Tumgik
#müdahale
vaveyla01 · 2 years
Text
Bana akıl vermeyin,böyle müdahaleler canımı sıkar.
7 notes · View notes
seslimeram · 1 year
Text
Keder Coğrafyası
Tumblr media
Kendini nereye kadar tekrardan var edebilir ki bir menzildeki hukuksuzluk? Hakkaniyetin ayaklar altına alındığı, hak kadar hukukun da lağvedilip, perişan olunduğu bir zeminde ol gasp tahayyülünün aralıksız yeniden var edilmesinin yolu sıradan insanlar için ezadan bir başkası olabilir mi? Cerahat ile ceberut aklın, biyopolitik, bedene ve akla yönelik müdahil olma hallerinin tam teşekküllü eylem ve kararlarının hemen ardılı bu hukuksuzluğu belirli bir sabit kılarken bu ülkede hayat ne haldedir, her nereye yollanmaktadır. Düzenin varlığı kesin / kati bir biçimde savunageldiği cerahat ile cürmün yan yana hallerinde hukukun ol nihai gasbı da şekillendirilir. Bugünün ülkesinin cerahat erki eliyle savrulduğu güzergah, bütünüyle açmazların arasında, her günün bir araf kılındığı zeminde bir dolu, hep dolu bir halle doludizgin bir yıkıcılığı imgeler. Hayatın hakkaniyetsizce yerle bir olunmasının tam teşekküllü suretinden mülhem bir yapının ak parti ile birlikte bu sahnede sabit olunması da cabasıdır artık.
Düpedüz, yalın ve hiç amasız bir noksanlaştırma edimi üstünden yönlendirmelerle birlikte bu hayat eriminin, hukuktan ayrıştırılması söz konusu edilir. Neyin hesabı verilmiştir ki iş bu sahnede! Sahiden neyin, hangi yaranın akıbeti tam olarak belirlenmiştir ki! Laf ola beri gele değil, giderek yozlaşan, çürüyen, hakkın da hukukun da alt edildiği bir zeminde safi lafı güzaf kılınmış olagelen adalet mefhumunu kim nasıl düzeltecektir ki. Her yandan bir yara, her güne içkin kılınmış bir cerahat hali, bitimsiz bir tahakküm, sonsuz bir tehdit hiç kesintisiz bir nefret güncellenirken nerededir, kim verecektir bunca fenalığın hesabını hiç ama ve fakatsız. Bianet’ten aktaralım: “Diyarbakır’da 2017 Newroz kutlamaları sırasında üniversite öğrencisi Kemal Kurkut'u “kasten öldürmekten” yargılanan polis Y.K. beraat etti.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararının ardından Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yapılan yargılamada mahkeme kararını açıkladı.
MA’nın haberine göre, İstinaf Mahkemesinin "Kurkut'un öldürülmesinde silah kullanma koşullarının oluştuğu" değerlendirmesi yaparak, Y.K.’ya verilen beraat kararının kaldırılarak "ceza verilmesine yer olmadığı" dair yeni bir hüküm tesis edilmesi yönünde verdiği karar sonrası yeniden başlayan yargılamada, "polise ceza verilmesine yer olmadığı" kararı çıktı.
Ceza verilmesine yer olmadığı kararı, 5271 sayılı CMK'nın 223/3-4 maddesinde düzenlenmiştir. Ceza verilmesine yer olmadığı kararı beraat kararı mahiyetinde değildir, fiil suç teşkil etmesine rağmen faile belli nedenlerle ceza verilmemesi sonucunu doğuran nihai bir karardır.
“Yanlış sanık” savunması
Bugün Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına, sanık polis ve Kurkut'un kardeşi, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, Kurkut ailesinin avukatları Serdar Çelebi ve Mehmet Emin Aktar ile sanık avukatı Ahmet Fırat duruşmada hazır bulundu.
Savcı, celse arasında İstinaf Mahkemesinin kararı doğrultusunda "ceza verilmesine yer olmadığı" hükmünün kurulmasını istedi. Sanık polis Y.K., suçlamaları kabul etmeyerek, "Yanlış sanık yargılanıyor. Dosya soruşturması gerçek anlamda yürütülseydi, gerçek sanık ortaya çıkardı" dedi.
İlk alınan bilirkişi raporunda, Kurkut'u öldüren kurşunun müvekkilinin silahından değil başka bir silahtan çıktığının tespitinin yer aldığını ifade ederek, dosyanın Terörle Mücadele Şubesine gönderilmesinden sonra durumun değiştiğini söyledi.
Avukat Fırat müvekkili hakkında her "ceza verilmesine yer olmadığı" yönünde hüküm kurulmasını istedi.
“Amaç dosyayı cezasızlıkla kapatmak”
Adaletin yerini bulmasını istediklerini belirten Kemal Kurkut'un kardeşi Cihan Kurkut, dosyadaki deliller ve olaydaki fotoğrafların nasıl meydana geldiğinin belli olduğunu ifade ederek, sanığın cezalandırılmasını istedi.
Dosyanın tipik bir cezasızlık dosyası olduğunu dile getiren Kurkut ailesinin avukatı Serdar Çelebi, “Failin polis olduğu, maktulün Kürt olduğu, sıradan bir yargılama. Gönül isterdi ki fail tespit edilsin yargılama yapılsın ancak ilk baştan beri tüm taleplerimiz reddedildi. Böylesi bir davada keşif talebi nasıl reddedilir? İddia ediyorum, keşif yapılmadığı için heyetin hiçbir üyesi sanığın nerede durduğunu, maktulün nerede durduğunu bilmiyor. Maktule en yakın polis Onur Mete, 'Ben maktulün kendimi patlatırım dediğini duymadım' diyor. Ama maktule uzak olanlar 'Biz duyduk' diyor. Başından beri, Valinin canlı bomba açıklamasından sonra amaç dosyayı cezasızlıkla kapatmaktı” dedi.
Avukat Çelebi, Ulusla Kriminal Büronun düzenlediği raporda, sanığın Kurkut'u doğrudan hedef alarak ateş ettiği yönünde rapor verdiğini ve hiçbir itiraz olmadan mahkemenin kurduğu bir ara kararla raporun yeniden düzenlemesini talep ettiğini ve Ulusal Kriminal Büronun ikinci raporunda, tam tersi bir rapor düzenlediğini hatırlattı. Adli Tıp Kurumu'nun düzenlediği raporda, Kurkut'u öldüren kurşunun yukardan girdiğini hatırlatan Çelebi, "Yerden seken bir kurşun nasıl yukardan vücuda girer?" diye sordu.
“Yaşam hakkı ihlalinin gerekçesi yok”
İstinaf Mahkemesinin beraat kararının bozduğunu hatırlatan Çelebi, “Bölge Adliye Mahkemesinin aslında bunca delile rağmen beraat kararı verilmeyeceğini, 'hukuka uygunluk sebebini bul' diyerek dosyayı bozmuş, ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini istemiştir. Yaşam hakkının hangi durumda ihlal edileceği bellidir. Yaşam hakkı ihlali, meşru müdafaa hali, yakalama ve tutuklamaya karşı bir işlem gerekiyorsa ya da isyan, olağanüstü hal varsa olabilir” diye konuştu.
Bu dosyada yaşam hakkının ihlalini gerçekleştirebilecek hiçbir durumun olmadığını dile getiren Çelebi, İdare Mahkemesinde süren devada, mülkiye müfettişlerinin sunduğu raporlarda, "silah kullanma koşullarının oluşmadığı" ve "amirlerin ateş etme emri vermediğine" dair raporları bulunduğunu kaydetti.
Çelebi, “raporlarda, tehdit etse de tehdidi gerçekleştirecek koşulların bulunmadığını, ateş etmenin kabul edilebilir yöntem olmadığına dair tespitler var” dedi.
Sanığın bilerek isteyerek cinayeti işlediğini söyleyen Çelebi, kasten öldürmekten hapis cezasıyla cezalandırılarak, tutuklanmasını talep etti.
“Başka türlü etkisiz hale getirebilirdi”
Kurkut ailesinin avukatı Mehmet Emin Aktar da, tipik bir cezasızlık politikası pratiğiyle karşı karşıya olduklarını vurgulayarak, bu dosyanın ne ilk ne de son dosyanın olduğunu dile getirdi. Dosyadaki raporlara işaret eden Aktar, söz konusu raporların cinayetin sanık tarafından işlendiğine kuşku bırakmadığını anlattı.
Olay anında 20'ye yakın polisin havaya ateş ettiğini vurgulandığı ve sanığın doğrudan maktulü hedef alarak ateş açtığını hatırlatan Aktar, maktulün silah kullanılmadan etkisiz hale getirmenin imkânı bulunduğunu kaydederek, “Başka türlü etkisiz hale getirmek imkânı mevcuttur. Keşif talebi neden reddedildiğini anlayabilmiş değiliz. Mahkeme bugün karar vermek yerine keşif yapmasına karar verecek olursa toplumun adalet duygusu zedelenmeyecektir. İlk beraat kararından sonra müvekkilimiz, maktulün annesi bir daha duruşmalara gelmemiştir, çünkü adalete olan inancını kaybetmiştir” diye konuştu.
Mülkiye müfettişlerinin raporlarında amirlerin ateş emri vermediğine işaret eden Aktar, bundan dolayı sanığın amirin emrini yerine getirdiği söylenemeyeceğini belirterek, sanığın kasten öldürmekten cezalandırılmasını ve tutuklanmasını istedi.
Mahkeme ise silah kullanmanın yasal koşulları oluştuğuna kanaat getirerek, sanık polis Yakup Şenocak'ın cezalandırılmasına yer olmadığına karar verdi.”
Kemal Kurkut, gazeteci Abdurrahman Gök’ün vizöründe kilitlenmiş olan kareler sayesinde bir terörist olarak anılmaktan alıkonulur. Bütünüyle yaşama düşürülmüş ola gelen o tehdit / tahakküm mekanizmalarının, bir bayram / mücadele günü genç bir insanın canını çalabilme konusundaki ısrarının utancı da o fotoğraflarda görünür kılınır. Belgeniz nerede diye sual edenlere, Kürd sorunun temsili değil doğrudan bir ifşası söz konusudur ol resimlerde. Abdurrahman Gök, MLSA Türkiye’den Deniz Tekin’e aktarımını da bir kez de buradan iletelim: “Gazeteci Gök’ün mahkemede tanık sıfatıyla verdiği ifadesinde olay anında çektiği fotoğraf karelerinin polislerce silinmeye çalıştığı ortaya çıktı. Olay anında çektiği 28 fotoğraf karesini delil olarak soruşturma savcısına veren gazeteci Gök, olay günü yaşadıklarını şöyle anlattı: “Genç şahıs vurulduktan ve polisler başına toplandıktan sonra polisler beni fark edince çektiğim fotoğrafları makinemden sildireceklerini düşündüm. Hafıza kartımı çıkarıp hemen arka cebime koydum. Akabinde bir polis memuru yanıma gelerek bana ‘makineni ver, amirim seni çağırıyor’ dedi. Çağırdığı kişinin yanına gittiğimde bana olaydan görüntü alıp almadığımı sordu. Ben de henüz hazırlık yaptığımı, fotoğraf çekmediğimi söyledim. Ancak bana inanmayarak makinemin içini açmamı söyledi. Ben de açtım. İçerisinde hafızda kartımın olmadığını gördü. Ekranda da hafıza kartı yok yazısını görerek teyit etti. Çantamdaki kartları çıkarmamı istedi. Onları da çıkardığımda boş olduklarını gördüler. Çıkardığım kartlara format attılar. Ancak üzerimi aramadıkları için pantolonumun arka cebindeki hafıza kartını bulamadılar.”
Gök sözlerine şöyle devam ediyor: “2017 Newroz’unda Kemal Kurkut’un gazetecilerin gözü önünde polis tarafından kurşunlanarak öldürülmesi benim için bunun en açık örneğiydi. Kemal’in vurulmasından sonra Diyarbakır Valiliğinin alelacele yaptığı ‘canlı bomba’ açıklaması, basının pozisyon belirlemesi için verdiği bir talimattı. Ve nitekim halka değil, iktidara sadakat ile bağlı olan tüm gazete ve basın yayın kuruluşları bu talimatı harfi harfine yerine getirdi. Bunu yerine getirmeyip gerçeği yazanlara bedeli ödetildi ve halen de ödetiliyor.”
‘Fotoğraflar yayınlanınca bu süreci yaşayacağımı tahmin etmiştim’
Kendisine yönelik baskıların nedenin Kurkut cinayetine dair fotograf kareleri olduğuna işaret eden Gök, “Tabii ki kamuoyu hakkımda açılan bu soruşturmaların ve davaların Emniyet Müdürlüğü ile Diyarbakır Valiliğinin açıklamalarını yalanlayan, kendilerini suçüstü yakalayan Kemal Kurkut fotoğrafları nedeniyle olduğunu düşünüyor. Ben de öyle olduğuna inanıyorum. Zaten o fotoğrafları yayınlayınca bundan da ağır bir süreci yaşayabileceğimi tahmin etmiştim. Fotoğrafların yayınlanmasından sonra her ne kadar sanık polis hakkında dava açıldıysa da, sanık polisin hala görevinin başında olması, nasıl bir kararla karşı karşıya olacağımızın da habercisi. Ama ne olursa olsun gazeteci yeter ki bir olaya ışık tutsun, insanlar o ışık sayesinde eminim yollarını bulacaklardır. Tıpkı iktidarda olanların bu fotoğraflar nedeniyle kamuoyunun vicdanı nezdinde mahkum olduğu gibi” ifadelerini kullandı.” (İstinaf Mahkemesi, Kemal Kurkut cinayetini fotoğraflayan gazeteci Abdurrahman Gök'e verilen 1 yıl 6 ay 22 günlük hapis cezasını onadı. 12 Ocak 2023)
Kendini her nereye kadar tekrardan var edebilir ki hukuksuzluk. Her şeyin yalın, apaçık bir biçimde cürme çıktığı bir menzilde, onca bağır çağır çıkagelen şiddetin, yok etme hal ve isteminin bunca detaylandırılmış olagelen katillerin ifşasından, düzenin Kürd halkına yönelik tavrının ta kendisine her şey bütünüyle hukukun üstünlüğünün çiğnenmesini artık bildirir. Mübalağalı cümleler, imalar barındıran göndermeler, suçlu addetmek için Kemal Kurkut’u olmadık çıkarımlar, hep bir biçimde yeniden imal olunan nefret sembollerinden bir kere daha hukuksuzluk mefhumunun nasıl biçimlendirildiği artık çok daha belirgin olur. Bugünlere gelene kadar hiçbir biçimde hesabı verilmeyecek olduğu itiraf olunan bu kaçıncı kırımdır. Dersim Tertelesinden, Bakur Kürdistan’ında hayatın her anlamda yerle bir edilmesine bir süreklilik dahilinde icra edilen yok etme hamlelerine kimin, hangisinin hesabı verilebilmiştir. Yakın tarihin, Maraş katliamından, Sivas Madımak’ına, Roboski’nin ortasında var edilen can pazarına, Cizir bodrumlarında katledilmiş yüzün üstündeki insandan, 2015 abluka günlerinde yerle bir edilmiş bir bölge(!) gerçekliğinden daha nelerden ve ne hallerden hangisinin hesabı verilmiştir. Bütünüyle, engellemeler tüm o itiraz haklarının yerle bir edildiği günceler, ardılı sıra boşa düşürülen dosyalar, izleri de neye doğru var edildiği sorgulanmayan nice hamleyle karanlığın güncellenmesi, iyi de her nereye kadar? Kemal Kurkut, devlet dersinde katledilmiş kaçıncı kurbandı? Yönelimini bir menzildeki yaşamı / yaşatmak üstünden değil tüketmek / gasp etmek / yok etmek vb. ile kurmaya devam diyen bir ülkenin tek bir iyi günü söz konusu olur mu. Bunca cerahatin ortasında hayatın istikameti, o yaraların yükünün ağırlığı altında sahiden kalakalan yer / yurt değil mi, sahiden değil mi? Nereye kadar keder coğrafyası bir kader kılınacak, daha nereye...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Sen Kimin Çığlığısın? – Serpil ODABAŞI – Yeni Yaşam Gazetesi
Okuma Parçası: Serpil Odabaşı: Ben Artık 'Bu Bizim Acılarımız'ı Gösteren Ressam Değilim – Jinda ZEKİOĞLU – Gazete Duvar
6 notes · View notes
iahaber · 4 months
Text
Tumblr media
İA HABER AJANSI Sırbistan’da ‘siyasi gerginlik’: Halk isyan etti! https://bbcturk.com/sirbistanda-siyasi-gerginlik-halk-isyan-etti/3475/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr https://iahaber.com
0 notes
diyarbakirhaberleri · 4 months
Text
Çekya’da bir okula silahlı saldırı düzenlendi
ICYMI: https://www.haberidiyarbakir.com/cekyada-bir-okula-silahli-saldiri-duzenlendi/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes
karaca2508-blog · 9 months
Text
Balıkesir'de Su Terfi İstasyonunda Gazdan Zehirlenen İşçiler Hayatını Kaybetti
Tumblr media
BALIKESİR'in Altıeylül ilçesinde, su terfi istasyonunu temizlemek için kuyuya giren Balıkesir Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (BASKİ) çalışanları Mustafa Karakoç (40) ve Ceyhun Balcı (35), gazdan zehirlenerek yaşamını yitirirken, durumu ağır olan Mehmet Neşeli ise tedavi altına alındı. Gazdan Zehirlenen İşçiler Hayatını Kaybetti Olay saat 15.30 sıralarında Balıkesir Merkez Atıksu Arıtma Tesisi'nin Altıeylül ilçesine bağlı kırsal Ovaköy Mahallesi'nde bulunan terfi istasyonunda meydana geldi. İstasyonda pompa arızası üzerine Balıkesir Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan BASKİ çalışanları Mehmet Neşeli, Mustafa Karakoç ve Ceyhun Balcı, bölgeye yönlendirildi. Kuyuya giren işçilerden haber alınamayınca durum 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirildi. Olay yerine itfaiye, AFAD ve sağlık ekipleri sevk edildi. Gelen ekiplerce kuyudan çıkarılan 3 işçi ilk müdahalelerinin ardından ambulansla Atatürk Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan işçilerden Mustafa Karakoç ve Ceyhun Balcı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Mehmet Neşeli'nin ise tedavisi sürüyor. İşçilerin kuyuda biriken metan gazından zehirlendiği değerlendirilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı. BAŞKAN YÜCEL'DEN BAŞSAĞLIĞI Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, 2 işçinin hayatını kaybettiğini sosyal medya hesabından duyurdu. Başkan Yılmaz, "Merkez Atıksu Arıtma Tesisimizde meydana gelen elim kazada mesai arkadaşlarımız Ceyhun Balcı ve Mustafa Karakoç'un vefat ettiği haberini derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayım. Mesai arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet; ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Mekanları Cennet olsun" dedi.BASKİ'DEN AÇIKLAMABASKİ'den de 2 işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Pompa arızası sebebi ile girilen istasyon, BASKİ'yi acıya boğdu. 31 Temmuz 2023 Pazartesi günü öğle saatlerinde Balıkesir Merkez Atıksu Arıtma Tesisi'nin Ovaköy'de bulunan terfi istasyonunda pompa arızası meydana gelmiştir. Arızaya müdahale için Mehmet Neşeli, Mustafa Karakoç ve Ceyhun Balcı olay yerine intikal etmişlerdir. Ceyhun Balcı'nın ve Mustafa Karakoç'un gazdan etkilenmeleri üzerine 112, İtfaiye ve AFAD ekipleri olay yerine çağrılmıştır. Gelen ekiplerin ilk müdahalesi ile Mehmet Neşeli hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştır. Mustafa Karakoç ve Ceyhun Balcı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştır. Yaşanan elim kaza sonucu Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve BASKİ Genel Müdürlüğü personelleri büyük üzüntü yaşamaktadır." Read the full article
0 notes
onderkaracay · 1 year
Text
Tumblr media
🗣️ İnsan Geni Taşıyan Türkler
Sirius gezegeninden mu kıtasına geldiler.
Atlantis karşı genin (şeytan) paralel yapısıydı.
İnsan geni taşıyanlar ile melez gen taşıyanların kavgası o gün bugündür sürüyor.
Asya, Tibet yolculuğu bir başka manyetik alan kayması sonucu insanların yer değişikliği yapmasını sağladı.
Mezopotamya genlerin karıştığı bir yer ve kimin kim olduğu karıştığı için burada kargaşa bu sebeple bitmiyor.
Atatürk'ün Türk gençleri Arap çöllerinde artık ölmeyecek uyarısının sebebi budur.
Şeytanların cirit attığı topraklar burası.
Nuh tufanı sonrası yaşanan mahşer tufanı bilincin artması için hesaplaşma gününe kadar zamanı uzatıyor.
Korkma eğer hala damarlarında o asil kırmızı kan akıyor ise sürüngen mavi kanı taşıyan ve onlara kananlara yine yenilmeyeceksin.
Sen insan geni taşıyan ve Türklüğünü kaybetmemiş isen bütün melez genler bütün güçleriyle bir araya gelse bile o manyetik alan kayması sonucu yeni boyut kapısı açıldığı gün sen yine kazanacaksın.
Manyetik yeni bir boyut kapısı açıldığı gün yeni bir hesaplaşma ile insanlık yine kazanacaktır.
Bu kapışma olmadan azmışlara sonlarının geldiğini anlatmak ve onları caydırmak mümkün değildir.
Yaşattıkları zulmü yaşayana kadar yaşayacak mahşer tufanı ile canlı ölülere döndürülmüş bu zalimler.
Genine, kanına, tarihine, enerjine, nereden geldiğine, nereye gideceğine sahip çık.
Doğru yolda olanı kimse yolundan çeviremez.
Hiçbir boyut kapısı beşeri müdahale ile açılmaz.
Geni ve kanı insan olmayan bunu bilemez.
Metafizik bir olay sonrası yeni bir dünyaya geçeceğiz.
Kötülerden arınarak.
Sonu gelen zalimler bunu düşünsün.
Sen hiç zalim olmadın, zulüm yapmadın sürekli zalimlerin ve zulmün karşısında oldun. Hatta onların zulmüne uğradın. Her niyetin ve çabanın bir bedeli vardır.
Korkma, kanına ve genine güven.
Bırak onlar ırklar birliği Türklüğe ırkçılık desinler. Kulak asma bu zırvalara.
Şeytana tapan olmaktan vazgeçin onların yaşayacağı akıbeti yaşamamak için!
Bir zaman yolcusunun uyarılarını okudunuz.
Umarım kendinize karşı insan tarafınız galip gelir.
] Önder KARAÇAY [
1 note · View note
korkutkalkan · 1 year
Text
Eskişehir'de 3 buçuk dakikada gelen sağlık ekipleri, hayata döndürdü
Eskişehir’de 3 buçuk dakikada gelen sağlık ekipleri, hayata döndürdü
Eskişehir’de, 26 Kasım’da, Tepebaşı ilçesine bağlı Ömerağa Mahallesi Ölçer Sokak’ta oturan 85 yaşındaki Kadir Özdemir, rahatsızlanınca yakınları 112 Acil Çağrı Merkezi’nden yardım istedi. Eskişehir İl Ambulans Servisi Başhekimliği’ne bağlı ambulans ekibi, Özdemir’in evine 3,5 dakikalık sürede ulaştı. Kalbi durduğu tespit edilen Özdemir, 15 dakikalık kalp masajı ile tekrardan hayata…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bunedycom · 1 year
Text
Putin'in oligarkından ABD'deki seçimler ile ilgili itiraf: Müdahale etmeye devam edeceğiz
Putin’in oligarkından ABD’deki seçimler ile ilgili itiraf: Müdahale etmeye devam edeceğiz
ABD’nin yıllardır “Rusya seçimlere müdahale etti” iddiaları Rus cephesinde resmi olmasa da ilk kez kabul edildi. “Kremlin’in aşçısı” olarak bilinen Yevgeniy Prigojin, ABD Kongre ara seçimlerine müdahale ettiklerini duyurdu. “NAZİKÇE, KESİN OLARAK, CERRAHİ VE KENDİ YÖNTEMİMİZLE” Prigojin’e ait “Konkord” adlı şirket tarafından yapılan yazılı açıklamada, Rus iş insanının, ABD’de 8 Kasım Salı günü…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
medya-press · 2 years
Text
Hastanede hemşirenin burnunu kırdı, adli kontrolle serbest kaldı
Hastanede hemşirenin burnunu kırdı, adli kontrolle serbest kaldı
Olay, 29 Temmuz’da saat 17.00 sıralarında Fatih Devlet Hastanesi’nde meydana geldi. Acil servise ambulansla KOAH rahatsızlığı bulunan bir hasta getirildi. Hastanın yakınları, müdahale eden doktor ve hemşirelere “Dilinde şişme var. Diline müdahale edin” diyerek bağırdı. Bu sırada hastanın oğlu Murat Olgun, hemşire Önder Gürel’e kafa attı. Diğer hasta yakınlarının müdahalesi ile Gürel, saldırgandan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
aktuelhaberajansi · 2 years
Text
Son dakika haber | İSTANBUL-SARIYER'DE BOĞULMA TEHLİKESİ GEÇİREN 4 KİŞİYİ JANDARMA KURTARDI
Son dakika haber | İSTANBUL-SARIYER’DE BOĞULMA TEHLİKESİ GEÇİREN 4 KİŞİYİ JANDARMA KURTARDI
SARIYER’de boğulma tehlikesi geçiren 4 kişiyi jandarma grupları kurtardı. Baygın halde kıyıya çıkarılanlardan 3 kişi, bir müddet sonra kendine gelirken, bir kişi ise hastanede tedaviye alındı. Olay, Sarıyer Kısırkaya kıyısında dün öğlen saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, arkadaşları ile plaja gelen Ramazan O. denize girdi. Bir mühlet sonra denizde çırpınmaya başlayan Ramazan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
e-haberturk · 2 years
Text
Marmaris yangınıyla uğraştan en net imajlar
Marmaris yangınıyla uğraştan en net imajlar
Muğla’nın Marmaris ilçesinde dün akşam saatlerinde ormanlık alanında yangın çıktı. Ekipler geçtiğimiz yıl aynı bölgede yaşanan felaketlerin de tecrübesi ile 8 dakika içinde yangına müdahale etti. Gece saatlerinde rüzgarın şiddeti ile büyüyen yangına sabaha kadar karadan müdahale sürerken sabah saatlerinde de havadan müdahale başladı. Karadan ekiplerin çabasına havadan 20 helikopter ve 14 uçak…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
cejna · 2 years
Text
Marmaris alev alev
MUĞLA’nın Marmaris ilçesinde dün akşam saatlerinde başlayan ve rüzgarın da etkisi ile büyüyen orman yangını gece boyu sürdü. Havanın kararmasıyla ara verilen havadan müdahale yeniden başladı. Bakan Kirişci, 14 uçak ve 20 helikopterle yangına müdahale edildiğini bildirdi. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bölgede. Yangının tehdit ettiği yerleşim yerleri tahliye…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
diyarbakirhaberleri · 4 months
Text
Çekya’da bir okula silahlı saldırı düzenlendi
https://www.haberidiyarbakir.com/cekyada-bir-okula-silahli-saldiri-duzenlendi/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes
pusancatholic · 2 years
Text
KKTC'de 3 noktada orman yangını meydana geldi
KKTC’de 3 noktada orman yangını meydana geldi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), orman yangınları ile gayret ediyor. KKTC’de Lefke’ye bağlı Yedidalga ve Angolem köyü ile Girneye bağlı Kantara bölgesinde orman yangını çıktı. Türkiye yardımcı oldu Türkiye’den gelen 2 yangın söndürme helikopteri ve 1 yangın söndürme uçağının takviyesi ile Yedidalga ve Angolem köylerindeki yangınlar denetim altına alınırken, lokal saatle 16.00 sıralarında…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
dogtrainingblogs · 2 years
Text
Sahibi “Oynamamak” İçin Ötenazi Yaptırmak İçin Köpek Getirdi, Kurtarıcılar Hızlı Bir Şekilde Müdahale Edebildi
Sahibi “Oynamamak” İçin Ötenazi Yaptırmak İçin Köpek Getirdi, Kurtarıcılar Hızlı Bir Şekilde Müdahale Edebildi
Simba, Güney Afrika’nın Cape Town kentinde diğer tüm “normal” köpekler gibi olmadığı için atıldı. Zenoonee’ye göre Simba uzun süredir hasta ve üzgündü. Simba çok enerjik veya neşeli olmazdı; bu yüzden eski sahipleri onu terk etmeyi seçti. Bir kurtarma ekibi tarafından keşfedildi ve barınaklarına getirildi. Köpeği bu halde gören görevliler ve veteriner hekim şok yaşadı. Bir insan nasıl böyle bir…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
yakazakalb · 4 months
Text
İki gündür beynimi donuk gibi hissediyorum. Sütunlaşmış. Hayata ayak uydurmak istemiyor sanki. Kepenkleri indirmiş kendi karanlığına gömülmüş. Gelene gidene duyarsız. Beynim bu şekilde içine kapanmışken bedenim yine sınavlara giriyor dersler yapıyor işte koşturuyor tatsız muhabbetlere dahil oluyor. Yine hayatla akıyor. Beden ve beyin ayrılığının o garib ve acı haline ilk defa tanıklık ediyorum. Sevgili beynim kepenklerini bi an önce kaldırmanı dilerim.
.
12 notes · View notes