Tumgik
#Belirtisiz isim tamlaması
 mahalledeki tekel bakkalarda adeta bir tütün seferberliği başlattım. yaklaşık bir aydır içmediğim tütün markası kalmadı, winston çakması watsondan tut, parliement çakması president tütünlere. bildiğin çakma sigara öksürüyorum. yakınlarımdaki bi tekel bakkalda 1 ay önce marlboro touch blue tütünü bulup, kalan 3 paketi de almış, oh be dünya varmış deme sefahatim elbette kısa sürdü. önce süpermarketten Camel deneniyor, camel kusuyor, öksürüğüm bir bedevenin devesinin  gölgesi gibi iniyor yeryüzüne, diğer çakma sigara tütünlerini söylemiyorum bile, lavaboda sürreal, dadaist, kübik.... bilumum çalışmalarım var.
kendimi tütün orospusu gibi hissediyorum, hali hazırda 4 bakkalda numaram var, marlboro tütün gelince mesaj atılacak diyerek not alındı numaram.
kaldı ki marlboro benim sevmediğim bir sigara bu arada, ah lucky strike... neredesin o simsiyah endamınla, o öksürtmeyen ama ağzımın içini esir alan nefis aromanla, doygun dumanınla. eski sevgili sensin yahu, gerçekten sensin. 
orospuluğa gelince, cemil abi bokunu çıkarıyor, günde 3-4 defa arayarak taciz ediyor.( cemil abi gece 2de arayan sevgili gibi darlama noktasına da getiriyor olayı) oğlanla kebapçıya gidecekmiş, ben ömürevleri iyi bilirmişim, lahmacun fiyatı istiyor. Abi! Beni pezevenklerin elinden kurtarmadın ve İbrahim Tatlıses değilim, gençlik, olgunluk ve yaş almaya başlayan hallerim hala James Hetfield.... Ben nereden bileyim ulan sokak arasındaki lahmacun kaç para, adana dürüm doyurucu mu....Ben aşkından geberdiğim kadının kedisine daha yaş mama ısmarlayamamış, onu iskender yemeye götürememiş çakma ex- vegan kofti anarşistim. 
Akşam iş çıkışı buhranları yaşamıyor da değilim. Kandil diye bir günmüş, şu İngiliz aksanımla horror metal bir vaziyette, mum anlamına gelen kandil gecesi diye tekel bakkaların  kapalı olduğunu görüyorum,  tütüncü bile kapalı. Bakkalımı arıyorum, "bi gece içme ara ver, karaciğeri ele aldın zaten" yanıtını veriyor.  Aaaa, siz değil miydiniz ulan muhteşem muhalifler, içkinin 75 lirasını camiiye verdin ehu ehu yapanlar... Noldu lan, tebliğci gelir de sizi kameraya alır diye mi tırstınız? Tebliğ ne demek sadece askerde komutanın boklu donunu  yıkamakla mükellef bir muhalif kitleden fazlasını beklemiyorum.  Şey değil mi bunlar ya, LGBT bok ama dur hacı akşama transa gidiyoz, karı arkadan fena veriyormuş!(karı dediği de adam ya neyse)
Not: burada homofobik eleştirisi yaparken, homofobik görünmüş olabilirim ama umrumda da değil, eleştirdiğim şey seks işçiliği ve bunu piyasada tutan tüketici kitle.
Tuna bir gün diktatör olacak ve bunların hepsini kapatacak, anarşist diktatörya olur mu? Valla olur ya, niye olmasın... 
Efendim, sonrasında duygusal zeka önemlidir de diyorum. Bak Türk insanında bu yok, hele kadın denen cinsinde hiç yok. Bana terimler öğretiyorsunuz, neymiş, gaslightningmiş, benchingmiş, ghostingmiş.... 
O değil de, kurumuş bir dalın yalnızlığında, daldan dala atlayarak, alkollü bir alışveriş yapmış bulunmaktayım. Alkollü kararları bu yüzden sevmem, duygularına inanmam. Güzel bir meblağ ödedim sadece siyah diye bir kot pantolona.  Siyah iyidir... Siyah gayet iyidir, siyah bir kahveyi içtiğim gece geldi aklıma, hastanenin siktir boktan kafeterya bölümünde, " ben buradan gitmek istiyorum" demiştim, simsiyah bir kahve içerken, "kalkalım" demişti karşı taraf. Gözleriydi sadece siyah bir kahvenin rengi, anlayış yetisine bir renk atfedemeden, kalkmıştık oradan, bi sigara yakmıştım,  ezanın, halkın, kadınların sesleri kulağımı kurcalarken. 
 anksiyete ve depresyon teşhisim konulalı 15 sene olmuş tam. ortadoğuda ve kalitesiz, hatta görgüsüz insanlar arasında yaşadığımı unutup, yıllarca kendime bok atmışım. üstüne, bu ülkede Z kuşağı sorunu da yok, x, y, z istediğini söyle, bu ülkede onun bunun çocuğu kuşağı sorunu var. geçen işe gidiyorum, Korsan kızı iki piç kovalıyor lozan caddesinde. bu ülkede net bir anne ve çocuk terörü var. korsan kızımı o yağışlı havada kenara çektim mama veriyorum, anası belli ama babası belirtisiz isim tamlaması hallerde olan çocuk hala taciz ediyor, elimde otomatik portakal turuncusu şemsiyem, çocuğa " bu şemsiyeyi ağzından sokar, götünden çıkarırım, siktir git" demem, üstüne çocuğun (12 yaşında var yok) başka arkadaşıyla gelmesi, arkadaşının sözcü olarak, abi arkadaşıma niye öyle dedin LAN sen demesi, çocuğun kafasına şemsiyeyi geçirip, siktir lan bacak kadar boyunla hesap mı soruyorsun diye olayı alevlendirmem, sokaktan geçen bir teyzenin beni savunmaya geçmesi, çocukların annesiyle geri dönmesi, olaya esnafların karışması(OHA?) ... adı muhtemelen hıfzı berkay eymen veya sümeyyeşahnur olan  bu geri zekalı " duygusal zeka fakiri" neslin gelişi. neyse, içim daraldı, yetişkinleriniz zaten içimi kemirdi, çocuk katili olamam, kendimin katili olurum daha iyi.. ama sahi, o korsan kızıma bir daha dokunsun, şemsiye değil, ayağımdaki postalı çocuk/yetişkin fark etmeden geçireceğim ağızlarına. 
Not2: siyah kot pantolon iade edildi. neyse, bu da  Esmer ve kotlu gibi bir final oldu.( evet, gibi bölümüne gönderme yaptım. ne var?)
0 notes
traysenurd-blog · 4 years
Text
TAMLAMALAR
TAMLAMALAR
 1. Sıfat Tamlamaları 
2. İsim Tamlamaları (Belirtili İsim Tamlaması, Belirtisiz İsim Tamlaması, Zincirleme İsim Tamlaması) *Takısız İsim Tamlaması
- Bir ismin benzerlerinden ayırt edilebilmesi için başka bir isim, zamir veya sıfatla anlam ilişkisi kurarak oluşturduğu söz öbeğine tamlama denir.
- Tamlamalar bir söz öbeğidir ve en az iki kelimeden oluşur, tek sözcüklü tamlama olmaz.
-  Tamlamalarda iki öge vardır: tamlayan ve tamlanan. Tamlamada belirtilen, açıklanan isme tamlanan denir. Tamlananı belirten, açıklayan sözcüklere de tamlayan denir.
Örnekler:
-    televizyonun    kumandası       tamlayan          tamlanan
Tamlamalar, sıfat tamlaması ve isim tamlaması olmak üzere iki ana başlıkta incelenir:
Tumblr media
1. Sıfat Tamlamaları
Bir ismin rengi, şekli, durumu, sayısı gibi özelliklerini belirten sözcüklere sıfat denir. Sıfatların, isimlerin önüne gelerek onlarla oluşturdukları söz öbeklerine sıfat tamlaması denir.
Sıfatlar her zaman isimlerden önce gelir. Dolayısıyla sıfat tamlamalarında tamlanan isim, tamlayan ise sıfattır.
Tumblr media
Örnekler:
- sarı                elbise
sıfat                    isim
(tamlayan)     (tamlanan)
 Yukarıdaki örneklerde “sarı” sözcüğü, “elbise” adını; “tembel” sözcüğü de “öğrenci” adını nitelik yönüyle anlamca bütünleyerek bir söz grubu kurmuş ve sıfat tamlaması oluşturmuştur.
- Caddeler rengarenk ışıklarla süslenmişti.
-  Sınavdan sadece birkaç öğrenci geçebildi.
-  Bu evde güzel günler geçirdim. Yukarıdaki cümlelerde koyu renkli kalın harflerle yazılmış söz öbekleri sıfat tamlamasıdır.
 NOT: Sıfat tamlamalarında, tamlanana (isme) sorduğumuz “nasıl, hangi, kaç, kaçıncı?” sorularıyla tamlayanı (sıfatı) bulabiliriz.
  TAMLAYAN              TAMLANAN  (SIFAT)                         (İSİM)
-  kötü                           insan                      insan? → kötü
-  o                                 ev                           hangi ev? → o
  NOT: Sıfat tamlamalarında, tamlayan da tamlanan da birden çok sözcükten oluşabilir.
Örnekler:
TAMLAYAN                     TAMLANAN
- kalın bir                              kitap
sıfat   sıfat                             isim
 -  Kitapta güzel öyküler ve şiirler var.
Yukarıdaki cümlelerde  kalın harflerle yazılmış kelimeler tamlayan (sıfat), üstü çizili harflerle yazılmış kelimeler ise tamlanan (isim) görevindedir.
 2. İsim Tamlamaları
Bir ismin aitlik ilgisi yönünden daha belirgin hâle gelmesi için başka bir isim tarafından tamamlanmasıyla oluşan isim grubuna isim tamlaması denir. İsim tamlamaları da tıpkı sıfat tamlamaları gibi tamlayan ve tamlanandan oluşur.
Örnekler:
- düğme    ⇒     gömleğin      düğmesi
    isim                 isim                isim
                       (tamlayan)      (tamlanan)
Yukarıdaki örnekte “düğme” isminin önüne gelen “gömlek” ismi o düğmenin kime veya neye ait olduğunu göstererek daha belirgin hale gelmesini sağlamış ve isim tamlaması oluşturmuştur. Bu tamlamada “gömleğin” sözcüğü tamlayan, “düğmesi” sözcüğü ise tamlanan görevindedir.
- İsim tamlamalarında tamlayan, ilgi eklerini; tamlanan ise iyelik (aitlik) eklerini alır.
Tamlayan ekleri (ilgi ekleri): -ın /-in /-un /-ün, -(n)ın /-(n)in /-(n)un /-(n)ün, -im Tamlanan ekleri (iyelik ekleri): -ı /-i /-u /-ü, -(s)ı /-(s)i /-(s)u /-(s)ü, -im, -in
Örnekler:
-  telefonun ekranı Bu örnekte “telefon” ve “ekran” sözcükleri birer isimdir. “Telefon” ismi, “-un” tamlayan ekini; “ekran” ismi ise “-ı” tamlanan ekini alarak isim tamlaması oluşturmuşlardır. 
- İsim tamlamaları belirtili, belirtisiz ve zincirleme isim tamlamaları olmak üzere üçe ayrılır:
Tumblr media
2.A. Belirtili İsim Tamlaması
Tamlayanın ilgi eki, tamlananın da iyelik eki aldığı tamlamalardır. Bu tamlamalarda belirgin bir aitlik anlamı vardır, tamlananın tamlayana ait olduğu belirtilir.
Belirtili isim tamlaması ⇒ tamlayan + ilgi eki | tamlanan + iyelik eki
Tumblr media
Örnekler:
-  uçağın motoru Bu örnekte “uçak” sözcüğü tamlayan (ilgi) eki ve “motor” sözcüğü de tamlanan (iyelik) ekini alarak isim tamlaması oluşturmuştur. İsim tamlamasını oluşturan iki kelime de ek aldığı için bu tamlama, belirtili isim tamlamasıdır.
TAMLAYAN               TAMLANAN
okulun                           müdürü
Ali’nin                            defteri
benim                           kalemim
  NOT: Belirtili isim tamlamalarında, tamlanana sorduğumuz “kimin, neyin?” sorularıyla tamlayanı bulabiliriz.
TAMLAYAN                TAMLANAN
- kapının                           kolu                       neyin kolu? → kapının
-  Osman’ın                      oğlu                      kimin oğlu? → Osman’ın
-  Belirtili isim tamlamalarında tamlayan ile tamlanan yer değiştirebilir.
  Örnekler:
-  Hiç kesilmedi uğultusu rüzgârın.
cümlesinde “rüzgârın uğultusu” belirtili isim tamlamasıdır. Fakat bu cümlede tamlayan ile tamlanan yer değiştirmiş ve tamlanan tamlayanın önünde yer almıştır
-  Gözleri bir şiir gibiydi onun. → onun gözleri
-  Belirtili isim tamlamalarında tamlayan ile tamlanan arasına başka türden sözcükler girebilir.
Örnekler:
-Ahmet’in mavi gömleği yeniymiş. cümlesinde “Ahmet’in gömleği” belirtili isim tamlamasıdır. Bu tamlamanın arasına sıfat olan “mavi” sözcüğü girmiştir.
- Gazetenin ilk sayfası koparılmış.
-Takımın en yaşlı oyuncusu sakatlandı.
 NOT: Belirtili isim tamlamalarında, tamlayan da tamlanan da birden çok sözcükten oluşabilir.
Örnekler:
TAMLAYAN                     TAMLANAN
-  annenin   babanın           sevgisi
     isim           isim                 isim
 -  Yazarın öyküleri ve şiirleri çok başarılı.
Yukarıdaki cümlelerde  kalın harflerle yazılmış kelimeler tamlayan, üstü çizili kalın harflerle yazılmış kelimeler ise tamlanan görevindedir.
 2.B. Belirtisiz İsim Tamlaması
Tamlayanın ek almadığı, sadece tamlananın ek aldığı tamlamalardır.
Belirtisiz isim tamlaması ⇒ tamlayan | tamlanan + iyelik eki
Tumblr media
Örnekler:
-  erik ağacı Bu örnekte “erik” sözcüğü tamlayan, “ağaç” sözcüğü ise tamlanandır. Bu isim tamlamasında tamlayan olan “erik” sözcüğü herhangi bir tamlayan ekini almamıştır, tamlanan olan “ağaç” sözcüğü ise “-ı” tamlanan ekini almıştır. İsim tamlamasını oluşturan iki kelimeden sadece biri ek aldığı için bu tamlama, belirtisiz isim tamlamasıdır.
TAMLAYAN              TAMLANAN
okul                              müdürü
Türkçe                          defteri
öğrenci                           sayısı
 UYARI: Belirtisiz isim tamlamalarında, tamlayan ile tamlanan yer değiştiremez ve tamlayan ile tamlanan arasına başka sözcük giremez.
 2.C. Zincirleme İsim Tamlaması
İkiden fazla ismin birbirine bağlandığı isim tamlamalarıdır. Zincirleme isim tamlaması ayrı bir tamlama çeşidi değildir. Bu tamlamada tamlayan ya da tamlanan veya her ikisi de kendi içinde başka bir isim tamlaması oluşturur.
Tumblr media
Örnekler:
TAMLAYAN                     TAMLANAN
- Ahmet’in kaleminin               ucu
            belirtili isim tamlaması
Yukarıdaki örnekte tamlayan (Ahmet’in kalemi) kendi içinde belirtili isim tamlamasıdır. Bu tamlamaya “-nın” ilgi eki eklenmiş ve tamlama “ucu” tamlananına bağlanmıştır. Böylece iki tamlama iç içe girerek ve zincirleme isim tamlaması olmuştur.
 TAMLAYAN               TAMLANAN
-  sokak lambasının         ışığı
        belirtisiz isim tamlaması
Yukarıdaki zincirleme isim tamlamasında, tamlayan (sokak lambası) kendi içinde belirtisiz isim tamlamasıdır.
 TAMLAYAN                  TAMLANAN
- Ayşe’nin Türkçe             defteri
        belirtisiz  isim tamlaması
Yukarıdaki zincirleme isim tamlamasında, tamlanan (Türkçe defteri) kendi içinde belirtisiz isim tamlamasıdır.
-  Tiyatro salonunun kapısı kapalıydı.
- Deniz suyunun sıcaklığı artmış.
 Takısız İsim Tamlaması
Tamlayanın ve tamlananın hiçbir tamlama eki almadığı isim tamlamalarıdır.
Takısız isim tamlamaları, ya tamlananın “ne(y)den yapıldığını” (hammaddesini) ya da benzerlik ilgisi kurarak tamlananın “neye benzediğini” belirtir.
Tumblr media
Örnekler:
- gümüş yüzük tamlamasında iki sözcük de tamlama eki almamıştır ve bu tamlamadaki “gümüş” sözcüğü yüzüğün neyden yapıldığını (hammaddesini) belirtmektedir. Bu yüzden bu tamlama takısız isim tamlamasıdır.
TAMLAYAN            TAMLANAN
altın                            kafes
cam                           kavanoz
çelik                           tencere
 - taş kalp tamlamasında iki sözcük de tamlama eki almamıştır ve bu tamlamadaki “taş” sözcüğü kalbin neye benzediğini belirtmektedir, yani kalp, taşa benzetilmektedir. Bu yüzden bu tamlama takısız isim tamlamasıdır.
TAMLAYAN             TAMLANAN
altın                                saç
demir                          yumruk
çelik                              irade
1 note · View note
kpsskonu · 7 years
Text
http://www.kpsskonu.com/genel-yetenek/turkce/isim-tamlamasi-ad-tamlamalari/
İsim Tamlaması | Ad Tamlamaları
İsim Tamlaması konusu, bir önceki konuda sözcük türl
0 notes
delipetro001 · 6 years
Text
EN ANLAMLI CÜMLEM!
Farkettiysen yüklemsiz bir cümle misali darmadağın ve devrik devrikti nefes alışım!
Farkettiysen, yüklemi niteleyen zarf misali alamamaktaydım gòzlerimi gözlerinden!
Ya da belirtisiz bir nesneydim yokluğunda, bir dolaylı tümleç bile benden anlamlıydı!
Gizli özne gibi uzaktan da olsa severdim gölgeni, Gölgen gölgeme değdikce darmadağin olurdum!
Sıfat tamlaması gibiydik, yokluğunda sıfatsız , anlamsız , başıboştum aslında!
Gitmek yüklem miydi, yoksa gereksiz bir eylem miydi, bilmem ama anlatımı bozmuştu.
Gelmek gibi ya da koşa koşa gelmek gibi çok şey ifade edecekken gitmek cümlemizi dağıtmıştı!
Sen ifade bütünlüğüm,, sen sıfatım, zarfım, isim tamlamasında ismim,
Sen, her sabah hayata paragraf başı yaptığım, her anımda ol diye cümleyi uzatışımsın!
Sen, yükleme ve kendime sorduğum tüm sorularda aldığım tek cevapsın!
Sen kurduğum, kuramadığım, kurmaya cesaret dahi edemediğim en güzel cümlemsin!
Sen adımını attığın andan itibaren dünyama, noktalama işaretlerine bir başka bakışımsın!
3 notes · View notes
idrishocaylaturkce · 4 years
Photo
Tumblr media
📣3. SORU 🗣️🗣️SİZE BU SINAVIN BİR ANAHTARINI DAHA VERİYORUM. 💯💯 Dikkat isteyen bir soru. iki tane dehşet mayınlı seçenek var. NEYSE BEN SUSUYORUM, SORU KONUŞSUN! ✒️💪💪 . . . . NOT: Sorunun cevabı ilk olarak Telegram grubumuza atılmaktadır. . . . . . . . . . . . . . . . Değerli arkadaşlar, bu gibi sorularda seçeneklerden çok açıklama cümlesine dikkat etmeniz gerekmektedir. Öyle ki siz açıklama cümlesini yani bu sorunun yönergesini anlarsanız, soru hemen kendini ele verir. Bakalım yönergede ne anlatılıyor kısaca: “Belirsiz isim tamlaması (Bakın işimiz hangi sözcük grubuyla onu söylüyor.)/ yer, kurum, kuruluş, firma (o cümledeki belirtisiz isim tamlamasıyla oluşan hangi adlara bakacağız, mesela seçenekte “sevgi yumağı” diye bir tamlama geçse ona bakmayız. Çünkü yönerge bize belli isimlere bakın diyor.)/ tamlanan eki olan “-sI, -sU” da düşmüş olacak, diyor. Soru kökünde de hangisinin bu istenenlere göre yazıldığını soruyor. Yönergeyi anladıktan sonra seçeneklere bakıyoruz. Burada bizim için dikkat çok önemlidir. Bu anlatacağım hatalar çok yapılıyor, yapılmasın diye anlatıyorum: Bu sorunun mayını B ve C seçenekleridir. Neden mi? Çünkü genelde dikkatimizi metnin ya en başındaki ya da en sonundaki ifadeler veririz. Bir nevi öncelik ve sonralık etkisi gibi. Hâl böyle olunca da yönergeyi tam anlamamış oluruz. İşte bu soruda yönergeyi tam anlamanız lazım. ÖSYM birçok soruda, soruyu çözen kişilerin yönergelerdeki bilgileri cımbızla seçip herhangi bir seçeneğe uydurarak hata yapmasını ister. Mesela bu durum bir önceki cümlemi örneklesin: Belirtisiz isim tamlaması ve “-sI,/-sU” ekini bir arada gören arkadaşım hemen cevabın C olduğunu düşünür. Çünkü ek ve isim...AÇIKLAMANIN DEVAMI BURAYA SIĞMADIĞINDAN YORUM KISMINA YAZIYORUM. Cevap:E . . . Tamam'ı bütün halinde Telegram grubumuza gönderildi. . . . . . . . . . . . . . . . #osym #ösym #kpss #ayt #tyt #2020 #yks #lgs #yks2020tayfa #yks2020 #ayt2020tayfa #ayt2020 #tyt2020tayfa #tyt2020 #kpsstarih #kpss2020 #sınav #soru #test #eğitimbilimleri #kpsscografya #kpssgüncelbilgiler #benimhocam #tytfizik #mezun #kpssvatandaşlık #türkçe #kpssönlisans #tytkimya #tytbiyoloji https://www.instagram.com/p/CBV-4BHBpEt/?igshid=bszxsq2vaybv
0 notes
Text
6. Sınıf Türkçe 1. Dönem 2. Yazılı Soruları Ve Cevapları
Ah bu türküler,
Türkülerimiz,
Ana südü gibi candan;
Ana südü gibi temiz.
Türkülerde tüter; dağ dağ, yayla yayla,
Köyümüz, köylümüz, memleketimiz.
Ah bu türküler, köy türküleri,
Dilimizin tuzu biberi.
Şairim.
Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası,
Ayak seslerinden tanırım.
Ne zaman bir köy türküsü duysam
şairliğimden utanırım.
Memleket ahvalini onlardan sor.
Kitaplarda değil, türkülerde ara Yemen'i.
Öleni, kalanı, gidip gelmeyeni,
Ben türkülerden aldım haberi.
 SORULARIMIZ
(İlk iki soruyu kendi cümlemiz ve soruda geçen kelimelerle toparlayarak metne göre cevaplayınız. 30 puan)
1-) Yukarıdaki şiirin konusu (Burada ne anlatılmaktadır, neden bahsedilmektedir?) nedir? (15p)
 2-) Yukarıdaki şiirin Ana duygusu (burada asıl anlatılmak, verilmek istenen mesaj)  nedir? (15p)
 3-) Aşağıdaki kelimelerden hangisi sözlükte diğerlerinden daha sonra yer alır?
A) Kitapçı      B) Kütüphane                           C) Kulak       D) Küçük
 4-)  Zavallı çocuk ateşi olduğu için sabaha - - - - uyuyamadı.
     Kışın sağlıklı kalabilmek - - - - bol bol meyve yemeliyiz.
     Yağmurdan sonra etrafa mis - - - - toprak kokusu yayıldı.
    Aşağıdakilerden hangisi, bu cümlelerde boş bırakılan yerlerden herhangi birine getirilemez?
                A) kadar          B) ancak   C) gibi        D) için
 5-) Aşağıdaki konuşan çocukların cümlelerinin hangisinde nesnel bir anlatım vardır? (5p)
          A) Aslı        B) Beril              C) Ebubekir                D) Burak
 6-) Tamlayanın ilgi eki (-in), tamlananın iyelik eki (-i) aldığı isim tamlamalarına “belirtili isim tamlaması” denir. Tamlayanın ilgi eki (-in) almayıp tamlananın iyelik eki (-i) aldığı tamlamalara ise “belirtisiz isim tamlaması” denir.
Buna göre aşağıdaki cümlelerden hangisinde belirtisiz isim tamlaması kullanılmıştır?
A) Yolun sonu görünmeye başladı.                        
B) Derenin şırıltısı bütün vadiyi sarmıştı.
C) Havanın sıcaklığı bir anda düştü.                                              
D) Oyun odası, çocukları çok heyecanlandırdı.
 7-)  I. Deyimler öğüt verici, yol gösterici özelliğe sahiptir.
        II. Deyimler en az iki sözcükten oluşur.
        III. Gerçek anlamıyla kullanılan deyimler de vardır.
        IV. Deyimlerin sözcük dizimi bozulamaz.
     Deyimlerle ilgili yukarıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? (5p)
       A) I                 B) II                 C) III                D) IV
8-) “Mutlu” sözcüğü aşağıdaki cümlelerden hangisinde bir ismi niteleyen sıfat olmuştur?
A) Kardeşin seni görünce mutlu oldu mu?
B) Sonunda okulunu bitirdiği için mutluydu.
C) Mutlu insanlar herkes tarafından sevilir.
D) Mutlu yaşamak istiyorsan sağlığına dikkat et.      
 9-) Yandaki resimde Ubeyde ve Beril’in cümlelerini anlam ilişkilerine
göre incelersek aşağıdakilerden hangisi doğrudur? (5p)
               Ubeyde                        Beril
         A)   Neden- sonuç            Amaç- sonuç
         B)   Amaç- sonuç                  Koşul – sonuç
         C)   Amaç- sonuç             Neden- sonuç
         D)   Neden- sonuç            Koşul – sonuç
                                                                                                                        10-)     Aşağıdakilerden hangisi bu deyimlerden herhangi birinin anlamı değildir? (5p)
A) Ansızın içi sızlamak.      
B) Şaşakalmak, hayret etmek.
C) Hayal kurmaktan vazgeçmek. 
D) Çok öfkelenip sinirlenmiş olmak.
 11-)       “O, çok iyi niyetli biriydi.” cümlesinde “o” sözcüğü (zamiri), bir kişinin yerini tutmuştur. Böyle bir kullanım aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır?
A) O kirliyi, makineye atıp yıkadım.
B) Dayım o gün çiftliğe hiç uğramamıştı.
C) O gelemez çünkü arabasını dün tamire vermiş.
D) O köyün karşı yamacında zeytin ağaçları vardı.
12-)  Sait Faik Abasıyanık, Adapazarı’nın yerli ailelerinden Abasızlar diye bilinen bir aileden gelir. Babası belli bir süre memurluk yapıp sonra ticaretle uğraşan Mehmet Faik Bey’dir. Annesi, Adapazarı’nın ileri gelenlerinden Hacı Rıza Bey’in kızı Makbule Hanım’dır. Gelir seviyesi oldukça iyi bir aile ortamında mutlu bir çocukluk hayatı yaşayan Sait Faik, disipline sığmayan mizacı, biraz da şartların zorlaması yüzünden düzenli bir öğrenim görememiştir.
         Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gezi yazısı            B) Hikâye      C) Tiyatro    D) Biyografi
13-)  Keloğlan’ın acıkmıştı. Çıkınından büyüğünden bir tane  elma çıkardı. ..……..... çıkardığı elma çürüktü. Buna üzüldü yine de haline şükretti. Hiç olmayan var; çürüğü temizler yerim, dedi.
Bu parçadaki boşluğa, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? (5p)
A) ancak                                      B) bu nedenle                                   C) çünkü                    D) bundan dolayı
                               14-)       Şehirler göreceksin kuşları bile susuz
                       Bozkırlar ki kaç asır değmemiş insan eli
                       Ve yoksul, kavruk köyler, beş on haneli  
                       Ah, o köyler, köy değil, şehirler şehir değil
   Bu dörtlükte numaralanmış sözcüklerden hangisi sıfat değildir?
A) o              B) kavruk                    C) insan                        D) kaç
 15-) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir işaret Zamiri vardır?
A) Erik, üzüm, kirazı nereden aldın?
B) RTÜK’ün uyarısıyla bunlar bir gün yayına ara verdi.
C) Birçoğu 1500- 1900 (?) yılları arasında yaşamıştır.
D) “Onun artık daha dikkatli olacağını söyledi.
16-)  Bu grafikte Rana’nın bir yılda okuduğu kitapları türle­rine göre sayıları gösterilmiştir.
Buna göre Rana’nın okuduğu kitaplarla ilgili aşa­ğıdakilerden hangisi söylenemez?
A) En çok, hikâye türünde kitap okumuştur.
B) Masal ve şiir türünde toplam on beş kitap okumuş­tur.
C) Okuduğu toplam kitap sayısı otuz yedidir.
D) En az, roman türünde kitap okumuştur
0 notes
enescolak · 7 years
Text
                                               Orta Kahve
             Bilmem kaçıncı kez yalınlığıma içtiğim biranın boş şişesi duruyordu karşımda öylece ıssız ıssız. Aslında yalnız içmemiştim. Hikmet abi gelmişti geçen gün. “Oturup birlikte içelim” dedim. “Yok” dedi “ben bıraktım”. “Peki” dedim. Ben içtim.
             “Yalınlığıma” diye.
 Sonra sessiz bir çığlık attım içimden bir kez daha kimselerin duymadığı. Kimselerin cevaplamadığı bir selam daha verdim dört duvarın en büyüğüne. Sonra kalktım. Bir kahve yaptım kendime; orta. Pek olmamıştı bu sefer de, diğer seferler olmadığı üzere. Neyi yanlış yapıyordum acaba? Suyu mu fazla koyuyordum yoksa kahveyi mi? Ateş miydi fazla gelen? Tek şekerli oluşu muydu mesele?
             Neydi?
             Fazlalıklar mıydı olduramadıklarım yoksa eksikler mi?
             İnsan çok isterse, çok yaparsa, çok denerse mi olmazdı yoksa az olunca mı bütün bunlar? Neydi bu dünyanın yaratılışındaki o denge? Orta kahvenin bir türlü üstesinden gelemediğim nedeni neydi? Orta yolu bulamamanın o memnuniyetsiz bakışıydı bir kez daha gözlerimin önüne bir tiyatro perdesi gibi inen..
             Ama, tanrı başarmıştı bunu.
             Hayır! Ben tanrı değildim. O denge, o kusursuzluk, o ayar yoktu bende.
             Ne yani? Ayarsız mıydım ben?
             Belki.
             Balkona çıktım. Olmayan kahvemi de almıştım yanıma. Soğuktu. Karşımda mütemadiyen kabir azabı çığlıkları atan ölü bedenlerden fışkıran ruhların belli belirsiz gölgeleri dolanıyordu pare pare. Kasvetli bir mezar taşının yanında öylece dikilen isli ruhlar. Hayatları boyunca işledikleri günahların ateşiyle dağlanmış ve dahi kirlenmişlerdi. Temiz değillerdi. Kim temizdi ki hem?
             Kimse!
             Bıçak gibi keskin bir rüzgar yalayıp geçiyordu zaten üşümekte olan yüzümü. Bir sigara sıkıştırdım sonra parmaklarımın arasına. Dudaklarıma hapsedip yaktım. Isıtsın istedim beni. Isıtmadı. O da kafi gelmedi yani.
             Gri dumanların ağzımdan ve burnumdan dağıldığı bir anda beni rahatsız eden seslerin olduğunu fark etmeye başlamıştım. Yalnızlığın ortasına dikilen o muhkem sessizliği delik deşik eden seslerdi. Kabir azabı çeken ruhlar mıydı bunlar? Arka sokaktaki arabaların kornaları mı? Yoksa ağaçlarda kulakları tırmalayan, sessizliği çeliğin kayaya çarpması gibi darmaduman eden kargaların sesleri miydi?
             Değildi. Hiçbiri, hiç kimse değildi.
             Sessizliği bozan hiçlikti. Hiç bir şeyin olmayışıydı. Sessizliği bozan, o sessizlikti. Anlıyor musun?
           Sanmıyorum.
             Biliyor musun? Ben de anlamıyorum aslında. Pek değer de vermiyorum. Yani anlamaya. Sessizliğe, yalnızlığa, sigaraya, orta kahveye.. Hiçbir şeye.
 Hı?
             Yine olmadı değil mi? Anlamadın? Anlama, anlayıp da ne yapacaksın ki?
             Sahi neydi ki anlam? Mana? Kimdi? Kaç paraydı? Manasızlık mı paha edendi, mana mı? Kime göre neye göreydi mana; anlam. Anlamak? Kaç kadeh rakıyla çözülürdü? Yada kaç sigarayla? Kaç orta kahve çözerdi manayı kırk yıl hatırı olan? Kaç derece ateş? Kaç sevap? Kaç günah keserdi anlamı da anlamsızlığı da? Kimin babası kimi döverdi birinci sınıfta? Bu muydu mana?
             Değildi.
             Çok para kazanmaktı mana; kimilerine göre. Hiç sordun mu neden diye? Neden?
             Basit bir soru değil mi azizim? Neden?
             “İç, çünkü ne nereden geldiğini ne de nedenini biliyorsun. İç, çünkü ne nereye gittiğini ne de nedenini biliyorsun” diye boşuna mı dedi yani Hayyam? Mesele buydu işte; Neden!
             Orta kahvenin olmayışının da bir nedeni vardı. Fazla yahut eksik olan bir şeylerdi. Tıpkı yalnızlığın sesinin, sessizliği bozması gibiydi. Manalı, manasız bir bakıştı birbirlerine attıkları.
 Sağ ve sol omuzlarımdaki melekler gibi; Sağ omzundaki meleğin iyi şeyler yazdığıydı beni ürküten. Bu aralar epey canı sıkılıyor olmalıydı. Usulca oturuyordu. Soldaki ise hep fazla mesai.. Korkarım ona fazla mesai yaptığı için ödeyecek bir kaç liram bile yok.
 Üzgünüm.
 Yada değilim. Yazmayıversin. Ben mi dedim?
 Demedim. Peki ben mi dedim beni dünyaya gönder diye?
 Demedim.
 Ben mi dedim Orta kahve pişirmeyi neden öğretmedin diye?
 Demedim.
 Neden demedim? Desem belki öğretirdi?
 Yine bir neden, yine bir mana, yine bir manasızlık. Her manada sinsice yatan bir anlamsızlık.. Bir entropi.. Bir belirsizlik.. Bir boşluk..
 Evren gibi..
 Manayı sorgularken, etrafını da sorguluyor insan. Sokakta üşüyen ellerini ceplerine sokmuş halde yürürken güzel bir araba görürsün. “Ah” dersin içinden “Bu arabaya ne zaman binerim?” Sonra arabanın arkasından hayran hayran bakarken bir çöp konteynırı görürüsün. Gerçeğin acı sillesini o zaman yersin işte. Hala vücudunda yalnızca biyolojik olarak kan pompalamaktan başka bir işlevi olan bir kalbin varsa tabii. Geçip giden arabanın arkasında, köşedeki çöp konteynırının yanında yerde oturan göçmen bir aile görürsün..
 O an; İçinde bir şeyler koparsa.. Hissedersen..
 İşte, işte o zaman anlarsın. İşte o an, anlamın da mananın da dersin;  “a” ile başlayıp “k” ile devam eden o küfrü edersin. İki kelimedir. Belirtili yada belirtisiz, isim yada sıfat tamlaması. İşte o iki kelime. Günlük hayatta acı tatlı her şeye savurduğun o iki kelime çıkar ağzından.
 İstemsizce.
 Ve küfredersin; günaha girersin.
 Kime edersin küfrü peki?  Kime kızarsın? Bir araba için yanarken, buna değer verirken insanların evinin olmayışını fark etmene ve bunu dert ettiğin için utanıp bu yüzden kendine mi? Yoksa bu düzeni bu hale getirene mi? Hükümete mi? O arabaya binene mi? Müthiş bir dengeyle dünyayı yarattığını söyleyen tanrına mı kızarsın? Onu mu suçlarsın yine en kolayına kaçarak?  
 Kime azizim, kime? Söyle.
 Nerede anlam, nerede mana?
 Evet, orta kahveyi beceremeyişine.  O dengeyi kuramayışına..
 Anlamsız, manasız.
 Sahi, söyler misin; bir orta kahve yapmak ne kadar zor ki?
1 note · View note
duruldudalgalarim · 4 years
Note
Topum derken?
Twitter sözlüğünden belirtisiz bir isim tamlaması anonimcim
0 notes
afafreer-blog · 7 years
Text
İstiklal Marşındaki İsim ve Sıfat Tamlamaları
Arkadaşlar İstiklal Marşının 10 kıtasındaki isim tamlamaları ve sıfat tamlamalarını sizler için açık ve anlaşılır biçimde göstermeye çalıştık. İstiklal Marşında geçen isim tamalamalarını kırmızı renkte, sıfat tamlamalarını ise siyah renkte gösterdik. Zaten her kıtanın aşağısında da tüm tamlamaların türlerini belirttik. İstiklal Marşındaki belirtili isim tamlamaları, belirtisiz isim tamlamaları, takısız isim tamlamaları ve zincirleme isim tamlamaları belirtilmiştir.
İstiklal Marşındaki tamlamalar çalışmasına geçmeden önce yararlı birkaç ipucu verelim isterseniz:
Sıfat Tamlaması Nasıl Bulunur?
Sıfat tamalamasını bulmak için sıfatları iyi bilmeniz şarttır arkadaşlar. Bir cümlede geçen sıfatı bulduğunuz an, sıfat tamlamasını da bulmuşsunuzdur demektir. Çünkü sıfat tamlaması demek sıfat ve hemen sonrasında gelen ismin toplamı demektir. Örneğin diyelim ki ‘’Kırmızı gömlek aldım.’’ Cümlesindeki sıfat tamlamasını bulacaksınız. Önce sıfatı bulmanız gerekiyor. Burada ‘’kırmızı’’ kelimesi sıfattır. Sıfatlar bir isimden önce geldiği için de ‘’gömlek’’ kelimesi isimdir. İkisini birleştirirsek ‘’kırmızı gömlek’’ olur ki bu da sıfat tamlamasıdır.
İsim Tamlamaları Hakkında Kısa Bilgi
Dört tane isim tamlaması türü vardır: İsim tamalamaları şunlardır:
-Belirtili İsim Tamlaması: (öğretmenin kitabı)
-Belirtisiz İsim Tamlaması: (öğretmen kitabı)
-Takısız İsim Tamlaması: (cam bardak)
-Zincirleme İsim Tamlaması: (Öğretmenin kılavuz kitabı)
KIRMIZI ile gösterilenler İSİM TAMLAMASI
SİYAH ile gösterilenler SIFAT TAMLAMASI
İSTİKLAL MARŞINDAKİ İSİM VE SIFAT TAMLAMALARI
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Bu şafaklarda: sıfat tamlaması
Yüzen al sancak: sıfat tamlaması
Tüten en son ocak: sıfat tamlaması
Yurdumun üstünde: belirtili isim tamlaması
Milletimin yıldızı: belirtili isim tamlaması
Benim milletim: belirtili isim tamlaması
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal;
(Milletimin )Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.
Nazlı hilal: sıfat tamlaması
Kahraman ırkıma: sıfat tamlaması
Bu şiddet: sıfat tamlaması
Bu celal: sıfat tamlaması
Tapan milletimin: sıfat tamlaması
Milletimin hakkı: belirtili isim tamlaması
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim: Bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.
Hangi çılgın: sıfat tamlaması
Kükremiş sel: sıfat tamlaması
Garb'ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
''Medeniyet!'' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Çelik zırhlı duvar: sıfat tamlaması
İman dolu göğsüm: sıfat tamlaması
Böyle bir iman: sıfat tamlaması
Tek diş: sıfat tamlaması
Tek dişi kalmış canavar: sıfat tamlaması
Garbın afakını: belirtili isim tamlaması
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Hayasızca akın: sıfat tamlaması
Va’dettiği günler: sıfat tamlaması
Bastığın yerleri ''toprak!'' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Bastığın yerleri: sıfat tamlaması
Binlerce kefensiz yatanı: sıfat tamlaması
Bu cennet: sıfat tamlaması
Şehid oğlu: belirtisiz isim tamlaması
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Bu cennet: sıfat tamlaması
Bütün varımı: sıfat tamlaması
Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli:
Değmesin ma'bedimin göğsüne na-mahrem eli;
Bu ezanlar -- ki şehadetleri dinin temeli --
Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli.
Bu ezanlar: sıfat tamlaması
Ruhumun emeli: belirtili isim tamlaması
Mabedimin göğsü: belirtili isim tamlaması
Dinin temeli: belirtili isim tamlaması
Yurdumun üstü: belirtili isim tamlaması
O zaman vecd ile bin secde eder -- varsa -- taşım;
Her cerihamda, İlahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım!
O zaman yükselerek Arş'a değer, belki, başım.
O zaman: sıfat tamlaması
Bin secde: sıfat tamlaması
Her ceriham: sıfat tamlaması
Kanlı yaşım: sıfat tamlaması
O zaman: sıfat tamlaması
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın  (kanlarımın) hepsi helal.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
(Bayrağımın )Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
(Milletimin) Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal.
Şanlı hilal: sıfat tamlaması
Dökülen kanlarımın: sıfat tamlaması
Hür yaşamış bayrağım: sıfat tamlaması
Hakka tapan millet: sıfat tamlaması
Kanlarımın hepsi: belirtili isim tamlaması
Bayrağımın hakkı: belirtili isim tamlaması
Milletimin hakkı: belirtili isim tamlaması
0 notes