farz et ki bir akşam vakti. balkonda oturuyoruz. hava hafiften esiyor. üşüyoruz aslında ama içeri girmek de istemiyoruz. yüreğimizden taşan umutlar ile huzur içerisinde orada öylece oturuyoruz.
Allah'tan istemenin alameti, o işe gönlünü çok fazla bağlamamak ve Allah [celle celâluhû] ile meşgul olmaktır. Vakti gelince o iş inşallah olacaktır. Nefisten istemenin alameti ise hırs ve ısrardır. Allah'tan [celle celâluhû] isteyenin ihtiyacı hissen olmasa bile manen görülür. Gönlü huzur ve rahat olur. Nefsinden isteyenin hali ise ihtiyacını hissen elde etse bile manen ziyan ve hüsrandadır.
Sevgi gerçekten en kıymetli ihtiyaç. Bir gece vakti mutfakta eşin elinden öpmeli. Gözlerine uzun uzun bakıp anlamalı. Yani hayatta daha ne gelmeli ki başa karşındaki kişiyi gülümsetmekten, huzur ve mutluluk sağlatmaktan başka. Her şey bu sevgi ile oluşuyor o olmadan her yer gaddarlık, her yer bencillik kokuyor. Bu değerli hediyeyi muhafaza etmeli en güzel şekilde koruyup büyütmeli. Sevmek için bir çok bahanesi var insanın. Sevgisine karşılık bulanlara ne mutlu.
🍃~~🍃♦SELAMUN ALEYKÜM♦~~🍃💗﷽💗🍃~~🍃Bizi yoktan var eden, Varlığından haberdar eden, Yaratıp imtihan eden, İmtihan edip sabır veren, ALLAH'ın müminlerini bağışlaması duasıyla... Hayırlı Akşamlar olsun..☕🌼Misafirsin bu hanede ey gönül,Umduğunla değil bulduğunla gül,Hane sahibi ne derse o olur,Ne kimseye sitem eyle, nede üzül,Mazlum ol, zalim olma,Üzül de, üzen olma,Mahşerde hesap zordur,Ezil de, ezen olma,DUA et, karanlıkta ışık olsun,ŞÜKRET, gönlün huzur ile dolsun,TÖVBE et, MEVLAM kabul buyursun,Hz. Resulallah (SAV) şöyle buyurmuştur:''Adem oğlu secdeye vardığı zaman şeytan bir köşeye çekilir ,ağlar.''Kul ,secde halinde şeytandan yana güvende olsada nefisten yana güvende olmaz.dolaysıyla secde halinde insanın aklından geçen bütün düşünceler ya Rabbanidir, ya Melektendir yada nefsanidir.şeytanın secde halinde insanı etkilemesine imkan yoktur...Vakit BİRAZDAN Sabah Vakti..Allah kabul buyursun secdelerimizi inşaAllah..
Hayat yaşam enerjimizi sömürürse yine bize yaşam enerjisi verecek olan kendisidir. Gökyüzü sarar mesela insanın ruhunu. Çünkü kalbi gökyüzü kadar geniştir insanın. Bir ağaç gölgesi huzur verir insana, ışığın o akşam vakti kırılışı ile o yaprakların oluşturduğu sanat harikası görsel ziyafet bayram ettirir insanın gözüne. Bayram evet. Her gün bir bayram havasında batıyor yine güneş. Çünkü başka yerlere doğmak cehdinde. İşte bu sebeple hayat batarken doğuşları, ölürken de dirilişleri içinde barındırır.
Eylül bir taraftan solmayı sararmayı hatırlatır belki ama sararmanın, kurumanın arkasındaki canlılığı da ince ince hissettirir.
Yağmur ve serinlik de cabası tabi. Üşümeyi ve yağmuru özleyen insanevladı işte böyle bir akşamüstü yine enerjisini toplar eve döner kısacık bir yürüyüşten...
mübarek Ramazan hepimize huzur veriyor. herkesin iftara yetişme çabasından dolayı oluşan yoğunluk ve kargaşanın yerini ezan saatine yaklaştıkça sessizlik alıyor
ailece sofraya oturup oruç açmak için ezanı beklediğimiz anlarda ise bu huzur ve maneviyat ortamı zirve yapıyor. fakat sonlara doğru bu ortamı bozan bişeyler oluyor
konuk çoook önemli sözünü bitiremeden duaya geçiyor
ezanın okunmasına çok az var ama konuğumuz yarım saatlik kandil duası gibi giriş yapıyor
tam gelişme kısmına gelecekken altta "İSTANBUL İÇİN İFTAR VAKTİ" yazıyor
e biz ellerimizi kaldırmışız duanın bitmesini bekliyoruz, sofrada gergin anlar başlıyor
herkes birbirinin gözüne bakarak sokaktan gelecek olan ezan sesine odaklanıyor
o ezan da okunuyor ama konuk daha yeni açılmış bitirmiyor
küçükler dua bitmeden orucu açmak için büyükleri kolluyor, büyükler kötü örnek olmak istemiyor ama küçüklerin orucu açmasına mani olduğunu düşünerek mahçup oluyor
hele bir de misafir varsa eyvah
yaa arkadaş bir kere de duanızı ve ezanı denk getirin nooolur
Daha sonra sileceğim uzun bir yazı olabilme ihtimalı var, beynim buğu buğu nefes zor alıyorum, gribi tam atlatamadım sanırım. Umarım bu gece kabussuz huzurla uyuruz kamer kokunu alamıyorum ama miss gibi kokuyorsun. Emrahın rüyasına girip korkutsak mı ne yapsak. Saçlarıma aldığım yağı kullanmayı unutuyorum onu da yazayım belki hatırlatma olarak verimli olur. Dikkat süremin bu kadar minimuma inmesinin sebebi ne acaba, bıyıkların bana ortaokulda zil sesi olarak çalınan şarkıyı hatırlatıyor katibimin setresi uzun eteği çamuur (((" bu yazıyı silmeden deftere geçirsem fena olmaz. Masallar dolusu huzur bulsun uykularımızı, gözlerimi açtığımda tarçın kokusunu duyabilecek kadar parlak gözlerini yakalamak fikri epey çekici. Büyük ve ciddi oyunların dışında bir nefes kadar sarhoş edici ne olabilir¿ kapılarınızı gecenin bu vakti çalamayacağımdan bu acayibatın içine sıkışmış hayatıma dokunan kim varsa bir salkım karanfil bırakıp zili çalmış gibi kaçıyorum. Görünce gülümsemeyecekseniz, peri büyü yap kül bulsunlar. Tabiki sana geliyorum geldim geleceğim kamer. Gözlerim ağırlaşıyor yada hafifleşiyor ikisi de uygun ve mantıklı yada mantığın canı cennete biz kerevettine.
"Ben eskiden çok ağladığım için kendime çok kızardım "bebek misin neden ağlayıp duruyorsun her şeye " diye kendimi zorbalardım çok zaman nefret ederdim ağlamamdan... Şimdi ne olduysa ağlayamıyorum diye kızıyorum" ağlasan rahatlayacaksın ağlasana " diye zorbalamaya başladım. Nereden nereye nefret ettiğim bir şeyi özleyeceğim aklıma gelmezdi... Bir gece vakti ayın parlak güzel ışığında deniz kenarında kumlara oturup bağırarak, hıçkırarak, ağlamak istiyorum artık ben... Az da olsa rahatlamak istiyorum, ben artık huzur istiyorum...
İnsan ancak dostları kadar büyür, dostları kadar gelişir.
İnsanın çapı, dostlarının çapı kadardır.
Bir insanla dost olmak, geleceğinizi o insana emanet etmektir.
Dostlarımızın, boyasıyla boyanır, ahlakı ile ahlaklanırız.
Kişinin kalitesini, dostları belirler.
Kim olduğunu bilmek isterse, kimlerle dost olduğuna bakmalı insan.
Adaletin önderi Hz. Ömer’in dediği gibi; “Kişinin dostu; aklının kılavuzudur.”
Herkes, kendi “ayarına”, aklına göre dost edinir.
Her kuş, kendi cinsiyle uçar.
Kartallar kartallarla…
Kargalar kargalarla.
Hayallerini, umutlarını, hedeflerini gerçekleştirmene destek veren, seni yüreklendiren, sana omuz veren, seninle aynı yöne bakan, aynı değerlere sahip insanla dost olmalı.
Akıllı insan, kime akıl danışacağını bilen insandır.
Akıl danışacağın insanla dost ol.
İnsanın hayatında, mutlaka kendine öğüt veren gerçek dostları olmalı.
Çünkü gerçek dostlar, insanın “hayat sigortasıdır.”
Nasıl bir insan olmak istiyorsan, öyle insanlarla dost ol.
Hayat, yanlış insanlarla harcanacak kadar ucuz değildir.
Bir kişi, ilişkilerinde, hep sosyal statüsüne sığınıyorsa, “karakter kıtlığı” yaşıyor demektir.
Yüreği temiz insanla dost ol.
Edindiğin dostlarının fikirleri kirliyse, senin “kalbin ve fikirlerin” ne kadar temiz olursa olsun, er ya da geç senin de kalbin ve fikirlerin kirlenir.
Duygular gibi, değerler ve inançlar da kişiden kişiye sirayet eder.
Doğru yolu yanlış insanla yürürsen, yolunu da doğrunu da kaybedersin.
Bir dostta, neyi aradığını bilmiyorsan, kiminle dost olduğunun ne önemi var.
Niçin sevdiğini bilmiyorsan, kimi ve neyi sevdiğinin ne anlamı var.
Bir insana yaptığın fedakarlık, sevgisini değil de “istismarını” artırıyorsa; bu, onun sadece fedakarlığa layık olmadığını göstermez; aynı zamanda, onun ne kadar “ahmak” olduğunun da göstergesidir.
Fedakarlığı, iyiliği, merhameti, sevgiyi istismar eden kişi, “ahmağın” ta kendisidir.!!!!!
Vefa, sadece “asil ruhlu” insanlarda bulunan bir özelliktir.
Vefası olmayan, duygularını istismar eden ahmak adamdan uzak dur.
Kendisine yapılan bir iyilik karşısında, teşekkür etmeyen ve kendisinin yaptığı hatadan dolayı, özür dilemeyen insanlardan uzak dur…!!!!
Çünkü teşekkür etmemek ve hatalarından dolayı özür dilememek, “iflah olmaz bir kibrin” göstergesidir…
Asla dikene de güle de aynı değeri verme. Bu senin gülü de dikeni de tanımadığını gösterir.
Usta şair İsmet Özel’in deyimiyle; “Karlı bir gece vakti uyandıracağın” dostlar bul kendine.
Bir insanla birlikte olduğunda, mutlu hissetmen ve zevk alman seni aldatmasın.!!!
Gerçek dostlukta, bundan daha fazlası gerekir.
Yanında bulunduğunda, “iç huzursuzluğu hissettiğin” insandan uzak dur.!!!
İç huzuru, gerçek dostla sahte dostu ayırabileceğin en sağlam duygudur. Çünkü “iç huzursuzluğu” duyguların “sigortasıdır.”
Gerçek dostlar insana, mutluluğun yanında, iç huzuru verir.!!!
Dost seçmesini bilmeyenin, “keşkesi, ah vahı” bol olur.
Kimi arkadaş vardır; kişiyi ölümün eşiğinden kurtarır; kimisi de ölümün eşiğine bırakır.
Ulu bilge Tebrizli Şems ne güzel söylemiş; “Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder.!!!!!
Unutma; güvenine layık olmayan, sevgine de layık değildir.
Güven, sevgiden önce gelir…
Güvenmeden sevmek, dost olmak; üç günlüktür.
Güvenerek sevmek, dost olmak; ömürlük…
Güvenmeden sevmek, pişmanlıktır.
Kimi seveceğini, kime güveneceğini bilmemek de ahmaklık.
Çünkü bütün büyük hataların başı, budur.
İnsan; yolunu, kendini, kimliğini ve değerlerini bundan dolayı kaybeder.
Akıllı insan; sevgisini, değerini ve güvenini ancak bunlara layık olana verir.
Bir insana güvenmek için, o insanın “gerçek değerlerini” bilmelisin…
Çünkü insanların, bir gerçek değerleri, bir de “sözde, sahte değerleri” vardır.
Sözde; herkes dürüsttür, adildir, anlayışlıdır, cömerttir, yardımseverdir, tutarlıdır, ahlaklıdır.
İnsanın gerçek değerlerini; sözü değil, davranışı gösterir.
Çaplı dostlarla birlikte olmak, insanı çoğaltır, artırır, geliştirir ve yeni ufuklar açar…
Huzur bulursun onlarla…
Çapsız insanlarla birlikte olmak da, insanı zihinsel olarak çoraklaştırır, ufkunu daraltır,
O insanların ilgi alanları, basitleşir, düşünceleri, sığlaşır, gündemi, magazinleşir; konuşmaları, dedikodu seviyesine iner, duyguları Harap olur eskir ve hayatının anlam düzeyi düşer…
Onun için, bizi soylu ve onurlu duygu ve düşüncelerle tanıştıracak, çaplı dostlar arayıp bulmalı.!!!!!
Seni ihtiyacı kadar seven kimsenin dostluğundan sakın.
Çünkü onun ihtiyacı bitince, egosunu tatmin edince; sevgisi de, dostluğu da biter.
Yola çıktıklarını, yolda bulduklarına değişen karakter yoksunları işte bunlardır.
Nasıl bir insan olmak istiyorsan, o kalitede ve özellikte insanla dost ol.
Çünkü arifle oturan, arif kalkar.
Cahille oturan, cahil kalkar
Son söz; “Bazı insanlar, bazı insanlara şifadır.
Şebnem bana huzur veriyor . Onunla bir vakti paylaşmak , sohbet etmek, beraber müzik dinlemek beni mutlu ediyor . Vaktimin kaliteli ve hoş geçtiğini fark ediyorum. Beni tanımaya çalışıyor , onu tanımayı seviyorum , bunu uzun vadeli yapıyoruz ki sağlam olsun. Sorduğuna net bir cevabım yok çünkü sevgili gibi bir isim koymadık aramızdaki bağa henüz ama ona bir kardeş gibi değer veriyor bir sevgili gibi seviyorum. Sen ne anlamak istersen.
Selamun aleyküm Sabah namazı, günün ilk imtihanı, ilk ibadetidir. Dolayısıyla güne iyi başlayıp ilk imtihanı başarmalısınız ki, diğer imtihan ve tehlikelere karşı daha güçlü ve donanımlı olasınız.Nitekim Peygamberimiz(sav); `Kim sabah namazını kılarsa, ALLAH`ın garantisi altındadır .HAYIRLI HUZUR DOLU BİRGÜN İNŞALLAH.
SECCADENİN FERYADI
GÜN IŞIMAMIŞ, SABAH YAKINDIR… YORGUNLUĞUN VERDİĞİ AĞIRLIKLA HEMEN UYKUYA DALMIŞTI. BİR İNİLTİYLE UYANDI ADAM. ETRAF HALA KARANLIKTI.
İNİLTİYİ RÜYA GÖRDÜĞÜNE YORDU.
DUDAKLARI SUSUZLUKTAN ÇATLIYORDU, ÇOK SUSAMIŞTI.
IŞIKLARI YAKMADAN MUTFAĞA GİDİP SUYUNU İÇTİ VE YATAĞINA DÖNDÜ.
TAM UYUMAK ÜZEREYKEN, AYNI İNLEME SESİ TEKRAR KULAKLARINI TIRMALAMAYA BAŞLADI. AMA RÜYAMIYDI UYANIKMIYDI FARKINDA DEĞİLDİ. SESİN GELDİĞİ YÖNE DOĞRULDU. O AN RÜYADA OLDUĞUNA İYİCE EMİN OLDU.
ÇÜNKÜ DUYDUĞU SESİN SAHİBİ EVİN TEK SECCADESİYDİ.
ADAM ŞAŞIRDI VE KORKULU BİR SESLE:
“İNLEYEN SENMİYDİN?” “EVET” DEDİ SECCADE.
“NİÇİN AĞLIYORSUN?” SECCADE YİNE İÇE İŞLEYEN BİR SESLE:
“SENİ UYKUNDAN UYANDIRAN SUSUZLUĞUNU, DOYUNCAYA KADAR,
SU İÇEREK GİDERDİN. OYSA BENİM SUSUZLUĞUMU GİDERECEK KİMSEM YOK!
“NASIL SUSAYABİLİRSİN, SEN CANLI BİLE DEĞİLSİN,” DEDİ ADAM.
SECCADE: “BENİM İHTİYACIM DA BİR NEVİ SUDUR AMA İÇTİĞİN TÜRDEN DEĞİL.
BENİM SUSUZLUĞUMU ANCAK TÖVBEKAR KULLARIN GÖZ YAŞLARI GİDERİR.”
“ANLADIM” DEDİ ADAM MERAKLI GÖZLERLE SECCADEYE.
“AĞLARIM ÇÜNKÜ ALLAH’IN KULLARI; KABİRLERİNİN AYDINLIĞA ULAŞMASINI, KARANLIKTA KALMAMAYI, O KUTLU GÜNDE AYDIN OLMAYI İSTERLER. İSTERLER DE BU ÇOK KIYMETLİ VAKİTTE KALKIP İKİ REKAT NAMAZ KILMAZLAR. HEP BAKARIM SANA, BİR GÜNDE KALKIP, ŞÜKÜR İÇİN İKİ REKAT NAMAZ KILMAZSIN.”
“BENİ RAHAT BIRAK,” DEYİP DÖNDÜ ADAM. SECCADE DEVAM ETTİ.
“EY ALLAH’IN KULU BAK İŞTE SABAH NAMAZININ VAKTİ GELDİ. EZANLAR
“ESSALATÜ HAYRUN MİNEN NEVM” (NAMAZ UYKUDAN HAYIRLIDIR) DİYE SESLENİYOR. AH SABAH NAMAZI, AH BU SABAH NAMAZI!
NAMAZLAR ARASINDA MÜSTESNA DIR. HEM KALBE HEM DE RUHA HAYAT VEREN BİR İKSİRDİR O, YETMİYOR MU, GECE GÜNDÜZ DÜNYA İÇİN KOŞUŞTURDUĞUN?
AZİZ VE KAHHAR OLAN ALLAH’IN ÇAĞRISINA NEDEN İCABET ETMEZSİN!!!
ADAM İYİCE SIKILARAK:
“EY SECCADEM, BENİ RAHAT BIRAK. GÜNDÜZ YETERİNCE YORULDUM. BİRAZ DAHA UYUYAYIM” DEYİP YATAĞININ SICAKLIĞINA BIRAKTI KENDİNİ.
SECCADE YILMADAN ADAMI UYANDIRMAYA VE UYUTMAMAYA UĞRAŞIYORDU.
“DEMEKKİ SEN DÜNYAYA AHİRETTEN DAHA ÇOK ÖNEM VERİYORSUN. ADAM İYİCE ÖFKELENDİ.
“YETER ARTIK LÜTFEN KONUŞMA” DİYE BAĞIRDI.
SECCADE BU ÇIKIŞIN KARŞISINDA ÖNCE SUSTU. DAHA SONRA SESİNİ İYİCE ALÇALTARAK; “AH O FECİR VAKTİNDEKİ ADAMLAR, AH O FECİR VAKTİNDEKİ ADAMLAR” DEDİ.
“SEN O NURLU PEYGAMBERİN BU VAKİT İÇİN NELER SÖYLEDİĞİNİ BİLMEZMİSİN?
“HER KİM Kİ GÜNEŞ DOĞMADAN VE BATMADAN EVVEL NAMAZLARINI EDA ADERSE ATEŞE GİRMEYECEK.” VE YİNE O GÜZEL İNSAN:
“KİM ŞU İKİ NAMAZI KILARSA CENNETE GİRER (SABAH-İKİNDİ VEYA SABAH-YATSI) VE NİHAYET;
“MÜNAFIKLARA EN AĞIR GELEN NAMAZ SABAH VE YATSI NAMAZLARIDIR”…
“ONLARKİ O İKİ NAMAZDAKİ ECRİ BİLSELERDİ SÜRÜNE SÜRÜNE GİDERLERDİ…” BUNUN ÜZERİNE ADAM YATAĞINDAN DOĞRULUP:
“HAKLISIN SABAH NAMAZI GERÇEKTEN ÖNEMLİ” DEDİ… SECCADE:
“ÖYLEYSE KALK VE NAMAZINI KIL” DEDİ…
“YARIN İNŞALLAH, MUTLAKA KILACAĞIM, AMA BUGÜN ÇOK YORGUNUM” DEDİ ADAM. SECCADE SON BİR ÜMİTLE:
“KİŞİ SALİH AMELLERİN NE KADAR BÜYÜK ECRİ OLDUĞUNU İDRAK EDEMEZSE, TÜM ZAMANLARDA BU AMELLER ZOR GELİR.
SORUN UYUMAKSA, KABİRDE UYKUDAN ÇOK NE VAR! GEL SÖZÜMÜ DİNLE, EY ALLAH’IN KULU!”
BU ANDAN SONRA ADAMDAN TEK KELİME DUYULMADI. SECCADE DE BİR SÜRE SESSİZ KALDI. ADAM ÇOKTAN UYKUYA DALMIŞTI. SECCADENİN SON SÖZLERİNİ DUYMADI.
AMA HEYHAT! ADAM ÖMRÜNDEKİ EN UZUN UYKUYA DALDIĞININ FARKINDA DEĞİLDİ…
O AN SECCADE, ADAMIN ÖLDÜĞÜNÜ ANLAYINCA KISIK BİR SESLE ŞUNLARI SÖYLÜYORDU:
EY TÖVBESİNİ YARINA ERTELEYEN, NEREDEN BİLİYORSUN YARINA ÇIKABİLECEĞİNİ!!!
ÖLÜM PUSUDA HEP, BİZ DÜNYA İÇİN GÜNAH İŞLERKEN… SÜRESİ DE KISITLI…