her ikisi de stres tepkileriyle ilişkilidir. Astragalus kökü, vücudun belirli stres türlerine olumlu yanıt vermesini sağlamak için kortizol düzeylerini geçici olarak artırabilir. Geçici kortizoldeki bu hızlı artış, stres etkeni giderildikten sonra hormon seviyesini düşürür. Büyüleyici bir şekilde, bu astragalus kökü farelerde deri greftlerinin sağkalımını ve iyileşmesini geliştirmesinin bir sebebidir. Bir başka hayvan çalışması, astragalusun bağışıklık ve antioksidan seviyelerini geliştirmek için bir adaptojen olarak kabiliyetini göstermektedir. İnsan denemelerinde kapsamlı bir şekilde çalışılmamış olsa da, kadın sporcular için yapılan bir 2012 araştırması, astragalusun fiziksel performansı geliştirdiğini, vücudun hastalık-destekleyici serbest radikallerden kurtulduğunu, kan dolaşımında glikoz kullanımını geliştirdiğini ve karaciğeri koruduğunu gösterdi.
Kutsal Fesleğen
Tulsi denilen, kutsal fesleğen Hindistan’da güçlü bir anti-aging takviyesi olarak bilinir. Kutsal fesleğen, enfeksiyonlar, cilt hastalıkları, hepatik bozukluklar, soğuk algınlığı ve öksürük, sıtma ateşi, yılan ısırığı ve akrep sokması için bir panzehir olarak Ayurveda tıbbının ayrılmaz bir parçası olmuştur. Son yıllarda, dünyadaki araştırmacılar kutsal fesleğenin vücut üzerindeki etkisini araştırdılar. Spesifik olarak, anti-stres aktivitesini gözlemlemek için fareler ve sıçanlarda çoklu çalışmalar yapılmıştır. 2015’te yapılan bir çalışmada, kutsal fesleğenin sahip olduğu düşünülen bilişsel iyileştirici faydalar test edildi ve tepki sürelerinin ve hata oranlarının plaseboya göre daha iyi olduğu bulundu. Kutsal fesleğin stres cevabını iyileştirmede etkili olmasının bir nedeni, üç fitokimyasal bileşiğin varlığıdır. İlk iki, okimumosid A ve B, anti-stres bileşikleri olarak tanımlanmıştır ve kandaki kortikosteronu (başka bir stres hormonu) azaltabilir ve beynin nörotransmitter sisteminde pozitif değişiklikler yaratabilir. Üçüncü, 4-alil-1-O-beta-D-glukopronosil-2-hidroksibenzen de, laboratuar çalışmalarında stres parametrelerini azaltabilmektedir. Kutsal fesleğenin, mide ülserleri gibi diğer ülser türlerinin yanı sıra, stresle indüklendiği düşünülen kanül yaralarının nüksetmesini önlemeye yardımcı olabileceğine dair kanıtlar da vardır. Buna ek olarak, kutsal fesleğen kan basıncını düşürmeye, nöbet aktivitesini azaltmaya, bakterilerle savaşmaya, belirli mantarları öldürmeye, viral enfeksiyonlara karşı mücadele etmeye, karaciğeri korumaya, bağışıklık sistemi işlevini teşvik etmeye ve ağrı yanıtını azaltmaya yardımcı olabilir.
Meyan Kökü
Meyan kökü enerji ve dayanıklılığı artırabilir, bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve timusun kortizol tarafından zarar görmesini önleyebilir, ancak kullanımı kan basıncını ve potasyum seviyelerini nasıl etkileyeceğinden dolayı profesyonel gözetim gerektirir. İnsan gönüllülerinde meyan kökü takviyesi kortizol dahil olmak üzere stresle ilişkili hormon seviyelerini düzenlemeye yardımcı oldu. Bunun potansiyel bir sonucu, bu adaptojenik bitkinin ülserlerin önlenmesine yardımcı olmak için gözlenen etkisidir. Meyan kökü diğer yararları arasında yağ azaltma ve kadınlarda androjen ve testosteron düşüşü bulunmaktadır.
Kordiseps mantarları (Cordyceps)
Cordyceps, reishi, shiitake ve maitake mantarları antioksidan özelliklere sahip mantarlardır. Bu, beslenme açısından zengin mantarların antioksidan gıdaların tüm faydalarına sahip olduğu anlamına gelir. Klasik anlamda adaptojen olmayabilirler, ancak her birinin adaptojenik, anti-tümör ve bağışıklık arttırıcı özellikleri vardır. Cordyceps özellikle kortizol seviyeleri ve oksidatif stres üzerindeki etkileri için gözlenmiştir. Örneğin, toz haline getirilmiş cordycep takviyesinin kullanılmasını içeren bir 2006 denemesi, hareketsiz yetişkin erkeklerin egzersize bağlı stres sonrası kortizol seviyelerini daha iyi düzenlediğini ve ekin anti-yorgunluk özelliklerine sahip olduğunu bulmuştur. Bir başka insan deneyi, hem erkek hem de kadınların kortizol düzeylerinin, hareket yorgunluğu, bir stres biçimi olan iyileşme durumlarında plaseboya kıyasla zamanla daha düşük olduğunu buldu. Bir başka insan deneyi, hem erkek hem de kadınlarda kortizol düzeylerinin, hareket yorgunluğundan kurtulan hastalarda plaseboya kıyasla zamanla daha düşük olduğunu bulmuştur. Cordyceps’in adaptojenik etkisinin, strese maruz kaldığında kortizolde geçici olarak daha yüksek bir artışı içerdiği ve stres olmayan dönemlerde büyük bir düşüş olduğu görülmektedir.
Altın Kök (Rhodiola Rosea)
Rhodiola (rhodiola rosea) veya altın kök, çok araştırmanın odağı güçlü bir adaptojendir. Diğer adaptojenler gibi, rhodiola da strese karşı biyolojik bir savunma sağlar. Yuvarlak solucanlarda yapılan bir araştırma aslında yendiğinde hafif bir stres etkeni olarak hareket ettiğini gösterir, organizmanın stres savunmalarını artırmasına izin veriyor. Bu süreç teknik olarak “hormesis” olarak bilinir. İsveç’te bilim adamları tarafından 2009 yılında yürütülen bir insan davası, rhodiola’nın strese bağlı yorgunluktan muzdarip insanlar üzerindeki etkisini test etti. Rhodiola rosea’nın devamlı uygulandığında, zihinsel performansı artıran bir anti-yorgunluk etkisi gösterdiklerini bulmuşlardır. Özellikle yorgunluk sendromlu tükenmiş hastalarda konsantre olma yeteneğini artırır ve uyanma stresine kortizol yanıtını azaltır. Bu, insan deneklerinde hormesis sürecini gösterir. İlginçtir ki, rhodiola, insan deneklerinde 2012 araştırmasıyla açıklandığı gibi, akut stres yanıtları üzerinde bile bir etki yaratabilir. Rhodiola rosea bireylerinin verilmesi, kortizolde küçük bir azalma ile sonuçlandı ve yerleşik bireylerde yoğun kısa süreli fiziksel egzersizin neden olduğu akut streste çok büyük bir azalma oldu. Bu adaptojenik bitki aynı zamanda laboratuar ve hayvan araştırmalarında bir antioksidan işlevi görür.
Önlemler
Her zaman olduğu gibi, bir rejime başlamadan önce yeni takviyeleri veya ilaçları doktorunuzla konuşmalısınız. Bu, bazılarının reçeteli ilaçlarla etkileştiği ve belirli koşullara sahip kişiler için önerilmediği için adaptojenik bitkiler ile özellikle doğrudur. İyi araştırın, herhangi bir ilaç veya rahatsızlık ile çatışıp çatışmadığını öğrenin ve güvenilir kaynaklardan yüksek kaliteli, organik çeşitler satın aldığınızdan emin olun. İyi yemek, dinlenmek, aktif kalmak, sosyal bağlantıyı sürdürmek, sizi tüm yaşam stresinizi azaltabilen kronik strese karşı korur. Rutininize adaptojenler eklemek sizi kronik stresin zararlı etkilerine karşı daha dirençli hale getirebilir ve vücudunuzun sürekli yüksek kortizol seviyelerine karşı korunmasını sağlar.
Facebook | Twitter | Instagram | Pinterest | Youtube
The post Stresi Azaltmaya Yardımcı Olan Adaptojenler appeared first on DustyLips.com.
Kaynak: http://ift.tt/2ppNQ66
0 notes
ogansiatrcom-blog · 6 years
Quote
Reishi Mantarı Tablet TAKVİYE EDİCİ GIDA ‘Ölümsüzlük mantarı’ olarak da bilinen kırmızı reishi mantarı geleneksel Çin ve Japon tıbbında yaklaşık 2000 yılı aşkın süredir kullanılan en eski mantar türüdür. Kırmızı reishi mantarının Latince adı Ganoderma Lucidum’dur. Kırmızı Reishi mantarı odunsu yapısı nedeni ile hazmı mümkün olmadığından yenebilen mantarlardan değildir. Bu yüzünden genellikle ekstrakt olarak toz haline getirilir ve suda çözdürülerek tüketilir. C vitamini ile birlikte tüketildiğinde içeriğinde bulunan maddelerin vücudumuzdaki emilimi daha da kolaylaşmaktadır. Ganoderma lucidum mantarında 400’ün üstünde biyolojik aktif bileşen bulunmaktadır. Bunlar Polisakkaritler, Triterpenler, Alkaloidler, Nükleotidler, Steroller, Lektin ve Protein gibi iz elementleridir. Ganoderma Lucidum’ da organik halde Germanyum bulunmaktadır. Germanyum çok kuvvetli bir antioksidandır. Germanyum, organizmanın bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi vücudun toksinlerden arınması sağlamakta, yaşlanmayı geciktirmekte, adaptojen özelliğiyle kandaki PH., Potasyum, Kalsiyum, Trigliserit, Bilirubin ve Ürik Asit seviyesini normalleştirmektedir. Reishi mantarının içerdiği en önemli bileşik gruplarından biri de triterpenlerdir. Bu mantarda 140’ın üzerinde farklı triterpen bulunmaktadır. Antiseptik, antibakteriyel etkileri olan triterpenler vücutta histamin salınımına engel olurlar. Meyvemsi gövdesi, Beta-D-Glucans içeren şifalı bitkiler arasında en aktif polisakkaritlere sahiptir. Reishi mantarı ayrıca ergosteroller, tamamlanmış proteinler, doymamış yağ asitleri, vitaminler, riboflavin (B2), magnezyum, kalsiyum ve çinko içeren mineraller ihtiva eder.
http://www.ogansiatr.com/reishi-mantari-nedir/
0 notes
Text
Kara Halile
Kara Halile
Tumblr media
#Ayurveda, #Diyabet, #Diyet, #KaraHalile, #TerminaliaChebula, #Zayıflama https://is.gd/FMEMJZ https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/bitkiler/kara-halile/
Kara halile her dem yeşil bir ağaçtır, 30 m.ye kadar uzayabilir. Gövde kalınlığı 1 m.yi bulabilir. Meyvesi 2-4.5cm uzunluğunda, 1.2-2.5 cm genişliğinde siyahımsı renkli ve üzeri boylamasına çizgiler şeklinde girintilidir. Ayuverda tıbbında en sık kullanılan bitkilerdendir.
Meyvesi hafif laksatif, midevi, tonik, adaptojen, karaciğer koruyucu, ateş düşürücü, spazm çözücü, ekspektoran, anti-astım, virüs öldürücü ve hipoglisemiktir.
Göz rahatsızlıklarında, hemoroit, diş çürükleri ve diş eti kanamaları, ağız içindeki yaralarda kullanılmaktadır. Yüzeysel kullanımının anti inflamatuvar, ağrı kesici, ve yara iyileştirici olduğu bilinmektedir. Demlenmesiyle elde edilen sıvı cerrahi sonrası yaraların daha kısa sürede kapanması amacıyla kullanılmaktadır. Bu sıvı aynı zamanda basur tedavisinde lokal olarak, diş eti hastalıklarında ve ağız içi yaralarda gargara şeklinde kullanılmaktadır.
İştah açar, sindirimi kolaylaştırır, karaciğeri uyarır, sindirim sistemini hızlandırır, mideyi korur ve hafif laksatiftir. Geçmeyen ishallerde kara halile tozu veya haşlanmış hali kullanılabilir. Dışkıda kan görülmesi durumunda da kullanılmaktadır. Sinamekiden daha hafif etkilere sahip bir barsak temizleyicidir.
Gaz şikayeti olanlar tarafından günlük olarak kullanılabilir. Sinir sistemin ve sinirleri destekleyicidir. Beş duyunun algılama düzeyini geliştirir. Kanama önleyici etkisi damar büzme özelliğinden gelir. Ödem çözücü olarak kullanılır. Kronik öksürük, boğaz yanması ve astımda kullanılmaktadır. Bu amaçlar için genelde diğer bitkilerle karışımları kullanılır.
Uterusun (rahim) atonisinde kullanılır.
Vajinal akıntılarda kullanılır.
Böbrek taşı, ağrılı idrar yapma ve idrar yapma zorluğunda faydalıdır.
Ürtiker ve eritamatöz deri hastalıklarında kullanılmaktadır.
Kilo alma probleminde ve zayıflamada fayda sağladığı bilinmektedir.
Uzun süreli ateşte destekleyicidir.
Vücuttan toksinlerin atılmasına destek verdiği için adaptojen bir bitki olarak kabul edilmektedir.
Özellikle yağlı ve ağır yemeklerden sonra alınması kişiyi ve sindirimi rahatlatır. Sürekli çok yiyenler için yardımcı bir bitkidir.Antibakteriyel, antifungal ve antiviral etkinliklerini gösteren bilimsel çalışmalar bulunmaktadır. Yerli tarihi kaynaklar uzun süreli kullanım için kara halilenin balla birlikte alınmasını önermektedirler.
Kara Halile bitkisinin uzun süreli kullanımının güvenliği hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bununla birlikte karahalilenin kan şekeri değerlerini düşürücü etkisi bulunmaktadır. Kan şekeri düşürücü ilaçlarla birlikte kullanıldığında kan şekerinin aşırı düşmesine neden olabileceği düşünülmektedir. Diyabet hastaları kara halileyi kan şekerini düşürücü ilaçlarla birlikte kullanmadan önce doktora danışmaları gerekmektedir.
Kara halile, hamile ve emziren kadınlar, çocuklar, kronik sağlık sorunları olan kişiler ve düzenli ilaç kullananlar tarafından bir uzmana danışılmadan kullanılmamalıdır.
”Buradaki bilgiler sadece bilgi amaçlıdır. Kullanmadan önce doktorunuza danışınız.”
0 notes
Text
Kara Halile
Kara Halile
Tumblr media
#Ayurveda, #Diyabet, #Diyet, #KaraHalile, #TerminaliaChebula, #Zayıflama https://is.gd/FMEMJZ https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/bitkiler/kara-halile/
Kara halile her dem yeşil bir ağaçtır, 30 m.ye kadar uzayabilir. Gövde kalınlığı 1 m.yi bulabilir. Meyvesi 2-4.5cm uzunluğunda, 1.2-2.5 cm genişliğinde siyahımsı renkli ve üzeri boylamasına çizgiler şeklinde girintilidir. Ayuverda tıbbında en sık kullanılan bitkilerdendir.
Meyvesi hafif laksatif, midevi, tonik, adaptojen, karaciğer koruyucu, ateş düşürücü, spazm çözücü, ekspektoran, anti-astım, virüs öldürücü ve hipoglisemiktir.
Göz rahatsızlıklarında, hemoroit, diş çürükleri ve diş eti kanamaları, ağız içindeki yaralarda kullanılmaktadır. Yüzeysel kullanımının anti inflamatuvar, ağrı kesici, ve yara iyileştirici olduğu bilinmektedir. Demlenmesiyle elde edilen sıvı cerrahi sonrası yaraların daha kısa sürede kapanması amacıyla kullanılmaktadır. Bu sıvı aynı zamanda basur tedavisinde lokal olarak, diş eti hastalıklarında ve ağız içi yaralarda gargara şeklinde kullanılmaktadır.
İştah açar, sindirimi kolaylaştırır, karaciğeri uyarır, sindirim sistemini hızlandırır, mideyi korur ve hafif laksatiftir. Geçmeyen ishallerde kara halile tozu veya haşlanmış hali kullanılabilir. Dışkıda kan görülmesi durumunda da kullanılmaktadır. Sinamekiden daha hafif etkilere sahip bir barsak temizleyicidir.
Gaz şikayeti olanlar tarafından günlük olarak kullanılabilir. Sinir sistemin ve sinirleri destekleyicidir. Beş duyunun algılama düzeyini geliştirir. Kanama önleyici etkisi damar büzme özelliğinden gelir. Ödem çözücü olarak kullanılır. Kronik öksürük, boğaz yanması ve astımda kullanılmaktadır. Bu amaçlar için genelde diğer bitkilerle karışımları kullanılır.
Uterusun (rahim) atonisinde kullanılır.
Vajinal akıntılarda kullanılır.
Böbrek taşı, ağrılı idrar yapma ve idrar yapma zorluğunda faydalıdır.
Ürtiker ve eritamatöz deri hastalıklarında kullanılmaktadır.
Kilo alma probleminde ve zayıflamada fayda sağladığı bilinmektedir.
Uzun süreli ateşte destekleyicidir.
Vücuttan toksinlerin atılmasına destek verdiği için adaptojen bir bitki olarak kabul edilmektedir.
Özellikle yağlı ve ağır yemeklerden sonra alınması kişiyi ve sindirimi rahatlatır. Sürekli çok yiyenler için yardımcı bir bitkidir.Antibakteriyel, antifungal ve antiviral etkinliklerini gösteren bilimsel çalışmalar bulunmaktadır. Yerli tarihi kaynaklar uzun süreli kullanım için kara halilenin balla birlikte alınmasını önermektedirler.
Kara Halile bitkisinin uzun süreli kullanımının güvenliği hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bununla birlikte karahalilenin kan şekeri değerlerini düşürücü etkisi bulunmaktadır. Kan şekeri düşürücü ilaçlarla birlikte kullanıldığında kan şekerinin aşırı düşmesine neden olabileceği düşünülmektedir. Diyabet hastaları kara halileyi kan şekerini düşürücü ilaçlarla birlikte kullanmadan önce doktora danışmaları gerekmektedir.
Kara halile, hamile ve emziren kadınlar, çocuklar, kronik sağlık sorunları olan kişiler ve düzenli ilaç kullananlar tarafından bir uzmana danışılmadan kullanılmamalıdır.
”Buradaki bilgiler sadece bilgi amaçlıdır. Kullanmadan önce doktorunuza danışınız.”
0 notes
dustylipscom · 6 years
Text
Hormon Dengesizlikleri, Doğal Olarak Dengelemenin Yolları
Hormonlar, adrenalin, östrojen, testosteron, insülin gibi, genel sağlığınızın birçok yönünü etkileyen son derece önemli kimyasal habercilerdir. Hormonlar tiroid, adrenal, hipofiz, yumurtalıklar, testisler ve pankreas çeşitli bezler ve organlar tarafından salgılanır. Hormonal dengesizlikler için tedaviler genellikle sentetik hormon replasman tedavileri, doğum kontrol hapları, insülin enjeksiyonları, tiroid ilaçları ve daha fazlasını içerir. Ancak, hormonal bozukluklar yaşayan insanlara bu tür sentetik tedaviler genellikle üç şey yapar:
• İnsanları semptomların kontrol altında tutmak için ömür boyu reçeteli ilaç almaya bağımlı kılar. • Hastanın semptomlarını maskeler, bunları çözmemektedir. Bu, bozukluk ilerledikçe hastanın vücudun diğer bölgelerinde anormallikler geliştirmeye devam edebileceği anlamına gelir. • Felç, osteoporoz, anksiyete, üreme sorunları, kanser gibi ciddi yan etkiler için daha yüksek bir risk oluşturur.
Hormonlarınızı doğal olarak dengeleyebileceğiniz yollar var. Aşağıda, spesifik semptomlarınızın hangi hormonal dengesizliğin işaret edebileceğini, hormonal sorunun kökeninin nedenleri ve sentetik tedavilerle ilgili olumsuz yan etkileri yaşamadan problemi nasıl tedavi edebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Hormon Dengesizlikleri Belirtileri
• İnfertilite ve düzensiz regl • Açıklanamayan ve diyetinizdeki kasıtlı değişikliklerden ötürü kilo alma veya kilo kaybı • İştah değişikliği • Sindirim sorunları • Depresyon ve kaygı • Düşük libido • Yorgunluk • Uyku problemleri • Saç dökülmesi ve saç incelmesi
Hormonal dengesizlik belirtileri, hangi rahatsızlığa veya hastalığa neden olduklarına bağlı olarak dramatik bir şekilde değişebilir. Örneğin, yüksek östrojen, endometriozis ve üreme sorunları içeren problemlere katkıda bulunurken, diyabet semptomları kilo alımı, iştahta değişiklikler, sinir hasarı ve görmede katkıda bulunur. En yaygın hormonal dengesizlikleriyle ilişkili bazı özel sorunlar şunları içerir:
• Yüksek Östrojen: Uyku düzeni, kilo ve iştahta değişiklikler, yüksek seviyede stres, yavaş bir metabolizma • Düşük östrojen: düşük cinsel isteği, üreme problemleri, menstrüel düzensizlik, ruh halinde değişiklikler • Düşük testosteron: erektil disfonksiyon, kas kaybı, kilo alma, yorgunluk, ruh hali problemleri • Polikistik Over Sendromu: Kısırlık, kilo artışı, şeker hastalığında yüksek risk, akne, anormal saç büyümesi • Hipotiroidizm: Metabolizmanın yavaşlaması, kilo alımı, yorgunluk, kaygı, sinirlilik, sindirim sorunları, düzensiz regl • Hipertiroidi & Grave hastalığı: kaygı, saç incelme, kilo kaybı, İBS, uyku sorunları, düzensiz kalp atışları • Diyabet: kilo alma, sinir hasarı (nöropati), görme kaybı riski, yorgunluk, nefes alma sorunları, ağız kuruluğu, deri problemleri • Adrenal yorgunluk: yorgunluk, kas ağrıları, kaygı ve depresyon, uyku bozukluğu, beyin sisi, üreme problemleri
Hormonal Dengesizliklerin Risk Faktörleri ve Nedenleri
Hormonal dengesizlikler çok faktöre bağlı bozukluklardır, yani diyet, tıbbi geçmiş, genetik, stres seviyeleri ve çevrenizdeki toksinler gibi faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanır. Bazı hormonal dengesizliklere katkıda bulunan en yaygın faktörler şunlardır:
• Gıda alerjileri ve bağırsak sorunları: Bağırsak sağlığınız hormon regülasyonunda önemli bir rol oynamaktadır. Sızıntılı bağırsak sendromu olması veya bağırsak duvarınızı kaplayan yararlı probiyotik bakterilerin olmaması durumunda şeker hastalığı ve obezite gibi hormonal sorunlara daha yatkın olursunuz çünkü iltihaplanma genellikle barsağınızdan kaynaklanır ve sağlığınızın neredeyse her yönünü etkiler. • Fazla kilolu veya obez olmak • Zayıf beslenme ve yerleşik bir yaşam tarzının neden olduğu yüksek seviyedeki iltihaplanma • Genetik duyarlılık • Toksisite; böcek ilacı, toksin, virüs, sigara, aşırı alkol ve zararlı kimyasallara maruz kalma • Yüksek miktarda stres, uyku ve dinlenme yetersizliği
Hormonları Doğal Olarak Dengelemenin Yolları
Karbonhidrat Yerine Sağlıklı Yağlar Tüketin
Kısa, orta ve uzun zincirli yağ asitleri bakımından zengin çeşitli gıdalar yemek hormonlarınızı kontrol altında tutmanın anahtarıdır. Vücudunuz, hormonlar oluşturmak için doymuş yağ ve kolesterol gibi çeşitli yağlara ihtiyaç duyar. Bu önemli yağlar sadece hormon üretimi için temel yapı taşları değil, aynı zamanda iltihap seviyelerini düşük tutarak metabolizmayı artırır ve sağlıklı kilo vermeyi teşvik eder. Sağlıklı yağların, iltihaplanmaya yol açan ve hormonlarınızın dengesini bozan rafine edilmiş karbonhidratların ters etkileri vardır. Anti-inflamatuar, sağlıklı yağ kaynakları şunları içerir: hindistancevizi yağı, avokado, somon.
•Hindistan cevizi yağın birçok kullanımı vardır. Hindistan cevizi yağı veya doğal anti bakteriyel ve yağ yakıcı etkilere sahiptir. • Avokado’nun faydaları arasında kalp sağlığının iyileştirilmesi, iltihaplanmayı azaltması, iştahınızı kontrol etmesi ve günlük olarak lif ve potasyum gibi besin maddelerinin alımına katkısı vardır. • Somon, enflamasyonu düşürmesi ve bilişsel işlevlerle yardımcı olduğu bilinen omega-3 yağ asitleri en iyi kaynaklarından biridir. Omega-3 yağ asitleri, beyin hücre zarlarının büyük bir bileşenidir ve beyindeki hücre-hücre iletişimi için önemlidir. Araştırmalar, omega-3 yağ asitlerinin, hipokampal nöronal kayıplara karşı korunmaya ve pro-inflamatuar cevapları azaltmaya yardımcı olduğunu gösteriyor.
Uçucu Yağlar kullanın
Hormonlarınızı doğal olarak dengede tutmak için, DEA, parabenler, propilen glikol ve sodyum lauril sülfat gibi potansiyel olarak zararlı kimyasallarla yapılmış geleneksel vücut bakımı ürünlerini kullanmaktan kaçınarak vücudunuzdaki toksinleri atmanız önemlidir. Daha iyi bir alternatif, uçucu yağlar, hindistancevizi yağı, shea yağı ve hint yağı gibi malzemelerle yapılan doğal ürünleri kullanmaktır. Toksik vücut bakımı ve temizlik ürünlerin yerine, bu hormon dengeleyici uçucu yağları kullanın:
• Adaçayı Yağı: Doğal fitoöstrojenler içerdiği için östrojen düzeylerini dengelemeye yardımcı olur. Adet döngüsünü düzenlemek, PMS semptomlarını hafifletmek, infertilite ve PCOS tedavisinde kullanmak ve hatta rahim ve yumurtalık kanseri şansını azaltmak, depresyon ve kaygı gibi duygusal dengesizlikler için kullanılabilir. • Lavanta Yağı: Lavanta yağı kaygı, depresyon, huysuzluk ve stres tedavisinde yardımcı olabileceği için duygusal dengesini geliştirir. Ayrıca, hormon düzeylerini dengelemeye yardımcı olacak dinlendirici bir uykuyu teşvik etmek için de kullanılabilir. • Rezene Yağı: Vücudunuzu rahatlatmak, sindiriminizi iyileştirmek ve bağırsakların sağlığı, metabolizmanızı artırmak ve iltihaplanmayı azaltmak için rezene özlü yağ kullanın. • Kekik Yağı: Kekik yağı, infertilite, PCOS, menopoz, depresyon, saç dökülmesi ve uykusuzluk gibi sağlık sorunlarını tedavi etmeye ya da rahatlatmaya yardımcı olan progesteron üretimini geliştirir. • Sandal Ağacı Yağı: Sandalağacı esansiyel yağı libidonunuzu artırmak, stres azaltmak, gevşemeyi teşvik etmek, zihinsel netliği artırmak ve rahatlamanıza yardımcı olmak için kullanılabilir. Güçlü kokusu vardır ve huzur duygularını tetikler ve hormon dengesizliklerine neden olabilecek genel stres azalmasına neden olur.
Adaptojen Bitkiler Kullanın
Adaptojen bitkiler, hormon dengesini teşvik eden ve vücudu çok çeşitli hastalıklardan (aşırı gerilimin neden olduğu olanlar da dahil olmak üzere) koruyan benzersiz bir şifa bitkisi sınıfıdır. Bağışıklık fonksiyonunu artırmanın ve stresle mücadele etmenin yanı sıra, araştırmalar, çeşitli adaptotojen (ashwagandha, şifalı mantar, rhodiola ve kutsal fesleğen gibi) aşağıdakileri yapabileceğini gösteriyor:
• Doğal olarak kolestrol seviyelerini düşürür • Endişe ve depresyonu azaltır • Kan şekeri ve insülin seviyelerini stabilize eder • Tiroid fonksiyonunu geliştirir • Beyin hücre dejenerasyonunu azaltır • Adrenal bez fonksiyonlarını destekler
Beslenme Boşluklarını Doldurmak İçin Takviye Alın
Bazen hormon dengesizliğine yol açabilecek beslenme boşluklarını doldurmak için ilave gerekiyor. Hormonlar için tavsiye edilen en iyi takviyeler:
• D vitamini: D vitamini neredeyse vücutta bir hormon gibi davranır ve inflamasyon seviyelerini düşük tutmak için önemli etkileri vardır. Karanlık bölgelerde yaşayan insanlar genellikle D vitamini takviyesi almayınca mevsimsel depresyon ve diğer sağlık sorunları yaşarlar. • Çuha çiçeği yağı: Genel hormonal fonksiyonu destekleyen LA ve GLA gibi omega-6 yağ asitleri içerir. Çuha çiçeği yağı takviyesi, adet öncesi ve PCOS semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ayrıca, gebelik için sağlıklı bir ortam yaratmaya yardımcı olur. • Kemik suyu: Sindirim sistemini rahatlatır ve vücuda kolaylıkla emilebilen besin maddeleri sağlar. Kemik suyu, genel sağlığınızı iyileştirme gücüne sahiptir. Kollajen, prolin, glisin ve glutamin gibi şifa veren bileşikler içerdiği için sağlığınız için özellikle yararlıdır. • Probiyotikler: Probiyotikler, hormonlarınızı dengeleyebilen bağırsak astarını onarmaya yardımcı olabilir. Probiyotikler, insülin, grelin ve leptin gibi anahtar hormonların üretimini ve regülasyonunu iyileştiren sağlıklı bakterilerdir. Örneğin, gluten gibi sindirilmemiş gıda parçacıkları bağırsaktan kan dolaşımına sızdığında tüm vücudu etkileyen hastalıklara neden olan iltihaplanmaya, özellikle de yüksek inflamasyona çok duyarlı tiroid bezlerine neden olur. Sızdıran barsak hastalarının çoğunda bağırsakta probiyotik eksikliği vardır.
İlaçlara ve Doğum Kontrol Haplarına Dikkat Edin
Bazı ilaçların yan etkileri hormon dengesini bozabilir, yorgunluk, iştah değişiklikleri, değişen uyku düzenleri, düşük libido, depresyon içermektedir. Hormon dengesizliğinizi bozabilen bazı ilaçlar arasında kortikosteroidler, uyarıcılar, statinler, dopamin agonistleri, rezinoidler ve glukokortikoidlerdir. İlaçlarınıza dikkat edin, mümkün olduğunda doktorunuzla yan etkileri hakkında konuşun ve doğal alternatifleri araştırın. Doğum kontrol hapı, hormon düzeylerini değiştiren tehlikeli bir başka ilaçtır. Hap birçok komplikasyona neden olabilecek tehlikeli denilebilecek seviyelere östrojen düzeylerini yükselten bir hormon terapisi türüdür. Çalışmalar, özellikle uzun vadede almanın risklerini aşağıdakileri içerebilir:
• Göğüs kanseri riskini artırabilir • Rahim kanaması, kan pıhtılaşması, kalp krizi ve inme riskini artırabilir • Migren • Artan kan basıncı • Kilo almak • Sırt ağrıları • Duygu değişiklikleri • Mide bulantısı • Benign karaciğer tümörleri • Göğüslerde hassasiyet
Yeterince Uyku Alın
Her gece 7-8 saat uyumadığınız sürece, vücudunuza iyilik yapmıyorsunuz. Uyku eksikliği veya doğal sirkadiyen ritminin rahatsız edilmesi, hormon dengesizliğine katkıda bulunan en kötü alışkanlıklar biri olabilir çünkü hormonlarınız bir programa göre çalışıyor. Örneğin, birincil stres hormonu olan kortizol gece yarısı düzenlenir. Bu nedenle, geç yatan insanlar asla stres tepkisinden bir ara veremezler. Uyku eksikliği, uzun süreli kortikosteroid kullanımı ve kronik stres, yüksek kortizol düzeylerine en büyük katkıda bulunan üç faktördür. Uyku, stres hormonlarını dengeli tutmaya yardımcı olur, enerji oluşturur ve vücudun düzgün şekilde iyileşmesine imkân tanır.
Duygusal Dengesizlikleri Kontrol Altında Tutun
Geleneksel Çin Tıbbı‘na göre, iç duyguların kişinin sağlığı üzerinde doğrudan etkisi vardır ve duygusal dengesizlikler, dış faktörler ve yaşam tarzı seçimleri ele alındığında, hormonal dengesizliklerle ilişkili sağlık koşullarının önlenmesine yardımcı olabilir. Geleneksel Çin Tıbbı uygulayıcıları, korku duygularının üreme organlarınızdaki, böbreklerinizdeki ve adrenallerinizdeki kortizol düzeylerini etkileyen hastalıklara neden olduğuna inanmaktadır. Bu, polikistik over sendromu ve infertilite gibi ciddi durumlara neden olabilir. Hayal kırıklığı, sabırsızlık ve affedilmemiş duygular karaciğerinizde östrojen dengesizliğine neden olabilecek hastalıklara neden olur. Endişe ve kaygı duyguları insülin düzeylerinizle ilgili sorunlara neden olabilir ve bu da daha sonra çeşitli hormonları etkileyebilir. Hormonlarınızı doğal olarakdengede tutmanın önemli bir bileşeni, üzerinde çalıştığınız duygusal dengesizlikleri gidermektir. Bunu, stres düzeylerini azaltarak, kişisel yansıtma yaparak ve kendiniz için zaman ayırarak yapabilirsiniz. Meditasyon son derece yararlı olabilir ve bu nedenle derin nefes egzersizi, açık havada vakit geçirmek ve her gün egzersiz yapabilirsiniz. Akupunktur ve masaj gibi geleneksel Çin tıbbı terapiler de hormonal dengesinin geliştirilmesine, stresle mücadeleye ve kan akışını geliştirmeye yardımcı olabilir. Unutmayın ki duygularınız ve hormonlarınız birbirine bağlıdır.
Facebook | Twitter | Instagram | Pinterest | Youtube
The post Hormon Dengesizlikleri, Doğal Olarak Dengelemenin Yolları appeared first on DustyLips.com.
Kaynak: http://ift.tt/2r0q3xR
0 notes