Azərbaycanlı qrossmeyster Şəhriyar Məmmədyarov ABŞ-ın Sent-Luis şəhərində təşkil olunan “Fişer şahmatı” (şahmat 960) üzrə “Champions Showdown” turnirində bu gün son görüşlərini keçirəcək.
Metbuat.org xəbər verir ki, 37 yaşlı şahmatçı yarışın yeddinci turunda ABŞ təmsilçisi Leynyer Dominqes ilə üz-üzə gələcək.
Məmmədyarov ardınca FIDE bayrağı altında mübarizə aparan rusiyalı Pyotr Svidleri,…
Evlərdə pəncərələrin olmasında qəribə bir sehir hiss etmişəm hər zaman. Baxırsan, uzaqda balaca bir işıq var. O işıq əslində hansısa ailənin, onun hekayəsinin, sevinc və kədərinin baş verdiyi 4 divara açılan balaca bir nöqtədir. Qatarla gedəndə həmişə fikrə dalardım. Cəmi bir saniyə görə bildiyin pəncərə olur. Bəzən ordan kimsə baxır, kiminsə keçdiyini görürsən, yanan televizor və ya tam qaranlıq. Heç vaxt üzləşməyəcəyin ailə. Hekayəsini bilməyəcəyin. Həmin o 1 saniyədə ola bilsin, kimsə xoş xəbəri doğmasıyla bölüşür, ya hansısa uşaq aşağı qiymətlərinə görə danlanır, biri sevgilisiylə ayrılır, ya ilk dəfə telefonda etiraf edir və onun həyəcanını yaşayır, sonradan sadəcə gülüş doğuracaq, indi isə dünya boyda dərd kimi görünən hadisə yaşanır və daha nələr. Pəncərələrlə hər zaman xüsusi bağım olub. Məktəbdə də qoymurdular yanında oturum. Çünki, çölə baxıb fikrə dalırdım və sinifdə ancaq cismən olurdum. Bilirəm ki, o yanan işıqların bəzilərində xoşbəxtliklər də yaşanır. Sadəcə olaraq, nədənsə mənə o görüntü hər zaman qüssəli notlar verib. Harda və kimlə yaşamağınızdan asılı olmayaraq, evinizin işığı heç vaxt sönməsin. Sönən ancaq lampalar olsun.
“Narsizm” kavramının mitolojik kaynağı olarak kabul edilen Narcissus‘un öyküsünde Doğa, başrolde yer alır. Mekanımız ormandır; nehir, rüzgar, insan ve nergis çiçeğinin rolleri bölüşür ve ortaya, günümüzde sık sık kullandığımız ‘kendine aşık insan’ manasına gelen “Narsist” kelimesi çıkar. Caravaggio‘nun 1597’de başlayıp iki senede bitirdiği eseri “Narcissus“, bu öyküyü anlatır.
Liriope, kuşkonmazgillerden gelen bir çiçek türüdür. Nehir kıyılarında yetişen bu çiçeksiz çiçeğin adı Roma mitine göre güzel bir su perisi olan Liriope‘nin adından geliyor. Güzel Liriope, bizim ‘Kifisos‘ şeklinde telaffuz ettiğimiz rüzgar tanrısı Cephissus‘a aşık olur ve aşkı karşılık bulur. Çift, birlikte olunca Liriope hamile kalır ve Narcissus doğar. Küçük oğlanın kaderi, annesini endişelendirir ve tek oğlunun geleceğini öğrenmek için kör bir kahine gider. Kahin, Narcissus’un kendisini görmediği takdirde yaşamını sürdürebileceğini söyler. Bunun ne anlama geldiği, ancak Narcissus kendini nehirde (ayna gibi) gördüğünde anlaşılacaktır. Kendini nehirde gördüğünde gördüğü güzelliğe hayran olan Narcissus‘un yavaş yavaş hareketsiz kalan bedeni, Nergis çiçeğine dönüşür. İşte Caravaggio‘nun chiaroscuro tekniği kullanarak (figürün boynu, göz kapağı, dizi ve kollarında) tamamladığı eserinde Narcissus‘un su birikintisinde yansıyan görüntüsüne hayranlıkla baktığını görürüz. İki eliyle destek alarak sudaki yansımaya bakan bu açık kahverengi başlı genç çocuk,.. Kullandığı tekniğin yanı sıra sudaki yansımasını, görüntünün olduğu gibi tersine ve renkleri koyulaştırarak aktaran Caravaggio, hikayesi ormanda geçen bu işini yaparken karanlık bir arka plan tercih etmiştir. Bunun sebebi, kuşkusuz zıtlığı belirginleştirip izleyicinin dikkatini Narcissus figürüne yönlendirmek. 110 x 92 cm‘lik resim, Roma’daki Ulusal Antik Sanatlar Müzesi‘nde sergileniyor.
diğer bir kaç eserini de paylaşmak isterim ( tabloların anlattıklarını yazmayacağım yazı çok uzamasın..)
Öncelikle biraz birikmişliği dökeyim… bir kaç gün önce bir haftalık bir eğitim sürecim oldu.. Allah’tan bir haftaydı.. bir hafta içinde maşâallah ya okul değiştirdik ya da bulunduğumuz kurum da sınıf değişikliği falan yaptık 😂😂 bazen nasipsiz bir insanım diyorum da kimse inanmıyor.. 😂😂 o süreçte nedense hayatımı yine düşündüm.. böyle üst üste olumsuz şeyler yaşadığımda nedense geçmişime dalıyorum.. ve de en çokta pişmanlıklarımla karşılaşıyorum.. hayatımı iyi değerlendiremediğimi düşünüyorum.. ama diyorum ki sonra ben hep Rabbimden her şeyin hayırlısını istedim.. ve olanlara da razı oldum.. bu zamana kadar bunları yaşamasaydım şu an ki ben de olamazdı zaten.. o yüzden kendimi bu anlamda iyi davranmaya çalışıyorum.. geçenlerde birisi bana hayatın sorumluluklarını daha doğrusu konfor alanımdan çıkmadığımı söyledi.. kendisiyle beni kıyasladı vs.. ama bazı insanlar şunu unutuyor ki ben bir şeyleri üstlendiğim için onlar şu an bulundukları konumda.. ben eğer bir şeyler üstlenmeseydim şu an ki bulundukları konumda olabilirler miydi.. ve o cevaba gelecek olursam da hayatımda bir şeylerin yeterince sorumluluğunu üstlendiğimi ve bedel ödediğimi düşünüyorum.. belki bazı insanların kendi hayatları için bedel ödedikleri kadar ödememişimdir (en azından insanın kendisi için ödediği bedelin belli anlamda zorluğu vardır).. ama zaten ben başkaların üstüme bıraktıkları zorlukların bedelini ödüyordum -ödedim- o yüzden kendime o sıra çok da fırsat gel-e-medi.. ayrıca ben çalışma hayatımı helal daire de yaşamak istedim.. ve tercihlerimi de ona göre yaptım.. yapmaya da gayret ediyorum.. ne zaman bundan ödün verdiysem o yer de ne rahat ettim ne de oradan bir huzur gördüm.. sürekli içimde kocaman huzursuzluk oluyordu.. helal bir kazanç elde edemeyeceksem çalışmamayı tercih ederim.. kadınların çalıştığı ortam sınırlıdır Rabbim kimseyi bu sınır dışında olmasını nasip etmesin.. Amin.
Daha sonra iki gün önce falan ablam kedi dilli bisküvili pasta yapalım dedi.. kremayı ben hazırladım ama nedense bu sefer tutmamış sıvı olmuştu.. ablamda çikolatayı üstüne dökünce hep alta inmiş sonra bir şeyler yapınca da böyle olmuş.. diyor ki sence nasıl duruyor.. dedim ki ebru sanatı olmuş 😂😂🤣 neyseki tadı güzeldi zaten önemli olanda tadı 🤌🏻😂😂 bu arada bugün annemle çatıda ekmek pişirdik neyse yeğenim de kokusunu alınca geldi ekmek aldı.. sonra dışarı gitti.. arkadaşıyla falan oynuyordu.. (bir an elinde öyle ekmek görünce kendi çocukluğumu hatırladım.. biz ekmeğin piştiği gün bir tane alırdık sokaktaki çocuklarla bölüşür yerdik.. daha o gün eve yemek yemeğe gitmezdik 🥹🫠 o eski günler çok güzeldi 😍😌) sonra da diyor ki arkadaşlarına nenem yukarıda ekmek pişiriyor 😂😂 şimdi aklıma geldi o yüzden yazayım dedim.. yukarıda ekmek pişirirken pat pat buldum.. aşırı zevkliydi 😂 bu arada bu pat pata sürekli çatapat falan diyorum niye onu da bilmiyorum 😂🤣 sebebi neydi ki 😂😂😂
zaman sizi de bir sese bir gülüşe yenik düşürür farkına varamazsınız, bugün yüzünüzü gülümseten anılar ileride kaçacağınız şeylere dönüşür. kul unutsa Allah unutmaz yapılan yanlışı, insan bir gün arkasında bıraktığıyla aynı kaderi bölüşür.