Tumgik
#yakışıklı erkek
35-47 · 9 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
1 note · View note
eyfshaa · 4 months
Text
Tumblr media
BİG BOY
5 notes · View notes
sexiturkler · 3 months
Text
Tumblr media
0 notes
teknolojialemi · 7 months
Text
6 Adımda Nasıl Yakışıklı Olunur 2023
Nasıl Yakışıklı olunur, günümüzde çekici olmak sadece genetikle sınırlı değil. Dış görünüşünüzü geliştirmek ve kendinize güven duymanız için yapabileceğiniz fazlasıyla birçok şey var. Bu yazımızda sizlere erkekler için çekici olmanın bazı sırları ve pratik ipuçları sizinle paylaşacağız umarım bu yazı sizler için faydalı olur keyifli okumalar dileriz. Ayrıca sitemizde yer alan Genel kategorisinde merak ettiğiniz ve ilgi çekici diğer yazıları da inceleyerek bilgi sahibi olabilirsiniz.
Tumblr media
1 note · View note
sallapati · 2 years
Text
mc yi en çok bu yakışıklı shipliyorum kawaii
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
Text
Annemin Sikicisi Ablamın Kayınpederiymiş! (Cansu 18 Y., Frankfurt / Almanya)
Selam ben Frankfurt'tan Cansu. Şu anda 18 yaşındayım, 1.65 boyunda, 60 kiloda ve esmerim. Ablam geçen sene evlendi. Ablamın kayınpederi Kaya amca, 53 yaşında olmasına rağmen, yaşından çok genç gösteriyor, çok yakışıklı ve çok da karizmatik biridir, vücudu çok kaslı. Anlayacağınız herşeyiyle dört dörtlük bir erkek. Kaya amcayı gören her kadının amının suyunun akacağından eminim. Kaya amcayı ilk gördüğümde ona aşık oldum, ama bu aşkımı hiç söyleyemedim kendisine.
Geçen sene, bir akşam, annem mutfakta fısıldaşarak telefonla konuşurken kulak misafiri oldum. Baktım canımlı hayatımlı aşkımlı konuşuyor, gizlice dinlemeye başladım. Telefonda konuştuğu kişi babam olamazdı, çünkü babam salonda oturuyordu. Ayrıca annem babama canım hayatım aşkım falan demez, çünkü babamı sevmez orospu. İyice kulak verdim, konuştuğu kişi artık kimse, onu eve davet ediyordu, "Sabah saat 7:30'da herkes gidiyor, evde tek ben kalıyorum, yarın gel, hem kahvaltı yaparız, hemde pezevenk kocamın yatağında sikersin beni!" diyordu. Çok sinir olmuştum, ama sesimi çıkarmadan dinledim. Karşıdakinin ne dediğini bilmiyorum, ama annem, "Tamam canım, tamam aşkım, tamam sikicim, yarın sabah bekliyorum!" dedi, telefonu kapattı.
Ertesi gün okula gider gibi evden çıktım, bir apartman ilerde beklemeye başladım. Yarım saat falan sonra Kaya amcayı bizim evin ilerisindeki fırına girerken gördüm. Önce anlam veremedim, niye ta buraya fırına geliyor ki diye düşünürken, Kaya amca elinde birşeylerle çıktı fırından. Ama arabasını orada bıraktı, bizim eve doğru yürümeye başladı. Olamaz dedim, annemin sikicisi Kaya amca olamazdı! Ama maalesef ta kendisiymiş, gitti bizim binaya girdi. O an dünyam yıkıldı. Arkasından yürüdüm, eve gidip onları rezil edecektim. Binaya girdim, evimizin kapısına kadar vardım, sonra vazgeçtim. Çünkü onları rezil etmekle elime birşey geçmezdi. Hatta annemin canına bile minnet olurdu, babamdan boşanmak için bahane arıyordu zaten orospu. Olan bana olurdu, Kaya amcayı kaybederdim. Onu kaybetmek istemiyordum, onu gerçekten çok seviyordum ve aşıktım ona.
Tekrar binadan çıktım, ne yapacağımı düşünmeye başladım ve biraz daha bekleyip, tam onlar sikişmeye başlayınca girmeye karar verdim. Yarım saat kadar dışarda dolaştım ve sessizce eve girdim. Annemgilin odasının kapısı yarım açıktı ve acayip inleme sesleri geliyordu. Sessizce kapıya iyice yaklaştım. Kaya amca sırtüstü yatmış, annem yarağının üstüne oturmuş, üstünde deli gibi zıplıyordu, acayip sesler çıkarıyordu. Bir ara annem, "Aşkım orospunu altına al da sik!" dedi. Kaya amca, "Tamam!" deyince annem üstünden indi. Aman Tanrım o da neydi öyle? Kaya amcada öyle bir yarrak varmış ki, bana küçük dilimi yutturdu. Annemin o kocaman yarrağı içine aldığına inanamadım, çünkü annem minyon tipli, ufak tefek bir kadın. Kaya amca annemi altına aldı, o kacaman yarrağını annemin amına dayadı ve öyle bir girdi ki, annem derin bir, "Oohhhh!" çekti. Annem bu arada Kaya amcanın altında kayboldu gitti.
Kaya amca annemin amına öyle bir pompalıyordu ki, o pompaladıkça benim de amımdan sular yürüdü. Pantolonumun içine elimi soktum, külotum su gibi olmuştu. Başladım amımla oynamaya. Fazla dayanamadım, elektrik çarpmış gibi oldum, orgazm oldum, kendimden geçtim. Annemin çığlıklarıyla kendime geldim. Annem, "Aşkım çıkma, içimi döllerinle doldur sikicim!" diye bağırıyordu. Kaya amca da acayip sesler çıkararaktan annemin içine boşalmaya başladı. Boşaldıktan sonra annemin üstüne hareketsizce yığıldı kaldı. Tabii ben de hemen kendi odama girdim. Kapıyı hafif açık bıraktım ki odamdan onları gözetleyecektim.
Birkaç dakika sonra Kaya amca annemi kucağına almış, yarrağı halen annemin amının içinde banyoya girdiler. Banyonun kapısını kapatmışlardı. Biraz sonra su sesi geldi, ben de odamdan çıkıp, banyonun anahtar deliğinden baktım. Annem Kaya amcanın yarrağını yıkıyordu. Yarağı inmişti, ama inik haliyle bile çok büyüktü. Anlayacağınız gözüm baya korktu. Yıkanmaları bitip te kurulanmaya başladıklarında, ben tekrar odama geçtim, beklemeye başladım.
Biraz sonra banyodan çırılçıplak çıktılar, tekrar yatak odasına geçtiler. Ben de ne yapacağımı düşünmeye başladım. Aklıma bir cinlik geldi, onlar tekrar sikişmeye başlayınca, sessizce kapılarına gidip, bir şekilde kendimi Kaya amcaya gösterecektim. Bir süre odamda bekledim ve annemgilin odadan tekrar inleme sesleri gelmeye başlayınca hemen kapılarının kenarına yanaştım, baktım. 69 pozisyonuna geçmişler, Kaya amca alttan annemin amına yumulmuş, iştahla yalıyordu. Annem de Kaya amcanın o kocaman yarrağını iki eliyle tutmuş, aynı iştahla yalıyordu, ama ağzı yırtılacak gibiydi. O koca yarrak annemin ağzına zor giriyordu, yine de annem byük bir zevkle yalıyordu.
Tabii bu ara ben de boş durmuyordum, kendimi annemin yerinde hayal ederekten elim amımda deli gibi mastürbasyon yapıyordum. Onlar halen birbirlerini yalıyorlardı, ama ben bu arada yine orgazm oldum. Ama ne orgazm, hiç bu kadar zevkli orgazm olmamıştım, kalbim duracak gibiydi. Annemlerin ahlamaları ohlamaları yine birbirine karışmış vaziyetdeydi. Annem, "İçime gir aşkım, dayanamıyorum!" diyordu. Kaya amca da, "Gireceğim orospu, daha senin götüne de gireceğim!" diyordu. Annem, "Gir ekeğim gir, istediğin yerden gir, deliklerimin hepsi sana feda olsun!" diyordu. Ama ben annemin o kocaman yarrağı götten albileceğini hiç tahmin etmiyordum, çünkü amına ve ağzına alırken okadar zorlanan biri, ufacık götüne nasıl alacak diye düşünüyordum.
Bu arada annem yine Kaya amcanın o koca yarrağının üstüne oturdu ve zorlana zorlana köküne kadar içine aldı, biraz bekledikten sonra kalkıp oturmaya başladı. O koca yarrak annemin amında bir görünüyor bir kayboluyordu. 10 dakika kadar böyle sikiştiler, sonra Kaya amca anneme, "Domal da sikeyim!" dedi. Annem Kaya amca ne derse yapıyordu, yatağın kenarına köpek gibi dörtayak domaldı. Kaya amca tam yataktan doğrulduğunda, benimle göz göze geldi ve dondu kaldı. Ben hemen kenara çekildim. Ne yapacak diye beklerken, Kaya amca anneme, "Bekle, ben bir tuvalete gidip geliyorum!" dedi ve yanıma geldi. Bir eliyle ağzımı kapattı ve kolumdan tuttuğu gibi beni de banyoya götürdü, "Eve ne zaman geldin?" dedi. "Hep burdaydım!" dedim. "Sessizce çık git, kimseye birşey söyleme, ne istersen vereceğim!" dedi. Ben de, "Seni istiyorum!" deyince, çok şaşırdı. "Şimdi git, bu meseleyi sonra dışarda konuşuruz!" dedi.
Yarrağı halen kalkıktı, "O zaman bir kere yalayım!" deyip elime aldım, ama elime sığmıyordu. Önüne çömelip ağzıma almaya çalıştım, başı ağzıma zor sığdı. Başını emmeye başladım. Okadar güzeldi ki, saatlerce emebilirdim. Fakat Kaya amca, "Yeter bu kadar, hadi git şimdi!" deyip kaldırdı. "Hayır, kalıp annemin götünü siktiğini görmek istiyorum!" dedim. Yarrağı halen elimdeydi, "Klozete doğru tut şunu da işeyim bari, annen şüpehelenmesin!" dedi. Yarrağını klozete doğru nişan aldırdım ve Kaya amca işemeye başladı. İşemesi bitince, "Peki izle, ama annene yakalanma, sonra hemen çık git!" dedi ve sifonu çekip banyodan çıktık. Kaya amca annemin yanına gitti, peşinden ben de gittim, kapının yakınında bekledim...
Annem bu arada herhalde pozisyonunu bozmuştu ki, Kaya amca yeniden domalmasını söyledi. Annemin beni görmemesi için uygun pozisyon ayarlıyordu. Anneme, "Kafanı yastığa göm iyice... Hah, işte böyle!" dedi. Bu aynı zamanda benim izlemem için işaretti. Kapıya yanaştım iyice. Kaya amca annemin arkasına geçti, yarrağını annemin amına aşağı yukarı sürtmeye başladı, sonra amına girdi. Önce yavaş yavaş, sonra hızlı hızlı sikmeye başladı. 5 dakika kadar amını siktikten sonra yarrağını annemin amından çıkardı, bana doğru göstererek yarrağının kafasını tükürükleyip sıvazladı. Benim elim yine amımdaydı. Kaya amca sonra annemin göt deliğine de bolca tükürük bırakıp, o kocaman yarrağını annemin götüne dayadı. Annem, "Yavaş gir aşkım, canımı acıtma! Götümü ne zaman siksen, bir hafta götümün üstüne oturamıyorum!" dedi. O da, "Tamam acıtmam, kendini sıkma yeter!" diyordu.
Annemi belinden tuttu ve yüklenmeye başladı. Herhalde başı girdi ki, annem bastı feryadı. Kaya amca bana bakaraktan, "Tamam aşkım kafası girdi, zor kısmı geçti!" dedi. Kaya amca yine yüklendi. Annemden boğuk boğuk sesler çıkmaya başladı, ama bu arada Kaya amca yarrağının yarısından fazlasını sokmuştu annemin götüne. Sokarken de habire bana bakıyordu. Derken kalanını da birden kökledi. Annem, "Biraz bekle aşkım, çok acıdı!" diye inledi. Kaya amca biraz bekledi, bu arada da elinin birini annemin amına attı ve oynamaya başladı. Annem bu sefer zevkten inliyordu. Kaya amcanın yarrağı annemin götüne girip çıkmaya başladığında, annem, "Sik götümü aşkım, dağıt!" diyordu. Kaya amca 20-25 dakika anneme götten pompaladı, sonra böğürerek içine boşaldı. Ama bu arada ben de bittim. Kaya amca eliyle bana git işareti yaptı. Sessizce evden çıktım, yine az ilerdeki apartmanın orada oyalanmaya başladım.
Ben evden çıktıktan yarım saat kadar sonra Kaya amca da çıktı. Ben biraz yürüdüm, arkamdan arabayla geldi, yanıma durdu, "Bin hadi!" dedi. Arabaya bindim, hareket ettik, mahalleden uzaklaştık. Epeyce bir süre ikimizden de çıt çıkmadı. Bu arada şehir dışına çıkmıştık, otobanda yol alıyorduk. Sessizliği ben bozdum, "Nereye gidiyoruz?" dedim. "Bilmiyorum, gidiyoruz işte..." dedi. "Gidiyoruz işte olmaz, çek bir yere, konuşacağız!" dedim. Otobandan ayrılıp bir orman yoluna saptı ve parkedecek yer aramaya başladı. "Annemi yatakta sikiyorsun, beni ormanda mı sikeceksin?" dedim. "Ne sikmesi, sadece konuşacağız! Hem sen benimle böyle konuşmaya utanmıyor musun?" dedi. "Sen annemi sikmeye utanmıyorsun da, ben böyle konuşmaya niye utanayım? Konuşacak birşey yok, annemi siktiğin gibi beni de sikeceksin, ben de sikilmek istiyorum!" dedim.
Kaya amca arabayı kuytu bir yere çekip, kontağı kapattı ve "Saçmalama! Olmaz öyle şey!" dedi. "Ama ben istiyorum!" deyip dudaklarına yumuldum. İlk başta tepkisiz kaldı, ama sonradan o da karşılık verdi ve dudaklarıma öyle bir yapıştı ki, heyecandan her yerim zangır zangır titriyordu. Deli gibi öpüşmeye başladık, dillerimiz birbirine dolanıyordu. Elleri de boş durmuyordu, tişörtümü yukarı sıyırmış, memelerimi birer birer okşuyordu. Ordan elinin biriyle pantolonumun düğmesini çözdü. Sonra elini içeri soktu ve ıslanmış külotumun üstünden amımı okşamaya başladı. Ben tamamen kendimden geçtim, bulutların üstündeydim sanki. Ben de Kaya amcanın fermuarını açtım, elimi içeri soktum ki, yarrağı demir gibi olmuştu, sıvazlamaya başladım. Ama bu arada ben kendimi daha fazla tutamadım, titreye titreye orgazm oldum, nefesim kesildi, Kaya amcanın kucağına yığıldım kaldım. 5 dakikada ancak kendime geldim, nefes alışverişim düzeldi.
Kaya amca, "Mutlu oldun mu şimdi?" diye sordu. "Hemde çok! Ne zamandır hayalini kurduğum yarrak şuan elimde, bundan daha büyük mutluluk olamaz!" dedim. Kaya amca çenemden tutup başımı kaldırdı ve "Hadi sen de beni mutlu et! Elindekini ağzına al da, ben de mutlu olayım!" dedi. Hemen yarrağını pantolondan çıkardım, ama yarrağı öyle olmuştu ki, kafası şişmiş mosmor olmuş, tüm damarları belli oluyordu. Yarrağını biraz sıvazladım, sonra bir elimle orta yerinden tuttum, eğildim kafasına öpcükler kondurdum. Sonra dondurma yalar gibi kafasını yalamaya başladım. Ağzıma almak istiyordum, ama kafası şişkin olduğu için ağzıma sığmıyordu. Biraz uğraştım, zorlana zorlana ağzıma aldım. Sırf kafası ağzımı doldurdu, o şekilde kafasını emmeye başladım. Ama tadı güzeldi, 20-25 dakika kadar yaladım, emdim...
Kaya amca başıma bastırmaya başladı. Boğulacak gibi oluyordum. Bu arada kasılmaya başladı, meğer boşalacakmış. Ağzıma öyle tazzikli boşalıyordu ki, döllerinin çoğu direk boğazımdan mideme indi. Ağzım da doluydu, yarrak ağzımdan çıkınca tükürürüm diye düşünürken, kafamı bastırıp, "Yut hepsini, yut!" dedi, mecburen yuttum. Yarrağını ağzımdan çıkardığında kafasında halen döl vardı, "Yarrağımın kafasını yala, temizle!" dedi, güzelce yaladım, temizledim...
Bu sefer ben Kaya amcaya sordum, "Mutlu musun?" diye. "Evet, dünyanın en mutlu erkeğiyim, çünkü son bir senedir seni çok arzuluyordum!" dedi. Bunu duyunca benim mutluluğum bir kat daha arttı, önce dudağına, sonrada yarrağının kafasına güzel birer öpücük kondurdum. O da beni öptü. Sonra üstümüzü başımızı toparlayıp konuşmaya başladık. Ona, "Madem beni arzuluyordun, annemi niye siktin?" dedim. "Anneni sikmeye başladığımda sen daha küçüktün!" dedi. "Annemi ne zaman sikmeye başladın ki?" dedim. "Ablana söz kestikten 2 ay sonra anneni sikmeye başladım!" dedi. Yani hemen hemen 3 senedir annemi sikiyormuş. Haklıydı, o zaman benim yaşım çok küçüktü. "Şimdi ne olacak peki?" dedim. "Anneni bırakamam, çok üzülür! Seninle ancak annenin haberi olmadan buluşuruz!" dedi, ben de kabul ettim.
Kaya amcayı çok seviyorum, ne derse yaparım, yeter ki beni bırakmasın, onun ikinci değil üçüncü karısı olmaya bile razıyım!
[Cansu]
230 notes · View notes
tipitip213 · 19 days
Text
Hacer Abla (2),
Hayallerimin kadını, hacer ablam elini bile sürmeden boşaltmıştı beni
- "Nasıl, geçti mi merakın, ablanın götünü de gördün artık!"
- "Çok teşekkür ederim abla, çok çok güzel!"
- "Hadi ordan, yağ çekme!"
- "Valla abla, emin ol bugüne kadar gördüğüm en güzel göt seninki!"
- "Hasan, içim bir tuhaf oldu benim."
- "Neden abla?"
- "Biz çok kötü şeyler mi yapıyoruz diye düşünüyorum."
- "Yok be abla!"
- "Oğlum hem akrabayız, hem ben evliyim, hem de senden kaç yaş büyüğüm, iyice günaha girdik bugün!"
- "Hayatımın en mutlu günlerinden birini geçiriyorum valla, ne olursa olsun umurumda değil benim abla!"
- "Gerçekten mi?"
- "Evet abla, gerçekten!"
- "Peki doğru söyle bak, hiç aklına, ablama bak orospu gibi konuşup orasını burasını da gösterdi bana, diye gelmiyor mu?"
- "Gelmiyor tabi ki! Sana bir itirafta bulunacağım, ister kız ister söv, artık dayanamıyorum. Ben çocukluğumdan beri sana hayranım!"
- "Nasıl yani?"
- "Baya işte. Erkek olmaya başladığım günden beri hep sana hayran olmuşumdur. Hep senin memelerini, o güzel kalçalarını hayal etmişimdir!"
- "Sen ciddi misin?"
- "Evet abla. Kızdın değil mi bana? Bunları söyledim rahatladım, ama şimdi pişmanım."
- "Neden pişmansın?"
- "Bana kızıp benimle samimiyetini kesmenden, seni kaybetmekten korkuyorum!"dedim ve inanılmaz bir duygu yoğunluğunun içinde buldum kendimi, gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı.
Hacer abla kalkıp yanıma geldi. Ben halen götümü koltuğun arkalığına dayamış, dizlerim karnımda, ellerimi göğsümde kenetlemiş, ana karnındaki bir bebek gibi yatıyordum.
Önümdeki küçük boşluğa oturdu, hayran olduğum iri kalçalarını zorca sığdırarak. Yüzümü, saçlarımı okşamaya başladı,
- "Ben sana kızsam bile kıyabilir miyim, kuzum benim!" diyerek gözlerimden süzülen yaşları silmeye çalışırken eğilip eğilip öpüyordu yanaklarımı...
- "Sen benim hem kuzum, hem aslan parçamsın, ben sana kıyar mıyım, seni bırakır mıyım hiç!"
- "Bırakmazsın değil mi abla?"
- "Bırakmam kuzum!"
- "Kıyamazsın, ama kızdın bana değil mi?"
- "Hayır, kızmadım. Tam aksine, beni beğenmen hoşuma gitti. Hem de dediğim gibi kızsam da kıyamam ki sana!"
- "Seni çok seviyorum abla!"
- "Ben de seni kuzum! Hadi üzme artık kendini, bak ben de çok üzülüyorum sen böyle olunca!"
- "Peki ne olacak şimdi abla?"
- "Ne olursa olsun be aslan parçam, senle benden başka kimse bilmedikten sonra!"
- "Ablam benimmm!" diyerek açtım kollarımı, kocaman sarıldım. Ben de onu öpmeye başladım yanaklarından...
Üzerime eğilip iki büklüm kalmıştı. Son öpücüğümü dudaklarına kondurduğumda ayağa kalktı, ellerimden tutup beni de kaldırdı ve sürükleyerek banyoya kadar götürdü,
- "Hadi yıka o yakışıklı yüzünü!" dedi. Yüzümü yıkadım, havlu verdi, kuruladım. Elimi tutup, "Gel benimle!" diyerek yürümeye başladı.
Işığı yakmadan benim odama götürmüştü beni, sadece perdenin izin verdiği kadar ay ve sokak ışıkları aydınlatıyordu loş odayı. Pikemi açıp yatırdı beni.
Öpüp iyi geceler dileyerek gideceğini düşünürken, yanıma uzandı, şimdi yan dönmüş ve bir birimize bakar vaziyette yatıyorduk.
Yüzümü elleri arasına alıp öpmeye başladı, yanaklarımı yüzümü, gözlerimi hatta burnumun ucunu… Hiç bir şey konuşmuyorduk artık...
Ürkekliğimi atmış, o öperken ellerimi beline atmış, sırtını kalçalarını okşayarak sımsıkı kendime doğru çekmiştim. Bir bacağını bacaklarımın arasına koymuştu, artık deli gibi öpüşüyorduk. Acemiceydi öpüşmesi, ama hayallerimdeki kadındı ne de olsa.…
Ben de ihtirasla öpüyordum, dudaklarını dudaklarımın arasına alıp emmeye başladığımda titriyordu resmen... Dilimi ağzının içine sokuyor emmesini sağlıyor sonra ben onun dilini ağzımda hapsediyordum.
Tüm bunların onun için yepyeni bir deneyim olduğundan emindim. Ellerimiz bazen nazik bazen hoyratça vücutlarımızda geziniyordu.
Önce gül kurusu başörtüsü kaydı saçlarından boynuna, sonra pijamasının üstünü tutup çektim başına doğru.
Hacer abla gövdesini ve başını kaldırıp yarı doğrularak çıkarmamı sağladı. Şimdi o iri başım gibi memeleri aramızdaydı ve tenime değmelerini istiyordum.
Hızlıca kendi tişörtümü de çıkarıp attım üzerimden... O an hiç beklemediğim bir hareketlilik oldu.
Bir anda kalktı, önce pijamasının altını, sonra da şimdi daha net gördüğüm krem rengi önü dantelli külodunu bacaklarından sıyırıp çıkardı. Pijamasını fırlattı yere, ama külodunu bana uzattı.
Sırt üstü yatıp o güzel götünden çıkardığı, am kokan külodunu koklamaya başladım. O ise yine beklemediğim bir hareket yaparak benim eşofman altımı ve boxerimi çıkarıp attı yere. Yeniden uzandı yanıma, başını göğsüme koyarak yan yattı.
Konuşmuyorduk hiç... Ve uzun bir aradan sonra aramızdaki sessizliği ilk bozan o oldu.
- "Hasan?"
- "Efendim abla?"
- "Her şeyi öğret bana tamam mı? Yatakta yaşayamadığım ne varsa seninle öğrenip yaşamak istiyorum!"
- "Tamam abla!"
- "Benim ikinci kocam ol!"
- "Olacağım ablam, karım benim... Dünyanın en mutlu insanıyım şu an!"
Bu arada Hacer abla ürkek hareketlerle göbeğimi kasıklarımı okşayarak en sonunda elini yarağıma atmıştı. Avucuna alıp okşarken, konuşmaya da devam ediyordu.
- "Hasan, biliyor musun, ben enişteninkini bazen içimden falan çıktığında yerine ittirmek dışında hiç böyle elime alıp okşamadım."
- "Gerçekten mi?"
- "Evet, ikinci kocama nasipmiş!"
- "Senin kocam diyen ağzını yerim ben!"
- "Çok güzel yiyorsun zaten! O da ilkti benim için biliyor musun? Eniştenle hiç öyle öpüşmedik. Hatta o sana anlattığım öğretmen bile o kadar çok öpmemişti beni... Aynı filmlerdeki gibiydi."
- "Hoşlandın mı peki?"
- "Evet çok! Bir de bir şey diyeyim mi?"
- "Söyle abla?"
- "Senin alet gerçekten çok kalın, baksana tam sardığımda parmaklarım birbirlerine değmiyor! İçimde nasıl olacak acaba?"
- "Anlarız birazdan!"
- "Eşşek, ablanı sikecek misin?"
- "Hı hı! İstemiyor musun, yoksa gözün mü korktu?"
- "İstiyorum, senden gelen her şeyi istiyorum!"
- "Ya arkanı da istersem?"
- "Kocam değil misin artık, istersen onu da alırsın!"
- "Bir tanem benim!"
- "Aslanım!"
- "Sen şöyle sırt üstü uzan bakayım abla!" diyerek üzerine uzandım, şimdi o iri memelerini eziyordum ağırlığım altında...
Dudaklarına yumuldum tekrar, emiyor, yalıyor hatta hafif hafif ısırıyordum ve Hacer abla altımda kıvranıyordu.
Kütük gibi olan yarağım hedefini bulmuş, sıcacık amcığına temas eder olmuştu. Bir ara eliyle tam yerine yerleştirdiğinde ıpıslak olduğunu ve fırın gibi yandığını hissettim.
- "Hasan, o kızlara sürttüğün gibi sürt bana da kalın yarağını!"
- "Bundan sonra hep sana sürteceğim zaten!"
- "Erkek adamsın, canın istediği kıza karıya da sürt aslanım!"
- "Sana iyice bayılmaya başladım ben! Kıskanıp kızmaz mısın başka karıları siktiğimde, kızlara sürttüğümde?"
- "Kıskanırım, ama kızmam aslanım, erkeğim bilir!"
- "Sana deli oluyor erkeğin!"
- "Ben sana aşık oldum bile!"
- "Ohh karıcığım, hazır mısın tam karım olmaya, beni içine almaya, bana siktirmeye?"
- "Evet, evet kocacığım, evet aslanım, koy amıma götüme, karın yap beni!"
- "Off bebeğim hadi aç o zaman bacaklarını, yerleştir kendi elinle!"
- "Hadi ittir aslanım, sok içime o kütüğü!"
- "Ipıslak, yanıyor sanki amın!"
- "Sana yangın o!"
- "Çok dar!"
- "Evet, sana dar!"
- "Sokuyorum artık!"
- "Sok kocacığım!"
- "Offf giriyorum, harikasın, amın daracık!"
- "Ahhh, Hasan, içimde bir yerler yırtılıyor sanki!"
- "Çıkarayım mı?"
- "Hayır, sik amımı!"
- "Acıyor mu?"
- "Alışırım, anam anammmm, sen bana aldırma, ahh, sok aslanım, ahhh, ağlasam da sızlasam da sok kuzum, sok Hasanım!"
- "Al o zaman ablam, ye Hasanın kütük gibi yarağını da karısı ol! Offf, daracıksın, çok hoşuma gidiyor!"
- "Hasan, sanki, ahhh, yeniden kızlığımı veriyorum, ohhh, her tarafını doldurdu amımın, boş yeri kalmadı, offf, ahhh!"
- "Alışmaya başladın abla, açıldı sanki biraz?"
- "Evet aslanım, sok koçum, acımadan sik ablanı. Ahhh, ohhhh, çok güzel, offf anam!"
- "Seni sikmeye bayılıyorum ablam! Offf, al, al bunu! Nasıl hoşuna gidiyor mu böyle deli gibi köküne kadar sokup çıkarmam?"
- "Çok güzel, ahh, çok güzel aslanım, senin karın olmak harika bir şey, altına yatıp yarağını yemek!"
- "Offf, al o zaman ablammm!"
- "Sok aslanım, artık bulduğum her fırsatta kendimi bu yarağın altına atacağım, sanki ilk defa sikiliyorum, offf, anamm, offf!"
Koltukta kendi kendime boşalmış olmamın rahatlığından dolayı uzun süredir sikiyordum Hacer ablayı.
Artık amı iyice alışmıştı içindeki kalın kütük gibi yarağıma. Hatta bacaklarını iyice açıp kendine çekerek amını tamamen sunmuştu, taşaklarım göt deliğine çarpana kadar sokabiliyordum.
Altımda bağıra çağıra, ahlaya ohlaya, titreyip sarsılarak birkaç defa boşalmıştı. Artık ben de sona yaklaşmıştım.
- "Geliyorum abla!"
- "Gel koçum, gel aslanım, içimi dölle!"
- "Ohhh, sular seller gibi geliyorum karıcığım, harikasın, o senin daracık sımsıcak amına dolduruyorum döllerimi!"
- "Doldur aslanım benim, koçum, ahh, ohhhhmmm, çok güzellll, aktıklarını içimde hissediyorum, offfff!" diye diye tekrar boşalmıştı benimle birlikte.
Vıcık vıcık olmuştu amının içi, am sularıyla döllerim birbirine karışmıştı. Dizlerimin üzerinde doğrularak içinden çıktığımda, amcığı aynı filmlerdeki kadınlarınki gibi açık kalmıştı, kıpkırmızı içi görünüyordu amının rahatlıkla. Baktığımı görünce güldü.
- "Üç çocuk çıktı o amdan, merak etme kendine gelir!"
- "Harika bir kadınsın sen!"
- "Sen de harika bir adamsın! Ablanın amına koydun, dağıttın beni!"
- "Daha dur, bu başlangıç, hep koyacam!"
- "Koyarsın istediğin zaman, kocam değil misin?"
- "Evet karıcığım!" Yanına uzanıp, bir süre dinlendikten sonra kalktım,
- "Hadi beraber yıkanalım!" diyerek elinden tutup banyoya sürükledim.
Girdik duşun altına, kendi elleriyle beni sabunlayıp lifledi, bir güzel yıkadı. Sonra ben de onu yıkarken o bayıldığım koca götüne de iyice baktım. Hatta arkasında diz çöküp, götünün yanaklarını iyice ayırarak göt deliğini bile inceledim.
Bembeyaz göt yanaklarının arasında küçük pembe bir mühür gibi duruyordu, onu da sikeceğimin hayali yarağımı taş gibi yapıvermişti.
Ama şimdi yapmayacaktım, o yıllardır hayalini kurduğum götü burada ayak üstü sikemezdim, törensel bir seks olmalıydı o iş.
Onun için amını incelemeye başladım. Biraz öyle arkasından baktım amına, sonra ters çevirip önden baktım. Etli, dolgun dış dudakları olan, ortası bir çizgi gibi ve iç dudakları çok hafifçe aradan görünen yarım şeftali gibi çıkık duran bir amı vardı...
Sonra kalkıp memelerini inceledim, neredeyse başım gibi irilerdi biraz da sarkık haliyle, ama çok tatlı duruyorlardı.
Göğüsleri de tüm vücudu gibi bembeyaz, göğüs halkaları sütlü kahve renginde oldukça geniş, göğüs uçları ise kahverengi ve zeytin iriliğinde.
Bu arada amında ne de götünde ya da bacaklarında hiç kıl tüy yoktu.
- "Abla, hep böyle tüysüz kılsız mı olur buralar?"
- "Senin şansına ne güzel denk geldi değil mi, kaymak gibi, doktora gideceğim için tertemiz yaptıydım görümcemgille beraber."
- "Çok güzel görünüyor amın da göt deliğin de, ama ben kıllı da severim."
- "Nasıl yani?"
- "Ne bileyim abla, kıllı olması da çok tahrik ediyor beni."
- "Başka zaman da kıllı bırakırım senin için aslanım!"
- "Off abla çok tatlısın!"
- "Senin için her şeyi yaparım aslanım. Hadi çıkalım da kurulanıp giyinirken konuşuruz. Ben bir gün kalır giderim diye bir şey de almadıydım yanıma, artık çıkardıklarımı giyeceğim."
- "Valla sütyenini giyebilirsin, ama külodunu vermem, o benim artık!"
- "Ne yapacaksın külodumu, donsuz mu gezeyim sıpa!"
- "Sen yokken koklar seni anarım ben onunla! Merak etme donsuz bırakmam seni, anneminkilerden giyiverirsin."
- "Yengem anlarsa?"
- "Ya ne anlayacak, kadın saymıyordur her halde külotlarını!"
- "Orası da öyle, tamam, hadi bulalım o zaman bir tane."
- "Şu çekmecelere bak da, birbirine benzeyenlerden birini bul giy işte, o zaman anlamaz."
- "Hah buldum! Yengeme bak sen, onun külotlar da hep dantelli falan!"
- "Babam da ben gibi demek ki, kime çektiğim belli oldu!"
- "Eşşek!"
Üzerimizi giyip tekrar salona geçtiğimizde saat 23:00'e geliyordu. Sabahtan beri 12-13 saattir sohbetle, sevişmeyle vaktimiz geçmiş zamanın nasıl aktığını anlamamıştık bile.
- "Midem bayıldı, biraz bir şeyler yiyelim." deyince, Hacer abla,
- "Evet, benim de!" dedi ve mutfağa geçtik.
Hemen pratikçe dolaptan bir şeyler çıkarıp hazırlamaya başladığında, gidip arkasından sarıldım. Ellerimi göbeğinde birleştirip boynunu öperken, yarağımı da götüne dayadım...
- "Gene dikilmiş seninki!"
- "Dayanamıyorum o güzel götüne!"
- "Ya?"
- "Ya öyle!"
- "Ama az rahat ver, bir yerimi kestireceksin."
- "Tamam tamam!"
Sonra biraz atıştırıp salona geçtik. Üçlü koltuğun sırt minderlerini çıkarıp attım. Sırtımı arkalığa dayayıp yan yatarak, Hacer ablayı da önüme aldım. Dizlerini kırıp iri götünü kasıklarıma yaslayarak tam yerleşti kucağıma.
Boşta kalan elimi üstten uzatarak hafif hafif okşamaya başladım. Pijamasının altına sokup sütyensiz memelerini elliyordum. Zeytin gibi uçlarını sıkıp bırakıyor, hafifçe çekiştiriyordum.
Konuşmadığım zaman ise boynunu ensesini nefesimi vererek öpüyordum minik minik... Hacer ablanın hoşlandığı her halinden belliydi, kendini bana bastırarak kıvranıyordu önümde. Ama gene de sohbete vakit buluyorduk.
- "Abla, kim kim aldınız tüyleri?"
- "Görümcem Fikriye, bir de benim Seda."
- "Nasıl yaptınız peki?"
- "Nasıl olacak oğlum, ağdayla. Bacaklara jilet vurulursa sertleşir gürleşir kıllar. Eğer bacaklar alınmayacaksa, tek am olacaksa, o zaman jiletle yaparım ben."
- "Hımm, peki hanginizde daha çok kıl var abla?"
- "Seda'yla benim bacaklarımızda sık değil, amlarımızda ve götümüzdekiler biraz sık, ama Fikriye'nin bacaklar da amı götü de çok sık kıllı, simsiyah kılları zaten."
- "Merak ettim şimdi valla, görmek isterdim öyle kıllı nasıl göründüğünü."
- "Sapık! Oğlum, Fikriye'nin kıllar varken amını götünü göremezsin zaten, o derece kıllı yani! Seda'nınkiler ise aynı benimkiler gibi."
- "Seninkileri de kıllı göremedim ki daha!"
- "Uzattığım zaman görürsün artık!"
- "Peki, ağda partilerinde öyle seks işlerini falan konuşuyor musunuz?"
- "Evet, konuşuruz tabi."
- "Anlatsana, neler konuşuyorsunuz mesela?"
- "Başka karıları da mı merak ediyorsun?"
- "Hı hı, kızıyor musun?"
- "Yok aslanım bütün karılar feda olsun sana… Ama beni unutup boşlarsan o zaman oyarım gözünü!"
- "Sen benim ilk göz ağrımsın, ilk aşkımsın!"
- "Aslanım benim! Bu Fikriye'nin amında yangın var mesela bu aralar, bunun kocası Libya'da ya!"
- "Çok mu iyi sikiyormuş ki kocası burada olduğunda?"
- "Yok be oğlum, iyi sikmesinden ziyade, sikiyor işte, hiç olmamasından iyi anlamında, karı zilli zaten, hep aç!"
- "Nasıl konuşuyorsunuz peki bunları, böyle açık açık mı?"
- "He ya açık açık, böyle senle konuştuğumuz gibi."
- "Mesela?"
- "Bu son sefer kasıklarını amını alırken bizim elimizin değmesinden bile gözleri kayıyor Seda'nın, halası da, ne o kız, vakit geldi artık da yarak mı arıyorsun deyiverdi!"
- "Ee, Seda bir şey demedi mi?"
- "Yok, gülüp geçtik. Sonra bu Fikriye'nin amını götünü alırken, Fikriye, adam da gelemedi Libya'dan, yanıyorum deyince, bizim Seda da tuttu, halacığım böyle yanıyorsan bul birini ver bari, eniştem daha gelmez diyerek öcünü aldı!"
- "Bak sen Seda'ma! Eee, Fikriye ne dedi?"
- "Fikriye, orospu muyum ben kız zilli deyince, Seda da kimse bilmezse orospu olmazsın halacığım dedi!"
- "Siz ne dediniz peki?"
- "Ben sus kız zilli dedim. Fikriye de, sen öyle mi yapıyorsun yoksa zilli dedi. Sonra gülmekten öldük!"
- "Her şakanın altında bir gerçek yatar derler abla, harbiden bir haltlar çeviriyor olmasın bu Seda?"
- "Valla ne bileyim Hasanım, göt göbek de belli işte artık biliyorsun, memeler göt falan bana çekmiş. Yaşı oldu 16, o yaşta ben yarağı yemiştim. Bir halt yiyorsa bile evlendirmeden kızlığını falan bozdurmasa bari."
- "Kılları falan alırken bir baksaydın abla iyice amına götüne, yarak yemişse iyi kötü belli olurdu."
- "Ya aslında bakmadım değil, Fikriye'ye falan belli etmemeye çalışıyorum, belli olmaz abisine falan söyler, kızın başını belaya sokar. En son baktığımda amında bir şey yok gibi, ellenmemiş gibi duruyor, ama göt deliği sanki biraz bozulmuş gibi geldi bana."
- "Başbaşa olduğunuz bir zaman sorguya çekseydin keşke."
- "Çekmez miyim, ama açık vermiyor. Bu arada… Seda'nın amından götünden bahsederken arkamdaki yarak daha bir hevesli değiyor sanki götüme!"
- "Yok be abla!"
- "Hadi hadi, ablanın kızına da mı kalkıyor senin sikin sıpa!"
- "Ablasına siki kalkan adamın onun kızına siki kalkması normal değil mi?"
- "Kızına kaldırıp anasına dayadım diyorsun yani!"
- "İlahi abla, alemsin! Kızıyor musun Seda hakkında konuşmama?"
- "Yok oğlum niye kızayım, sizin aranızda baya mesafe var, nikah bile düşer!"
- "Ya köye geldiğimde Seda'yı benim siktiğimi öğrenseydin?"
- "Elalemin adamlarına siktireceğine sana siktirsin aslanım!"
- "Cidden mi?"
- "Çok istiyorsan yap aslanım, ama kızlığını bozma sakın, evlenirken rezil olmayalım elaleme!"
- "Yok olur mu öyle şey, bozmam tabi ki, ama benimkiyle arkadan da yapamam ki zaten!"
- "Anlarız, ben alabiliyorsam götüme o da alır kesin, benim kadar göt var zillide!"
- "Alemsin abla, orası da doğru! Aklıma kurt düşürdün ama..."
- "Bir zaman dene aslanım, hem ön tarafta bir sıkıntı olup olmadığını da konuşturup çözersin!"
- "Tamam abla, bakarız bir ara, sen kederlenme, ön tarafı bozdurduysa bile artık eskisi gibi değil, onun da çözümü var, diktiririz olur biter."
- "Gerçekten mi, var mı öyle çare?"
- "Var tabii abla, düğünden bir süre önce dikiyorlar, gerdek gecesi yeniden yırtılıyor!"
- "Vay anam vay. Gene de bizim Seda zillisi duymasın, amdan götten verir durur!"
- "Tabi ki, ona söyler miyim ablam! Abla kız…"
- "Efendim canım… Söyle…"
- "Seda ile bana nikah düşer dedin ya…"
- "Evet… Öyle… O kadar yakın akraba değiliz ki…"
- "Belki diyorum. Senin Seda'yı isterim senden… Verir misin kızını bana?"
- "Bak sen köftehora hele… Senden iyisini mi bulucam ulan? Yakışıklılık desen var, erkeklik desen var, yarak desen var. Verdim gitti."
Off… Helal sana ablam… Sakın körpe kızını bulunca seni unuturum diye korkma… Kızını da sikerim, seni de sikerim arada… Merak etme sen… İkinizi üst üste koyar öyle sikerim sizi…"
- "Sapık herif… Analı kızlı sikeceksin bizi ha? Ee? Damat? Sikerim diyorsun ama… Sana kızımı veriyorum sikmen için, ama beni hala sikmedin damadım… Hadi artık, koy şu yarağı da bayram yapsın amcığım… Hadii…"
Bütün bu muhabbetler olurken Hacer ablanın memelerinden amına kaymış elim okşayıp parmaklayarak vıcık vıcık etmiş, sonra da pijamasıyla külodunu sıyırıp tükürüklediğim yarağımı iri bembeyaz yuvarlak göt yanaklarının arasına sürterken birkaç defa boşaltmıştım onu.
- "Hadi artık içimde istiyorum!" diye yalvarır bir hale gelmişti.
Hacer ablayı kaldırıp tekrar yatağıma götürdüm. Ayaktayken soydum üzerinde ne varsa. Bir çırpıda kendim de soyunup, Hacer ablayı yatağıma sırt üstü yatırıp üzerine çıktım.
Bugün bütün ilkleri yaşasın istiyordum, dudaklarına yumuldum hemen, öpüp emerken sımsıcak amına sürtüyordum kütük gibi kalın yarağımı. Yavaş yavaş aşağıya kaymaya başladım.
Başım gibi iri memelerinin her tarafını öpüp yaladım önce, sonra zeytin gibi meme uçlarını tek tek ağzıma alıp emmeye minik minik ısırmaya başladım.
Hacer abla başımı, ensemi okşayıp inliyordu, memelerinden bile çok zevk aldığı belli olmuştu...
İyice aşağıya kayıp başımı bacak arasına gömerek, etli am dudaklarını yalamaya başladığımda, başımı kaldırmaya çalışıp,
- "Yapma!" diyerek inliyordu.
Yalayıp emdikçe, dilimi etli ama dudaklarının arasına soktukça titremeleri arttı, kasılmalarını kontrol edemez bir hal aldı ve sonunda ahlamalar ohlamalar eşliğinde sularını ağzıma akıtarak boşaldı. Bir süre elleri başımdayken bacaklarının istemsiz kasılmaları devam etti.
Ayırdığım bacak arasında dizlerimin üzerinde doğrularak, dibinden tuttuğum kalın yarağımın başını sulu amcığının etli dudakları arasına yerleştirip ittirmeye başladığımda,
- "Ahhh Hasanım, aslanım, bitiriyorsun beni, sok hadi, sok içime, offf bu ne, ahhh!" diye inlemeleri başlamıştı.
Yine zorlanarak santim santim sokmaya başladım içine. Kalın yarağım etli am dudaklarını yararak bir süre sonra tamamen içine girdiğinde derin bir ohhhh yükseldi Hacer ablanın dudaklarından. Bense önce ağır ağır sonra hızlanarak gidip gelmelere başladım cayır cayır yanan bana daracık gelen amının içinde...
Artık ikimizin inlemeleri birbirine karışmıştı, ahlar ohlar arasında belki 15 dakika siktim amını. En sonunda birkaç hızlı ve sert darbe ile köküne kadar sokup fışkırttım yeniden döllerimi içine.
Yarağımı içinden çıkarmadan uzandım üzerine. Yarağım kendiliğinden küçülüp çıkana kadar öpüştük, koklaştık. Sonra yanına kayarak kendimi bıraktım yatağa...
- "Hasanım, çok güzeldi aslanım, sanki ben hiç sikilmemişim bugüne kadar!"
- "Sen de çok harikasın abla, ben de sana bayıldım!"
- "Bundan sonra hep sana aitim koçum, bulduğun her fırsatta sikersin beni!"
- "Evet benim güzel ablam! Sen ne zaman canın isterse söyle bana yeter. Her zaman her istediğinde sikerim seni…"
- "Bitirdin beni aslanım!"
- "Daha dur bakalım abla, götün var sırada!"
- "Ona da yarın koy kuzum, o da senin!"
- "Tamam o zaman ablam, seni daha fazla yormayayım bu gece!"
- "Senin kucağında uyuyayım artık aslan damadım!"
- "Uyu güzelim! Uyu benim kadınım! Müstakbel kaynanam benim… Uyu…"
O yorgunlukla başlarımızı yastığa koyar koymaz uyumuşuz.
66 notes · View notes
murat-o41 · 2 days
Text
Tertibim ve Ablam.
Ablam Zeliha benden iki yaş büyüktür, o da benimle birlikte köyde büyüdü. Zeliha ablam liseden sonra üniversiteyi kazandı ve Kütahya'ya gitti. İlk sene yurtta kaldı, sonradan oradaki bir akrabamızın kiralık dairesi boşalınca orayı tuttu ve tek başına yaşamaya başladı. 
Ben okumadım, köyde ailemin çiftçilik işleriyle uğraşıyordum. Bu sebeple yaşım gelince hemen askere gittim. Askerlik yaptığım İstanbul'da tertibim Hasan vardı. Kütahya'lı olduğundan bir içtima sırasında, 
“Benim ablam da Kütahya'da okuyor, Kütahya nasıl bir şehir?” diye sormamla aramızda muhabbet başlamış, zamanla da çok iyi arkadaş, can ciğer kanka olmuştuk. Hatta ablamın bir iki ufak sıkıntısını Kütahya'daki tanıdıkları vasıtasıyla hallettirdi.
Benim askerlik bitti ve tezkereyi alır almaz memlekete gitmedim, Kütahya yakın diye Zeliha ablamın yanına uğradım. Geleceğimden haberi vardı, bana güzel yemekler hazırlamıştı. Yemeğimizi yedikten sonra oturduk, sohbet ettik, özlem giderdik. 
Sabah kahvaltımızı yapınca o okula gitti, ben evde oturup vakit geçirdim. Hiçbir yer bilmediğim için akşam birlikte çıktık, gezdik, gece eve geldik. 
Zeliha ablam 1.75 boyunda, esmer, kapalı bir kızdır. Balık etli bir fiziği var, ama ona çok yakışıyor. Dışarıda başörtüsü takıyordu, ama Kütahya'ya geldikten sonra giyimi kuşamı değişmiş ve güzelleşmişti. Çarşıya çıktığımızda erkeklerin ona bakışları dikkatimi çekmişti. 
Doğrusu onlara hak veriyordum. Çünkü erkek gözüyle bakacak olursam nefis bir parçaydı ablam... Bunun için ekstra bir şey yapmasına gerek yoktu. Başörtüsüne rağmen giyim seçimleri, yuvarlacık kalçalarını saran daracık etekler, taytlar, kotlar, babet ayakkabılarından görünen minik ayaklarını süsleyen file ya da ince siyah çoraplar onu seks için yaratılmış bir afet haline getiriyordu.
Hele evde otururken ne örtü, ne bir şey, hiç dikkat etmiyordu kendine… Benden büyük diye başına buyruk davranıyor, bağımsızlığını ilan etmiş, yarı çıplak geziyordu evin içinde… Anasını sikeyim, bu çocuk askerden gelmiş, duvarlara tırmanıyor, siki kalkık geziyor diye düşündüğü yoktu hiç… 
Askerde hiç olmazsa böyle burnumun dibinde koca memeleriyle, diri kalçalarını saran daracık taytı ile dolaşan, kahkahalarıyla coşturup iç gıcıklayan, beraber otururken kısa etekleri açılıp bacaklarını görebildiğim bir dişi yoktu, amsızlığa dayanıyordum. Ablamın evine geldiğimden beri günde en az üç kez o memelere, o bacaklara otuzbir çekmekten helak oluyordum. 
“Abla, biraz açık değil mi üstündekiler?” diyecek oldum, lafı ağzıma tıktı.
“Oğlum köy değil burası, çarşaf giyip kapanacak değilim. Üniversite ortamına ayak uydurmam lazım, yoksa dışlanırım.” dedi, sustum ben de, bir daha ağzımı açmadım. 
Eh, açık saçık dolaşması benim de işime geliyordu doğrusu, bana otuzbir malzemesi veriyordu bol bol… Ulan bu kız hem sapık yaptı beni, hem pezevenk diye kızsam da banyoda döllerimi fayanslara fışkırtıp rahatlarken pek şikayet etmiyordum. 
Ben geleli bir hafta olmuştu. Her akşam dışarı çıkıyorduk. O gün yine akşam dışarı çıktık, biraz gezdik. Sonra bir çay bahçesinde oturduk, çay içiyorduk. O sırada telefonum çaldı. 
Arayan benim tertip Hasan'dı. Hemen açtım telefonu. Ben hiç izin kullanmadığım için ondan bir hafta erken gelmiştim. O da tezkeresini almış, Kütahya'daymış. Çok sevindim. Bulunduğumuz çay bahçesinin yerini tarif ettim.
Yarım saat olmadan Hasan yanımıza geldi. Tertibimi ablamla tanıştırdım. Sohbet muhabbet çay, kahve derken karnımız acıktı. Hasan, 
“Bildiğim çok güzel bir yer var, hem yemek yeriz hem bir şeyler içeriz!” dedi ve kalktık. Hasan'ın arabasına doğru giderken ablam koluma girdi, kulağıma,
“Tertibinin bu kadar yakışıklı olduğunu neden söylemedin?” dedi. Baktım, beğeni dolu gözlerle önümüzden yürüyen arkadaşımın boyuna posuna bakıyor. 
“Sormadın ki söyleyeyim. Öyledir benim tertibim, aslan gibidir.”
“Valla doğru söylüyorsun. Kalıbı tipi filan, tam aslan gibi…”
Tertibim arabasıyla çok güzel, gençlerin takıldığı bir mekana götürdü bizi. Oturduk, yemeğimizi söyledik. Ablamla ikisi kafaca anlaşmışlar, konuşup gülüşüyorlardı. Ablam daha önce sorunlarını hallettirdiği için teşekkür üstüne teşekkür ediyordu. Yemeklerimizi beklerken, Hasan, 
“İçki içelim mi?” diye sordu. 
“Ben her zaman içmiyorum!” dedim. 
"Tertip artık sivildeyiz, biraz kafa dağıtalım! Bir iki duble viskiden bir şey olmaz!” deyince kırmadım kabul ettim. Ablam, 
“Ben de meşrubat içeyim bari..!” dedi. Hasan, 
“Buranın alkolsüz kokteylleri var, çok güzel… Sana da ondan söyleyeyim!” dedi ve kalktı, bara gidip içecekleri söyledi. Barmen arkadaşıymış, kafa kafaya verdiler, bir şeyler konuşup gülüştüler. 
Siparişler geldi, yemeğimizi yiyor, içkilerimizi içiyor, sohbet ediyorduk. İkinci dubleden sonra benim kafam dönmeye başladı. Ablam ise 'biz ikimiz hemşeriyiz' dediği Hasan'la sohbeti iyice koyulaştırmış, sanki kırk yıllık arkadaş gibi samimi olmuşlardı. 
Bir ara dans müziği çalmaya başladı. Çiftler piste çıkıp dans ediyordu. Hasan, 
“Ablanı dansa kaldırsana tertip!” dedi. Ben de, 
“Yok tertip, ben anlamam, siz dans edin!” dedim. Benim öyle dememi bekliyorlarmış gibi hemen kalktılar ve dans etmeye başladılar. 
Onlar dans ederken barmen bana bir duble daha getirdi. Onu da içince iyice bir tuhaf olmuştum. Robot gibi oturmuş etrafa bakınıyordum. Bir ara gözüm ablamla Hasan'a takıldı. 
Hasan elini ablamın tam götünün üstüne koymuş, ufak ufak hareketlerle okşuyordu. Dans bahanesiyle de ablamı iyice kendine çekmiş, resmen sürtünüyordu. Ablam ise Hasan'ın gözlerine bakarak gülümsüyor, bir şeyler konuşuyorlardı. 
Aldırış etmedim, içkiden başım dönüyordu. Yanlarına gidip hesap sormayı bırak, ayağa kalkacak halim bile yoktu. Bir süre dans ettikten sonra masaya geldiler. Barmen ablama da yeni bir kokteyl getirdi. O kokteyl nasıl bir şeyse artık, ablamın yüzü kıpkırmızı olmuş, konuşurken dili dolanıyordu. 
Benim fırlama tertiple barmenin konuşup gülüşmeleri geldi gözümün önüne, olayı çözdüm. Bizi sarhoş etme planı vardı bu herifin, çok dikkatli olmalıydım. Sarhoş ablamı bu kurda yedirmemeliydim.
Ben zaten içkiye alışkın değildim, Hasan'ın zoruyla bir duble daha içtim ve iyice kötü oldum. Hasan hesabı ödedi, kalktık, ama ben ayakta zor duruyorum. Hasan, 
“Sizi evinize bırakayım! Yolda trafiğe yakalanmayayım alkol yüzünden, taksiyle gidelim.” dedi, oradan bir taksiye bindik. Yolda Hasan bir tekel bayine uğradı, sigara ve birkaç tane bira aldı. Ablam, 
“Daha içecek misin Hasan ?” diye sordu. 
“Sanki herif nikahlı kocası, sana ne ulan?” dedim peltek sarhoş ağzıyla… İkisi manalı manalı bakıştılar. İçimden eyvah dedim ablam bu gece tertibimi kocası yapmaya niyetli galiba… Tanıştıklarından beri içine düşecek oğlanın… Hasan da, 
“Sizi bırakayım, bunları da evimde içeceğim!” dedi. 
Eve varınca taksiden indik. Hasan taksiyle devam edecekti. Ama ben ayakta durmakta zorlanıyordum. Ablam Hasan'dan rica etti, 
“Yukarıya kadar yardım et, öyle gidersin!” dedi. Hasan da ücretini ödeyip taksiyi gönderdi. Ve Hasan'ın yardımıyla yukarı çıktık. Üstümü bile çıkaramadan beni yatağıma yatırdılar. Kafam acayip dönüyordu. En iyisi uyuyayım dedim, gözlerimi kapatıp anında sızdım. 
Ama aradan on dakika geçmeden aşırı mide bulantısı ile uyandım. Yatağın yanına kafamı zor uzatıp yere halının üzerine kustum. Kusunca biraz rahatlamıştım. Yatağa oturdum, kendime gelmeye çalışıyordum. Benim yattığım odanın kapısı açıktı, salonda ışıklar kapalı, ama televizyonun sesi geliyordu. 
Biraz kendime geldikten sonra mutfaktan kağıt havlu alayım da halıyı temizleyim diye kalktım. Mutfağa giderken salona baktım. Kimse yoktu ama televizyon açıktı. Sehpada kapağı açık bira, yanında neskafe ve küllükte de halen yanan bir sigara vardı. Mutfağa baktım orda da kimse yoktu. Ama ablamın odasının ışığı yanıyordu, kapı kapalı idi, kapının altından ışık görünüyordu. 
Bu işte bir anormallik vardı. Ablamın odasına yaklaştım, içerden tuhaf tuhaf sesler geliyordu. Anahtar deliğine eğilip baktım. İkisi de yatağa uzanmıştı. Hasan, ablamı hem okşuyor hem öpüyor, hem de yavaş yavaş soymaya çalışıyordu. 
Önce sinirlendim, öfkelendim. Odaya dalıp ikisini de darmadağın edecektim. Ama hala içkiden başım dönüyordu, biraz kapının önünde olduğum yere çöküp kendime gelmeye çalıştım. İçerideki insanlar biri ablamdı, biri aylarca kardeşim gibi gördüğüm tertibim, asker arkadaşım… 
İçeriye girip engel olsam, ikisini tokatlayıp Hasan'ı siktir etsem, evden ve hayatımdan kovsam? Ne değişecek? Çakal tertip leşin kokusunu almış artık, ben gidince ablamı yine tavlar, kesin siker kızı…
Sonra içimdeki seks düşkünü abaza herif düşüncelerimde üste çıkmaya başladı. Ablamdı ama sonuçta dişiydi, tabu demeden, günah demeden, uğruna otuzbirler çektiğim bir varlık… 
Bütün gün memelerine, açılan bacaklarına, dışarıda yürürken çalkaladığı kalçalarına hayran olduğum, sikme hayalleri kurarak mastürbasyon yaptığım ablam… 
Sonunda siktir et dedim kendi kendime… Ne yapacağım, içeri dalıp tertibimi bıçaklayacak halim yok, ya da ablamı gebertecek miyim namus meselesi diye? 
Benim gibi kanları kaynayan iki genç insan… Denk getirmişler, sikişiyorlar. Sikeyim anasını, sıçayım namusuna… Bari benim gibi otuzbir çekmeye mahkum olmasınlar, en azından onlar seks arzularını gidersinler, ben de onları röntgenleyip otuzbir çekerim dedim. 
Tekrar doğrulup kapıya yanaştım. Baktım, benim anahtar deliğinden görmek için debelendiğim kapı meğer açıkmış. İçerdeki ateşli azgınlar kapıyı kapamayı bile unutmuşlar, biraz itmem iki parmak aralanmasına yetti. İçeriyi rahatça gözetleyebilirdim artık…
Salondaki küllükte halen yanan sigaradan belli ki daha yeni odaya geçmişlerdi. Hasan, elini ablamın eteğinin altına sokmuş, bacaklarını okşaya okşaya yukarı doğru çıkıyordu. Ablam ise elini ittiriyor, sanki istemiyor gibiydi. Ama Hasan devam ediyordu. 
Az sonra esmer güzeli ablamın altındaki etek iyice sıyrılmış, sütun gibi dolgun bacakları meydana çıkmıştı. Hasan, o bacakları okşaya okşaya elini iyice yukarı çıkartmış, beyaz külodunun üstünden ablamın kabarık amını okşamaya uğraşıyordu. 
Hasan elini ablamın amına attıkça ablam elini tutup geri çekiyordu. Fakat dudakları hiç ayrılmıyor, nefes bile almadan öpüşüyorlardı. Hasan'ın elini külodundan çekip itiyor, bu kez o el memelerine yapışıyor, mıncıklayıp duruyordu. Oradan çekince bu defa külodun ağının yanından amcığını okşamaya başlıyordu.
Ablamın engel olma çabaları yüzünden olmalı, Hasan biraz doğruldu, yavaşça kendi pantolonunu çıkarıp sadece külotla kaldı ve zorlayarak ablamın bacak arasına girdi. Dudaklarını emerken bir yandan da külottan kabarıklığı belli olan yarrağını ablamın tam amının üstüne sürtüyor, onu tahrik etmeye çalışıyordu. 
İşe de yarıyordu, ablam amının üstünde sürtünen yarraktan iyice tahrik olmuş olacak ki, kendini iyice salmış, bacaklarını iyice aralamış, kendinden geçiyordu. Hasan doğrulup ablamın külodunu indirmek istedi, ablam, 
“Hasan, yapmaa, yeter artık!” dedi. Hasan ise, 
“Daha yeni başlıyoruz, ne yeteri?” dedi. 
“Kardeşim duyacak, rezil olacağız, nolur bırak, yeter, bizi böyle görürse nasıl yüzüne bakarız?” dedi. Hasan, 
“Korkma, kardeşinin götünde pireler uçuşuyor, iki gün sonra zor uyanır! İyice sarhoş zaten… Dans ederken sana neler yaptığımı gördü, sesini çıkarmadı tertibim…” dedi. 
Orospu çocuğu ablamı sikmek üzereydi ve benden tertibim diye bahsediyordu. Ah bir bilse pezevenk tertibinin onları kapıdan canlı porno izler gibi izlediğini… Gözetlerken kalkmış sikini sıvazladığını… 
Ablam taş gibi olmuş siki külodun belinden çıkmış vaziyetteki tertibimin kalın yarağının amcığına baskı yapmasıyla zevkle kıvranırken bir yandan da, 
“Yapma Hasann!” diye inliyordu. Artık itiraz değildi dudaklarından çıkan sesler, zevk inlemelerine dönüşmüştü. Hasan, ablamın susması için tekrar dudaklarına yapıştı. 
Ablam gözlerini kapatmış halde Hasan'ın dudaklarına karşılık verirken, Hasan tek hamlede kendi külodunu çıkardı. Yarrağı kapkara ve kocamandı. Hasan şimdi çırılçıplaktı. 
Ablamın ise uzun eteği beline kadar sıyrılmış, beyaz külodu biraz aşağıya inmiş, gömleğinin düğmeleri açık, başındaki başörtüsü de iyice dağılmıştı. 
Ablamın memelerini sutyenden kurtaran Hasan memeleri yalayıp emmeye başlayınca ablam da artık iyice kendinden geçmişti. Hasan elini yarrağına götürdü ve ablamın külotunu az daha indirip yarrağını amının dudakları arasına sürtmeye başladı. Ablam, 
“Hasan nolur dur!” deyince, Hasan, 
“Ne oldu canım? Bakire misin yoksa?” dedi. Ablam zevkten cevap bile veremiyordu, ama bakışlarından ve sevişmesinden bakire olmadığı belliydi. Hasan'ın sürtmesi ablamı çıldırtmıştı. Sonunda o da şehvetin kollarına teslim oldu, 
“Sok hadi... Durma… Merak etme, bakire değilim!” dedi. Bunu duyan Hasan yarrağını bir anda amının içine doğru ittirdi. Dibine kadar girince ablam, 
“Ohhhhh!” diye inledi. 
Hasan biraz içinde bekledi, sonra yavaşça git gele başladı. Hasan'ın kalın yarrağı ablamın pamuk gibi amında gidip gelirken ablam ellerini Hasan'ın beline sarmış kendine doğru çekiyordu. 
Hasan ise tempoyu hiç bozmadan amının dibine dibine basıyordu. Ablamın amı zevkten sabun gibi vıcık vıcık olmuş, şapırtılar bana kadar geliyordu...
Biraz pompaladıktan sonra Hasan durup, 
“Beğendin mi ulan azgın orospu? Yarağımı yemek hoşuna gidiyor mu? Sikim sana zevk veriyor mu?” diye sordu. Ablam, 
“Terbiyesiz şey… Durma nolursun, devam et aşkım! Ohhh… Evett… Çok zevk alıyorum hem de… Azgın orospun kurban olsun sana... Ohh yarağına kurban senin…Yalvarırım devam et! Ohhh… Yarağın çok zevk veriyor, bitiriyorsun beni…” diye inledi. Hasan inadına durdu, hareketsiz kaldı. Sikinin vajinasında hareket ettiğini, okşadığını hissetmek için altında kıvranan, belini kaldırıp indiren ablama gülerek, 
“Kardeşin uyanmasın? İstersen bırakalım!” dedi. Ablam sinirlenmişti, 
“Siksene orospu çocuğu! Yarağı tattırdın madem, sonuna kadar götür… Sik beni hadi…” diye bağırdı. Hasan yeniden sikmeye başladı. 
Ablamın sikilmek için böyle yalvarmasına ve böyle kelimeler kullanmasına çok şaşırmıştım. Benim namuslu sandığım ablam üniversiteye giderken orospunun hası olmuş meğer... 
Hasan'ın koca yarrağını dibine kadar alırken bana mısın demiyor, aksine zevkten inim inim inliyordu. Gördüğüm kadarıyla sekste hiç de acemi sayılmazdı doğrusu… Değme ev kadınına, seçme fahişeye taş çıkartırdı. Kim bilir ben Kütahya'ya gelmeden önce ne yaraklar yiyordu. 
Biraz sonra Hasan'ın pompalama temposu iyice hızlandı. Artık benim odamda uyuyor olmam umurlarında değildi. Kendilerinden geçmişler, yüksek sesle inim inim inliyorlardı. Derken ablam sara hastaları gibi titremeye ve kedi eniği gibi ciyaklamaya başladı. 
Az sonra da Hasan yarrağını ablamın amından çıkarıp böğürerek döllerini ablamın memelerine attırmaya başladı. Ablam da eline aldı yarağı ve tamamen boşalasıya kadar sıvazladı... 
Ben hemen yavaşça odama gittim, odamın ışığını açmadan yatağa uzandım. Uyuyor numarası yapıyordum, ama gözümü tam kapamamıştım, gözlerim kısıktı ve yattığım yerden koridoru görebiliyordum. 
Banyo benim odanın karşısında idi. Az sonra ablam üstü giyinik halde geldi, kapıdan bana baktı ve yavaşça kapımı çekip kapadı. Sonra, Hasan'a, 
“Gelebilirsin!” dedi. Göremiyordum ama seslerini duyabiliyordum, banyoya girmişlerdi. Duşun sesiyle karışık gülüşme sesleri geliyordu inceden. 
Sonra çıktılar banyodan. Gülüşerek salona gittiler. Ben artık Hasan gider diye düşünürken tam tersi oldu, az sonra gülüşerek tekrar ablamın yatak odasına girdiler ve kapıyı kapadılar. 
Birkaç dakika bekledim ve yavaşça odamın kapısına çıktım. Ablamın odasından ufak ufak fısıltılar geliyordu. Herhalde Hasan üstünü giyiniyor, çıkıp gidecek diye düşünürken dayanamadım ve yine kapılarının önüne gittim. 
Anahtar deliğinden baktım ki, Hasan halen çırılçıplak, bir elinde sigara diğer elinde bira var, yatakta sırtını duvara yaslamış oturuyor. Ablam da çırılçıplak soyunmuş ve yatağa uzanmış, kafası Hasan'ın kucağında, eline Hasan'ın inmiş yarrağını almış, yarağa bakıp, 
“Küçülmüş bu!” diyerek gülüyordu. 
“Ne gülüyorsun kızım, daha yeni boşaldı, iki dakika dinlenip kendine gelsin!” 
“Ben diriltirim şimdi onu!” dedi ablam... Hasan sigarasını söndürüp, 
“Ya sen ne orospu çıktın, kardeşin hep senden bahsederdi, senin nasıl iyi biri olduğunu anlatırdı. Fakat, harbiden iyiymişsin, muamelen çok iyi!” dedi. 
Ablam da Hasan'a gülümsedikten sonra yarrağını okşamaya ve öpmeye başladı. Hasan arkasına yaslanmış, bir elinde birası, diğeriyle de ablamın kafasını hem okşuyor hem de yarrağına bastırıyordu. 
Demin solucan gibi olan yarrak yine yılan gibi başını kaldırmıştı. Ablam yarrağın kafasından başlıyor, taşaklarına kadar yalıyor, tekrar başına çıkıp ağzına alıyordu. 
Birkaç dakika yaladıktan sonra damarları çıkan yarrak ablamı yine sinsi sinsi gülümsetmişti. Yalamayı bırakıp kalktı ve Hasan'ın kucağına oturdu, eliyle yarrağı amının ağzına yerleştirip, tek seferde amının içine aldı. Kucağında yavaş yavaş içinde oynatmaya başladı. 
Götünü öyle güzel çeviriyordu ki, amındaki yarrağı nerdeyse kıracaktı. Hasan elindeki birayı bırakıp ellerini ablamın götüne götürdü ve dudaklarına yapıştı. Elleri ablamın götünün yanaklarını iyice ayırırken alttan da pompalamaya başladı. 
Baktığım yerden ablamın kapkara göt deliği tam karşımdaydı. Yarrak amına girip çıkdıkça 'Şap, şap!' sesler çıkmaya baslamıştı. Hasan ablamın götünün yanaklarını iyice kavramış kendine kendine çekiyor, amına köküne kadar sokuyordu. Ablam inlemeye başlamıştı. 
“Ohhhh, sikkk, durma aşkım, ohhhhh, devam et bu şekilde!” diyordu. 
Bir süre bu şekilde Hasan'ın kucağında zıplayan ablam yorulmuş, nefes nefese kalmıştı. Birden yarağın üstünden kalktı. Hasan'ın elinden tutarak onu da kaldırdı ve yatağa çaprazlamasına domaldı, tam köşeye gelecek şekilde kafas��nı yatağa gömdü ve 
“Hadi aşkım, sikmeye devam et!” dedi. O pozisyonda amı kabak gibi arkaya çıkmıştı. Ablamın arkasına geçen Hasan yarrağını sürterek biraz bekledi ve bir anda aniden kökledi. Ablam, 
“Ahhhhhh! Hayvan!” diye çığlığı bastı. Hasan ablamın ağzını eliyle kapatıp, 
“Bağırma orospu, kardeşin uyanacak!” dedi. İçinde biraz bekledikten sonra ağzındaki elini çekti ve iki eliyle belinden kavrayarak sikmeye başladı. Sertçe sikiyor, köküne kadar sokuyordu. Ablam resmen acı çekiyor, 
“Aşkım, ne olursun dur!” diye yalvarıyordu. Ama Hasan hiç oralı olmadan sikmeye devam ediyordu. 
Hasan iyice kontrolden çıkmıştı, alkolün de etkisiyle ne boşalıyor, ne de yavaşlıyordu, darbeli matkap gibi sikiyordu. Ablam, 
“Ne olursun yeter artık, götüm çok acıyor, amımı sik!” dediği anda anladım ki Hasan götten girmişti. Ablamın çığlığından ve acıyla inlemesinden bunu anlamam lazımdı. Hasan insafa gelmişti, 
“Tamam aşkım!” diyerek yarrağını götünden çıkardı. Ablam osurarak yatağa yüz üstü seriliverdi. 
Biraz öyle yattıktan sonra oflayarak yan döndü. Hasan da ablamın yanına uzandı ve dudaklarına yapıştı. Öpüşürken bile Hasan'ın eli boş durmuyor, ablamın amını okşuyordu. 
Biraz bu şekilde dinlendikten sonra Hasan ablamı sırt üstü yatırıp bacak arasına yerleşti. Yarrağını ablamın amına soktu, bacaklarını omzuna kaldırdı ve sikmeye başladı. 
Vay anasını siktiğimin azgınları vay… Durup dinlenmek bilmiyordu ikisi de, ne tertibin kalın yarak yumuşayıp iniyordu, ne ablam doydum artık istemem diyordu.
İkisi de deli gibi inliyor, nefes nefese sikişiyorlardı. Ablam zevkten gözlerini kapatmış, kollarını iki yana açmış, tırnaklarını geçirdiği çarşafı koparacakmış gibi asılıyordu. Defalarca boşaldı tertibimin altında, inleye inleye, bağırmamak için parmaklarını, yastıkları ısıra ısıra…
Bir süre sonra ablam, 
“Aşkım ben bittim, hadi artık sen de boşal!” deyince Hasan yarağını ablamın amından çıkartıp göbeğine boşaldı. Boşalması bitince de ablamın üstüne yığıldı kaldı. 
Nefes nefese öylece kalmışlardı. Benim için de artık oradan uzaklaşma vakti gelmişti. 
Sessizce odama gittim. Seslere göre tekrar banyoya girdiler, sonra Hasan evine gitti. 
Artık o geceden sonra Hasan her gün benimle görüşmek istiyordu. Çoğu zaman birlikte dışarda bir yerde oturup çay içerken Hasan'ı biri arıyor, kısacık telefon konuşmasından sonra kapatıyordu. Sonra da Hasan bana, 
“Tertip, benim acil bir işim çıktı. Sen bir demlik çay daha söyle, keyfine bak. Ben yarım saatte işimi halleder gelirim!” deyip gidiyordu. 
Tabii ki telefondaki benim azgın orospu ablamdı, sikicisini arıyordu. 
Ben çay bahçesinde oturmuş çaya talim beklerken Hasan gidip ablama malı döşüyor, sonra da benim yanıma geliyordu!.
Ne yapayım? Abla işte… Atsan atılmaz, satsan satılmaz. Pezevenklik de böyle bir şey… 
Sadece karın, sevgilin değil, bazen ablanın da başka erkeklerle sikişmesine razı oluyorsun. Razı olmakla da kalmıyor, benim gibi abaza sapık oluyorsun. Ablan sikişirken ona bakarak otuzbir çekiyorsun.
56 notes · View notes
35-47 · 1 year
Text
Uzun süre sonra piyasa mod onn cebimde var rolex kolumda masarati
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
1 note · View note
nebez · 6 months
Text
Kaşını alırsın top, almazsan martı derler. Kilolu olursun ayı, zayıf olursun “ay o ne öyle kürdan gibi dar omuzlu” derler. romantik olursun gevşek, olmazsın odun derler. samimi davranırsan yavşak, mesafeli davranırsın ilgisiz, soğuk derler.
Sakallarını kezmezsin “DAİŞ militanı” sakallarını kesersin “erkeğin makyajı sakaldır ya” derler. ders çalışırsın “inek süt çocuğu”, çalışmazsan “serseri” derler. birini seversin “ev, araba, en az 100000 tl maaşın olacak”, sevmezsin, “acaba ibne mi?” derler. çirkinsen laf atıyor yavşıyor olursun, yakışıklı zenginsen çapkın olursun.
Yakışıklıysan “kesin fırlama” çirkinsen “işine baksın tipsiz” derler. Çok seversen sevilmezsin, sevmezsin şerefsiz derler. Peşinden koşarsın “köpek gibi peşimi bırakmıyor” peşinden koşmazsın “köpeğe kemik atmadım ya ondan gelmiyor” derler.
Kıllı olursan “maymun” olmazsın “ibne” derler. kas yaparsın “öküz, hayvan” yapamazsın “şuna bak kibrit gibi” derler.
6284 ile bir anda evsiz kalabilir, başka bir erkekle yakaladığın kadına bile ömür boyu tazminat ödeyebilirsin.
Kısacası; erkek olmak zordur lan bu ülkede.
Tumblr media
124 notes · View notes
alexay76 · 7 months
Text
Almanyadan Tatile Gelen Bakire Kuzenim
Selam 31’ci arkadaşlar. Geçen hafta benden 3 yaş büyük kuzenim Elif ablayla önce nasıl yakınlaştığımızı, sonra da onu nasıl çatır çatır siktiğimi paylaşmak istiyorum. Benim kuzen baba tarafından akrabadır ve ben ona hep abla diye hitap ederdim. En son 2 sene önce Almanya’dan İstanbula geldiler, ama birlikte fazla vakit geçirme imkanımız olmamıştı. Benim kuzen, yani Elif abla, bekar, sarışın, beyaz tenli, 1.55 boyunda falan, ama boyuna göre memeleri ve götü muhteşemdir. Almanya’da yetiştiğinden giyimi falan çok rahattır ve adamın devamlı sikini kaldırır.
Daha önceki gelişlerinde (ben 20 yaşındayken), evde güreş numarasıyla bir defa beni boşaltmıştı. Elif abla beni devamlı tahrik edici şeyler yapıyordu. Banyodan çoğu zaman havlusu sarılı veya iç çamaşırlarıyla çıkardı ve benim onu görmemi sağlardı. Bazen, “Omuzum ağrıyor…” diyerek kendisine masaj yaptırırdı ve resmen önümde Orgazm olurdu. Çoğu zaman benim yarak onun sırtına dayanırdı, sonra da ben doğru 31’e tuvalete. Elif ablayla sohbetlerimizde, hoşlandığı erkek tipi olarak neredeyse beni tarif ederdi hep. Elif ablanın annesi hatta bir keresinde bana ‘Damat’ falan demişti yıllar önce.
Elif ablalar bu son gelişlerinde, onları karşılamaya havaalanına ben de gittim. Elif abla annesiyle beraber önden gelmişler, diğerleri 1 hafta sonra geleceklermiş. Elif ablayı uzaktan bir gördüm, anında sikim kazık gibi oldu, ne yapacağımı şaşırdım, tam bir Avrupalı olmuş. Teni yine bembeyaz, vücut hatları harika, saçlar sapsarı. O da beni görünce çok sevindi. İlk bana sarıldı ve sarılmasıyla benim kalkık sikimin göbeğine değmesi bir oldu, farketmemesi imkansızdı. Neyse arabaya binip eve geldik, ama benim gözüm hep onda. Elif abla, “Yarın denize gidelim Arda, çok özledim!” dedi. Annesi de onayladı…
Ertesi gün Elif abla, annesi ve ben, denize gittik. Yolda her şey normaldi. Elif abla ve ben kumsaldaki kabinlere soyunmaya gittik. Yan yana kabinlerde ben şortumu, o da bikinisini giydi ve çıktık. Tanrım o ne biçim bir göt, ne biçim memeler. Sikim kalkmaya başladı, ne yapacağımı şaşırdım, elimdeki eşyaları önüme tuttum hemen, ama gözlerim Elif ablanın vücudunda. Elif abla, “Ne oldu, bakakaldın, çok mu beğendin?” dedi. “Yok, şeyy… bembeyazsın abla, ona baktım…” dedim. Elif abla da, “Ne yapalım Almanya’da böyle güneş yok ki yanalım. Bir koca da bulamadık senin gibi yakışıklı, kalalım Türkiye’de!” dedi, biraz gülüştük, sonra annesinin yanına gittik. Annesi, “Oooo damat, nerede kaldınız?” dedi. Ben şaşırdım ama duymamazlıktan geldim. Elif abla hemen annesine Almanca birşeyler söyledi, oturduk. Annesi Elif ablaya güneş kremi sürdü. Biraz güneşlendik. Sonra Elif abla bana, “Hadi denize girelim Arda!” dedi.
Denizde biraz yüzdük, ama birbirimize fazla yaklaşmıyorduk. Denizden çıktık, sonra annesi biraz yüzdü çıktı. Kumsalda oturup sohbet ederken Elif ablanın annesi birilerini gördü, konuşmaya başladılar, Almanya’ya gitmeden önce çok samimi oldukları komşularıymış, 35 senedir hiç görmemişler birbirlerini. Elif ablanın annesi onların yanına gitti, 10 dakika sonra geri geldi, “Akşama evde görüşürüz, ben onlarla gezeceğim.” dedi ve gitti. Biz Elif ablayla baş başa kaldık. Fakat bu Elif ablanın hoşuna gitmişti, bana, “Krem sürsene biraz vücuduma, nar gibi olmayayım güneşin altında!” dedi. Ben kremi elime döktüm ve Elif abla yüz üstü uzandı. O muhteşem göt tam önümdeydi, sikim kazık gibi oldu bir anda. Kremi sırtına sürmeye başlayınca Elif ablanın zevk aldığı bariz belli oluyordu, bikinisinin ipini de çözdü. “Harika, aşağılara, bacaklarıma da sür.” diyordu. Ben her yerine hem masaj yapıyor, hem de mıncıklıyordum.
Bir ara Elif abla hafif hafif titredi, ben anladım ki Orgazm olmuştu. Ama ben ne olacaktım kazık gibi sikle. Elif abla, “Tamam, yeter bu kadar, hadi denize girelim!” dedi. Ben ayağa kalksam önümün çadır kurduğu belli olacaktı, “Abla sen gir, ben geliyorum!” dedim. Anladı herhalde sikimin kalktığını. O suya girince, benim de sikim hafif iner gibi oldu, ben de hemen kalkıp denize girdim. Fakat Elif abla annesi yanımızda olduğu gibi değildi, bana şaka yapıyor, su atıyor, sarılıyor, resmen beni tahrik ediyordu. Suyun onun boyunu geçen yerlerinde sırtıma sarılıyor, memeleri olduğu gibi sırtıma yapışıyordu. Tabi benim sikim yine kazık oldu. Elif abla kalkık sikimi görmüştü bu sefer. “Annem sana neden damat dedi, biliyor musun?” diye sordu. Ben anlamazlıktan gelip, “Ne damadı?” dedim. “Bırak şimdi anlamamış gibi yapmayı! Annem taa yıllar önce benimle senin evlenmemizi istediğini babana söyledi!” dedi. Ben de, “Ama sen benim kardeşim gibisin, böyle bir şey olamaz!” dedim. “Yaaa öyle mi? O yüzden mi sikin kalkıyor bana?” dedi. Ben bir şey diyemedim…
Sırtımdan boynuma tutunurken, bana iyice yapışıp, “Bu halde plaja çıkılmaz!” dedi ve boynuma sarılarak önüme geçti, amını sikime dayadı ve sürttürmeye başladı. Ben 1 dakika geçmeden boşalmaya başladım. Döllerim suyun içinde yüzüyordu. Elif abla gülerek, “Şimdi ödeştik, demin krem sürerken de sen beni boşaltmıştın!” dedi. Hiç konuşmadan sahile çıktık. Elif abla, “Gidelim artık, bu gün yeter.” dedi. Eve gittik ama konuşmuyorduk. Ben eve gidince duş alıp üzerimi değişip dışarı çıktım, Elif abla evde kaldı. Ben eve gece geldim ve uyudum.
Öğlene doğru uyandığımda evde kimsenin olmadığını gördüm. Fakat 15 dakika sonra Elif abla geldi eve. Sabah denize girmiş, annesi yine o komşularını görmüş onlarla gitmiş. Yüzerken kolunu ağrıtmış aynı zamanda, Ahhlaya, Offlaya duşa girdi. Duştan öıktıktan sonra da yanıma geldi oturdu, “Arda şu omuzum çok ağırıyor, biraz masaj yapsana!” dedi. Ben başladım yine masaja. Sırtının omuzuyla birleştiği yeri ovmaya başladım. Fakat üzerinde atlet tarzı bir body vardı ve masaj yapamıyordum. Elif abla, “Dur şunu çıkarayım…” dedi ve bir çırpıda çıkarttı, sütyenle kaldı. Benim yarak yine kazık oldu. Biraz daha ovdum, “Yeter mi bu kadar?” dedim. Elif abla da, “Dur, daha yeni başladık! Önce sırtıma, sonra da bacaklarıma masaj yapacaksın daha, her yerim tutulmuş!” dedi. Ben de sırtına masaja başladım, ama masaj gibi değilde okşar gibi, mıncıklar gibi yapmaya başladım. Çok hoşuna gittiği belliydi. Elini arkaya attı ve sütyeninin kopçasını açtı, “Böyle daha rahat olur!” dedi…
Ben artık zıvanadan çıktım, yanlardan memelerini bile ellemeye başladım. “Bacaklarımı da…” dedi. Altında zaten kısa bir etek vardı, bacaklarını mıncıklamaya başladım. Elif abla birden, “Arda beni istiyor musun?” dedi. Ben önce cevap vermedim, sonra yüzünü bana döndü ve “Bu son şansın, istiyor musun, istemiyor musun?” dedi. Zaten o dönünce gözlerim memelerine kilitlenmişti, cevap vermeden yumuldum memelerine. Ama nasıl yalayıp emiyorum. Elimi de amına attım, okşamaya başladım. Hemen tangasını çıkarttım, ben de sikimi çıkartım ve amına hizaladım. Elif ablanın amı sulanmıştı, benim yarak ta demir gibiydi. Ama Elif ablanın yüzüne baktığımda bir tedirginlik vardı. “Ne oldu?” dedim. “Ben hiç yapmadım!” dedi. Şaşırmıştım, bu yaşta, hem de Almanya gibi yerde.
Ben kararsız bir halde dururken, Elif abla, “Yapmadım ama seni istiyorum, hemen şimdi istiyorum! Hadi!” dedi. Ben önce sikimin kafasını amının deliğine sürttürerek deliği biraz açtım ve kafasını soktum. Elif abla sikimin kafasını sokmamla ince bir çığlık attı ve sonra kendini bana öyle bir ittirdi ki, kendini bana resmen bozdurdu ve bu sefer sağlam bir çığlık attı ve gözleri yaşardı, “Artık seninim!” dedi. Ben de, “Daha değil…” dedim ve bu sefer ben amına yavaş yavaş girip çıkmaya başladım. Ama fazla dayanamadım ve Elif ablanın içine döllerimi öyle bir fışkırttım ki, sikim amının içinde olmasına rağmen amının kenarlarından kanla karışık döller akmaya başladı. Ben içine boşalırken o da Orgazm olmaya başladı ve deli gibi titriyordu. Birbirimize sarılıp öylece 2 dakika falan kaldık. Sonra ben sikimi Elif ablanın amından dışarı çıkarttım. Duşa gidecektim. O da amını eliyle kapatarak duşa geldi…
Amından kanla karışık akan dölleri yıkadı, ben de sikimi yıkadım. Ama benim sikim hiç inmemişti, kazık gibi duruyordu. Ben bu sefer Elif ablayı odama götürdüm. Yatağa yatırdım ve bacaklarını açtım ve bir seferde dibine kadar kökledim. Elif abla öyle bir Ahhladı ki, ben daha da tahrik oldum ve amına pompalamaya devam ettim. 2-3 dakika geçmeden Elif abla beni kendine kenetledi ve tırnaklarını sırtıma geçirdi, şiddetli bir Orgazm yaşıyordu. Ama ben daha da hızlandım, Elif ablayı komple zıplatıyordum. Onun Orgazmı bitmeye yakın tam beni sıkmayı bırakırken, bu sefer ben ona öyle bir sarıldım ve tekrar amına fışkırmaya başladım…
Sikim amının içinde inene kadar durdu. Sonra tekrar duşa gittim ve yıkandım. Elif abla yanıma geldi, o da yıkandı, ama ayakta zor duruyordu. Hem kızlığı gitmişti, hem de benim ağırlığım altında ezilmişti, yorgun olması normaldi. Duştan çıkınca Elif ablanın odasına gittik. Yatakta biraz öpüştük. “Benimle evlenmek zorunda değilsin, ben seni, sen de beni arzuluyordun, beraber olduk o kadar!” dedi. Ben de sordum, “Peki şimdiye kadar niye kimseyle yapmadın?” dedim. Elif abla, “Belki bir gün seninle evleniriz diye, ben sana çocukluktan beri aşığım salak!!!” dedi. Biraz içim burkuldu, ama ben sadece Elif ablayı sikmek istiyordum, evlenmek değil. Ne yapayım, aşksız evliliğe karşıyım ben.
Elif ablayla annesi sikiştiğimiz akşam tartışıyorlardı, yarı Almanca yarı Türkçe. Annesi anlamış Elif ablanın kendini birine siktirdiğini, ama bunun ben olduğumu bilmiyordu. O günden beri Elif ablayla nerede yalnız kalırsak sikişiyoruz. Hele bir kez denizin içinde, annesinin karşısında siktim Elif ablayı, ne heyecandı ama. Tatilleri bitene kadar böyle gider. Elif abla bana aşık, bunu artık daha fazla hissediyorum. Belli ki Elif ablanın içinde halen bir umut ta var benle ilgili. Ama onunla evlenmem, aşk olmadan olmaz…
88 notes · View notes
chaoticdreamfart · 6 months
Text
Mustafa Açıkses.
Video değerli kıymetli
Arkadaşlarıma.
Armağanim olsun
Beğeniler için çok
Teşekkür ederim...✌️
Tumblr media Tumblr media
Önemli olan iç güzellik diyen yavşaklar. hanginiz siyağ kabli bir kitabın sayfasını. okumaya cesaret ettiniz kadın yakışıklı karizma erkek alımlı cilveli nerde biri varsa yorumlarda ağzinizin suyu akıyor tü sizin. kalibiniza be👍
Günaydın mutlu haftalar.
Arkadaşlar.
Tumblr media Tumblr media
Bak bunu es geçtim paşam o küçük.
Beynini formatla ilgimi çekecek haince.
Planlarla gel
Benim kulvarimda zayıf kaliyorsun.
Demen o ki
Hiç eğlenceli
Olmuyor🤣😁😂
Tumblr media
👆👆 Tatli
Hem deli hem prenses.
🌿👑🌿
103 notes · View notes
tipitip213 · 2 days
Text
çiğdemim 2
Canım kardeşim çiğdemimle yaşadığımız o muhteşem kumsal gecesinde bir tabuyu yıkmıştık ama ikimiz de çıkmazdaydık. Takip eden günlerde gözlerimiz aşkla birbirine bakıyordu ama biz şaşkın ve suskunduk.
Evde annemin ve babamın gözlerinden sakınıyorduk adeta. O, 14 yaşında bir ortaokul öğrencisi ben 21 yaşında üniversiteliydim. Her okul dönüşünde gözlerime bakarak ışıl ışıl yanıyordu. Aramızda gözlerle konuşulanan fırtınalı bir aşk fırtınası vardı. İkimizde tutuşuyorduk. Ama çaresizdik. Bir süre böyle geçti...
Annem ikimiz arasında gelişen kuvvetli sevgi bağını kardeşliğimize yorumluyor ve bundan çok mutlu oluyordu. Çiğdem annemin modeliydi. Siyah kısa saçları. Zümrüt yeşil gözleri, uzun muntazam bacakları ve kalkık kalçasıyla aynı annem gibiydi. Yeni gelişen küçük göğüsleri sivri sivriydi.
Onun derslerine yardım ederken ikimizi saran elektrik sikimi taş gibi yapıyordu. İyi bir not alıp gelince boynuma sarılırken tutkuyla sarmaş dolaş oluyorduk.... Utancımızı yenemiyorduk. Ama bir gün fırtına kopacaktı.. Koptu da... Arkadaşlarımın birinin doğum günü nedeniyle evinde hafta sonu parti vardı.
Çiğdemime bana eşlik edip edemiyeceğini sorduğumda gözleri parladı.... Beni çok mutlu edersin abiciğim dedi. Ve o hafta sonu geldi.. Akşam giyindim ve çiğdemin hazırlanmasını bekledim.. Odasından bir çıktı ki anlatamam...
Sırtını açıkta bırakan askılı mini bir gece elbisesi giymişti. Daracık jarse elbise vücudunun yeni gelişen vucudunun bütün hatlarını ortaya çıkartıyordu. Hafif makyajı ile dehşet bir güzel olmuştu. Ben hazırım hayatım derken içimin ürperdiğini hissettim. Babamın arabası ile çıktık. Çiğdemimin kokusu arabayı doldurdu. - Ne güzelsin hayatım..
Ne güzel kokuyorsun. - Annemin parfümünden çaldım.. Gerçekten güzelmiyim... -Baş dödürücüsün hayatım.. - Abi senden bir ricam var... Gel bu akşam bir oyun oynayalım... Beni arkadaşlarına sevgilim diye tanıtırmısın. -Sevgilim mi diyeceğim. -Sevgilim de... Nasıl olsa birbirimize benzemiyoruz.
Sen babama çekmişsin ben anneme... Hem böylece çok da güzel eğleniriz. Lolitanı herkes kıskansın. -Hadi öyle olsun.. -Yaşasın. Bu gece senin sevgilinim.. Sevgilim hadi geç kalmayalım.. Parti yapılan evde herkes çok şıktı çiğdemimi sevgilim diye tanıttım. Kolkola girdik içeriye.
Herkesin gözü onun üzerindeydi. O şen gülümsemesiyle kolu belimde. Muhteşem bir gecenin başlangıcında olduğumuzu ikimiz de biliyorduk. Liseye gittiğini söylüyordu soranlara. Ikı kadeh içkiden sonra el ele oturmaya başladık. Dansa kaldırdı beni. Bir anda sarıldık birbirimize ikimiz de mutluluktan uçuyorduk. -Sevgilim daha sıkı sarıl....
Sertleşmiş seninki. Bacak arama dokunanı ben tanıyormuyum. -Bilmem ki tanıyormusun.. - İki haftadır gözüm onun üstünde. Evde ne zaman sana yaklaşsam şaha kalkıyordu... Biraz daha bastır.. Oh çok güzel... İyi ki sevgilin olduğumu söyledin.. -Çiğdemim sevgilim misin -hem de deliler gibi..
Hep seni arzulardım. Aşk bu, kardeş tanımıyor. Canım ağbeyiciğim sevgilim benim. Dudaklarımız bir anda buluştu. Dans ederken uzun uzun öpüşüyorduk. Partıde ki diğer çiftlerden hiç farkımız yoktu. Çiğdemimin boynunu saçlarını öperken ikimizden de ateş fışkırıyordu.
Yeni içki alıp bir gurup arkadaşımızın yanına oturduk. Elimi kalçalarına doladım. Daracık kalçaları avucumun içinde taş gibiydi. Birbiriyle sarmaş dolaş olan arkadaşlarımız bizi birbirimize çok yakıştırdıklarını söylerken neden mesafeli olduğumuzu sordular. Çiğdemim hemen lafa girdi. -Neden mesafeli olalım o benim biricik aşkım.
Böyle yakışıklı bir erkek buldum hiç ondan uzak durabilirmiyim. Değil mi hayatım.. Derken dizime oturdu ve dudaklarımız birleşti. Artık kimseyi görmüyorduk. Küçük sivri göğüsleri dudaklarımın hizasındaydı. Öpmeye başladım. Bir elim çıplak sırtında dolaşırken diğer elim mini tuvaletinden sıyrılan bacaklarını okşuyordu.
Çoşku ırmağında yıkanıyorduk. Sonra kucağıma tersten oturdu tam sikimin üstüne. Ben onu arkadan beline dolanmıştım. O şekilde diğer arkadaşlarla konuşup gülüşüyorduk. Bir içki daha almak için kalktı. Endamını yürüyüşünü daracık kalkık götünü hayranlıkla seyrettim yürürken sevgili lolitamı.
Daracık jarse elbisesi kıçının yarığını belli ediyordu. O halde onu yalnız bırakamazdım. Ben de büfeye yöneldim. Sikimi nereye saklıyacağımı bilemiyordum ama herkes aynı durumdaydı. İçkisini büfede kendi elleriyle bana içirdi. Artık onunla bir bütündük. M��zik yavaşladı.
Tekrar dans etmeye başladık. İki avucum götünün iki yanagındaydı artık. O da boynuma sıkıca sarılmış. Ufak ufak öpüyordu yüzümü. Sonra bir eli sikime uzandı. Okşamaya başladı. - Hayatım beni mi istiyor bu... Taş gibi -evet hayatım. -Abiciğim ne nutlu bana böyle bir güzelliği paylaştığın için.srkn
Arkadaşlarımın hayal ettiği şey benim avuçlarımda. Kocaman bir ejderha. Onu bana tattır. Bildiğin ne varsa bana öğret. Oh çok güzel. Memelerimi okşasana.. Harikasın. Aşkımızı neden bu kadar birbirimizden sakladık anlıyamıyorum. Bundan sonra kaybettğimiz zamanı geri alalım..
El ele sarmaş dolaş çıktık partiden. İkimizde zevkten uçuyorduk. Eve gelinceye kadar kardeşim sikimden elini hiç çekmedi. Başı omuzumda. Vücudu sıkı sıkıya vucumuma yapışık. -Canım ağabeyiciğim bu geceyi hiç unutmayacağım. O kumsaldaki müthiş geceden sonra seni kaybedeceğim için çok korktum.
Aşkımı kaybetmekten çok korktum. İki hafta bana çok ızdıraplı geldi. Şimdi mutluyum. Ben de onun saçlarını şevkatle okşadım yol boyu. Eve gelince kendimizi topladık yavaşça kapıyı açıp eve girdik. Tam ışığı yakacaktık ki bizimkilerin odasında inleme sesleri duyduk. Bizi bir sürprizaha bekliyordu.
Işığı açmadan el ele yavaşça onların odasına yaklaştık. Kapı aralıktı annem babamın üstünde inliye inliye gelip gidiyordu. Onların odası aynalarla kaplı... Her hareken kırmızı ışık altında belli oluyordu. Aman allahım annemin afet olduğüunu bir kere daha gördüm olgun memeleri muntazam kalçası sütün gibi bacakları ile tay gibiydi.
Onları seyrederken sikim yine şaha kalktı çiğdemimin götünü avuçlamaya başladım. O da benim sikime saldırdi. Bir ara annem ters döndü babamın sikine otururken kaynak amını ikimizde gördük. Tabak gibi karşımızdaydı. Çiğdemimin tuvaletini çözüp memelerini emmeye başladım. O da pantolumun içine daldırdı elini.
Onların sikişini seyretmek bizi iyice azdırmıştuı. Çiğdemi yavaşca kaldırdım. Odama götürdüm. Tuvaletini sıyırdım bacaklarından aşağıya kaydı. Camdan giren ışıkla bir tablo gibi duruyordu karşımda loitam incecik muntazam vücudu ve ve sivri küçük göğüsleri ile... Hiç konuşmuyor ve acele etmiyorduk.
Kemerimi çözdü. Pantalonmu yavaşça çıkarttı öpe öpe beni soydu. Kilotumu çıkarttı. Şahlanmış sikime küçük bir öpücük kondurdu. İki parmagımla onun kilotunu indirdim. Karşılıklı iki çıplaktık şimdi.
Ellerimiz vücutlarırda yavaşça dolaşmaya başladı. Bir ayinde gibiydik. Sonra sarıldık iki sevgili olarak. Dudaklarımız birleşti. Birbirimizi incitmekten korkarak. Sikim bacaklarının arasında dimdikti. Sivri gögüsleri göğüslerime batıyordu. O dimdik ayakta, lolitam benim biricik aşkım...
Ben dudaklarımla onun vucudunu dolaşmaya başladım. Göğüslerini karnını sırtını kalkık poposunu sonra bacaklarını öperek bacak arasına kadar geldim ağzımı küçük tüysüz amına dayadım küçük bir öpücük aldım. Çiğdemim irkildi. Yalamaya başladım... Uzun uzun emdim bak kutusunu. Sırılsıklam oluncaya kadar. Canım canım..
Canım ağabeyiciğim diye fısıldıyordu. Sonra kucaklayıp yatağa uzattım. Sarmaş dolaş olduk. Ben onun o benim her santimetre karesini doya doya öptük. Kıçının deliğine parmagımı sokunca inlemeye başladı.
O da sikimi ufak ufak ısırırıyordu. Komidinin üzerinden güneş yağım aldım ona verdim. Sikimi sıvazlamasını ıstedim. Ben de bu arada götünün deliğini yağlıyordum. Suskunluğunu bozdu. -Annem gibi ben de bunu içimde istiyorum hayatım diye fısıldadı. Sik beni sevgilim. Agabeyimin güzel sikini sok içime...
Bacaklarını açtım ata biner gibi kucagıma oturdu. Şimdi yüz yüze idik. Birbirimizin gözlerinin içine sevgiyle bakıyorduk. Boynumu gögüslerimi öperkenyavaş yavaş sikimi götüne sokmaya başladım. Milim milim girdim içine... Hiç acele etmeden. Çığlık atmamak için kendini zor tutuyordu. Uflamaları arasında taşaklarıma kadar girdim.
Öyle bir an durduk. Dudaklarımız birleşti. Küçük götü avuçlarımın içinde sokup çıkartmaya başladım. -Canım agabeyiciğim doldurdun içimi. Acıyor ama boşver... Oh harika.... Giderek hızlanmaya başladım. İkimizde çılgınlar gibiydik. Bir elimle küçük göğüslerini sıkırken öbürünle götünü avuçluyordum.
O çılgınca beni öpüyordu. İnliyordu.... -Abicim seni seviyorum. Aşkım. Erkeğim. Ağabeyim... Herşeyim sonra ikimiz de boşaldık. Derin bir kuyunun dibini bulmuştuk. Terden sırılsıklam iki vücut. Sarmaş dolaş iç içe. Benim sikim onun götünde dudak dudağa gökyüzüne doğru mutlulukla kanatlandık...
Gönderen: kaptancigdem
28 notes · View notes
murat-o41 · 28 days
Text
Saf Kocamın Kurnaz Mühendisi
Tumblr media
Elimdeki paketlere inanmaz gözlerle bakıyordum. Karşı koltukta kızkardeşim de kucağındaki paketlerle aynı vaziyetteydi. Bakıştık. Yanımda oturan kocam da bir bana, bir kardeşime bakıyor, tepkilerimizi bekliyordu. Bir elimle siyah jartiyer takımını, diğer elimle kırmızı, şeffaf beybidolü kaldırarak Lale’ye gösterdim. O da kocamın ona aldığı şık, önleri, yanları açık külotlu çorap paketini kaldırarak bana gösterdi.
-“Hasan? Bunları sen mi aldın bize? Sen mi seçtin?” diyebildim.
Şaşkındım. Çünkü ondan hiç beklemediğim bir şeydi bu seksi iç çamaşırlarını hediye olarak alması… Hadi ben neyse, baldızına da aynı şekilde seks oyuncağı gibi önü ardı açık külotlu çorap seçmesi? Yanında bir paket daha… Ateş kırmızısı incecik bir kombinezon… Kocam yutkundu. Kıvrandı.
-“Hadi söylesene canım… Sen mi seçtin diyorum sana?” diye üsteledim.
-“Ya, sen dediydin ya, doğum günümde hediye isterim diye… Ben de bi türlü hediye bulamadım. Mühendis beyle konuşurken ona danıştım ne alayım diye… Kredi kartını verdim, internetten bunları alıvermiş. Bugün kargo getirdi. Ne oldu, beğenmedin mi Gülüm?”
Evleneli üç sene olmuştu bu saftirik kocamla… Köyde ilk çıktığım oğlan kızlığımı bozup, ikincisi de patlak diye ortada bırakınca ne yapacağımı şaşırmıştım. Beni istemeye gelen Hasan’ın saflığını görünce, ailesine can havliyle he deyiverdim.
Biz kadınlar şeytanın kıç bacağıyızdır. Bir yolunu bulur, bu saf adama patlak lastiği yuttururum diye düşündüm, öyle de oldu. “Ah”larla, “Oy anam”larla, inlemelerle, uğraştıra uğraştıra, sonunda “acıdan” bağırarak amıma aldım kocamın sikini…
Zavallı saf kocam, gerdek gecesinin sabahı uyandığında çarşaftaki, donumdaki birkaç damla kanın benim kızlık zarımdan geldiğini zannetti. Gururdan kabararak, sevine sevine anasına götürdü çarşafı…
Bir iki gün parmağımdaki kesikle plasterle dolaştım ama, benim de içim rahat etti. Eh, siki de fena sayılmazdı kocamın, iri yarı bedeniyle orantılıydı… Hem saflığı, hem koca siki piyango olmuştu bana…
Fakat tek şikayetim, nerde, ne konuşulacağını, nasıl davranılacağını bilmeyen safın teki olmasıydı. Kaç kere markette kanatlı orkid istedi koca sesiyle, eczanede kaput… Rezil olduydum.
-“Kanatsız var bilader, olmaz mı?” diye dalga geçen kasiyere,
-“Olmaz… Hanım kanatlı istedi, kanatlı olacak, ona göre…” deyiverince yerin dibine geçtim o gün… Bir daha da beraber alışverişe gitmedim kocamla…
İpini nereye çeksem oraya gider, ben ne istesem yapmaya çalışırdı. Sırf o koca sikiyle altına yatırıp beni istediğim gibi düdüklemesinin hatırına katlanıyordum saflıklarına… Dağın eteğindeki maden şirketinde gece bekçiliği yapıyordu, başka iş gelmezdi elinden…
Şimdi de elin adamıyla, mühendis beyiyle beraber karısına ve baldızına seksi iç çamaşırları, jartiyerler, külotlu çoraplar, beybidoller alıvermişti. Hay Allah… Adam neler düşünmüştür kimbilir… Yanaklarımın kızardığını hissediyordum.
Tumblr media
Kocamın yanına, onu almaya gittiğimde daha önce görmüştüm adamı… Yakışıklı, şeytan gibi bir şeydi. Kocam ve benimle konuşurken gözleri baştan aşağı süzmüştü beni… İçim bir hoş olmuştu o bakarken… 
Yine şeytan dürttü. Kocama,
-“Eee? Ne kadar kabasın Hasan? Madem doğum günüm olduğunu söyledin, adamı davet etseydin ya…” dedim. Hemen atıldı,
-“İyi olur valla Gül… Adam evli bekar zavallı… Karısı Ankara’daymış. O burada bir başına… Benim de aklıma geldi ya, sana bir sorayım dedim önce… Kızarsın falan…”
Ödü patlardı ben kızarım diye… O cüssesiyle, koca sikiyle kılıbığın tekiydi saf kocam… Bir tek üstümde beni pompalarken sonlara doğru, boşalmaya yakın aslan kesilir, içimi yarardı gidip gelirken…
-“Niye kızayım canım?” dedim. Kızkardeşime göz atarak, “Baksana ne güzel hediyeler seçmiş bize… Hadi telefon aç da gelsin akşama… Nasıl olsa izinlisin, hem kafa çekersiniz erkek erkeğe, eğlendiririz adamcağızı… Hem baldızın da yalnız kalmaz, onun için de iyi olur.”
-“Ne iyi olur Gül… Dur ben telefon açıvereyim mühendis beye, akşam gelsin.”diyerek holdeki telefona koştu. Kardeşim oturduğu yerden eniştesini kollayarak alçak sesle,
-“Eh ablaa…” dedi. “Ne şeytanlık peşindesin yine kız orospu?”
Kardeşimdi, sırdaşımdı. Köyde beni ilk siken oğlanla işimizi görürken gözcülük yapardı basılmayalım diye… Ben korulukta, çimenlerin üstüne yatmış, sevgilim şalvarımı sıyırıp bacaklarımın arasında gidip gelirken kardeşim de az ilerde, başımızda beklerdi.
39 notes · View notes
Text
SİZDEN GELENLER.....
Merhaba adım Kenan. Azeriyim Baküde yaşıyorum. Sizlere teyzemle yaşadığım ilişkimi anlatmak istiyorum. Tükçem çok iyi değil o yüzden yazarken hata yaparsam kusura bakmayın. Çok uzatçadan hikayeme geçmek istiyorum. Ben 22 yaşlndayım üniverste son sınıftayım. 177 boyundayım. Esmer yakışıklı sayılacak bir tipim. Geçen seneye kadar boksla uğraşıyordum ama şimdi blraktım. Ben kendimi bildim bileli büyük teyzeme aşığım. Hayayımda ilk kez çıplak gördüyüm kadın teyzemdir. O zamanlar 12 yaşındaydım. O günden sonra 31 çekerken hayellerimi süsleyen tek kadın teyzemdi. Teyzemin ismi Şahane 46 yaşında ama vücudu yaşına rağmen çok diridir. Teyzem 163 - 165 boylarında hafif kilolu balık etli yani büyük göğüsleri büyük yuvarlak kalçaları beyaz tenli sarışın bir kadın. Türbanlı olmasına rağmen çok bakımlı bir kadın. Teyzem 16 yaşında enişteme severek kaçmış genç yaşta anne olmuş. 2 çocuğu var bir kız bir erkek oğlu da kızı da evli. Eniştemle babam rusyada ticaretle uğraşıyor. Maddi durumumuz qayet iyidir. Teyzemin oğlu da evlenip rusyaya yaerleşti. Teyzemse Baküde bizimle aynı semtte yaşıyor. Babamla eniştem değişimli olarak rusyaya gidip geliyordu son 4 senedir eniştem nerdeyse hiç gelmiyor. Eniştem genç bir rus kadınla beraber yaşıyor teyzemde bunu biliyor o yüzden konuşmuyorlar.
Teyzem beni çok sever bende onu çok severim. Sık sık ziyaretine gider bir ihtiyacı varsa hemen hall ederdim. Tabii esas maksadım teyzemi görmek ona yakın olmak beraber vakit geçirmekti. Teyzem tesettürlü olsa da evde çok rahat giyinen bir kadındır. Bana istemeden de olsa frikikler verirdi bende banyoda onun iç çamaşırlarını koklayarak 31 çekerdim. Artık 19 yaşıma gelmiştim bir sürü kız arkadaşım olmuştu. Zaten şimdi paran varsa yakışıklı olmasanda kız arkadaşı bulmak çok kolaydır. Bir sürü kızla sevişmeme rağmen teyzemi aklımdan çıkaramıyordum. Bir gün teyzem beni aradı komşuda hırsızlık olduğunu o yüzden korktuğunu bir kaş gün onlarda kalmamı istedi. Bende seve seve kabul ettim. Zaten uzun zamandır plan yapıyordum teyzeme azdırıcı ilaç verip onunla olmak ya da ilaçla uyutup sikmeyi kafama koymuştum. Ben hemen ilaçları alıp akşam teyzemlere gittim. Yemek falan derken akşam oldu. Teyzem banyoya duş almak için girince bende teyzemin her akşam yatmadan önce içtiği özel zayıflama çayının içine ilaç attım. Heyecandan elim ayağım titriyordu. Teyzem banyodan çıktıktan sonra zayıflama çayını mutfaktan alıp içti sonra salona geldi üzerinde dizlerine kadar olan beyaz bornozu vardı. Teyzem bana " Kenanım senin odanı hazırladım isyediğin zaman yatarsın ben artık yatmaya gidiyorum" deyip odasına gitti.
Teyzem odasına gittikten yaklaşık 15 dk sonra uyumuşmu diye konteol etmeye gittim kapıyı yavaşca aralayıp içeri baktım. Teyzem üzerinde bornozuyla yatakta sırt üstü uyuya kalmıştı. Yanına gidip bir kaç kez dürttüm ama teyzem uyanmadı ölü gibi yatıyortu. Hayatımda bu kadar heyecanlanmamıştım. Yıllardır hayalini kurduğum kadın şimdi yatakta başına geleceklerden habersiz uyuyordu. Odanın ışıklarlnı kapatıp gece lambalarınl yaktım. Teyzemin bornozunun yakasını açınca teyzemin o mükemmel vücudu gpzlerimin önündeydi. İç çamaşırı bile giymemişti. Teni bem beyazdı. Etli amı çok güzel görünüyordu. Hafif kıllıydı amı ama o kılları bile bana çok seksi geliyordu. Ben hemen şortumu ve tişörtümü bir çırpıda soyundum. Sikim zaten çoktan kalkmıştı bile. ( bu arada benim alet 17 sm ama çok kalındır) teyzemin memelerini deli gibi emmeye başladım bir yandan da ellerimle vücudunu okşuyordum. Sonra yavaş yavaş öperek göbeğine ordanda bacak arasına indim. Bacaklarını iki yana ayırıp o muhteşem amını kokladım önce. Harika kokusu vardı amının. Dilimle etli amını yalıyordum. Müthiş zevk alıyordum. Nerdeyse 10 dk yaladım teyzemin amını. Amından sular akmaya başlamıştı. Sonra Bacaklarının arasında yerimi aldım ve sikimi tek seferde köküne kadar amına soktum. Amı sırıl sıklamdı. Öyle müthiş tahrik olmuştum ki teyzemin uyanması artık umrumda bile değildi. Amına hızlı hızlı girip çıkıyordum. Teyzemin yüz ifadesi her içine girip çıktığımda değişiyordu. Çok geçmeden müthiş bir boşalma yaşadım. Teyzemin amına boşaldım. Üzerine yığılıp öylece kaldım. Hayatımda hiç bu kadar çok geldiğimi hatırlamıyorum. O gece teyzemi 3 kere daha siktim.
Sabah teyzem ne tepki vericek diye düşünürken teyzem qayet mutlu bir şekilde beni uyandırmaya geldi hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu. Nasıl olurdu? Gece tam 4 kere içine boşalmıştım bunu uyanınca anlamaması mümkün değildi. Teyzemin böyle davranması bana daha çok cesaret verdi. Bütün gün teyzem evde ince omuz askılı siyah dizlerine kadar olan elbisesiyle sanki bana frikik veriyordu gibime geldi. Sehpahaya meyve tabağı bırakırken eğilince göğüsleri elbisesinden taşacaktı nerdeyse. Ben göğüslerine bakarken bir an göz göze geldik. Teyzem gülümseyip doğruldu ve çok rahat bir şekilde davranmaya başladı. Ben bu sefer azdırıcı ilacı içirdim teyzeme. Gece olunca kendi odamda çırıl çıplak soyunup teyzemin odasına gottim. Kapı aralıktı bilerek açık bıraktığından emindim. Teyzem yatakta yan yatmıştı. üzerinde siyah mini geceliyi vardı iç çamaşırı giymemişti o muhtrşem kalçaları aklımı başımdan aldı adeta. Hemen arkasına geçip götünü öpmeye başladım. Göt deliğini yalıyor amınl parmaklıyordum. Teyzem kısık sesle inlemeye başladı. Artık teyzeminde iatediğine emindim teyzemi sırt üstü döndürdüm bacaklarlnın arasına geçtim sikimi amına sokunca teyzem gözlerini açtı bir kaç saniye bakıştık sonra dudaklarımız birleşti deli gibi öpüşüyorduk. Teyzemin amına her girdiğimde teyzem tırnaklarınl sırtıma geçiriyor sanki daha hızlı yap diyordu. Hiç konuşmadan sevişiyorduk. Bir az sonra geliyorum teyze dedim teyzem de sadece çok kısık sesle ağzıma boşal dedi. İçinden çıkıp simimi ağzına verdim ve ağzına boşaldım. Teyzem döllerimi yuttu. O gece teyzemle sabaha kadar defalarca seviştim. Ö günden bu yana teyzemle ilişkimiz devam ediyor. İkimizde çok mutliyuz. Yaptıöımız çok yalnış evet ama umrumda bile değil bu.
185 notes · View notes
geceyeasikbirisi0 · 2 months
Text
Benim erkek tipim;
(Ne alaka mk demeyin benim hakkimda bisiler ogrenin ayoll)
Tumblr media Tumblr media
Adamlar asiirrrriiii karizma ve asssssssssssssssssssssssssiri yakışıklı ya
~Owen
17 notes · View notes