Tumgik
#Ve kendimi tutamıyorum
tartillo · 5 months
Text
Tek bi mesaja/soruya her şeyi anlatma huyum bitmeyecek sanırım
2 notes · View notes
humanistyazar · 7 months
Text
"Yaşam ve ölüm! işte o kadar! Yaşıyordum... bir yaşamım vardı, ama şimdi usulca elimden kayıyor ve ben onu tutamıyorum. Evet. Ne diye kendimi aldatayım?
Benden başka herkes bilmiyor mu ölmekte olduğumu sanki..
Bu haftami, gelecek haftam;, bugün mü yarın mi? Sorun bundan ibaret!
Belkide bugün, şimdi! Az önce aydınliktı ortalık, şuanda
karanlıik. Şimdi buradayım, az sonra orada olacağım.
lyi de orası neresi?"
96 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 6 months
Text
Çok canım yanıyor bazen, etrafıma bakıyorum her yerde bir anı, yaşanmışlıklarla dolu. Ne çok şey biriktirmişim. Gittiğimde unuttuklarım döndüğümde yine buldu beni, gittiler sanmıştım benimle... Çok şey kalmış yarım... Tamamlamamışım. Acılar üzerimde ahenk kuruyor... Düşmeyen gözyaşlarım teker teker girmiş sıraya ve baskı yapıyorlar gözlerime. Tutamıyorum!
Hazır olmadığım o kadar çok şey var ki... Önüme çıksalar dizlerimin üzerine çöker bırakırım kendimi. Sağımda bir hüzün solumda bir hüzün... Yanlışlarım yada doğrularım. Omuz silkip arkamı döndüğüm ama acısını hep sakladığım bir sürü anı... Yaşanmışlık... Bazen kelimesini çok kullanır oldum. Aslında her zaman demeliyim, bazen mutluluk buluyor beni. Gülümsememin arkasında sakladıklarım çok ağır, taşıyamam. Bir perdenin arkasında gizlediklerimi gün ışığına teslim edemem.
Diyorum ki "ne zamana kadar". Bu soruyu o kadar çok sorar oldum ki, bir gün hepsi birden üzerime yığılınca ne yapacağım? Bilmiyorum.
Tumblr media
65 notes · View notes
nuryongel · 9 months
Text
Az önce yakın erkek arkadaşımın hesabına girdim 3 kıza aynı hızda yazıyo aynı cevapları veriyor bebeğim diyor hepsine o kadar inandırıcı konuşuyor ki ben o kızların yerinde olsam ben de inanırım bundan 20 dakika önce de benzer cümleleri biri kurdu bana ama neyse ki benim güven duygum olmadığı için güvenmiyordum zaten konuşmayı kestiğim andaki tavırları hemen gösterdi haklı olduğumu elimde kanıt olmasa da neyse. Gerçekten bu devirde mi sorun var bilmiyorum ama ben böyle gençliği sikeyim ne yapsam da kendimi uzak tutamıyorum her yer fokur fokur oruspu çocuğu kaynıyor. Sonra bu oruspu çocuklarını da başka oruspu çocukları üzüyor. Ya evveliyatını siktiğim sen böyle yaparsan o böyle yaparsa kim mutlu olacak? kimse mi gerçek bir şeyler yaşayıp bekleyip insanca aşık olmayı istemiyor sorsan dillerinde şu laf "doğru kişi" ya sen doğru kişi misin amk. Günde kırk kişiyle konuşup doğru kişinin gelip seni bulmasını bekleyemezsin karşına çıkacağı varsa da evren senle karşılaştıracağına kızı ortadan yok eder. Çok küfrettim farkındayım benim de sorunum bu cidden ben iyice uzaklaşacağım her şeyden. Daha önce hiç bu yüzden midem bulanmamıştı. İnsanlardan daha doğrusu gençlerden öyle bir tiksiniyorum ki aklım almıyor artık hepiniz gerçekten boktan şeyler yaşayacak ve hiçbir zaman gerçekten mutlu olamayacaksınız.
119 notes · View notes
femmelunee · 4 months
Text
Şimdilerde ruhsuzum , Hissizim Bayım! Yeniden sayıyorum yokluğunuzu, Gün gün, Saat saat, Dakika dakika, Durmadan ilerliyor zaman , Ve bir o kadar da geçmiyor. Sizi sevmek bu denli güzel iken, Nasıl oluyor da cehenneme döndürüyor beni,
Anlam veremiyorum. Ben eskisi kadar güçlü bir kadın da değilim artık, Tutamıyorum gözyaşlarımı , Kaldıramıyorum kendimi ayağa, Gerçi neden söylüyorum ki , Ne zaman umrunuzda oldu bu hallerim , Siz hiç benim için uykusuz kalmışmıydınız acaba, Beni özlerken saliseler bile uzun geldi mi size ? Neyse bayım, Bakmayın bu dengesiz hareketlerime, Tutarsız laflarima, Gittiğiniz gün sol tarafımda bir şey eksildi, Ondandır bu ahval, Siz değil miydiniz? Gönül bahçemin fevkalbeşeri, Ne oldu peki şimdi, Ne yaptım ben sizi sevmekten başka,
Bir başıma terkettiniz beni...
Kırılmış bir kadın
24 notes · View notes
havadaabulut · 1 year
Text
Sabaha karşı balık tutmaya çıktım. Yani sahile inmeyi, vakit geçirmeyi çok sevdiğim için ve hadi bir de bizimkiler eve dönünce oo balık mı yakaladın diye sevinsinler diye tutuyorum genelde balıkları (gerçi tutamıyorum çoğu zaman dhfnf) bir başka canlıya zarar verme fikrinin çirkinliği ve üzüntüsü çıkmıyor kafamdan hiç, en azından bunu kendim yaparak beslenmek istemem. Anlayacağınız balık tutunca da kahroluyorum, sivrisinek öldürünce de :d Bilmiyorum, önceki hayatımda ağaç değilsem bile, sonraki hayatımda ağaç olmayı istiyorum. Ama maalesef bu hayatımda etçil ve eril bir bireyim. (bu yaşamımda vegan falan olamam gibi, Haşo beyden gelen adanalılık genleri yüzünden sürekli mangal yakma isteği var içimde :d) Bugün yemek için ava çıkmak zorunda kaldığım bir yaşamın içine düşücek olsam, yapamam guzum diyemesem de o mecburiyetin içinde bile böyle hissedeceğimi biliyorum. İnsanların çirkin gördüğü bir böcüğü dahi beni korkuttuğu için öldürmeden önce konuşup ikna etmek isterdim. Fakat anlaşamıyoruz kendileriyle.
şöyle bir anım var; arkadaşımla yolda yürüyoruz, kadının biri çığlıklar atıyor, bir fareyi kaldırımın köşesinde sıkıştırmış hayvana bağırıyor da bağırıyor, hayvan şoka girmiş. Bir de tosun görseniz kafes dövüşünde sizi dövecek kadar iri bir şey. Kadın bizi görünce taş atın öldürün demeye başladı. (Tamam hanımefendi bayan da biz tetikçi miyiz?) Baktım arkadaşa, koca kaldırım taşını eline almış atmaya hazırlanıyor.(ulan ne ara döndün aldın o taşı) Ben kıyamadım tabii, kendine gelir de belki kaçar diye küçük bir taş fırlattım. ama atarken de sanki tamam bu iş bende tavrında rol kesiyorum. gerçekten de taşın değmesiyle şoktan çıktı hayvan hoplaya zıplaya kaçmaya başladı. ben kadına bakıyorum, kadın eli ağzında fareye doğru bakıyor, arkadaş elinde kaldırım taşı öyle duruyor dbfjf. fare biraz ilerde hop mazgalın içine daldı. Tabii ben arkadaşı dürttüm hemen topukladık. Kendimi iyi hissettiğimi hatırlıyorum, içim mutluluk doluydu yürürken. Yalnız kadın ne sövmüştür arkamdan dhdjjf Yani kendimi koruma içgüdüm dışında bir canlıya zarar vermek ya da ondan faydalanmak düşüncesi çok üzücü. Faydalanmak derken, tavuk kanadını da çok sevdiğimi belirtmek isterim fnfnfj (keşke vegan olsam mis gibi ıspanağımı yesem, sonra efendim az hurmayla tatlandırılmış iğrenç kekimi yiyip mutlu olsam.) Balık da tutamadım zaten oh beslemiş oldum onları bütün yemi yediler afied olsun. Ben zaten tuttuğum balıkları da yiyemiyorum çoğu zaman. Kabile hayatı yaşasak beni fazla duygusalsın diye kovarlardı diyerek bu postu sonlandırıyorum.
53 notes · View notes
unutulmakk · 10 months
Text
O kadar çok canım yanıyor ki şu bir kaç gündür , hiç bir şeye katlanamıyorum artık . Sevdiğim şeylerden tat alamıyorum , canım hiç bir şey yapmak istemiyorum , oysa ne hayallerim vardı benim , okadar ümitsiz hale geldim bırak hayallerimi bir saat sonramı düşünemicek hale geldim . Günlerdir yaptığım tek şey ağlamak ve içimdeki şu iğrenç acıdan kurtulmaya çalışmak ama olmuyor , ruhum neyin acısı için çırpınıyor bilmiyorum ama canım çok yanıyor . Ağlamaktan şişen gözlerim sızlıyo artık ruhum nasıl sızlıyorsa gözlerimde sızlıyor . Ufacık bir şeyde mutlu olan ben ufacık bir şeyle paramparça olmaya başladım , ağlarken kendimi gülmeye zorlamaktan sıkıldım , herkese maskeyle yaklaşmaktan sıkıldım , beni anladıklarını söyleyip anlamamalarından yoruldum , düşüncelerimde boğulmaya başladım . Nefes almak bile işkence gibi gelmeye başladı , düşüncelerim o kadar yoğun ki uykularımı bile bölmeye başladı biliyormusun ? Günlerdir uyuyamicak kadar neyin acısı bu , canımı o kadar yakıyor ki bu his . Soruyolar sözde noldu sanki dinlicekler , dinleseler bile nasıl neyi anlatıcam canım yanıyor diyorum illa elle tutulur bir sebep istiyorlar çünkü bu hissi hiç yaşamadılar , hissetmediler. Zamanı geldi ölümü istiyecek hale geldim , zamanı geldi bu düşünceyi öldürmek için savaş verdim . Dedim kendi kendime şuan ailem bile ne halde olduğumun farkında bile değil , ne anlatıyosun. Bazende düşündüm aniden ölsem ne yaparlar acaba . Diyorum ya hakket aklımı kaçırıyom herhalde. Ne yaparsam azalır bu acı , ne zaman sona ericek , ne zaman korkmadan tereddüt etmeden gülücem . Gülmeyi unuttum ben , sahte sahte gülmekten gülmeyi unuttum. Eskiden her şeye soğuk yaklaşırdım duygu ve düşüncelerimi yansıtmazdım , ama artık içimde tutamıyorum sanki bir volkan biriktirmişim içimde patlamak üzere , Kaldıramıyorum , bencillik belki ama yapamıyorum , dayanamıyorum daha fazla bu acıya , uzaklaşmak istiyorum her şeyden , beni anlamayan ve acıyan gözlerle bakan herkesten uzaklaşmak istiyorum , ben saatlerce boş duvarı izleyip kendi içimde savaş verirken yanımdaymış gibi boş oturanlardan uzaklaşmak istiyorum.
32 notes · View notes
Text
kendimi çok sıkışmış hissediyorum hayata geç kalmış bir şeyleri başaramamış hissediyorum kapasitem var biliyorum ama kendimi harcıyorum böyle olsun istemiyorum ama bir şeyleri başaramıyorum. hedeflerim var yüksek zekam da var kapasitem de ama olmuyor gitmiyor çok korkuyorum yine olmazsa diye ağlamak geliyor bazen içimden kendime verdiğim sözleri tutamıyorum ve öz saygımı yitiriyorum sanırım kendimden nefret etmeye başlıyorum
16 notes · View notes
bi-perva · 2 months
Text
🌊 "Kalp kırmayı hiç sevmem kolay kolay inan kırmam da çok büyük kavgalarda bile susarım bazı şeylerin yürekte telafisi olmuyor çünkü, sınırlarım zorlanınca sinirleniyorum ve kendimi tutamıyorum olur ya yanlışlıkla kırmışsam diye endişeleniyorum o yüzden genelde uyarıyorum.."
18 notes · View notes
otopsicireisso7 · 4 months
Text
Yaşam ve ölüm! İşte o kadar! Yaşıyordum..bir yaşamım vardı ama şimdi usulca elimden kayıyor ve ben onu tutamıyorum. Evet. Ne diye kendimi aldatayım?
14 notes · View notes
dilaraaksoykaleminden · 5 months
Text
Bileşik Acı
Sızlıyorum. Sanki canımı alıp ızgara yapıyorlar. Bir yerden közüm ulaşıp bana, benden yardım istiyor. Hayatımın sonsuzmuş gibi devirdiğim yalnızlıkları bir türlü sona ermiyor. Yazsam da aynı, hiç yazmasam da. İronik bir ihtiyaç… Tüm çaresizlikler birbirine eşdeğer. Sevdiklerime çok kırgınım. Sanki onlara vasiyet olarak kendimi bıraktım ve bir çırpıda harcadılar. Milyon dolarlarla ölçülebilecek bir değerdim ve kıymet bilmediler gibi. Benden başkası yok, ben bana kalamamışken. Sonuçta herkes riyakar bir takvim yaprağının misafir yolcusu…
Tek umut buydu, kelimeler. Başka da bir şeyim yoktu, harflere kapanan yalnızlığın beni kutsallaştırdığı yalnız bir yazardım. Yine yazdım ve tükettim kalemin çığlık seslerini elimde; boşalttım parmaklarımda sızlayan kalp ağrılarımı. Çıldırıyorum yalnızlık satırlarımda, geçmişin beni dövdüğü her geçmiş zaman için bir bedel ödüyorum. Kalp usumda beni dinlemeyen kelimeler okuyorum çoğu zaman. Yitiriyorum uçarı yalnızlıklarımda ve kendi elimi tutamıyorum bir türlü. Kendime, “Ben buradayım, korkma” diyemiyorum. Biri gelip her defasında ve bilmem benim kaçıncı yalnızlığım oluveriyor… Kendi sesime kendimi söyletemiyorum. Özlüyorum; Haziran’ların ışıltısını, ağustosun aşk bakışını, salıncak tayinlerimde hep mutluluğa atanan sevinçli çocukluğumu…
Midye kabuklarımın ardına sığınıyorum sonra. Gittiğim her denizden ve denizin namuslu kumundan günah aşırır gibi midye kabuğu çalıyorum. Çocukluğumu iyileştirmek ümidiyle… Yaralar ne zaman, ne koşulda iyileşir? Onu görmezden gelince mi? Bir yara nasıl yara olduğunu unutur ya da? Profesyonel mutluluklara gardını alınca mı? Kapım çalmıyor. Minik çocukların masum halleriyle dünyamı şereflendiriyorum. Hep, hiç’in kardeşidir. Ya hep olup seveceğim, ya da hiç olup ya da olmayıp sevgiyi kendinde ölümsüzleştireceğim. Kaç çığlık daha sessizliği uyandıracak kalbimde ve benden başkası uyanmayacak bile…
Dilara AKSOY
9 notes · View notes
oluruvar · 11 months
Text
Ben seçim sürecinden bu yana içimden ettiğim küfürlerin bazılarını dışımdan etmeye başladım. Tutamıyorum kendimi resmen ve bu beni üzüyor :(
16 notes · View notes
sayebulut · 7 months
Text
Bugün okuldan sonra ikindi namazını Hz.Ömer’de kılmak istedim. Nasibim varmış cemaate yetiştim. Sonra çantamı bıraktığım yerden almaya gittim. Genç bir hanımefendiye takıldı gözüm. Burnu kanıyordu peçete falan uzattım. Ama burnu değildi kanayan kalbiydi. Peçete için teşekkür ederken fark ettim gözlerini. Nasıl akıyor. Sarılmak ister misin ? Dedim. Ben , ben dedim. Hiç yapabileceğim şeyler değildir. Tanımadığım birine sarıldım. Geçeçek demek geldi içimden Allah’a sığın dedim. Zaten O’ndan başka kimim var , aslında duygusal değilim ama O’nun yanına gelince tutamıyorum kendimi dedi. Biraz konuştuk. Aslında kalbim paramparça. İyi değilim. İnsanın en korktuğu konularda en sevdikleriyle sınanması ağır geliyor. O kıza sarılırken şifa arayan bendim. Amme suresi okurken hoca , hanımefendinin ve benim gözyaşlarım karıştı. Rabbim kalbine sekinet versin. Hem onun hem benim…
19 notes · View notes
denizkizininguncesi · 14 days
Text
Sadece çok, çok zorlandığımı bilmeni istiyorum sevgilim.
Dayanmak istemiyorum.
Ben sadece...
Kaçmak istiyorum.
Bulunmamak istiyorum.
Ben sadece...
Çok korkuyorum.
Yaşamaktan.
Sensiz gülümsemekten.
Senin dokunduğun kalbime başkalarının dokunmasından.
Hayaletine ihanet etmekten korkuyorum.
Ben sadece çok...
Çok deniyorum.
Akan gözyaşlarımı tutamıyorum.
İyi hissetmeyi deniyorum, bir an olsun istiyorum sonra kendimi kusarken buluyorum. Kanlarla buluyorum.
Ben çok, çok acıyorum.
Sana yemin ederim tutunmayı deniyorum ve bunu istediğini biliyorum.
Ama keşke yara olduğunu kabul etmeseydik.
Yara biz olmamalıydık ki.
Yara bana dokunduğunda kalbimde oluşan yarıklar olmamalıydı.
Bak yaşamayı deniyorum.
Deniyorum ama zorlamıyorum.
Hıçkırıklara boğuluyorum.
Anlatamadığım şeyler var.
Anlatamadığım çok şey var.
Çok üşüyorum.
Kalbim buz tuttu benim.
5 notes · View notes
iyilesemezdik · 2 years
Text
Artık dayanamıyorum bu acıya, artık seninle ben birbirimize ait değiliz. Ya da sen bana ait değildin ben kendi kafamda kurmuşumdur belki de... Kafam da seni kurmak çok güzeldi biliyor musun? Kafamın içinde sadece "Sen" kötü şeylerin uzaklaşmasını sağlayan sadece "Sendin" Bana iyi geldiğin zamanlar kendimi çocuk ruhlu ve hiçbir şeyin farkında olmayan çocuk gibiydim. Keşke tekrar o çocuk gibi olabilsem diyorum kendime ama geri dönüşü olmayan şeylere inandırmak istemiyorum kendimi. Kendime hakim olamıyorum, kafamdakileri susturamıyorum, tekrardan konuşuyorlar, tekrardan başlıyorlar her şeye. Herkes çok konuşuyor! Bundan bıktım, yoruldum. Artık yaşayamıyorum nefes almakta zorlanıyorum kimsenin ruhunu hissedemiyorum yanımda. Kimse yok... Hiç kimse. Sadece bir yalandan ibaret bu sözler, bu şahşahlı sözler. Hiçbirine inanmıyorum. Artık sadece bir "Acı" var kendimi mutlu söze inandırmaya çalışıyorum, ama pek işe yaramıyor elimden geldiğince inanıyorum bu yalandan mutluluğa. Artık yazılara bile sığınamıyorum, yazı yazarken bile mutlu olamıyorum. Kendimi değersiz, tükenmiş veya birçok şeyle adlandırıyorum. Bazen de adlandırmıyorum kelimelere kendimi. Bu bir oyun bana yapılan bir oyun bu. Nefret de etmiyorum çünkü nefrete bir duygudur, duygularımı yitirdim eskisi gibi olamayacağımı ve bunu kimseye göstermeyeceğim. İçimde öleceğim, her şeyi içimde bitireceğim. Bu yalancı, boş bir dünyayı içimde öldüreceğim... Kendimi de. Beni sevenler olduğuna inanamıyorum bazen ailemin beni sevdiğine bile inanamıyorum, inanmak istiyorum ama inanmıyorum. Her şey yapmacık, yalan geliyor sadece. Boşa yaşıyorum... her şeyi boşa yaşıyorum. Boşa nefes alıyorum, ruhumun nerede olduğunu bilmediğim bir bedenin içindeyim sadece. Bunlar çok saçma geliyor artık dayanmıyorum bu ruhsuzluğa, bu yalandan inandırıcı sözlere. Gitmek istiyorum bu yalancı dünyadan artık dayanamıyorum evet bu yaşadığım şeyler sadece benim için zor bir başkası için hafif gelir ama ben kendi içimde tutamıyorum. Yoruldum çok fazla yoruldum. Hissetmediğim sevgiyi bir başkasına sevgi olarak vermek çok acı, hissetmediğim yaşamadığım sevgiyi, başkasına gösterirken çok zorlanıyorum. Doğrular acıtır her zaman olduğu gibi ama yeterince "Sevgi" denilen şeyi gösterebiliyorsam ne mutlu bana. Keşke kendime de sevgi denilen kavramı gösterebilsem, çok zor. İnsanların sevgilerine inanmak çok zor. Bunu yapamıyorum, kalbim ağrıyor her gece ağrısını çekiyorum buna dayanıyorum ama ruhumun nerede olduğuna dayanamıyorum. O şu an nerede? O şu an mutlu mu? O şu an iyi mi? O değerli ruh mu? Umarım, iyisindir ruhum. "Anlamak için kendimi yok ettim, anlamak sevmeyi unutmaktır.." Yavaşça tükeniyorum, belki de tükendim bunun farkında olmak istemiyorumdur sadece.
61 notes · View notes
kenopsia52 · 4 months
Text
+ Lütfen dur artık dedim sana. Bakma şu geçmişe diye uyardım seni. Arın bunları yapıyorsun ama geleceğine karşı hep umutsuzsun.
- Ne yapmalıyım bilmiyorum. Hep aynı şeyler oluyor ya! Ne yapacağımı kestiremiyorum, umudumu diri tutamıyorum... Çok yoruluyorum ben. Ve çok korkuyorum, hemde çok. Aynı şeyleri yaşayacağım diye korkuyorum. Ben... Ben gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum. Kendimi çok çaresiz hissediyorum...
+ Hey hey sak-
- Kes sesini! Hep aynı şeyleri diyorsunuz. Sakin ol sakin ol, halledeceğiz bunları, geçecek bunlar vs vs diyip duruyorsunuz. Ama bunlarla başa çıkan hep ben oluyorum, bunlarla mücadele eden, yalnız kalan yine ben oluyorum. Siz orada bi köşede beni izlemekten başka bir şey yapmıyorsunuz. İhtiyacınız olduğunda bana geliyorsunuz. Olmadığında ise uzaktan izliyorsunuz ve hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsunuz. Bilmiyorsunuz, gerçekten bilmiyorsunuz görmüyorsunuz. Bunları toparlamaya çalışan tek ben oluyorum! Anlamıyor musun ya? Görmüyor musun?
+ Hayır Arın, anlıyorum ve görüyorum inan bana.
- ahahhahasdtsys anlıyormuş görüyormuş! Peh bende inandım sana. Benimle kedinin fareyle oynadığı gibi oynadınız. Benimle dalga geçtiniz, güldünüz, hor gördünüz, ezik dediniz, alay ettiniz ve beni kendi acılarımla baş başa bıraktınız. Ahahshakgdskdvksvd hayır, hayır bu kadarı da yeter. Oynamayın benimle bana sahte sevginiz lazım değil, gerçek sevginiz lazım ve bu sizde yok. Beni kullanmanızdan bıktım gerçekten... Gerçekten bıktım artık. İnancımı yitirdiğimi hissediyorum. Umarım hakettiğinizi alırsınız.. umarım...
+ Arın nolur böyle ya-
- Git. Daha fazla canımı yakmanıza izin veremem artık.
+ Özür dile-
- Sakın özür dileme benden! Tek kelime etmeden git. Daha fazlasına dayanamıyorum. Sana güvenmiştim ben...
+ ...
4 notes · View notes