10 notes
·
View notes
Amin Der Susarım
Yüreğim düşe kalka
Biçare!
Dokunur nefesime boz ezberi
Nöbetinde bölüşür uykumun bilinmezliği
Mecali yok gündüzmüş geceymiş
Gözlerimde bir kelebek
Kanatlarında düş aralığı
Bana eş..
Boş bir sayfaya ilan-ı aşk ettim
Söz bitmezken diz çöktüm
Ardında buğulu bir çift göz
Yolla alevli yakamozları
Birikmiş dilim seni hak etmeli
Maharet bir yudum sukut
Acaba aşıyor mu imgeleri
Tuzaklarında öpüldü arzuları
Yakıp yıkılan hıçkırık
Adın diye diye
Şairelik aşk badesini içtirecek
Bilmelisin gelişin cennetinle nefesim
Ömrümün neresinde ömrünü bekleteyim
Ayan beyan
Çoğul acılarım derinden yorumsuz
Sessizce
Bir dilekçeye karıştım geceye gebe
Kem gözlerin nazarında şüpheye
Sorarsan arzuhalim talebinde
Kuşku yok..
Can bedenimde sözlendim
Her dem öykümün eşliğinde
Öyle bakma bende imlasız çılgınlık
Sundun madem gönlüme yüreklilik
Yine öyle olmalıyım elif gibi dimdik
Yemin billah
Amin der susarım
İlknur Yıldırım
1 note
·
View note
0 notes
Kadın Süslü Bilmece
Sen ne sandın ki
Yüzüme bölük bölük fitilli dilini çizen
Alnımın yazısı mı..
Yoksa yürek dolusu ağrı,
Bitmeyen sızısı mı?
Kimseler bilemez ah ile zarla
İçimde biriken bin dertle
Tutsak olduğum sıırı!..
Meşherin nefesinde
Ah bu bekleyiş olmasa
Bu sabır
Bu hoşgörü
Varsa ihtimali, penceremi hiç kapatmasa...
Filiz gibi üreyen dalda çürüyen
Açık vermiyor ki aşka
Yanacak içimde felek çözemeden!
Bir dilek tutsa bari
Bir umuda ayet gibi inandırsa
Aratsa maviyi şuursuzca
Tuvaldeki her fırça darbesinde biraz daha maviye,
Bulup savuruverse saman-yoluna..
Ki iki kurşun saklı tenimle
Gözü kara bir iradeyle
Beynimdeki bilmecem
Tiryakiliğim
Bağımlılığım
Alışkanlığım
Sadece yaşadım 'şiir'in ta kendisi' dediği kadınım
Anla işte be yüreğim..
Sanma hasbelkaderimle uyukluyorum
Sürgün içinde işkence soluklanıyorum
Sevdâ girdâbında, nedensiz kopuyorum
Şimdi emanet mabedimde utanıyorum!..
Sustur dili hadi şimdi söz mahirse
Aşk'a dair söylemimde
Hatıralar yak şakağındaki bende
O değil ki gidenle
Kalan muhteşem senle..
Sırsıklam olmuş kurumuyor ki tende!
_______Her kapının bir anahtarı varda
Mesele doğru anahtarı bulmaya vesile________
'Belki; bu kez gün yüzüne çıkacak saklı duygularım
İlk kez, bu kadar kolay anlatıverecek tutsaklığım..'
Çıkmaz sokak mı yalnızlığım?
İrdeleme yeter aklım
Muhakkak ki cânı ciğerden öteliyorum
Geleceksen gel sessizce..
Şefkati arıyorum
Günaha bulandıkça
Bu süslü bilmecemle kalmayayım sabaha...
İlknur Yıldırım
0 notes
2 notes
·
View notes
0 notes
98 notes
·
View notes
İnce Kıyılmış Bir Sızı
Bölük pörçük uykular
Üç kuruşluk düşler
Bir sisin dağılma anı gibi
Ellerimi gözlerimden bir çeksem
Gökyüzü sanki her şeye inat açık mavi
Altında yaşamı ve ölümü...
Söyledikleri yüreğime yetmediği o esna;
Dokunmuş ki tebessümle yazıyorum
Hepsinden ilginç dilimin besmelesi
Sabah uyandığımda incitir sandığım
İçime tutuşturduğu o bin telâş
Hele birde aklıma sürdükleriyle
İkna edişleri yok mu?
Sonra o gördüğüm rüyayı anımsarım da
İnce kıyılmış bir sızı işitirim...
Havalanmaya çalışan saf bir kuşmuşum,
Henüz ellerime değince güneş...
O an ne denli ‘huzurlu' görünmüşüm
Kendi elimde imiş olanlar, olan...
Umut gibi saçılmış yaşam içime
Titrek bir sıcaklıkmış bütün bunlar
Ne olur
Derin uykumun
Bilincini usulca ört
Aşk sandığımı siyah kanatlarıma bırak
İstersen kapıların ardına kadar sessizce kanat çırpar giderim!
Nefesimin değerine hükmetmeden
İçim hep şiirce inanmakta
Bir romana çoktan yazılmışım
Belli ki rastlamakta
Vicdanıma yüklenen bu sorumluluk
Mart'a bile hakkıyla üzülmez
Gel ki olan bitenden
Yine erkenci bu sabah
Oysa sevdiğim;
Bazen anlatamaz yakınmayışım
Kımıltısız lisanımca ses etmesem!
Sevda idi çaresiz dokunmaya korkan
Unutur sanırım boş veremem
Çünkü vakitsiz giden ruhum
Göğe bakan kaçan keyfim
Bazen soluğunu tutan gök kuşağım
Bazen sebepleri etmeyen
Tek sitem...
Belki de o
Hiç konamadığım bir bahar
Bir cemre damlasının
Tesadüflü karşılaşması...
Bedenimin her hücresi!
Yaşamın içinde İnşirâh'ı hatırlasa
Her duada varlığına şükrediyorum
Şu andan itibaren sonsuza kadar...
İlknur Yıldırım
0 notes
1 note
·
View note
Kaderin Dili Tutuk
Sevgisiz yaşamın cazibesi yoktur
Çoğu ondan kaçar...
Gönül huzurlu bir aklın anahtarıdır
Sakinken ve kendinden eminken
Gelecekteki umudu,
Onun şimdiki gücünün kaynağıdır
Bu yüzden kişi kendini sınamalıdır
Aksi halde bir isteklendirme arar
Yaşamdan keşfedilmesini bekler
İnan lâtif sözlüm
Aşkın fukarasıyım
Gereken bedeli ödemeye istekli
Mizaha kaç kepenk kapanmış iklimimde,
Hayallerimden kendimi ayıran
Cam bölmeyi kaldıracak güçte?
Bir pandomim dü��ün
Yansıtıyor kendime olan inancı
Sanki cömert kalbimin temsili tiplemesi
Farkında olmadan zihnim hicrana takılı
Ben gerçekten doğruyla yanlışı ayırt edebiliyor muyum?
Heyecanlar, duygular bu denli atalet
Tıpkı geceyle gündüzü uğurladığım gibi
Yaşamla ölüm birbirlerine aittiler
‘Has bahçemde
Virane sürdüğüm yaşam;
Bakışımda geçmişimden kalan izler
Gidenlerimle uğurlanmış maskeler ‘
...Saymakla bitmez!
Gülüm budağım;
Anladım insan zamanla analiz edilir
Kirpiklerimde zarif bükülüşlerle
O koca çınar
Geçmiş, gelecek ve de içinde yaşadığım bir an!
'Uzattım ellerimi pervasızca
Gözyaşım ayrılığın ertesi'
Gurur idi bu kör sokaklar
Anlamsızlaşan bu şehirdi
Yalnızlığım tetikte arkamda
İmtihanım bu sırrı kavrayan
Hangi yönünle hatırlansa
Zekâsıyla,
Sadakatiyle,
Güven uyandıran kişiliğiyle,
Anaçlığıyla,
Yoksa duyarlılığıyla...
Bilinmeden bilinmeyene atlayarak
Alışkanlıklardan vazgeçmek
Verebileceklerim kırık döküğüm
Yüreğim riskler içerdiğini kabul eder
Bir mizah anlayışıyla başlamıştı korkular
Gönül temelinde olgunlaştılar
Şimdi ibretle,
Heyecanla, şükürle, tefekkürle
Seyreder
Kalan izleri pişmanlığımın silueti...
Sen yinede belkemiğim olarak kalacaksın demi ana!
Ne zorluklarla,
Karşılaşmışız da
Yinede şevklenmişiz
Şükür...
İlknur Yıldırım
0 notes