Oğuz Atay kitabında şöyle yazar: En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler kaldım. Oysa kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir. Her söyleneni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni. Ve ekler; Beni ya şımartın ya da kapı dışarı edin! Yarı içtenliğe dayanamam ben.
Şuan saat 05.40 suları gördüğüm rüyadan mıdır yoksa kötü bi şey olucak öyle hissediyorum çok boktan bir durum ağlamak istiyorum ama ağlayamıyorum bu daha boktan
Ben öyle pahalı hediyeler pahalı şeyler istemem senden. Alalım masamızı sandalyemizi sahilde oturalım; sen çay içmeyi çok seversin bende kahve. Sen konuşursun ben dinlerim. Gerçi ben çok konuşurum bilirsin beni. Sende hep olduğu gibi beni dinlersin sonra ben susarım ve yine susarım seni izlerim, o kömür gözlerini…
Selam bugün canınızı yakan şeylerden bahsedelim mi ? Hiç acılarınızla yüzleşmek istediniz mi ? Ben istemedim mesela. Çünkü yüzleşirsem ruhum ve bedenim bu acıya dayanamaz. İlerde anne olursam çocuklarıma aşılıyacağım ilk şey asla birine veya birilerinde travma yapıcak şeyler ve kalbini kırıcak hareketler yapmayın. Yapmayın ki birilerinin korkuları olmayın birilerinin hayatını mahvetmeyin. Hayat kısa sevdiklerinize değer verin onları asla üzmeyin kırmayın zaman bu dünyadaki en kıymetli şeylerden biridir